Tip:
Highlight text to annotate it
X
Çeviri: hande odabasioglu Gözden geçirme: Fatih Yuvacı
Hayatımızın her aşamasında
gelecekte olacağımız kişinin hayatını
büyük ölçüde etkileyecek kararlar alıyoruz
ve sonunda o kişi olduğumuzda
çoğu zaman aldığımız kararlardan pek de mutlu olmuyoruz.
Genç insanlar, dövmelerini sildirmek için büyük meblağlar öderken,
ergenler de aynı zamanda dövme yaptırmak için
büyük meblağlar ödüyor.
Orta yaşlı insanlar boşanmak için aceleci davranırken,
genç yetişkinler evlenmek için acele ediyorlar.
Orta yaştaki yetişkinler istediklerini elde etmek için çok çalışırken,
diğer yetişkinler elde ettiklerini yok etmek için çok çalışıyor.
Mütemadiyen devam eden bir olay.
Bir psikolog olarak beni cezbeden asıl soru ise,
neden sıklıkla
gelecekteki 'biz'in pişmanlık duyacağı kararlar alıp duruyoruz?
Mesela, aklıma gelen cevaplardan bir tanesi
-hepinizi bugün ikna etmeye kararlıyım-
bizim, zamanın gücüyle ilgili
kavramsal bir yanılgıda olduğumuz.
Hepinizin bildiği gibi
değişim oranımız yaşımız ilerledikçe yavaşlamaktadır,
çocuklarınız her dakika değişim gösterirken
ebeveynlerinizin değişimi yıllar alır.
Fakat, değişimin birden ortadan kaybolduğu,
dörtnala giderken birden emeklemeye başladığımız
bu sihirli anın adı nedir?
Ergenlik dönemi mi? Orta yaş mı?
Yaşlılık mı? Görünen o ki
birçok insan için bu an 'şimdi' oluyor.
bu bahsettiğimiz 'şimdi' artık nerede gerçekleşiyorsa.
Bugün burada sizleri, hepimizin hayatımızı
bir aldatmaca içerisinde geçirdiğimize dair ikna etmek istiyorum,
geçmişin ve kişisel geçmişimize ait yanılgılarımızın
son bulduğu bir aldatmaca.
kendimizi, hep olmak istediğimiz
ve gelecekte hep olacağımız kişiler olarak
gördüğümüz bir aldatmacanın sonu.
Size bu iddiayı destekleyici birkaç bilgi vereyim.
Burada, zaman içerisinde kişilerin değer yargılarında
oluşan değişiklikleri gösteren bir çalışma var.
Burada 3 değer baz alınmış.
Buradaki herkes bu değerlerin tümüne sahip
fakat muhtemelen siz yaşlandıkça değerlerinizin
değiştiğini farketmişsinizdir.
Peki, bu durum nasıl oluyor?
1000 kişiye sorduk.
Bu kişilerin yarısından, önümüzdeki 10 yıl içerisinde
değerlerinin ne kadarının değişeceğini öngörmelerini
diğer yarısına ise geçtiğimiz 10 yıl içerisinde
değerlerinin ne kadarının değiştiğini söylemelerini istedik.
Ve bu araştırma bize çok ilginç analiz yapma şansı tanıdı
çünkü sunulan tahminleri karşılaştırabiliyorduk,
mesela 18 yaşındaki insanın raporu ile
28 yaşındaki insanın raporunu karşılaştırarak
bir insan ömrünün analizini yapabildik.
Bulduğumuz veriler şöyle;
İlk olarak, haklısınız
bizler yaşlandıkça değişim sürecimiz yavaşlıyor,
ikinci olarak ise, haksızsınız,
çünkü bu yavaşlama düşündüğünüz oranda gerçekleşmiyor.
Elimizdeki verilere göre 18 ve 68 yaş arası kişiler
gelecek 10 yıl içerisinde tecrübe edecekleri değişimi
büyük oranda azımsamışlar.
Biz bu duruma 'geçmişin sonu' aldatmacası diyoruz.
Bu etkinin önemini algılayabilmeniz için
şu iki çizgiyi birleştirebilirsiniz,
gördüğünüz gibi 18 yaşındaki kişilerin
değişim beklentisi
50 yaşındakilerle aynı.
Şimdi sadece bu değerler için değil, diğer bütün konular için de durum aynı.
Kişilik konusu örneğin.
Birçoğunuzun bildiği gibi psikologlar
kişiliğin beş temel boyutu olduğunu savunuyor.
nevrotiklik, yeni deneyimlere açık olmak
geçimli olmak, dışa dönüklük ve dürüstlük.
Ve tekrar insanlara,
önümüzdeki 10 yıl içerisinde ne kadar değişim öngördüklerini
ve geçtiğimiz 10 yıl içerisinde ne kadar değiştiklerini sorduk
ve ulaştığımız sonuç,
pekala bu grafiği tekrar tekrar görmeye alışmanız gerekecek
çünkü değişim oranımız yine
biz yaşlandıkça azalıyor
fakat her yaşta kişiler bu oranı azımsıyor
önümüzdeki 10 yıl içerisinde karakterlerinin ne kadar değişecekleri
konusunu gerçek verilerin altında tahmin yürütüyorlar.
