Tip:
Highlight text to annotate it
X
Merhaba. Roma'da Vatikan şehrindeyiz.
Vatikan'da St. Peter's Bazilikası'nda bulunuyoruz.
Burası, dünya üzerindeki en büyük, en gösterişli yapılardan birisi.
Hatta sanırım dünyadaki en süslü, büyük, görkemli yapı dersem daha doğru olacak.
Yapılırken tam da böyle olması hedeflenmiş zaten.
16. yüzyılın başlarında bu kilisenin yapımına karar verilmiş.
O dönemki Papa olan 2. Julius, mimar Bramante'yi çağırmış ve:
'Bana bütün Hristiyan alemindeki en büyük, en görkemli, en şaşaalı kiliseyi yapın' emrini vermiş,
Mimar da aynen bunu yapmış.
.
Daha önceki dönemlerde, bu kilisenin bulunduğu yerde başka yapılar varmış.
Antik Roma dönemine geri gidecek olursak, burası Nero'nun hükümdarlığı sırasında arena olarak kullanılmş,
oyunlar ve spor müsabakaları yapılırmış,
.
Aynı zamanda bu bölgede eski bir nekropol yani mezarlık varmış.
St. Peter da çarmıha gerildikten sonra buraya gömülmüş,
ve ilk hristiyanlar onun anısına burada
küçük ve mütevazi bir anıt yapmışlar.
St. Peter, ilk Papa. Bu görevi ona Hz. İsa vermiş.
İmparator Constantine döneminde ise buraya kilisenin ilk
yöneticisi, birinci papası olan St Peter anısına bir kilise yaptırılmış.
Bu kilisenin yaptırıldığı dönem, yaklaşık olarak 4. yüzyıl.
Constantine döneminde yaptırılan bu kilise yaklaşık 1000 yıl kadar ayakta kalıyor.
1500'lerin başında, Papa 2. Julius göreve geliyor, kendisi oldukça hırslı bir insan.
Zamanını aşan bir vizyona sahip,
dönemin en başarılı sanatçılarını bir araya getirerek bu binayı yapmak üzere işe girişiyor.
Bazilikanın yapımı sürecinde çalışan çok önemli sanatçılar var.
Binanın ilk planlarını çizen kişi Yüksek Rönesans döneminin önemli sanatçılarından Bramante'den başlayarak
Raphael ve Michalengelo gibi ustalara kadar çok önemli sanatçılar çalışıyor.
Rönesans döneminin en önemli ustaları ve
daha sonrasında ise 1600'lerin başından ortalarına kadar da Barok dönemin en önemli sanatçıları
bu binanın yapımında çalışıyorlar.
Bramante, bu kilisenin planlarını yaparken,
o dönemdeki çoğu kilisede yapıldığı gibi eski Roma dönemi kiliselerinin yapı şablonlarını kullanmıyor.
.Eski Roma döneminden beri kullanılmakta olan kilise
planları aslında oldukça kullanışlı,
çok sayıda insanın rahatça yürüyebileceği uzun bir merkezi alan var,
mihrap bölgesi öne çıkarılıyor,
işe yarayan bir yapı planı.
.
.
Ancak Bramante'nin yapmak istediği bu değilmiş.
Bramante'nin niçin kalıplaşmış yapı planlarını kullanmak istemediğini anlamak için yaşadığı dönemi gözümüzde canlandıralım.
Yüksek Rönesans dönemindeyiz,
matematiğe olağanüstü ilgi gösterilen bir dönem, ideal olanı bulmaya,
mutlak güzelliğe, mükemmel oranlara ulaşmaya çalışıyorlar.
Bramante'nin St. Peter's kilisesi için yaptığı ilk planlar bu düşünceler doğrultusunda şekilleniyor.
Yapıyı, Yunan haçı formunda planlıyor, bu haçta dört kol eşit uzunlukta.
Haç, kare formunun içine oturuyor.
.Ortada merkezi bir kubbe ve yanlarında daha küçük kubbeler var.
Özünde, mükemmel kareler ve mükemmel daireler kullanılan bir yapı planı yapıyor.
Ancak Bramante'nin yaptığı ilk çizim hayata geçemiyor.
Planda bazı değişiklikler yapılması gündeme geliyor.
En sonunda, haçın bir kolunun uzatılması kararına varılıyor,
ve kilise de böylece bazilika formunu kullanmış oluyor.
.
İlk planda yer alan mükemmel geometrik formlar, kilisenin ihtiyaçları doğrultusunda feda ediliyor,
zira kilise büyük kalabalıkları alacak ve bu kişilerin mihraba odaklanmasını sağlayacak bir form olmasını istiyor.
Sonuçta, Bramante'den sonra Raphael de yapının planı üzerinde çalışıyor,
daha sonrasında ise Michalengelo da plan üzerinde çalışacak.
Michelangelo sonradan yapılacak Barok eklemelerden önce,
Bramante'nin ilk fikirlerini geliştirmeye ve netleştirmeye fırsat buluyor,
Yaptıklarını ana kubbede ve kilisenin genişletilmemiş
olan üç kanadının dış taraflarında görebiliyoruz.
İlerleyen dönemde, Mandorno tarafından bu barok cephe ekleniyor.
Barok dönemde Bernini bu kilisenin iç süslemelerini, ayrıca gördüğümüz süslü tenteyi yani baldacchinoyu, Cathedra Petri'yi yapıyor ve
Aynı zamanda
kilisenin önündeki meydanı da genişletiyor ve St.Peters Meydanı'nı düzenliyor.
Meydanda, alışılmadık büyüklükte kanatları ve kanatların her iki tarafında yer alan sütunları görüyoruz.
Yani bu binada yaklaşık birbuçuk asır boyunca
dönemlerinin en önemli sanatçıları, mimarları,
heykeltraşları çalışmışlar.
Ve son derece görkemli bir eser yaratmışlar.
.
.