Tip:
Highlight text to annotate it
X
Çocuklar, evlendiğiniz günün hayatınızın...
...en mutlu günü olması gerek.
Mükemmel bir aşk hikâyesinin mükemmel sonu.
Benim düğün günüm, en azından ilk düğün günüm,...
...o kadar da iyi gitmedi.
Şu an geriye bakmak çok garip geliyor.
Stella'nın doğru kişi olduğundan o kadar emindim ki.
Ve beni terk ettiği zaman, öyle harap oldum ki.
Ama sizler sayesinde atlattım.
Şimdi üzücü kısmı atlattım...
...ve diğer kısma biraz daha güçlü şekilde geçtim.
Biliyor musunuz, o artık neredeyse aklıma bile gelmiyor.
Zaman her şeyin ilacıymış.
Ted, düğün dündü.
Daha 24 saat oldu.
Biliyorum.
Ve yoluma devam ediyorum işte.
Hayatımda harika bir yeni bölüm açtım bugün,...
...ve bunu kutlayacağız.
Şu anda iki şeye ihtiyacımız var.
Kool ve The Gang* zamanıdır.
Müzik kutusu zamanıdır!
Müzik kutusunun orada hip hop dansı*...
...yapan genç adama bakıyorum,...
...ve kendi kendime düşünüyorum da...
Bilirsiniz,...
...belki de Stella doğru olanı yapmıştır.
Acıdı!
Şu anda nasıl dans eder?
Balyozla Stella'nın arabasını parçalıyor olması gerekirdi.
Varsayalım ki...
...Ted mutlu numarası yapmıyor.
Ted gerçekten mutlu.
Zaten hiçbir zaman evlenmek istememişti.
Ted, Stand by Me'den* sonraki en iyi trenden kaçış olayını başardı.
İlk çocuğunkinden değil tabii, diğer çocuklarınkilerden.
Hayır, o kötü durumda.
N'aber?
Gerçekten kötü durumda.
Ve onun yanında olmamız gerek.
Arkadaşlarım ne kadar yanımda olmayı isteseler de,...
...ben... dış görünüş olarak...
...iyiydim.
Selam, ahbap.
Takılmak ister misin?
Çocuklar, ben iyiyim.
Selam, dostum. Atış yapalım mı?
Ben iyiyim.
Selam, evlat.
Barney, ben iyiyim.
Buna gerek yok.
Ve bu biraz garip kaçıyor.
Kusura bakmayın, bayanlar.
Evde olacağını düşünmemiştim.
Bayanlar, merdiven boşluğuna!
Çeviri: MONA RIZA® & nazo82 İyi seyirler.
İki hafta sonra, nihayet...
...beklenen duygular taşıyordu.
Akşam yemeği yiyelim mi?
Kapa çeneni be!
Üzgünüm, tatlım.
Bu şeyden, Ted...
Sarsıcı bir olay yaşadın...
...ve arkadaşların olarak yanında olmaya çalıştık...
...ama sen bize izin vermedin.
Bu bizi kızdırıyor, seni bencil sürtük!
Pardon.
Bak, biz sadece tüm bu...
...Stella meselesiyle yüzleşmediğinden dolayı endişeleniyoruz.
Lily beni terk ettiği zamanı hatırlıyor musun?
Duygularımı nasıl da tutuyordum hani?
Onu... çok... özlüyorum!
Evet, dostum, kaya gibiydin.
Daha kötü olmam gerekirdi ama, tamam mı?
Öfkelenmem gerekirdi.
Senin tavsiyene uyup Lily'nin...
...tüm eşyalarını ateşe vermeliydim.
Aman ne güzel. Sağ ol, Ted.
Ama yapmadım ve sanırım düzelmemin...
...uzun sürmesinin sebebi de buydu.
Kısacası Ted,...
...patlamanı istiyorum.
Vahşi savaşçıyı salıver.
Tamam, hazır mısın?
Şimdi!
Ben iyiyim.
Hayır.
Rahat bırakın onu, çocuklar.
O mutlu.
Bakın, Ted şu an evlenmiş olsaydı,...
...evli biri olacaktı.
New Jersey'de yaşayan...
...evli biri olacaktı.
O iyi. Haydi yemek yiyelim.
Flat Michael nasıl?
Olmaz, 44. Lex caddesinde. Gidemeyiz.
- Nedenmiş? - Stella'nın spor salonuna çok yakın.
Ona rastlayabiliriz. Oranın haricinde her yer olur.
Hurley'e ne dersiniz?
