Tip:
Highlight text to annotate it
X
İyisin.
Louise, açar mısın?
Telefon çalıyor. Evet, alo.
Kimsiniz?
Joanna.
Merhaba.
-Merhaba.
-Nasılsın?
Harika görünüyorsun.
-İşin...
-Ne?
-Affedersin.
-İşin nasıl diyordum?
İyi. Boş işler müdürü.
Hayır, çok iyi.
-İçki alır mısınız?
-Onunkinden.
-Beyaz şarap.
-Şarap.
-Billy nasıl?
-Mükemmel.
Oyun parkında küçük bir
kaza geçirdi. Alnı yarıldı.
Korkutucuydu.
Hastaneye koştuk.
Küçük bir iz var,
ama iyileşecek.
Benim hatam olduğunu
düşünüyordum.
Öyle düşünme.
Uzaktan görünmüyor bile.
Okulun karşısındaki kafede
oturup onu izliyorum.
Çok büyümüş.
Onu mu izliyordun?
İki aydır New York'tayım.
Bilmiyordum.
Her neyse.
Bu yüzden konuşmak istedim.
Beni son gördüğünde,
oldukça kötü bir...
-Gergin?
-Çok kötüydüm.
Evet, öyle.
Gergindim.
Şimdi çok iyi görünüyorsun.
-Ne?
-Bir konuşma yapacağım.
Devam et.
Hayatım boyunca kendimi...
...birilerinin karısı, annesi
ya da kızı gibi hissettim.
Biz birlikteyken bile
kim olduğumu hiç bilmedim.
Bu yüzden gittim.
Kaliforniya'da
kendimi buldum sanırım.
Bir işe girdim.
Çok iyi bir
terapiste gidiyorum.
Kendimi tüm hayatım boyunca
olduğumdan daha iyi hissediyorum.
Hakkımda çok şey öğrendim.
Ne gibi?
Gerçekten. Ne öğrendiğini
bilmek istiyorum.
Küçük yavrumu
sevdiğimi öğrendim.
Ve ona bakacak
durumda olduğumu.
Ne demek bu?
Oğlumu istiyorum.
Alamazsın.
Savunmaya geçip, zorbalaşma.
Savunmaya geçmiyorum.
15 ay önce giden kim?
Umurumda değil. Hala annesiyim.
5.000 km. öteden.
Kartpostal göndermen geri
dönme hakkını verir mi?
Onu daima istedim.
Seni istediğini biliyor musun?
İstemediğini ne biliyorsun?
Burada oturup ileri
geri atışacağız.
-Eskisi gibi.
-Beni inkar edemezsin.
Ne yapıp yapamayacağımı söyleme.
-Benimle böyle konuşma.
-Bunu tahmin ettim.
Elinden geleni yap.
Ben de yapacağım.
Üzgünüm.
Elinden geleni yap.
Hukuki terimini bilmiyorum,
ama bence bu ''yüzüstü bırakmak.''
Sana işini öğretmek gibi olmasın,
ama bence kolay bir dava.
Velayet söz konusu olduğunda
kolay dava yoktur.
Eminim avukatı eski karına...
...gelip buraya
yerleşmesini önermiştir.
Eski karının uygun bir anne
olmadığını kanıtlamalıyız.
Yani sert oynamam gerekecek.
Ben sert oynarsam...
...onlar da oynayacaktır.
Buna hazır mısın?
Evet.
Sana 15.000 dolar'a malolacak.
Kazanırsak.
Temyize gidersek bu daha artar.
Anlıyorum.
Çocuk kaç yaşında?
Oğlum 7 yaşında.
-Zor olacak.
-Neden?
Bu kadar küçük bir çocuk için,
mahkeme anneden yanadır.
Velayeti bana verdi.
Şansımız yok demiyorum,
ama kolay olmayacak.
Bana bir iyilik yap.
Bu konularda yararlı
bulduğum birşey var.
Oturup, konuyla ilgili tüm
artı ve eksileri yazarım.
Yazıp ve onlara bak.
EKSİLER
Para
-Bunu yapar mısın?
-Tamam.
Ondan sonra...
...velayetin sende kalmasını
gerçekten istiyorsan...
...o zaman mahkemeye gider
ve canlarını okuruz. Tamam mı?
Sosyal Hayat Yok
Devamlılık
Seni seviyorum. Uyuduğunu
ve beni duymadığını biliyorum.
