Tip:
Highlight text to annotate it
X
Bu dizinin sesli ve yazılı betimlemesi TRT tarafından...
...Sesli Betimleme Derneğine yaptırılmıştır.
Erişim: www.seslibetimlemedernegi.com
(Jenerik - Müzik)
"Zengin Kız Fakir Oğlan"
"Her devrin hikayesi"
"Gönül ferman dinlemez ki"
"Aşksız dünya dönmez ki"
(Müzik)
(Kuş sesleri)
Demek aleyhimizde şahitlik yapacaksın ha.
Yok abi olur mu öyle şey?
Polislere de dedim.
Ben bir şey görmedim dedim abi.
Biz öyle duymadık ama. Bülbül gibi ötmüşsün.
Mahkemeye de çıkacakmışsın.
Yalan, vallahi yalan.
Seni ben konuşturmasını bilirim.
Ulan uşaklar, bir şey oluyor orada ya.
Ama ben size söylemiştim işte bakın.
İki tanesi bir tane adamın üzerine çökmüşler.
(Sarp) Baba...
...pek tekin adamlara benzemiyor bunlar.
Ben de aynı kanaattayım.
Şişt.
Uşaklar...
...gidip yardım mı etsek hı?
Hadi gelin.
Konuş ulan!
Konuş!
Abi, tavşanlar...
-Ne diyorsun ulan ne tavşanı? -Tavşanlar abi, tavşanlar.
Ne oluyor ulan?
Yardım edin, kurtarın beni.
Şişt...
...bana bakın, ne yapıyorsunuz siz orada ya?
-Ne yapacağız? -İndireceğiz.
Baba...
...silah çektiler.
(Hepsi) "Kaçın!"
(Şükrü) Ahh!
(Rüyam) Oyy, yerim ben seni.
Ayy, annişkocuğum ya, bu boncuk resmen bana benziyor.
Yok canım, ne alakası var, hiç benzemiyor.
Olur mu öyle şey?
Oğlan dayıya, kız halaya çeker diyorlar ya.
Sen dayı mısın yavrum?
Yo, değilim.
Ama çocuğun dayısı olmadığından...
...kadro boşluğundan devreye ben giriyorum. Yani bana benzemesi lazım.
(Müzik)
(Serpil) Hıh.
Sonunda hazırlanabildiniz yani.
Hazırlandık hazırlanmasına anneciğim ama içim hiç rahat değil.
Mahmut Kemal'i nasıl bırakıp gideceğim.
Hayatım, senin arabayla gidin.
Nurhan'ın arabayla gitmeyin.
Ya Rüyam, nasıl gideriz derken ulaşımı kast etmedi Biricik.
Hayır, oğlumuz...
...Mahmut Kemal'i nasıl bırakırız, onu söylüyor.
(Serpil) Evladım, biz burada ne güne duruyoruz? İşte...
İki kişiyiz yani. Sonuçta bakarız.
Biliyorsunuz Nurhan'la geçen bankaya gittiğinde...
...neler yaşadım. Yani yine aynı şeyler olsun istemiyorum.
Biricik bak...
...aylardır dışarı çıkmıyorsunuz hayatım.
Gidin şöyle güzel bir restorana.
Yiyin yemeklerinizi güzel güzel, gelin.
Bak ne güzel söylüyor.
Ne güzel söylüyorsun Rüyam. Bak...
...ihtiyacın var aşkım ya.
Hadi gidelim ne olur ya.
Tamam.
Anne her şeyini hazırladım.
Sütüm var biberonda. Bir yarım saat sonra falan da acıkır zaten. Tamam mı?
Evladım on kere söyledin zaten.
Tamam, tamam.
Hadi.
-Hadi. -Hadi hayatım.
Şey yalnız...
...altını sık sık kontrol edin eğer değiştirmezseniz pişik olur biliyorsunuz.
Merak etme Biricik, merak etme. Onu da yapacağız, hadi Allah aşkına çıkın artık.
Hadi.
Ha bir de şey var!
(Rüyam) Ay! Ay Biricik!
Pudralayacağız merak etme.
Hadi yallah.
Aşkım, bak bir tanem.
Annemle Rüyam var yanında Mahmut Kemal'in ya.
Niye merak ediyorsun, hiçbir şey olmaz, rahat ol.
Hadi gidelim artık.
Tamam, tamam gidiyoruz, tamam hadi.
Görüyor musun? Kopamıyor yavrusundan.
Ay evet.
Boncuk.
Sen şimdi iki saat bizim misin aşkım?
Ben seni yerim, yerim.
-Gel buraya, gel, gel. -Ay dur bakalım.
Dur bakalım.
Sıranı bekle, sırada anneannesi var, gel bebeğim.
(Biricik) Ay, ağladı mı? Ben sesini duyar gibi oldum da.
Evladım ne ağlaması, bak!
(Serpil) Bak, çocuk gülücükler saçıyor.
Yahu...
...tabiri caizse dışarı kadar sürükledim peşimden neredeyse.
Dışarı adım atar atmaz, fırladı, geri geldi.
Nurhoş Allah aşkına...
...al şu Biricik'i, götür hayatım, haydi.
-Hadi, hadi annem. -Hadi canım, hadi bir tanem.
Tamam, gidiyoruz, gidiyoruz.
Güle güle.
Hadi bay bay bir tanem.
-Oy şuna bak Nurhan bir baksana ay. -Hadi, hadi yavrum, hadi.
Ay, acıkmış mıdır?
(Nurhan) Gel, gel.
Oy yerim ben bu elleri ama yerim, yerim.
Aman da aman, aman da aman güzelim.
Ha ben bu arada şeyi söylemeyi unuttum da.
Aaa ama yine döndü bu annişkocuğum.
Abarttın artık ama.
Ama anneciğim gerçekten bu sefer ki çok önemli.
Diyorum ki sütümü vereceğiniz zaman sakın ateşte ısıtmayın tamam mı?
(Rüyam) Allah Allah. Ne yapsak acaba ya?
Acaba kaynar bir su dolu bir kaba biberonu oturtup mu ısıtsak, ha?
Onu da mı söyledim?
Evet Biricik, kaç kere söyledin hem de ya, hadi hadi yallah.
(Nurhan) Off.
Ya aşkım.
Bak, bu sefer arabayı çalıştırmayı başardım.
(Nurhan) Hadi.
Gideriz herhalde artık, değil mi?
Tamam, tamam gidiyoruz bu sefer tamam, gidiyoruz.
Hadi yavrum, hadi, hadi.
Ama bir şey...
Şimdi bağıracağım, şimdi bağıracağım.
Bak, ben de şimdi Serpil annemin yanında bağıracağım, bak ama yeter artık.
Çocuk, çocuk da ağlayacak.
Hadi, hadi lütfen.
Hadi oğlum, hadi, hadi, hadi.
Oğluma baş baş, hadi bakalım.
Hadi bakalım, güle güle.
Kime çekti annişkocuğum bu kız ya?
Ay ruhum daraldı canım.
Gu gu gu gu gu yerim seni ben.
Aman da aman, aman da aman.
(Rüyam) "Annesi gitti."
(Rüyam) "Annesi gitti."
"Bize kaldı, bize kaldı."
"Annesi gitti, bize kaldı."
(Müzik - Keman)
Hayatım.
Seninle böyle güzel bir ortamda baş başa kalıp, konuşabilmeyi öyle çok özlemişim ki.
Ben de öyle.
Hele öyle tatlı gülümsemene öyle ihtiyacım varmış ki anlatamam aşkım.
Hamilelikti, çocuğun doğumuydu, bakımıydı derken...
...birbirimizi sanki biraz ihmal ettik.
Evet ama onlar da muhteşemdi ya.
Ama...
...böyle de arada sırada zaman geçirmemiz lazım.
Nurhan...
...seni çok seviyorum.
Ben de seni çok seviyorum hayatım.
(Rüyam) Siparişimiz geldi.
Teşekkürler, sağ olun.
Buyurun efendim.
Siz de buyurun hanımefendi.
Teşekkür ederim.
Şey garson hanım...
...tatlı olarak ne vardı acaba?
Hıı...
...hemen bakıyorum efendim.
Ee annişkocuğum...
...tatlılardan ne vardı acaba? Müşteri soruyor da.
Meryemciğim, tatlı ne var?
(Meryem) Sütlaç var.
Sütlaç varmış çiçeğim.
Sütlacımız varmış efendim.
Aşkım sütlaç yemekten sonra yeriz. İster misin?
Olur olur, yeriz.
Tamam, biz yemekten sonra iki tane sütlaç istiyoruz.
Hay hay efendim, hemen.
Nasılmış benim ufaklığım?
Keyfi yerinde galiba, bak.
Annişkocuğum...
...Biricik çıkamıyor diye yaptığımız şeye bak.
Ee ne yapacaksın? Bırakamıyor işte bebişi.
Böyle yaptık.
Bari restorana falan benzedi mi, yani oldu mu, yapabildik mi sence?
Hayatım önemli olan baş başa kalabilecekleri bir masaydı.
İşte bir restorana da gitselerdi böyle olacaktı, oldu işte.
Peki garsonluğum nasıldı?
Ay şahaneydi doğrusu.
Diyorum ki acaba sen böyle bir işe mi girsen?
Gerçekten mi?
Ayy, yürü, yürü.
Hadi.
Çok iyi oldu.
Aşkım.
(Biricik) Anneciğim, ne yapıyormuş anneciğim?
İyi ki böyle bir şey yaptık, iyi ki.
Aşkım...
...seni çok seviyorum ben.
Ben de seni çok seviyorum.
(Mahmut Kemal ses)
Ne?
(Gülme sesi)
Oğlum, seni de seviyoruz. Sevmez miyiz ya?
Bak hemen yanı başımızdasın.
Maşallah ha.
Üçüncü konu da sensin.
Yiyecek misin sen?
(Müzik)
Evet...
...beli iyice esneteceğiz Mehmet'im...
...iyice esnetiyoruz.
Mehmet bak, uyduruktan yaparsan...
...hiçbir işe yaramaz bu hareketler Mehmet'im
Şükrü abi ben niye yapıyorum bu hareketleri?
Oğlum geçen gün doktora gittim. Biliyor musun?
Çok kilon var dedi. Bu kiloların verilmesi lazım dedi.
(Şükrü) O yüz...
Devam ediyoruz, güzel.
Beli iyice esnetiyoruz Mehmet'im, güzel Mehmet'im.
Uf, uf, uf, uf.
Güzel, harika.
Şükrü abi bu hareketleri ben niye yapıyorum?
Oğlum sen bütün işleri yapmıyor musun zaten?
İşte bunu da sen yapacaksın ya Allah Allah.
Evet şimdi, ellerimizle ayaklarımıza...
...değdiriyoruz ellerimizi.
Bir...
Evet dinlemiyorsun...
...dinlemiyorsun beni. Evet...
...huh, huh, huh.
Elleri ayaklara değdir, güzel.
Esnedi...
...esne.
Doktor ama sana yap demiş bu hareketleri, ben yapıyorum.
Oğlum doktor kültür fizik hareketleri yapılacak dedi.
(Şükrü) İşte yapılıyor ya. Aman...
...evet devam ediyoruz, güzel.
Bu arada işler de çok kesat Mehmet'im.
Hayırdır Şükrü abi ne oldu?
Ya ne olacak işte? Hiçbir şey olmadı, o yüzden kesat diyorum.
Hiçbir şey olduğu yok.
Villada bir huzur, bir dinginlik bir göreceksin yani.
(Şükrü) Hani şöyle biraz hareket olsa, problem olsa...
...Sarp'a satacağım haber falan olacak.
O yüzden hiçbir şey yok işte.
Daha iyi ya Şükrü abi, herkes huzurlu.
Bir tek ben huzursuzum Mehmet.
Bir tek ben huzursuzum.
Sarp'ın parası o kadar hoştur ki...
...o kadar zevklidir, o kadar güzeldir ki anlatamam sana.
Böyle adeta...
...çekirdek çitlemek gibi bir şey, oğlum ya.
(Şükrü) Çitledikçe çitleyesin geliyor. Biliyor musun?
Onun için çok güzeldir Sarp'ın bahşişi.
Peki ne yapacaksın Şükrü abi?
Bakalım bir şeyler denemeye çalış...
Ne yapıyorsun Mehmet sen? Kaytarıyorsun ya.
Yoruldum Şükrü abi ya.
Oğlum niye yoruluyorsun ki?
Kendin için yapmıyorsun ki bu hareketleri, benim için yapıyorsun.
(Şükrü) Yorulmaman lazım.
Baksana...
...bu göbeğin gitmesi lazım. Onun için...
...ceza olarak şınav çekeceksin oğlum.
Çekemem Şükrü abi.
Bak oğlum, biraz daha böyle...
...ters ters cevaplar verirsen...
