Tip:
Highlight text to annotate it
X
Gidelim.
Adın ne?
Michelle.Jang Michelle.
Michelle?
Michelle, büyükbabanı selamla.
Merhaba.
Başını yukarı kaldır. Gözlerimin içine bak.Tekrarla.
Merhaba. Ben Michelle Jang.
Hayır, değilsin.
Bundan sonra, senin ismin Michelle değil.
Man Ok.
Fulldan ''Man''. Evden ''Ok''.
Jang Man Ok. Senin ismin bu.
Anlıyor musun?
Bundan böyle, büyükbaban ile burada yaşayacaksın.
Gel...
Jang Man Ok.
- 1. Part -
Prodüksiyon Şefi:
Prodüksiyon:
Prodüktör
Orjinali:Woon Soo Yeon
Senarist:
Yönetmen: Kim Jin Yeong, Nam Ki Hun.
Başkan Lee.
O üniversiteden bir ödül aldı, onu selamla.
Peki.
Merhaba, ben Lee Jin. Lütfen benimle ilgilenin.
Ah, evet.
Usta.
Gidelim, Usta.
Buradasınız, USta.
Aman.Hoşgeldiniz.
Böyle muhteşem evler inşa ediyordun.
eğitim için ayrıldığını duymuştum. Seni burada göremeyeceğimden korkmuştum.
Ailem toplandı, bu sebebten bu defa gidemedim.
Bu benim torunum, Jang Man Ok.
Merhaba. Ben JangMan Ok,''Man,doymak manasında,ve ''Ok'' ''ev'' manasında.''
Omo.
Jang Man Ok mu senin adın?
Tanıdığım birisiyle aynı ada sahipsin.
Bizim Man Ok o kişiden daha güzel.
Tae Ik, biz oraya gitmeli ve arkadaşın ile biraz kurabiye yemelimiyiz?
Git.
Gidelim.
Başını kaldır. Gözümün içine bak.Tekrarla.
Gidelim.
Bu çocuğun böyle parlak bir kişiliğinin olduğunu görmek güzel.
O çok sevimli.
Minnetttarım.
O 5 yaşındayken ailesini kaybettiğinde bu çocuğun nasıl büyüdüğünü merak ettim. Ama...
Çocuk iyi bir kişiliğe sahip.
Bir dövüş sanatları ustası olarak,onu büyütmek benim için ilginç olacak.
Neden?
Tuhafsın.
Ne?
Sen ellerini kızların yaptığı gibi tutuyorsun.Ve hatta sesin bir kızınki gibi.
Ben bir kızım.
Ama o zaman neden saçın kısa? Ve hatta etek giymiyorsun?
Tüm kızlar genellikle böyle giyinir.
Yalnızca dövüş sanatları yaptğın zaman bunu giymen gerekiyor.
Bilmiyorum. Salak!
Hey! Nereye gidiyorsun? Hey!
Sato!
Sato!
Sato!
Sato!
Sato!
Ne Sato'su?
Ne Satosu! Sato Satodur.
Buraya gel Sato! Sato!
Kenara çekil.
Buldun mu?
Evet.
Ah!Bu kedi...
Kötü çocuk! Neden Sato'yu fırlattın?
Eğer yavru kediyse, bana onun yavru kedi olduğunu söylemelisin. Aptal.
Bu Sato dediydim, değil mi?
-Salak!-Aptal!
Affedersin, Sato. Üzgünüm.
Anne, neredesin?
Ahh, cidden bu koku nereden geliyor?
Bu beni deli ediyor.
%90 Polyester elyaf ...
Beni kaşındırıyor.
Deliriyorum.
Çocuklar aklınızı kaybettiniz, değil mi?
Polyester...
Seni seviyorum, Take One.
Seni seviyorum, Take One.
Seni seviyorum, Take One.
Seni seviyorum, Take One.
Seni seviyorum, Take One.
Seni seviyorum, Take One.
Elini kaldır.
Gülümse, neden gülümsemiyorsun? Onlar senin hayranların...
Peki, Hyung.
Seni çılgın piç!
Hey!
Arka koltuk iyi iş yapan biri içindir.
Hey, nereye gidiyorsun? Sana bunu alacağımı söylemiştim.
Neden çocuklar böyle yapıyorsunuz?
Otobüs hareket etmeye başlayınca, tehlikeli olacak.
Lütfen acele et ve otur.
Neden beni tutuyorsun? Onu tut, Lee Tae Ik!
Kesinlikle geriye oturması için vermiyorum, anladın mı?
Bu şarkıyı biliyorsun, değil mi? !!Ben en iyisiyim''.En iyi insanlar arkada oturur.
Bir ezgi bile getiremedin.
Ne zaman yaptım?
Ne zaman?
Bir kere.
Hayır, iki kez. Tamam. Ben birkaç kez yaptım. Ama hayranların ne dediğini biliyor musun?
Sadece varoluşumun kendisi, bir sanat eseridir,
Yani? Senin gibi mi?
Hey!
Lütfen kesin. Siz çocuklar buranın ortasında sadece oturabilirsiniz.
Otobüs gidiyor.Lütfen çabucak otur.
Tamam, ben gitmesine izin vereceğim. Tam buranın ortasına.
Sen ve ben buradayız, tamam mı?
Hey! Sen, şu piç!
Çeviriler The Maid of House 2 ekibi tarafından hazırlanmaktadır.
(Uluslararası Biniş)
Büyükbaba, biraz daha hızlı ol. Geç kalacaksın!
Jang Man Ok.
Tekvando stüdyosuna iyi bak.
Yeterince istersen,
bir yol mutlaka vardır.
