Tip:
Highlight text to annotate it
X
www.paylashturk.com
KARAYİPLER, 1970.
Banka Soygunu.
Gerçek hikayeye dayanmaktadır.
- Başka bir Terrier-Motor daha mı Bay Jim?
- paha biçilmez değil,
- ... yarınki nikaha hazır mısın?
- kesinlikle. Yeni takımımla (elbise) katılacağım.
iki düğmeli, kelebek papyon, Bismark tarzı.
Çıtayı yükselttin desene.
demek yarın evleniyorsun Ingrid
- öyle umuyorum.
- iyice eğlen,
ve çok güzel görün,
...tabii bundan daha güzel görünmek mümkünse.
bu akşam sarhoş olmayacağına söz verir misin.
Sakin ol. sadece birkaç kadeh.
- ne halt ettiğini sanıyorsun sen?
bu çok pahallı.
işin kötü tarafı henüz ödemedim bile.
- Bay Jisaw, banka senin yatırımlarının durumuyla ilgilenmiyor.
- onun ilgilendiren tek şey, ödemeni yapman.
herneyse...,
seni lanet Parky.
- ne dedin sen bana?
- Parky dedim, herkes sana Parky diyor,
Kumbara.
Kumbara mı? kimse bana öyle seslenemez,
hele de borcu olan biri...
- öylesin,ama korktukları için
bir şey demiyorlar.
sen de bir sülüksün.
tamam, çok korkutucuydunuz,
- Bizi sakın tekrar getirtme buraya.
Müşteriyi herzaman mennun edemiyorsun işte.
- ne yapıyorsun buralarda Martine?
- sen bu akşam ne yapıyorsun?
- bu akşam düğün akşamı, birkaç tek atacağım.
- neden sordun?
sana bir teklif yapacağım Terry
- Teklif mi?
çocuklarla takılmadan önce benimle buluşmaya gelsene,
sana ayrıntıları anlatarım.
- dokuzda orda olacağım.
- günaydın Gail.
- günaydın Tim
- 4. kat mı? birilerinin sorumlulukları var.
- onun gibi bir şey.
- Haftasonunda ne yapıyorsun?
- ne diyorsun? ben evli bir adamım.
- sanırım yeterince şık ve bakımlıyım
- Kravattan pek emin değilim tatlım.
- bu da ne?
- barış ve aşk.
böyle bir iş için çok soyluca,
- Michael Abdul Manik
Lakabı Michael X. Malcolm X gibi
Analojisinin pasını uyuşturduğuna inanmamızı istiyor.
her geçen gün daha zengin, daha ünlü
ve daha da aptal,
gerçek şu ki, o bir uyuşturucu satıcı
ve yıllar önce hapsi atılmalıydı.
Duydum ki, kardeşlerimden fazla
ödeme talep ediyormuşsun Bay Brown
- Arkadaşın Lou Vogel'dan daha fazla değil
- o da zaten kendisini bir zenciden üstün tutardı.
hep Brown adında bir beyazla tanışmak istemiştim.
bunun ne olduğunu biliyor musun? Bir boyunluk...
beyaz adamın aileme boyun eğdirmek için taktığından.
seninle böylece istediğimi yapabilirim Bay Brown
- Michael, bundan kurtulacağına sanma,
gasp, adam kaçırma, şantaj,
tüm bu adama yaptıklarından sonra...
- 10 ile 20 yıl arasında hapis talep edeceklerdir,
uzlaşmalıyız.
- ben öyle düşünmüyorum.
daha açıkgöz, uyanık bir avukat istiyorum,
- en iyisi kendinizi garantiye almanız
- herkes ayağa kalsın
- görünüşe göre Michael X, yargıcı suçlayacak
malum resimleri göstererek,
...hapisten yırtmayı başarmış.
elbette bu kareleri çeken, kimi çektiğinin
farkında değildi.
- bu fotoğrafları başka gören var mı?
56
00:10:14,544 --> 00:10:18,241
- evet, ama kim olduğunu söylemeyeceğim.
kısa süre önce bulduk onu,
Lloys Bankasında gizli bir kasası var,
fotoğrafları orada sakladığına inanıyoruz.
bu hoşuma gitti.
kasasında ne olduğunu kontrol etmeleri için
bankaya bir ekip gönderirim.
orada büyük bir gizlilikle korunması gereken şeyler var,
dolayısıyla bu olmayacak.
- bununla ilgili sorunun mu var?