...havuzda bu soğukta yüzdürürüm seni. Hadi şınav çekilecek.
Yere yat.
(Şükrü) Yat.
Evet...
...başlıyoruz.
(Şükrü) Bir.
(Şükrü) İki.
Üç.
Dört.
Kaçta kaldık. Baştan baştan, bir daha. Dur, şaşırdım ben.
Bir.
İki.
Üç.
(Müzik)
Günaydın arkadaşlar.
(Tuğba) Günaydın.
Ee ne habersiniz Erdem, Tuğba, nasıl gidiyor?
-İyiyim sen nasılsın? -İyiyim çok şükür.
Şişt.
Erdem ne oldu oğlum, kötü bir şey mi oldu?
Ha.
Ne? Yok yok, iyiyim.
Ne yaptın oğlum, uykunu mu alamadın?
-Hadi kolay gelsin. -Sağ ol.
Aa.
Bu ne güzel sürpriz ya.
Her kim koyduysa masama, Allah razı olsun.
Günaydın arkadaşlar.
Günaydın Nur...
Nurhan ne yapıyorsun sen?
Bir şey yapmıyorum.
Armut yiyorum.
Ya ne armudu Nurhan, bilmeceyi yiyorsun.
Ne bilmecesi Müdür Bey? Bakın armut.
Armut.
Nurhancığım...
...şu şişeyle...
...bu armut...
...bilmecenin objeleri.
Vallahi o zaman o bilmece benim mideme gitti.
Problem de bitti.
Bitmez Nurhan.
Bitmez.
Bu armut bu şişenin içine...
...nasıl girer?
Armutta da şişede de hile yok.
Nasıl böyle bir şey olur Nurhan? Düşün biraz.
Vallahi Müdür Bey benim şu anda tek düşünebildiğim şey midemdeki armut.
(Nurhan) Çok iyi geldi. Çok teşekkür ederim efendim, sağ olun.
Rica ederim, afiyet olsun Nurhancığım. Bak...
...bu armut, bu şişenin içine nasıl girer?
Nasıl böyle bir şey olur?
Hadi göreyim seni, kolay gelsin.
Çalışalım arkadaşlar hadi.
(Müzik)
Ahı tuttu galiba.
Nurhan...
...çok kötü bir şey oldu abiciğim.
Ne oldu oğlum? Bana bak.
Tuğba'ya teklif ettin de kabul etmedi mi yoksa?
Yok abiciğim, Tuğba'nın tayini çıkıyor.
Yok artık!
Yok artık.
(Müzik)
(Lütfü) Hadi arkadaşlar işimizin başına, dağılın işlerinize.
Off ya off.
Bunlar da mı gelecekti başıma?
Geldim...
...geldim kankacığım, bırakma, bırakma kendini kanka.
Geldim, geldim iç bakayım şunu. İç hadi, iyileşeceksin.
Ya ben...
...bunları hak edecek ne yaptım? Ne bahtsız bir kadınım ben ya.
Yeter artık, yeter artık.
Kendini bırakma bakayım. Hadi başın ağrıyacak.
Ağrımadan, tansiyonun yükselecek şimdi. Hıh söyleyeyim sana.
(Badire ağlama sesi)
Tansiyon mu bırakır bunlar?
Allah'ım yarabbim bu Mahmut nerede kaldı ya?
Aradım, aradım gelecek, hemen hemen hemen, hemen gel dedim.
Acil durum dedim, kırmızı alarm dedim. Hah dur, dur.
Bak geliyor herhalde, kapı çalıyor.
-Hah, hah geliyor, geliyor. -Oyy Allah'ım oy oy.
Hayırdır Badire ya, ne oldu? Hastalandın mı?
Ben hastalanmayayım da kimler hastalansın?
Fatma Hanım tabii, bu şimdi turşuyu fazla kaçırdı.
E o kadar turşuyu yiyince, tansiyon çıktı tabii.
Turşu murşu bir şey yemedi. Bu sefer Burhan yüzünden oldu her şey.
Burhan mı?
-Burhan ne yaptı ya? -Göster!
Göster Fatma Mahmut'a.
-Bir resim çekilelim dedik. -(Mahmut) Ha.
Makineyi kurcaladık, bak, neler var içinde. Gör bir neler var içinde.
Ooo.
Burhan'a bak.
Vallahi çakı gibi damat olmuş ha.
Damat mı?
Damat mı? Bu ne demek ya?
Oğlum...
...ikisi bir olmuşlar, evlenmişler bize haber vermeden.
Ya...
Allah Allah.
Vay be.
(Müzik)
Taşeronların raporları nerede?
E nereden bileyim ben?
Hiç iş yapmadan, oturuyorsunuz orada Cavidan Hanım.
Ne demek yapmıyorum? Bak...
...sabahtan beri oje sürüyorum.
Üstelik on taneler, az iş değil yani.
İnsanlar tırnaklarını kazıyarak bir yere gelir.
Tırnaklarını boyayarak değil.
E elbette tırnakları boyayarak olmaz.
Dudaklara ruj sürmek gerekiyor.
Makyaj önemli iş.
Off, delirteceksin sen beni.
Bunun için benim yardımıma ihtiyacın yok.
Üstelik böyle giyinmek içinde ancak deli olmak lazım.
Ne dedin sen, ne dedin?
Ne diyorsun Cavidan Hanım? Ne, ne diyorsun?
Sen ne diyorsun?
Ne demek ya, ne diyorum?
Hanımlar!
Bütün gün ojeler mojeler.
Hanımlar, bendeyiz, bendeyiz, bendeyiz.
(Sarp) Ne oluyor ya? Ne oluyor hanımlar?
Hanımlar mı?
(Cavidan) Ben burada iki tane hanım göremiyorum Sarp Bey.
Efendim...
...Cavidan Hanım'la iş ciddiyeti ve çalışma disiplini konularında...
...ihtilafa düşmüş durumdayız.
Ne dedin sen, ne dedin?
Duymadınız mı?
Duydum da anlayamadım.
Onun için tekrar soruyorum.
Neydi bu Sarp Bey?
Hanımlar, bak...
...sizi işe aldığımı zaman bir görev dağılımı yapmıştık.
Hatırlıyorsunuz değil mi?
Evet efendim, bütün görevleri ben yapacaktım.
Cavidan Hanım'a ufak tefek işleri verecektik.
Ama o, ufak tefek işleri bile beceremiyor.
Pardon.
Anlayamadım. Neyi beceremiyormuşum?
Bütün bu evrakları ben hazırladım efendim.
Altlarına sadece kaşe vurma işini sana bıraktım.
Ee yaptım.
Efendim...
...bütün evrakların altını delikli zımbayla delmiş.
E kaşe deliyorsa ben ne yapayım?
Ee tamam, tamam, tamam.
Zehra Hanım, siz geçin yerinize...
...ee ben gerekli konuşmayı yaparım Cavidan Hanım'la.
Anlaşıldı efendim.
Yapacağınız konuşmayı bekliyorum Sarp Beyciğim.
Şimdi şöyle Cavidan Hanım...
Ya bu ne tatlılık ya.
Ya sen sekreterlerin en güzelisin.
En güzeli.
"Ne olmuşlay, ne olmuş bunlaya"
"Kuyumamışlar mı bunlay"
"Kuyutalım bunlayı"
"Hııı tatlı paymaklay"
(Müzik)
Allah Allah.
Allah Allah.
Nasıl böyle bir şey yapar ya?
Yani bir annem var, bir babam var demez mi?
İnsan aile büyüklerini çiğner mi?
Canım siz toparlayın kendinizi. Burayı acil servise çevirdiniz.
Benden...
...benden bir ara iki... iki yüz elli lira aldıydı.
Ne iki yüz elli lira mı aldı?
Benden de iki yüz elli lira aldı.
E kankam Nurhan telefon etti. Beş yüz lira da o vermiş.
Vay be.
Paralarını hep birleştirmiş bu çocuk.
Ondan sonra gitmişler, ikisi de evlenmişler.
(Badire) Bize de haber vermediler işte.
Canım çocuk ne yapsın kankacığım. Size masraf çıkmasın diye yapmış.
Yani, Mahmut Bey durumunuz ortada yani belli malum.
Ne demek ne yapsın, ha?
Daha okulu var.
O okulunu bitirene kadar, biz durumumuzu düzeltirdik.
Ben aile büyüklerini çiğnemek ne demekmiş soracağım ona.
Dur dur Mahmut arama, ben aradım.
Ben belli etmedim. Gel dedim, gel bir konuşalım dedim.
(Fatma) Canım önce gelsin çocuk, sakin sakin konuşun.
Bir deliliktir yapmış işte.
Allah'ım yarabbim.
Ya vallahi ben bir şey söyleyeyim mi?
Yani Ceyda da bayağı güzel gelin olmuş ha.
Allah'ım, ya Mahmut biz çocuğumuzun mürüvvetini göremedik.
Gittiler kendileri gelin güvey oldular. Sen ne diyorsun.
Tövbe tövbe yarabbim ya.
Ne diyorum ya? Güzel gelin olmuş diyorum. Ne var bunda yani?
Hakikaten işe yaramıyor muyum ben Sarp Beyciğim?
Ya olur mu öyle şey fıstığım.
Senin on parmağında on oje var ya.
Sen bu şirkette benden sonra ikinci adamsın.
Ayy...
...kadınsınız diyecektiniz herhalde Sarp Beyciğim.
Adamsınız dediniz bana.
Ya ben onu lafın gelişi söylüyorum.
Yani iş dünyasında öyle kullanılır. Yani adam diye kullanılır.
Hıı, ayy, kafam iyice karıştı.
Ya sen yorma aklını böyle şeylerle, yorma.
(Telefon zili sesi)
Cavidan telefon çalıyor.
Ee duyuyorum da benim telefonum değil.
Evet ama şirketin telefonu.
E o zaman şirket baksın. Ben niye bakıyorum ki?
(Telefon zili sesi)
Hıı, ben sekreter olduğum için.
Bakmam gerekiyor değil mi?
(Sarp) Sanki, sanki.
Alo...
...buyur Enginciğim.
Enginciğim mi? Enginciğim nedir ya?
Ya kapıdaki görevli için ciğim biraz fazla olmuyor mu?
Engin yeter.
Ney? Tamam.
Ne oldu, ne oldu?
Sarp Beyciğim hemen içeri geçin.
Villadan biri geliyormuş yukarı.
Eyvah.
Benim hemen yok olmam lazım.
Bir dakika ya.
Ben niye saklanıyorum ki?
E villadan birilerinin beni görmesini istemiyordunuz.
Beni görmelerini istemiyorsunuz.
Ehh sizin saklanmanıza gerek yok.
Benim saklanmam gerekiyor değil mi?
Daha iyi olur değil mi?
Hadi bakalım Caviş, hadi koş, koş, koş, koş.
Zehra Hanım!
(Zehra) Buyurun efendim.
Buyurun şöyle yerinize geçin, buyurun hemen sizi yerinize alalım.
Ohh.
(Telefon zili sesi)
Buyurun Engin Bey.
Anlıyorum Engin Bey.
Sarp Bey, güvenlik villadan gelen şahın geri döndüğünü...
...şirketten ayrıldığını bildiriyor efendim.
Allah Allah.
Neden geri döndü acaba?
Neyse, neyse boş ver. Tamam, sen yerine geçebilirsin. Tehlike geçti hadi.
(Sarp) Buyurun.
Caviş!
Ee.
Cavişdan.
Cavişdan Hanım.
Cavidan Hanım.
Tehlike geçti. Villadan gelen geri dönmüş.
Peki biz ne yapıyorduk?
Elimi tutuyordunuz.
Sadece elini tutmuyordum aynı zamanda öpüyordum da.
Biliyor musun Cavidan? Ya bizim villadakiler...
...senin kadar güzel bir sekreterim olduğunu öğrenirlerse mahvolurum ben.
(Telefon zili sesi)
Efendim.
Ne?
Geri mi dönüyor?
Arabasında bir şey mi unutmuş?
Tamam, tamam, kapat, kapat, kapat, kapat.
Cavidan sen hemen yerine geç tekrar, tekrar, tekrar kaybol, kaybol, kaybol.
Koş, koş, koş, koş.
Cavidan.
Ee Zenoş!
Ee Zehroş!
(Zehra) Buyurun efendim.
Buyurun, buyurun, buyurun şöyle buyurun, buyurun.
Bu tarz bir çalışmayı onaylamadığımı bilmenizi isterim Sarp Bey.
Şişt.
Sessiz ol.
Sarp Bey, villa inşaatından bu dosyayı gönderdiler.
Mühendisler ufak değişiklikler yapmışlar galiba.
Dosya mı?
Ver bakayım.
İyi tamam tamam, gidebilirsin. Hadi tamam, çık, çık, çık.
