Tip:
Highlight text to annotate it
X
"Google, 1996 yılında bir araştırma projesi olarak başladı."
"Şimdi İnternet aramasının geçirdiği evrimin kısa bir özetini izleyeceksiniz."
Gomes: Amacımız, Arama işlevini, kullanıcının tam olarak
aradığı bilgiyi bulabilmesini sağlayacak şekilde geliştirmek.
Kullanıcıyı aradığı yanıta daha da hızlı ulaştırmak istiyoruz.
Böylece düşünceleri, ihtiyaç duydukları bilgi
ve buldukları arama sonuçları arasında neredeyse
kesintisiz bir bağlantı sağlanacak.
Singhal: Google ilk başladığında Larry ve Sergey'in
Stanford'da geliştirdikleri PageRank algoritması
temel alınmıştı.
Ardından, web'de arama yapmanın yepyeni bir yöntemini
oluşturmak için bu aramayı kullandılar.
Gomes: O sıralarda, web üzerinde hiç
görülmemiş büyüklükte
dev bir içerik patlaması
gerçekleşiyordu.
Ve istediğiniz içeriği bulmak
giderek daha da zorlaşıyordu
"AdWords"
Mayer: En başlarda,
hiç reklam almıyorduk.
Sonra reklamlar eklemeye başladığımızda,
bu reklamların arama ile alakalı olması da
bizim için aramanın sonuçları kadar önemli hale geldi.
Bizim için çok önemli olan bir başka konu da
bu reklamların arama sonuçlarından ayırt edilmesiydi.
Gomes: En baştan beri reklamlar ve Arama
arasında çok belirgin bir ayrım vardı.
Aramanın yalnızca tek bir amacı vardı,
kullanıcıya en alakalı sonuçları sağlamak
ve bunu en hızlı şekilde yapmak.
"Evrensel Sonuçlar"
Mayer: 1999 ve 2000 yıllarında harika çalışan
bir arama motorumuz vardı,
web sayfaları için çok iyi işliyordu.
Daha sonra fark ettik ki,
Google daha iyi hale geldikçe,
kullanıcılar da hep daha fazlasını istemeye başladılar.
İstedikleri, sadece Web sayfaları değildi.
Mümkün olan en iyi bilgiyi istiyorlardı,
bu bir resim de olabilirdi, kitap da.
O zaman biz de, yeni ve farklı içerik biçimlerini nasıl
arayabileceğimizi araştırmaya başladık.
Bunların ilki Görsel Arama oldu,
çünkü biliyorduk ki, bir resim 1000 kelimeye bedeldir.
Pek çok kişi şöyle bir şey soruyordu:
turkuaz nedir?
Yani, elimizde "turkuaz nedir?" diye bir arama vardı
Ve bu soruyu, resim kullanmadan
yanıtlamanın yolu yoktu.
Singhal: 11 Eylül olayları olduğunda
Google olarak kullanıcılarımıza yanlış bilgi veriyorduk.
Kullanıcılarımız "New York İkiz Kuleler" araması yaptıklarında
bizim verdiğimiz sonuçlar
o günün üzücü olaylarıyla alakalı hiçbir şey içermiyordu
çünkü bizim dizinimiz bir ay önce taranmıştı
ve elbette, bu dizin içinde haberler bulunmuyordu.
Biz de ana sayfamıza CNN gibi tüm haber kuruluşlarının
bağlantılarını yerleştirerek kullanıcılara "bizim aramamız sizi yanıltıyor,
lütfen günün haberleri için
bu siteleri ziyaret edin" dedik.
O sırada arkadaşım Krishna ile birlikte bir konferansa
katılmıştık ve Krishna problem hakkında düşünmeye başladı,
şöyle dedi: "Haberleri hızlıca tarayabilsek ve
kullanıcılarımıza aynı haber hakkında birden fazla
bakış açısı sunabilsek,
harika olmaz mıydı?"
Özel arama hizmeti Google Haberler
işte böyle ortaya çıktı.
Mayer: 2002 yılında görmeye başladığımız eğilimlerden biri de
web'in çok büyük oranda zenginleşmesi oldu.
Daha fazla resim, daha fazla video, çok farklı içerikler.
Biz de fark ettik ki, bir şey web'de varsa,
kullanıcılarımız, Google'ın onu bulabilmesini bekliyorlardı.
