Tip:
Highlight text to annotate it
X
Raca Aşman için Cenaze namazı kılalım.
Merhum Aşman Efendi Hz için, onun niyetine için Salatu Cenaze.
Ruhu için Fatiha.
"Kendisini nasıl bilirsiniz" diye soruyorlar.
Elhamdulillah, onu mu'min, Müslim olarak biliriz.
Ve buna, Allah'ın huzurunda şahadet ederiz.
Merhumun mu'min, Muslim olduğuna şahadet ediyor musunuz?
Fatiha.
Euzu billahi mineşşeytanirracim. Bismillahirrahmanirrahim.
Vessalatu vesselamu ala Resulina Seyyidil evvelin vel ahirin.
Meded ya ResulAllah, meded ya Abdullah Faiz Dağıstanı,
meded ya Muhammed Nazım Hakkani, destur!
Tarikatun as sohba vel hayru fi cemiyye- Tarikatımız sohbetle kaimdir,
hayır cemiyetledir, inşa'Allah.
Bugün burada başka bir sohbet yapacaktık ama
Allah'ın Hikmeti, bizim Şeyh Efendi'nin en çok sevdiği...
Yani edebi, insanlığıyla, güzelliğiyle herşeyiyle mükemmel bir insandı.
Raca Aşman Efendi ansızın, Allah'ın Hikmetiyle Hakkın Rahmetine kavuştu.
52 yaşında vefat etti, mekanı cennet olsun.
52 yaşında o intikal edince
Halid-i Bağdadi Zülcanaheyn Hz'de öyleydi.
Çok büyük evliya-hem Şeriat ilminde büyük alim
hem Tarikatta büyük meşayihlerden olduğu için iki tarafta. Zülcenaheyn demek
iki kanadı var-hem Şeriat kanadı, hem Tarikat kanadı.
O da 52 yaşında dünyadan Hakkın Rahmetine intikal etmişti.
Bu da öyle bir insandı ki, şüphe yok bu da evliyaydı, büyük evliyalardandı.
Bütün bu Doğu, Güneydoğu Asya tarafı
hepsi onun emrinin altındaydı. Oranın Şeyhiydi o,
Şeyh Efendi ona teslim etmişti.
Onlarda böyle Tarikat falan hiç yoktu oralarda,haberleri yoktu öyle şeylerden.
Kendi kafalarına göre şey yapıyorlardı. Bunun bereketiyle..
Mübareğin dedeleri de öyle, çok salih insanlardı.
Sultanlardı ama hakikaten.. Mezarlarına gitmiştik.
Böyle büyük güzel bir cami yapmışlardı. Sultan yazıyor orada,
"Burada Sultan yatıyor" diyor. Bakınız, yani ibret alınız diye
kendi yazdırmış, kendi kabri şerifi üstüne.
Ondan sonra biraz daha ziyarete giderdi Şeyh Efendi, bir neneleri vardı.
Büyük büyük neneleri galiba. Salihatlardandı.
Ekvator ormanlarının içinde, yılanların içinde orada yaşarmış.
Türbesi orada.
Hayvanlar yaklaşmazdı mübareğe,
üstüne abdest bile bozmak için.
Öyle bir sülaleden, nesilden gelen bir zat bu, muhterem.
Bütün imkanlar elinin altındaydı.
Milyon dolarla değil, milyarlar vardı elinin altında. Sırf bu Şeyh Efendi'nin
Hak yolunun, İslam yolunun içinde dursun diye elinin tersiyle itti hepsini
26-27 senedir tanırız. Birinci günde nasılsa
aynı muhabbet, aynı şevk aynı iştiyakla öyle devam etti o, zat-ı muhterem.
Akşam işte duyduk, bütün gece... Şimdi o en yüksek makamlara yetişti.
Onun için, en güzel makamları aldı. Allah'ın
verdiği ömür ne bir dakika ileri gider ne bir dakika geri gelir.
O mübareğim ömrü o kadardı.
Allah oraya kadar getirdiği için, oradan sonra öteki tarafa
anında geçti o mübarek. Birşey yok onun için.
Böyle makamları olan insan arkaya hiç bakmaz.
Allah'ın hükmüne itiraz olmaz. Olanla ölene birşey yapılmaz derler.
Elimizden birşey gelmez ama, bütün gece sabaha kadar uyku girmedi gözümüze.
