Tip:
Highlight text to annotate it
X
Amin Ya Rabbi Ya Allah. Destur, iki rekat kılalım.
Takviye alalım.
Destur. Ya meded. Diyelim. Allahu Akbar
Allahu Akbar Allahu Akbar Wa Lillahi'l Hamd.
Bizi Yaratan'a tazim edelim. Assalamu alaikum.
Ey yaran Şahı Merdan. Allah'ın(cc) arslanının ahbapları.
Merhaba. Merhaba. Merhaba. Ne güzel.
Ya Rabbi bize güzellik giydir. Bize asalet giydirdin.
Güzellik giydirdin. Şeref libası giydirdin.
Bu şeref libasını, şeref elbisesini muhafaza edelim.
Buyur ey Şahı Merdan, meydan sizindir.
Diyelim Bismillahi r-Rahmani r-Rahim.
Şeref libası. Besmele-i şerife.
İnsanlara şeref veren, manevi güzellik giydiren,
Bismillahi r-Rahmani r-Rahim. Söyleyelim.
Zayıfları kuvvetlendiren, hakir olanları şereflendiren,
fakir olanları gani kılan, Rabbul İzzet
Cenab-ı Hakk'a tazim edelim. Diyelim Bismillahi r-Rahmani r-Rahim.
Ey Şahı Merdan.
Sizin mertebeniz, bizim hayalimizin hududundan öteyedir.
Allahu Zül Celal, Şahı Merdan'ı, öyle bir hususiyet ile
mümtaz kıldı. Onun yaradılışını çok heybetli kıldı.
Hem heybet yükledi, hem şeref yükledi, hem edeb yükledi.
Onun üzerinde ilim yüklenmiştir.
Buyur ey Şahı Merdan. Bize bir kuvvet, bir nazar buyurun.
Biz zayıfız, kuvvet isteriz.
Rabbimize, Rabbimize kulluk için
kuvvet isteriz. Rabbimize kulluğu talim edecek,
Şahı Merdan isteriz. Onun yaranını isteriz.
Şahı Merdan'ın ahbaplarıdır ki bize,
Rabbimize giden yolları öğretirler.
Rabbimize giden yolların başında,
kainatın iftiharı olan, Fahrı Kainat Efendimiz'dir(sav).
Efendimizi, onu takip etmeden, insan bir yere varamaz.
Daima, yerdedir. Halbuki insanın mertebesi yükselmek içindir.
İnsan, dünya için yaratılmış değildir.
Dünya için yaratılan hayvanlardır.
Hayvanlar, onların nazarları, yeredir.
Hiçbir hayvan, böyle yukarı bakmaz, ama insan bakar.
İnsan yukarıya bakar. Ey nadan olanlar, aşağıya bakanlar,
nadandır. Yani hayvan sınıfındadır. Yukarıya bakan,
ruhanilerdir. Melaikenin şerefi, onlara yakındır. Onlar,
gökyüzünden inen şeref ile şereflenirler. Gökyüzüne bakanlar.
Böyle aşağı bakan, hayvan sınıfıdır. Gökyüzüne bakan,
imtiyazlı, şerefli, Allah'ın(cc) ikramına mazhar olan
insandır. İnsan yukarıya bakar. Hayvan yere bakar.
Sen de öyleyse, ey insan. Buyur ey Şahı Merdan meydan sizindir.
Dedik mi Bismillahi r-Rahmani r-Rahim.
Nazarlarımız hemen gökyüzüne döner.
Bismillahi r-Rahmani r-Rahim dediğimiz anında,
bizim nazarlarımız gökyüzüne döner.
Hayvan sınıfından çıkarız. Bize giydirilmiş olan şeref elbisesi,
asuman için gökler içindir.
O libası giymeden gökyüzüne çıkamazsın.
Şeref libası giymeden ve giydirilmeden,
gökyüzüne kimse çıkamaz. Buyur ey Şahı Merdan. Ya.
Hayvanlar gökyüzüne çıkamaz. Hayvanlar aşağıya yere bakar.
Ne yiyeceğim der. Onun kaygısı, efendim, saman ile kemik.