Stella'nın ofisi ve kuru temizlemecisinin arasında hemen.
Hayır, efendim.
Peki, Köfteci Charlie nasıl?
Stella'nın annesinin kuaföründen iki blok ötede.
Ee Ted, Manhattan'da yemeğe gideceğimiz yer kaldı mı başka?
Elbette.
Şuna bir bakın.
O ne öyle, Ted?
Kendi yaptığım ufak bir referans haritası.
Stella Zinman'a rastlayabileceğiniz yerleri gösteren New York rehberi.
Kırmızı bölgeler kaçınmanız gereken yerler.
Beyaz bölgeler güvenli.
Maviler deniz.
Bu çok saçma.
Deniz mavidir cidden ama.
Bu şekilde yaşayamazsın.
Seni düğün günü bırakan o,...
...ama ondan kaçan sen misin?
Evet, ondan kaçan benim.
Ne olmuş yani?
Biz böyle yaparız.
Biz dediğin, ''yüreksiz ezikler'' mi oluyor?
Hayır, ''biz'' güzel eyaletimiz Ohio'dan gelenler oluyoruz.
Hayat bize acı verdiği zaman,...
...biz Ohio'lular, o acıyı alıp bastırırız.
Ve acı tekrar ortaya çıkmaya başlarsa,...
...diğerinin üzerine daha fazla acı bastırırız.
Kaçabileceğin bir şeyin neden üstüne gidesin ki, değil mi?
Tek yapmam gereken,...
...Stella'yı bir daha asla görmemek,...
...ve mutlu, uzun bir hayat yaşamak.
Şimdi, kim bir şeyler yemek istiyor?
Biri bana beyaz bölgede bulunan ufak bir mekândan bahsetmişti.
Harika. Haydi gidelim.
Siparişinizi alabilir miyim?
Henüz değil.
Masaya şu bademlerden alabilir miyiz?
Tabii ki.
İyi seçim, Lily.
Burası harika.
Kim tavsiye etmişti?
Aslında hatırlamıyorum.
Ne?
Şimdi hatırladım da...
Aman Tanrım! Aman Tanrım!
Tamam, tamam, sakin olun.
Bununla baş etmemiz gerekiyor.
Millet... Beni takip edin.
- Dalga mı geçiyorsun? - Ciddi mi bu?
Masanın altına girmem ben.
Şu masanın altına girebilirim ama.
Buraya dönüyor.
Düşünelim, düşünelim, düşünelim.
Hepiniz burada kalın.
Ben bir bakayım.
Marshall, sen bak.
Çatal bıçak koyayım mı?
Gerek yok, doğruca eve gidiyorum.
Siparişini alıp gidecek.
Mutlu görünüyor mu? Benim hakkımda bir şey söyledi mi?
Aman ne umrumda.
Bademler nerede kaldı?
Ted'in hayaları nerede acaba?
Gidip Stella'nın garajındaki mengeneye mi baksak?
Git bağır ona!
Ted, Ohio'dan olabilirsin ama şu an New York'ta yaşıyorsun.
New York'ta duygularımızı bastırmayız.
Duygularımızı alıp birinin suratına çarparız!
Yeme beni, Lily.
Bu durumda olsan sen de aynı şeyi yapardın.
Alakası bile yok.
Dünya üzerinde, masa altına girerek gizleneceğim kimse yok.
Yapma ya, kimse mi yok?
Mesela... Gazman bile mi?
Ne cüretle bana bu isimden bahsedersin?
Gazman da kim?
Şu kapıdan içeri girmesini istediğim en son kişi.
Michael Sasman.
Lisede beraber okuduğum bir çocuk.
Michael, birinci sınıf biyoloji dersinde yanımda otururdu.
Orta okul boyunca biraz ezik bir tipti,...
...ama dokuzuncu sınıftan önceki yaz...
...30 cm. uzayıp basketbol takımına katılmıştı.
Okulun en havalı çocuklarından biri olmasına ramak kalmıştı.
Ta ki bir gün...
Lily, o yollardan hepimiz geçtik.
Osurarak pantolonu delersen, o hoş olmaz asıl.
Ne yaptın peki?
Şaka mı yapıyorsun?
Dokuzuncu sınıftaydım.
Tek bir seçeneğim vardı.
İnanmıyorum, Sasman.
O nasıl osuruktu öyle?
Hayır, ben yapmadım. O yaptı.
Ne demezsin, Sasman.
Yoksa Gazman mı deseydim?
Gazman!
