Tip:
Highlight text to annotate it
X
Bismillahirrahmanirrahim.
Esselamu Aleykum, ey bizi dinleyenler. MaşaAllah.
Allah Hacınızı kabul etsin. Say'ınızı meşgur etsin.
Günahlarınızı affetsin. Ticaretiniz de İnşaAllah kazançlı olsun.
Tekrar tekrar ziyaret kısmet olur. Tekrar tekrar İnşaAllah.
Ve damadımın ve ailesinin,
Haremeyn-i Şerif'e ziyaretinden şeref bulduk.
Elhamdulillah. Selametle,
Selametle Hac farizasını eda ettiler ve ziyaret ettiler.
Ve sıhhat, afiyet, iz ve şeref ile döndüler.
Ve biz de o şerefe nail olduk.
Belki Şeyh Hişam Efendi iki üç gün
Burada bize misafir olacak. Değerli misafirimiz.
O bizim sevgili damadımız, oğullarıyla beraber.
Allah'a çok şükürler olsun, Subhanehu ve Teala
Bize Şeriflerden,
Ve kelam sahibi olan kişilerden bize kısmet etti.
Beyrut'tan. Allah onun izzet ve şerefini arttırsın.
Kendisine, ailesine ve geçmişlerine de rahmet olsun.
Mekanları cennet olsun, Firdevs cennetleri olsun.
Elfu Salat, Elfu Selam Seyyidil Evvelin vel Ahirin.
Seyyidina Muhammed'in ve Alinin, Ashabı'nın üzerine olsun.
Allah Allah.
Şeyh Hişam Efendi,
Batı'dan, uzak Batı'dan geldi.
En uzak Batı'dan geldi.
O memleketin ismine Amerika diyorlar.
O, orada olmak, orada bulunmak için mezundur.
Allah ve Resulü'nün yoluna çağırmak için daye olarak mezundur.
Ve uzak memleketlerden yolculuğa çıktı.
Epey kalabalık bir cemaatle daha uzak memleketlere gitti.
Buna rağmen Subhan Allah.
Bana dediler ki Şeyh Hişam geliyor.
Şaşırdım. Dinlenmeden önce yine yola çıktı.
Şaşırdım. Gelişine şaşırdım. Taaccub ettim.
O kadar uzun mesafelerden. Elhamdulilllah.
Bir taraftan memnun oldum ama öteki taraftanda hiç dinlenmeden yola çıktı.
Çünkü yolculuk sakar, cehennemden bir parçadır.
Bu kadar mesafeler kat etmek kolay bir iş değil.
Selametle geldi, bize ulaştı.
Ve o bana dedi ki,
Yolculuğunun sebeplerini söyledi. Çabucak Amerika'dan Londra'ya.
Ve Lonra'dan buraya.
Bana selam vermek için geldi. Allah ona selamet versin ve dedi ki
Londra'ya ziyaretinin sebebini
Orada bir toplantı olacak. Londra değil, İstanbul.
İstanbul'da. İstanbul'da.
Ne diyorlar İstanbul'da bu toplantı, konferans
İslami konferans, toplantı.
Ona haber vermekle iyi ettiler.
Onu davet edip, haber verdiler.
Bu cemaat, onun kıymetini bildiler, takdir ettiler.
Ve onu bu toplantıya, konferansa davet ettiler. Üç gün mü?
Üç gün orada konferansta, toplantıda bulunacak.
Davetli olan kaç kişi vardır?
Bu toplantı Afganistan alimleri ve diğer Müslüman alimlerin arasındadır.
Ve bu iki taraf görüş alışverişi yapacak ki nasıl
Savaştan barışa geçiş süreci nasıl olacak diye görüşecekler.
Savaştan barışa.
Sünneti Şerife'de olduğu gibi: "Savaştan barışa."
Onların memleketindeki bu müzakereler
Savaşı durdurmak için değil mi? Evet Efendim.
Toplantının ünvanı nedir? Konferansın adı nedir?
Savaş ve barış arasındaki geçiş süreci.
Savaştan barışa geçiş süreci konferansı.
İslam Şeriatı'na göre.
Biz bu haberi,
Şeyh Hişam Efendi Hazretleri'nden duyduk.
Ve bu mevzuda alakası olan kişiye teveccüh ettik.
Ondan istedik, onları muvaffak etsin diye.
Aralarında barış olsun.
Afganistan memleketinde yaşayan halk arasında barış olsun.
Bu toplantının adı: "Kardeşlik, arkadaşlık ve iman."
Yeni isim, yeni ünvan.
Beğendiniz mi? Evet.
Belki bu toplantılar üç gün sürecek.
Evet. Üç gün sürecek sabahtan akşama kadar.
Bu toplantıya katılan kişiler siyasetçiler midir?
Yoksa alimler midir?
Mevlana hem alimler, hem siyasetçiler. İki taraftan da vardır.
İlk önce Bismillahirrahmanirrahim.
İslam'daki siyaset ve fumu başkadır
Ve onların anladıkları, batı aleminin anladıkları siyaset başkadır.