Başka derdi yok. Halbuki insan, saman yemek,
kemik çiğnemek için yaratılmış değildir. Söyle ey,
Şahı Merdan. Bu hakikatları, İslam talim etmiştir.
İslam, gelen bütün Peygamberler
Wa qana Ibrahima musliman.
İbrahim peygamber, müslimdi diyor. Müslüman. Allah Allah.
İbrahim Peygamber müslümandı.
Onun neslinden gelen bütün Peygamberler de müslümandır.
Nuh(as) da müslüman. Hud(as) da müslüman.
İbrahim Peygamberin neslinden gelenler,
Adem Peygamberden itibaren hepsi müslüman.
Müslümanlığı bileceksin. Seni müslümanlık gökyüzüne döndürür.
Çünkü senin ruhaniyetin gökyüzünden geldi. Ruhaniyetin.
Ana karnında üç kırk gün tamam olmadan,
onun ruhaniyeti oraya gelmez. Üç defa kırklanır,
sonra o bir parça, et parçası.
Anasının karnında seğirmeye başlar.
Oynamaya başlar. Nedir? Ruh geldiğine delalettir.
Ruh şerefi; melaike-i kiram getirdi onlara, giydirdi.
Seğiriyor der anası. İnsan şerefli mahluk. Ey,
21.asır diyor, yok, 100. asır ya 1000. asır der.
Hakikat hakikattır. Bunu bileceksin.
Bir parça et, ana karnında nasıl oynamaya başlar.
Ne gibi bir güç ona yetişiyor?
Hayat sırrı, nasıl ona ulaşıyor?
Sen mi veriyorsun ona? Nerden geliyor hayat sırrı o,
ana karnında üç kırk tamam olduğunda?
Kırklanıyor, kırklanıyor, kırklanıyor.
Onun için kırk adeti, mübarek bir adettir.
Kırkta bir sır vardır. Buyur ey Şahı Merdan.
Ne güzel söylersin. Ana karnında çocuk,
bir parça et. Üç kırk olduğunda seğirmeye başlar.
Hekimler çok merak saldılar ki,
ne zaman, nasıl, ana karnındaki cenin,
uyandı. Kalbi atmaya başlar. Ey insan düşün.
Sen de ana karnından çıkmasın. Ya. Bil. Hangi kuvvet,
hangi kudret, hangi azamet sana yetişti,
ana karnında canlandırdı seni.
Hekimler çok merak eder. Ucunu bulamıyor. E, nerde bulacak?
"Ar-ruhu min 'amri Rabbi." (17:85) Allahu Zül Celal'in emridir.
Ruhtan soruyorlar nedir? Tarifi kabil değildir.
"Min 'amri Rabbi." Rabbimin emrindendir. Ol der olur.
Canlan der, melaike iner ve hayat sırrını verir,
çocuk ana karnında oynamaya başlar.
Kalbi de çalışır. Ne su ister, ne yem ister, ne hava ister.
O halvettir. Ana karnında halvettedir.
Hepimiz o halveti tamamlamadan çıkmadık.
9 ay ila 10 gün. E, düşün.
Ve kendini topla ey Adem evladı.
Buyur ey Şahı Merdan, maşa'Allah. Bu şimdiki insanlar,
başka birşey düşünmüyorlar. Düşündükleri,
ne yiyelim, ne içelim, ne giyelim, nasıl süslenelim,
nasıl dolaşalım, nasıl keyfedelim? Bu insanlık değil.
Tövbe Ya Rabbi. Tövbe Astaghfirullah.
Böyle şeyleri düşünen insan kalmamış. İşte Şahı Merdan,
yaranına söylüyor. Ne kadar mübarek ve mukaddestir
Adem evladı. Gökyüzünden iniyor hayat sırrı. Ruh.
Yerden çıkmıyor. Gökyüzünden iniyor. Ve,
mükerrem ve muhterem bir varlık olarak dünyaya çıkıyor.
Dünyaya çıkıyor. Buyur ey Şahı Merdan.
Bu insanlar, şimdiki insanlar, vahşi olmuş.
İnsanın insana hürmeti kalmamış.