Onsan sonra mübarek..Sabah zaten onların şeyine göre 5-6 saat ileridir.
Sabah olunca zaten onu alıp yıkayıp kefenlediler.
O vakit biraz hafifledi, sabahtan sonra 1-2 saat uyuyabildi o şeyden dolayı.
Yani onun tam... Duyardık eski zaman sultanları var.
Sultanlığı bırakır, hükmü bırakır.. Dersin
"1000 sene önce olan birşeydir bu. Bu zamanda olur mu?"
İşte Allah rahmet eylesin, öyle bir insandı. İbrahim Ethem gibi.
Nasıl sultanlığı herşeyi bıraktı. Aynı, bu zamanın
evliyası yani. Güneydoğunun büyük evliyalarındandır o.
Allah makamını âli eylesin.
İnşa'Allah şefaatine de nail oluruz.
Zatn mübarek o kadar mütevaziydi, bilmeyen yok onu.
Garibinden, fakirinden, dervişinden. Hepsiyle beraber şey yapardı.
Hiç kimseyi..Hakikaten normal bir insan bile onun yaptığını yapamazdı.
Böyle gariplerle, herkesle ilgilenebilsin, hatırını alsın.
Hayır hasenatını yapsın. Öyle yok.
İşte bazen de Allah sevdiklerini yanına alıyor daha fazla.
İnşa'Allah Mehdi (as)'ın zamanında onların ruhaniyetleri..
Böyle çünkü Mehdi (as)'ı bekliyorlar diye ruhaniyetleri gelecek onların.
O vakit zaten kerametler vaktidir. Cismani gelmese de ruhaniyetine
istti'dad sahipleri görecek onları. Onlar
yaptıkları hayır, hasenattan dolayı zaten 100 sene, 200 sene kadar
yaşamış gibi oluyorlar.
Allah bize de öyle nasip etsin, onun yaptığı işleri yapmayı hepimize
inşa'Allah, hayır hasenatları.
Hep yaptığımız hasenatlar ona da yazılsın inşa'Allah.
Selamu Aleykum.
Cuma namazından sonra sohbet yapıyoruz. Şeyh Efendi Hz
daha iyi. Elhamdulillah, iyileşiyor.
İnşa'Allah iyileşince kendisi gelip konuşacak.
Ama bugün sohbet vermek, konuşmak zor.
Çünkü dün akşam haberini aldık. Aslında başka sohbet verecektim ama
herşey Allah'ın elinde.
Sen plan yaparsın, Allah'ın planı olur. Herşeyi Allah yapar.
Kim bundan farklı söylerse, doğru değildir.
Kimse değil, yalnız Allah hayat verir.
Bu dünyada kaç sene kalacağın, herşey yazılıdır.
Kimse kendi hayatından alıp başkasına veremez.
Çünkü Allah Kerim olandır.
Birinden alıp ötekine vermeye ihtiyacı yoktur.
Bunu kim söylüyorsa, biz şimdiye kadar hiç böyle birşey duymadık.
Bizim tarikatımız, Nakşibendi tarikatımız
Şeriatın dışında değildir, Şeriatın kalbidir.
Biz, onların Şeriatın dışında söylediklerini kabul etmeyiz.
Bir kimse başka birisine vermek için hayatını feda etti diyorlar,
böyle birşey yapamazsınız.
Yalnız, Efendimizle (sav) savaştaysanız hayatınızı feda edebilirsiniz.
Bütün sahabeler böyle kendini feda etti. Olan budur.
Ama kendi hayatından alıp başkasına vermek, bu olamaz.
Bu yüzden, Raca Aşman Efendiye Allah bu kadar ömür vermiş,
52 sene. SubhanAllah nefesler sayılıdır.
Son nefes girince, o nefes çıkmaz.
'Inna Lillahi Ve İleyhi Raciun" (2:156).
Merhum, Şeyh Halid-i Bağdadi gibiydi.
Nakşibendi yolunun meşayihlerinden. O, Tarikatı Hindistan'dan
Muceddid-i Elfi Sani Ahmet Faruki Serhendi Hz'den
ve onun varisinden devralıp Şam'a getirdi.
Zülcehaneyndi kendisi, yani iki kanatlı.
Hem şeriatta alim kanadı, hem tarikatta şeyhti, iki kanatlı.
O da 52 yaşında ahirete intikal etmişti.
