Tip:
Highlight text to annotate it
X
KUNG FU DUNK
Hook atışını kontrol edebilenin bir tankı kımıldatabileceği gibi,
...ribaundu kim kontrol ederse, maçı da o kazanır.
Ama yine de...
…smaç yapmak, bana kendimi iyi hissettiriyor.
İyi kalpli birine.
Kardeşim,...
...bu bebeği tesadüfen buldum.
Onu sadece size bırakabilirim.
Kaderimin çocuğa bağlandığını hissettim.
Alın, bunu bir hediye olarak kabul edin.
Ben okuyamam.
Siz okuyabilirsiniz. Lütfen bunu ona öğretin.
“Evreni Eğriştirmek…”
Tanrı aşkına! Doğrusu, “Evreni Değiştirmek”.
Demek ki,...
...savaş sanatları için doğmuş.
O mu? Öyleyse lütfen ona dikkat edin.
Güle güle.
Sıçra!
Kung Fu hafifliğin oldukça gelişmiş!
Bir dahaki sefere sıçramak istediğinde,...
…lütfen ayakkabı giyin.
İyi ve kötü yaratıldığında, dünya, cennet ve yeryüzü olarak ikiye ayrıldı.
Her yaşam Ying ve Yang'dan meydana gelmiştir.
Dünyadaki yaşam formlarındaki tüm değişiklikler,...
…yaşam enerjisi ile ilgilidir.
Efendim, anlamadım.
Evrendeki her şey küçücük zerreciklerden oluşmuştur.
“Evreni değiştirmek”, tanecikleri ayırarak...
...her şeyi ayrı ayrı alıp,...
...yeniden inşa etmektir.
Bir anda,...
...zaman durur.
Hatta, zamanı da geriye çevirebilirsin.
Efendim!
Efendim!
Efendim!
Efendime yardım edecek kimse yok mu?
Kimse yok mu?
Efendim!
Efendim!
Efendim!
İsmim Fang Shijie.
Kung Fu okulunda büyüdüm.
Efendim,...
...basketbol sahasının yanında bulunduğumu söyledi.
Şu an,…
…ne zaman top sesi duysam,...
...kalp atışım hızlanır.
Bu kalp krizi değil.
Bunun nedeni, orada onu görecek olmam.
Aşk meselelerinde çok deneyimliyim.
Aşk hayatımdan bahsedersek,...
…oldukça olaylıydı diyebilirim.
Anlayacağınız, hayatımda,...
...benim için ölebilecek üç kız oldu.
Aşkı, ilk keşfettiğimde,...
…o kız benim için ölebilirdi.
Bana yaklaşırsan,...
...kendimi öldüreceğim.
Ergenlik çağındayken,...
...bir kız, bir sonraki hayatına dek benim için bekleyebilirdi.
Erkek arkadaşım mı olmak istiyorsun?
Bir sonraki hayatına dek bekle!
Fakir ve yalnızken,...
…başka bir kızda benimle ölebilirdi.
Parayı geri vermezsen,...
…buradan seninle birlikte atlayacağım!
Burası Kung Fu Okulu.
Daha başka ne söyleyebilirim ki?
Burası büyüdüğüm yer.
Teknik olarak konuşursak,...
...efendim, evreni değiştirmeyi denerken öldüğünden beri,...
...daha meydan okuyan biri oldum.
Efendi Fei ve Efendi Wu.
Shaolin ve Wudang'ın gelenekleri bir jenerasyondan...
…diğer bir jenerasyona geçti. Onlar okulun...
88. ve 99. jenerasyonunun ustaları.
Onlar bir çift.
Efendi Ni ve Efendi Huang.
Aslında,...
...daha önce mektup arkadaşıydılar.
İyi günler! Başöğretmen!
Bu okulda bilmeniz gereken...
...biri daha var.
Dünyanın bir numaralı yumruğu diye bilinir.
Başöğretmenimiz, *** Biao.
Herkes gördü mü?
Dövüş sanatları dünyasında...
Benim işim,...
...başöğretmenin yumruk torbası olmak.
Ama, onun yumrukları çok zayıf,...
...çelik yelek giydiğim sürece,...
…acıtmıyor.
Kaç kez söyledim?
Sana vurduğum zaman, asla çelik yelek giymeyeceksin!
Cezan, yemek yememek.
Ve şimdi git!
Git!
Geç oldu. Eve gitmiyor musun?
Dışarıda kaldım.
Geceyi burada mı geçirmek istiyorsun?
Evet, neden olmasın?
Tabiî ki olmaz!
Neden olmasın?
Neden olmasın?
Bir şey yemediğini söyleyebilirim.
Ve bir şey yememişsen, uyuyamazsın.
Aç değilim.
Bence açsın ama paran yok.
Al.
Hayır. Teşekkür ederim.
Hey, senin için değil.
Bahis için.
Bu parayı ağzıma atabilirsen,...
...sana yemek ısmarlayacağım.
Tabiî ki bu kadar yakından değil.
Bu kadar yakından da değil.
Burası iyi.
İyiyim, değil mi?
Fransız mutfağı! Denemek ister misin?
Çok pahalı!
Samimiyetimi göstereyim!
Hadi, biz özeliz.
Özel girişimiz var. Beni takip et!
Wei, Hua ve Fa!
Çok iyi!
Yemek saati olduğunu biliyorsunuz, değil mi?
Hadi...
Muhteşemler!
Burası onların evi.
Benim gibi...
...onlarda eve gitmek istemiyor.