- 506 ile hiçbir bağlantı olmamalı.
- yani profesyonellerle gelmemiz istenmiyor.
- önerilere açığız.
ya bulamazsam?
o zaman benim başım yanar.
- siz benden gençsiniz. göreceksiniz, hırs en iyi donanımdır.
- umarım.
- pardon bayan uçağa mı bineceksiniz?
- evet
nerden geliyorsunuz?
- Fas.
- iç çamışırlarınızı da kontrol etmeliyim.
- buyrun.
aradığımızı bulduk.
- ne buldunuz? ne arıyorsunuz ki??
Tim, tanrıya şükür.
- Gümrükteyim.
- Fas'taydım kısa süre önce
- iş mi eğlence mi?
- her ikisi de.
Teklifinden nezaman bahsedeceksin?
- seni tanıyorum Terry,hedeflerini de...
herzaman hayatını değiştirecek bir vurgun fikri bekledin,
ve ben de bir tane var.
- ne?
- bir banka.
- banka mı? bu uygun değil.
sen Banka hakkında ne biliyorsun?
- birisini biliyorum, işi güvenlik sistemleri,
önümüzdeki ay binada bazı değişikikler yapacaklar,
- anlaşılan her şeyi değiştirecekler.
- bu da bir hafta boyunca hiçbir güvenlik sisteminin devrede
olmayacağı anlamına gelir.
bunları sana neden söylesin ki?
- birlikte biraz güldük işte.
düşünsene,İngiltere'deki hırsızların yarısı
anlattıklarını biliyor
bende bunu yapabilecek kişileri tanıdığımı
söyledim.ben onların içinde büyüdüm,
daha önce böyle bir işe hiç girmedim.
- depolama sandıklarının istiflendiği
mahzenden içeriye gireceğiz,
- o bölümde saklanan hazine,değerli taşlar ve sırlar,
insanların reklamasyon yapmaya cesaret edemeyeceği şeyler.
- bunları burada konuşamayız.
- bu tek şansımız.
bunu harcayamazsın.
böyle bir şeyi senden beklemiyordum Martine.
neyi bekliyordun?
bunu düşünmeliyim.
düşün.
- içki için teşekkürler.
düğüne sende davet edildin.
gelecek misin?
- orda görüşürüz.
bir şey alır mısınız?
- hayır, bayım.
teşekkürler. takımımız hakkında ne düşünüyorsun?
- yapacak mısınız?
- belki.
evet, çok güzel.
- içerde misin?
- evet, geç oldu.
biraz idmana ihtiyacın var.
sanırım şimdi tam sırası.
- bunları sen mi yapıyorsun?
- biraz ondan biraz bundan.
Hakin'la nasıl tanıştınız?
ilk baharda los Angeles'te tanıştık.
bir okul için para topluyordum,
o da bana hikayesini anlattı
hayatta hiç bir şey olağandışı değil,
bu kitap benim hakkımda değil, herkes hakkında.
bir şairin el yazması,
zenci ruhun sesi,
kitabının yayınlanmasını kutluyoruz.
Hakin, kitabın hakkında biraz anlatsana.
amerika'da zenci olarak doğmak hakkında.
senin gibi birinin,herhangi
beyazın, bu dünyada zenci br çocuk olmanın,
ne anlama geldiği hakkında bir fikri var mı?
neden bu konuşmayı yapıyoruz?
biranız.
banka soyma!
- ... bu nedenle hala ayaktayız
bu büyük bir risk, değil mi?
beni daha çok ne korkutuyor biliyor musun?
herzaman bir sıfırla yaşamak.
biliyorsun ki, şimdi tam sırası.
bunu yapmak 5 gencin kaderi
bunu nerden biliyorsun Terry?
çünkü aptal yüzüne damgalanmış.
gerçek şu ki, ne daha önemli
söylemeye çalıştığım,
bu çok iyi bir fırsat.
saat 12 yönüne bak.
merhaba, ne yapıyorsunuz burada?
paraları toplamaya gelmediniz.
fiyatını yükseltenler var,
100 'dena 120 çıkartmışlar
- yani ne diyorsun sen?
sen bizi ucuza çalıştırıyorsun.
dolayısıyla bize para borçlu olduğunu
düşünüyoruz.
bunun yanlış olduğunu biliyorsun.
sen aptal değilsin.
büyük testere ile herifi öldür ve sonra,
herkes aptal olduğunu anlayacaktır.
benim için bir şey yap.
arkadaşlarına kulübümü terketmelerini söyle,
onlar gürültücü,çevreyi rahatsız ediyorlar ve parasız
sex peşindeler.
bu iğrenç şıkırtı nerdeyse ailem gibi .
ne oldu?