Halbuki her insan aynı yoldan dünyaya geliyor.
Aynı şeref ile doğduruyor Cenab-ı Hak. Allah'ın(cc) şerefli yaptığını,
sen şerefsiz yapma. Allah'ın(cc) dirilttiğini sen öldürme.
Ey şia, ey alevi. Allah'ın(cc) hayat verdiğini,
sana kim izin verdi öldürmeye? Söyle ey şia.
Söyle ey Beşşar. Söyleyin. Allah'ın(cc) hayat verdiğini,
senin öldürmene kim izin verdi? Söyle.
Ben söyleyeyim. Şahı Merdan diyor. Şeytan verdi size.
İnsan öldürmeyi şeytan talim etti.
Kabil'e insan öldürmeyi o talim etti.
Ki Habil. Habil'i katletti. İlk katil oydu.
Ve bütün katillerin ağırlığı onun üzerindedir şimdi.
Kim izin verdi sana can almaya. Masum olan insanları,
acizleri, öldürmeye, yakmaya, yıkmaya
sana kim izin verdi? Ey şia ve ey aleviler.
Siz zanneder misiniz ki, bunlar yanınıza kalacak? Yok.
Thumma latus-alunna.(102:8) Sonra sorulacaksınız.
Buyur ey Şahı Merdan. Diyelim Bismillahi r-Rahmani r-Rahim.
Onun için besmele çeken kimse zulüm yapamaz.
Besmelesiz olanlarda şeytanın tohumlarıdır.
Şeytandan başka bir onların rütbesi yoktur.
Uğraştıkları, şeytan olmak içindir. Şeytandır onlar.
Ama Cenab-ı Hak şeytan ve şeytanlaşan insan,
onların hesabını Ben göreceğim diyor.
Bırakmayacağım. Onun için işiniz zordur ey şia ve ey alevi.
Öldürmeye size kim izin verdi. Müslümanı öldürmeye,
kelime-i şehadet getireni vurmaya,
öldürmeye, evlerini yıkmaya yakmaya,
kim izin verdi size ey şia ve ey aleviler?
Ama sizi de yakacaklar. Sizin yuvalarınızı da
başınıza yıkacaklar. Muntaqim. Allahu Zül Celal'dir.
Bırakırım diyor. Wa sawfa ta'lamun. Göreceksiniz, bileceksiniz.
Ben ki, zulmü nefsime haram ettim.
Zalim olanların hakkından Ben gelirim diyor. Cenabı Rabbul İzze.
Ey Ademoğlu, insan olmak şerefini gözet. Ey şia,
müslümansan müslümanın kanununu gözet. Ey alevi,
eğer, sen de muvahhid ve müslüman isen
adaleti gözet, zalim olma, zalim olma.
Zalimin hasmı Benim diyor Cenab-ı Allah. Buyur ey Şahı Merdan.
Masha'Allah La Quwwata illa Billah.
Onun için her gün bize bu talimat veriliyor şimdi.
Şahı Merdan, yaranına hitab ediyor. Ahbaplarına.
Ey ahbapları, bir ordu gelecektir ki,
hepsinin elinde zülfikar olacaktır. Zülfikar olacaktır.
Ne kadar zalim varsa, başına vurup ikiye bölmeden bırakmayacaktır.
Karpuz gibi ikiye bölecek. Ne kadar Şahı Merdan'ın askeri var.
Yaklaşıyor. Yaklaşıyor. Geliyor Receb Şehrullah.
Bakalım ne getirecektir.
Ben zulme razı değilim diyen Allahu Zül Celal,
zalimlere ne gibi bir azab indireceğini gösterecektir.
Sakın. Can vermedin ki can alasın.
Şeytani hırsından dolayı sen insan kanı döküyorsun.
Sebepsiz yere insanların yurtlarını yakıp yıkıyor,
şia da, alevi de. Lakin sizden sorulacaktır.
Yaklaşıyor vaktin sahibi. İmam-ı Mehdi(as).
Yaklaşıyor, zülfikarı yarıya kadar çekmiştir.
Onun ile gelecek 70 000 atlı vardır. Hepsi de ellerinde,
onların da ellerinde zülfikar vardır. Bırakmayacak.
