Tip:
Highlight text to annotate it
X
Zeus.
Poseidon.
Görüşmeyeli yıllar oldu.
Ne görüyorsun?
Fırtına bulutları.
Ama şimşek yok.
Çalındı.
Ne?
Benim çaldığımı mı düşünüyorsun?
Her şeye kadir gücün
gözlerini kör etmiş, kardeşim.
Birbirimizin güçlerini
çalmamız yasaklandı.
Ama çocuklarımız yasaklanmadı.
Oğlumu mu suçluyorsun?
Oğlumu bebekliğinden beri görmüyorum.
Senin yüzünden, ne o beni tanıyor,
ne ben onu tanıyorum.
Hırsız kişi oğlunsa...
...onu Tartarus'un dibine yollarım.
Oğluma elini sürersen,
sana hayatının savaşını yaşatırım.
Şimşeği bana geri vermek zorunda.
14 gün içinde sonra, gece yarısı,
yaz gündönümünde...
...yoksa savaş çıkar.
Percy Jackson & Olimposlular: Şimşek Hırsızı
Çeviri: batigol-7
Ve yaşıyor...
Percy Jackson bir canavar.
Sen tam bir canavarsın, dostum.
- Ne kadar oldu?
- 7 dakika.
- 7 dakika mı?
- Evet.
Bu yaptığın çılgınlık, dostum. Çok tuhaf.
Nasıl yapıyorsun?
Suyla bir olmak gibi.
Düşünebildiğim tek yer.
Burada olmaktansa, bütün günümü
suyun içinde geçirebilirim.
Lise Müzikali filminin
müzikalsiz hali gibi.
Her gün aynı şeyler.
Bak şu hayvana.
Günaydın, Ben Bayan Dodds.
Geçici İngilizce öğretmeniyim.
Birisi bize Shakespeare'in...
...Othello'dan alınmış bu bölümde ne anlatmak
istediğini açıklayabilir mi?
Percy Jackson.
Dinliyoruz?
Sözlerinden bir kızgınlık anlıyorum.
Ama sözlerini anlamıyorum.
Üzgünüm, bilmiyorum.
Başka biri yok mu?
- Anne, ben geldim.
- Yukarıdayım, tatlım.
- Selam.
- Selam, anne.
- Okul bugün nasıldı?
- Sıradan.
Disleksi hastalığım
gittikçe kötüleşiyor.
Neden öyle düşünüyorsun ki?
Bilemiyorum, belki ADD yüzündendir.
Okulun işleri yoluna koyacağını
düşünmüştüm.
Percy, senin için ne kadar
zor olduğunu anlıyorum.
Ama bir gün her şey sana
mantıklı gelmeye başlayacak.
Gerçekten mi?
Ne zaman?
Bu gece, yarın?
Ne zaman?
Kadın!
Selam, Gabe.
Biram nerde?
Buzdolabında.
Ne yani sihirli bir şekilde
oradan çıkıp elime mi gelmeli?
Aman be! O hareketi burada
yapmak zorunda mısın?
İğrenç, mutfaktayız.
Çok etkileyicisin.
Biraz saygı göster.
O kadın benim annem.
Burası benim evim.
Asıl sen biraz saygı göster.
Neden bu domuzla kalıyorsun?
Lağım gibi kokuyor.
Her gün öğlene kadar uyuyor,
hiçbir işte kalamıyor.
Neden onunla kalıyorsun?
Bize karşı iyi davranıyor, Percy.
Sen anlamıyorsun.
Haklısın, anlamıyorum.
Zamanı gelince anlarım.
Hazırlan, her şey değişmek üzere, Percy.
Her şey değişmek üzere...
12 Olimpos tanrısı vardır.
Üç büyük kardeşler;
Zeus, Poseidon ve Hades.
Güçlerini, babaları Cronus'u
tahtan indirerek kazanmışlardır.
Babalarını küçük parçalara ayırmışlar.
Bu üç kardeş o günden beri
birbirine düşmandır.
Devamlı tartışılar,
devamlı savaş tehditi savururlar.
Birçok kez Dünya'ya inmişlerdir.
Nasıl söylesem acaba?
Manita için mi?
Ölümlü manitalarla takılmak için.
Bu ilişkinin çocukları
yarı insan yarı tanrı olurlar.
Onlara ne dendiğini
söyleyebilecek olan var mı?
Percy?
Üzgünüm, ne demiştiniz Bay Brunner?
Yarı insan yarı tanrı olanların
doğru ismi nedir?
- Demigod.
- Kesinlikle.
Birçok büyük kahraman vardır;
Herkül gibi, Aşil gibi...
Başka bir isim daha biliyor musun?
Sana bir ipucu veriyorum.
Çok yaygın bir şeye sahipsin.
Perseus Cetus'u mağlup etti.
Percy...
Perseus?
Doğru.
Ve burada Herkül'ün...
...Nemea Aslanı'nı mağlup edişinin
bir resmini görmekteyiz.
Herkül bu canavarı
çıplak elleriyle öldürmüş...
...ve ganimet olarak derisini yüzmüş.
- Percy?
- Evet, Bayan, Dodds?
Konuşmalıyız.
Tamam.
Yanlış bir şey mi yaptım?
Bayan Dodds?
Merhaba?
Nerede?
Nasıl çıktın oraya?
Şimşeğimi çaldın!
- Neden bahsettiğini anlamıyorum!
- Geri ver onu bana!
Geri ver, şimdi!
Percy!
Bırak onu!
Sen...
Bırak onu yoksa yemin ediyorum ki
seni küçük parçalara bölerim.
Kafayı yemek üzereyim.
Tatile çıkmalıyım.
Percy, sakinleş.
Her şey yoluna girecek.
Tanrım, durun!
Bu geçekten yaşandı mı?
Kadın bir yaratığa dönüştü!
O bir Fury.
Okulda o kadını gördüğümde anlamalıydım.
Dur. Fury mi?
Fury nedir?
Ve neden parçalamaktan bahsettin?
Senden ne istedi?
Dedi ki...
...şimşeğini...
...çalmışım.
Onu buldular.
- Tehlikede.
- Beni bulan kim?
- Artık burada güvende değil.
- Onu nereye götürmeliyim?
Seçeneğimiz yok, kampa.
Ne kampı?
Burada duruyorum.
Onun hırsız olduğunu düşünüyorsan...
...ne dünyada ne de cennette
onun için güvenli bir yer yok demektir.
Percy.
Bunu kendini korumak için al.
Çok güçlü bir silahtır.
İyi koru.
Sadece tehlikeli anında kullan.
Bu bir kalem.
Bu bir kalem!
Annesine götür.
Ve sakın gözünün önünden ayırma.
Percy, hadi.
Hadi, dostum, hadi!
- Hadi gidelim.
- Bu bir kalem, dostum!
Neler oluyor?
Kimseye güvenme, tamam mı?
Kimseye bakma,
sadece yürü!
Bay Brunner neden
bana göz kulak olmanı istedi?
- Çünkü ben senin koruyucunum.
- Dur bakalım.
Koruyucum mu?
Dalga mı geçiyorsun?
