Tip:
Highlight text to annotate it
X
Bu filmin ilk ve son makaraları eksiktir.
Bir Shochiku Filmi
Anneler Sevilmeye Değer Çeviri: oberst
Orijinal hikaye: Shutaro Komiya
Senaryo: Tadao Ikeda Görüntü Yönetmeni: Isamu Aoki
Yönetmen: Yasujiro Ozu
Oyuncular:
Yukichi Iwata Mitsuko Yoshikawa
Den Obinata Hideo Mitsui
Yerleşim bölgesinde çok güzel bir ev.
Kahvaltı masasında,
...Baba, oğullarını pazar günü Shichirigahama'ya götüreceğine söz verir.
Baba ve çocukları gittikten sonra, Babanın liseden arkadaşı, Ozaki,
...mezunlar gününe katılıp katılmayacağını öğrenmek için arar.
Anne, kocasının öldüğünü bildiren üzücü bir telefon alır.
Eve dönmeleri için oğullarının okulunu arar.
Hemen eve git. Babana bir şey olmuş.
Ne olmuş babamıza?
Korkarım şimdi plaja gidemeyeceğiz...
Babanız bu sabah iyi miydi?
Kimse bilmiyor...
Bay Okazaki sizi görmek için gelmiş.
Kader önceden bilinemiyor. Okulda birlikte kürek çektiğimiz kişi öldü...
Bancho'daki amcamız babamızmış gibi davranıyor.
Seninle bir konu hakkında konuşmak istiyorum...
O kadar da önemli değil, ama...
Bana kızabilirsin, ama bir ricam var. Senden kocanın arkadaşı olarak istiyorum bunu.
Büyük oğlu, Sadao hakkında.
Lütfen onu kendi oğlunmuş gibi büyüt, tıpkı şimdiye kadar yaptığın gibi.
Hiçbir zaman Sadao'ya Kosaku'dan farklı davranmadım.
Kocamın ölüsünün ve rahmetli ilk eşinin...
...huzurunda yemin edebilirim.
Çok çalışın ve babanız gibi büyük adam olun.
Senin için zor olacak...
Ama ben, onların büyüdüğü zamanı görmek için can atıyorum.
Korkarım annemiz evde, yine ağlıyordur.
Ağladığında burnu kızarıyor.
Zaman çok çabuk geçiyor. Kosaku, lise 4. sınıfa gidecek.
Çok da düşünceli bir çocuk. Okul gezisinde sana bir kartpostal göndermiş.
Son zamanlarda Kajiwara'yı ziyaret etmedim. Bugün uğrayacağım.
Kosaku'dan bir mektup aldım.
Büyüyorlar. Mutlu olmalısın.
Doğruyu söylemek gerekirse, Sadao beni az önce çok kötü azarladı.
Sen çok ketumdun,bu yüzden yetiştirilmesi konusunda hiş şüphelenmedi.
Ama üniversiteye kaydolurken doğum sertifikasını gördü.
Hayatı boyunca yüzünde böyle üzgün bir ifade hiç görmemiştim...
Annen senin için endişeleniyor. Ona eskiden olduğun gibi nazik davran.
Senin kendi oğlu olmanı istediği için bunu sır olarak sakladı.
Başka bir çaresi var mıydı?
Onunla birlikte sen de bana yalan söyledin!
Böyle bir şey sonsuza dek saklanamaz.
Neden bana söylemediniz? Sonunda öğrendim işte!
Kendimi kandırılmış hissettim.
Bilseydim hiç bencillik etmezdim.
Daha fazlasını öğrenmeden terbiyesizlik etmezdim...
Sana her şeyini veren bir anneye bunu nasıl söylersin?
Kendine gel ve beni dinle!
Annen, sen ve Kosaku arasında hiç ayrım yaptı mı?
Tek dileği ikinizin de büyük adam olmanızdı.
Seni ne kadar çok sevdiğinin farkında değil misin?
Özür dilerim, Amca.
Peki, anladıysan sorun yok.
Eğer dar görüşlü olursan asla ilerleyemezsin.
Çok özür dilerim, Anne!
Ben gerçekten senin oğlunum.
Bundan sonra hiç sır saklamayacağım.
Kosaku üniversiteye girince banliyöye taşınalım.
Kosaku, bana yardım et!
