Tip:
Highlight text to annotate it
X
Anadolu'nun her şehrinin içinde bir hikâye saklıdır.
Her kent yüzyıllardır kendi hikayesiyle yaşar.
Ama Mardin'i anlatmaya herkes farklı yerden başlar.
Mardin dağların eteğine kurulu tarihi taş evlerden, dar sokaklardan
ve uçsuz bucaksız ovalardan oluşan bir şehir.
Mardin hep bir romantik fotoğrafın eşliğinde,
popüler dizilere yansıyan görüntüsünde
ve tarihi evlerinin siluetinde ekrana yansır.
Ama Mardin'in içinde bir Mardin daha var.
İnsanların bilmediği, görmediği, tozlu yollarından gecekondulara ulaşan yoksulluğun,
derin izlerini taşıyan bir şehir daha var Mardin'in içinde.
Her mahallesinde, her sokağında ayrı bir hikâyenin olduğu,
tam bir Güneydoğu Anadolu şehri,
turistik bir fotoğrafın hemen yanı başında yaşayan bir şehir Mardin.
Ve öteki Mardin'de, yani bu Mardin'de başrolü kadınlar üstleniyor.
Güneydoğunun her şehrinde olduğu gibi Mardin'deki kadınlar da
sosyal hayatta büyük zorluklar yaşıyor.
İşsizliğin çok fazla, hayat şartlarının zor olduğu bu coğrafyada
bir de kültürel etkiler ve geleneklerden dolayı kadınlar,
her yörede olduğu gibi buralarda da hayatlarını taştan çıkarıyor.
Fasla Alp genç bir halk oyunları eğitmeni.
Ailesi bölgede yaşanan sıkıntılardan dolayı Fransa'ya göç etmiş,
ama Fasla Alp ailesi ile birlikte gittiği Paris'te yaşamak yerine
Mardin'in Kızıltepe ilçesine geri dönmeyi tercih etmiş.
- Kızıltepe'de kadın denince aklıma nedense hep olumsuzluklar geliyordu.
Ben 10 sene teyzemle kaldım
ve teyzem 10 sene Kızıltepe'de belediye başkanlığı yapıyordu.
Her gece evine farklı farklı kadınlar geliyordu
ve bu kadınların her birinin bir sorunu vardı.
Sorunları da hep yine erkeklerden kaynaklanıyordu.
Çünkü kiminin eşi cezaevindeydi.
Kiminin eşi yoktu, kiminin eşi başka kadınla aldatmıştı onu,
kiminin eşi duyarsızdı ona karşı, hep böyle ezilen kadındı.
Böyle olunca, çocuklar da hani evde büyüyor burada.
En çok anneyle kalıyor, anne eğitiyor onları; annenin eğitimli olması,
annenin çalışması, kendi ayakları üzerinde durması önemliydi benim için.
Bu yüzden, 2007 yılında bu kooperatifi kurduk.
Fasla Alp, yaşanan sorunlara karşı sessiz kalmamak için,
mesleği birbirinden farklı yedi kurucu arkadaşıyla birlikte,
tek başına hareket edemeyen, toplumda söz sahibi olamayan,
eşlerinin üstüne kuma getirdiği kadınları,
sosyal yaşama adapte edebilmek için yola koyuldular.
İlk olarak, tandır evi adı verilen bir yerde,
yörede çok yaygın olan tandır ekmeğini
kendi elleriyle yapıp satışa başladılar.
Daha sonra belediyenin yemek ihalesine girdiler ve aldılar.
Yemekhanedeki tencerelerde hem yemek pişirmeye,
hem de umutlarını kaynatmaya başladılar.
Sadece ekmek ve yemek yapmakla da kalmadılar.
Hıristiyanların evlenmeden önce kilisede düğün töreninden önce yedikleri
"hayat çöreği" adı verilen çöreklerden yapıp
İstanbul'daki belli başlı mağazalara yollamaya başladılar.
Buradan da bir ek gelir kapısı çıktı kendilerine.
- Hayat çörekleri İstanbul'da, yine KEDV'in desteğiyle, Semra Hanım var,
bizim destekçimiz o da, KEDV'in gönüllü çalışanı,
buna çok inandı, bu işe.
İlk başta tabii olumsuzluklar da yaşadık.
Ama sonra Boyner firması, 10.000 adet sipariş edince tabi
bizim için güzel ışıklar doğdu.
Biz onu İstanbul'a gönderdik. Bu "kiliçe" zaten Hıristiyanların,
Mardin'de kilisede yapılan törende,
evlilik töreninde gelin ve damada yedirdikleri kutsal çörek.
Müslümanlar da bunu arife gününde yapıyorlar.
Boyner'e biz Sevgililer Günü için kalp şeklinde,
14 Şubat günü için 10.000 tane gönderdik.
Daha sonra İstanbul'dan Kibele tanrıçasının kadınlar günü için
işte siparişleri geldi. Onları yaptık gönderdik.
Bu da KEDV'in desteği ile oldu, gene kiliçe işi ve çok iyi oldu,
hala da sipariş alıyoruz İstanbul'dan.
Fasla Alp, ailesi ile birlikte çok rahat bir yaşam sürebilirdi aslında.
Paris'te yaşayabilirdi mesela. Ama o bunu tercih etmedi.
Mardin'de kalarak hayata tutunmaya çalışan kadınların tutunacak dalı oldu.
Onlara eğitimler verdi.
Geçinmeleri için, yeni bir hayat kurabilmeleri için yanlarında durdu.
Hem ana hem baba olarak
hayata sıkı sıkı sarılan Mardinli kadınların hayatında
Fasla Alp koskocaman bir fark yarattı.