Ne? Sakatım diye seni koruyamaz mıyım?
Belki de benim gördüğümü görmüyorsun.
Koltuk değneklerin var.
Hayatımı senin güvenliğine adadım.
Ne diyorsun sen?
Neler oluyor?
Annenin yanına gitmeliyiz.
Hadi, Percy.
Hadi.
Sally!
Bira getir!
Anne, konuşmalıyız!
Bana ve arkadaşlarıma servis yaptığını
görmüyor musun?
Annem hakkında böyle konuşma,
seni kel kafalı ucube.
- İyi vurdun.
- Dediğim gibi, koruyucuyum.
Sally, Percy buradan gitmeli.
Hemen şimdi.
Neler oluyor?
- Yemin ederim ki hiçbir şey çalmadım.
- Sana inanıyorum, bebeğim.
Beni nereye götürüyorsun?
Nedir bu kamp?
Senin gibi özel insanlar için bir kamp.
Özel insanlar mı?
Ben deli falan mıyım?
Hayır, tatlım, hayır.
Percy, bu mevzu baban hakkında.
Baban şimdiye kadar gördüğün
hiçbir adama benzemez.
Göz kamaştırıcıydı.
Benim de gözlerim kamaştı.
Birbirimize gerçekten aşıktık, Percy.
Percy, sonra sen geldin
ve her şey çok güzeldi...
...ama baban gitmek zorundaydı.
Yani bizi terk etti.
Hayır, tatlım. Buna zorlandı.
Seni çok seviyordu.
Seni terk etmek büyük ihtimalle
yaptığı en zor şeydi.
Neden gitmek zorundaydı?
- Çünkü o...
- Sally, önüne bak!
- Percy!
- Anne, iyi misin?
Grover, sen iyi misin?
Sorun bende mi yoksa
tepemize inekler mi yağdı?
Bu da ne?
Niye pantolonunu çıkarıyorsun?
Ne yapıyorsun?
İşimi yapıyorum.
Yarı köpek misin?
Yarı keçiyim.
Camlara dikkat et!
Hadi, araban çık,
buraya doğru yaklaşıyor!
- Bunlara ihtiyacın yok mu?
- Kılık değiştirmek içindi.
Beni izleyin!
Bu taraftan gelin.
Hadi, koşun!
Hadi!
Hadi, koşun!
Hadi!
Geldik. Hadi!
Anne, ne yapıyorsun?
Buradan öteye gidemem.
Ben oraya geçemem, senin gibi değilim.
- Sensiz gitmiyorum.
- Gitmelisin!
Bu senin kaderin.
Annemi yere indir!
Percy, git!
Kapının diğer tarafı senin için güvenli.
- Ne yapabilirim?
- Kalemi kullan!
- Ne?
- Brunner'in kalemini kullan.
İyi misin?
Percy, arkanda!
- Percy, iyi misin?
- Kendimi iyi hissetmiyorum.
Percy!
Perc, yaşadığına sevindim.
Neredeyim?
Burası neresi?
Revirdesin.
Üç gündür kendinde değilsin.
Üç gün mü?
Perc...
Ne hatırlıyorsun?
Manyakça bir rüya.
Bir canavar vardı.
Annem oradaydı,
sen de oradaydın.
İnsan keçi karşımı garip bir şey vardı.
Doğru ifade şekli; Satyr.
Olanlar gerçek miydi?
Annem öldü mü?
Üzgünüm, Percy.
Denedim, gerçekten denedim.
Ama açıkçası, ben sadece
genç bir koruyucuyum.
Daha boynuzlarım çıkmadı.
Benim hatam.
Benim işim seni korumaktı.
İkiniz de.
Burası Yarı-Kan Kampı.
- Ne demek yani?
- Bence biliyorsun.
Yani; yarı ölümlü, yarı tanrı.
- Ateş!
- Beyler, oklara dikkat lütfen!
Yeni gelenimiz var.
Merhaba!
Tanrılar ve tanrıçalar
hakkındaki efsaneler var ya...
...onlar aslında efsane değil.
Bay Brunner'in söylediklerini hatırla.
Bazen dünyaya iner ve
ölümlülere aşık olurlar...
...ve çocukları olur.
- Olamaz.
- Evet, olur.
Evet, sen bir Demigod'sun.
Percy Jackson için 2 sayı!
Kendini yalnız hissetme.
Dünyada senin gibi yüzlercesi var.
Bazıları normal bir hayat sürüyor.
Bazıları ise çok şöhretli bir yaşam.
Beyaz Saray şöhreti gibi.
Şu gördüğün yer, dostum,
gücü kullanmayı öğrendikleri yer.
Liderlere, savaşçılara ve kahramanlara
dönüşmek için antrenman yaparlar.
Galiba ben yanlış adamım.
Ben kahraman değilim.
Ben eziğin tekiyim.
Bende Disleksia ve ADD var.
Onlar senin en büyük kabiliyetlerin.
Sayfadaki kelimeleri
okuyamıyorsun değil mi?
Çünkü beynin Eski Yunanca çalışıyor,
İngilizce değil.
- Müzedeyken okuyabiliyordum.
- Evet.
Peki ya ADD hastalığın?
Sen atılgan birisin, Percy.
Hareketsiz kalamazsın.
Bunlar doğal savaş refleksleri, dostum.
Bunlar senin savaşta
hayatta kalmanı sağlar.
Bak, Minotaur'a yenilmek
başarısızlık değildir.
Onun kanı özeldir.
Tanrıların kanından geliyor.
Çok fazla bilgi.
Fazla. Çok fazla.
Burası en büyük
savaş antrenman alanımız.
Kızın ismi ne?
- Seni böcek gibi ezer.
- İsmi ne?
Annabeth. Athena'nın kızı,
bilgeliğin tanrıçası.
Hey, dik dik bakma.
İşimize bakalım. Hadi.
Hadi, yürü.
Görmeni istediğim biri var.
Şuna bir bak.
- Nedir bunlar?
- Centaurs.
- Dur bir dakika. O Bay Brunner mi?
- Hadi gel.
Bay Brunner?
Benim dünyamda,
Chiron ismiyle tanınırım.
- İyileştin mi?
- İyileştim mi?
Tekerlekli sandalyede değilsiniz.
- Sizin...
- Gerçek at götü.
Gerçek şeklimi gizlediğim için
özür dilerim...
...ama sana göz kulak olmalıydım.
Umarım beni bağışlarsın.
Gel.
Grover!
Grover, buraya gel.
Afrodit'in kızları.
Beyler siz gidin ben size yetişirim.
Ne de olsa anneleri Aşk Tanrıçası,
en azından sonunu görebiliyorum.
- Geldim kızlar!
- Ah şu Satyrler...
Burası nedir?
Evine hoş geldin.
Burayı baban yaptı.
Senin için.
Bunların hepsi benim mi?
Sanki bunlar beni bekliyormuş
gibi görünüyor.
- Babam Poseidon mu?
- Denizlerin tanrısı.
Neden kimse bana söylemedi?
Kendi güvenliğin için.