Ve Raca Aşman hakikaten
büyük evliya idi.
Onun ceddi de
İslam ve Şeriat yolunda, onun savunucularındandır. Hatta
Şeyh Efendi Hz ile sarayına gitmiştik. Sarayın yanında büyük cami yaptırmışlar.
Orada büyük dedesinin kabri şerifi vardı. Üstüne yazdırmış:
"Burada Sultan yatıyor, görünüz" diye.
Dünyanın Sultanlığı buraya kadar.
Ama ahiret için, Raca Aşman ahiret Sultanıydı.
Büyük nenesi de büyük evliyadandı.
Onun kabri şerifini de ormanda ziyaret etmiştik.
Hiçbir hayvan ne yemek ne abdest bozmak için yaklaşmıyordu, tertemizdi.
Böyle bir nesilden geliyor. Ahiret sultanıydı.
Allah için Saltanatını bırakan Sultanlar duyardık.
"Böyle şeyleri 1000 sene önce, 500 sene önce yaparlarmış" derdik.
İbrahim Ethem gibi, o da Allah için bütün saltanatını bıraktı.
Raca Aşman herşeyi, bu dünyayı bıraktı Allah için,
Efendimiz (sav) için, İslam için.
Bu kadar parası vardı elinin altında, hiç dönüp bakmadı.
Hakikaten
bu dünya onun gözünde ölmüştü, ölü gibiydi, Sübhan Allah!
Bu yüzden Allah onun bereketine,
onun ihlas ile yönelmesi hürmetine,
bütün Güneydoğu Asya'da Nakşibendi tarikatı büyüdü.
Ve Nakşibendi tarikatı orada büyüyünce..
Şeytan istemez, çok insan girsin tarikata.
Nakşibendi tarikatının orada büyümesinden hoşnut olmaz.
"Bu İslam değil, İslam değil" der.
Halbuki İslamın kalbidir, Şeriat olmadan kabul etmez.
Şeriat olmadan hiçbir şey yapamazsınız Nakşibendi Tarikatında.
Şahit olduk ki, neredeyse 30 senedir
ilk gün nasılsa son gününe kadar öyleydi.
Kuvvetli imanı ile, insanlara hayır ve hasenatı ile,
İslam ve tarikatı yayması ile.
Neden tarikata kızarlar?
Çünü şeytan istemez.
Tarikatuna sohba ve fi hayrı cemiyye- Şeyh Bahauddin Nakşibend Hz'in
her sohbetinden önce söylediği buydu.
Güzel İslami sohbet, vaaz vermek,
ve hayırlı cemaat toplamak, hayırlı insanlarla,
onlara öğretmek, zikir yapmak.
Allah buyurur: "Kalpler ancak; Allah'ı zikretmekle mutmain olur" (13:28)
Zikir nedir? Allah'ın isimlerini anmak,
zikir ve sohbet yapmak. Sohbet de insanlara
doğru yolu göstermek için talimdir.
Binlerce, yüzbinlerce insan
Güneydoğu Asya'daki tarikatın bereketiyle sohbetten faydalanır.
Ve SübhanAllah, büyük evliya olduğu için
Allah onun görevinin yarım kalmasını istemedi.
Şeyhimize, Şeyhimiz Muhammed Nazım el Hakkani Hz'ne ilham etti.
Elhamdulillah, o emekli olmamıştır.
Kim emekli oldu diyorsa, bu hükümet ofisi değil.
Biz de hükümet memuru değiliz.
Şeyh Efendi Hz hükümetten tek kuruş para almadı.
Emekli diye, yalnız ahirete intikal edene denir.
Allah kendisine uzun ömür versin. Bu hayatta olduğu ve nefes aldığı sürece
emekli olmamıştır.
Ve biz birinin, Raca Aşman Şeyh için hayatını feda etti, dediğini duyduk.
Bu doğru değildir.
Çünkü böyle birşey yapamazsınız.
Bu yüzden, böyle söyleyeni sevmeyiz. Bunu kim söyledi bilmiyoruz.
Ama biri böyle birşey diyorsa, biz kesinlikle o kimseyi kabul etmeyiz.
Kardeşim bile olsa kabul etmem.
Şeyh Efendi Hz de kabul etmez, evliyalar da kabul etmez.
Biz hiç Meşayih-ı izam'ın emekli olduğunu duymadık.
Bu saçmalıktır, böyle birşey olamaz.