Onların patronuymuşum gibi hissediyorum.
Bir patronum da var.
Bao!
Baba!
Kızım, Bao.
Bana benziyor mu?
Maalesef benzemiyor.
Annesine benziyor.
Bugün gelmeyeceğini düşünmüştüm.
Elbette ki geliyorum.
Bugün misafirimiz var.
İki tabak hazırla!
Tamam.
Başlangıç için salyangozumuz var.
Çok fazla arttı.
Ve de biftek.
Hadi, şerefe!
Bir 94'le karıştırılmış 92 mi?
Baba, şarap tatmada çok iyisin.
92’yle karıştırılmış, 94 ve 96.
3 masanın artanı.
İnsanlar, şarapları yıllarına göre seçer ama ben, bütün yılları takdir ederim.
90'ların şarapları en iyisidir.
Biraz salyangoz deneyelim.
İzninizle. Müşterilerin ayrılıp ayrılmadığını kontrol etmeliyim.
Hadi, şerefe! Muhteşem planımıza!
Şerefe.
Ne planı?
Büyük planımın adı, "Bir Taşla İki Kuş".
Zekâmla, senin atletik potansiyelin birleşimi.
Şunun rengine bak,...
...güzel değil mi?
Tadı da iyi.
21. yüzyılın neredeyse en iyi viskisi.
Dene.
Bunun tadı oldukça iyi.
Elbette!
Gerçeğinden 1000 dolar daha ucuz.
Ama müşteriler, ne iyi ne kötü olduğunu asla anlayamazlar.
Pahalı içkiler her zaman iyidir.
Kardeş Hu,...
...bazı salaklar, dartta bahis oynamak istiyor.
Bir raunt için 200 dolar!
Biliyorsun, dart oyununda asla kaybetmem.
Eğer biz bu şişeleri...
...sahte viski ile doldurursak,...
...hiç kimse anlayamaz.
%30'u senin, % 70 benim, nasıl?
Anlaştık mı?
Kardeş Hu, 200 dolar daha alabilir miyim?
Bu nasıl olabilir? Sen asla kaybetmezdin!
Bu kez kesinlikle kazanacağım.
Adil olacağım.
Bu senin için, diğeri benim için,...
…bu benim için ve tekrar benim için ve bu senin için...
Şampiyonunun kim olduğunu merak ediyordum!
Hu!
Buranın senin bölgen olduğunu unutmuştum!
Hiç olmamış gibi davranalım,...
...tamam mı?
Sen paramı çaldın...
...ve şimdi geri vereceksin.
Bu ne anlama geliyor?
Babanın iyi arkadaşıydım...
…hatırlıyor musun?
Seni kucağıma aldığımda...
...sen üzerime işemiştin.
Jie, hadi, birisiyle buluşmamız gerektiğini unutma?
Hadi, gidelim...
Dondurmanı başka yerde yersin.
Hadi, çabuk ol, gidelim,...
...gidelim!
Jie, gidelim!
85 mi? İyi olmasına şaşmamalı!
Vur ona!
Etrafını çevirin!
Hala karar vermedin mi?
Pencereyi açabilir miyiz?
Görüşmemizi bir sır olarak saklamalıyız.
Görüşmemiş bitene kadar tüm kapı ve pencereler,...
...kapalı kalacak.
Pekâlâ, söylememe izin verin.
Bu ortaklığı asla kabul edemeyiz.
Beni dinlemiyorsun.
Asla dinlemiyorsun.
Tabutundaki son çiviye kadar vazgeçmeyeceğine, bahse girerim.
Şu büyük altın külçelere bak.
Fikrini değiştirmek için yeterli mi?
Altının değeri yükseliyor.
Değeri 10 milyondan fazla.
Hepsi senin.
Geçen gece,...
...bir öğrencimiz gece kulübünde karışıklığa neden olmuş.
Bu durum okulumuzun itibarına ciddi şekilde zarar verdi.
Ortaya çıkıp, suçunu kabul etmesini umuyorum.
Kim yaptı? İleri çıksın!
Sizlere ne öğrettim?
Dürüst bir adam yaptığının sorumluluğunu almalıdır.
Pekâlâ, üçe kadar sayacağım.
Kimse ileri çıkmazsa,...
...hepinizi kovacağım!
Bir!
İki...
Teşekkür ederim.
Oydu!
Yeterli mi?
Sorun değil. Oldukça dayanıklıdır.
Asıl sorun adamlarımın yorulması.
Kesinlikle, kesinlikle, yorulmuş olmalılar.
Onlara akşam yemeği ısmarlayacağım.
Asla öğrenemedin. İtibarımızı mahvettin.
Şu andan itibaren,…
…kovuldun!
Hey, Hey!
Sana bahsettiğim konu hakkında,...
...araştırmalarımı yaptım.
Sana en uygun zaman...
Ne oldu?
Beni o kulübe götürür müsün?
Onlara bunun hesabını ödetmek istiyorum.
Kendini Bruce Le mi sanıyorsun?
Bu saçmalıkları unut.
Haydi, müthiş şeyler yapalım!
Futbol oynayamam.
Basketbola ne dersin?
Hadi, topu çöp kutusuna at.
Hadi, bir dene!
EVET!
Basketbol oynamak yalnızca kazanmak değildir.
Gerçek ailesini aramak için basketbol oynarsa,...
...daha dokunaklı olmaz mı?
Bakın, seyircilerinin gözlerinde yaş var...
...ve maç boyunca tezahürat ediyorlar.