Üç büyüklerden birinin çocuğu olarak
doğmuş olmak nadir görülür bir durumdur.
Çok güçlüdürler.
Bir tehdittir.
Tehdit mi?
Kimi tehdit ediyorum?
Poseidon'un abilerini.
Zeus ve Hades.
O yüzden annen üvey babanla evlendi.
Amacı kanının kokusunu gizlemekti.
Ve tanrıların seni öldürmek için
göndereceği...
...her şey ve herkesten gizlemek için.
Annem beni korumak için mi
o pisliğe katlanıyor?
Keşke bilseydim...
Benim için çok fazla fedakarlık yaptı.
Ve şimdi öldü.
- Neden buradayım?
- Çünkü hayatın tehlikede.
Herkes senin şimşek hırsızı
olduğunu düşünüyor.
Bak, ben hırsızlık yapmadım.
Zeus'un şimşeği şimdiye dek yaratılmış
en güçlü silahtır.
Yaz gündönümüne kadar
geri getirilmezse...
...10 gün içinde savaş çıkacak.
Bu sizin sorununuz, benim değil.
Bu sizin dünyanız hakkında benimki değil.
Bu tüm dünyalar hakkında.
Olimposlular savaşta taraf seçmek
zorunda kalacaklar...
...ve Dünya savaş meydanı olacak.
Dağlar yıkılacak, depremler,
ve yangınlar olacak.
Hayatın sonu gelecek.
Bunu biliyorsun.
Ne yapabiliriz?
Seni Olimpos'a götürmek istiyorum.
Zeus'u masum olduğuna ikna et.
Birisi savaş çıkarmak için seni kullanıyor.
Burada ne yapıyoruz?
Hadi gidelim.
Cesaretinin muhteşem,
ama o kapının ardında...
...tüm vakit boyunca tehlikede olacaksın.
Fury ve Minotaur sadece başlangıçtı.
Öncelikle, eğitimini almalısın.
Bu daima izlemesi eğlenceli
bir oyun olmuştur.
Bunu nerden buldun?
Benden bile ağır.
- Bana güven, kullan ya da öl.
- Ne? Dur! Ne?
- Dur.
- Kahramanlar!
Savaşçılar!
Toplanın!
Acele edin!
Konuşmayı kesin.
Percy, öne çık.
Bu Percy Jackson.
Ve bir takıma ihtiyacı var.
Ben onu alırım.
Ben Luke, Hermes'in oğlu
ve bu kampın lideriyim.
Olmasa da olur.
- Miğferin nerde?
- Kimse vermedi.
Chiron, tekerlekli sandalyen hala
duruyor mu? Ona ihtiyacı olacak.
Gidicisin sen dostum.
Takılıyorum sana.
Gülümse biraz.
Aranızda fazladan miğferi olan var mı?
Varsa lütfen yollasın.
Dene bakalım.
Seni bizlerden korur.
Mavi askerlere hoş geldin, arkadaşım.
Pekala, herkes bayrağı kapmak için
yerini alsın.
Rakibinin bayrağını
ilk kapan takım kazanır.
Dağılabilirsiniz.
Hazır! Hazır!
Saldır!
Percy, bayrağın yerini biliyorum,
benimle gel!
Gözlerini dört aç ve kendini öldürtme.
Geliyorum, dostum.
Geliyorum.
Ares'in oğlu.
Dikkat!
O bir kılıç!
Beyler siz bu kampı
fazla ciddiye alıyorsunuz.
Hadi!
Percy, kaç kurtul buradan!
Bayrağı almaya git.
O işi nasıl yapacağım?
Kazandım.
Gerçekten bu kadar kolay
olacağını mı düşündün?
Annem bilgeliğin ve
savaş stratejisinin Tanrıçasıdır.
Ne anlama geldiğini biliyor musun?
Daima ben kazanırım.
Ben de hep kaybederim.
Belki ikimiz de hatalıyızdır.
Chiron, onları durdurmayalım mı?
- Kız çocuğu öldürecek.
- Dalga mı geçiyorsun?
Burası en güzel bölümü.
- Tanrım!
- Ayağa kalk ve savaş...
...kahraman.
Hadi, Perc.
Suya git.
Su sana gücünü verecektir.
Pardon!
Pardon!
Beyler ve bayanlar,
Poseidon'un oğlu geçiyor!
Kahraman aranızdan geçiyor!
Açılın!
Hey, kötü görünüyor.
Kes şunu.
Percy?
Bizim evde bir parti düzenliyoruz...
Ve sen de gelirsen çok seviniriz.
Gelmeyi çok isterim, harika olur.
Çok güzel olacak!
Ben de partiye gelmeyi çok isterim.
Beni de davet ettiğiniz için
sağolun, bayanlar.
İkileyin, kızlar.
Durun, kızlar, gitmeyin.
Ben müsaitim.
Hey, gitmeyin.
Ben müsaitim.
Kendini kahraman gibi mi hissediyorsun?
Daha çok mutant gibi.
Kuyruk veya yüzgeç
çıkarmayacağım değil mi?
Pek değil.
Ayrıca büyük egonda söz konusu değil.
Beni orada öldürüyordun.
Normal biri olsaydım ölebilirdim.
Ama değilsin.
İçimden bir ses benden
pek hoşlanmadığını söylüyor.
Olabilir.
Yani, ailelerimiz birbirinden
nefret ediyor.
Dur, öyle mi?
Sana karşı kesinlikle
çok güçlü duygular hissediyorum.
Ama henüz olumlu mu, olumsuz mu,
karar veremedim.
Anladığın zaman bana da haber ver.
İlk öğrenen sen olursun.
Percy Jackson, kendini göster!
Çocuklar!
Geri çekilin!
Percy Jackson, şimşeği bana ver.
İyi bir çocuk ol,
şimşeği bana ver...
...ve ben de karşılığında
anneni vereyim.
Percy, dur. Gitme, Percy!
Annem öldü!
Hayır, annen hala hayatta.
Anneni kaçırması için
Minotaur'u gönderdim.
Benimle yeraltı dünyasında.
Anne?
Percy.
Anneme ne yaptın?
Anneni bir kere daha görmek istiyorsan,
şimşeği bana getir.
Chiron, annemi kurtarmak için gitmeliyim.
Percy, şimşek sende değil.
Ona gerçeği söylemeliyim.
Benim hırsız olmadığımı anladığında...
...annemi serbest bırakır.
- Hayır.
Hades ile pazarlık yapamazsın.
Şimşeğin sende olmadığını anladığında...
...seni ve anneni öldürür.
Bu annemin tek şansı.
Bak, planımıza bağlı kal.
Olimpos'a git.
Zeus ile anlaş.
Onu masumiyetine ikna ettiğinde...
...anneni geri getirmek için
elimizden geleni yaparız.
Tamam.
Bir yere mi gidiyorsun?
Evet, yürüyüşe çıkıyorum.
Yürüyüş mü?
Seninle geliyorum.
Hayır, yalnız yürümek istiyorum.
- Hayır, seninle geliyorum.
- Hayır.
Takip ediliyorsun.
Beni yalnız bırak.
Uykuya falan git.