İnanamıyorum ya.
Alo! (Numara çevir sesi)
Ya ben sana kaç kere söyleyeceğim Engin.
Sadece nişanlımın villasından birileri geldiği zaman haber vereceksin.
Sarp Bey.
Sarp Bey.
Olur olmaz inşaat villasından insanlar geliyor. Haber veriyorsun.
Vallahi beni sinirlendirme kovarım seni ha, kovarım seni.
(Zehra) Sarp Bey.
Tuşlara dokunmadınız efendim. Güvenlikle bağlantı olmadan konuşuyorsunuz.
İsterseniz siz kapatın.
Ben Engin Bey'e gerekli olan şeyleri söyler. Cezasını da veririm efendim.
(Numara çevir sesi)
İyi olur.
Benim kafam karıştı ya.
Odamdayım ben.
(Müzik)
(Nurhan) Sekiz numara.
İyi günler. Ben internetten başvuru yapmıştım. Telefonla konuşmuştuk.
Kredi başvurusu.
Aa tamam Beyza Hanım hatırladım. Hoş geldiniz.
Ee ben kimliğinizi alabilir miyim?
Şimdi işlemleri başlatabilmek için...
...fotokopisini çekip geliyorum hemen.
(Müzik)
Nurhan, ben ne yapacağım abiciğim?
Tuğba tayin olursa bu aşk başlamadan biter.
Aşk mı? Aşkmış. "Tarhana, bulgur langır lungur" ne konuşuyorsun oğlum.
Sen daha gidip kıza açılamadın, konuşamadın bile.
Yok abiciğim, tayin olursa konuşmaya fırsatım hiç olmayacak.
Bir şeyler yapmalısın Nurhan.
Ne demek bir şeyler yapmam lazım. Ben memurum senin gibi.
Sadece senden biraz daha kıdemliyim o kadar.
Nurhan müdürün en gözde memurusun bir konuş şununla.
Tamam, ne yapabileceğime bir bakacağım. Üstüme gelme.
Yeter ki mesaimi aksatma. Tamam mı paşam?
Nurhan...
...Tuğba giderse dayanamam. Biliyorsun değil mi?
Tamam oğlum, neler yapabileceğime bakacağım, tamam, hadi.
Teşekkür ederim Beyza Hanım.
Buyurun efendim. Ben işleminizi başlatıyorum.
Telefonla size geri dönüş yapacağız.
Peki, teşekkürler. İyi günler.
(Nurhan) İyi günler.
(Müzik - Gitar)
(Nurhan iç ses) Gerçekten Tuğba tayin olursa, bu Erdem mahvolur.
(Nurhan iç ses) Acaba bir şey yapabilir miyim?
Nurhan ne yapıyorsun?
Hiç, hiçbir şey yapmıyorum müdürüm.
Gene bilmeceyi yiyorsun.
Ya çok özür dilerim.
Hakikaten farkında değilim. Farkına varmadan yiyordum ya.
Cebinizde bir armut daha mı vardı?
Ne biri Nurhan?
Ne biri?
Bak bu armutlardan...
...bir tanesi o şişenin içine girsin...
...seni armut manyağı yaparım.
Bir dakika tamam, bu kadar armut yeter.
Sizden bir şey rica edeceğim.
Eğer ricamı yerine getirirseniz...
...söz veriyorum bilmeceyi çözeceğim.
Söz veriyorum.
Ne istersen yaparım. Hadi söyle.
Yaklaşır mısınız?
(Müzik - Gitar)
Zehra Hanım on parmak yazıyor olabilir.
Ama ben de on parmak masaj yapabiliyorum.
Hayatım Zehra senin eline su dökemez.
Ya diyorum ki...
...bir ara Venedik'e mi gitsek seninle?
Ayy, patroncuğum çok kötü bir yer Venedik.
Alt yapısı berbat.
Venedik'in?
Evet, caddelerini resmen su basmış.
Neyse hayatım, neyse boş ver.
Ayy, biliyor musunuz Sarp Beyciğim?
Bizim hiç birlikte fotoğrafımız yok.
Bir tane çekilebilir miyiz?
Çektirelim, çektirelim benim fıstığım, çektirelim.
Ayy şey, benim masamda kalmış telefon.
Sizinkiyle çekilelim.
Tamam.
Şöyle olalım.
Ohh.
Gülümseyin.
Gülümsemez miyim? Ben bu durumda ağzımı tutamıyorum ki.
Ayy, nasıl oldu?
Şimdi kendi telefonuma yollayayım.
Tamam, ondan sonra da benim telefonumdan silelim.
Anlamadım.
Yani şey anlamında söylüyorum hayatım.
Onu oradan silelim. O fotoğrafı benim kalbime yerleştirelim, anlamında.
Ayy, çok şekersin.
(Telefon mesaj sesi)
Ayy.
Başka birine gönderdim.
Kime gönderdin?
Kuyumcuna gitti galiba.
Kuyumcu mu? Kuyumcu nedir ya?
E burada saf altınım diye kaydetmişsin.
Saf altınım mı?
Ooo Rüyam o Rüyam, Rüyam. Sen...
...sen o fotoğrafı Rüyam'a mı gönderdin? Ver bakayım.
Eyvah Rüyam'a gitmiş.
Yanak yanağa fotoğrafımızı Rüyam'a göndermişsin.
Telaşlanmayın ama patroncuğum.
Çok güzel çıkmışız, bak.
O da beğenir bence.
Bittim ben.
Ben bittim, bittim ben.
Yokum ben.
Ayy, çok özür dilerim patroncuğum.
Bu arada anladığım kadarıyla...
...kötü bir şey oldu bu.
Kötü mü?
Ne kötüsü ya?
Kötü bunun yanında iyi kalır.
Bir bakayım şu fotoğrafa ya.
Ooo.
Bu nedir ya?
Böyle fotoğraf mı olur, bu nedir ya?
Aman.
(Telefon mesaj sesi)
Ya bu telefon Rüyam'ın değil mi? Mesaj geldi ona galiba ciyakladı o.
Olabilir.
(Rüyam) Selam.
Kızım, sana mesaj geldi galiba. Telefonun ciyakladı.
Ay, Sarpişkomdur.
Ay yine bana her zamanki gibi mesajlar atmıştır kesin.
"Canım, aşkım, seni çok özledim...
...sen benim bir tanemsin" falan gibisinden. Dur bakalım.
Yok, bence reklam mesajıdır baksanıza.
(Nurhan) Sağanak halinde geldi resmen.
Ya evet. Numarayı engellesen bile, başka numaralardan mutlaka gönderiyorlar.
(Müzik)
Ne oluyor evladım? Niye hortlak görmüş gibi bakıyorsun?
Ne oldu kızım?
Rüyam...
...ne oldu, kötü bir şey mi oldu?
Rüyam söylesene. Kimden geldi mesaj?
Sarpişkodan.
Ee ne diyor?
Gel de beni gırtlakla diyor.
Yüzümü gözümü cırmık içinde bırak diyor.
Beni lime lime doğra, paramparça et diyor.
Ben beş para etmez, aşağılık insanın tekiyim diyor.
Ne diyorsun kızım sen?
Hayır yani Sarp sana gerçekten böyle bir şey mi gönderdi?
Hayır ama olacak şeyler bunlar.
Bana gönderdiği şu aşağılık şeye bakar mısınız?
(Rüyam) Şu iğrenç resme bakar mısınız?
(Hepsi) Ne?
Aa.
İnanmıyorum. Bu ne samimiyet?
Ulan bu uşak ne ettiğini sanıyor ya?
Sarp sen ne yaptın ya?
Bu uşağın kafasını koparırım ben.
Aa Kemal'im lütfen, lütfen sakin ol.
Sakın ha, sakın ha.
Önce ben gırtlağını sıkayım o ahlaksızın!
Sonra siz istediğinizi yaparsınız.
(Nurhan) Bir dakika anne, bir dakika baba...
...ben ne güne duruyorum burada Allah aşkınıza, ha.
Bunca zamandır bana yaptıklarını unutmadım.
(Nurhan) Ben onun acısını var ya...
...onun acısını var ya fena çıkartacağım, ondan.
(Nurhan) Ağzını burnunu yerle bir edeceğim.
Allah'ım elime geçir onu benim.
(Nurhan) Allah'ım elime geçir onu benim.
Ben zaten Sarp'tan böyle bir şey bekliyordum.
Onda ahlakın "A" sı kalmamış.
İşte böyle olacak.
Fotoğrafı gördüklerinde herkes bana lanet okuyacak.
Ayy, şey desen.
Fotosondaj desen.
Fotosondaj mı?
Evet.
Ee hani...
...fotoğraftakilerin kafasını çıkartıp...
...ee yerine başkasını koyuyorsun.
Fotosondaj nedir ya?
Fotomontaj onun adı.
Ben bunu böyle söylersem kargalar bile güler bana.
Ayy patroncuğum...
...kargalara niye söylüyorsunuz?
Nişanlınıza söyleyeceksiniz.
(Müzik)
(Nurhan iç ses) Bu bunun içine nasıl girer ya?
(Nurhan iç ses) Çözemezsem Tuğba'nın tayinini engellemek için...
...hiç şansım kalmayacak.
(Nurhan iç ses) Bir dakika ya...
...ya Tuğba tayin olmayı istiyorsa.
(Nurhan iç ses) Erdem ona aşık diye kızın işini mi bozacağım yani?
Tuğba.
Ne oldu Nurhan?
Bir saniye bir şey soracağım. Böyle bir takım...
...tayinle ilgili dedikodular duydum.
Aslında evet, yani benim de tayinim çıkabilir.
Peki açık net soruyorum.
Sen istiyor musun?
Aslında burada mutluyum ama...
...tayin de çıkarsa yapacak bir şey yok tabii.
Aslında var.
(Nurhan) Müdür Bey'in sorduğu bilmeceyi çözersem...
...senin tayinini engelleyebiliriz.
Söz verdi çünkü.
O zaman çöz Nurhan.
Evet Nurhan ne olur bilmeceyi çöz, ne olur.
Tamam, Allah Allah gelmeyin ikiniz üstüme, aa.
İşinizin başına, elimden geleni yapacağım, hadi.
(Müzik)
Off.
Off.
Bittim ben, bittim.
Lütfen sakin olun.
Nasıl sakin olayım ya, nasıl sakin olayım?
Koskoca şirket...
...avuçlarımın arasından kayıp gitti.
E ben nişanlınız Rüyam için üzülüyorsunuz sanmıştım.
Canım tabii...
...yani onun için de üzülüyorum o ayrı yani, onun için de üzülüyorum.
E alt tarafı...
...bir arkadaşla samimi bir poz. belki bir şey demezler.
Bir şey demezler mi?
Nasıl bir şey demezler ya?
Bütün villa sıraya girecek. Başta babam olmak üzere...
...benden hesap soracaklar.
Ulan sen ne aşağılık hamsi kılçığıymışsın ya.
Sen benim kızımın üstüne nasıl gül koklarsın?
Kemal'im daha bitmedi mi?
Sırada bu kadar insan var.
Yahu sen ne diyorsun Serpil?
Ben bunu sabaha kadar dövsem doymaz. Bana yetmez yani. He.
Hayatım akışına bırak da biz de hıncımızı alalım yani.
(Biricik) Evet ama babacığım bir saattir sıradayız ama.
Ya okula geç kalıyorum dayıcığım lütfen biraz daha çabuk olur musun?
Ee babacığım bankadan numaratör getirseydim.
Oturduğumuz yerden beklerdik ne güzel.
Numarası yanan güzel güzel dalardı Sarp'a ne güzel, ha.
Ya Şükrü...
...yeter. Sabahtan beri kulağımın dibinde fışır, fışır, fışır...
...limon yemenin sırası mı şimdi.
Evet Şükrü abi hepimizin ağzı sulandı burada.
(Şükrü) Özellikle yapıyorum.
Sıra bana geldiği zaman suratına okkalı bir tükürük yapıştıracağım.
Ağzım sulansın diye yapıyorum.
(Meryem) Ya yürü git Şükrü. Bunun suratına tükürsen ne olur ki?
(Meryem) O yine yarabbi şükür der yani.
Esas bunun kafasını aha bu merdaneyle patlatmak lazım. Ban bırakın onu, bana.
Ya beni en sona koydunuz. Sarp abiye söyleyecek bir laf kalmayacak bu gidişle.
(Sarp) Baba...
...özür diliyorum. Bir hatadır oldu.
Serpil...
...tamam, ben şimdilik bırakıyorum. Tamam mı?
Fazla hırpalamayalım ki size de kalsın.
Ben sıranın sonundan bir daha geleceğim.
Kemal amca ben çok sıkıştım. Öne geçebilir miyim?
Serpil, o uşağın çişi gelmiş. Araya bir kaynak yapsın o.