Gazman! Gazman!
- Hayır. - Gazman! Gazman! Gazman! Gazman!
Ben basketbol takımındayım.
Havalıyım ben!
Gazman! Gazman!
Gazman lakabı üzerine yapıştı.
O kadar dalga geçildi ki,...
...sonunda okulu değiştirmek zorunda kaldı.
Çocuklar süper ya.
Bu konuda her zaman çok kötü hissetmişimdir.
Ama Gazman... Michael...
...şu an içeri girse, sanki çok mümkün ya,...
...Gazman'a gidip... Michael'a yanına gider...
...ve aramızdakileri çözerdim.
Aranızdaki kötü havayı temizlersiniz.
Amanın.
Böyle espriler zor yapılıyor.
Rica ederim, efenim.
- İyi misiniz? - Evet.
Sorun yoksa burada yiyeceğiz.
Buyrun bademleriniz.
Teşekkürler. Bugüne özel menünüz falan var mı?
Ted, bu saçmalık.
Ted, ben öyle bir insanım ki... Neyse, yüzleşelim gitsin.
Görmek istemediğim birçok insan var.
''Çaktığım fıstıklar'' mezhebindekileri diyorum.
Ama onlardan biri içeriye girecek olsa,...
...ayağa kalkar,...
...ve gözlerinin içine bakardım.
Hatta bazılarının gözlerine ilk defa bakmış olurdum.
Cidden mi? Saklandığın kimse yok mu?
Şey bile mi, ne desek...
Becca Delucci?
Seni piç kurusu!
Becca Delucci de kim?
İzin verir misin?
Ee, Becca Delucci kim?
Becca merkezden uzakta yaşayan bir kız.
Onu ara sıra ziyaret ederdim.
Merkezden tam olarak ne kadar uzakta, Barney?
Bedford Hills Federal Hapishanesi.
Ve evet, görüşmelerimizde karı kocaların yapacağı şeyi yapıyorduk.
Olamaz, gerçekten mi?
Gerçekten.
Ve Becca'yla mükemmel bir ilişki yaşıyordum.
Beni kanunen, haftada sadece bir gün arayabiliyordu.
Yapışmaya başlarsa,...
...gardiyanlar onu durduruyordu.
Ve akşam yemeğine hiç para harcamıyordum.
Yok doğru değil. Vergileri ödüyordum.
O hâlde, yemeği hep birlikte ödüyorduk sanırım.
Çok teşekkürler, çocuklar.
Her neyse, onu son ziyaretimde,...
...işleri biraz batırdım.
Zor olduğunu biliyorum, bebeğim.
Ama ben de hapishanedeyim.
Kendi kalbimin hapishanesinde.
Oda daha hazır olmadı mı ya?
Acele etsek? Zaman geçiyor.
Beni burada, çıkma umuduyla tutan tek şey sensin, Barney.
Bu yüzden buradayım, bebeğim.
Dayanağın benim.
Ben... Aman Tanrım!
Selam, yabancı.
Selam. Barney Stinson, avukat.
Nasıl dışarı çıkacağını konuşalım.
Hayır, olamaz!
Şimdiyse Rebecca'dan mektuplar alıyorum ve hepsinde:...
"Buradan çıktığım gün seni bulmaya geleceğim.
Gözlerinden dikiz aynama asacağım seni.'' diyor.
Ah şu kadınlar.
Gördün mü? Becca'dan korkuyorsun işte.
Lily Gazman'dan korkuyor.
Hepimiz masanın altındayız.
Gerek kalmadı. Stella gitmiş.
Çok şükür.
İşte halloldu.
Ohio'da böyle yapılır işte.
Bir sorun ortaya çıkar. Ondan kaçarız. Ve o da çekip gider.
Şimdi huzur içinde yemeğimizin tadını çıkarabiliriz ve...
Geri geldi.
Ted, hepimiz senin...
Durun, Barney nerede?
Ted,...
...hepimiz senin oraya gidip onunla konuşman gerektiğini düşünüyoruz.
- Ben düşünmüyorum. - Ne?
Evet, eğer görmek istediğim en son kişi...
...kapıdan girseydi tek bir kelime bile etmezdim.
Gerçekten mi?
- Peki kim o? - Babam.
Çocuklar diğer masa bambaşka bir âlem.
- Neden bahsediyorduk? - Robin'in babasından.
Üç yıldır konuşmadım ve...
...konuşmayı da düşünmüyorum.
Neden?
Nedeni doğduğum güne kadar dayanır.