Aradıkları şeyin metin, web sayfası veya haber sayfası olması fark etmiyordu,
hepsini tek bir yerde görmek istiyorlardı.
Böylece Evrensel Arama kavramına ulaştık,
yani Google'a gidip
hangi içeriği ararsanız arayın,
biz onu buluruz.
Evrensel Arama'da karşılaştığımız zorluklardan biri de,
gerçekten elmalarla portakalları karşılaştırıyor olmamızdı.
Singhal: Bu elmaları web sayfaları olarak düşünebilirsiniz,
portakalı ise bir resim olarak düşünün.
Resimlerin sıralamasına baktığımızda,
bir resmin en-boy oranının ne olduğunu biliriz,
ne kadar büyük olduğunu, kaç pikselden oluştuğunu da.
Resim siyah beyaz mı yoksa renkli mi?
Tüm bu işaretler yalnızca resimlerle alakalıdır,
ancak web sayfaları ile hiçbir alakası yoktur.
İşte bu nedenle, Evrensel Arama, ilk yaptığımızda çok zor bir işti
çünkü henüz teknoloji tam olarak gelişmemişti.
Mayer: En sonunda, sonuçları basitçe
sayfanın üstüne, alt bölümüne,
ya da ortalara bir yerlere yerleştirdik;
çünkü özellikle farklı medya türleri arasındaki
alaka düzeyini daha hassas bir şekilde araştıracak
bir yönteme sahip değildik.
Singhal: Sonra yıllar içinde
teknolojimizi çok büyük ölçüde geliştirdik,
artık bugün, algoritmalarımız giderek daha da iyileştiğinden
sonuçlar sayfamızda çok çeşitli bilgileri
çeşitli konumlara
yerleştirmeye başlıyoruz.
"Hızlı Yanıtlar"
Gomes: İyileştirmelerimizin tam istediğiniz gibi
olmasını amaçlıyoruz.
Yaptığımız değişiklikler aradıklarınızla öylesine
uyum içinde olmalı ki,
neredeyse bunların farkına bile varmamalısınız.
Şimdi geri dönüp baktığımızda bize öyle geliyor ki,
en baştan beri bu hep böyle olmaydı.
Menzel: Belirli bir bilgiye ihtiyacınız olduğunda,
Google Hızlı Yanıtlarımızı kullanarak.
size tam aradığınızı sunmaya çalışır.
Örneğin, maç sonuçlarını ele alalım.
Son durumun ne olduğunu bilmek istersiniz.
Empire State Binasının yüksekliğini mi öğrenmek istiyorsunuz?
Wright: Kullanıcıların Google'a gelmelerini ve
aradıkları bilgiyi olabildiğince çabuk bulmalarını isteriz.
Anında Arama'yı kullanırken aklınızdan geçenin tümünü
yazmanız bile gerekmez.
Enter tuşuna basmanız şart değil.
Bir şey yazmaya başladığınızda mesela "bike h" gibi,
siz daha düşünmeyi bile bitirmeden
sonuçları anında karşınıza getiririz.
"İnternet Aramasının Geleceği"
Menzel: Sizin şu an, arama motoru ile
karşılıklı olarak kurduğunuz temel etkileşimin
sınırlarını zorluyoruz.
Görselle Arama'da bir resmi, aramanın girişi
olarak kullanabilirsiniz.
Singhal: İşin doğrusu şu ki, kullanıcılarımızın çok daha
karmaşık yanıtlara ihtiyacı var.
Ben her zaman "Uzay Yolu" bilgisayarını oluşturmayı hayal etmiştim.
Benim ideal dünyamda,
bir bilgisayarın yanına gidip şunu sorabilmek isterdim,
"Bu sene muson erken geldiğine göre, Hindistan'da
toprağı ekmem için en uygun zaman nedir?"
Bugün yanıtlayamadığımız bu soruya
bir gün yanıt verebildiğimizde
herkes daha da karmaşık soruların yanıtlarını
aramaya başlayacak.
Bunların hepsi ihtiyaç duyulan gerçek bilgiler.
Bu gerçek sorulara Google olarak biz yanıt verebilirsek,
kullanıcılarımız daha fazla bilgiye sahip olacak ve
bilgiye ulaşma yolculuklarından daha memnun kalacaklar.