Seni tüm kalbimle seviyorum.
Yemeğe çıktın mı?
Selam, Jim. Bilmiyorum.
Şu fikir üstünde çalışıyordum.
İyi. 1 .00'de seni alırım.
Tamam.
Geçen sabah
buzdolabını açtım.
Billy'yi okula hazırlıyordum.
İç çamaşırlarımlaydım.
Zayıfladığımı fark etti.
Gelip beni okşadı.
Buraya geliyor.
Dedi ki, '' Baba, sen
çok zayıfladın.''
Sonra bana bakıp şöyle dedi:
'' Kiloların burnuna gitmiş.''
Çok şirindi, biliyor musun?
Çocuk işte.
Çok leziz. Bir lokma?
-Doydum.
-Güzel.
Dinle, Ted.
Başka bir ajanstaki bir
arkadaşımdan telefon aldım.
Mid-Atlantic onları
görüşmeye çağırmış.
Neden?
Bizden memnun değiller.
Bence onları çağır da
bir gösteri yapayım.
O işi Norman'a verdim.
Norman mı?
İşi benden alıyor musun?
Beni istemiyor musun?
O kadar basit değil.
Sanırım birkaç
değişiklik yapmalıyız.
Beni kovuyor musun?
Evet, gitmene izin veriyorum.
Neden?
Dinle, Ted.
Bu benim için çok acı verici.
Yukarıdakilerden
çok baskı görüyorum.
Yapabilecek birşeyim yoktu.
Bence böylesi daha iyi.
Unvanını alıp...
...küçük bir müşteri verirsem,
işinden ve benden nef ret edersin.
Böylesi temiz olur.
En iyisi bu.
Karım velayet için savaşıyor.
Mahkemeye gidiyoruz.
İşsiz kalırsam şansım
ne olur, biliyor musun?
Kızdığının farkındayım.
Yalvarmak istemiyorum.
Bir dostun olarak rica ediyorum.
Rica ediyorum.
Son derece parlak birisin.
Müthiş yeteneklisin.
Dört ayak üstüne düşersin.
Başa çıkarsın.
Teddy, dinle.
Para sıkıntın olabilir.
Bunu ödemek için acele etme.
Ayıp sana.
Baba, telefon çalıyor.
-Bay Kramer?
-Evet.
-Bay Shaunessy görüşecek.
-Ted.
John. Ne oluyor?
Mahkeme günü belirlendi.
Bugün duydum. 9 Ocakta.
Birşey söylemeliyim.
Bugün kovuldum. İşten çıkardılar.
Buradayım.
Sana yalan söylemeyeceğim.
İşin yoksa kazanma
umudumuz kalmaz.
Dinle. Ona söyle...
O tarafa ve avukatına söyle...
...erteleme istiyorum.
Üzgünüm. Çok geç.
-24 saatte iş bulurum.
-Nasıl?
24 saatte bulacağım.
İş aramak için en kötü zaman.
Noel tatili. Şubat
ortasına kadar bir iş buluruz.
-En geç Martta.
-Bekleyemem.
Bay Kramer, 22 Aralıktayız.
Kart kataloğunuza bir bakın.
Ne olursa kabulüm.
Norman, Craig ve Kummel'de
bir iş olabilir.
Nedir?
Sanat bölümünde.
Çizim tahtasına dönüş.
Geri bir adım ve maaşta
5.000 dolar'lık düşüş.
Bekleseniz daha iyi.
Onları ara, bugün saat
4.00'e randevu al.
Noel öncesi Cuma.
Yine de iş günü.
Kimse görüşmez.
Ya sen ararsın ya ben.
Ben ararsam komisyon
alamazsın, değil mi?
Kendine çok güveniyorsun, ha?
Evet, öyle.
-İyi akşamlar.
-Ben Kramer. Randevum var.
Bunun tüm metnini yazdım.
Bu, en iyi reklam
kampanyalarıydı.
Fikir, çizim ve metnin
çoğu benden çıktı.
Bay Kramer, itiraf edeyim,
bu çok etkileyici.
Sizi ararım.
Kararınızı vermeden önce
görmem gereken biri var mı?
Yaratım Müdürü Bay Spencer.
Onu neden şimdi görmüyorum?
Tatile çıkıyor.
Döner dönmez bir görüşme ayarlarım.
