Tip:
Highlight text to annotate it
X
Aman Tanrım... eğer çöldeyseniz ve susamışsanız, koladan daha iyi bir içecek mi bulacaksınız?!
Mükemmel ticari meta... Neden mi?
Marx'ın uzun zaman evvel belirttiği gibi: Ticari bir ürün, hiçbir zaman sadece...
satın alıp tükettiğimiz sıradan bir şey değildir.
Bir meta, teolojik hatta metafizik ayrıntılarla dolu bir maddedir.
Varlığı, her zaman için görünmez bir üstünlüğü yansıtır.
Mesela Coca-Cola'nın o meşhur reklamı, bu görünmez üstünlüğü açık bir şekilde gösterir.
"Coca-Cola gerçek şeydir!" Veya... "Coca-Cola... işte bu!"
Peki, "bu" ve "gerçek şey" nedir?
Bunlar, kimyasal analizlerle açıklanabilecek, Coca-Cola'nın bir başka güzelliği değil sadece.
Orada, işte o "gizemli şey" var.
Arzumu kamçılayan, açıklanamayan o "fazlalık".
"Postmodern" dediğimiz günümüz toplumlarında, bizler zevk almak "zorundayız".
"Zevk almak", garip ve sapıkça bir göreve dönüşüyor.
Ancak kolada şöyle bir çelişki var: Susadıysanız içersiniz ama...
herkesin bildiği gibi... ne kadar çok içerseniz, o kadar çok susarsınız.
İstek, hiçbir zaman sadece bir şeye karşı duyulan basit bir arzu değildir.
Ayrıca her zaman, isteğin kendisi için duyulan arzudur. İsteğin devam etmesi için duyulan arzudur.
Arzu etmekle ilgili en korkunç şey belki de, isteğin tamamen tatmin edilmesi ve artık arzu duyulmamasıdır.
Yaşanabilecek en karamsar şey, arzunun kendisinin yok olmasıyla yüzleşmektir.
Sadece ihtiyaç kadarının tüketildiği ve ondan ötesine bakılmadığı zamanlarda değiliz artık.
Eğer susamışsanız su içerdiniz o kadar. Buna geri dönemeyiz. "İhtiyaçtan ötesi" artık hep bizimle.
O halde Coca-Colamızdan bir yudum alalım!
Gittikçe ısınıyor. Dolaysıyla, o "gerçek" Coca-Cola değil artık ve sıkıntı da burada.
İhtişamlı boyuttan, kazurata geçişi bilirsiniz?!
Soğuk iken ve doğru servis edildiğinde, kendine has bir çekiciliği vardır.
Ancak birdenbire iğrenç bir şeye dönüşebilir. Bu, metanın kaçınılmaz sonudur!