Ikın. Haydi oğlumu ver bana. Ikın.
Olamaz.
Oğlan istiyordu ve...
...kız olduğum gerçeği dâhi planlarını değiştirmedi.
Nasıl yani?
Kimlikteki tam adım Robin Charles Scherbatsky, Jr.'dır.
Ve sonra daha da kötüleşti.
8 yaşımdayken beni ilk kez ava götürdü.
Bir geyiği vurmak istemiyorum.
Saçmalama, R.J.
Geyik avı avların en soylusudur.
Ama onlar çok şirin.
Aynı şeyi tavşanlarımız için de söylemiştin.
Ne kadar lezzetli olduklarını hatırlıyor musun?
Yıllar geçip, vücudum geliştikçe...
Bir saniye.
Özür dilerim, devam et.
...oğlanmışım gibi davranmak onun için gittikçe daha zor oldu.
En kötü an da 14'üme girdiğimde geldi.
Minikler hokey takımım bir turnuvayı kazanmıştı...
...ve herkes kutlamak için bize gelmişti.
Buz üzerinde fevkalade işler başardınız çocuklar.
Fevkalade. Siz dışarı çıkın,...
...ben de birazdan içecekler ve Amerikan krakerleriyle döneceğim.
Boş kaleyi ıskaladığına inanamıyorum, seni şaşkaloz.
Şaşkaloz sensin.
Hayır, asıl şaşkaloz sensin.
Ne yapıyorsunuz siz?
Sizler takım arkadaşısınız, hokey oyuncususunuz.
Takım arkadaşları öpüşmezler.
Hokey oyuncuları öpüşmezler.
Aman Tanrım.
Benim oğlum yok.
Ah zavallı şey.
Yanı başında Amerika dururken...
...Kanada'da büyümüş olmak.
Bu...
Babanın yaptıkları fenaymış, Robin...
...ama maç için de tebrik ederim.
Kyle ve ben ciddi bir şeyler dâhi yapmıyorduk.
- Yalnızca mavi çizgiyi geçmiştik. - Mavi çizgi mi?
Yani çocukken, her şeyi...
...hokey terimleriyle tanımlarsın ya?
Mavi çizgi öpüşmek, kırmızı çizgi çıplak kalmak,...
... ve sanırım kale alanının zaten adı üstünde.
Her neyse, ondan sonra...
...babamla ilişkimiz iyice kötüye gitti.
Annemin yanına taşındım,...
...saçlarımı uzattım, Kanadalı bir pop starı oldum.
İşte normal gençlik şeyleri...
Bunları onunla konuşmanın daha iyi hissettireceğini düşünmüyor musun?
Hayır, sorun da orada zaten.
Bu hiçbir şeyi çözmeyecek.
Her şey geçmişte kaldı, artık bitti.
Yani, ne diyeceğim ki ona?
"Keşke beni oğlan çocuğu gibi büyütmeseydin" mi?
"Keşke bana avlanmayı ve balık avlamayı öğretmeseydin,...
...sigara ve viski içirttirmeseydin.
Çünkü kızlar bunları yapmazlar."
"Ve kız gibi vurmamın nedeni ise...
...kız olmamdı."
Uzun süredir bunları bastırmaya çalıştın, demek?
Evet.
Seni gerçekten mahvetmiş.
Evet.
- Bu çok kötü. - Üzüldüm.
Bu çok seksi.
Ve sonra fark ettim ki,...
...tüm arkadaşlarım hayaletleriyle yaşıyordu.
Ama benim hayaletim ve onlarınki arasında bir fark vardı.
Benim için çok geç değildi.
Gidip onunla konuşacağım.
Gitmiş.
Peşinden gideceğim.
Yürü yürü yürü.
İşte gidiyor.
Tamam gördüm.
Sağda iki taksi önümüzdeler.
Onları takip et, olur mu?
Sonunda. En sonunda bunu yapıyorsun.
Onunla yüzleşeceksin.
Evet, onunla yüzleşeceğim.
Çok heyecanlı.
- Aynen öyle. - Ona ne diyeceksin?
Ona diyeceğim ki; ''Stella...
...yürütemediğimiz için üzgünüm.''
Yok artık! Hayır!
Bu konuyu birer yetişkin gibi konuşacağız.
Bana kendi tarafından anlatabilir olayları. Ben de dinleyeceğim.
Hatta bunu daha da önce yapmalıydım.
Şoför bey, bir sonraki sokak lambasına çarpar mısınız?
Kemerleri bağlayın, millet. Sen değil, Ted.
