Tip:
Highlight text to annotate it
X
kelimelerle paylaşılan sessizlik
sunar
Otuz-iki yıl boyunca ben hiçbir şeydim.
Benim özgeçmişim yok. Hem özgeçmiş denilen şey tamamen anlamsız.
Hangi tarihte doğduğum, hangi ülkede doğduğum, önemli değil.
Önemli olan burada ve şu anda ne olduğumdur.
Bazen bana öyle geliyor ki
insan zihnini etkileyen
araştırmalar
gelecek 10 yılın ana konusu olacak
her anlamda.
Bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Onaylıyorsanız da, onaylamıyorsanız da, inançlar arasındaki
bu tür bir rekabeti nasıl görüyorsunuz?
Benim yaklaşımım tamamen farklı.
Ben tüm inanç sistemlerini yıkmak istiyorum
Katolik veya komünist, önemi yok.
Peki ya inanç sistemlerine inanmayan inanç sistemi?
O bir inanç sistemi değildir.
O bir inanç sistemi olamaz.
O sadece insanları programsızlaştırır, onları programlamaz.
Onları
temiz,
yazısız levha (tabula rasa),
üzerinde hiçbir yazı olmayan hale getirir, doğduklarındaki gibi, masum.
Benim buradaki etkinliğim Yahudileri programsızlaştırmak,
Hindu'ları,
Müslümanları,
bana her kim gelirse.
Ben onun inanç sistemini yok etmek zorundayım.
Onu başka bir inanç sistemi yönünde etkilemeye çalışmıyorum.
Benim inanç sistemim yok.
Denir ki doğa ile boşluk birbirine terstir, insanın kafası mutlaka bir şeylerle dolar.
Hayır. Bu doğru değil,
çünkü ben otuz-iki yıl boyunca hiçbir şey değildim.
Nesnek bir doğru olabilir, bilimsel açıdan,
doğanın boşluk ile zıt olduğunu
ama
konu içsel dünya olduğunda,
durum tam tersidir.
Derine indikçe kendinizi daha da boş hissedersiniz.
Nihayetinde, kendinizi sıfırlanmış bulursunuz,
ve baydınlanma noktası budur.
Ego yoktur,
açgözlülüğünüz çoktan yok olmuştur.
Yok olursunuz, sadece ışık kalır, hayat,
sınırsız,
sonsuz,
ama birey değilsiniz,
yalnızca saf bilinç,
ve bu hiçliktir. Buda buna hiçlik demiştir,
nirvananın anlamı hiçliktir.
Batı dünyasında hiçbir din bu noktaya ulaşamamıştır
üç batı dini de;
Hıristiyanlık,
Musevilik ve İslam,
Hindistan dışında doğmuştur.
Hindistan'ın içinde doğan diğer üç din ise;
Hinduizm, Jainizm ve Budizm
üçü de
içsel olarak sıfıra indiğiniz o noktaya ulaşmışlardır.
Ve bu onların en büyük amaçdır:
hiç olmak
ve bu asla başka bir şeyle dolmaz.
Söylediklerinizden hiçbir şey anlamadım desem şaşırmazsınız herhalde.
Anlamazsınız ve ben buna şaşmam,
çünkü nasıl anlayabilirsiniz
daha önce hiç deneyimlemediğiniz bir şeyi.
Örneğin, daha önce hiç şeker yememiş olsaydınız,
ne yaparsam yapayım,
size onun tadını anlatmanın hiçbir yolu yoktur.
Sanyasinlere, sizi tutup
bir kaşık dolusu şekeri ağzınıza tıkmalarını söylemek zorunda kalırım
tek yol budur.
Biraz zor görünüyor, ama başka ne yapılabilir?
Onu tatmadığınız sürece
anlamayacaksınız.
Bu yüzden eğer gerçekten içsel hiçlik hakkında ne söylediğimi anlamak istiyorsanız
bir kaç gün buraya gelin, burada kalın.
Bunu deneyimlemiş halkımla birlikte meditasyon yapın.
Tüm hakları OSHO Uluslararası Kuruluş'una aittir, İsviçre - www.OSHO.com/copyright - OSHO, OSHO Uluslararası Kuruluş'un markasıdır.