Tip:
Highlight text to annotate it
X
Hayvan Krallığı'nın Kraliçe Aslan'ı hükümete yasama yetkisi ekleyerek vatandaşlarına
daha çok demokrasi veriyor.
Her vatandaşın bir oy hakkı olacak. Vatandaşlar bölgelere bölünecek. Her bölge bir tane vekil seçerek,
onu yeni açılmış Orman Meclisi'ne gönderecek.
Bu sistemin nasıl çalıştığını en iyi şekilde anlamak için küçük bir koloniye bakalım.
Burada sadece iki politik parti var: Bufalo ve Jakalop.
Bu koloni dört bölgeye bölünmüş. İlk seçimlerde Jakalop adayları iki bölgeyi,
Bufalo adayları ise diğerlerini kazanıyor.
Her şey, Hayvan Krallığı Nüfus Sayımı sorumlusu gelip nüfusun yer değiştirdiğini
ve büyüdüğünü gösterene kadar iyi gider.
Daha büyük nüfusun daha iyi temsil edilebilmesi için Orman Meclisi'ne bir sandalye eklenir.
Böylece bölgelerin sınırlarının tekrar çizilmesi zorunlu hale gelir.
İşte burada sorun başlar. Seçim bölgelerinin yeniden belirlenmesi çok büyük bir politik problemdir.
Onlara yardım etmek için, Orman Meclisi vekilleri sinsi bir danışmanı yeni sınırların nereden geçmesi
gerektiğini bulması için kiralar.
Eğer Gelincik dikdörtgensel sınırlar çizerse her şey iyi olacak çünkü Orman Meclisi, mümkün olan en iyi
şekilde, vatandaşların oyunu temsil edecek.
Fakat Gelincik böyle yapmıyor. Onun yerine Bufalo Parti'sine bir ücret karşılığında
onların hafif çoğunluğunu devasa bir galibiyete çevirebileceğini söylüyor.
Orman Meclisi'nde ezici çoğunlukla Bufalolar o sinir bozucu iş uzatan Jakaloplar'ı dinlemek
zorunda kalmayacak. Bu yüzden Bufalolar memnuniyetle parayı veriyor.
Peki Gelincik sözünü nasıl gerçekleştirecek? Sinir bozacak kadar basit bir şekilde: Olabildiğince çok
Jakalop seçmenini bir bölgeye sıkıştırıp geri kalanını da dağıtırsa, Bufalo Partisi
fazladan bir sandalyeyi hiçbir seçmenin fikir değiştirmesine gerek kalmadan kazanabilir.
Gelincik ve Bufalo'nun yaptığı şeye "gerrymandering" denir: Seçim bölgelerinin çıkara göre
bilerek değiştirilmesidir.
Birkaç seçim sonra yetersizce temsil edilmiş ve şikayetçi Jakalop Partisi, Gelincik'e
yaklaşıp bölgeleri Bufalolar yerine kendi çıkarlarına göre değiştirebilir mi diye soruyor.
Gayet tabii yapabilir. Aynı hileyi kullanarak Gelincik Bufalo seçmenlerini birkaç bölgeye paketler
ve gerisini Jakalop destekçileri arasına dağıtır.
Azınlığı temsil eden Jakaloplar şimdi seçimlerden sonra, buna rağmen,
Orman Meclisi'nde çoğunluk partisi oldu.
İşte bu seçim bölgeleriyle oynamanın korkunç gücüdür. Gelincik tamamen aynı seçmenleri alıp herhangi
bir partinin seçimi kazanmasını sağlayabilir.
Doğal olarak, Gelincil'in işi büyür ve zamanla Hayvan Krallığı'ndaki her koloni
bölgelerle oynaması için ona para verir.
Bu kadar çok müşteriyle, Gelincik artık bilgisayarını kullanarak yüz binlerce bölge kombinasyonunu, seçmen
davranışının kapsamlı istatistiksel modelleriyle test ederek istediği sonuca ulaşır.
Kraliçe Aslan, Gelincik'in neyin peşinde olduğu anladı ve onu krallığından dışarı sürdü. Fakat
nüfus sayım görevlisi, ona nüfus değiştikçe bölgelerin yeniden çizilmesinin hala gerekli olduğu hatırlattı.