Ted, Ted.
Hemen şimdi sinirden deliye dönmen lazım.
Haydi! Derinlere in!
Yapma dostum. Olay elimi kolumu sallamam,...
...adımlarımı vura vura yürümem ve sinirli olup olmamam değil.
Stella ile sonunda...
...iletişim kurmamla ilgili.
Yani açıkçası...
Stella Star Wars'tan nefret etmişti. Sana yalan söyledi.
Duygularında bir gezin, Ted. Bunun doğru olduğunu biliyorsun.
Orası onu ingilendirir.
Yapma Ted, seni düğünde terk etti.
Anlamıyorum!
Ted, tüm kutsal şeyler adına..!
Susun susun susun!
Nereye gidiyor?
Taksisi Lincoln tüneli sapağını geçti.
Neden birisi yemeğini...
...paket yaptırıp da...
...New Jersey'a kadar o kadar yol eve götürür?
Belki de ofisine gidiyordur.
Hayır.
Garson ona "Çatal bıçak koyayım mı?" diye sormuştu...
...o da "Gerek yok, doğruca eve gidiyorum" dedi.
Ama eğer eve gidiyorsa, hâlâ nereye ilerliyoruz?
Tanrım.
Şehir merkezinde oturan Tony.
"Ev" Tony'nin evi.
Beni New Jersey'e taşındırtıyordu...
...ama kendisi Tony için şehre taşınmış!
Vay kaltak!
Sonunda!
Sonunda dostum!
Şu an çok sinirliyim!
Biliyorum ve bu hâlini seviyorum!
Evet, bu süper!
Cam kolunun masrafını seve seve karşılayacağız, bayım!
Öfkeli Ted'e bayılıyorum!
Ben de!
Çıkar onu, bebeğim! Sal gitsin!
Duruyor.
Şimdi görür!
- Şimdi görecek! - Evet, Ted!
İşini bitir dostum!
Git de bütün kinini kus!
Bacağım uyuşmuş!
Dur dur dur.
- Dur bir dakika. - Lily...
...ne yapıyorsun?
Tamam sakin olun.
Bak Ted,...
...şu an sinirli olman çok güzel. - Evet öyle.
Evet. Evet!
Ve sonunda Stella ile yüzleşiyorsun...,
...ama yalnızca bir atış hakkın var.
Bir durup ne diyeceğini düşün.
Ne söyleyeceğimi kelimesi kelimesine biliyorum.
Yanlış adamı seçtin.
Ted.
Yanlış adamı seçtin.
Gerçekten çok ama çok kötü bir seçim yaptın.
Ne düşünüyordun ki?
O adamla?
Ne düşünüyordun ki?
Son 8 yıl sana bir şey öğretmedi mi?
Pişman olacaksın.
Farkındasın değil mi?
Pişman olacaksın,...
...ve artık yapabileceğin bir şey yok...
...çünkü artık çok geç.
Şimdi tek yapabileceğin, oraya gidip...
...sefil ve üzücü hayatına başlamak.
Asla benimle olabileceğinin yarısı...
...kadar bile mutlu olamayacaksın.
Hoşçakal.
Ted, bekle...
Bak Stella, buraya seni geri kazanmak için gelmedim.
Buradayım çünkü...
...hayatının en büyük hatasını yaptığının...
...farkında mısın görmek istedim.
Farkındayım.
Güzel.
İşte bunu diyeceğim.
- Haşin şey seni! - Evet bu güzel.
Git ona söyle.
Teşekkürler.
Taksiden indim, aklımdakileri söylemeye,...
...patlamaya hazırdım, ama sonra...
- Anneciğim! - Selam. - Selam.
Hepsi uçtu gitti.
Ve işte bu kadardı.
O an, artık sinirli değildim.
Stella'nın Tony'le olması gerektiğini anlamıştım.
Çocuklar, bazen tek yapabileceğiniz şeyin...
...öfkenizi içinize atmak...
...ya da karşınızdakinin yüzüne söylemek olduğunu düşünebilirsiniz.
Ama üçüncü bir seçeneğiniz daha var:
Akışına bırakabilirsiniz.
Ve sadece bunu yaptığınızda öfkeniz gerçekten gider.
Ve hayatınıza aynen devam edebilirsiniz.
Ve böylelikle çocuklar, mükemmel bir aşk, mükemmel bir şekilde sonlandı.
Yalnızca bu benimki değildi.
Benimki ise hâlâ dışarıda bir yerlerde beni bekliyordu.