Bu manşet olmaz mı?
Kes şunu!
Ailesi tarafından terk edildi,...
...onları ararken basketbol oynuyor.
Dokunaklı ve sansasyonel bir hikaye olacak.
Kazanamasa bile,...
...üniversitenin çok fazla reklâmı olacak.
Rektör Zhou, ona bir bakın.
Ne kadar masum!
Sadece söz dinleyen bir çocuk değil,...
...genç insanlar için de bir rol model.
Sahip olduğu atletik ruhu,...
...en üst seviyeye yükseltti.
Bizlere, Çin kültürünün erdemlerini,...
...gösterdi.
Bizler, ailemizin ne kadar önemli olduğunu biliriz.
Fang'de bu nedenle, ailesini bulana dek basketbolu bırakmayacak.
Haydi hep birlikte, ailesini çok sevdiğinden,...
...aramayı asla bırakmayacağı için,...
...ona hoşgeldin diyelim.
Öksüz Basketbolcu Fang Shijie.
Böyle giyinmek zorunda mıyımdım?
Havalı görünüyorsun, hadi...
Notları oku.
Desteklediğiniz için hepinize teşekkür ederim. Teşekkürler...
...sevgili Li Amca ve Sayın Rektör.
Umarım, en kısa zamanda ailemi bulabilirim.
Çok çalışacağım...
Bir dakika!
Kaptanın izni olmadan,...
...kimse takımımıza katılamaz.
O kim?
Basketbol takımından.
Bu, bizim geleneğimiz.
Pekâlâ, mademki burada çok fazla gazeteci var,...
...Jie'nin ispat etmesine izin verin.
Hadi, problem değil.
Rektör, First Üniversitesi'nin...
...geleneklerine uymak zorunda.
Fang Shijie'nin takıma katılıp katılmayacağı...
Onu hala bulamadılar...
Kaptanın ismi Ding Wei,...
...20 yaşında ve 4. sınıfta.
Sadece bir sayı yapabilirse, kabul edilecek...
Katılıp katılamayacağı kesin değil...
Fang Shijie, takıma kabul edilebilir...
Pekâlâ, küçük hanım,...
...korkuyor musun?
Saklanmak, iyi bir fikir değil.
Kimse cevap vermiyor mu?
Jie'ye atış yapmasını söyleyebilir miyim?
Sayı yapar...
Buradasın!
Birisi takıma katılmak için, iznini bekliyor.
Kaptan bu mu?
Sarhoşsa, nasıl oynayacak?
İşte o.
EVET!
Haydi!
Geriye gidin, lütfen.
Lütfen, geriye gidin, lütfen.
Evet, lütfen, geriye gidin.
EVET!
Bugünkü gazeteleri okudun mu?
Gerçek bir "Oliver Twist" hikâyesi.
İnanılmaz, değil mi?
Bir servet yapacağız!
Tamam, oldu. Endişelenme.
Tamam, hoşçakal!
Sorun ne?
Vay canına! Tam bir sayfa!
Şuna bak. Bu doğru değil.
"Kaptandan Öksüz Basketbolcuya Zorbalık"
Fantastik bir başlık!
Çok sansasyonel! Hoşlanmadın mı?
Hikâyeyi gazetecilere satmayı durdur!
Onun hakkında ne biliyorsun?
Sen, ne Yao Ming ne de Liu Xiang'sın.
Onlar hiçbir şey söylemezler yine de her zaman manşettedirler!
Ama, sen hiç kimsesin.
Hiç kimse olmadığını biliyor musun?
Senin hakkında kimse yazmayacaktı. Hikâyeye baharat koymazsan.
Hiçbir şey alamazsın.
Sana dikkat etmezler!
Bu sansasyonel bir başlık. Bir hikâyesi var!
Anladım.
Hikayeyi okuduklarında,...
…seni dışlayacaklarından mı korktun?
Buna emin olabilirsin.
Çünkü sen dâhisin.
İnsanlar her zaman dâhileri kıskanır.
Ünlü olduğun sürece, sorun değil!
Ünlü olursan, her şeye sahip olabilirsin.
Bu işler, böyle yürür.
Hadi, antrenmana git.
Hadi, iyi ol ve ilerle.
Kaptan,...
...biliyorum, iyi birisin.
Bana vurmak istersen, sorun değil,...
...karşı koymayacağım.
Sana vurmak istediğimi de kim söyledi?
Basketbol oyuncuları arasında söylenen bir şey vardır.
'Ribaundu kim kontrol ederse,...
...maçı o kazanır.'
Sen çok yükseğe zıplayabiliyorsun.
Bu yüzden, maçtaki bu önemli şeyi,...
...yapabilirsin.
Ribaunt.
Çok sıkıcı!
Atış yapmada da iyiyim.
Asla kaçırmam.
Günaydın.
Neden durdunuz? Devam edin.
Abi, iyi misin?
Hasta olmadığına emin misin?
Çok erken geldin!
Bir gizli silah buldum.
Gizli silah mı?
Abi, zamanı geldi!
Şampiyonayı kazanabiliriz!
Bu imkânsız.
İlk 3?
Hayal kurmayı bırak.
O halde, ilk 8?
Mümkün.
Mümkün.
At hadi!
At hadi!
Havalı!
Alo!
Ben Zhen Li,...
...Öksüz Basketbolcu Fang Shijie'nin menajeriyim.
Bazı fotoğraflar göndermek istiyorum. Adresini alabilir miyim?
