Tip:
Highlight text to annotate it
X
Jacque Fresco'nun "Kıskançlık ve Sevgi" hakkındaki konuşması - Kopenhag, Danimarka 27/09/09
Anlaşılması en güç olan şey kıskançlıktır.
Gelecekte (Roxanne'den bir örnek vereceğim)
eğer Roxanne benden daha genç ya da
daha yaşlı birine aşık olursa (benden daha yaşlısı da yoktur ya)...
neyse, yaşlı ya da genç eğer Roxanne'in istediği buysa,
bu, benim onun için yeterli olmadığım anlamına gelir.
Eğer onu seviyorsam, gerçekten seviyorsam
toplanıp gitmesine yardım ederim, çünkü onun istediği budur.
Ama bu ülkede "Gidersen kahrolası, bu eve bi daha gelemezsin!..
..Sen benim karımsın, beni bırakmayacaksın!..
..O kapıdan çıkarsan seni parçalarım!"
Bu aşk değildir. Boşanırken aşka ne olur?
Kadın "Çocukları ve evi istiyorum!" der.
Bütün bu aşk nerede? Nereye gitti? Gerçekten böyle bir şey var mı?
Hayır, yoktur. Söylediğim gibi aşk, inişli çıkışlıdır.
İnsanlar nasıl sevmeleri gerektiğini dahi bilmezler.
Gelecekte "aşk" kelimesi kullanılmayacak
ve "Tamamlayıcılık" kelimesiyle değiştirilecektir.
Bu demektir ki; eğer bir pilotsanız ve sağ kanadınız ateş alırsa
ve uçağın savrulmasına izin verirseniz, kanadı yakıp kül edebilirsiniz.
Tanıştığınız biri size
"Bulunduğun apartmanda yangın çıkarsa, bir battaniye ıslat..
ve eğil, çünkü duman yükselecektir." der.
Bu iyiliğiniz için yapılmış bir şeydir. GERÇEK bir katma değerdir. Vatanseverlik öyle değildir.
"Anayasayı koruyacağıma yemin ederim..."
Bu, vatanseverliğin bir ölçüsü değildir.
Vatanseverlik ve aşk, başka bir kişinin
zihnini açmak ya da hayatını uzatmak için yaptığınız şeylerdir.
Bugün bir kıza mücevher hediye ederek onun gururunu okşadınız.
Kız "Aa, ne kadar harika! Bunu yapmana hiç gerek yoktu!" dedi.
Hadi şimdi geri alın ve ne olacağını görün...
Tamamen "boktan" bir dünyada yaşıyoruz
O nedenle soruyorum;"Tamamlayıcılık" kelimesinin anlamını biliyor musunuz?
Anlamı, İçinde yaşadığınız dünyayı anlama yetinizi genişleten
insan demektir. Gerçek aşk budur.
O yüzden söylüyorum, ya da söylemiyorum, düşünüyorum,
sahip olduğum bilgileri, ticari olmadığı sürece herkese aktarmaya çalışıyorum.
Mesela adamın biri " Helikopterinin
anti-tork-pervanelerinin olmadığını farkettim." der.
Bunun ne demek olduğunu biliyor musunuz? Bir helikopter pervanesi gövdenin etrafında dönerken
aksi yöne dönmeye eğilimlidir, bu nedenle arkada onu düz tutan
bir pervane bulunur.
Eğer bana "Senin tasarladığın helikopterlerde bu nasıl olmaz?" diye sorarlarsa
onlara anlatmam çünkü bu reklamı yapılabilecek bir ürün olabilir.
Sırf bu harika fikirleri alıp
onları patentlemek için,
benim toplantılarıma gelmelerini istemem. Bana geçmişte yaptıkları buydu.
Uçak fabrikasında masama gelip,
üzerinde çalıştığım şeyleri izleyip onlar üzerinden patent edinirlerdi.
Anlıyor musunuz ? Ahlaki duyguları yoktu. - Bu rekabettir.
- Açıkçası, bana göre bu çiğ ve kaba bir davranış
ve uçak firması, aklınızdan geçen
herşeye sahiptir. Bunu biliyor muydunuz ?
Ne zaman Douglas için çalışmaya gitsem ve yeni şeyler icat etsem
aklımdan geçen herşeye sahip olurlar.
Eğer birisi garajında yeni bir karbüratör yapsa
ve bunu General Motors'a satsa
"Ve şimdi, General Motors size bunu getiriyor...." derler
sanki onu General Motors yapmış gibi...
Demek istediğimi anlıyor musunuz ?
Mucitler gelecekte herkes gibi muamele görecek.
Güzel yaşayacaklar, en iyi arabaları kullanacaklar
bu ülke neyi nası yapacağını bilir.
Bozulan hurda eşyalar olmayacak
çünkü bozulan eşya, o toplum üzerinde bir yüktür.
Kaynakların üzerindeki bir yüktür. Bunu anlıyor musunuz ?
Şöyle anlatayım-... Siz bir Mercedes ya da herhangi bir pahalı
araç kullanıyorsanız ve bir başkası da eski bir Volkswagen kullanıyorsa,
ve eğer frenleri tutmazsa, siz ölürsünüz.