Hayır.
Küçük bir zaferden sonra
Hades ile savaşmaya hazır mı oldun?
- İkili takım.
- Gerçekten mi? Sen de mi?
Annemin hayatta olduğunu öğrendim
ve onu geri getirmeliyim.
- Yeraltı dünyasından mı?
- Ne gerekirse.
Belki Hades'den daha zekisindir.
Belki.
Bunu yapmana izin veremem, tamam mı?
Senin iznini istemiyorum.
Tamam.
Yönetmeliğe göre, seni durdurabilirim...
...peşinden de gelebilirim,
çünkü senin en yakın arkadaşınım.
- Ve koruyucun.
- Çömez koruyucu.
Bunu söylemek zorunda mıydın?
Yardımına ihtiyacım yok, tamam mı?
Bu tek başıma yapmam gereken bir şey.
Biz de senin iznini istemiyoruz.
Hadi ama.
Daha bugün beni öldürmeye çalıştın.
Şimdi de beni korumaya mı çalışıyorsun?
Gerçek değildi.
O sadece bir eğitimdi.
Percy, tek yaptığım şey,
eğitim, eğitim, eğitim.
Ben burada büyüdüm ve
dış dünyaya sadece birkaç defa çıkabildim.
Ve gerçek bir göreve çıkmak için
elime hiç böyle bir fırsat geçmemişti.
Ayrıca, sen daha bir savaş kazandın...
...ben ise yüzlerce.
Fazladan tecrübeye ihtiyacın olacak.
İyi nokta.
Siz ikiniz gerçekten gelmek istiyorsunuz.
- Evet.
- Evet.
Tamam öyleyse, birlikte gidiyoruz.
Peki yeraltı dünyasına gidişi kim biliyor?
Bunu düşünmemiştim.
Galiba bilen birisini tanıyorum.
Luke?
Selam, gençler.
Percy, er ya da geç
uğrayacağını biliyordum...
...herkes uğrar.
Bu Rönesans fuarı ortamından...
...herkes uzaklaşmak ister, değil mi?
Ama...
Modern dünyaya hoş geldin.
Yeni şeyler.
Neyin peşindesiniz, gençler?
Annemi geri almaya gidiyoruz.
Baban tanrıların elçisi.
Yeraltı dünyasına girip çıkmayı
bilen az sayıda kişilerden birisi.
Nasıl gidileceği hakkında
bir fikrin var mı?
Babam pisliğin teki,
onunla hiç tanışmadım.
Sen de mi?
Sanırım hepimizin baba sorunları var ha?
Bütün tanrıların aynı şekilde
bencil olmasından kaynaklanıyor.
Sadece kendilerini önemserler.
Ama bir keresinden babamın evine
gizlice girmiştim.
Harika şeyleri vardı.
Bu sana.
Uçan ayakkabı?
Babamın.
Bunlardan yüzlercesi var.
Kaybolduğunu fark etmez bile.
Kutuyu aç da diğerinin yanına koyalım.
İnsanlar yeraltı dünyasına
ölmeden önce giremez.
Herkül yaptı, Morpheus yaptı,
babam her zaman yapar.
İçeri girmek kolay kısmı.
Dışarı çıkış işe biraz karışık.
Bu harita sizi Persephone'nin
incisine götürecek.
Persephone mi?
Yani, Hades'in karısı mı?
Kendisiyle evlenmesi için zorlamış.
Onu esir tutuyormuş.
Babamdan nefret ettiğini
söylemeye gerek bile yok.
Biraz sıcak, biraz tuhaf.
Gizli bir ziyaretçisi var.
Dünyanın etrafına yayılmış incileri var.
Bu inciler yeraltı dünyasından
çabucak çıkmanızı sağlar.
Onları kullanarak çıkabilirsiniz.
Peki bu inciler nasıl çalışıyor?
Kolay.
İnciyi al, önüne koy ve onu ez...
...ve gitmek istediğin yeri düşün.
Şu an Birleşik Devletlerde 3 tane inci var.
Bu harita sizi onlara götürecek.
İlk incinin yeri burası.
Em Teyzenin Bahçe Mağazası.
İlk inciyi bulduğunuzda
harita size ikinciyi gösterecek...
...sonra üçüncüyü ve sonra
Hades'e gidersiniz.
Bu da bana sizin fazladan korumaya
ihtiyacınız olduğunu hatırlattı.
En sevdiğim kalkanım.
Geri çekilseniz iyi olur.
- Sağ ol, Luke.
- Lafını etmeye değmez.
Ama...
...bana bir konuda söz vermelisiniz.
Cehennem yolunda babamı görürseniz...
- Evet.
- ...benim için onu tokatlayın.
Em Teyzenin Bahçe Mağazası.
Burasının kesinlikle
baştan aşağı yenilenmesine ihtiyacı var.
Merhaba?
Merhaba, kimse yok mu?
Şuna bak, beleş gazoz var.
Tamam, bu iğrençti!
Sağlık Bakanlığının
burayı kapatması lazım.
Hey beyler, şuna bakın.
Bu.
Antik Yunan altınları.
Yani doğru iz üzerindeyiz.
Al.
İnciyi burada nasıl bulacağız.
Güzel soru.
Pekala, ayrılalım.
- Her şeyi kontrol edelim.
- İyi fikir.
Ben burayı alıyorum.
Em teyze?
- Buraya geliyor!
- Ne? Kim?
Soru sormaktan vaz geçtik.
Zavallı kocam.
Yardım et!
Lütfen yardım et!
Şuna da bak. Amcam
Ferdinando'ya benziyor.
Bu delice.
Aynı yerlerimizde benimiz var.
Bu benim amcam Ferdinando değil,
çünkü amcamı öldüren kişi...
Medusa!
Percy! Annabeth!
- Başımız belada!
- Grover?
O bizi bulmadan burayı terk etmeliyiz.
Kocamı taşa döndürdü.
Grover, neredesin?
Percy!
Annabeth!
- Annabeth neredesin?
- Grover!
Aman be, dostum.
Nereye gittiğine dikkat etsene!
- Neredeyiz?
- Medusa'nın mekanındayız.
Annabeth!
Hadi, çabuk!
Lütfen!
Hareket etme.
İşte bu şahane bir sürpriz.
Böylesine genç ziyaretçileri
ağırlamak şereftir.
Burada oldukça yalnız kalacağız...
...değil mi?
Heykellerimi yaratma sebebim budur.
Benim tek arkadaşlarım.
- Athena'nın kızı.
- Beni nereden tanıyorsun?
Çok güzel saçların var.
Bir zamanlar benim de
böyle saçlarım vardı.
Bana kurlar yapılırdı.
Birçok erkek beni isterdi.
Ama bunların hepsi...
...annen yüzünden değişti.
Beni lanetleyen kadın.
Beni buna...
...dönüştüren kadın.
- Sakın bakma!
Gözlerin ruha açılan
bir pencere olduğu söylenir.
Umarım gözlerimi...
...çekici bulursunuz.
İnsanların gözlerinin içine bakmamak
büyük kabalıktır.
Hadi.
Bir bakış at.