Tamam, Teşekkür ederim.
Xiao Lan! Xiao Lan! Lütfen, bizim için imzala.
Üzerine ismimi yazabilir misin?
Bizimle fotoğraf çekinebilir misin?
Çok heyecanlı!
Başarılar, Xiao Lan...
Hey, bu Jie. Potaya atışlarda oldukça iyi.
- Jie. - Lily.
Bu Xiao Lan.
Fang Shijie.
Sakatlanmıştı ama bugün tekrar döndü.
Merhaba!
Lily, bana senden bahsetti.
Çok yetenekli olduğunu söyledi.
Gerçekten mi?
Ama en önemlisi, eğitimden ne öğrendiğindir.
Aynı zamanda, temel eğitime de ihtiyacın olduğunu söyledi.
Bu yüzden, ona vurabileceğimi mi sanıyorsun?
Cesaretin varsa, dene.
Kahramanın kim olduğunu biliyor musun? Bu Jie!
Tamam mı?
Neden alkışlıyorsun? Gazeteciler burada.
Alkışlamayı kes.
Amacımı anladın mı, anlamadın mı?
Kahraman kim bil?
Jie'yi mi kastediyorsun?
Tabiî ki!
O yeni.
Bir süreliğine kenarda olmalı.
Bir süreliğine mi? Bütün gün bekliyor.
Hadi.
Ne söyledi?
Senin oynadığını gerçekten görmek istiyor.
Beklemesini söyledim.
Seni uyarıyorum, sadece 5 dakika kaldı.
Jie’nin oynamasına izin vermezsen, polisi arayacağım.
Jie, girsin.
Merhaba, tanıştığımıza memnun oldum.
Tanrım! At! At!
Bu imkânsız. Asla kaçırmazdı!
Aman Tanrım!
Faul! Faul!
Hakem, bu faul!
Hadi, tekrar dene, sorun yok.
Havalı! Değil mi?
Onu gördünüz mü? Gördünüz mü?
Alo.
Ben Jie, yemek yedin mi?
Jie, seninle konuşmak güzel.
Gerçekten mi?
Aslını söylemem gerekirse, burada bir sapık var.
Bir saatten fazladır aşağıda bekliyor.
Sapık mı?
Abimi aradım.
Yakında burada olur.
Ne…şarjım bitiyor… Güle güle.
Ne?
Jie.
Top nerede?
Kaptan, uzun zamandır pratik yapıyorum,…
…bana samç yapmayı öğretir misin?
Yürümeyi öğrenmeden, koşmak mı istiyorsun?
Zamanın var!
Smaç yapmak gerçekten zor mu?
Kung Fu hafifliğini biliyorum.
Yani, o kadar zor olamaz.
First Üniversitesinin kadrosuyla başlıyoruz.
Kaptan Ding Wei, Şutör Zhang Gui.
Pivot Yang Rong, Uzun forvet Xiao Lan.
Ve ünlü “Öksüz Basketbolcu”...
Daha önce seni hiç görmedim. Yeni misin?
Evet, tanıştığımıza memnun oldum.
Bu acımasız bir oyun. Tanıştığına asla memnun olmazsın.
Burada sadece bağırılır ve sızlanılır.
Onlar benim için,...
..."Çok havalısın" diye bağırırlar!
Senin için ise,...
..."Utanç vericisin" diye bağırırlar!
Bu, acımasız bir dünya.
Hava atışı!
Fang Shijie topu aldı ve Xiao Lan’a pas verdi.
Xiao Lan sayı yaptı! İnanılmaz!
Bu maç, çok sayıda medya mensubunun ilgisini çekti.
Fang’in ailesini araştırması ise, en dikkat çekici konu.
Fang topu çaldı…
…ve Kaptan Ding’e pas verdi.
Ding yine tamamladı!
Top Fang’e atıldı ve…
Bu imkânsız.
Sayı yaptı!
Onu gördünüz mü?
Asla kaçırmaz! Çılgın şey!
Top Fang’de…
…savunmayı atlatıyor.
Michael Jordan’ın ilk zamanlarına benziyor.
Güzel!
Xiao Lan’ın basketi gerçekten maça heyecan getirdi.
Smaç yap! Fang Shijie!
Smaç! Smaç!
Smaç... Smaç...
Smaç... Smaç...
- Fang topu aldı - Smaç...
- ...ve kalabalık çıldırıyor - Smaç...
Smaç!
Smaç! Fang sayı yapmaya gidiyor.
First Üniversitesi’nin güçlü savunması…
…rakibe hiç fırsat vermiyor.
First Üniversitesi Basketbol Takımı…
...geleneklerini ve tarihlerini temsil eder.
Jordan, Kobe ve Magic Johnson!
Şu anda, onların ruhu Fang’le.
Fang Shijie, şimdi…
…First Üniversitesi Basketbol Takımının…
…tarihini ve geleneklerini temsil ediyor.
Smaç yaptı!
Müthiş First Üniversitesi Basketbol Takımı!
Mutlu Yıllar, Fang!
Çok yaşa, Fang!
Al, biraz su iç.
Teşekkür ederim.
Yoruldun mu?
Üzgünüm!
Çok iyi oynadın!
Herkes seni izledi. Sen takımın ruhuydun.
Müthişsin!
Çalışmaya devam et. Çok çalış!
Sana ne zaman uyar?
Gelecek Mart.
O halde, 1.3 milyon dolar, nasıl olur?
Daha ucuz olabilir mi?
Alo! Evet, evet.