Lou, ödeyeceğine kefil oldun.
kimse beni rahatsız etmiyor
sabrımın sınırı var.
her şey kontrol altında olacak.
buna değer diyorsan.
- ...gireriz.
George Dale.
- Carl.
Luc Dreistar, size resepsiyon adına bir
içki ısmarlayabiir miyim.
herzaman en iyisi.
seni görmek güzel.
- seni de.
Atáme!
herşey yolunda mı?
- evet.
merhaba.
- plajda karşılaştık mı?
başka biri olmalı, ben geleli çok olmadı.
çok değişmişsin.
bu aralar ne yapıyorsun Dave?
extra olarak bir sinemada çalışıyorum
ya sen Kevin, hala işsiz misin?
hayır, moda işindeyim.
- teşekkürler Dave.
cevabınızne çocuklar?
ilgileniyoruz.
yapmamız gereken ilk iş yeri iyice
tanımak
nezaman gidebiliriz?
yarın gidebiliriz.
o halde yarın.
güzel.
çok sevimli.
mükemmel bir çocuk.
- teşekkürler.
sana imreniyorum.
kevin, dave gidelim.sizi görmek güzeldi,
hoşçakalın.
- hoşçakal.
bana imreniyormuş, alaycı şey.
sahip olduklarımıza hevesli olmalı.
onunla çıkmadın, değil mi?
- ben değil, ama Kevin ilgilenmişti.
bir sonuç alamadı.
- ve sen denemedin bile,öyle mi?
bizimkisi ilk görüşte aşktı,
...hatırlamıyor musun?
ve sende şu sayita? ile çıkıyordun.
hatırladıkça...
baba benimle dans et.
bırak...
- boğuyorsun beni.
iyi günler.emanet sandığımı görmek istiyorum.
Martine Love.
- bir saniye.
siz sanatçı mısınız?
- evet, sizinle iki film yapmıştım.
evet, doğru.
demek arkadaşlarından biri?
- unut gitsin.
sadece iten biri.
şaka mı yapıyorsun?
- hayır.
o halde önemli komşulara sahipsin.
çok güzel.
- haftasonunda bundan daha fazlası elimizde olacak.
işte burda.
nasıl görünüyorum? iyi mi?
- en iyi tarafından değil.
işte başlıyoruz.
içeriye nasıl gireceğiz?
o biliyor, şu güvenlikteki herifi tanıyor.
ciddi misiniz?evlenecek misiniz?
o zaten evli. tüm iyi erkekler gibi...
hadi başlyalım.
Banka, Baker & Maryland'in köşesinde,
yakınında bir Cafe ve Sac var
arka tarafında dükkanın bodrumuna giriş var.
Glenn caddesinden giriş yapabiliriz.
dükkandan binaya kadar uzayan bir...
tünel kazacağız,
bir sorum var.
biz tünel kazmaktan ne anlarız?
- hiç
ama ben bilen birini tanıyorum.
ne düşünüyorsun Thomas?
sizi tanıyorum çocuklar ama onu tanımıyorum.
Martine için endişelenme, güvenilirdir.
Terry, zamanında en iyisiydin. ama bu....
...bu çok ciddi bir iş arkadaşım.
bunun sesi, seni aşacağını düşünmüyor musun?
(haberin yayılacağı anlamında)
partiye ilk davetlinin ben olduğumu düşünüyorum.
duvarın altında kalın bir çimento tabakası
olacaktır.
bir jeneratöre, ışık ve kablolara ihtiyacımız olacak.
bankanın 40 ayak altında olacağız.
peki patlatsak?
- iyi fikir.
belki de çelik kasaya katkılarımızı da sunarız,
böylece sende hiçbir şey çalmak zorunda kalmazsın.
Arkadaşlar, Shinada'ya kardeşlerimi ingiliz köle
kolonilerinden ...
... kurtarmak için,geri döndüm.
size karşı açılan davalar ne olacak?
onlar yalancı ve korkak, bana karşılar, fakat benden
aynı zamanda korkuyorlar.
dükkanda birinin yardımına ihtiyacımız olacak,
bildiğim biri var, kendini 'iri'diye adlandırıyor.
cesaretli biri ve arkamızı kollayacaktır.
biraz dar değil mi sizce de?
bu geleneksel bir tarz.