Ona bakamıyorken savaşabilecek miyiz?
Yansımasına bakabiliriz.
- Şuna bak.
- İyi fikir.
- Ben Annabeth'i alıyorum.
- Tamam, ben de Medusa ile ilgilenirim.
Koleksiyonum için
harika bir parça olacaksın.
Sonsuza kadar arkadaş olabiliriz.
Mahzuru yoksa?
Er ya da geç...
...gözlerini açacaksın.
Bana bakmanın cazibesine karşı koyulamaz.
Sakın bakma Annabeth,
sakın gözlerini açma!
Kim bu?
Başka bir Demigod mu?
Seni hissedebiliyorum.
Poseidon'un oğlu.
Bir zamanlar babanla çıkardım.
Yardım ister misin?
Grover.
- Sağ ol.
- Hadi, gidelim.
Şimşeğin sende olduğunu duydum.
Görebilir miyim?
Bende değil.
İzin ver gözlerini göreyim.
Denizden bile mavi olduğunu
söylentilerini duymuştum.
Aç gözlerini!
Yoksa aç bebeklerim...
...senin için açmak zorunda kalacak.
Bu genç ve güzel yüzü yok etmek...
...çok yazık olur.
Benimle kal, Percy.
Tek yapman gereken bakmak!
İyi misin?
Evet, iyiyim.
Poseidon'un oğlu...
İşte bu kadar.
Millet, gözlerinizi açabilirsiniz.
Annabeth, bu harika bir Demigod işiydi.
- Yanımızda götürmeliyiz.
- Kafayı mı? İğrenç.
Gözlerini açarsa,
yine de işe yarar.
Ölü ya da diri...
...ne zaman tekrar harekete
geçeceğini bilemeyiz.
Haklısın, ama ben ona dokunmam.
Ceketini çıkar...
...içine sarıp buza koyarız.
Niye ben ceketimi çıkarıyorum?
Çünkü sen koruyucusun.
Tabii ya ben koruyucuyum.
Öyleyse ceketim yerine
gömleğimi veriyorum, tamam mı?
- İğrenç.
- Dikkat et.
Arkadaşlar, durun.
İkinciyi aramaya çıkabiliriz.
Luke bizi Medusa hakkında bilgilendirseydi
çok güzel olurdu.
Belki de bilmiyordu.
Tanrıların GPS'i.
Sıradaki durak neresi?
Bakalım.
Nashville'deki Parthenon tapınağı.
Nashville mi?
Harika.
En sevdiğim müziğin diyarı.
Aman Tanrım!
Lütfen bir daha bunu yapma!
Uyumak için mola ver!
- İyi fikir!
- Tanrım!
Bugün harika bir iş başardın.
Teşekkürler.
Ne oldu sana?
Taşa dönüşen zavallı kadın...
Sıkıca bana tutundu.
Şuna bak.
Güzel.
Çok güzel.
Bizimkiler neden birbirinden
nefret ediyorlar?
İkisi de Atina'nın Patron Tanrı'sı
olmak istiyorlar.
Ve...
İnsanlar Athena'yı seçmişler.
O günden beri bizimkiler birbirinden
birbirinden nefret ediyorlar.
- Annen nasıl biri?
- Bilmiyorum.
- Onunla hiç tanışmadım.
- Ne?
Hiç kimse mi?
Hiçbir tanrı çocuğunu görmüyor mu?
Yasaklanmış.
Biz doğduktan sonra,
Zeus, tanrıların...
...çocuklarıyla fiziksel temasa
geçmelerini yasaklamış.
Aptalca bir kural.
Bence de.
Buna rağmen...
...aramızda kalsın...
...galiba annem bazen
benimle konuşuyor.
Zor zamanlarımda, onun sesini duyuyorum,
bana nasihat veriyor.
Bana da olmuştu.
O ses senin baban.
Seninle konuşuyor.
Percy!
Buraya gelin.
Kötü bir durum var.
Doğru.
Çabuk olun!
Perc, şuna bak, dostum.
Televizyondasın.
Kaybolan çocuk, Percy Jackson...
...ve annesi, Sally Ugliano.
Fakat akrabalarının
ilginç bir teorisi var.
Bay Ugliano, oğlunuz Percy Jackson
hakkında neler söyleyeceksiniz?
O benim oğlum değil.
Üvey oğlum.
Benden doğmadı.
İçki ve uyuşturucu kullanmaya
başladığından beri...
Olamaz!
Beş gece önce, beni öldürmeye çalıştı
ve annesini yere fırlattı...
...sonra topal arkadaşı bana
arkadan saldırdı ve beni yere serdi.
Uyandığımda, Sally gitmişti.
Percy tarafından kaçırıldı.
Beni asla terk etmezdi.
Kes sesini, Gabe.
Harika.
Şimdi de kaçak oldum.
Gördün mü?
Ben de bundan bahsediyorum, dostum.
Gabe hep anneni istemişti.
Onu koltuk değneklerimle
dövdüm diye kızmış.
Aman ne güzel.
Bu kadın bana bakarken işeyemem.
Pardon, arkadaşlar.
Fena saçmaladım.
Perdeleri kapatmalıydık.
Hadi, çocuklar.
Ulusal Güvenlik gelmeden
buradan tüyelim.
Partheton 100.Yıl Parkı
İnanılmaz.
Parthenon'un Nashville'deki
harika bir kopyası.
Hadi, çocuklar.
Gidip inciyi bulalım.
Senin annen.
Nasıl göründüğünü merak ediyorum.
Hadi öğrenelim.
Çocuklar, şuna bakın.
İşte inci.
Kolay oldu.
Kolay mı?
Etrafta yüzlerce turist var.
Bir fikrim var.
Burası kapandığında geri geliriz.
Hadi, benimle gelin.
Ya da yukarı değneğimi fırlatıp
yere düşürebilirim.
- Grover!
- Perc, kötü bir fikir değil ki.
Bir saatliğine kapandı.
Hadi hareketlenin.
Geldik.
Çılgınlık bu.
Luke'dan aldığımız ayakkabılar ile
uçuyoruz ve inciyi alıyoruz.
Güzel.
Peki şimdi ne yapıyoruz?
Evet, çocuklar.
- Bende bu var.
- Sende ne var?
Şaka mı bu?
- Bekçiyi mi öldüreceksin?
- Sakin ol.
Onlar sadece işini yapan Amerikalılar.
- Niye böyle yaptın ki?
- Ölmediler.
30 dakikalığına baygın olacaklar.
Hadi!
Güzel.
Hey millet, neler oluyor?
Selam.
Luke!
- Annabeth!
- Bu ayakkabı nasıl çalışıyor?
Percy'e koşmasını söyle, tamam mı?
Jet uçağının kalkış yolu gibi
hızlanması gerek.
Ama biraz pratik yapması gerekecek.
Tamam.
Yapabilirim.
Biraz pratik yapması gerek.
- Aldım!
- Evet!
- İşte, Percy!
- İşte böyle.
İşte burada.
- İşte olay budur!
- Çok güzel.
Hadi artık toparlanıp gidelim.
Aman be...