Senin için görüşme ayarlayacağım.
Tamam, problem değil.
Düşmanın olmak istemiyorum.
Umarım, First Üniversitesini bırakıp, bize katılırsın.
Sen kimsin?
Yarından sonra rakibin olacağım.
Şampiyonluk maçında…
…rakip olacağız.
Öyle mi? Tanıştığımıza memnun oldum.
Bir süredir seni izliyorum.
Çok uzak mesafeden bile, çok iyi basket atıyorsun.
Basket! Top her zaman giriyor.
Ama zaafın, ne zaman kafan karışsa,…
…ıskalıyorsun.
Bu benim kartım.
Kendini geliştirmende yardım edebilirim.
Alev Topu’nun Kaptanı mı?
Evet, doğru. Ara beni.
Bunu bir düşün.
Merhaba! Görüşmeyeli uzun zaman oldu!
Burada ne yapıyorsun?
Seni görmeye geldim diyelim.
Vav!
Ne müthiş! Bütün eski dostlar burada.
Yarından sonra, maçta görüşürüz.
Alo! Ne?
Büyük problem!
Doğru, benim.
Hey, onun adı Li Tian.
İki yıl önce, bizim takıma katılmıştı.
Senin gibi, ilk başlarda iyi değildi.
Ama çok yetenekliydi.
Her şeyi çabucak öğrendi…
…ve hızla kaptan oldu.
Ama bir süre sonra tamamen değişti.
Sadece, final maçının öncesinde, takımı bırakmakla kalmadı,…
…kendiyle birlikte en iyi oyuncuları da beraberinde götürdü.
Her zaman, senin üstünde olmam zor olmuş olmalı.
Aslında, kız arkadaşının da üstündeydim.
Finalde başa baştılar.
Bitime 2 saniye kala, First Üniversitesi 1 puan gerideydi.
Abim iki serbest atış kullanacaktı.
Çok iyiydi.
EVET! EVET! EVET!
O, sinir patlamasının eşiğindeydi.
Topun atıldığı andan itibaren,...
...herkes sonucu biliyordu.
O kritik anda,…
…en korkunç düşmanı göründü:
Titreyen elleri!
Maçtan sonra,…
…asla bu travmayı atlatamadı.
Çok içerek kendini teselli ediyor.
Endişelenme. Li Tien ile gitmeyeceğim.
Aslında... Li Amcanın seni satabileceğinden endişeliyim.
Asla. İmkânsız.
Li Amca!
Jie, tuzağa düşme!
Kavga edersen, maçta oynamana izin verilmez!
Sen, benim rüyamsın, amacımsın.
Seni alamadılar.
Düşlerimi satmam nasıl mümkün olabilir?
Teşekkür ederim.
Ne için?
Altın yumurtlayan tavuğumu asla satmayacağım.
Ama teklif, fazlasıyla baştan çıkarıcıydı.
Lütfen,...
...çok çalış ve başarılı ol.
Bugünkü kararımdan pişmanlık duymama izin verme.
Hayal kırıklığına uğratmayacağım.
Onları tanıyorum. Hepsi holigan.
Japonya'daki tüm maçlardan men edildiler.
Beni gördüğünde ölümüne korktun.
Kazanma arzum çok güçlü.
Kes onu! At onu!
Koş! Benim kadar hızlıysan.
Ürpermiş tüylerin, benim sıcak kupama düşüyor.
Mutluluğum...
...başarısızlığınla güçlenir.
Hala kararsızsın.
Basketbol sahası savaş alanıdır ve savaşırız.
Burada herkes savaşçıdır.
Demirden kendine zırh yapabilir misin?
Gerçek bir meydan okumaya var mısın?
Gururum için savaşırım.
Heyecanım için savaşırım.
İki hafta önce,...
Warriors'lara karşı, sayı yaptın.
Tam senin gibi bakmadım mı?
Onlarla birlikte ölürsün.
Hayallerin suya düştü ve sonra?
Bütün ailen ve dostların yüzlerini kaybetti.
Basketbol kariyerinin sonu geldi.
Hala savaşıyor musun?
Cevap doğru ve her zaman aynı.
Cesaretin varsa, savaş alanına gel.
Seni ölümüne ezeceğim.
Spor için savaşırım. Bu benim ruhum.
Ruhumuz yüksekteyken, siz korkuyla titrersiniz.
Zafer kazananlar kral olurken kaybedenler eşkıya olur.
Kardeşlerim! Gidelim ve savaşalım.
Savaş, bütün düşmanlarını ezene dek.
Affedersin!
İki hafta önceyi hatırla,...
...3.25 'de sayı yaptın.
Aslında, pota tahtasına kafamı vurarak seni taklit etmek istemem.
Peki ne yapabilirsin?
Kaptan!
İyi misin?
- Dikkat et.
- Onu çıkarın.
Spor için savaşırım. Bu benim ruhum.
Ruhumuz yüksekteyken, siz korkuyla titrersiniz.
Zafer kazananlar kral olurken kaybedenler eşkıya olur.
Kardeşlerim! Gidelim ve savaşalım.
Savaş, bütün düşmanlarını ezene dek.
Spor için savaşırım. Bu benim ruhum.
Ruhumuz yüksekteyken, siz korkuyla titrersiniz.
Zafer kazananlar kral olurken kaybedenler eşkıya olur.
Kardeşlerim! Gidelim ve savaşalım.
Savaş, bütün düşmanlarını ezene dek.
Takım arkadaşlarıma karşı faullü oynadın.