Peki nasıl belirlenecek?
Kraliçe Aslan bariz çözümü öneriyor: İki partili bir komite tüm bölgelerin
sınırlarında anlaşmak zorunda.
Bu iyi bir fikir gibi gözüküyor. Sonuçta eğer iki parti de bölgeler konusunda anlaşırsa
bu herkes için adil olacak.
Fakat bu çözümü kullanarak birkaç seçim geçirdikten sonra, Kraliçe Aslan Orman Meclisi'nde
hep aynı yüzleri gördüğünü fark ediyor. Vekiller seçimlerinde neredeyse
hiç kaybetmiyor.
Ortaya çıkıyor ki vatandaşlarla vekillerin çıkarları aynı değilmiş.
Vatandaşlar, adayların oylarını hakkettiği seçimler ister. Bunlar
her adayın kazanma şansının bulunduğu yakın oylu seçimlerdir.
Ama vekiller yakın oylu seçim istemezler, garanti seçim isteler. Aday oldukları
bölgenin destekçilerle dolu olduğu seçimler.
Vekiller de sınırların belirlenmesinden sorumlu olduğu için olabilecek en güvenli bölgeleri
çizerler.
Demek ki, iki partili komiteler yeterli değilmiş. Seçim bölgesi hilelerini gerçekten ortadan kaldırmak için
üç seçenek var:
İlki politik olarak bağımsız, atanmış uzman ve hakimlerden oluşan komisyonları sınırları
çizmek için görevlendirmek.
Bağımsız komisyonlar iki partili komitelerden çok daha iyiler ama yine de harika değiller.
Çünkü genellikle benzer alanları gruplayarak seçimleri rekabetsiz yaparlar.
Bir de bağımsız komisyonların göründükleri kadar bağımsız olmama olasılığı her zaman
vardır.
İkinci seçenek ise sınırları belirlemeyi matematiğe bırakmaktır. Bir alanı eş nüfuslu
bölgelere bölmek için birçok matematiksel yöntem bulunmaktadır.
En basit örnek, "en kısa bölen çizgi yöntemi"dir. Seçmenleri ikiye ayıran
çizgiyi bul ve bu işlemi tüm bölgeler oluşana kadar tekrar et.
Bu "bağımsız" komisyondan çok daha iyi bir yöntem ama sadece sınırların çizildiği yerledeki
talihsizliklerden dolayı zaman zaman bir tarafın lehine seçim sonuçları doğurabilmek gibi bir
problemi var.
Ama kullanılan algoritmayı yayınlayarak, tüm vatandaşların kontrol etmesi ve sistemin
kasıtlı taraf olmadığına güvenmesi sağlanabilir.
Son çözüm ise beklenmedik: Gelincik'i tekrar tut ve "gerrymandering"i kabul et.
Fakat bu sefer ona, kazananlarla seçmenleri bütün olarak en yakın şekilde ayarlaması için para ver.
Her ne kadar tatsız gözükse de bu, "gerrymandering"in açık ara en kötü problemi olan
orantısız temsiliyetten kaçınmak için en iyi yöntem.
Fakat, bu üç çözümü düşünmek Kraliçe Aslan'ı huzursuz yapıyor.
İlk iki çözüm gelişme, ama yine de rekabetsiz seçimler veya orantısız
sonuçlar doğurabilirken üçüncüsü yanlış geliyor. Seçim bölgelerinde hile yapmayı engellemek için hile yapmak
... garip duruyor.
Daha önce oylama ile ilgili öğrendiklerini hatırlayınca, tüm bu bölge hilesinin aslında
daha temel bir problemin belirtisi olduğunu fark ediyor: her vatandaşın sadece bir
oy hakkı olması ve bir vekil seçebilmesi.
Bölge hilesini eleyerek ve rekabetçi seçimleri geri kazanarak vatandaşlarını mutlu etmenin
birkaç yolu var ama bunu yapmak için Kraliçe Aslan'ın demokrasisinde bazı büyük ve radikal değişiklikler
yapması gerekecek.