-Bence...
-İyi tatiller.
Onu gitmeden görmek isterim.
-Bay Kramer, ben...
-Bu işi çok istiyorum.
Burada bekleyin.
Bay Kramer, Bay Spencer.
-Memnun oldum.
-10 dakikanız var.
Ücretin eski işinizden 4.900 dolar
az olduğunun farkında mısınız?
Evet, farkındayım.
Niteliklerinizin altında
bir işi neden istiyorsunuz?
İhtiyacım var.
Düşüneyim. Jack'e söylerim.
O sizinle temas eder.
Teklifim bir günlük.
Çalışmalarımı gördünüz.
İşe uygunum, biliyorsunuz.
Kararınızı bugün söylemeniz
gerek, tatil sonrası değil.
Beni istiyorsanız
şimdi karar verin.
Yalnız konuşabilir miyiz?
Tabii.
Bay Kramer, kendinize bir
iş buldunuz. Tebrikler.
Sahi mi?
-Şaka mı ediyor?
-Firmaya hoşgeldiniz.
Sağolun. Çok teşekkürler.
Mutlu Noeller.
Gel.
-Ne düşünüyorsun?
-Süper.
-Demiştim.
-Herkes nerede?
Bugün Cumartesi. Tatil olduğu
için çok az insan var.
''Yukarı''ya bas.
Üst düğmeye bas. En üste.
Haydi, zıpla.
-Şuna bak!
-Süper!
Çok yüksektesin.
Şu bina ne?
Sivri uçlu olan.
Chrysler.
Benimle gurur duydun mu?
İşi nasıl aldın?
İstediğimi söyledim.
Burada ne yazıyor?
'' Kramer'' .
Kramer. Kim yani?
-Biziz.
-Doğru.
Görmek ister misin?
Vay!
-Bu çok güzel.
-Beğendin mi?
Dikkat, dikkat.
-İyiyim.
-Korkuttun.
Şu bina ne?
B.M. binası.
Şu da East Nehri.
Şuraya bak. Gördün mü?
Şu Queens.
Oradan çok aşağı bak.
-O ne?
-Ne?
-Brooklyn.
-Çocukken yaşadığın yer mi?
Doğru.
Burası da çalıştığım yer.
Bu sahiden senin masan mı?
Tekrar evlenecek misin?
Bunu düşünmemiştim.
Phyllis'le mi evleneceksin?
Hayır. Sadece arkadaşız.
Annemle sen tekrar
evlenecek misiniz?
Hayır. Asla evlenmeyeceğiz.
Eminim burayı görse
seninle tekrar evlenirdi.
Hilekarsın sen. Anlaşmıştık.
Her akşam banyo yapıp...
...bu pis saçı haftada
iki kez yıkayacaktın, değil mi?
-Değil mi?
-Evet.
Tamam.
Söz ver, yoksa gidemezsin.
Annem buradayken mecbur muydum?
Annen buradayken
ne yaptığın umurumda değil.
Mecbur muydum, baba?
Mecbur muydum?
Beni dinliyor musun?
Bunu akşam konuşuruz, tamam mı?
Gel. Öpücük ver.
-Ne?
-Müthiş bir çocuksun.
''Tekboynuz orada'' dedi.
Altına girdi ve dedi ki:
'' Eyvah, ne oluyor?
Hava girişi kesildi.
İnanamıyorum, ne yapıyorsun?''
'' Dinleniyorum. Yorucu iş.''
Hava girişi ne?
Sırtında iki tüp varsa
ve hava alamıyorsan...
...boğulabilirsin.
Yani hava lazım.
Ted, John Shaunessy.
Selam. Ne oldu?
Karının avukatı aradı.
Karın çocuğu görmek istiyor.
-Ne istiyor?
-O annesi.
Bu yasal hakkı.
-Onu kaçırmayacağını ne bileyim?
-Kaçıracak olsa, dava...
...açmaya kalkmazdı.
Dur. Akıl sağlığından
emin değilim.
-Nasıl yani?
-Doktora gidiyormuş.
Psikiyatriste.
Duvarlarla konuşuyor mu?
Sana söylüyorum..
Başka seçeneğin yok.
Cumartesi 10.00'da Billy'yi
Central Park'taki havuza götür.
-Mecbur muyum?
-Evet.
Çok sağol.
Baba, gelip öyküyü
bitirecek misin?