Tam bir dakika önceydi.
İyi bir hafızaya sahip olan, sadece sen değilsin.
Ne istersen yap. Kaybedeceğin kesin.
Çok güzel!
İade mi?
Sözleşme imzalamıştık.
Anlaşma aynı kontrat gibidir.
Elbette değil! Oyun henüz bitmedi...
Alo? Alo...
Bayanlar ve baylar, güç kesintisi nedeniyle,...
...maç iptal edildi.
Kurul kararını verdi...
- Kendini şanslı say! - Üç gün içinde maç,...
- ...tekrar oynanacak. - Ama sen, ne olursa olsun...
...kaybedeceksin.
Bu ara hiçbir şeyi değiştirmeyecek.
Tanrı, yanımızda olursa, yardım edemem.
Bu, sizin şanssızlığınız mı yoksa benim şansım mı?
Güle güle!
Gidelim!
Bütün öğleden sonra ne hakkında hayal kurdun?
Hiçbir şey. Ailemi düşünüyorum.
Maçta onları gördüm gibi geldi.
Onları mı gördün?
Orada olduklarını hissetim.
Tuhaf!
Oradaysalar, neden önce bana gelmediler?
Evet, haklısın.
Beni hala hatırlıyor musun?
Ne? Kavga mı arıyorsun?
Kardeş Hu.
Kavga etmeye gelmedim.
Geçen gün maçta,...
...gücü ben kestim.
Yani, sen....
Ama, neden?
Dürüst olacağım, Bi Tianhao'dan ayrıldım.
Kesinlikle onu yenmeliyim.
Bu yüzden, senin üzerine bahse girdim.
Ne kadar?
5 milyon dolar.
Jie,...
...bak, burada kimler var?
Seni televizyonda gördüm. Havalı görünüyordun!
Burada ne yapıyorsunuz?
Aileni bulabildin mi?
Hayır, henüz değil.
Jie, basketbol oynayarak aileni arıyorsun.
İyi fikir.
Bu pembe dizilerden daha iyi.
Her gün gazetelerdesin.
Öğretmenin olduğuma...
...inanmadılar.
Sanırım Jie'nin haberlerini televizyondan duymuş olmalısınız.
Jie için bir iyilik yapabileceğinizi umuyorum.
Onun için bir Kung Fu basketbol maçı oynayın.
Jie, bizim en ayrıcalıklı öğrencimiz.
Onun meselesi, bizimde meselemiz, değil mi?
Evet, öyle.
Yasal olduğu sürece,...
...ona yardım için her şeye açıktım.
Ustalarına teşekkür et.
Ne söylediğini duymadınız mı?
Her şeye "açıktım", "tım".
Ne demek istiyorsun?
Bi Tianhao'nun okulda yönetimi devraldığını biliyorsun.
Dürüst olursak, geçen yıllar boyunca,...
...adi *** Biao'ya hizmet ediyorduk.
Biz kesinlikle yararsızız.
Okulda işler berbat.
Ama yinede, orası benim ekmek kapım.
Faydasız bir madalya için feda edemeyiz, değil mi?
Hey, pembe dizi başlıyor.
"Dövüş Sanatları Dünyasından Hikâyeler"
Alo! Evet, konuşuyorum.
Bunun için vaktim yok.
Hangi gazetede yazdığınla ilgilenmiyorum. Meşgulüm!
Hey, benimle sorunun ne?
Hiçbir şey. Bu benimle alakalı.
Hayatıma başka bir kadını kabul edemem.
Ağlıyor musun?
Ağlama artık.
Beni yalnız bırak.
Bırakmayacağım.
Sıkıcı biri miyim?
Asla.
Sen her zaman neşelisin, sen...
Ne?
Bir şey yok.
Ne?
Gerçekten bilmek istiyor musun?
Evet.
Bana gülmeyeceğine söz ver.
Çocukluğumda dondurmayı çok severdim.
Ama asla yiyemedim.
Bu yüzden, dondurmayı almak için bir şeyler yapmalıydım.
Sende dondurma gibisin.
Söylememem gerektiğini biliyordum.
- Yakında burada olur. - Alo!
Alo! Şarjım bitiyor, alo...
Lily: Başarılar, Jie.
İki sakat ve iki yararsız ayak takımı.
Bire karşı beş savaşçı.
- Hey, Jie. - Siz.
Fikrimizi değiştirdik.
Ellerimizi kirletmeye karar verdik.
Onlar öğrenci değil.
Kayıtlı değiller.
Onlar, bu üniversiteye transfer edildiler.
Ebetteki kayıtlılar.
Ama onlar çok yaşlı!
Jie!
Devam!
Merhaba, yakışıklı.
Şu kaslarına bak.
Oturun!
Hey... o düdük üfleyici...
Ne hakem ama! Bizi attı.
Lanet olsun! Tam da yeni başlamıştım!
Yeterince eğlenemedim.
Bende.
Jie, seni buraya çağırdık.
Çünkü, senin için bir şey getirdik.
"Jie, seni televizyondan gördük...
...ve gerçekten üzgünüz.
Ailen olarak asla sorumluluklarımızı yerine getirmedik.
Çok iyi basketbol oyna.
Seni izlemek için orada olacağız."
Bu gerçekten ailemden mi?
Bu mektubu bize geçen gece Li Amca verdi.
Fikrimizin değişme nedeni bu.
İmkânsız!
Sakatlıklarımızın iyileşeceğini,...
...hiç beklemiyordun.
