Tip:
Highlight text to annotate it
X
Evren. Ne kadar büyük? Bir merkezi var mı? Bir sınırı var mı? Gittikçe
büyüyor mu, büyüyorsa neden?
Biliyoruz ki, "evren"in iki değişik anlamı var. İlki, şimdiye kadar görebildiğiniz veya
inceleyebildiğimiz her şeyi içeren "gözlemlenebilir evren". İkincisi ise
"Evren" (ya da "bütün evren"), şimdiye kadar var olan, var olmuş ve var olacak
her şey.
Daha kesin konuşmak gerekirse, gözlemlenebilir evren Dünya'dan görülebilen uzay bölgesidir.
Ve Evren yalnızca yaklaşık 13.8 milyar yaşında olduğundan ve ışığın
uzayda yayılması zaman aldığından, ne tarafa bakarsak bakalım, (en fazla) 13.8 milyar yıldır
seyahat eden ışığı görüyoruz. Bu yüzden evrenin
2*13.77 = 27.5 milyar ışık yılı çapında olduğu düşünmek mantıklı ama öyle değil. Bunun sebebi
zaman geçtikçe, uzayın genişlemesini sürdürmesi. Yani 13.8 milyar yıl önce ışık gönderen uzak bir
nesne bu zaman zarfında bizden daha da uzaklaştı. Bugün, o uzak
cisimler bize 46 milyar ışık yılından birazcık daha uzakta. Bunu ikiyle çarparsak bulucağımız sayı
93 milyar ışık yılı: gözlemlenebilir evrenin çapı.
Bunu bir ölçeğe oturtmak gerekirse, dünyanın gözlemlenebilir evrene göre büyüklüğü
kabaca bir virüsün güneş sistemi içindeki büyüklüğüne eşit. Gerçi bu bize
pek de yardım etmiyor. Çünkü bir virüsün anlaşılamaz küçüklüğü gerçekten kavrayamayız.
Güneş sisteminin sersemletici büyüklüğü kavrayamayacağımız gibi.
Bu yüzden, gözlemlenebilir evren çooook büyük diyelim. Bütün Evren ise,
anladığımız kadarıyla, çok daha büyük - uzay büyük ihtimalle sonsuz! Veya en azından
bir sınırı yok. Bu ikisinin arasındaki fark ise başlı başlına başka bir hikaye.
Peki, evrenin merkezinden ne haber? Gözlemlenebilir evrenin bir merkezi var.
Biz! Biz gözlemlenebilir evrenin merkezindeyiz. Çünkü gözlemlenebilir evren dünyadan
görülebilen uzay bölgesine verilen ad, Bu tıpkı çok uzun bir kulenin manzarasının
kulenin merkezinde olduğu bir daire olması gibi. Uzayın görebildiğimiz parçasının merkezi
doğal olarak burası. Aslında daha kesin olmak istersek, HER BİRİMİZ, KENDİ gözlemlenebilir evrenimizin
tam ortasındayız.
Tabii bu Bütün Evren'in merkezindeyiz demek değil. Tıpkı kulenin dünyanın
merkezinde olmadığı gibi - yalnızca görebildiği dünya parçasının merkezinde
- ta ki ufuğa kadar. Ama ufkun ötesini göremiyorsunuz diye orada
hiçbir şey yok demek değil.
Ve bu gözlemlenebilir evren için böyle. Gökyüzüne baktığımızda, (en fazla) 13.8 milyar yaşında
olan ışığı görüyoruz ve bu ışık şu anda bizden 46 milyar yıl ışık yılı uzakta
olan şeylerden geliyor. Bu noktadan sonrası "ufuk ötesi". Ama her saniye yeni, daha
yaşlı, biraz daha uzaktan gelen ışık görüyoruz. (tam olarak bir ışık saniyesi uzaktan),
ve kainatı görüş alamız zaman geçtikçe büyüyor. Tek yapmamız gereken
beklemek ve evrenin yaşlanmasını izlemek, ve böylece daha uzak noktalardan ışığın
bize ulaşmaya zamanı olacaktır.
Şimdi buradayız, Bütün Evrenin gözlemenebilir kısmının merkezinde oturuyoruz.
Evren ne kadar büyük? Gözlemenebilir evren şu anda 93 milyar ışık yılı çapında.
Bütün Evren muhtemelen sonsuz. Evrenin bir sınırı var mı? Gözlemelenebilir olanın
var (her yönde 46 milyar ışık yılı uzakta), ve Bütün Evren geçici bir sınıra
sahip (ya da başlangıç denilen) ama büyük ihtimal uzamsal değil.
Evrenin bir merkezi var mı? Tekrar, gözlemlenebilir evrenin var: SEN! Bütün olarak Evrenin?
Büyük ihtimal yok. Evren büyüyor mu? Evet. Uzay
genişliyor, bu da her iki evreni de büyütüyor. Ayrıca,
zaman geçtikçe, daha da uzaktan gelen daha da yaşlı ışık bize ulaşıyor. Gözlemlenebilir
evren bu şekilde de büyüyor.
Yani kısaca, kule manzaramız büyüyor. Ve sen evrenin merkezisin.
Ben de. Diğer herkes de. Yani hiç kimse.