Bana bırakın, tamam mı?
Selam beyler, ben Park ve Bahçeler
Düzenleme Kurulundan geliyorum.
İş başında uyuyorsunuz.
Bir dahaki gelişimde beni mutlu edin,
tamam mı? Bu son seferdi.
Biz de sizi bekliyorduk,
Bay Jackson.
Şimşeği bize verirsen
gitmenize izin veririz.
Şimşek bende değil.
Pekala.
Bu kötü oldu.
Hydra!
Beyler, dikkatli olun,
çünkü ağzından ateş çıkarıyor.
Demek şeker seviyorsun.
Pekala.
Percy, dur!
Hayır!
Ölüm nasıl bu kadar muhteşem olabilir!
Az önce bu şeyi öldürdüm!
Öldürdün mü?
İşleri daha kötüye hale getirdin.
Ne diyorsun sen?
Percy, Hydra'nın kafasını kesersen,
yerine iki tane gelir.
Kaçın!
Siz şunun dikkatini dağıtın.
Ben gidip inciyi alacağım.
Koşun!
- Kapıyı aç!
- Açılmıyor!
Grover!
İğrençti.
Programımızı özel bir
haber için kesiyoruz.
Bilim adamları bir fırtına bulutunun
genişlemesiyle...
...Asya ve Avrupa'yı kaplamasıyla...
...ve Birleşik Devletlere doğru
gelmesiyle şaşkına döndü.
Güçlü rüzgarlar,
yağmurlar ve dalgaların...
...kıtaların sahil şeridi boyunca
göründüğü bildirildi.
Şu ana kadar can kaybı yok fakat
tüm ülkeler daha kötüsü için hazırlanıyorlar.
Tanrılar kızgınlar.
Son inciyi almalıyız.
Sıradaki yer neresi?
Bakalım...
Evet, çocuklar.
Güzel bir yer çıksa iyi olur.
Vegas'a gidiyoruz!
Şahane Las Vegas'a Hoş Geldiniz
Nevada
İşte burada.
Lotus Kumarhanesi.
Bunun için can atıyordum.
Unutmayın, çocuklar, daima sekize
oynuyoruz on'a değil, tamam mı?
Buraya kumar oynamaya gelmedik,
unuttun mu?
- Poker var, Black Jack var...
- Grover.
Buraya eğlenmeye gelmedik.
İnciyi alıp gidiyoruz, tamam mı?
Bu harika!
Bu Arabayı Kazan
Burası resmen harika!
Lotus'un sizlere hediye kartları.
Teşekkürler, ama kalmayacağız.
Lütfen, ısrar ediyorum. Otel ve
Kumarhanenin her yerinde kullanılabilir.
Hayır istemiyoruz.
Kayıt yaptırmayacağız.
- Adam çok ısrar etti.
- Evet.
Buraya tek bir şey için geldik.
Bu gerçekten muhteşem!
Yeşil inciyi burada nasıl bulacağız?
Belki bir garson veya şov kızı takmıştır.
Onlardan aramaya başlayalım.
Size bir şey ikram edebilir miyim?
Lotus çiçeğini deneyin. Harikadır.
Ücretsiz lezzet ikramımızdır.
Gerçekten mi? Beleş mi?
Güzel mi?
Teşekkürler.
Bunun için para ödemek
zorunda değil miyiz?
- Sanırım, değiliz.
- Beleş.
Çok güzel.
Şimdiye kadar yediğim en leziz şey.
Beyler, neden bir süreliğine
burada kalmıyoruz?
Süper bir fikir.
Ama şu an zamanın önemli olduğu
bir görev üzerindeyiz.
Yoksa...
Hatırlayamıyorum.
Ne söyleyeceğimi tümden unuttum.
Hatırlatabilirim. Sanırım
neden burada olduğumuzu biliyorum.
Neden buradayız?
Eğlenmek için!
Tamam. Buradan hiç ayrılmayalım.
Hep burada kalalım!
Harika!
Hayır, Percy, o çiçeği yeme.
Algılarını uyuşturuyor.
Seni burada tutsak tutuyor.
Dışarı çıkıp biraz hava alsam iyi olur.
Birazdan dönerim.
- Bir lotus çiçeği daha ister misiniz?
- Sağ ol, almıyım.
Etrafına bak.
Odaklan.
- Bir lotus çiçeği daha ister misiniz?
- Sağ ol, almayım.
- Bir lotus çiçeği daha ister misiniz?
- Sağ ol, kalsın.
- French Connection ha?
- İzledin mi?
Evet, evde DVD'den izlemiştim.
DVD nedir?
Ciddi misin?
Neyse ne, bence yılın en iyi filmi.
Ne?
Dur, bu yılın mı?
Evet, bu yılın, 1971.
Percy, uyan.
Kaçmalısın. Uyan!
Lotus çiçeğini denemelisiniz.
Gerçekten istemiyorum.
Teşekkürler.
- Sadece bir tane.
- Hayır!
Bir lotus çiçeği daha?
- Hayır.
- Israr ediyoruz.
Gerçekten başka bir lotus çiçeği daha
istemiyorum. Lütfen beni rahat bırakın.
Bir sorun mu var, Bay Jackson?
Hayır, sağolun.
Percy Jackson uyanık.
Pardon.
Sakın onu yeme.
- Ne?
- Hemen gitmeliyiz.
- Ama çok eğleniyorduk.
- Hayır, eğlenmiyoruz.
Grover, uyan!
Grover, hadi, gitmeliyiz!
Percy, zamanlaman çok kötü, tamam mı?
Dostum, kiliseye gidiyoruz.
Evleneceğiz.
- Çok romantik.
- Hayır, hayır, hayır.
Hanginizle evlenecektim?
Uyan!
Ne yapıyorsun, dostum?
Kız kaçıran gibisin.
Percy, sorunun nedir?
Neden böyle yapıyorsun?
İkiniz de hemen uyanması lazım!
Bana bak, transa geçtik, tamam mı?
Oyuna getirildik!
Dinle beni, eğer çiçekten yersen, bir daha
asla buradan ayrılmak istemeyeceksin!
Sonsuza kadar buraya saplandık!
Olamaz! Gitmeliyiz!
Hadi, çocuklar!
Olduğun yerde dur!
Yolu açın!
Hadi, koş!
Hadi, çocuklar!
Arabaya!
- Atla! Hadi!
- Arabaya bin! Anahtarlar?
- Anahtarları buldum!
- Hadi!
Geliyorlar!
- Hallettim!
- Hadi, bas gaza!
Asla Ayrılmak İstemeyeceksiniz.
İşte kumarhaneden böyle kaçılır!
İşte araba böyle sürülür!
- Elbette. Şimdi her şey açıklığa kavuştu.
- Ne?
Orası Lotus Yiyenler mağarasıydı.
Eski zamanlardan beri insanları
orada tutsak tutuyorlar.
Çocuklar, bakın.
Yarın 21 Temmuz.
Hayır, olamaz.
Bugün ayın 15'i.
Hayır. Yarın ayın 21'i.
5 gündür içerideydik.
- Birkaç saat gibi geldi.
