Tip:
Highlight text to annotate it
X
Sweet-Tooth! Göster kendini!
Hayat şekere ne kadar çok benziyor değil mi, Batman?
Tabi dış yüzü şeker kaplı ama dibine inince tadı ekşi.
İkimiz de biliyoruz.
Seninle benim aramdaki tek fark, ben tatlı tarafı görmeyi başardım.
Ama sen sürekli suçluları ısırmaya çalışıyorsun.
Ve ne uğruna?
Tek sevdiğin şeyi öldürmek için oy veren bir şehir uğruna mı?
Tüm dünya anlamsız şekerli bir pamuk Batman.
Annem her zaman hayatın bir kutu çikolata gibi olduğunu söylerdi.
Şimdi söyle bana, Batman.
Neden yemiyorsun?
Onu nasıl yaptın?
Senin için geliyorum, Sweet-Tooth!
Dur, Sweet-Tooth!
Kal orada bakalım, Batman!
Bir adım daha atarsan berbat çocuk o kocaman...
- ...kaynayan sıcak çikolata kazanına düşer. - Hayır, Sweet-Tooth!
Robin'i bırak! Onu kaynar sıcak çikolatanın içine atma.
Bu mesele ikimizin arasında.
Haklısın, Batman. Mesele ikimizin arasında.
Her zaman öyleydi. Robin'i bırakacağım.
Tüh! Kaygan parmaklar!
- Batman! - ROBIN!
O kaynar sıcak çikolatanın içine düşüyorum!
- Hayır! - Greyson Dalışı!
Batman!
Dayan!
Hayır!
İşim bitti!
Yaşasın!
İşte şimdi çok sinirlendi.
- Hey, o da ne? - Ne?
Daha fazla yaklaşma! Daha fazla yaklaşma!
Hadi! Hadi!
Kirli yerlere çekiyorsun ama.
Seni ikiye parçalayacağım!
Hadi ama, Batman.
Kalbimi kırıyorsun ama!
Sana kırmayı göstereceğim!
Hadi ama Batman! Ne yapacaksın? Beni öldürecek misin?
Yap hadi, Batman!
Snozzberry'lerin tadı da snozzberry gibi mi bir bak.
Hayır!
Seni öldürmeyeceğim.
Ama seni kurtarmak zorunda da değilim...
o kaynar sıcak çikolatadan.
Hangisi?
Kazanın içine düşüyorum!
Sana son bir ikramım var, Batman!
Ve gerçekten devasa bir şey.
Bilgisayar, Warhead'i aç lütfen.
Warhead açılıyor.
- Su kaynağı zehirlemesine 10 saniye. - Olamaz!
Hadi, Robin. Buradan çıkıyoruz.
İyiki de Batman o barikatı geçti.
Ha? Batman, neler oluyor? Nereye gidiyoruz?
Bat-uçağa gidiyorum. Sonra da buradan çok çok uzaklara.
Peki Gotham ne olacak?
Unut Gotham'ı, Robin.
Su kaynağı zehirlemesine 5 saniye.
Ne?
Çünkü bir ara çok endişelenmiştim.
Ama görünüşe göre her şeyin icabına bakılmış.
Gotham'ı unutmak mı? Hayır! Hayır, bunu yapamam!
Bir şey yapmak zorundayız! Vatandaşları kurtarmalıyız!
Robin, anlamıyorsun.
O vatandaşlar...
seni öldürmek için oy verdi!
Kendilerini kurtarmak için.
Ve bizi öldürmek için!
Buna inanmayı reddediyorum.
Su kaynağı zehirlendi.
Olamaz!
Hadi benim favori meşgalemle kutlayalım bunu.
Su fondipleme!
- Su fondipleme! - Direk musluktan.
Musluktan olsun.
Tamam.
İşte içiyorum.
Komiserim? Komiserim!
Sorun ne? Suda bir şey mi var?
Ben de bir deneyeceğim.
Gerçekten sudaymış!
Artık çok geç, Robin. Şimdi, çabuk ol. Bat-uçağa gidelim. Gotham'dan çıkmalıyız.
Susamadan önce.
Batman, bak!
Ne?
iPhone'umla Facebook anketinin sonuçlarını buldum. Kendin bak!
Düşmanınıza oy verin.
Gotham halkının seçimi...
Robin'in berbat olduğunu düşünebilirim...
ama eğer Batman onu seviyorsa, o zaman ona yardım edeceğim.
Batman hayatımı kurtardı. Ve ona borcumu ödemek kafamın patlaması demekse, varsın patlasın!
Kendini kurtarmak için başka birini öldüremezsin.
Bunu bana Batman öğretti.
Robin'in nesi o kadar kötü ki zaten?
Tek yaptığı bir şey uğruna ayakta kalmaya çalışmak.
Evet! O da senin benim gibi yalnız bir çocuk.
Yaşı oğlumunkinden büyük değil.
Birimize bulaşırsan...
hepimize bulaşmışsındır!
Warhead'i seçtiler!
Gotham'ın o sefil, kuş beyinli kuklaları.
Onları seviyorum!
Gördün mü, Batman?
Gotham kurtarmaya değer.
Bu şehir sana...
iyiliğe inanmaya hazır...
insanlarla dolu olduğunu gösterdi.