Hadi.
(Nurhan) Geç, yavrum hadi.
Bu yaptığına utanmıyor musun Sarp abi?
Utanıyorum.
Böyle olmaz Sarp abi, biraz eğilir misin?
(Junior) Utan Sarp abi, utan.
Dua et çok sıkıştım. Yoksa sana diyecek bin tane lafım var.
Rüyam...
...yavrucuğum istersen sen geç, ne de olsa önceliğin var.
Yok annişkocuğum, yok.
Yani ben ağlamaktan...
...o kadar çok bitap düştüm ki...
...biraz kendime geleyim ondan sonra ben onu...
...parçalayacağım.
Onu lime lime edeceğim.
İyi tamam, o zaman sıra benim.
Anneciğim gerçekten çok abartıyorsunuz.
Altı üstü samimi bir fotoğraf ya.
Hayır benim daha önce yaptıklarımı bilseniz.
Bu onun yanında hiçbir şey yani.
Ne?
Ne dedim ben?
Sen ne aşağılık, ne ahlaksız, ne terbiyesiz bir herifsin!
Rezil seni!
Bir dakika, ne duruyoruz?
Ne duruyoruz?
Ohh olsun.
Dövün, gebertin.
(Sarp) Ya ahh!
Gebertin.
Yapmayın, yapmayın.
Vurmayın ne olur babacığım.
Babacığım vurmayın. Nurhan...
...Nurhan yapma. Şükrü...
...Şükrü sen niye vuruyorsun ya? Vurmayın.
Anne vurma.
Sarp Beyciğim.
Sarp Beyciğim, bir şey yok, bir şey yok.
İşte başıma gelecekler bunlar.
Bittim ben.
Bittim, bittim, bittim.
Bittim ben.
Bittim, bittim, bittim.
(Müzik)
Nurhan...
...çözdün mü abiciğim?
Ya Erdem dur.
Çözemedim daha.
Hadi abi, hadi çöz şunu ya.
Tamam abiciğim, hadi.
(Tuğba) Nurhan çözebildin mi?
Ya siz niye duruyorsunuz hâlâ? Allah Allah Tuğbacığım.
Çözemedim. Hadi, millet öğle yemeğine gidiyor. Gidin öğle yemeğine.
Tamam ama sana güveniyorum. Çözeceğine inanıyorum.
Tamam, hadi gidin başımdan lütfen ya.
Nurhan, çözdün mü?
Ahh,
Resmen masama bilmece turizmi başladı ya.
Rica ediyorum arkadaşlar, rica ediyorum Müdür Bey.
Ya böyle zırt pırt gelip bilmeceyi sormayın bana.
Nasıl çözeceğim ben bunu?
Tamam Nurhancığım, sakin ol.
Kafanı toparla, sakin sakin düşün.
Çözersin sen bunu, hadi göreyim seni.
Ya bu armut bu şişenin içine nasıl girer arkadaş ya?
Çözecek inşallah, inşallah çözecek.
Ya bırak armudu...
...erik bile girmez ya.
(Nurhan) Bunun içine ancak bu kalem gibi ince bir şey girer yani.
E bu da tabii bilmece olmaz yani.
(Müzik)
Arkadaşlar galiba çözdüm.
Gerçekten mi Nurhan?
(Müzik - Kemençe)
Müdür Bey, Müdür Bey Nurhan bilmeceyi çözdü.
Çözdün mü Nurhan?
Evet Müdür Bey, çözdüm.
Bu kalemi şişenin içine sokunca çözdüm.
Nasıl yani?
Bu armudu kalemin ucuna mı saplayacağız?
(Nurhan) Hayır...
...Müdür Bey azıcık sabredin.
Şimdi bu kalem değil de...
...armut ağacının bir dalı gibi düşünün.
Ucunda da meyvenin tomurcukları var diyelim.
Ee?
E si...
...şişeyi bir armut ağacının...
...dalına sokup...
...bırakacağız.
Sonra.
Sonra bekleyeceğiz.
Armut büyüyecek ve...
...şişenin içinde kalacak.
Bravo Nurhan...
...armudu şişenin içine sokmanın başka yolu yok.
Süper Nurhan ya, çözdün demek ki.
Harika.
Şey Müdür Bey...
...benim tayin işi ne oldu?
Nurhan bilmeceyi çözdüğüne göre, o işi halledeceğim sen merak etme.
Sağ olun, teşekkür ederim.
Çok sağ ol Nurhan.
-Ne demek canım? -E o zaman şey yapalım.
Ee bilmece de çözüldüğüne göre...
...öğlen yemeğine çıkabiliriz.
E hadi çıkalım.
Meyveler de benden, hadi bakalım. Buyursunlar.
Afiyet olsun.
Gel kardeşim, gel.
-(Erdem) Teşekkür ederim. -(Nurhan) Gelin bakalım.
(Müzik)
Ayy patroncuğum...
...gözünüzü diktiniz telefona on dakikadır bakıyorsunuz.
Çünkü birazdan Rüyam arayacak.
Rüyam arayacak ve ağzımın payını verecek.
Hay Allah.
Yapılacak bir şey yok mu?
Şükrü'yü mü arasam acaba ya?
Şükrü kim?
Para için her türlü karaktersizliği yapacak bir adam.
A iyi o zaman o yardım eder.
Yok yok etmez.
Geçen gün de buna benzer bir şey yaşamıştık onunla.
Ne yapıyorsun Şükrü? Paranın kokusunu mu almaya çalışıyorsun?
Paranın kokusunu sen arabadan inmeden önce aldım.
Bu farklı bir koku.
Bayan parfümü kokuyor.
(Sarp iç ses) Allah, Cavidan şirkette yakın markaja almıştı beni.
(Sarp iç ses) Parfümü üstüme sindi demek ki.
(Sarp iç ses) Allah'tan Rüyam'dan önce Şükrü fark etti.
Bu Rüyam Hanım'ın parfümü değil.
Ne iş Sarp?
O şey ya.
Ney?
Ya ben Rüyam'a yeni bir parfüm alacaktım.
Ee o yüzden de o tester kokularını deneyince o üzerime sinmiş Şükrü.
(Şükrü) Hı iyi, ben de şey zannettim. Biliyor musun?
(Sarp iç ses) Şükrü bir şekilde karıştırdığım haltları...
...öğrenirse ne olur acaba?
Şükrü...
...sana bir şey sormak istiyorum.
Danışmanlık...
...ücrete tabidir yalnız onu söyleyeyim de.
Ya Şükrü saçmalama, konuşuyoruz şurada muhabbet ediyoruz ya.
Şimdi diyelim ki gerçekten de bu koku...
...başka bir kadına ait olsaydı.
Gerçekten bir kadının kokusu olsaydı.
Ee.
E sen de bunu fark etmiş olsaydın.
Anlamış olsaydın başka bir kadının kokusu olduğunu...
Bir "E" daha sana.
Böyle bir durumda ben de sana şöyle...
...yüklü bir bahşiş verseydim.
Yani her zaman verdiğim bahşişlerden bahsetmiyorum.
Çok daha büyük olanından bahsediyorum.
Böyle bir durumda sen Rüyam'a, babama söyler miydin bunu?
Kimseye hiçbir şey söylemezdim efendim.
İşte benim adamım. Tam da beklediğim cevap buydu Şükrü.
Söylemezdim, inan söylemezdim.
Çünkü senin hesabını...
...kendi ellerimle verirdim.
Bu villadakiler benim akrabam.
Onlar benim ailem. Tamam mı?
Onların kıllarına zarar gelsin istemem.
Eğer bir namussuzluk yaparsan...
...senin o kafanı var ya...
...soğan cücüğü gibi ezerim. Bunu bilmiş ol.
Saçmalama Şükrü...
...ben de seni denedim.
Eğer böyle bir para için, böyle bir rezilliği...
...yaparım deseydin. Seni oylun oylum oyardım Şükrü.
Oylum oylum.
Sana yapmam dedim.
Ama eğer sen yaparsan...
...seni gebertirim. Mahvederim seni.
Ben yapmam. Eğer sen böyle bir şey yaparsan.
Seni böcek gibi ezerim, böcek gibi.
Seni buralardan sürerim.
Seni yaşatmam Şükrü.
Dünyanın öbür ucuna gitsen seni bulurum gene. Biliyor musun?
Seni geri köyüne geri döndürürüm Şükrü.
Ben seni ananın karnına yollarım. Biliyor musun?
İneklerle, börtü böcekle, tarlalarla uğraşırsın yeniden Şükrü.
Sarp benimle mücadele edemezsin sen.
Sen çikolata çocuğusun.
Sana bildiğin her şeyi ben öğrettim Şükrü.
Daha bilmediğin senin çok şey var.
Benden öğreneceğin çok şeyler var Sarp.
Göreceğiz Şükrü.
Göreceğiz.
Sakın ha...
...sakın ha o hatayı yapayım falan deme.
-Yakamı bırak Şükrü. -Hı?
Yakamı bırak Şükrü.
Sen de benimkini bırak. Bir, iki, üç.
İşte böyle bir şey yaşanmıştı.
Hayatta kabul etmez.
Ay, aklıma fikir geldi.
Neden fotoğraftakine kız kardeşim demiyorsunuz?
Ya Cavidan...
...Rüyam benim nişanlım. Bütün ailemi tanıyor.
Ha, o zaman ben mesaj atayım.
Benim kardeşim diyeyim. Nasıl olsa beni tanımıyorlar.
Cavidan...
...ne olur biraz sessizlik.
Düşünemiyorum.
Bir sessizlik istiyorum ya.
Burhan...
...niye girmiyoruz oğlum eve?
Ya annemin...
...benimle telefonla konuşmasından ben fena halde kıllandım. Ben giremem ya.
Ay, yoldan beri böyle söylüyorsun. Ne olmuş olabilir ki?
Vallahi bilmiyorum ki sevgilim. Bu ara her şeye takıyor annem. Her şey olmuş olabilir.
(Filiz) Peki yanlış yaptığın bir şey var mı?
(Burhan) Yok, yani bildiğim kadarıyla yok.
E o zaman niye çekiniyorsun Burhan.
Yahu geçen annem babama küstü.
Adam, neden küstüğünü öğrenmek için akla karayı seçti.
Yani bilmiyorum takıyor her şeye bu ara.
E ne yapacağız oğlum? Böyle bekleyeceğiz mi burada?
Ya şöyle yapacağız.
Siz bir içeri girin.
Bir havayı koklayın ne oldu, ne bitti bir bakın. Tamam mı?
Ondan sonra bize mesaj atarsınız bir şey yaparsınız.
Saçmalama Burhan. Yani öyle şey olur mu? Gidip bence kendin söylemelisin.
Sormalısın ne olduğunu.
Hayatım söylemiyor. Babam o kadar sordu o gün, söylemedi. Öğrenemedik.
Yani size söylemeyecekte bize mi söyleyecek?
Hah, aynen öyle diyorum.
E yani seni soracaklar içeride, ne diyeceğiz?
Ee şey dersiniz işte. Evde buluşacaktık biz...
...ama biz erken geldik. Onlar daha sonra gelir falan dersin. Hadi, hadi.
(Ceyda) Tamam Burhan, gerçekten çok gerdiniz.
Hayatım siz de gidin, ne olmuş bir öğrenin hadi.
Tamam biz gidiyoruz.
Tamam.
Hakan hadi ya, hadi, dediğimi yap, hadi.
Nasıl iş anlamadım.
(Filiz) Hadi.
(Hakan) Allah Allah. Ne işler ya, ne işler?
Ya hayatım bak, gerçekten boşuna telaşlanıyorsun.
Yani ben önemli bir şey olduğunu zannetmiyorum.
Hadi inşallah.
(Müzik)
Ay patroncuğum...
...madem kızacaklar bizim resmimize.
Hâlâ niye aramadılar?
Bir saat oldu neredeyse.
Hakikaten doğru söylüyorsun ya.
Rüyam telefonuyla yapışık yaşar.
Çoktan görmüş olması lazımdı mesajı.
Neden aramadı acaba?
Ee siz arayıp sorsanız.
Fotoğrafı gördün mü diye?
Cavidancığım oldu olacak billboardlara afiş olarak bastırayım yani.
Ayy çok güzel olurdu.
Allah aşkına Cavidan ya.
Aa.
Rüyam'dan öğrenemem ama...
...Şükrü'den öğrenebilirim.
Ya nerede bu ya? Allah'ım yarabbim ya resulullah.
(Telefon zili sesi)
Aha, Sarp Bey arıyor.
Alo Sarpcığım buyur.
Ha, Şükrü.
Ne var, ne yok villada Şükrü?
Ee Rüyam nasıl?
Vallahi Rüyam Hanım sinirden köpürüyor.
(Şükrü ses) Deli gibi vallahi, dolaşıyor.