Tamam, geliyorum.
Adam boğulursa ne olur?
Onu nasıl bulurlar?
Ölünce kabarcıklar
falan çıkar.
Nerede kalmıştık?
Tam şurada.
'' İnanmıyorum'' ...
Engelli pisti var.
-Arabalar çok hızlı.
-Ne kadar?
Çok güzel.
Süper.
-İyi görünmelisin.
-Tamam ama.
Onu 6.00'da getiririm.
Çok yakışıklı olmuşsun.
Unutma, konuştuğumuz gibi
yanıtların kısa ve öz olsun.
Sadece gerçeği söylemen
yeter. İnan bana.
-Burada.
-Biliyorum. Gördüm.
Ne olursa olsun, o ne derse
desin duygusallaşma.
Seni üzecek şeyler duyabilirsin.
Tepki verme.
New York eyaleti Yüksek
Mahkemesi özel dönem...
...kısım beş ile muhattaplar
dinlenecek.
Yargıç Atkins başkanlığında
oturum açılmıştır. Ayağa kalkın.
-Davacının avukatı hazır mı?
-Evet, Sayın Yargıç.
Joanna Kramer'ı çağırıyorum.
Annelik hücuma geçiyor.
Yalnızca gerçeği
söylemeye yemin eder misiniz?
Ederim.
Bayan Kramer, kaç yıldır
evli olduğunuzu söyler misiniz?
Sekiz.
O yılları mutlu olarak
niteliyor musunuz?
İlk iki yılı, evet.
Ama sonra giderek daha
zor olmaya başladı.
Bn. Kramer, evlenmeden
önce çalışıyor muydunuz?
Evet. Smith'ten
mezun olduktan sonra...
...uzun yıllar Mademoiselle'in
sanat bölümünde çalıştım.
Evlendikten sonra çalışmaya
devam ettiniz mi?
Hayır. Etmedim.
İstediniz mi?
Evet. Ama Ted'le konuşmayı
her istediğimde...
Yani eski kocamla.
Beni dinlemezdi.
Ciddi biçimde bunu
tartışmayı reddederdi.
Maaşı, bakıcı tutmaya yetecek...
...bir iş bulamayacağımı söylerdi.
Söyleyin, şu anda
çalışıyor musunuz?
Burada spor giysi
tasarımcısıyım.
Y ıllık maaşınız ne kadar?
Y ılda 31 .000 dolar kazanıyorum.
Bn. Kramer,
çocuğunuzu seviyor musunuz?
Evet, çok seviyorum.
Yine de onu bırakmayı seçtiniz.
Evet.
Evliliğimizin son
beş yılında...
...giderek daha
mutsuz oluyordum.
Daha sorunlu.
Bana yardım edecek
birine çok ihtiyacım vardı.
Ama Ted'e döndüğümde, o...
...yanımda değildi.
Giderek birbirimizden
uzaklaştık...
...apayrı iki insan olduk.
Kariyeriyle ilgileniyordu.
Korkularıma karşı
tavrı ve duygularımla...
...ilgilenemeyişi yüzünden...
...özgüvenimi yitirmek
üzereydim.
Kokuyordum ve mutsuzdum.
Gitmekten başka çarem yoktu.
Evi terk ettiğim sırada bende
bir kusur olduğunu ve oğlumun...
...bensiz daha iyi
olacağını sanmıştım.
Ancak Kaliforniya'ya
gidip, terapiye başladıktan...
...sonra, öyle berbat biri
olmadığımı anladım.
Çocuğumdan başka, yaratıcı veya
duygusal çıkış yerine ihtiyacım...
...olması uygun olmadığım
anlamına gelmiyordu.
Bn. Kramer'ın terapisti
Dr. Eleanor Freedman'ın raporunu...
...delil gösteriyorum.
İtiraz ediyorum.
Rapor ilgisiz olup,
davalıyı bağlamaz.
Reddedildi.
Niçin velayeti almak
istediğinizi söyler misiniz?
Çünkü o benim çocuğum...
...ve onu seviyorum.
Onu terk ettiğimi biliyorum.
Bunun korkunç birşey
olduğunu da.
İnanın bana, bununla
hergün yaşamak zorundayım.
Ama onu terk etmek için...
...bunun yapabileceğim
tek ve onun için en iyi şey...
...olduğuna inanmak zorundaydım.
