Tip:
Highlight text to annotate it
X
Selam!
Merhaba Scott.
Ha siktir! Sen, Hank Pym'sin.
Evet, Scott. Öyleyim
ve senin de inanılmaz becerilere sahip, yetenekli bir mühendis olduğunu biliyorum.
Bu yüzden gelip benim için çalışmanı istiyorum.
Pekâlâ.
Başta, şuradaki hırsız dostunu da içeren ayrıntılı bir planım vardı.
Hop!
Benden bir şey çalıp denemeni sağlayacaktı.
Muhtemelen işe yararmış.
Sen tutuklanacaktın, ben de seni hapisten kurtaracaktım...
Tamam, baba. Yeter.
Doğru. Neyse, plan fazla karmaşıktı.
Ben de hemen buraya gelip
benimle çok özel bir projede çalışman için bir ton para teklif edeyim diye düşündüm.
Ne diyorsun?
Vay be! Şey... Aslında kulağa çok iyi geliyor.
Lan oğlum, ben ne olacağım?
Boktan evime gelip waffle yemek ve
sonunda da suça geri dönmek istemiyor musun?
Ayrıca kızım çok güzeldir ve seni de o eğitecek.
Iyy!
Luis?
Şey... Çok hoş bir kornam var.
Geliyorum, Bay Pym!
Kararına saygı duyuyorum.
Hayallerinin peşinden git!
ANT-MAN: NASIL BİTMELİYDİ
Küçülme elbisesini kullanarak aynı bunun gibi görünmeyen, tespit edilemeyen askerler yaratacağız.
Gördün mü, Pym? Sırrını çözdüm.
Görünmeyen tespit edilemeyen askerler derken ne demek istiyorsun?
Bu eski çekimde gayet de görünüyorum.
A, adam haklı.
Evet, bu görünmez değil ki.
Kutudaki elbiseyi gayet de görüyoruz.
Bu bize gitmez.
Başka nelerin var?
Şey... İnsanı yapışkan bir kabarcığa çeviren bu silahı yaptım.
-İnanılmaz! -Harika!
Neden açılışı bununla yapmadın?
Paçayı yırtabileceğimiz, tespit edilemecek cinayetleri bir düşünün!
Bu minik yapışkan silahından bir milyon tane alıyoruz.
Biz iki milyon alıyoruz!
Harika!
Ben müşterilerimizle ilgileneceğim.
Hope, Hank'e dışarı kadar eşlik eder misin?
Sağ ol. Hadi öptüm!
Bizi elbiseyle yalnız bıraktı .
Başlayalım o zaman.
Elbisem!
Sunucularım!
Verilerim!
Mahvoldum!
Böylece mekanı dağıttık, tankı tekrar küçülttük ve kimse neler olduğunu anlamadı.
Vay be, biraz fazla kolay olmuş gibi duruyor.
Evet. Aslında bakarsan bana pek ihtiyaçları bile olmadı.
Aslında karıncalı, Görevimiz Tehlike tarzı, karmaşık bir soygun yapacaktık;
ama bu ikisi gerek yok diye ısrar etti.
Baba, cebinde gerçek bir tank vardı.
Ama karıncalı Görevimiz Tehlike olacaktı.
Görevimiz Tehlike'yi izledin mi sen?
Tom Cruise bile var.
Harika bir film.
Karıncalı Görevimiz Tehlike yapmamıza gerek yoktu.
Biliyor musunuz? Tom Cruise hiç dublör kullanmıyormuş.
Baba!
Sonuncuda bir uçağın kenarında asılı duruyordu.
Kimsenin umrunda değil, Hank.
Bunu biz de yapabilirdik.
Baba!
Hem de karıncalarla.
Tankı nasıl yanında taşıyordun ki?
Kütle aynı kalıyorsa tankın 60 ton gibi bir ağırlıkta gerekmiyor mu?
Şey... Bilim... Moleküller...
Senaryoya uygunluk.
Anlıyorsunuz işte.
Benim anlamadığım, küçülme elbisesini nasıl bu kadar hızlı giyindiğiniz.
Yani, ben de yaparım tabii.
Ama ben süper hızlıyım.
Süper güçleri olmayan biri bu elbiseyi bu kadar hızlı giyinemez.
- Ben yaparım. - Ben yaparım.
Nasıl?
-Çünkü ben Ant-Man'im. - Çünkü ben Bat...
Lan!
Öyle kafana göre...
- Bu biraz... - Bu benim lafım.
- ters kaçtı. - Bunu ben söylerim.
Ben Ant-Man'im mi dersin? Tuhafmış.
Hayır! Batman'im derim.
Çünkü ben Batman'im.
Ben Batman'im.
Ve ben de Ant-Man'im.
Böyle demeyi kes!
Ama ben Ant-Man'im.
Ben de Batman'im!
Hay Allah'ım ya.
İlla beni küçülttürüp, masayı aştırıp, suratına yumruğu çaktırtacaksın.
Yapsana ulan!
Ne?
Nasıl?
Çünkü ben Batman'im.
SON
İZLEDİĞİNİZ İÇİN TEŞEKKÜRLER!
Başladık yine. Bir uzay elbiseli daha.
Sen bir oyuncaksın!
Hayır. Ben Ant-Man'im.
Hey, gizli kimliğimi öğrenmek ister misin?