Evet, onun için
İslam memleketlerinde her hangi mecliste, toplantı olsa
Müslümanların iyiliği için olsa muhakkak ki içinde
Bir entrika vardır.
İşi bozmak için muhakkak ki şeytan girecektir
veyahut da birisini sokacaktır.
Şeytana vekil olarak birisi orada bulunur. Allah Allah.
Onlar şeytana vekaleten orada bulunurlar.
Bu, toplantının gidişatını değiştirir.
Başka yöne çevirir. İstenilmeyen yöne çevirir.
İlk önce bilmeleri lazımdır ki,
Meclisteki bulunanlar, o toplantıda kim vardır ki
toplantının yönünü değiştirip,
Öyle bir etki yapar ki Müslümanlar'ın
Bir mevzu üzerine ittifak etmelerini engelleyen bir etki yaparlar.
Muhakkak girerler ve aralarına bozgunculuk sokarlar.
Bozgunculuk yapanlar da aralarında bulunur.
Müslüman cemaatinin,
Reylerinde, fikirlerinde muvaffak olmaması için.
Hizmetlerinde, iştihatlarında, gayretlerinde muvaffak olmamaları için.
Onun için bu cemiyetin başı veyahut da,bu toplantının konferansın başkanının
Gözlerini açması lazımdır. Bir insan, bir kişi çıkıp da
Kendi sureti insan, ama aslı şeytan olan biri çıkıp da
Bu toplantının yönünü değiştirmek ister.
İyi olan tarafa değil de; iyi olmayan tarafa değiştirmek isterse
Derhal orada hazır bulunanlardan birisi
Elini kaldırsın ve desin ki bu adam geldi
Bu toplantıyı konferansı bozmak için geldi.
Biz bu toplantıda muvaffak olmayalım diye geldi.
Şeytanı vekaleten gelmiştir.
Ya onu susturacaklar veya onu derhal meclisten dışarı çıkarmaları gerekir
Ayağa kalk ve de ki:
Bu adam buradaysa biz burada değiliz. Hadi ben gidiyorum.
"Helal olan şey bellidir, ve haram olan şey bellidir."
Peygamberimiz (sav)'in maksadı Hakk'tır.
Helalin manası, aslı Hakk olan şey bellidir.
Haram olan şey belli dediği, batılın belli olduğudur. Orada münakaşa yoktur.
İslam öyle bir esas üzere duruyor ki çok kuvvetli,
En kuvvetli esas üzere duruyor. Biz İslam'ı kabul ediyoruz.
Mutlak Risalet'in sahibinden bize ulaştığı gibi kabul ediyoruz.
Onu öyle kabul ediyoruz.Eğer bu kişi, bu adam buradaysa biz burada değiliz.
Kendi tabilerini getirsin. Ne isterse yapsın. Al çantanı eline çık dışarıya.
Al çantanı ve toplantıdan ayrıl. Ne isterseniz yapın.
Burada münakaşa yoktur. Burası öyle bir makam ki,
İslam ahalisinin, Müslümanların razı olduğu ve iman ettiği yerdir.
Bu mevzu üzerinde münakaşa olmaz. "Hakk bellidir, batıl bellidir."
Burası münakaşa, mücadele yeri değildir.
Ya bu kişi dışarı çıkar, ya da biz gideriz. Hadi ey cemaat çıkalım.
Bu şeytanın vekili buraya bu toplantıyı bozmak için gelmiş.
Biz şeytanla beraber olmak istemiyoruz. Hadi kalkın.
Bu, o meclisi sallar. Korkma!
Ve eğer böyle şeyler olmazsa dersiniz ki
Ey Allah'ın kulları ayağa kalkın.
Ayağa kalkın, Allah'ı tekbir edelim. Ve diyelim: "Allahu Ekber, Allahu Ekber
La İlahe İllAllah Hu Allahu Ekber
Allahu Ekber Velillah İlhamd."
Elfu Salat, Elfu Selam Aleyke ve Ala Alike
Ve Sahabetike İttabiine Lehum Bi İhsan
Size tabi olanlara Ya Seyyidil Evvelin vel Ahirin.
Razı oldular mı?
Bütün cemaat razı oldu mu? Razı oldular. Şimdi
Şimdi emir bu toplantının,
Başkanı olan kişiyedir.
O ne söyleyecekse söylesin.
Ne söylüyorsunuz? Kastınız nedir? Anlatsın.
Siz de tabim var mıdır?
Söyleyin ilk olarak; birinci, ikinci, üçüncü, dördüncü
Yedinci. Yediye kadar söyleyin. Yediden sonra kabul etmeyiz.
Biz isbatımızı getirmek istiyoruz. Hüccatımızı yedi şeyle yapmak istiyoruz.
Hazır bulunan kişilerden, bu yedi maddeyi tasdik etmelerini istiyoruz.
Oku ve söyle yedi şey.
Konuşacağımız yedi maddedir. Beğenmeyenler,
Bu maddeleri, bu meclisi bıraksınlar.
Eğer onlar bırakmazlarsa, biz bırakacağız deyin. Canlarını okuyayım.
Korkma.
"Helal olan bellidir ve haram olan bellidir."