Babam puro içerdi ve sıklıkla pipo değiştirirdi.
Uzun gri saçları vardı.
Bu şapkayı çiçek sergisinde takmıştı. Ölmeden tam bir yıl önce.
Mükemmel bir ev! Bolca güneş ışığı alıyor...
Abartmayın. Ufak bir ev.
Ama, kullanışlı ve bakımı kolay.
Kocam bunu çok severdi. Lütfen bunu odanıza koyun.
Amcam öleli neredeyse bir yıl oluyor.
Hayat denen şey çok kırılgan...
Sonunda herkes dünyaya döner...
Üniversitede, amcam kaptanmış babam da 5. kürekçi.
Şimdiki Ticaret Bakanı 4 numaralı kürekçiymiş.
Keşke kocam Kosaku'nun üniversiteye gittiğini görebilseydi.
Gemi saat 10'da kalkıyor.
Kardeşime bizimle gelir mi diye sorayım.
Izu'ya gidiş dönüş gezi yapacağız. Neden sen de katılmıyorsun?
Okuldan artık daha çok mu izin alıyorsun?
Annem kabul ettiyse, git. Benim yapacak işlerim var.
Hayırlı yolculuklar.
Ne olursa olsun, onu genelevden çıkarmalıyız.
Hattori'yi bu şekilde bırakamayız.
Ben giderim!
Hattori bu kadar aptal olamaz.
Gel benimle.
İçerideyken neden şapkanı çıkarmıyorsun?
Gitmeye hazırlan!
Herkes senin için çok endişeleniyor.
Aşık olacak bir kadın bulmak çok zor.
Sen kendine, kürek takımımızın bir parçası mı diyorsun?
Lütfen benimle birlikte dön.
Eğer benden nefret ediyorsan, bana vurman umurumda bile değil.
Ama, sonuç olarak, benimle gelmek zorundasın.
Onu götürmene kim izin verdi?
Neden onun borcu olan parayı buraya bırakmıyorsun?
İğrenç küçük bir böcek gibi davranıyorsun...
Sana parayı ne zaman olsa getirebilirim.
Neden sana vurmasına izin verdin?
Yine de, cesur bir çocuktu, değil mi?
Arkadaşlarımdan birinin başı dertte. Paraya ihtiyacım var...
Izu'ya gitmiyor musun?
Annem gitmemem gerektiğini söylüyor.
Düşündüğümüzden daha az paramız kalmış.
Başını derde soktuğum için üzgünüm.
Kosaku geziye gitmekten vazgeçti. Şimdi senin paranı nasıl alabilirim?
Sadece eğlence için gidecekti. Ama sen arkadaşına vermek zorundasın.
Neden gitmiyorsun? Daha çok geç sayılmaz.
Boş ver! Git hadi!
Merak etme, ben annemle konuşurum.
Anne, yine de gidiyorum.
Kendi bencilliğini kardeşine yüklemeye kalkma.
Ona para verdim. Bir sorun mu var?
Kosaku bu gezi için uzun zamandır can atıyordu.
Yazık değil mi ona, keşke senden para almasaydım.
Anne, sen her zaman ağabeyimi kayırdın.
Ben de öyle hissediyorum.
Hep azarlanan bendim.
Eğer gitmeyi bu kadar istiyorsan, benim için sorun değil.
Eğer böyle devam edersek, gün batımından önce bitiremeyeceğiz.
Anneme iki satır bir şey yazıyorum.
Korkma! Benimki fırıncı Bayan Kazu'ya.
Sen çok nankör bir evlatsın!
Sen daha da betersin! Kendi annene mi yazıyorsun?
Hazır güneş çıkmışken, şu kıyafetleri çıkardım.
Dağa tırmanmak için bunu giymesi gerekirdi.
Kosaku asla böyle şeyler giymez.
Niye böyle eski moda kıyafetleri saklayıp zahmet veriyorsun kendine?
Bunlar ne kadar yıpranmış olsa da biraz onarırsam giyilebilirler.
Kosaku'nun elde ne varsa onu giymesi gerek...
Anne... yine Kosaku'ya farklı davranırıyorsun.
Niye benim de onları giymem gerektiğini söylemiyorsun?
Sen bunu hep yapıyorsun!
Kosaku'ya parasal kaygılarını anlattın, ama bana tek kelime bile etmedin!