- Yarın gün dönümü.
Son teslim tarihimiz yarın ki gece yarısı.
Tamam, bakın, harekete geçmeliyiz.
Hades nerede?
- Hollywood'da.
- Tamam.
4 saate oraya gidebiliriz.
Belki 3.
Dikkatli Sürün.
Yine bekleriz.
KZO1 son haberleri sunar.
Eşi benzeri görülmemiş büyüklükteki
bir fırtına bulutu...
...Kuzey Amerika'nın çoğunu kapladı.
Ciddi hava durumu bildirimiyle...
...birçok yerde tahliye emri uygulanıyor.
Adımlarına dikkat et!
Durun!
Tüm ahlaksız ruhlara acı çektir.
- Artık geri dönemeyiz.
- Evet.
Buraya saplanıp kaldık gibi görünüyor.
Perc, kim bu kapşonlu
ürkütücü adam?
Bilmiyorum.
Hadi öğrenelim.
- Kimsin sen?
- Hades'i görmemiz gerekiyor.
Yaşayanlar buraya kabul edilmez.
Ölün ve geri gelin.
Pekala, ölüp geri gelmiyoruz, ama...
...bak ne diyorum...
Sandalcıya karşılığını ödemelisin.
Beni izle.
Hey, dostum.
Ne var ne yok?
Tamam. İşe yaramadı.
Ölü insanları seviyorsun, değil mi?
Tanıyabileceğin birkaç ölü adamım var.
Şunlara bak. Jackson, Grant
ve bak partiye kim gelmiş.
Benjamin Franklin.
Beğendin, değil mi?
Bizi karşıya geçir, parayı al
ve burayı baştan dekore et.
Çünkü burası fazla depresif, doğru mu?
Al bakalım.
- 170$ vardı.
- Dur, dur.
Antik Yunan altınları.
Sandala geçin.
Söylediğin için sağ ol, dostum.
Paramı yakıp piyasanı artırdın.
- Bu vatan hainliğidir.
- Kes sesini.
Yeraltı Dünyasına hoş geldiniz.
Nedir bunlar böyle?
İnsan ızdırabının artıkları.
Kayıp umutlar ve düşler.
Hiç gerçekleşmeyen istekler.
Tüm yaşamlar ızdırap ve
trajediyle sonlanır.
Sizi ancak buraya kadar getirebilirim.
Çocuklar, duydunuz mu?
- Evet, nedir o?
- Bilmiyorum.
- Uzaklaşın!
- Ne yapacağız?
- Nedir bunlar?
- Cehennem köpekleri.
Evet.
Belki de onları beslemelisin.
Diğer hayvanların varlığını
hissederler.
- Harika, keçi kokuyorum!
- Uzun zamandır Satyr görmemiştim.
Bir zamanlar bir Satyr'ım vardı.
Bir ara ziyarete gel.
Persephone!
Ne diye bu kadar uzun sürdü?
- Hemen geri gel!
- Yoksa ne olur?
Ne yaparsın?
Zaten cehennemdeyim.
Ziyaretçilerimiz var.
Yeğen?
Hoş geldin.
Görünüşünü babandan almışsın.
Ailenin daima şanslı tarafı olmuştur.
- Dur. Sen Hades misin?
- Evet.
Üzgünüm, seni böyle görmeyi
beklemiyordum, dostum.
Kendi tarzın var, beğendim.
Böyle görünmemi mi isterdin?
Hayır! Mick Jagger tarzına geri dön.
Sana daha çok yakışıyor.
Buraya gelmeniz büyük cesaret.
Yaklaşın.
Gözlerindeki nefreti görebiliyorum.
Ama bu varlık benim seçimim değildi.
Zeus ve baban tarafında
sürgün edildim.
Ölüme gönderildim.
Buradan kurtulmamın tek yolu...
...kardeşimi mağlup edip
Olimpos'un kontrolünü ele geçirmek.
Tabii ki...
Şimşeğe ihtiyacım var.
Ve benim de anneme.
Öyleyse bir anlaşma yapalım.
Bana şimşeği ver,
ben de sana anneni.
Gerçeği söylemeliyim.
Şimşek hırsızı ben değilim.
Şimşek bende değil.
Hiç bende olmadı.
Öyleyse neden buraya geldin?
Umuyordum ki...
...hırsızın ben olmadığımı anlarsan,
annemin gitmesine izin verirsin.
Sen beni aptal mı sandın?
Ben Hades'im!
Şimdi bana şimşeği ver
ya da annene elveda de.
Percy!
Seni sonsuza dek
kaybettiğimi düşünmüştüm.
Hayır.
Zeus'un en büyük şimşeği.
Yalancı.
Yemin ederim ki...
Oraya nasıl girmiş bilmiyorum,
hatta o kalkan benim bile değil.
Hayır!
Luke yaptı!
Şimşeği kalkanın içine koydu
ve bizi kullandı.
Şimşeği Luke çaldı.
Sanırım buradaki işimiz bitti.
Ruhlarıyla beslen.
Bir anlaşma yaptık, değil mi?
Şimşeği aldın!
Bırak gidelim.
Köpekleri çağır.
Otur, otur!
Ben...
Tanrıların Kralı olacağım.
Uzak dur!
Dur!
İyi numaraydı.
Geri ver şunu.
Kötü köpek!
Hiçbir şey hatırlamayacak.
Neden böyle yaptın?
Çünkü...
...zalim ve gaddar biri.
İstediğim tek şey...
...bu cehennem çukurundan
kurtulma vaktimin gelmesiydi.
Bu şey, tanrıların arasındaki
savaşı bitirebilir.
Ve onunla birlikte...
...sonsuza dek yalnız kalacağım.
Gidin.
Şimşeği ve anneni al.
Sadece üç tane mi var?
Olamaz.
Dört tane olmalıydı.
Her inci sadece
bir kişiyi geri gönderebilir.
İçinizden biri kalmak zorunda.
Tamam, ben kalıyorum.
- Siz üçünüz gidin.
- Ne?
Hayır, hayır, görevimi tamamladım...
...burada kalıyorum.
- Bu gibi durumlar için eğitildim.
Millet, millet, kesin artık.
- Ben kalıyorum, çünkü ben koruyucuyum.
- Yapma böyle.
Bak, dostum. Hiçbir şey duymak istemiyorum.
Gidin. Bu benim görevim.
Bu benim kaderim.
Senin için geri döneceğim.
Ona çok iyi bakacağım.
Pekala, hadi gidin artık.
Her biriniz incileri alın ve
gitmek istediğiniz yeri düşünün.
Al şunu.
Olimpos'a.
Hey, bak.
Zeus ve Poseidon
savaş için hazırlanıyorlar.
Hayır, hayır. Burası doğru yer değil.
Burası Olimpos değil.
Burası Empire State binası.
Percy, Olimpos girişi şurada.
Gece yarısına on dakika kaldı,
çabuk olalım.
Percy Jackson.
Oradan canlı çıkmamalıydın.
Şimşeği Olimpos'a götürmene izin veremem.
Şimşek hırsızı benim.
Şimşeği kalkana sakladın.