O evde yaşayamıyordum.
Alternatifin...
...ne olduğunu da bilmiyordum.
Bu yüzden onu yanıma almanın
iyi olmayacağını düşündüm.
Ancak o günden beri
yardım aldım...
...ve tam bir insan olabilmek
için çok ama çok çalıştım.
Bunun için cezalandırılmamalıyım.
Oğlum da cezalandırılmamalı.
Billy daha 7 yaşında.
Bana ihtiyacı var.
Babasına ihtiyacı
yok demiyorum.
Ama bana daha çok
olduğuna inanıyorum.
Ben beş buçuk yıl
boyunca annesi oldum.
Ted ise bu rolü 19
aylığına devraldı.
Ama bu küçük çocuğa
ebeveynlik yapmada...
...Bay Kramer'dan daha
az payım olduğuna...
...inanılacağını düşünemem.
Ben annesiyim.
Annesiyim.
Sağolun, Bayan Kramer.
Başka sorum yok.
Pekala, Bayan Kramer...
...sekiz yıl evli kaldığınızı
söylediniz. Doğru mu?
Bu süre boyunca kocanız size
hiç fiziksel tacizde bulundu mu?
Hayır.
Oğluna vurdu mu, fiziksel
tacizde bulundu mu?
Kocanızı alkolik
diye tanımlar mısınız?
Çok içen biri?
Sadakatsizlik etti mi?
Geçiminizi sağlayamadığı
oldu mu hiç?
Onu neden bıraktığınızı anlıyorum.
İtiraz ediyorum.
New York'ta ne kadar
kalmayı planlıyorsunuz?
Sürekli.
Kaç tane sürekli
erkek arkadaşınız oldu?
İtiraz ediyorum. İma var.
İzin vereceğim.
Hatırlamıyorum.
Üçten fazla mı? 33'ten az?
Ciddi olanlar?
-İtiraz ediyorum.
-Reddedildi.
Tanık soruyu yanıtlasın.
İkisinin arasında.
Şu anda sevgiliniz var mı?
Sayın yargıç, net bir
soruya net cevap isterim.
Sevgilisi var mı?
İzin veriyorum.
Tanık yanıt versin, lütfen.
Evet. Görüştüğüm biri var.
Bu sürekli mi?
Bilmiyorum.
Sürekli dediğiniz zaman...
...New York'ta yaşamak ya da
çocuğunuzu büyütmek isteyip...
...istemediğinizi bilmiyoruz.
Çünkü hiç sürekli birşey yapmadınız.
İtiraz ediyorum. A vukatın tanığı
rencide etmemesini istiyorum.
Kabul edildi.
Başka türlü sorayım.
Aileniz ve kız arkadaşlarınız
dışında, hayatınızın...
...en uzun ilişkisi neydi?
Sanırım oğlumdu.
Y ılda iki kez gördüğünüz oğlunuz.
Bn. Kramer, eski kocanız...
...hayatınızın en uzun
ilişkisi değil miydi?
Yüksek sesle, lütfen.
Duyamadım.
Evet.
Ne kadar sürdü?
Bebekten önce bir yıl,
sonra da yedi yıl...
...birlikteydik.
Yani hayatınızın en önemli
ilişkisinde başarısız oldunuz.
-İtiraz ediyorum.
-Reddedildi.
Tanığın görüşü önemlidir.
Başarısız olmadım.
Buna başarı mı diyorsunuz?
Evlilik boşanmayla bitti.
Ondan daha az başarısızdım.
Tebrikler.
Evlilik kanununu yeniden
yazdınız. İkiniz de boşandınız.
İtiraz ediyorum!
Sayın yargıç, bu tutarlılık
ve saygı örneğinin ne başarısı...
...olduğunu sormak istiyorum.
Hayatınızın en önemli ilişkisinde
başarısız oldunuz mu?
-Bu ilişki başarılı olmadı.
-O değil, Bn. Kramer, siz.
Hayatınızın en önemli ilişkisinde
başarısız oldunuz mu?
Oldunuz mu?
Hayır.
Bu bir evet mi, Bn. Kramer?
Başka sorum yok.
-Bu kadar sert olman şart mı?
-Çocuğu istiyor musun?
Baba.
Baba?
-Evet?
-Küçükken ne yapardın?
Senin yaptıklarını.
The Brady Bunch'ları izler miydin?
