Tip:
Highlight text to annotate it
X
20nci yüzyılın başlangıcı, bir ihtilâl dönemiydi. Binlerce yıl imparatorlar tarafından yönetilen Çin bile, bu değişikliklere dayanamadı.
Sonuç olarak, kuzey Çin eyaletlerinin lideri geçici başkan Yuan Shikai tarafından yönetilen Çin Cumhuriyeti, dünya siyasi sahnesinde ortaya çıktı.
Başkan Shikai imparatorluk tacını alma konusuna aldırmadı, bu yüzden iktidara geldikten sonra, Cumhuriyetçileri ortadan kaldırmak için hazırlıklara başladı.
1912'de Güney Çin lideri Sun Yat-sen, Kuomintang'ı kurdu.
1913'te Yuan Shikai'ye karşı bir isyan başlattı.
"İkinci Devrim" olarak bilinen bu isyan bertaraf edildi.
Sun Yat-sen Japonya'ya göç etti ve Yuan Shikai kendisini imparator ilan etti.
Yeni atanmış imparator imparatorluğu katı bir biçimde yönetti, ancak öngörüsü olmayan politikalara sahipti. Bunun sonucunda, siyasi partilerin desteğini kısa zamanda kaybetti
1916'da, bundan kısa bir süre sonra da tahttan çekildi.
Yuan Shikai'nin ayrılmasıyla, Çin çok sayıda militarist gruplara ayrıldı.
1922'de Çin Komünist Partisi kuruldu.
Çin-Japon Savaşının başlamasından önce, Orta İmparatorluğun savaşan hizipleri, yurtdışında üretilen zırhlı araçları kullanmaya başladı.
Tankların çoğu Fransa ve İngiltere'den satın alındı.
Fransa, makineli tüfek veya topa sahip Renault FT-17 gibi yaklaşık 50 hafif tankı Çin için üretti.
FT-17, motoru arkada, mürettebat kompartımanı ortada ve döner kule üzerine monteli bir silaha sahip klasik tertipli ilk tanktı.
1920lerde, bu araç dünyadaki en gelişmiş tanklardan biriydi.
Standart Renault FT-17'nin yanında, modifiye NC-31 tankları Orta İmparatorluğa satıldı. Bu araçlar, yeni bir süspansiyon ve daha güçlü bir motora sahipti.
İngiltere, Çin için Vickers Mk gibi çok sayıda ünlü tank üretti. Bunlar, ayrıca Vickers 6 ton olarak biliniyordu.
1930ların başında geliştirilen bu harikulâde araç, İngiliz ordusunun ilgisini çekmemişti, bu yüzden aktif biçimde Çin de dâhil olmak üzere, yabancı ülkelere satılmıştı.
1936'da, modifiye kule tasarımına sahip yaklaşık 20 "Vickers" Kuomintang tarafından satın alındı.
M1917 gibi Amerikan tankları ile İtalyan M3000 tanklarının teslimatı, Fransız ve İngiliz tankları ile karşılaştırıldığında önemsiz kalıyordu. Her iki ülkede üretilen tankların
toplam sayısı yirmiden azdı.
Bu yıllarda, Çin'de ortaya çıkan ilk fabrikalar tankları geliştiriyordu.
Kendi tanklarını üretmeyi düşünmüyorlardı bile. Bu fabrikalar sadece, savaş araçlarının tamirine ve bakımına odaklanmıştı.
Ayrıca, yedek parçalara ait yeterli hiçbir destek yoktu.
Çinli uzmanların, stokta bulunanlarla tamir ve bakımı yapmaları gerekiyordu.
1920lerin sonu ve 1930ların başı itibarıyla, Çin'de bir Amerikan motoruna sahip Fransız tanklarının veya Alman topuna sahip İngiliz tanklarının kullanılması pek tabii bir
olaydı ve dolayısıyla düşman kuvvetlerine karşı zorluk çekiyorlardı.
Çin-Japon Savaşı'nın başlangıcıyla, Çin'de üretilen araçların sayısı artırılmış ve Sovyetler Birliği ile Almanya, tank üreten ülkeler listesine girmiştir.
Çin'e satılan Sovyet tanklarının çoğu T-26 hafif tanklarıydı.
Kuomintang bu tipte yaklaşık yüz tank satın almıştı.
Çok sayıda BT-5 tankının satın alındığı da biliniyor.
Almanya da Pz I'in Çin'e teslim edilmesine yardımcı olmuştu.
Savaş sırasında, bir düşman ordusunun ganimet ekipmanı elde etmesi tipik bir olaydı.