Ben tekmelerken şeker kaplı meyve çubukları uçuşuyordu.
Yumruklarken hatıralar ay ışığında yayılıyordu.
Bir parça zencefil. Geçmişten bir parça.
Hatıra için sana bir imza verebilirim.
Ön camın bizi kar fırtınasından koruduğunu söylerim.
Bir çatı bizi ay ışından korur.
Dövüş sanatları dünyasına bir pencere konmalıydı.
Bir mızrak Pekin operasında atılmalıydı.
At üstünde sıkı dururum.
Sıkıldığım ve yorulduğumda Kung Fu elbisesi giyinirim.
Ben tofu satmıyorum. Tofu.
Dövüş sanatları okulunda öğrendiğim şeye Kung Fu denir.
Kung Fu (Kung Fu), Kung Fu (Kung Fu)
Çabuk, Qibao'nu giyin.
Yani, senden faydalanamam.
Sen tıpkı tofu gibisin. Tofu.
Kung Fu çalışırken güzel cildin beni baştan çıkarır.
Kung Fu (Kung Fu), Kung Fu (Kung Fu)
Çabuk, Qibao'nu giyin.
Yani, senden faydalanamam.
Hafifçe tekmelediğimde,…
…dünyanın kenarına atılırsın.
Sertçe tekmelediğimde,…
…geriye dünya kalmaz.
Çiçekler günbatımında uçuşuyor.
Dağların üzerine tırmanmak, nehirlerin üzerinden geçmek.
Boğazımı temizlerim ve Pekin operası söylemeye başlarım.
Vahşi kuzeyin derinliklerine giderken Dunhuang'a uçmak.
Ben etrafta dönerken kim var?
Ne çeşit bir yer orası?
Bu durum ne? La, la, la...
Sıkıldığım ve yorulduğum zaman omuzlarında adım atacağım.
İyi misin?
3 saniye kaldı,...
...son atışı... sana ve Xiao Lan'a bırakıyorum.
Hadi, dayanın.
Hadi, kazanacaksınız!
Çok aşağılıksın!
Başöğretmen!
Yükseğe zıplayabilirsin, öyle mi? Öyleyse zıpla o zaman!
- İyi misin? - İncik kemiğin kırılmış.
Kanını durdurun...
İyileştirme için çok geç!
Korkma.
Herkes onu izliyor. Bu, senin gösterin.
Jie, dayan.
Artık zıplayamaz.
Xiao Lan'a dikkat edin.
Bu lanet şeyde neydi?
Sen hakem değil misin?
Hayır, değilim. Ben, Bi Tianhao'nun...
... gizli silahıyım.
Sessizlik! Sessizlik! Sessizlik!
Amaca yönelik kurallar sadece oyunculara uygulanır.
O bir hakem ve hakemken diskalifiye edildi.
Bu sayılır. Siz kaybettiniz!
Ateş Topu kazandı!
Evrendeki her şey küçücük zerreciklerden oluşmuştur.
"Evreni Değiştirmek" tanecikleri ayırarak,...
…her şeyi yeniden inşa etmektir.
Bir anda, zaman durur.
Hatta zamanı bile geri alabilirsin.
Atış yapmıyor, pas veriyor!
Sonunda basketbol hakkındaki her şeyin,...
...sadece sayı yapmak olmadığını anladım.
Bu, takım çalışması ile ilgiliydi.
Alo? Ne? Jie'yi geri mi istiyorlar?
Ne kontratı? O sadece bir sözleşmeydi!
Tamam, ama para hakkında daha sonra görüşürüz.
Meşgulüm. Kutlamaya katılacağım.
Pekâlâ, hoşçakal!
Ne baş belası!
Bu da neydi şimdi?
Patron, 5 milyonluk bahsimizi hatırlıyor musun?
Kim seninle bahse...
Bundan kaçamayacaksın.
Oğlum, işte orada.
Lütfen bunu imzala.
Teşekkür ederim.
Maçta çok havalıydın.
Teşekkür ederim.
Üzgünüm, mürekkep bitti.
Önemli değil.
İmzan onunkine benziyor.
Sen kimsin?
Hayranlarından biriyim!
Bu el yazısı çok tanıdık görünüyor.
Çok düzgün.
Daha önce nerede görmüş olabilirim?
Elbette, öğretmenlerinin verdiği mektupta.
Ne oldu?
Mutlu değil misin?
Mektubu yazmamış olsaydım, ustaların gelir miydi?
Gelmeselerdi, oyunu kazanabilir miydin?
Maçı kazanamasaydın, nasıl ünlü olabilirdin?
Terk mi ediyorsun?
Tamam, zaten er geç, terk edecektin.
Ünlü olduklarında, insanların bana yaptığı şey bu.
Tuvalete gidemez miyim?
İnsanlara önem verdiğini biliyordum. Ne biliyor musun?
İlk karşılaştığımızda kulak memenin çok kalın olduğunu fark etmiştim.
Bu yüzden insanlara önem verdiğini biliyorum.
Affedersiniz. Fang Shijie hanginiz?
*** Yiwuan!
Onun gerçek babası Asya'nın en zengin adamı mı? *** Yiwuan mı?
Güzel bir takım seç. Çok perişan görünüyorsun.
Bu şekilde babanın yanına nasıl gidebilirsin?
Bu nasıl?
Çok pahalı değil mi?
Ne kadar pahalı olabilir ki? Sadece bir takım elbise.
Çok pahalı, 26.000 dolar!