Hayır. Televizyon yoktu.
Yok muydu?
Radyo dinlerdik.
Başka ne yoktu?
Birçok şey yoktu.
-Ne gibi?
-Birçok şey.
Ne tür?
Gel.
Diyet kola yoktu.
Çikolata şurubu, gazoz...
...ve biraz süt
karışımı yapar...
...ve içerdik. Çok lezzetliydi.
Mets yoktu,
Brooklyn Dodgers vardı.
Polo Parkı ve
Ebbets Sahası vardı.
Ne günlerdi o günler.
Volkswagen yoktu...
...ama üstünde komik adları
olan değişik arabalar vardı.
Burger King ya da
McDonald's yoktu.
Otomatlar vardı. Bir çeyreklik
atar ve camekandan görülen...
...bir dilim keki ya da
sandviçi alırdın.
Duvar yazısı yoktu ama
Kilroy denen adam vardı.
Bay Kramer çok düşkün bir baba.
Billy'yle çok zaman geçiriyor.
Ona bol bol okur.
Birlikte oynarlar,
her zaman konuşurlar.
O harika bir baba.
Teşekkürler.
Başka sorum yok.
Bn. Phelps, Joanna Kramer'ı
ne zamandır tanıyorsunuz?
Yaklaşık altı yıldır. O ve
Ted binaya taşındığından beri.
Joanna Kramer'la oğlunu
ne sıklıkta görürdünüz?
Onları son bir buçuk yıldır
birlikte görmedim ama...
...ondan önce haftada
2-3 kez görürdüm.
Büyük kızımla Billy
oyun arkadaşıydı.
Joanna Kramer'la oğlu arasındaki
ilişkiyi tarif edebilir misiniz?
İyiydi.
O çok iyi bir anneydi.
Ted de Joanna da çok...
Bn. Kramer eski kocasıyla
ilişkisinden söz etti mi?
Evet.
Tam olarak ne anlattığını
söyler misiniz?
Joanna birçok nedenden mutsuzdu.
Bay Kramer'ın oğlunun ihtiyaçlarına
duyarsız olduğunu hiç söyledi mi?
Soruyu yanıtlar mısınız?
-Sizi duymadım.
-Evet, ama bu eskidendi.
Onu kocasını terk etmeye
teşvik ettiniz mi?
Hayır.
Evi terk etmeden birkaç gün
önce ona şöyle dediniz mi:
'' Bu kadar acı çekiyorsan,
kendin için gitmen gerek.''
-Joanna'nın...
-Ona bunu dediniz mi:
'' Bu kadar acı çekiyorsan,
kendin için gitmen gerek?''
-Evet, ama arkadaşımdı...
-Başka sorum yok.
Bn. Phelps, inebilirsiniz.
Joanna, eskisi gibi değil.
Ted aynı adam değil.
-Çok çaba gösteriyor.
-Bn. Phelps!
Birlikte harikalar.
Tanık kürsüden insin.
Onları birlikte görsen...
...belki burada olmazdın.
Bn. Phelps, bu kadar yeter!
Özür dilerim.
Sen konuşurken...
Eski karım evliliğimiz sırasında
ne kadar mutsuz olduğunu anlatırken...
...söylediklerinin çoğu
muhtemelen doğruydu.
Birçok şeyi anlamadım.
Birçok şeyi şimdi
olsa farklı yapardım.
İstediğiniz ama
değiştiremediğiniz şeyler gibi.
Bazı şeyler bir kez
yapıldı mı, geri alınamaz.
Karım...
Eski karım Billy'yi sevdiğini
söylüyor. Buna inanıyorum.
Ama burada konu bu değil.
Doğru anlıyorsam...
...burada en önemli şey
oğlumuz için neyin en iyi olduğu.
Billy için en iyi olan.
Karım bana şöyle derdi:
'' Neden bir kadın bir erkekle
aynı hırsa sahip olmasın?''
Bence haklısın.
Belki bu kadarını öğrendim.
Aynı nedenle, bilmek istiyorum:
Hangi kanun, kadını cinsiyeti
nedeniyle daha iyi ebeveyn yapar?
Bir ebeveyni neyin iyi
yaptığını düşündüm.
Tutarlılıkla ilgisi var.
Sabırla...
...onu dinlemekle...
...veya dinleyemiyorsan
dinler gibi yapmakla.