Rüyam delirmiş, kesin görmüş fotoğrafı.
Şü... Şü... Şükrü...
...peki ne olmuş, sen biliyor musun?
Telefonunu kaybetmiş herhalde. Fellik fellik arıyoruz işte.
Ne diyorsun?
(Şükrü ses) Ne diyeceğim? Vallahi aynen öyle işte.
Telefonunu kaybetmiş, biz de bulmaya çalışıyoruz.
Tamam, tamam ben hemen geliyorum, hemen geliyorum.
Senin gelmene gerek yok ki.
(Şükrü ses) Biz Meryem'le bütün villayı aradık. Yok, yok, yok.
Kimse de bulamaz o telefonu ha, ben sana diyeyim.
İnşallah.
Buyur, ne?
İnşallah, inşallah bulunur anlamında söylüyorum.
Tamam tamam, ben geleyim, ben de arayayım biraz.
Ha, yalnız...
...Sarp...
...böyle haberleri telefonda verirsek.
Ben, senin parayı nasıl tırtıklayacağım?
Ha, nasıl olacak bu iş?
Ya merak etme, ben sana bahşiş veririm.
(Sarp iç ses) Hatta o telefonu bulup, ilk bana getirirsen...
...sana o aldığın bahşişlerin on katını veririm.
Niye ki ne?
Ya işte...
...ben Rüyam'a sürpriz yapmak istiyorum. Sanki ben bulmuşum gibi.
Haha, tamam olur canım. Benim için fark etmez.
Yani keriz parasına hiçbir zaman hayır diyemem ben. Biliyorsun.
Biliyorum, biliyorum Şükrü, bil...
Ne diyorsun sen Şükrü?
(Sarp ses) Ne biçim konuşuyorsun sen benimle ya?
Koş Şükrü, durma Şükrü.
Yok ol Şükrü.
Cavidan.
Cavidan.
Saf altınım telefonunu kaybetmiş.
Bu işten kurtulmak için bir hâlâ şansımız var.
Ayy, çok sevindim.
Ay, biz böyleyken bir fotoğraf daha mı çekilsek?
Ne diyorsun sen Cavidan ya?
Bir beladan kurtulmadan. Beni bir belanın içine daha mı sürükleyeceksin ya?
Neyse neyse, ben şimdi hemen villaya gidiyorum. Tamam mı? Görüşürüz.
Ayy.
Ne gündü.
Çok yoruldum.
Şöyle bir atayım kendimi.
Ohh.
(Müzik)
Ya Burhan'ın korktuğu kadar varmış baksana...
...her ne olduysa, herkes barut gibi.
Evet ya, buz gibi ortam ha.
Nerede o serseri?
Serseri derken Mahmut amca?
Bizim o hayırsız Burhan'dan bahsediyor çocuğum.
Hıı.
Aşk olsun Badire teyzeciğim. Burhan, sizi çok sever sayar.
Tabii tabii canım, aynen öyledir.
Onun için gitti habersiz evlendi.
Hem burada yılların çöpçatanı Fatma teyzesi varken...
...onu ezdi çiğnedi, gitti kendisi buldu kızı.
Kim evlendi ya? Ne oldu?
İnkar etme Hakan, biz her şeyi biliyoruz.
(Müzik – Gitar romantik)
Uff!
(Burhan) Ya bunlar hâlâ öğrenemedi mi içeride ne olduğunu?
(Telefon mesaj sesi)
Burhan, inanamıyorum ya!
Ne oldu ya?
Annenle baban bizim kendi başımıza evlendiğimizi zannediyorlarmış.
Filiz öyle diyor.
Yok artık ya, bunlar nereden çıkarıyor bunu?
Vallahi bilmiyorum, ama Filiz burada hava çok kötü diyor Burhan.
Haa!
Ya bunlar kesin...
...bizim fotoğraf makinesindeki gelin damat fotoğrafımızı gördü.
Bir saniye Burhan, sen o fotoğrafı silmediğini söyleme şimdi bana!
Sevgilim vallahi elim gitmedi silemedim ya!
Aferin sana! Ne yapacağız şimdi? Başımıza iş aldık ne yapacağız?
Ne yapacağız?
Ne yapacağımızı çok iyi biliyorum...
...bak şimdi...
(Müzik)
Hah Şükrü.
Heh?
Şükrü ne yaptın, buldun mu? Ne olur bana buldum de...
...o telefonu buldum de ne olur, ne olur buldum de!
-Hee, buldum. -Bravo Şükrü!
Bravo, sen var ya on üzerinden on numara bir adamsın ya!
Ya senin gibi yalakası bu dünyada çok az bulunur.
Efendim çok teşekkür ederim, teveccühünüz vallahi.
Eee nerede telefon, versene.
Yok ki nereden vereyim?
E sen buldum dedin ya Şükrü.
Efendim emrettiniz, yalvardınız, ne olur Şükrü buldum de dediniz...
...ne olur buldum de dediniz, ben de kıyamadım, buldum dedim efendim.
Şükrü, olağanüstü bir durum söz konusu ya, soytarılık yapacak zaman mı?
Rüyam bulmuş mu peki?
Aman Rüyam Hanım, nereden bulacak Allah aşkına.
Ona yani kulağını göster desek...
...o tutar burnunu gösterir, gözünü gösterir ne olacak?
E iyi o zaman ben hemen villaya gireyim.
Baksana bir, sen yine parfüm kokuyorsun, Rüyam Hanım'a parfüm mü aldın yine sen?
Ya parfümün sırası mı Şükrü?
Eğer o telefonu bulursan sana çok para vereceğim dedim, unuttun mu?
He, iyi o zaman ben hemen ahıra bakayım.
Ahıra mı?
Hee. Rüyam Hanım gidip Sementha'yla konuşuyor, belki orada bulabilirim.
Nasıl yani? Rüyam inekle telefonda mı konuşuyor?
Yok yok, ahıra gidiyor...
...telefon da elinde yapışık, devamlı onunla dolaşıyor ya...
...işte Samantha'yla konuşuyor, Samantha pek konuşmuyor...
...hep Rüyam Hanım konuşuyor, o dinliyor sadece.
E o zaman ne duruyorsun Şükrü? Koş Şükrü!
Bak Şükrü! Fırla Şükrü!
Allah Allah!
Yok yok...
...benim muhakkak...
...Rüyam'ın parfümünden bir tane de Cavidan'a almam lazım...
...yoksa benim başım iyice belaya girecek.
(Şok efekti)
Hâlâ konuşuyorsun, hâlâ konuşuyorsun!
Derdin başından aşkın, hâlâ kendi kendine konuşuyorsun.
Batağa batmışsın, kendi kendine konuşuyorsun ya!
-İyi de ama... -Sus!
Sus!
Bak bir daha böyle bir şey yaparsan var ya...
...ağzına senin, biber sürerim senin ağzına.
O spreyi sıkarım senin ağzına, parfümü sıkarım ağzına!
Hadi, hadi işine bak!
Hadi koş Sarp! Durma Sarp!
Koş Sarp! Hadi!
Cık cık cık!
Yahu Serpil tamam bırakın ya, sabahtan beri arıyorsunuz, yok işte.
Hayatım kız delirdi, o telefonu bulamazsak hepimizi huzursuz eder.
Yahu eninde sonunda bir telefon ya, niye bu kadar abartıyorsunuz bunu?
Sen ne diyorsun AKUT'u aramaya kalktı.
AKUT'u mu?
Evet, arama kurtarma ekibi ya, gelsinler telefonumu kurtarsınlar diyor.
Bu kız iyice kafayı yedi yani ha!
Ohh!
Ay nihayet Mahmut Kemal'i uyutabildim.
Siz ne yapıyorsunuz, hâlâ bulamadınız mı telefonu?
Yok canım bulamadılar, nereden bulacaklar?
Ben de çaldırdım telefonu kaç kere, evde olsa duyardık yani.
Babacığım, acaba şarjı bitmiş olabilir mi?
Ay yok ben pes ediyorum.
Ayy! (Telefon zili sesi)
Efendim Vakıf. Hee.
Ne?
Adamla buluşmaya gitmemiş yani.
Adam o kadar yatırım yapacak para verecek...
...ağaç gibi diktiler mi yani adamı orada?
Sarp gitmedi ha?
Tövbe tövbe, ne yapacağız ya?
E tamam, tamam Vakıf tamam ben seni ararım, ben seni ararım.
Ne oldu Kemal'im?
Ya bu Sarp var ya yani...
...ortak yatırım yapacağımız bir adam vardı...
...onunla buluşacaktı, gitmemiş!
A aa! Gitmemiş mi?
(Kemal) Yaptığı işe bak ya, tövbe tövbe...
...şimdi nasıl halledeceğiz biz bu işi ya?
Ulan Sarp! Ulan Sarp! Ulan Sarp!
(Sarp iç ses) Allah! Babam çok sinirli görünüyor...
...telefonu buldular mı acaba?
A aa! Sarp, Sarp değil mi oradaki?
A aa! Ne yapıyor, saklanıyor mu o orada?
Sarp gelsene buraya!
Selam.
Sarp nedir bu durum?
-Sakin ol Kemal'im. -Nasıl sakin olayım ya?
Biz adama güvendik, ha bu yaptığına bak ya!
Evet anneciğim, yani doğrusu ayıp etmiş Sarp.
(Sarp iç ses) Görmüşler Cavidan'la fotoğrafımı. Bittim ben.
(Sarp iç ses) En iyisi hiç inkar etmemek.
Baba, ben şimdi o fotoğrafı gerçekten açıklayabilirim.
Ne fotoğrafı?
Evladım bunun fotoğrafla ne alakası var?
Siz neden bahsediyorsunuz ki?
Ulan bizim projeye yatırım yapacak olan adamla buluşmayacak mıydın?
Ha siz onu diyorsunuz!
Hoh!
Çok şükür!
Ulan nasıl çok şükür ya?
A aa! Sarp ne sandın sen?
Hem ayrıca o fotoğraf olayı ne bakayım?
Fotoğraf mı? Fotoğraf nedir ya?
Ha o fotoğraf...
...ya o yani fotoğrafa geniş açıdan bakınca...
...o toplantıya gitmemem o kadar da kötü bir şey değil anlamında söylüyorum.
Nasıl önemli değil ya?
Hani her zaman annem söyler ya büyük resmi görün diye...
...o açıdan söyledim babacığım.
Yahu bırak şimdi resmi fotoğrafı, niye gitmedin?
(Sarp iç ses) Cavidan aklımı başımdan aldı çünkü.
Babacığım, çünkü ben, adam çok...
...ya biz çok hevesli görünmeyelim diye şey yaptım ben...
...yani merak etmeyin, öyle görününce, ee...
...adama her istediğimizi kabul ettireceğiz, o açıdan söylüyorum.
Ha bu yaptığın senin, iş ahlakına yakışır mı?
(Müzik - Kemençe)
Merak etmeyin babacığım, siz merak etmeyin ben şimdi bir randevu ayarlarım...
...güzel bir akşam yemeğine götürürüm bağlarım işi.
Hadi bakalım inşallah.
Bağlama da bak başına neler gelecek, görürsün o zaman!
Ay Kemal'im akışına bırak işte bak çocuk hallederim dedi.
İyi iyi, tamam.
Kırk yılda bir iş verdik yani ha!
Merhabalar.
Merhabalar.
Kanka, şuna bak bir de kızı koluna takmış öyle geldi.
Hayırsız evlat.
E hoş geldiniz. Seninle konuşacaklarımız var.
Bizim de sizinle konuşacaklarımız var.
Burhan ben yapamayacağım.
Ceyda şişt! Eee şimdi şöyle...
...biz Ceyda'yla evlendik.
Ve davetiye bastıramadığımız için de hiçbirinizi çağıramadık.
Duyuyor musun söylediğini Mahmut?
Bir de evlendik diyor!
Bir dakika, bir dakika baba, bir sakin bir beni dinle.
İlk önce size şu düğün videomuzu bir izletelim...
...ondan sonra ister dövün, ister sövün, isterseniz de evlatlıktan reddedin ya!
Hemen geliyorum.
(Müzik)
Video seyrettirecekmiş.
(Müzik)
Sarp ne oluyor evladım üşüyor musun, niye elin ayağın titriyor?
Yok, üşümüyorum baba.
(Müzik – Aksiyon)
A aa! Aaa Rüyam telefonunu bulmuş galiba.
Aaa kesin yukarıyı darmadağın etmiştir ama şükür bulmuş sonunda.
Ay nasıl yani, ay çok sevindim, telefonumu bulmuş muyum?
Kızım gözün aydın, bulmuşsun ya telefonunu.
E Rüyam bulmuşsun işte, elindeki ne?
Haa siz bunu diyorsunuz. Yok yaa bu hesap makinesi
Beni de boşu boşuna sevindiriyorsunuz ha!