Japonya ile mücadelesi boyunca, Mitsubishi tarafından üretilen Chi-Ha orta seviye tankları Çin ordusuna karşı savaşıyordu.
Bu tanklar, Japon sınıflandırmasına göre sadece orta seviyedeydiler. Aslında hafif 16 tonluk araçlardı.
Buna rağmen, bu tank 57 mm kalibrelik topla donatılmıştı – 1930’lardaki bir tank için bu oldukça şaşırtıcı bir özellikti.
2nci Dünya Savaşı esnasında, Çin tank envanteri, ABD tarafından M5 Stuart tanklarıyla ikmal edilmişti.
Bu tank Avrupa Harekât Sahası için yeterince iyi değildi. Yine de, Japonya ve Çin arasındaki savaşta etkin biçimde kullanılabilirdi.
ABD Chiang Kai-shek hükümetine yaklaşık yüz tank sattı.
2nci Dünya Savaşı'ndan sonra, SSCB ve Çin çok iyi anlaşıyordu, bu sayede Çinli liderler kendi ülkelerinin zırhlı filosunun yükseltilmesi için müttefiklerinden doğrudan yardım istiyordu.
Çin T-34-85 orta seviyeli tanklarını, SU-100 tanksavarlarını ve IS ile IS2 ağır tanklarını aldı.
Savaştan sonra, Çin tank endüstrisi, Orta İmparatorluğun bağımsız biçimde tankları tasarlamaya başlamasına yetecek kadar gelişmiştir.
1950’lerin başlangıcında, çok sayıda ilginç proje geliştirilmişti.
Bunlardan biri, T-34-2 orta seviyeli tanktı.
Tanımlama numarasına aldanmamalısınız.
Bu Çinlinin, Sovyet T-34 tankı ile hiçbir ortak yönü yoktu. Daha çok, daha modern tasarımlı T-44'ün tertibine benziyordu.
T-34-2'nin yapımı, Baotou şehrinde özellikle ağır ve orta seviyeli tankları üretmek için özel olarak inşa edilen askeri tesiste başlamak üzere planlandı.
Fakat, 1956'da Çin T-54 lisansını ve üretim için teknik dokümantasyonu aldı.
Çinliler Sovyet tankını öylesine beğendi ki, Baotou'daki askeri tesis, sadece T-54 ve T-34-2 üretmek için yeniden donatıldı.
T-54 tasarımına dayalı olarak, WZ-120 oluşturuldu. Çin Halk Kurtuluş Ordusu'nun ana muharebe araçlarından biri oldu.
Bu tipteki ilk tanklar, T-54'ün kopyalarıydı, ancak sonunda W-120 bağımsız bir proje haline geldi.
Çinli mühendislerden diğer ilginç deneyleri bakımından, WZ-111 ağır tankından bahsetmeliyiz.
Bu araç, 1960’ların başında Çin ordusu hizmetinde bulunan ancak eskimiş olan IS-2 ve IS-3 Sovyet tankları için bir ikame olarak geliştirilmişti.
Objektif olarak söylersek, bu yıllarda ağır tanka olan ihtiyaç sorgulanabilir.
Buna rağmen, Çinliler şaşırtıcı derecede eğimli ön zırha sahip gövde tertipli "IS-3" aracına benzer bir aracın geliştirilmesine devam ettiler.
Bu tank 122 mm'lik top ile donatılmıştı.
Ancak, sadece geliştirme prototipi yapıldı ve proje sonlandırıldı.
Model kuleye sahip WZ-111'e ait bir versiyon yapıldı ve bugün halen Çin Halk Kurtuluş Ordusu müzesinde sergilenmektedir.
Çin, kendi tank yapımı endüstrisini geliştirmeye oldukça geç başladı.
Ancak, bu ülke zırhlı araçları daha erken kullanmaya başladı.
Neredeyse kendi dönemleri boyunca her zaman, bu araçlar en iyilerdi.
Bununla birlikte, Çinliler tankları geliştirmeye başladığında, sadece diğer araçları kopyalamadılar.
Bunların tam gücünü kullanmak için bu tankları etkin biçimde modernize ettiler ve yükselttiler.
Bu yükseltmelerin sonucu olarak, Çin modifikasyonları, bu tankları prototiplerinden daha da iyi kıldı.
Çin'de tank yapımı her zaman ilerleme göstermiştir.
Bugünlerde, Çin Halk Cumhuriyeti, pek çokları tarafından dünyada en iyisi olarak değerlendirilen yüksek kalitede savaş araçlarını üretiyor