şıklık ve zerafetin simgesi
birazdan yanınızdayım.
burda ne işin var?
sana göre bir işim var.
otur.
benden ne istiyorsunuz?
söyle patronuna yatırımlarını, borcunu
ödediği zaman geri alabilir.
hatta bir an önce ödesin, yoksa arabalarını
iyice benzetiriz.
ya sen, sen ne yapacaksın?
sağlığa.
- sağlığa.
romantik bir gecede romantik bir akşam yemeği mi?
tatlım, bu bir ya da iki hafta içinde bazı
işlerim var, eve gelemeyeceğim.
sana yalan söylemek istemediğim için
bunu sana söylüyorum.
ne işler çeviriyorsun?
tamirhanede bazı sorunlar olduğunu biliyorsun,
ben oyun dışı kalmak istemiyorum.
Bu,daha iyi bir gelecek,
hepimiz için daha iyi bir yer,
sen ve çocuklarımız için gerekli.
daha ne kadar korkmalıyım Terry?
ailenin yanında kalsan daha iyi olur.
bunun bir bedeli olabilir.
Shinada'dan henüz dönmemiş olan kızlarımın %75'ine
sahibiz.
o zaman endişelenecek bir şey yok.
kuş sürünü benimmiş gibi koruyacağım.
benim herhangibiri olmadığımı hatırla.
ben Regensar'a gidiyorum ve problem istemem.
onları sana devredebilirim.
ilgilenmiyorum.
benim fikrimi sorarsan
gençler arasındaki kargaşanın sorumlusu uyuşturucular.
fahişelik bile daha iyi.
bu şehirde çok şey yapabilirsin,
hele de polis eline bakıyorsa,
doğru.
yine de o kadar değil, özel olan benim
kimseye ödeme yapmak zorunda kalmadan
işlerimi gördürmem.
bu ne olabilirdi Michael ?
üzgünüm, ama hayır.
- sen bilirsin.
neyse her şey olacağına varır.
bana önerdiğin yerde gayet güvende.
geç kaldın.
- pardon.
bu takımımızın,
başka bir harika üyesi.
ben bu herifi tanımıyorum.
sende kimsin?
seni ilgilendirmez.
eskiden aramızda sırlar olmadan çalışırdık.
bunu söylemeye bile gerek yoktu.
o bizim resmi gözümüz.
- gerekli biri ve daha fazlası.
onlara büroda değişiklik yapacağımızı söyledim
tüm bölgenin gaz hattını verdiler
herşey burda.
bu ne?
- beton için termal cam.
ihtiyacımız olacak.
bu şeyin ne yapabildiğine bir bakalım.
göster bize.
tamam, tut şunu.
tut.
başlıyoruz.
söndür şunu!
bunlar ne yaptıklarını biliyorlar mı?
kesinlikle, onlar profesyonel.
en kötü ne olabilir?
- yakalanıp tutuklanmak.
bizimle hiç bir bağlantıları yok.
hayatta kalmak için ne vaat ettin?
banka hakkında herşeyi zaten biliyor,
ve onun açığa çıkmaması önemli.
gayet iyi çalıştığını düşünüyorum.
gelebilmen ne güzel
bu benim babam, Plush.
kızımın arkadaşlarını tanımak iyidir.
yeni adı Arikina.
adlarımızın bir anagramı.Hakim ve Gail
- ve senin adın?Hakim Jamal.
merhaba güzellik.
bitirdin mi?
annenin Jamal'ı tanıması için haftasonunu bizim evde
geçirsenize.
biz bir süreliğine adalara gidiyoruz.
sana bir içki getireyim.
- kitabınla iyi şanslar.
kitabını okudun mu?
- şaka yapıyor olmalısın.
tabii ya, sen kılık değiştirmiş güvenlikçisin.
zengin bankalarda sonlanabilecek zenci tehditlerin
casusluğunu yapıyorsun.
bu çok komik.
söylesene, herşey kararlaştırdığımız gibi mi gidiyor?
herşey planlandığı gibi.
cuma öğleden sonra dükkana git.
yeraltında hızlı ilerleyeceğiz.
o tarafı gözleyen biri var
ve bir başkası da dükkanın içine girdi.
biz SAC dükkanının inşaatçılarıyız.
bir sorum var.