Ay biz de telefon zannettik. Evladım niye hesap makinesini elinde taşıyorsun?
Şöyle ki, çok uzun zamandır telefonsuz kaldım ya annişkocuğum...
...böyle boşluğa düşüyorum.
O yüzden ben de hesap makinesini aldım elime...
...yani psikolojikman rahatlıyorum işte.
Gerçi arada bir boş bulunup birilerini aradığım zaman...
...büyük hayal kırıklığı da yaşamıyor değilim yani.
Aaa aşkım, hoş geldin.
Bunun için telefon bir alet değil vücudunun bir uzvu olmuş artık yani.
Aslında telefonumu bulmanın bir yolu var.
AKUT olmaz dedim.
Hayır annişkocuğum teknik takipten bahsediyorum.
Şimdi ben diyorum ki, emniyeti arayayım, onlar teknik takip yoluyla...
...çat diye telefonları buluyorlar ya, benimkini de buluversinler ha?
Ha buraya bak ya, ha bunun dediği şeye bak ya!
Kızım, Nurhan'ı gömdüklerinde bile savcılık izni olmadan...
...teknik takip yaptıramadık.
-Hmmm... olmaz diyorsun yani? -Olmaz.
Olmaz diyoruz.
Ya ben izninizle şu meseleye artık el koyabilir miyim?
Sarpişkom, ay sen benim telefonumu mu buldun yoksa?
Evet aşkım, buldum.
Al aşkım, hem de eskisinden yeni...
...son model, cici cici bir telefon aldım sana.
Al saf altınım.
Ayy çok güzel!
Biricik bak, çok şeker bir telefon. Ay çok teşekkür ederim aşkım harika.
Gerçi rehberim yok içinde ama olsun.
Neyse, sonunda bizi rahat bırakırsın herhalde artık.
Kemal Bey, arama yapmak için izin istiyorum efendim.
Arama izni mi?
Ne diyorsun sen Şükrü?
Efendim Rüyam Hanım'ın telefonunu ev içinde aramak için...
...arama izni istiyorum efendim.
(Sarp iç ses) Kapattık meseleyi Şükrü, bulandırma ortalığı.
Evet evet, ara Şükrü Efendi, ara mutlaka bul telefonumu.
Çünkü onun içinde çok önemli telefonlar var hayatım.
Eğer rehberi alırsam yeni telefona geçiririm, çok daha şık olur.
Efendim hiç merak etmeyiniz, ben kafama koyduğum şeyi yaparım.
O telefonu bulacağım efendim.
Şükrücüğüm uzatma tamam biz kapattık o dosyayı tamam.
Ben yeni bir telefon aldım tamam bitti.
Yok yok sen ara Şükrü Efendi, ara bul hayatım telefonumu.
(Sarp iç ses) Evet, benim çevirdiğim numaralar da var o telefonda...
...eh Şükrü, bir bulursan o telefonu parçalarım seni!
(Sarp iç ses) Gerçi senden önce beni parçalarlar burada.
Aşkım...
...hem o telefonun içinde var ya bizim çok güzel fotoğraflarımız vardı.
Biliyorum, çok güzel fotoğraflar var.
Hatta bununla da bir tane daha çekilmiş olalım, dur.
(Deklanşör sesi)
Ayy çok tatlı oldu.
I ııh!
Öhö öhö!
Burhan!
Ya baba bir saniye bir izle bir bak ya!
(Müzik - Gitar)
Millet karısına iki yüz elli vat emiş gücünde elektrikli süpürge alır...
...senin aldığın şeye bak, çalı süpürgesi.
Vallahi anneciğim o kadar sinirliyim ki bu da elektrikli süpürge...
...bendeki sinirin hepsi buna geçiyor.
Yaa ben dedim sana.
Sen bu çulsuzla evlenirsen böyle dımdızlak kalırsın dedim sana ama...
...dinletemedim.
Gel gel.
Ben geldim.
Ben de geldim.
Heh, gelmiş yine profesör bozuntusu.
Tabii yine elleri bomboş, tabii.
Burhan, Allah aşkına sen neredesin?
Evde yiyecek bir lokma yemeklik yok...
...sen ortalıklarda boş boş dolanıyorsun.
Yenge, profesör çok büyük bir icadı bitirmek üzere.
Tabii evladım, tabii çocuğum, bunlar aylaklığı icat edecekler tabii.
Ah benim kızımı ne doktorlar, ne mühendisler istediydi de...
...ben bu çulsuza verdim vere vere!
Anne ben bilim adamıyım, bilim adamıyım ben.
Ay sus, önce sen adam ol da eve üç beş kuruş ekmek parası getir.
Yemek yiyemiyoruz daha anneciğimle.
Bak bir faraşım bile yok. El aleme rezil oluyorum...
...halının altına altına süpürüyorum.
Nerede? Benim emekli maaşımı yiye yiye bitiremedi bunlar.
Ya geçen bunun RAM'i yanmış, üç kuruş para aldım onu söylüyor ya.
-Kaç para ya? -Ya toplasan otuz kırk lira.
-Otuz kırk lira için mi ya? -Ya aynen ya...
E hadi o zaman biz makineyi kuracağız, bırakın şu işleri hadi ya.
Hadi biz başlayalım profesör.
Hadi başlayalım, bizim garajımız yok, salonda çalışıyoruz ne yapalım.
Bir de çay koyun hadi.
Hadi Burhan Allah aşkına geç şuraya, konuşma da geç işine bak hadi, süpüreceğim.
Şimdi bunlar şey yapmasın hani yengeni biliyor musun...
(Ceyda) Ah anne ah, belki seni dinleseydim ahh!
Evladım, evlatcığım, evlatcığım...
Hadi siz içeri geçin, hiç rahatsız olmayın hadi.
Oğlum bu ne biçim evlenme videosu?
Anne bir bekle biraz, bitmedi daha bir izle.
Cık!
(Dijital sesler)
Hazır! Zaman makinesi hazır profesör.
Dur ya, çok heyecanlandım. Dur şimdi, gideceğim tarihi yazayım şuraya.
Yazın, yazın.
Evet.
A aaa! Siz sadece yedi yıl mı geriye gidiyorsunuz...
...ben Taş Devri'ne falan gideceksiniz sanmıştım.
Yahu ne yapayım Taş Devri'nde?
Ben bu makineyi sırf bu tarihe gitmek için yaptım.
İyi de bu sizin evlendiğiniz tarih.
Evet, aynen öyle.
Bu sefer o nikah masasına gideceğim ve hayır diyeceğim.
Hayır siz bu zaman makinesini yani...
...sadece nikahınıza gidip, hayır demek için mi yaptınız?
İnsanlık için küçük ama benim için çok büyük bir adım.
Haa!
Karımın ve kaynanamın dırdırından sonuna kadar kurtulacağım.
Tut şunu!
Profesör, ben sizden bir şey rica edebilir miyim?
Eğer geçmişte beni görürseniz sahildeki o kokoreççiye gitme der misiniz?
Kokoreç yemiştim midem bozulmuştu da.
-Tamam, derim. -Tamam.
Hakkını helal et.
Hadi bakalım, hadi.
-Ben de çok heyecanlandım. -Tut, ben de.
Tut tut tut... Tak!
Haa!
(Dijital sesler)
Gitti!
Profesör geçmişe gitti.
Çok iyi, çok iyi!
E biz onu nasıl geri döneceğini konuşmadık.
Profesör!
(Hakan) Nasıl dönecek?
(Müzik)
Siz Selim Günay kızı, Ceyda Günay...
...Mahmut Süleymanoğlu oğlu, Burhan Süleymanoğlu ile...
...evlenmeyi kabul ediyor musunuz?
Evet.
Siz Mahmut Süleymanoğlu oğlu, Burhan Süleymanoğlu...
...Selim Günay kızı, Ceyda Günay ile evlenmeyi kabul ediyor musunuz?
Ha...
(Müzik - Gitar)
Hay Allah!
Evet! Evet!
Evet! Hatta eveeet!
İşte bizim düğünümüz.
Yani evet Badire teyzeciğim, biz sadece kendi aramızda bir skeç çekmiştik.
Yani siz şimdi evlenmediniz mi?
Yok canım.
Anlamıyor musun Badire ya, skeç için damat kılığına girmiş bizim oğlan.
Pes ulan, ödümüzü kopardın vallahi billahi.
Sana ne oluyor ya çocuk bizim çocuğumuz?
Canım benim, kankamın oğlu benim de oğlum sayılır tabii ki.
-Yani. -Yani.
(Müzik)
(Müzik – Aksiyon)
Serpil, ha bu Sarp'ın nesi var arpacı yavrusu gibi düşünüyor orada ya?
Vallahi bilmiyorum hayatım. Geldiğinden beri bir garip, bir tuhaf davranıyor.
Sarp, aşkım ne oldu? Neyin var senin?
Yok, ne, yok bir şey...
Sarp çok sıkıntılı görünüyorsun.
Yok, hayır... ya ben biraz şu babamın iş meselesinde çuvalladım ya...
...ona biraz canım sıkkın.
O işi halledeceksin Sarp!
Halledeceğim babacığım halledeceğim merak etmeyin.
Ama şimdi ben gideyim de...
...Rüyam'ın telefonunu arayayım bu boşlukta, ne yapayım?
(Sarp) Bir şeye yarayayım.
Ayy canım benim ya.
Kıyamam ya!
Yorma kendini, yorma...
Çok düşünceli ya.
Ta ta ta taa!
Size demiştim, Şükrü bulur demiştim, işte telefon.
Ay ay Şükrü Efendi bulmuş resmen telefonumu.
Bravo Şükrü Efendi.
Neyse, sonunda hepimiz rahat edeceğiz yani ha.
Neredeymiş Şükrü, nerede buldun?
Efendim, Serpil Hanım'ın hırkasının cebindeymiş, oradan buldum efendim.
He!
Ay annişkocuğum ya, aşk olsun, resmen kabus geçirttirdin bana ya!
Sen almışsın telefonumu.
Evladım ben senin telefonunu niye alayım Allah aşkına?
E sen dün bahçeye çıkarken hani odana gitmeye üşendin de benim hırkamı giydin ya.
Haa demek o zaman onun cebinde unutmuşsun.
Neyse canım mühim değil, bulundu ya, önemli olan o.
Tabii canım.
Şükrü Efendi çok teşekkür ederim sana.
Şimdi dile benden ne dilersen.
Şükrü, bravo Şükrü bravo!
-Şükrü. -Heh?
Hani telefonu bulunca bana getirecektin?
Efendim öyle bir gaza geldim ki, bakın kahraman oldum.
Helal olsun sana Şükrü!
Ooo!
Aaa!
Ay ne yaptın sen Şükrü Efendi ya?
Efendim vallahi ben bir şey yapmadım...
...Sarp Bey birden sırtıma vurunca telefon elimden kaydı gitti efendim.
(Sarp) Ne alakası var Şükrü, ben seni tebrik etmek için öyle vurdum.
Efendim kırk beygir gücünde vurdunuz, ciğerlerim söküldü vallahi...
...yere düşecek sandım ciğerlerim ya!
Olur mu öyle şey canım, ne oldu Rüyam kırıldı mı yoksa?
Ya işte Şükrü'nün beceriksizliği ne yapacaksın.
Hayatım, üzülme Rüyam...
...bak hem Sarp sana yeni telefon almış, sen de sim kartını ona takarsın.
Ay evet doğru söylüyorsun.
Çıkarayım şunu madem de...
...tuzla buz oldu ekranı ya.
Gel buraya Şükrü Efendi, açmama yardım et şunu.
Ne yapacağım ben ya?
İlk yardım öpücüğü mü konduracağım telefona, ne yapacağım Allah aşkına?
Git!
Git!
Eh be Badire, eh be yani!
Ortalığı telaşa verdin ya!
Al, çocuklar skeç için evlenmişler ya!
Ya o zaman çektirmiştik işte biz o gelin damat fotoğrafını.
Çocuklar pek güzel oynamışlar kanka ya.
Ay Fatma Hanım lütfen sus.
Her şey senin başının altından çıktı.
Badire teyzeciğim aşk olsun, yani Burhan hiç size sormadan evlenir mi?
-Yani. -Yani.
E Badire teyze hâlâ niye üzgünsünüz?
Ne bileyim ben, pek de yakışmışlardı...
...sahici mi olsa diye düşündüm.
(Müzik)
Kızardılar.
Hakan!
Evet, ay taktım işte!
Süper, hadi bakalım artık siftahı yapabilirsiniz.
Ha buraya bak Serpil, zannedersin ki Mars'ta oksijen buldu ha!
Hayatım oksijenden daha önemli o onun için.
(Sarp iç ses) Biraz sonra fişini çekecekler senin Sarp!