Biz yollarda eski araçların olmasını istemiyoruz.
Eski bir araba yeni bir araba kadar ağırdır
o nedenle biz, yeniden işleme koyuyoruz. Anlıyor musunuz?
Birisi çıkıp "Siz çok iyi insanlarsınız!" diyebilir. Hayır, biz iyi falan değiliz.
Biz dışarda bu şekilde zarar verici şeyler istemiyoruz.
Biz en iyi ekipmanı oluşturup herkes için ulaşılabilir hale getiriyoruz
yoksa "iyilik meleği" falan değiliz.
Eğer yapabileceğinizin en iyisini yapmazsanız insanlara ve kendinize zarar verirsiniz.
Bunu anlıyor musunuz?
Çocuklar her çeşit kitabı ücretsiz elde edebilecekler,
çünkü çocuklar ne kadar zeki olursa.... Bakın, eğer "Jack ve Fasulye Ağacı"nı
okurlarsa bu bir katma değer olmaz. Eğer Sindirella'nın
beyaz fareye bir asayla dokunup onu ata çevirdiği
bölümü okurlarsa.... bilirsiniz.
Eğer çocukları bu boktan şeylerle büyütürseniz
tamamlayıcı bireyler haline gelemezler.
Biri size "Billy'den daha mı hızlı koşuyorsun?" diye sorduğunda "evet" dersiniz
ve sonra Billy buna gücenebilir. Anlıyor musunuz?
Sonuçta, Billy'den daha hızlı koşsanız ne olacak ki?
Ben okulda bir çocukken, çocuklar bana gelip
"Senden daha hızlı koşabilirim." derdi.
Ben de "Sanırım sen benden iki kat daha
hızlı koşabilirsin." derdim.
Ne olmuş yani? Bu rekabettir. Hiçbir faydası yoktur.
Sahanın içinde futbol topuyla koşan bir adam var.
Herkes sporu sever.
Yine aynı boktan hikaye başa sarıyor, yeni hiçbir şey yok.
Topla koşuyorsun ve sonra adama müdahale ediyorsun
Sizi böyle saçmalıklarla meşgul tuttukları sürece
ileri gidemezsiniz.
Gelecekte böyle durağan oyunlara yer yoktur. Her şey sürekli gelişmeye devam eder.
Kendinize karşı tenis oynadığınızda zamanla daha iyi oynarsınız.
ama diğer adamı yenebilmek için daha iyi olmayı denemezsiniz.
Yargılarınızı geliştirmeye çalışırsınız. Anlıyor musunuz?
Eğer bir insan sıradışı yaratıcılığa ve icat yeteneğine sahipse
onları okullara koyarak diğer çocuklara nasıl icat yapacaklarını öğretmelerini sağlarız
çünkü o adamın bir metodu vardır.
Ben, elleri kırık ya da beyinleri hasarlı olmadığı
sürece herkese her şeyi öğretebilirim.
Eskiden 50 çocukla çalışırdım. Hepsi 100 alırdı.
Notlarda çeşitlilik yoktur
çünkü ben farklı çalışırım.
Eğer çocuklara çizim yapmayı öğretmeye çalışıyorsanız
ve onlar kendilerinden çok daha iyi iş çıkaran bir başka çocuğun çizimlerine
bakıyorlarsa, o oyunu oynamak istemezler. O nedenle bende ayrılmış bölmeler var
ve ben her çocuğa gayet iyi iş çıkardıklarını söylerim "Çok iyi gidiyorsun"
ve hepsi yavaşça gelişme kaydeder. Yaklaşık 3 hafta içerisinde hepsi yaptıkları
işte iyidir ve sonra bölmeleri kaldırırım.
Anlıyor musunuz? Diyelim ki senin babanım ve
sana "neden abin gibi olamıyorsun? ,
o herşeyi temiz tutuyor ama sen etrafta bırakıyorsun." dersem
abin merdivenlerden düştüğünde yüzünde bir sırıtma ifadesi olacaktır.
Çünkü sana kötü muamele gösterilmiştir.
Çocuk yetiştirdiğinizde asla
çocuklarınızdan birini daha çok sevemezsiniz.
Aksi halde kıskançlık ve haset yaratmış olursunuz.
Çocuklara okulda not verdiğinizde...Sana başarısız olduğun için F verdim
diğeri A alır, "A aldım!" der
okuldaki herkes "Hangi notu aldın?" diye sorar
Kendinizi kötü hissedersiniz. Bu tamamen yanlıştır.
İnsanlara asla not vermezsiniz. Geride kalanları ileriye taşırsınız.
İşleri daha hızlı yürütmeyi bilen çocukları kullanırsınız.
Insanlara "Nasıl yaratıcı oldun?" diye sorarsanız
bilmezler. Biz biliyoruz ve herkesi yaratıcı yapıyoruz.
Jacque Fresco Konuşmaları Devam Ediyor - Kopenhag, Danimarka 27/09/09
Francoiscamera.web.scom filmidir.