Mazlumun hakkını bırakmayacak,
yanlarına kalmayacaktır yaptıkları.
Nasıl öldürdülerse o suretle öleceklerdir.
Sakın ey şia, sakın ey uydurma aleviler.
Allah(cc) görmez zannetmeyin. Allah(cc) duymaz zannetmeyin.
Allah(cc) bilmez zannetmeyin. Görür de, bilir de,
yapacağını da yapar. Allahu Zül Celal. Diyelim ey Şahı Merdan.
Buyurunuz. Diyelim, Bismillahi r-Rahmani r-Rahim.
Besmeleyi çek. Hem Rahman'dır, hem Rahim'dir. Rahmet ile,
bu alemleri halkeyleyen Cenab-ı Hak, zalimlerin hakkından gelecektir.
Size bunları Ahundlarınız öğretmiyor mu? Onlar da gidecektir.
Yaktılarsa yanacaklardır, kestilerse kesileceklerdir,
yıktılarsa yıkılacaklardır. Sakın.
Recebu Şehrullah geliyor. Recebun acaibun. Acaip bir aydır.
Ey ulema-i Mısır. Bunları bilmiyor musunuz?
Ey Ezher-i şerif uleması, ne söylemiyorsunuz? Türk'ün uleması,
kürdün uleması, arapların uleması, hind, çin, afgan
alimleri. Söylesenize.
Allah(cc) yanınıza bırakmayacaktır.
Yanlarına kalmayacaktır yaptıkları.
Haccac-ı Zalim'e sormuşlar. Rüyada görülmüş Haccac-ı Zalim
ki, zalim ismini almış o, ettiği zulümden.
Sormuşlar, ne muamele eyledi Cenab-ı Hak sana?
Demiş ki, nahak yere kaç kimsenin boynunu vurduysam,
bir defa benim de boynumu vurdular demiş. Ancak Zübeyr,
sahabe. Onu, şehid etti onu da.
Onun için yetmiş defa vuruyorlar bana diyor.
Ey şianın alimleri sadır filan, sadır feltan.
Şeytan dolabında çıkıp da yalan yanlış söylemek,
sizi kurtaracak değildir. Allah'tan(cc) korkunuz.
Aman Ya Rabbi, tövbe Ya Rabbi. Peki buyur ey Şahı Merdan.
Bize imdat ver. İmdadımız yetişiyor diyor. Yetişecektir.
Dünyayı zelzeleye ve velveleye verecektir.
Sakınınız. Fafirru Il'Allah. Allah'a(cc) kaçınız.
Zalim Allah'a(cc) kaçmaz. Zalim şeytana koşar.
Ayna'l mafar çağırttıracak size. Nereye kaçalım? Kaçacak yer yok.
Allahu Allah Allahu Rabbi Allahu Allah Allahu Hasbi
diyen melaikeler var, evliyalar var. Meydanı bırakmış size.
Ne yaparsınız? Göreyim bakayım. Ve buyurur Cenabı Allah(svt);
"Wa tilkal ayyamu nuda wiluha bayn al nas."(3:140)
"Wa tilkal ayyam" Ayyamul Iz demek. Devleti,
her insana her tayfaya veririm diyor ki demesinler,
bize de verilseydi iyi yapardı. İşte yaptığınız meydanda.
Ellerine kuvvet geçince yaptıkları işte görülüyor.
Yakıp yıkıp kesip biçmek. Yedi göğün melaikesi,
lanet eder onlara. Aman Ya Rabbi çek. Aman Ya Rabbi de.
Ey Şahı Merdan, sizin sözleriniz altından,
cevahirden çok pahalı. Dünya dolusu
cevher olsa sizin sözlerinize bir kıymet biçemeyiz.
Ya Rabbi, Şahı Merdan hürmeti için, zayıf kulları kayıracak
Sultan gönder bize, Sahib gönder bu dine. Ey Rabbimiz,
biz aciz kaldık, zayıf kaldık. Zalimler,
Sen'in kullarını ezip bitiriyor. Onların haddini bildirecek
sultan gönder Ya Rabbi. Fatiha.