(Sarp iç ses) Babam beni kesin öldürür! Acaba fırlayıp kaçsam mı?
Ha bu arada, Sarp bir yere ayrılma...
...o görüşemediğin iş adamıyla ilgili konuşacağım seninle daha.
Açılıyor...
...hah Sarpişkom'dan mesaj var!
(Rüyam) Aaaa!
Nurhoş!
Ne oldu sana?
Destur bismillah!
Hayatım, ne oldu sana?
Ay nasıl bu hale geldin evladım?
Ahaha! Nurhoş sen Avatar mı oldun?
Sormayın başıma geleni!
Ver şunu hayatım ver, bu fırsat kaçmaz şunun fotoğrafını çekeyim.
Çek çek!
Nurhan hayatım ne oldu anlatsana?
(Deklanşör sesi)
(Sarp iç ses) Çok sağ ol Nurhan...
...resmen hayatımı kurtardın...
...sayende fotoğrafı sildim.
Al.
Ya bebek bezi almak için markete gidiyordum, arabadan indim...
...o sırada bir iskele kurulmuş, duvarı boyayan adam fırçasını düşürdü.
Hee?
Bana dedi ki Allah rızası için bunu dedi bana bir geri atar mısın geri.
Ben de fırçayı aldım tam iskelenin altından adama doğru fırlattım...
...fırçayı tutayım derken şans ya işte...
...kovaya çarptı...
...kova da tepemden aşağıya işte böyle beni bu hale getirdi.
Tepemden aşağıya aktı bütün boya.
Ya üzülme Nurhancığım, mavi de yakışmış sana ya.
(Gülme sesleri)
Bahtsız Şirin.
Müsaadenizle üstümü değiştirmeye çıkıyorum.
Birazdan inerim.
Dur bakayım mesajlara, mesaj gelmişti ya senden aşkım...
Ne mesajı hayatım?
E buradaydı şimdi, gönderdin ya hani...
Ben sana mesaj falan göndermedim.
Yok geldi demin gördüm, bir dakika.
Bak şimdi sen merakla bekliyorsun ya hani telefonunu...
...öyle bir şey gördün galiba, yanlış görmüşsün.
Yok Sarpişkooooom diye uzun uzun yazıyordu yani.
Dur, bulacağım, nerede bu ya?
Yeni telefon ya...
Yalnız Nurhan'ın durumu nasıldı?
Ahahah!
Aklıma geldikçe gülüyorum.
Ahahah!
Demek ki çocukken hiç yaramazlık yapmamış!
Ahahah!
(Müzik)
Yavrucuğum, bırak şu telefonu da yemeğini ye.
Bir dakika annişkocuğum, ay tam on sekiz saat telefonsuz kaldım.
Açık arayı kapatmam lazım.
Sarp, Vakıf telefon etti...
...İrfan Bey'le olan randevuya gitmemişsin ya...
...adam diyor ki bakalım İrfan Bey'i tekrar ikna edebilecek miyiz?
Merak etmeyin babacığım ben hallederim, yarın yeni bir anlaşma yaparım.
Yani herifin de biraz ikna olması zor, sen de eline yüzüne bulaştırdın yani.
Aslında ben giderdim ama benim de başka bir yerde toplantım var.
Ya da dur dur, sen dur, Nurhan gitsin.
Nurhan ikna eder adamı.
Yok babacığım, gerek yok. Nurhan o işin altından kalkamaz, ben hallederim.
Tıpkı bugün senin hallettiğin gibi değil mi Sarp?
Merak etme, Nurhan halleder.
Biricikciğim, iş dünyası bambaşka bir dünyadır, halledemez, beceremez...
...ben hallederim diyorum.
Becerir becerir!
Eheheh!
Benden Biricik'i alıp evlendiğine göre herkesi ikna eder o.
Eheheh!
Yavrum bırak şu telefonu.
Bir saniye annişkocuğum.
Yalnız babacığım bir şey söyleyeceğim.
Eğer Sarp çok istiyorsa, isterseniz bir kere daha denesin, izin verin yani.
Babacığım, gördüğünüz gibi Nurhan da çok istekli değil...
...zaten başından savıyor, ben hallederim.
Nasıl yani? Sarp, sen şimdi Nurhan'ın dediğinden bunu mu anladın?
O sen üzülme diye dedi, kibarlık olsun diye dedi.
Tamam aşkım, tamam, ben boşuna uğraşıyormuşum...
...neyse babacığım tamam, ben yarın giderim.
Yavrucuğum!
Ay annişkocuğum, şu an çok mühim bir şeyle ilgileniyorum.
Tövbe yarabbim tövbe!
Babacığım detaylar nedir?
Şimdi, adam yatırım yapmak istiyordu, tamam mı?
Bu Sarp da eline yüzüne bulaştırdı işi.
Şimdi senin gidip adamı tekrar yatırım için ikna etmen lazım.
Yani az da olsa biraz taviz verebilirsin.
Anladım, gayet iyi anladım.
Şey...
...ağzımızın tadı bozulmasın, yemekten sonra detayları konuşuruz.
Tabii tabii.
Bırak şu telefonu elinden!
Bıraktım annişkocuğum, bıraktım, tamam.
Herkese afiyet olsun.
Yüreğimizi ağzımıza getirdin ya.
(Höpürdetme sesi)
Höpürdetme!
(Höpürdetme sesi)
(Müzik)
-Aaa Ramin Bey! -Merhaba.
-Bebişimiz nasıl? -Aaa çok yahşidir, çok yahşidir maşallah.
-Oyy canım, gidip göreyim ben de şimdi. -Evet evet...
E hadi madem sizi de geçireyim.
Yok, yani hiç gerek yoktur, ben kendim giderim...
...siz körpe uyumadan onu görün.
İyi tamam hadi.
-Hadi bays! -Sağ olun.
(Müzik - Aksiyon)
(Kapı tıklama sesi)
Aşkım! Benim, seni görmeden gitmek istemedim.
Aşkım, seni burada deli gibi seven biri var.
(Kapı tıklama sesi)
Aşkım...
Ahahha!
Ayy şey...
Meryem abla nasılsınız?
İyiyim... de ne oluyor ulan burada öyle aşkımlı maşkımlı, ha?
Şey, şey, hah, ben şaka zarafat ettim, zarafat ettim.
Zarafat ettim Nazlı Hanım'a.
Hiç zarafat marafat gibi durmuyordu buradan, gayet ciddi duyuluyordu.
Yok yok, olur mu ya, olur mu öyle şey? Şey yani...
Siz bilmez misiniz ben böyle zarafat ederim şakacıyım ya, zarafat ettim.
Tabii, tabii, tabii.
Ben çok iyi bilirim, hı hı ben bilirim.
Sen gel bakalım şöyle içeri.
Yok, yok ben artık gitsem he?
Şişt, sen bu paspası biliyor musun, paspas?
Ben bunu çok iyi kullanırım.
Gel bakayım, gir içeriye.
Şey, ben zaten...
Otur otur şöyle. Güzel.
Şimdi anlaşılacak bakalım bu aşklı meşkli mevzuları...
...aşkımdı maşkımdı.
Zaten Nazlı da lavaboya kadar gitti, birazdan gelir.
Şey, Meryem abla, Meryem abla, hiçbir şey sandığınız gibi değil.
Tamam, her şey başka türlü.
Hee.
(Ayak sesleri)
Ben yokum!
A aa! Aşkım!
Ne yapıyorsun burada?
Ya Meryem abla seni görebilirdi.
Hayatım yakalanabilirdik. Ne yapıyorsun?
A aa! Yakalandınız bile.
-Meryem abla. -Canım.
-Eee, şey... -Ne?
Saat kaç oldu yahu? Nerede kaldı bu Nurhan ya?
Babacım, ben size söyledim kaç kere beceremez diye.
Keşke ben gitseydim.
Gitseydin becerirdin ama dün gördük ki gidemiyorsun.
Kemal Bey, ben şey diyorum. Yavaş yavaş cemaat böyle ufak ufak
...şirket işlerinde beni görevlendirirseniz iyi olur...
...yani piyasanın tozunu attım Kemal Bey.
Ne saçmalıyorsun sen Şükrü? Ne saçmalıyorsun sen ya?
Bu villada kahyalık yapmaya benzemez.
Hıh, sen hiç konuşma Sarp Bey. İşi batırdın hâlâ mı konuşuyorsun?
Ne alakası var Şükrü? Stratejiydi o.
Çuvallamanın ismi ne zamandan beri strateji oldu.
Biz yemeyiz bunları, yemeyiz.
Şükrü!
(Kapı tıklama sesi)
Gel.
Ya baba, kusura bakmayın biraz geciktim ama epey uğraştım İrfan Bey’le.
Tabii, tabii. Adam bozuldu tabii gitmedik diye değil mi?
Evet, ona baya kızmış hatta...
...yatırım yapmaktan vazgeçmiş.
Yahu adam blöf yapıyor, sen de hemen yutuyorsun yani ha.
Bir sus ya Sarp. Bir sus da konuşsun adam ya.
Onun dışında da başka bir şeye de sinirliydi İrfan Bey.
Üstüne çay mı döktün adamın?
Yahu susun uşak anlatsın ya!
Ya yok, İrfan Bey hasta çocuklar için bir yardım gecesi düzenlemiş...
...ve bazı iş adamlarından sözler almış fakat...
...bu iş adamlarından dört tanesi de sudan bahanelerle...
...caymışlar sözlerinden.
Eee?
İşte ben de hani İrfan Bey’i yumuşatmak için...
...sizin katılabileceğinizi söyledim baba.
Ederiz canım, her türlü yardım ederiz tabii.
Sizin ciddi miktarda yardımda bulunabileceğinizi söyledim.
Tabii canım, her anlamda yardımcı oluruz yani.
Böyle konu eğer böyle bir şeyse tabii yardımcı oluruz.
Böyle bunu söyleyince de...
...tekrardan masaya oturmayı kabul etti bu sözü verince.
Aferin Nurhan, aferin Nurhan!
Görüyor musun nasıl iş bitirilir?
Adam gitti, bağladı geldi ya!
Bir şey daha var...
Nedir?
Bu akşam hasta çocuklar için bir gösteriye çıkacağız.
Gösteri mi? Gösteri nedir ya?
Ya işte böyle çocuk oyunu gibi bir şey.
“Ormandaki Dostlarımız” isimli böyle masalsı bir şey işte.
Ha yani uşaklara şey edeceğiz, değil mi?
Evet baba, uşaklara.
Hatta böyle diğer iş adamları da katılacak. Hepsi katılacak, hep birlikte.
İyi canım yani yaparız, ne olacak?
Yani söz konusu hasta uşaklarsa tabii her türlü özveride bulunuruz yani.
eee, ya böyle küçük bir şey daha var.
Ya bu herif daha ne istiyor bizden yahu?
(Müzik - Kemençe horon)
(Sarp) Nedir bu ya?
Nurhan yaptın yine yapacağını ya. Bizi ne hallere soktun ya!
Ya ne yapayım ya? A aa!
O kadar da gözünüzde büyütmeyin Allah aşkınıza.
Bunlar bizim oyunda giyeceğimiz kostümler sadece.
Hem İrfan Bey de giyecek kostüm.
Aslan kostümü giyecekmiş.
Öyle mi?
Bak baba, Nurhan’ın yerine ben gitseydim toplantıya...
...o aslan kostümünü size ayarlardım ben biliyor musunuz?
Bize ayarladığı kostüme bak! Tavşan!
Ya ne konuştun, ne konuştun Allah Allah ya!
Ya bak babam bile sizin kadar şikayet etmedi.
Vallahi ne yalan söyleyeyim Nurhan...
...ha bu kıyafetten çok da memnun olduğum söylenemez yani.
Ya babacım, ne olur gözünüzde bu kadar büyütmeyin ya.
Tavşan sevmez misiniz?
Ben severim. Özellikle de yahnisini.
Hayır, biri görecek, rezil olacağız camiaya baba.
Yahu Sarp, Allah aşkına kim görecek ya?
Zaten buradan doğruca gösterinin yapıldığı yere gidiyoruz.
(Çarpma sesi)
Yahu Nurhan dikkat etsene ya!
Ya babacığım, o kadar çok konuşuyorlar ki dikkatimi dağıttılar ya!
Al işte! Bir tavşana direksiyonu verirsek olacağı buydu!
Dikkat etsene kardeşim görmüyor musun durduğumu?
Çok özür dilerim, çok özür dilerim kardeşim benim hatam...
...ama ufacık dokundum. Bir sorun yok herhalde değil mi?
Uşaklar, bu herif niye bize tip tip bakıyor?
Herifin canı herhalde tavşan tandır istedi Kemal Bey.
Ya, şişt! Ünlü iş adamı Kemal Yılmaz değil mi şu?