Sevgiyle ilgisi var.
Onun dediği gibi.
Bunun yalnızca kadına
özgü olduğu ve erkekte...
...bu duyguların az
olduğu nerede yazıyor?
Billy yuvasında. Elimden
gelen en iyi yuvayı yaptım.
Mükemmel değil.
Ben de değilim.
Bazen sabrım azalıyor ve onun
küçük bir çocuk olduğunu unutuyorum.
Ama yanındayım.
Kahvaltı yaparız, benimle
konuşur, sonra okula gideriz.
Akşam birlikte yemek yer,
konuşuruz. Ona okurum.
Birlikte bir hayat kurduk
ve birbirimizi seviyoruz.
Bunu mahvederseniz...
...tamir edilemeyebilir.
Joanna, bunu yapma, lütfen.
-Bunu ona iki kez yapma.
-Sağolun, Bay Kramer.
Başka sorum yok.
Kaç yıldır reklamcısınız?
Liseyi bitirdiğimden beri.
Yani üniversiteyi.
15 yıldır reklamcıyım.
Mesleğinizde belli bir yere
geldiğinizi söyleyebilir misiniz?
Evet, iyi bir isim yaptım.
Roth, Kane & Donovan'da
çalışırken kazancınız neydi?
Y ılda yaklaşık 33.000 dolar.
Şimdi Norman,
Craig&Kummel'de misiniz?
-Evet.
-Kazancınız ne?
Yaklaşık 29.000.
Daha net söyler misiniz?
29.200$ kazanıyorum.
29.200.
Burada başarı basamaklarını
inen tek kişi sizsiniz.
İtiraz ediyorum. A vukatın son
sözleri kayda geçmesin.
Kabul edildi.
Eski işinizden
kovulduğunuz doğru mu?
-İstifama izin verildi.
-Bunun nedenini söyler misiniz?
Görüş farklılığı vardı.
İhmaliniz yüzünden ajansınız
büyük bir müşteriyi kaybetti mi?
İtiraz ediyorum.
Tanığın iş sicilini
göstermek istiyorum.
Bir işte tutunamıyor.
İzin veriyorum, Bay Shaunessy.
Reklamcılıkta bir müşterinin
fikir değiştirip...
...başka yere gitmesi normaldir.
Bir öğretmenle randevunuz
olduğunu söyleyip...
...müşteri toplantısını
yarıda bıraktınız mı?
Oğlumun yanındaki çocuk
ona vurmuş ve ısırmıştı.
-Evet mi, hayır mı?
-Evet, ama oğlumu ısırmış.
Geçen bahar Mid-Atlantic'in
teslim tarihini kaçırarak...
...firmanıza büyük bir
mahcubiyete...
...ve mali kayba neden
oldunuz mu?
O gün eve gittim,
çünkü oğlum hastaydı.
Teslim tarihini kaçırdınız mı?
-Oğlum hastaydı.
-Soruyu yanıtlayın.
Yanıtlamaya çalışıyorum.
Ne evet, ne hayır.
-Evet mi, hayır mı?
-400C ateşi vardı!
Ter içinde yatıyordu!
Ona gittim!
Bay Kramer, susmazsanız mahkemeye
saygısızlıktan tutuklarım.
Tarihi kaçırdım.
-Sinirli misinizdir?
-Hayır.
-İtiraz ediyorum.
-Geri alıyorum.
-Sizce iyi bir ebeveyn misiniz?
-Evet.
Oğlunuz neredeyse
bir gözünü kaybediyor muydu?
-İtiraz ediyorum.
-Reddedildi.
Soruyu yanıtlayın.
Oyun parkında, kaydıraktaydı.
Düştü ve neredeyse
tek gözünü kaybediyordu.
Alnı yarıldı.
Eski karınıza...
...oğlunuzu yaralayan bu olaydan
sorumlu olduğunuzu söylediniz mi?
Şunu dediniz mi:
'' Kendimi suçlu hissettim.
Benim hatam diye düşündüm.''
-İtiraz ediyorum!
-Sorularım bitti.
Ted?
Ted?
Özür dilerim. Kazayı ona
iki ay önce söylemiştim.
Soracağı hiç aklıma
gelmemişti, hiç.
İnan bana.
Böyle birşey yapacağını
düşünsem, hiç söz etmezdim.
Özür dilerim.
Ben...
Ted.
-Selam.