Bu yüzden, Şeyh Efendi Hz kalbine gelen ilhamla dedi ki:
"İnşa'Allah Raca Aşman'ın kardeşi de
saliha hatunlardandır.
Raja Elina, o bölgedeki Nakşibendi tarikatından sorumlu olacak.
Dergahlardan, insanlardan sorumlu olacak. Kendisi de Sultan olduğu için
zikir için sohbet için insanları tayin edebilir.
Hanımlar için, erkekler için farklı farklı kişiler.
Şeyh Efendi Hz yalnız bu şekilde memnun olacak.
Çünkü her ülkenin, her yerin
farklı bir anlayışı vardır.
Dışarıdan gelen biri, belki iyi yaparım diye düşünebilir.
Ama iyi yapayım derken daha kötü yapar.
İnşa'Allah onların güzel usulleri, adetleri olduğu için
Büyük Şeyh, Şeyh Nazım Hz onların edeplerinden, usullerinden çok memnundu.
Onlar herşeyi biliyorlar çünkü kaç nesildir bunu yapıyorlar.
Bu yüzden, kızkardeşine de riayet ederler.
Zaten neneleri de evliyaydı, himmet eder torununa inşa'Allah.
İnşa'Allah tarikat, Raca Aşman'ın bereketiyle
binlerce kat daha fazla büyüyecek, gelişecek.
Herkes severdi onu, çünkü çok özel bir insandı.
Bütün dünyayı bırakmıştı.
Fakir, garip, çoluk çocuk herkesle baba gibi, kardeş gibi ilgilenirdi.
SübhanAllah sıradan bir adam bile böyle ilgilenemez insanlarla.
Vefat ettiğinde de böylece geçti diğer tarafa,
ahirette en yüksek makamları kazandı.
Çünkü herkes kendisini severdi. Dün gece uyuyamadık.
Bütün gece hiç uyuyamadık haberini alınca.
Herkes de aynı şeyi söyledi, kendisine sevgisinden uyumamış kimse.
Ama her türlü hasenat, herşeyi yaptığı için
Ahiret sultanlığını kazandı.
Çok hoşnuttu, çünkü önündekileri görünce
o tarafa geçerken arkasına bile bakmadı, geri dönmek istemedi.
Çünkü Allah ona 200 sene, 500 sene yaşamış gibi verdi-
Ahireti için böyle verdi.
Ve meşayik de memnundu ondan,
onu karşıladılar, hiç üzülmedi Raca.
Ama Allah ailesine-çocuklarına, kızlarına, oğullarına, kardeşlerine
hepsine sabır versin.
Bu büyük bir beladır onlar için.
Bu bela önce peygamberler, evliyalar ve salihin içindir.
Şimdi onlar çok üzgünler ama
ahirette çok memnun olacaklar.
Çünkü kendilerine şefaat edecek.
Ve Malezya'daki cemaat için:
Şeyh Nazım Hz'ni dinleyin ve ona itaat edin. İtaatsizlik etmeyin.
Kim itaat etmezse, şeytanın Allah'a itaat etmemesi gibi olur.
Belki zordur, ama itaat ederseniz
Allah size kuvvet verir, daha fazla insan katılır tarikata,
daha bereket olur sizin için. Allah da hoşnut olur.
Çünkü bütün yapılan ibadetler, zikir, sohbet, Kuran- hepsi ona da gidiyor.
İnşa'Allah şefaatine de nail oluruz.
İnşa'Allah Mehdi (as) geldiğinde
inşa'Allah ruhaniyeti onu görüp, onunla buluşacak.
Çünkü Mehdi (as)'ın zamanı kerametler zamanıdır.
İnşa'Allah yakındır, geliyor. Ve min Allahu Tevfik, El Fatiha.
Şimdi Kuran Hatmi yapalım.
İnşa'Allah cennette en yüksek makamlara erişir, ruhu için el Fatiha.
Selamu Aleyküm, insanlar soruyorlar,
Malezyadan da soruyorlar, kime tabi olalım diye.
İnşa'Allah Şeyh Efendi Hz Raca Elina'yı tayin etmiştir.
Raca Elina sohbet için, zikir için bütün bu Malezya, Uzak Doğu'da
gerekli kişileri tayin eder.
Bu açıktır inşa'Allah.
Ve min Allahu Tevfik, El Fatiha.