Bunun manası Hak bellidir.
Resulü Sakaleyn Hak ile geldi.
Bunun münakaşası yoktur. Münakaşası yoktur.
Biz tabi olunmasını istiyoruz.
Evvelin vel Ahirin Efendisi'nin getirdiğine tabi olmak istiyoruz.
İlk önce ey Allah'ın kulları,
Biz burada görüş alışverişi yaparız.
Müzakere yaparız. Ve Allah Azze ve Celle'nin söylediğini
Hatırlatırız. Subhanehu ve Teala dedi ki
"Ey iman edenler hepiniz Allah'ın ipine tutunun ve ayrılmayın"
Ayet-i Kerime'si. "Hak bellidir, batıl bellidir."
Münakaşa istemez.
Allah emretti: "Hepiniz Allah'ın ipine tutunun."
Allah'ın ipi nedir? Allah'ın sağlam ipi Kur'an-ı Kerim'dir.
Biz burada değişik fikirler istemiyoruz. Biz istiyoruz ki,
Hak kelamından Kur'an-ı Azimuşşan'dan istiyoruz.
Evvelin ve Ahirin Peygamberi'nin, Efendisi'nin diliyle olandan istiyoruz.
Allahu Ekber. Allahu Ekber.
Ve ayağa kalksın ve desin ki,
Bu toplantıda esas maksadımız,
Ey başkan söyle bize biz niye buraya geldik?
Ey başkan bey bizim burada,
Hakk üzerinden ayrı olduğumuzu mu zannediyor?
Veyahut da bizi Allah'ın emrini kabul etmiş,
Ve razı olmuş ve onunla amel edeniz.
Bu hitap dağlara mıdır?
Ağaçlara mı, hayvanlara mı yoksa bize midir?
Bunu bilmek istiyoruz.
Allah kime emrediyor? "Hepiniz Allah'ın ipine tutununuz."
Allah'ın ipi nedir? Allah'ın sağlam ipi Kur'an-ı Kerim'dir.
Ve Allah'ın ipine tutunduğunuz müddetçe,
Delalete düşmeyeceksiniz.
Bitti. Burada
Kim Allah'ın ipini tutuyor?
Allah diyor ki:"Ayrılmayınız." Kim ayrılıkla geldi?
Resulullah (sav) size ayrılasınız diye mi emretti? Yoksa Allah mı emretti?
Onun için siz hatalısınız. Bütün insanlar,
Hakk'ın kelamını dinlemedikleri için hatalıdırlar.
Allah'ın Şeriatı'nda hangi şey belli değil ki
Onu münakaşa yapalım veyahut da konuşalım?
Niye buraya geldik? Niçin geldik?
Yeni Şeriat mı getireceğiz? Başka yeni Peygamber mi geldi? Estağfirullah.
Ey Müslümanlar sizin yanınızda Allah'ın Şeriatı vardır.
Ona tabi olun, delalete düşmeyeceksiniz.
Onu bırakırsanız hiçbir şey
Hiçbir fikir, hiçbir irade, hiçbir ilim
Sizin iddia ettiğiniz hiçbir şey size yaramayacaktır.
Ve Resullullah (sav) diyor ki:
"Tabi olunmuş heva görürseniz,
ve her insanın kendi reyini beğendiğini görürseniz;
Siz kendinize bakınız. Kendiniz ile alakadar olunuz."
Bitti. Ehli Kitabın
yaptığı her şeye adım adım tabi olacaksınız.
Adım adım.
Adım adım, karış karış. Bunu istemiyoruz.
Önümüzde Allah'ın Şeriatı var. Razı olanlar ellerini kaldırsın.
Ellerini kaldırmayanlar varsa biz gidiyoruz.
Bırakın. Ne isterlerse yapsınlar.
Orada oturma. Kalk ve git. Kalk.
Oraya niye gelmişiz? Buraya niye gelmişiz?
Buraya yeni Şeriat getirmek için mi geldik? Bu nedir?
Önünüzde Allah'ın Şeriatı var ve siz
Buraya geliyorsunuz, biz şimdi alimlerle ne yapacağız?
Onlarla münakaşa yapacağız.
Alimlerse ilk önce Allah'ın Şeriatı'nı tasdik etmeleri lazımdır.
Allah'ın Şeriatı'nı tasdik etmek bizim üzerimize vaciptir.
Kurtuluş için ve Ümmeti kurtarmak için hiçbir yolumuz yoktur.
Bundan başka yol yoktur.
Razı olmazsanız, Allah'ın selamı üzerinize olsun.
Kalk ve git tevfik Allah'tandır.Yetişir.
Yeter. Bulamazsın.
Eğer benim bu
Benim reyimle beraber olmayan, Allah'ın Şeriatı olan şeye
Razı olan elini kaldırsın.
Razı olmayanlarla biz oturmayız. Kalkın. Kalkın ey cemaat.
Estağfirullah. Tövbe Ya Rabbi. Tövbe Estağfirullah. Fatiha.
Allah bizi affeylesin. Allah bizi affeylesin.
Vaktin Sahibi'ne yetiştirsin.
Fatiha.