-Selam. Yardım edeyim.
Bir haber var mı?
Her an olabilir. A vukat,
haber olmaması iyi, dedi.
-Tahmin et.
-Ne oldu?
Charley'yle tekrar birleşmeyi
düşünüyoruz.
Sahi mi? Sonunda aradı mı?
Hayır, ben aradım.
Nasıl oldu?
Bilmiyorum. Davadan bu yana
pek çok şeyi düşündüm.
Ve...
Yürüyeceğini sanmam,
ama istiyor gibi.
Bu harika.
Ne hissediyorsun?
Bilmiyorum.
Korkuyorum galiba.
-Merhaba.
-Merhaba.
Kaybettim.
Ne kadar üzgünüm anlatamam.
Ne oldu?
Yargıç her açıdan
annede karar kıldı.
''23 Ocak Pazartesi gününden
geçerli olmak üzere velayetin...
...davacıya verilmesine ve...
...davalının çocuk için ayda
400 dolar ödemesine karar verildi.
Babanın hakları şöyle:
Ayda iki haftasonu, haftada
bir karşılıklı belirlenecek...
...bir akşam ve
çocuğun tatilinin yarısı.''
-Bu kadar.
-Ya savaşırsam?
Hiçbir garanti veremem.
Şansımı deneyeceğim.
-Masraf ı var.
-Ne olursa öderim.
Dinle, Ted.
Birşey demek zorundayım.
Bu kez bedeli Billy öder.
Onu kürsüye çıkarmam gerekecek.
Bunu yapamam.
Bunu yapmak istemiyorum.
Teşekkürler.
Yürüyüşe çıkacağım.
Ted? Benim.
Ted?
Şimdi duydum.
Lütfen git.
İyi misin?
Bir süre kendimle başbaşa
kalmalıyım, Margaret.
Anlamıyorum.
Sorun, ikimizin de
bizimle yaşamanı istememiz.
Bu yüzden gidip o adamı
gördük. Yani yargıcı.
Akıllı ve deneyimli biri.
Onun karar vermesini istedik.
Onunla birkaç gün konuştuk
ve fikrini sorduk.
Biliyor musun? Annene hak verdi.
Bundan sonra onunla yaşarsan
harika olacağını düşündü.
Şanslıyım. Çünkü haftada bir
akşam seninle yemeğe çıkacağım.
Ayda iki kere de hafta
sonu birlikte olacağız.
Yatağım nerede olacak?
Nerede uyuyacağım?
Annen herşeyi ayarladı.
Onun evinde yatak odan olacak.
-Oyuncaklarım?
-Annenin evinde olacak.
Hepsini oraya götüreceğiz.
Kartlarını iyi oynarsan,
sana yenilerini alır.
Yatarken kim masal okuyacak?
Annen.
Artık iyi geceler
öpücüğü vermeyecek misin?
Hayır, bunu yapamayacağım.
Ama seni ziyarete
gelebileceğim.
İyi olacak. Gerçekten.
Hoşuma gitmezse
eve dönebilir miyim?
Ne diyorsun?
Annenle harika zaman
geçireceksin.
Gerçekten. Seni çok seviyor.
Baba?
Beni arayabiliyorsan,
bir kere bile unutma, tamam mı?
Herşey yolunda gidecek.
Gidip dondurma alalım.
Hadi, şu işi halledelim.
Biraz acele edelim.
Hadi, sof rayı kur.
Hadi.
Hazır mısın?
Evet?
Ben Joanna.
Aşağıda lobideyim.
Gelip benimle yalnız
görüşür müsün?
Merhaba.
Ne oldu?
Söyle. Ne? Sorun ne?
Bu sabah uyandım.
Billy'yi düşünüp durdum...
...ve odasında uyanışını
düşünüyordum.
Her yana boyadığım
küçük bulutları içinde.
Evimde de bulutlar boyamalıyım
diye düşündüm. Çünkü...
...o zaman evde uyandığını
düşünecekti.
Oğlumu eve götürmeye geldim.
Ama zaten evde olduğunu anladım.
Onu çok seviyorum.
Onu yanımda götürmeyeceğim.
Yukarı çıkıp onunla
konuşabilir miyim?
Evet.
İstersen sen git ve gör.
Ben burada bekleyeyim.
Nasıl görünüyorum?
Harika.
Altazilar:
Gelula/SDl