Neden?
Yeraltı dünyasına gideceğini söyleyince
birden aklıma geldi...
Şimşeği Hades'e vermek için
büyük bir şanstı.
Neden böyle yaptın?
Olimpos'u çökertmek için.
Percy, gidelim.
Hadi, gidelim.
Artık çok geç.
Şimşeği birazdan Zeus'a veriyorum.
Gece yarısından önce değil.
- İyi misin?
- Evet.
Luke, neden tanrılar arasında
savaş çıksın istiyorsun?
Kontrol.
Bu güce çok uzun süredir sahipler.
Bizim jenerasyonumuzun bu gücü
devralma vakti geldi diyorum.
Dünyayı hayallerimizdeki gibi
yeniden yaratabiliriz.
- Yeni kahramanları olan bir dünya.
- Sen kahraman değilsin.
- Anne, iyi misin?
- Evet.
Burada kal.
Luke!
Belki de onlar yanılıyordur.
Belki de sen Poseidon'un oğlu değilsin.
Galiba Poseidon'un oğlu benim.
Şimşeği aldı.
Hadi, çabuk! İki dakikamız kaldı.
Olimpos.
Percy, ben oraya gelemem.
Gitmelisin.
Sessizlik!
Neredeyse gece yarısı oldu.
Bu kader önceden belirlenmiş.
Böyle olmasını istedin.
Sadece kendini suçlamalısın!
Lütfen!
Mantıklı olalım.
Savaş cevap değildir!
- Zaman doldu.
- Durun!
Durun!
Benim adım Percy Jackson.
Sanırım bunu arıyorsunuz.
Şimşeği ver bana hırsız.
Aklın babana ihanet etti.
Ben çalmadım, ve Poseidon ile
hiçbir bağlantım olmadı.
Söyle bana. Sen çalmadıysan, kim çaldı?
Luke, Hermes'in oğlu.
Sana çok kızgın gibi görünüyor.
Hepinize.
Kendinizi yok etmenizi istiyordu.
İyi iş başardın.
Barış devam etsin!
- Selam, Anne.
- Annabeth.
Seninle çok gurur duyuyorum.
Zeus.
İyi bir arkadaşım var.
O bir Satyr. İsmi Grover.
Benim koruyucum...
...ve onun sayesinde
Yeraltı Dünyasından kaçabildim...
...çünkü o geride kaldı.
Ve şimdi benden onu
geri getirmemi bekliyorsun.
Pekala.
Buradaki toplanma amacımız sona ermiştir.
Kardeşim, lütfen.
Onunla konuşmalıyım.
Sadece bu seferlik.
Dışarıda bekleyeceğim.
Senden beni bağışlamanı ummuyorum.
Sana minnettar olduğumu
bilmeni istiyorum.
Senin için yapmadım.
Annemi kurtarmak için yaptım.
Lütfen.
Çok fazla vaktimiz yok.
Terk edip gittiğinde kaç yaşındaydım?
7 aylıktın.
Geçen zaman boyunca
sana ihtiyacım olmadı.
Ama seni bir kere olsun görmek isterdim.
Neden geri dönmedin?
Dönmek istedim.
Annen ve seninle birlikteyken...
...sorunluluklarımla daha az
ilgileniyordum.
İnsana dönüşüyordum.
- Kötü bir şey mi?
- Bir Tanrı için mi? Zeus öyle düşünüyor.
O yüzden tanrıların çocuklarıyla...
...bağlantı kurmalarını yasakladı.
Senin yüzünden.
Seni daima izliyordum.
Senin beni görmüyor olman,
orada olmadığım anlamına gelmez.
Ne zaman başın derde girse,
yardım etmeye çalıştım.
Sesini duymuştum.
Her zaman istediğin gibi bir baba
olmadığımı biliyorum.
Ama bana ihtiyacın olursa,
senin için orada olacağım.
Düşüncelerinde ve düşlerinde.
Yanında olacağım, oğlum.
Her zaman.
Beni ziyarete gelebilirsin.
Ne zaman istersen.
Söz ver bana, bir daha o ezik
Gabe ile birlikte olmayacaksın.
Onu şutladım. Evet, gitti.
Sonsuza dek hayatımızdan çıktı.
Nihayet.
- Seni özleyeceğim.
- Ben de seni.
Percy?
Burası senin ait olduğun yer.
Hey, Percy.
Dikkat edin!
Dünyayı kurtaran adamı
öldürmek mi istiyorsunuz? İyi iş.
Öğle yemeği molası verin.
Teşekkürler.
Demek kazanan kahraman
zaferiyle döndü.
- Grover.
- Bende bir değişiklik fark ettin mi?
Hayır.
Emin misin? Herhangi bir
gelişme görmüyor musun?
Hayır, ne var ki? Kas mı çalıştın?
Yeni parfüm mü aldın? Güzel kokuyor.
Bak, dostum.
Boynuzlarım çıktı.
Görüyorum!
Nasıl oldu da fark edemedim!
Kafanda küçük boynuzlar var.
Tam çılgınlık.
Zeus sözünü tuttu.
Artık birinci kalite bir
koruyucuyum, bebeğim.
- Tebrikler, kesinlikle hak ediyorsun.
- Teşekkürler, dostum.
Devam edin, devam edin.
Güveninizi kaybetmeyin.
İlk adımınız attıktan sonra
diğer adımınız koşmak olsun.
Percy.
Kampı terk ettin ve
emirlerime karşı geldin.
- Evet o konu...
- Bu yüzden...
...benim en sevdiğim öğrencimsin.
Dünyadaki tüm eğitimleri alabilirsin,
ama sonunda...
...içgüdülerine uymak zorundasın.
Cesaretin var.
Pekala. Eğitim vakti.
Git giyin.
Yukarıda Olimpos'a
büyük bir darbe vurmuş olabilirsin...
...ama burada sadece bir öğrencimsin.
Hadi.
Güzel boynuzlar, Grover.
Konuştuk, yemek yedik, eğlendik...
Senin adına sevindim, dostum.
Sanırım Persephone benden hoşlandı.
Ciddiyim.
Bence bu işi tek başına
halledebilirsin, dostum.
Hadi, Perc.
- Percy. İyi işti. Tebrikler.
- Teşekkürler.
Sıradaki?
Ben de şansımı denemek istiyorum.
Evine hoş geldin.
Hey, dur!
Savaş stratejisinin ilk kuralı:
Düşmanının dikkatini dağıtmasına
asla izin verme.
Çeviri: batigol-7
(İzlemeye devam edin...)
Sally, kapıyı aç!
Aç şunu!
- Kilidi mi değiştirdin?
- Evet.
İşte süprüntülerin.
Kendin çıkartırsın artık.
Bunları tek başıma nasıl taşıyacağım?
Başa çıkarsın.
Bir biraya ihtiyacım var.
Ne? "Açmayın mı..."
Ne olursa olsun buzdolabının
kapağını kesinlikle açmayın! Percy.
Lanet yumurcak.
Pekâlâ, hâlâ burada yaşamıyor olabilirim
ama hâlâ bu kalenin Kralı benim.