Ha, bak bak bak bak?
Ulan bu herif beni işaret ediyor uşaklar.
Baba, baba! Bu adamların boynunda kartlar var.
Gazeteci bunlar.
Yok artık!
Evet, evet. Harbiden o.
Hemen, bu iyi malzeme çıkar fotoğraflardan. Hemen, çek çek.
Ulan bunlar fotoğraf çekiyorlar yaa!
(Sarp) Baba!
Beni çekin, beni çekin! Gözüm kapalı çıktı, beni çekin lütfen.
Yarın boy boy fotoğraflarımız çıkacak gazetelerde!
Ya, Allah Allah abartmayın Allah aşkınıza!
Çekmeyin! Çekmeyin tamam! Yok artık ya!
Nurhan, bunlar laftan anlamazlar ha. Hadi gazla sen, gazla! Gazla hadi gazla!
Tamam.
(Müzik - Aksiyon)
Şişt!
Ne yapalım?
Yürü peşlerine takılalım. Hadi o zaman.
Acayip bir haber çıkacak gibi görünüyor.
Devam et.
İşte bizim hikayemiz de böyle Meryem abla.
Evet, aynen. Nazlı’nın dediği gibi...
...biz birbirimizi çok seviyoruz.
Ya zaten birbirinize bakışlarınızdan belliydi birbirinizi sevdiğiniz.
Hele sen var ya sen, aynı Şükrü’nün kuru fasulyeye baktığı gibi bakıyorsun.
Ya, öyle kötü mü bakıyorum?
Yok be, bunun nesi kötü?
Şükrü kuru fasulyeye tapar be! O ona kara sevdalıdır.
Hehehe!
Ya peki Meryem abla, bizi dayıma söyleyecek misin?
Ya yok ya. Ben niye söyleyeyim ki?
Ya ayrıca, siz neden söylemiyorsunuz?
Yaptığınız kötü değil, ayıp değil, günah değil.
Birbirinizi seviyorsunuz, o kadar.
Ya öyle ama benim okulum varken dayım böyle bir şeye müsaade etmez ki.
Ha benim de körpe için gelmeme mani olursa...
Nazlı'yı bir daha göremeyebilirim.
Buna da dayanamam.
Öfff tamam, doğru ya aman. Ne haliniz varsa görün.
Ya yalnız sakın ha Şükrü’ye yakalanmayın ha...
...Şükrü bu olayı çok güzel haber yapar, bir güzel para karşılığında da satar.
Doğru söylüyor Meryem abla.
Şükrü abiye yakalanmamız lazım Ramin.
Tamam, tamam.
Çok sağ olun, çok sağ olun Meryem abla.
-Çok teşekkür ediyorum. -Rica ederim be.
Ya benim yüzümden iki dakika sohbet edemediniz.
Hadi size izin veriyorum sadece beş dakika.
Çok sağ olun, çok sağ olun Meryem abla.
Eee, yok yok. Siz burada durmayın.
E ee! İyi değil. Siz bahçeye çıkın.
Güzel güzel, uzun uzun sohbet edin. Burada olmaz!
O daha yahşidir, çok iyi, sağ olun.
Öyle uzun uzun olmaz Ramin.
Çok riskli, yapamayız.
Tamam iki saat görüşürüz, he?
Ramin!
İki...
Çocuklar, hadi hadi. Pazarlığınızı dışarıda yapın, hadi...
gidin, yürüyün, hadi kız hadi.
Hey Allah Allah.
Kimlerle uğraşıyoruz ya!
Oh, oh nihayet izimizi kaybettirdik baba.
Arkadaş ne inatçı adamlarmış ya. Bir türlü bırakmadılar peşimizi ya.
Peşimizi bıraksalar ne olur, bırakmasalar ne olur?
(Sarp) Bir sürü fotoğrafımızı çektiler.
Efendim, geri mi dönsek? Fotoğraflarda benim gözüm hep kapalı çıktı.
(Şükrü) Bir daha bir çektirsek diyorum ya...
Ne saçmalıyorsun sen Şükrü?
İş dünyasında bizim bir ağırlığımız var babamla.
Tamam, kızma, kızma tavşan kardeş.
Ulan Nurhan, hakikaten yani sende de problem var...
...bakkala ekmek almaya çıksak başına bir iş geliyor ya.
Baba, arkadaşlar biraz talihsiz olduğumu kabul ediyorum.
Galiba biraz mı?
Yahu Amerika’da bir adamın başına altı defa yıldırım düşmüş.
O bile senden daha talihli bence.
Baba, hani Nurhan’ın başımıza getirdiği şeylerden sonra hayırlı bir şey oluyordu?
Bak bir sürü fotoğrafımızı çektiler, rezil olduğumuzla kalacağız.
Tamam kardeşim, uzatmayın ya oldu bitti artık. Tamam ya.
Gel! Gel!
Gel Ulan!
A aa baba! Yahu beyler baksanıza, ileride bir şeyler oluyor sanki ya.
İki kişi bir adamı dövüyorlar.
Nerede ne oluyor ya?
(Firen sesi)
Hayda, niye durdun Nurhan?
Ya adamların özel meseleleridir, niye karışıyorsun ya?
Ya sarp, adamın yardıma ihtiyacı var gibiydi.
Uşak doğru söylüyor ya.
Babacım Nurhan’ın ipiyle kuyuya inilmez.
Biz gidelim başımıza iş almayalım şimdi.
(Kemal) Ya uşaklar hakikatten bu dağ başında...
...insana yardım eden de olmaz ha.
Babam haklı.
Kemal Bey, biz şu anda tavşanız efendim.
Tavşan da karakteri icabı biraz tırsak olur.
Biz de karakterimiz dışına çıkmasak diyorum.
Yahu uşaklar hadi, bakalım ne oluyor? Yardım ederiz hadi.
(Nurhan) Hadi.
(Kuş sesleri)
(Müzik - Aksiyon)
(Müzik - Aksiyon)
(Adam) Demek aleyhimize şahitlik yapacaktın ha?
Yok abi, olur mu öyle şey?
Polislere de dedim, ben öyle bir şey görmedim abi.
Biz öyle duymadık ama. Bülbül gibi ötmüşsün.
Mahkemeye de çıkacakmışsın.
Yalan, vallahi yalan.
Seni ben konuşturmasını bilirim!
Ulan uşaklar, bir şey oluyor orada ya.
Baba ben size söylemiştim işte, bakın...
...iki tanesi bir tane adamın üzerine çökmüşler.
Baba, pek tekin adamlara benzemiyor bunlar.
Ben de aynı kanaatteyim.
Şişt uşaklar...
...gidip yardım mı etsek ha? Hadi gelin.
Konuş ulan! Konuş!
-Abi tavşanlar. -Ne diyorsun ulan ne tavşanı?
Tavşanlar abi, tavşanlar!
-Ne oluyor ulan? -Yardım edin, kurtarın beni!
Şişş bana bakın! Ne yapıyorsunuz siz orada?
-Ne yapacağız? -İndireceğiz.
Baba! Silah çektiler!
Kaçın!
(Müzik - Aksiyon)
(Tüfek sesi) Ahh!
Ahh!
(Müzik - Gerilim)
Ahh!
Şükrü Efendi!
Baba, Şükrü Efendi düştü. Sen devam et.
Olmaz yahu, sizi böyle ortalıkta bırakamam ki.
Şükrü, Şükrü Efendi, Şükrü Efendi iyi misin?
Ahh!
Ayağım kaydı Nurhan.
Şükrü iyi misin?
Kıpırdamayın ulan!
Baba, Allah’tan Sarp kendini kurtardı.
Sen öyle zannet. Onu da yakalamışlar, bak.
Baba, yakaladılar beni baba.
Çök şuraya çök!
Ne diye her işe burnunuzu sokarsınız anlamıyorum ki?
Efendim hep Nurhan'ın yüzünden, hep Nurhan'ın yüzünden.
Ben gidelim bırakalım gidelim dedim, ama o bırakmadı.
Her şeye karışır, tanımıyorsunuz siz bunu ya!
Kes ulan, kes!
Abi ne yapacağız?
Hepsini indireceğiz, gördüler her şeyi bırakamayız artık.
Bakın beyler, daha av mevsimi başlamadı ki!
Hiç doğru bir davranış değil bu, değil mi?
Ne diyorsun ulan sen?
Onun kusuruna bakmayın ya...
...o kıyafetinden dolayı kendini tavşan zannediyor da ondan.
Eheheh!
Ya gördünüz mü işte, sap döner kervan döner, bir gün gelir hesap döner!
Belki yeri değil ama ava çıktığınızda...
...avınıza engel oldum diye bana kızmıştınız.
Avlanan taraf olmak nasıl bir duyguymuş ha?
Hiç de güzel değilmiş, değil mi?
Sen neden bahsediyorsun ya? Ne anlatıyorsun sen?
Abi ne yapacağız bunları?
Öbür herif bizi iş üstünde gördü diye temizliyorduk, şimdi de bunlar gördü.
Hee, baba, baba biz neyin içine düştük ya?
Bir dakika, bir dakika, bir dakika şimdi siz görgü şahidini temizlerken...
...şimdi biz de sizi gördük diye...
...bizi de mi öldüreceksiniz?
İkinci soru, bitmedi...
...ya başka biri daha sizi görürse ne olacak?
O zaman görgü şahidini gören görgü şahitlerini gören görgü şahitleri de vurulacak demektir.
Pompalı bey, lütfen bu dört tane tavşanın şahitliğinden ne olur Allah aşkına?
Bırakın gidelim ya.
Vallahi Şükrü doğru söylüyor ya.
Düşünsenize dört tane tavşan mahkemede, çok komik olmaz mı?
Kesin ulan!
Bakın birader, bu kadar cinayetin altından kalkamazsınız, gelin vazgeçin.
Babam doğru söylüyor, demin gördüğümüz adam...
...bir de biz dört, toplamda beş kişiyiz.
(Nurhan) Ona göre yapın hesabınızı.
Abi, diğer herif nerede?
Allah kahretsin ulan, kaçmış herif!
Bittiniz ulan siz, öldüreceğim ulan sizi!
(Sarp) Abi! Ahh! Ahh!
Polis, polis! Atın silahları, atın!
Çok güzel, şimdi demin yaptığınız hesaba...
...dört tane polis, iki de gazeteci ekleyin, hadi bakalım.
Evladım, sizin yolunuz yol değil ya...
...gelin vazgeçin bu işten. Atın silahlarınızı hadi.
Atın silahları atın!
(Deklanşör sesleri)
Alın bunları, alın!
Alın!
Hadi hah!
-(Nurhan) Kurtulduk! -(Sarp) Vallahi kurtulduk ha!
-(Nurhan) Kurtulduk baba! -(Kemal) Evet ya...
(Sarp) Şükrü, iyi misin sen?
Vayy, Şükrü kurtulduk!
(Nurhan) Sağ olun, çok sağ olun memur bey.
(Müzik)
Sizi ararken aracınızı gördük Kemal Bey...
...silah sesleri falan duyunca polisi aradık.
Sağ olun arkadaşlar ya, sayenizde postu kurtardık vallahi he!
Vallahi gerçekten biraz daha gecikseydiniz işimiz bitmişti.
Çok teşekkür ederiz.
Gördün mü Sarp, Nurhan'ın yaptığı iş yine hayırlı bir şeye sebep oldu.
Nasıl ya? Babacığım, az daha tavşan gibi avlanıyorduk!
Olur mu öyle şey, bak onun sayesinde bir adamın hayatı kurtuldu.
Ayrıca eğer arabayla gazeteci arkadaşlara çarpmasaydı...
...onlar da gidip polis çağırmayacaklardı.
Hepimiz kurtulduk gördün mü? Yine eğrisi doğrusuna denk geldi işte.
Tekrar geçmiş olsun Kemal Bey.
-(Nurhan) Hayırlı görevler. -(Kemal) Sağ olun.
(Şükrü) Bir dakika bir dakika, bir dakika ya...
...bundan önce çektiğiniz fotoğraflarda gözüm hep kapalı çıktı...
...mübarek bir tane daha çekelim ya Allah aşkına.
(Kemal) İyi, hadi çekin çekin de gönlü hoş olsun hadi.
Olur mu baba? Gazetelerde çıkacak, rezil oluruz.
Ulan hasta uşaklar için ben her türlü kılığa girerim ya!
İşte benim babam bu!
-Çekin. -Hadi bakalım.
Gülümseyin, çekiyorum. Gülümseyin.
"Zengin Kız Fakir Oğlan"
"Her devrin hikayesi"
"Gönül ferman dinlemez ki"
"Aşk çilesi bitmez ki."
"Zengin Kız Fakir Oğlan"
"Her devrin hikayesi"
"Gönül ferman dinlemez ki"
"Aşksız dünya dönmez ki."