Haklısın, Robin.
Gotham bana gerçekten iyiliğe inanan...
insanlarla dolu olduğunu...
öğretti.
Ama artık çok geç!
Çok geç, Robin. Ben ne yaptım?
Bizim için çok geç olabilir.
Ama şu saçma gururunu bir kenara koyarsan...
bize yardım edebilecek biri var.
Kim?
Alo.
Selam.
Superman, ben...
Batman!
Bekle.
Ben Superman'in bir arkadaşıyım.
- Telefonu Superman'e vereyim. - Teşekkürler
Ne istiyorsun? Ben Superman!
Selam, Superman. Ben Batman.
Ben, şey...
ben senden...
süper bir iyilik isteyecektim.
Gotham şehrinin işi bitti. Her tarafta insanların kafaları patlıyor, ve...
Hepsi benim suçum.
Şehri kurtarmanı istiyorum senden!
Ne yapmamı bekliyorsun ki?
Bilmiyorum. Ama - Yani, sen yaparsın bir şeyler!
Sadece senin böyle bir şeye...
gücün yeter.
Evet! Ama ne önemi var ki? Herkes yine de seni benden daha çok seviyor.
Öyleyse sana neden yardım edeyim?
Beni dövdün ve bana bağırdın!
Bu kuyuyu sen kazdın, Batman. Şimdi içine de sen gireceksin.
Çok kızmış.
Devam et!
Bak... Clark.
Özür dilerim!
Özür dilerim.
Tamam mı? Ben...
Ben süper kahramanlığın...
ne demek olduğunu unuttum.
Ama o kadar da farklı değiliz.
Sen ve ben. Kalplerimizde.
Demek istediğim tüm süper kahramanlar aşağı yukarı...
aynılar.
Hepimiz birer yetimiz.
Ben bir yetimim.
Sen bir yetimsin.
Robin bir yetim.
- Örümcek adam da yetim. - Evet!
Örümcek adam bir yetim. Demir Adam da öyle.
Cycloplar, Wolverine ve tüm X-Men'ler. Dinle, anlatmaya çalıştığım...
hepimize kötü bir şey oldu.
Küçükken.
Biz de hayatlarımızı...
biraz da olsa iyilik yapmaya adadık.
Bu yüzden bu deli süper kahraman işine girdik.
En popüleri olmak için değil.
Hatta en güçlüsü olmak için bile değil.
Çünkü amacımız o olsaydı...
sen hepimizi işsiz bırakırdın.
Uçabiliyorsun.
Bir şeyleri kırabiliyorsun.
Ve sadece ellerini kullanarak!
X-ray görüşün var.
Kızların içini ne zaman istesen görebilirsin!
Biliyor musun, Clark...
Belki de sana karşı tam bir pislik olmamın sebebi senin...
gerçekten havalı olduğunu düşünmemdir, adamım!
Ben de senin havalı olduğunu düşünüyorum.
Biz neden arkadaş değiliz ki?
Bilmiyorum.
Ben de bilmiyorum.
Kesinlikle arkadaş olmalıyız.
Belki bir gün senin mağarada takılabiliriz.
Evet, belki.
Ya da senin buzdan kalende takılabiliriz.
Antartika'daki.
Çok havalı.
Ve senin Krypto var, süper-köpek.
O da havalıdır. Köpekler havalıdır.
Bazı insanlar Krypto'nun aptalca olduğunu düşünüyor.
Siktir et onları!
Biliyor musun? Bazı insanlar Robin'in de aptal olduğunu düşünüyorlardı.
Ama o insanlar özenti geri zekalılar.
Çünkü gerçekten...
Robin'le benim aramdaki tek fark...
kostümlerimiz.
Robin havalı.
Krypto havalı.
Antman havalı.
The Adam havalı.
Plasticman!
Eldivenler, pelerinler, maskeler! Süper kahramanlar çok havalı, dostum!
İnsanlara yardım etmek de havalı.
Ve sen?
İnsanlara yardım etmekte acayip iyisin.
Hadi o zaman!
Yardımına muhtaç insanlarla dolu bir şehir var.
Nerede peki o adam, Clark?
Binaların tepesinden atlayabilen adam nerede?
Bir lokomotiften daha güçlü olan adam nerede?
Bir silahtan daha hızlı olan adam nerede?
O Superman nerede?
İşte buradayım!
Yapmam gerekeni biliyorum.
Daha önce hiç uçmadığım kadar hızlı uçacağım.
Batman...
Seninle öbür tarafta görüşürüz.
Teşekkürler, Superman!
Uzaya gelmeyi başardım.
Eh... Hadi bakalım.
Sana son bir ikramım var, Batman.
Ve gerçekten devasa bir şey.
Bilgisayar, Warhead'i aç lütfen.
- Warhead açılıyor. Su kaynağı zehirlemesine 10 saniye. - Al sana, warhead'i taşıyan robot!
Hay anasını! Warhead'i ne yapacağız?
Vay anasını!
İşte bu!
Uzaya geri dönelim!
Eh, hoşça kal.
Hoşça kal, dünya.
İyi şanslar, Superman.
Sağol, Venüs.
Hey, Captain Marvel.
Ben Superman'im!