çukuru açtıktan sonra ne yapacağız?
oradaki köşeye bir yenisini yapacağız.
pazartesi sabahı banka açmadan önce bitirmeliyiz.
tüm sölediği bu mu?
şimdi evet.
gidelim
burnuna dikkat et Martine.
şu taşları yoldan çek.
ne hareketliliği? hayır?
- ne oluyor burda?
Cóje, boşalt şunu.
molaya ihtiyacın var. ben devam ederim.
- teşekkürler binbaşı (majör).
başlara dikkat.
Dave nerde?
- hiçbir fikrim yok.
nerdeydin sen?
kapılar kilitli mi diye kontrol ettim.
elbette kilitli Dave. ben kitledim
bakalım ne varmış burda.
bu bir polis memuru.
içeri mi girecek?
ben bakarım.
durun.
dükkandaki herkes dursun.
kapıda biri var.
bekleyin.
- bu benim işim.
bir polis.
iyi akşamlar.
geç saatlerde çalışıyorsunuz.
mümkün olduğu kadar çabuk, yeniden açabilmek için
gerekeni yapıyoruz
afedersiniz.
çok fazla gürültü yapıyorsunuz.
- resmi şikayet mi var?
evet, bazı komşulardan.
bu kadar gürültü çıkartmadan çalışmayı
deneyin.
daha sessiz olmaya çalışırız tamam mı?
-tamam.
geçip gitti mi bilmiyorum.
Tim, ben Quinn, bir polis girdi dükkana
çıktı bile.
prolem yok.
takip edecek birisine ihtiyacımız var.
Walkie-Talki'yle temas kuracak biri.
- Eddy nasıl olur?
o iyi bir insan, ona güvenebiliriz.
hayır, takıma başka biri daha girmesin.
iyi de, ihtiyacımız var, sadece birine daha.
Tanrım, yine mi.
gel içeri.
polis değil.
nasıl yardımcı olabilirim?
- bir sipariş getirdim.
nedir?
- Chicken chips ( tavuk ve patates :).
görüyorum.
Bay Chen için yemek.
- teşekkürler.
lütfen, bu çok ciddi.
- acıktım.
sırt çantalarımızda ihtiyacımız
olan herşey var.
binanın 4. katından tersa çıkılıyor
terastan etrafı gözetleyebilirsin.
bu süre boyunca sen ne yapacaksın?
göreceksin.
çatıdayım.
gayet iyi görüş alanım var.
poz aldın mı?
evet, pozisyon aldım, bankanın önünü
tamamen görebiliyorum
caddeyi boşaltmışlar.
ve bir şey yeme.
- pardon Dave.
neyin var senin? o aptallık yapmaz.
- özür dilerim.
teşekkürler bayım. artık dükkanı gözetlemeyi
ben devr alıyorum.
siz park çıkışından Campbell caddesine gidin.
tamam.
camdan dışarı bakan bir adam var.
bekle.
içeri girmek ister gibi, vazgeçti, gidiyor
aa, Roger... yok bişey.
sıgara için dışarı çıkacağım.
bir şey istiyor musun?
aslında evet.
iki bira ve iki paket sıgara lütfen.
merhaba güzellik. hala tam vaktindeyiz.
bu akşam sürekli ürkütüldük.
civarda polisler dolaşıyor.
rahatsız etmemelerini sağla.
bu benim elimde değil.görünmez
olduğumu hatırlatırım.
umarım ben de görünmezim.
arkadaşım Terry, buraya geliyor.
kahretsin.
Bir L.(?)...
- bir şey mı var?
molaya ihtiyacım vardı.
konuştuğun adam kimdi?
konuşmuyorduk. bana aslmaya
çalışıyordu.
olan buydu.
tabii.
teşekkürler.üstü kalsın
sen ne yapıyorsun burda? benimle mi takip ediyorsun?
- hayır.
konu bu değil.
- keyfini çıkart.
merhaba Gail.
- nerdeydin sen?
sormana şaşırdım.
biliyorum, oda 1.
bu işimi sevmediğim anlamına gelmez.
çok kötüsün.
baban seni o radikallerle görünce ne
dedi?
gerçekte ne olduğunu bilse,
kalp krizi geçirirdi.
kredi kartın ve nakit para.
fotoğrafların nüshaları ve negatifleri
çok önemli.
ara onları ve yok et!
ve hemen çık.
başarırsak, Michael'ın tavrı değişecektir.
nahoş bir sanatçı olduğunu hatırla
o bir çılgın, tam olarak olduğu şey bu
orda herşey yolunda mı?
evet, herşey yolunda.
ya birileri buraya gelirse?
bilmiyorum, hayalgücünü kullan.
bir şeylerle meşgul görünmeye çalış.
evet, aklıma bir şeyler gelecektir.
kağıtları gördün mü?