Boş ver, sana hediyem olarak düşün.
Benim için bir hediye mi?
Evet, ve sonuncu.
Şu an, fakir bir adamsın...
...ama yarın zengin olacaksın.
Harcamak için çok paran olacak.
O zaman da hediyeye ihtiyaç duyacak mısın?
Bana karşı çok iyisin.
Saf olma.
Her zaman sana altın yumurtlayan tavuk gibi davrandım.
Üstelik,...
...dışarıda benim gibi çok fazla açgözlü insan var.
Zengin olduğunda, asla diğer insanlara güvenme. Zeki ol!
Dene onu, acele et.
İyi görünüyor muyum?
Tabiî ki görüyorsun. Bu pahalı bir elbise.
O halde deneyeceğim.
Bu mağazada neden durduk ki?
İleridekinde durabilirdik.
Lanet olası mağaza! Bu resmen haraç!
Bu kolyeyi seninle bırakmıştım.
Bunun sayesinde oğlum olduğun kanıtlanacaktı.
Oğlum...
Beni neden terk ettin?
O günlerde iflas etmiştim.
Alacaklılarım peşimdeydi.
Güvenliğin için,...
...seni bırakmak zorundaydım, Sevgili oğlum.
Sorunlarımın içine sürüklenmeni istemedim.
Oğlum,...
...buraya gel. Sana bakmama izin ver.
Git, para seni çağırıyor.
Sana çok şey borçluyum.
Yarın seni Londra'ya götürmeyi planlıyorum.
Seni orada iş ortaklarıma tanıştırıp,...
...varisim olarak açıklamak istiyorum.
Sana söyleyeceğim çok şey var.
Konuşacağımız çok şey var.
Benimle birlikte gel.
Neşesiz görünüyorsun.
Jie'yi düşünüyorsan, görmeye neden gitmiyorsun?
Şu an, o farklı bir dünyada.
Yeni bir hayatı ve arkadaşları var.
Gelecek sefere onu gördüğünde selam verme.
O, şimdi farklı biridir.
Bütün gün hiçbir şey yemedin.
Yemen için sana bir şeyler getireyim.
Yalnız mı içiyorsun?
94'le karıştırılmış bir 92 mi?
Yanlış, 82'yle karıştırılmış bir 92. Gerçekten pahalıdır.
Babanla Londra'ya gittiğini sanıyordum.
Burada olmam en iyisi.
Aptal!
Neden gitmedin?
Burada birini bekliyorum.
Tatlı diliyle beni basketbol oynamaya ikna etti.
Beni ünlü yapmak istedi, bende, onun altın yumurtlayan tavuğu oldum.
Ama kötü biri olmadığını biliyorum.
O, ümitlerini bana bağladı.
Değişmemi istedi.
Ve beni değiştirdi.
Mağlup doğmuş bir adam hakkında konuşuyorsun.
Hayatındaki her şeyi kaybetti.
Yaşamından vazgeçeceği anda,...
...birine rastladı.
O kişi, sadece yaşamını geri getirmedi,..
...onurunu da getirdi.
Teşekkür ederim.
Senin için basketbola devam edebilir miyim?
Basketbol mu? Artık gereksiz. Olimpiyatlar için hazırlanacağız.
Olimpiyatlar için hazırlan. Komiteye bir sunum göndereceğim.
Yüksek atlama, uzun atlama, cirit atma,..
…gülle atma, sırıkla atlama...
Sanırım, en az on altın madalya alabilirsin.
- Belki, okçuluk da olabilir. - Gerçekten mi?
Tabiî ki. Sen Kung Fu çocuğusun!
Evet, Kung Fu bildiğimi unuttum.
Yüzebilirimde.
Sadece reklamlardan, kolaylıkla milyonlar kazanabiliriz.
Şerefe! Muhteşem planımız için.
Şerefe!
Tonlarca para kazandığımızda,...
...film oyuncusu veya şarkıcı olabilirsin.
Birkaç iyi şarkı yaz ve...
- ...çok para kazan! - Ama şarkı söyleyemem...
Seni uzaya tatile götüreceğim.
- Uzay mı? - Orada paparazzi yok.
Paparazzi mi?
Doğru.
Ailemi aradığım hikayenin sonunda;
Maçtan sonra dört ustamda ünlü oldu.
Maçtan önce,...
...onlar ve başöğretmen *** Biao arasındaki hikayeyi...
...henüz duymadınız.
Demek "Dünyanın En Büyük Yumruğu" sensin!
Hayır, hayır... bu uzun zaman önceydi...
Bahsetmeye bile değmez.
Başöğretmen *** Biao ile...
…dövüşme fırsatını bulabilirsem sevinirim.
Kaybedersem hemen size katılacağım.
Fantastik ve oldukça basit!
Başöğretmen ***...
Hayır, hayır, dövüş sanatlarını bırakacağıma...
... ve asla kavga etmeyeceğime yemin ettim.
Tamam. O halde, basketbol sahasında görüşürüz.
- Hadi.
*** Biao, sözünü tutarsan,...
...daha çok cezalandırılacaksın.
Durun!
İlk kim geliyor? Onun işini hemen bitireceğim.
Biz arkadaşız, değil mi? Lütfen fazla sert olma.
Endişelenme, çok sert olmayacağım.
Sadece, seni mahvedeceğim.
Ve Lily...
Sonunda bana sordu.
"Ne zaman bana dondurma ısmarlayacaksın?"
Çeviren: esayrumu
Eylül 2008 İyi Seyirler.