Tekvando stüdyosuna iyi bakacağım, endişelenme. Sağlıcakla kal.
İyi yolculuklar!
Yaşasın!
Sonunda, özgürüm artık!
Şimdilik, yaşlı, sıkıcı ustadan kurtuldum! Ah!
Take One'ın Çin'de başarılı bir konser verdi dedin, değil mi?
Evet, onların ellinci konseri.
Take One'ın varış zamanına kadar ...
5000 fan Çin havaalanındaydı.
Hallyu ikilisinin ateşli liderinin el salladığını görüyorsunuz.
Onlar kesinlikle Çinli fanlarının yoğun ilgisine sahipler.
Onların dünkü havaalanı kıyafetleri şimdi en önemli konu haline geldi!
Önce, Won Kang Hwi'nin kıyafetlerini kontrol edelim.
Bu kez de, rahat görünümlü mix-match(parçalı renkli kıyafetlerle kendi modanı yaratma) modasına uygun kıyafetler giymişti.
ve havaalanı modasında bir kez daha çıtayı yükseltti.
Bak Hwa ***, şunun sesini kıs.
Ah, tamam, fakat, öte yandan,
Uzaktan kumanda nerede?
Tae Ik'in ödül töreni takımı internet sitelerindeki
aramalarda bir numaraya yükseldi.
Lee Tae İk bir moda teröristi. O, senin bir moda teröristi olduğunu söyledi.
Tae İk, şu anda çok utanmış olmalısın!
Ya, sana söyledim, sesini kıs.
Ah, neden bunu yaptın? İzliyordum.
Ya, hyung.
Eğer bu programları izleyecek vaktin varsa, neden şarkının pratiğini yapmıyorsun?
Gene sesinin cırlamasını mı istiyorsun?
Şuna bak, şuna bak. Kendi ihtişamı içinde hayal görüyor. Sesimin cırlama sesi olduğunu söylüyor.
Canlı yayında söyleyemeyeceğini biliyorsun değil mi?
Tamam o zaman. Gıcırdama sesi değil ama ton dışına çıkıyor sesin. Bu nasıl?
Eğer bizi burada, Çin'de, küçük düşmek istemiyorsan, o zaman düzgün şarkı söyle.
Ton dışına çıkmadan.
Senin sorunun ne? Neden sabah sabah benimle uğraşıyorsun?
Lee Tae Ik, şu anda burada keyfim yerinde. Olmasa, sen olabilirdin.
Ah...
Sana en kötü havaalanı kıyafeti giydiğini söyledikleri için mi üzgünsün?
Elbette, anlıyorum.
İnternet aramalarında bir numaralı aranan olmak...
bütün web sitelerinde sadece senin havaalanı kıyafetinin nasıl olduğuna bakmalarını düşününce... Ah...
Ah, bu adamı öldüreceğim!
Ne?
Neden? makaleyi gözden geçirmek zorundayız.
Ne? Ne?
Hey, stilist Choi, bunu biliyor muydun?
Lee Tae Ik moda teröristi olarak adlandırıldı.
Pardon?
Onun gardrobu için daha çok sponsor ayarlamalıydın. Bugünlerde, sen...
Destek aldık.
Vücudum kabul etmedi. Onun satın aldığı hiçbir şeyi!
Tae İk oppa her şeye karşı hassas...
Yani? Benim hatam mı bu?
Hayır.
Benim hatam, elbette...
Het, neden senin hatan olsun ki?
Lütfen, yeter artık hyungnim.
Gardrop desteğine bile ihtiyacım yok ve ben hala havaalanı modası olarak adlandırıldım.
Ama, bazı insanların aksine, hatta desteğe sahip olsa bile, seni çekemezler.
Aigoo, sen gerçekten zor zamanlar geçiriyor olmalısın.
Oh, bu yeni kolleksiyondan!
Bu tamamen benim stilim!
Değil mi?
Bu senin, oppa.
Oppa!... Hangi oppa?
Tae Ik oppa.
Bu, bugünlerde çok popüler bir parça. Bugün giymek ister misin?
Tamam, bir kez deneyeceğim.
Burada.
Bu sana uymuyor.
Benim gibi iyi bir insan, bunu giymeli, yani bu iyi görünüyor.
Bunu giyer giymez... Bu ne?
Ah, domuzun boynundaki inci gibi dururdu. Yani sende böyle görünürdü.
Hyungnim, lütfen dur artık. Tae Ik Hyungnim!
Hyung Hey...
Hyung! Çıkar şunu.
Hayır, benim!
Hyung!
Bu herif!
Hyungnim, lütfen durun! Böyle yapamazsınız.
Kötü bir şeyler olacak!
Oppa, senini çin de bir tane getireceğim. Böyle yapma oppa.
Hayır! İstiyorum ve bunu bugün giyeceğim!
Kimi öldürmeye çalışıyorsun sen?
öyleyse neden canımı sıkıyorsun benim?
Canını sıkmak? Kim sıkıyor seni?
Hepsi senin iyiliğin için.
Unut.
Ortalığı karıştıracak vaktin varsa, git pratik yap.
Sadece bir dakika söyleyebiliyorsun, yani, seyircilerin önünde, beceremiyorsun diye mikrofonu kapatamazsın.
Ho de...
yey...
Kendine şarkıcı mı diyorsun sen?
Evet, ben de bir şarkıcıyım.
Kang Hwi Hyungnim!
Ben bir şarkıcıyım.
Bugün şarkı söylemeyeceğim.
Ah hyungnim, nereye gidiyorsun? Konser her an başlayabilir!
Sana söyledim, bugün konsere çıkmayacağım! Hayır, bunu yapmayacağım!
Ne de olsa benim kısmım bir dakika.