Tip:
Highlight text to annotate it
X
Yemek !
Uyan !
Yemek yiyeceğiz.
- Çok aç değilim. - Hadi... Ye şunu
- Yemezsen balık avlayamazsın. - Avlarım.
Ben yaşadıkça yemek yemeden balığa çıkamazsın.
Öyleyse uzun bir ömür yaşa ve kendine iyi bak.
Santiago, Yine seninle gidebilirdim.
Biraz para biriktirirdik.
Hayır, hayır... şimdi şanslı bir gemidesin.
Biliyorum, bırakıp gitmedin, çünkü benden kuşku duyuyordun
Seksendört gündür bir balık avlayamadım.
Onlarla kal.
Gitmemin sebebi babamdı.
Ben bir çocuğum ve ona itaat etmeliyim.
Biliyorum... Bu çok normal.
Senin yaşındayken, Kareli armalı bir geminin...
...seren direğinde Afrika'ya kaçmıştım.
Kumsallarda aslanlar görmüştüm.
Evet, Biliyorum. Daha önce anlatmıştın.
Yarın, bu akıntıyla güzel bir gün olacak.
Nereye gideceksin ?
Rüzgâr değişirse geri dönmenin zor olacağı yere.
Santiago, beni teknene ilk bindirdiğinde kaç yaşındaydım ?
Beş yaşındaydın ve neredeyse ölüyordun
Ben balığı düşüncesizce tekneye çıkardığımda...
...neredeyse tekneyi parçalayacaktı.
Hatırlayabiliyor musun ?
İlk gittiğimizden beri herşeyi hatırlıyorum.
İyi şanslar, Manolin.
İyi şanslar, ihtiyar.
O, bir şey yakaladı.
Ah ! Oradasın, delikanlı.
Güzel bir yem olacaksın.
Bu okulun civarında büyük bir balık var sanırım.
Yakınlarda bir yerde yüzüyor olmalı.
Evet... evet ! İşte orada.
Bu şansı kaçıramam.
İşte, uzaklarda... bu aylarda dev gibi olmalı.
Ye onu !
Hadi, balık... ye onu !
Onu alacak.
Tanrım onu yemesine yardım et.
Beni uğraştırmadan yaklaş buraya...
...ve zıpkınımı saplamama izin ver.
Hazır mısın ?
Şimdi !
Bu neydi ?
Aman Tanrım ! Ne kadar ağır !
Balık tekneyi çekiyor.
Bu kadar büyük olamaz !
Umarım, burada ona karşı sadece bir kişinin olduğunu sanmıyordur... ihtiyar bir adam.
Onu güçlü olduğuma inandırmam gerek.
Casablanca'daki tavernadaki herkese de güçlü olduğumu göstermeliyim...
bu büyük siyah'la bilek güreşini bitirdiğimde...
görecekler, rıhtımdaki en güçlü adam kimmiş.
Birbirimizin yüzüne bakarak bir gün ve bir gece geçirdik.
Kollarımız yukarı kalkık ve ellerimiz birbirine kilitlenmiş.
Rakibimizin bileğini masaya yatırmaya çalışıyorduk
Çok yüksek bahis oynanıyordu...
ve gazyağı lambalarının ışığı altında...
insanlar odaya girip çıkıyordu.
Onbir saat ve hâlâ devam ediyordu.
Uyuyabilsinler diye, her dört saatte bir hakemleri değiştiriyorlardı.
Bahisçilerin çoğu beraberlik için bastırmaya başlamışlardı...
çünkü rıhtımda şeker çuvallarını yüklemeye geç kalmak istemiyorlardı.
Yoksa, herkes bu güreşin kesin bir sona ulaşmasını isterdi.
Evet Santiago ! Haydi !
Yapabilirsin !
Devam et ! İndir onu aşağı !
- Barmen! - Senin şerefine, genç adam !
Bir galibimiz var.
Bilek güreşi, bir pazar sabahı başlamıştı...
...pazartesi sabahı bitebildi.
Bu olaydan sonra uzun süre herkes beni şampiyon diye çağırır oldu.
İnsanın, büyük kuşlar ve canavarlar yanında çok fazla bir önemi yoktur.
Fakat onlar, bizler yani onları öldürenler kadar akıllı değillerdir.
Onlar daha asil ve daha beceriklidir.
Aslında denizin karanlığında, o hayvan yerine ben olacaktım.
Bu balık benim kardeşim,
fakat onu öldürmeliyim.
Yıldızları öldürmek zorunda olmadığımız için seviniyorum..
Hayal etsene, insanlar her gün ay'ı öldürmeye çalışsalardı ne olurdu?
Ay kaçardı.
Fakat, hayal et, ya her gün Güneşi öldürmeye çalışsalardı...
Şanslı doğmuşuz.
Denizin üstünde yaşamak ve gerçek kardeşlerimizi öldürmek bize yeter.
Böyle bir balığı bugüne kadar ne gördüm ne de duydum.
Ve şimdi birbirimizle birleştik.
Dikkat et, Santiago !
Ölünceye kadar seninle kalacağım, balık !
Tanrım, elim !
Tanrım bana kuvvet ver !
Keşke çocuk burada olsaydı.
Benimle gurur duyacak.
Ben yorgun ve yaşlı bir adamım...
fakat başardım !
Bu işin sonuna ulaşmak çok güzel...
Köpek balıkları !
Bu kadar uzağa gitmemeliydim, balık.
Özür dilerim, balık.
Sakın kalkma!
İç şunu
Onlar üstün geldi Manolin.
Hayır o yapamadı. Balık değil.
Hayır. Gerçekten. Ondan sonraydı.
- Beni aradılar mı ? - Tabii ki.
- Çok acı çektin mi ? - Hem de çok...
- Biliyorsun... Seni özledim. - Şimdi seninle yeniden balığa çıkabiliriz.
Artık eskisi kadar şanslı değilim.
Cehenneme kadar şansla! Şansı yanımda getireceğim.
Çabuk iyileş...
çünkü burada senden öğrenebileceğim daha çok şey var, ve sen bunu yapabilirsin.
Sana yiyecek birşeyler getireceğim.
İyice dinlen, ihtiyar.
metin67oktay@hotmail.com BALIKESİR 2013