Bana asla gerçek bir ebeveyn gibi davranmadın.
Asla böyle olsun istemedim...
Sen bana her zaman özel davrandın, ne olursa olsun.
Lütfen seni memnun etmek için ne yapmam gerektiğini söyle bana.
Bu gönülsüzlük benim canımı sıkıyor.
Hatalıysam neden vurmuyorsun bana?
Böyle söyleme...
Bize adaletsiz davranıyorsun. Engel olamıyorum.
Geçen sefer benim yerime ödediğin için teşekkürler.
Benim mekanımda şapkanı çıkarmalısın.
Sen asi bir oğlansın.
Şeytan tırnağı olan kişiler asla ailelerini dinlemez.
Onu anlamıyorum.
Madem döndün neden Annemden özür dilemiyorsun?
Ona ne söyledin?
Gerçekten kötü bir şey, sanırım.
Annemi niye ağlattın?
Gittikçe yaşlanıyor, duygusallaşıyor.
Sence de yanlış bir şey yapmadın mı?
O bizim biricik annemiz.
Sebep ne olursa olsun, onu ağlatmak aptallık.
Sen korkunç bir aptalsın.
Çık dışarı!
Beni merak etme.
Annemi daha fazla kötülemene izin veremem.
Neden Annemi bu kadar çok seviyorsun?
Ben ondan nefret etmeye başladım.
Bunu içten mi söylüyorsun?
Sana hiç yalan söyledim mi?
Niye sen de bana karşılık vermiyorsun?
Neden senin gibi birine vurayım?
Böylesi bir anne için neden endişeleniyorsun anlamıyorum.
Ona iyi bak!
Ona ne olmuş kimin umurunda?
O, seni ve beni kötüleyip gitti.
Anne, nereye gidiyorsun?
Onun gerçekten böyle biri olduğunu mu düşünüyorsun?
Her zaman onun tarafını tuttun.
Hiçbir zaman senin onu düşündüğün kadar düşünmedi seni.
Sadao'nun neler hissettiğini çok iyi anlıyorum.
Bizim için iyi bir şeyler yapmak istedi.
Ağabeyin benim gerçek oğlum değil.
Onun sayesinde üniversiteye girdin, o senin bunu bilmeni istemedi.
Senin hatrına evi terk etmeyi denedi.
Bize hep kötü konuşuyor çünkü ondan vazgeçmemizi istiyor.
Ben çok aptallık ettim.
Ne olursa olsun, onu geri getireceğim.
O zaman, bana istediği kadar vurabilir.
Bir gün daha geçti...
Gitmek istiyorsan, git!
Hey, burada seni görmek isteyen biri var.
Alt katta bekliyor.
Neden geldin buraya?
Benim seninle hiç bir işim yok.
Böyle demek istemediğini biliyorum...
Çocukluğundan beri seni tanıyorum.
Eğer o kadar iyi tanıyorsan, beni yalnız bırak.
Yalnız kaldığımda benden mutlusu yok.
Lütfen benimle eve dön.
Sen dönmediğin sürece, hiçbir gece uyku uyuyamayacağım.
Kosaku ve arkadaşların senin dönmeni umuyorlar.
Üzgünüm, dileğiniz gerçekleşmeyecek.
Gerçekten bir gün gelip de...
...sen ve Kosaku ile ilgileneceğimi mi düşünüyorsun?
Bir daha asla sen ve Kosaku ile birlikte yaşamak istemiyorum.
Daha fazla ağlarsan burnun kızaracak.
Anne, senden daha fazla bir şey duymak istemiyorum.
Ne söylersen söyle, nafile.
Harika bir performanstı, değil mi?
Karşı taraftan neredeyse çığlık atıyordum...
Acıkmadınız mı?
Bunu düşünsen iyi edersin...
Herkesin anne babası var... Onları asla ağlatmamalısın.
Benim de senin yaşında bir oğlum var.
Onun benden daha iyi olduğunu mu söylüyorsun?
Bana daha iyi davransaydı bunu asla yapıyor olmazdım.
Evin büyük oğlu nihayet eve döndü,
...ve aralarındaki bütün problemler çözüldü.
Yıllar sonra, banliyöye taşındılar.
Orada, yeni bir hayata başladılar.
Çeviri: oberst