Ve bu sadece değerler ve kişilik
gibi konular için geçerli değil.
İnsanlara sevdikleri ve sevmedikleri şeyler hakkında
temel tercihlerini sorabilirsiniz.
Mesela, 'en iyi arkadaşınız kim?' gibi
en sevdiğiniz tatil türü,
en sevdiğiniz hobiniz,
en sevdiğiniz müzik türü.
Bu tip şeyleri kolayca cevaplayabilirler.
İnsanların yarısına
'Sence bu önümüzdeki 10 yıl içerisinde değişecek mi?'
diğer yarısına ise
'O değişim son 10 yıl içerisinde oldu mu?' diye sorduk
ve elde ettiğimiz sonuç, buna ikinci kez şahit oluyorsunuz,
evet işte yine burada ;
insanlar bugünkü arkadaşlarıyla
önümüzdeki 10 yıl içerisinde de arkadaş kalacaklarını öngörüyor,
bugün en sevdikleri tatil türünün
önümüzdeki 10 yıl içerisinde yine en sevdikleri tatil türü olacağını düşünüyorlar,
bunun yanında, bu sorular 10 yaş büyük olan kişilere sorulduğunda
'Eh bilirsin, bu zaten benim için çoktan değişti ' cevabını alıyoruz.
Bütün bunların anlamı nedir ?
Bunlar sadece bizleri hiçbir sonuca götürmeyen bir tür yanlış öngörüler mi?
Hayır, hepsinin bir önemi var ve size bir örnekle bunun nedenini açıklayacağım.
Bu durum aslında bizim karar alma sürecimizi önemli ölçüde alt üst ediyor.
Bugün en sevdiğiniz müzisyeni
aklınıza getirin
ve bundan 10 yıl önce en sevdiğiniz müzisyeni düşünün
size yardımcı olması için kendiminkini ekrana yansıtıyorum.
İnsanlara sorduk,
bizim için bir tahminde bulunmalarını istedik
en sevdikleri müzisyenin bundan 10 yıl önce
gerçekleştirdiği konseri izlemek için
bugün ne kadar ödemeyi kabul ederler
aldığımız cevaplarda ortalama yanıt
bilet başına 129 dolar oldu
Bunun yanında, yine aynı kişilere
bundan 10 yıl önce en sevdikleri müzisyenin
bugün gerçekleştireceği konser için ne kadar ödeyeceklerini sorduğumuzda
aldığımız cevap sadece 80 dolar oldu.
Kusursuz derecede ideal bir dünyada
bu sayıların aynı olması gerekirdi,
ancak bizler her zaman güncel tercihlerimizi yerine getirmek için
karşımıza çıkan fırsatlara daha fazla ödeme yapıyoruz
çünkü bu fırsatların güvenilirliğini gözümüzde büyütüyoruz.
Bu neden oluyor peki? Tam olarak emin değiliz,
ancak muhtemelen
hatırlamanın kolaylığına karşı
hayal etmenin zorluğu ile büyük ilgisi var.
Çoğumuz bundan 10 yıl önce kim olduğumuzu rahatça hatırlayabilirken,
gelecekte ne olacağımızı hayal etmekte zorlanıyor olabiliriz
ve sonrasında yanlışlıkla da olsa hayal etmek zor olduğu ve gerçekleşmesi pek mümkün olmadığı için
sadece var olanı düşünüyoruz.
insanlar , 'üzgünüm, bunu hayal dahi edemem' dediklerinde
aslında genellikle kendi hayal gücü eksikliklerinden dem vururlar,
anlattıkları olayın olağandışı bir olay olması
ile ilgili değildir.
Sözün özü, zaman etkili bir güçtür.
tercihlerimizi şekillendirir.
Değerlerimize yeniden biçim verir.
Kişiliğimizi değiştirir.
Bu gerçeğin farkında gibi gözüküyoruz,
ancak sadece geçmişi değerlendirirken.
Sadece geçmişe dönüp baktığımızda
geçirdiğimiz 10 yıl içerisinde ne kadar değiştiğimizi görebiliyoruz.
çoğumuz için, şimdiki zaman
sanki sihirli bir zaman dilimi.
Sanki zaman çizelgesi üzerinde bir dönüm noktası.
Sonunda kendimiz olabildiğimiz
nihai an.
İnsanoğlu, sürekli gelişim halinde olan bir mekanizma olmasına rağmen,
şehven tamamlandığını sanan bir varlıktır.
Şimdi olduğunuz kişi
bugüne kadar olduğunuz tüm kişiler kadar
fani, anlık ve geçicidir.
Hayatımızdaki tek değişmez şey değişimdir.
Teşekkür ederim.
(Alkış)