- evet, bitkilerle ilgili bir şey.
ne oldu?
konuş benimle Terry.
konuş benimle.
iyi misin?
ne halt oluyor burda ?
herşey yolunda sanıyordum.
bir çeşit mezar.
- neyden bahsediyorsun sen?
bankayı soymak için hangi cehennemden geçiyoruz.
-bu polis tabancası
bu latince: tanrım günahlarımızı bağışla.
latinceyi nerden biliyorsun?
- katolik okuldan.
atalarının sefalete geri döndüğünden bahsediyor.
yıl 1665.
bu polisi son görüşümüz.
Londra'nın en büyük felaketi.
bu çok yaşlı (eski) olmalı.
mahzene benziyor.
bulaşıcı hastalık olabilir.
sanmıyorum.
bizi tam olarak bankaya çıkarıyor.
daha hızlı kazalım.
orda ne var bakalım.
-beton.
yeniden inşa edilmiş.
işimizi yapmak için buradayız.
- bu çok doğru.
başladık bile.
binaya ne zaman ulaşacağız?
donuyorum burda. tamam
burda oldukça meşguluz. Tamam
evet ya, sen ve arkadaşların.
bense bir başıma.
burası Operatör,buyrun
polisi bağlayın lütfen.
Polis, nasıl yardım edebilirim ?
bakın ben radyo operatörüyün ve bir soygun
hazırlıkları dinlediğimi sanıyorum.
lambaları getir.
biraz dinlenmek ve...
...sonra devam etmek için bir mola verelim.
- sırası mı?
- bir yere kaçtığı yok.
orda mısın? tamam
- evet.
içeri girdik.
kasa dairesine mi?
- evet.
bu harika.
mola veriyoruz.dinlenip, duş falan alırız.
biraz uyuyacağız.
şanslı olan sizsiniz.ben burda donuyorum. tamam.
paranın kokusunu alıyorum.
bu çok iyi, ama benim bir fincan çaya
ihtiyacım var.
fincan çayını alacaksın.
harbiden donuyorum.
geç olmadan polisi uyardım, ama beni
ciddiye almadılar.
bunun bir şaka olduğunu sandılar.
sinyalin nerden geldiğini tespit edebildiniz mi Bay Ellie?
- 10 millik bir alandan geldiğini söyleyebilirim.
bu bölgede birçokları olabilir.
son sinyal nezaman geldi?
1 saat kadar sessizdiler.
radyolara ve televizyonlara versek?
belki birileri seslerini tanır.
işe yaramaz.bu kendi aralarında bir yayın.
siz dinlemede kalın, belki nerde olduklarını
anlarız.
siz burda kalın, ben istasyona geri dönüyorum.
bir şey duyarsanız hemen beni arayın.
beni korkuttun.
ne yapıyorsun?
- uyuyamadım.
ben de.
kasalara bakıyordum.
şimdi ne yapacağız?
ortadan kaybolacağım.Martine Love diye biri
varolmayacak.
ortadan kaybolunca başka bir insan olacağına
gerçekten inanıyor musun?
en azından kim olduğumu kimse bilmeyecek.
neden beni seçtin?
eski günlerin hatırına.
ya Kevin?
Kevin, kaçamak yaptığımı içbir zaman bilmedi .
gerçek şu ki, onun kafasında 4 çin ve bir menü var
ve bu çok zaman önceydi.
tamam, hadi biraz para yapalım.
işte burda.
harika.
hey çocuklar, neler oluyor?
- biz başladık çoktan.
iyi misiniz siz?
nakit parayı al.
içim sızlıyor.
-acele edin.
Dave, şuna bir el atsana.
bunu özel yapan ne?
- benim uğurlu sayım.
işte geliyor.
siktir.bunun kim olduğunu biliyor musun?
Terry bilmemiz gereken bir şey var mı?
biraz acayip görünüyor.
Bakın bize güç verecek bir şeylere sahip olmalıyız.
paranın nasıl olduğunu hepimiz biliriz.
sorunumuz olmayacak.
geri dönmek ne kadar uzun sürer ki?
yeterince nakitimiz var.
-hayır, yeterince değil
yok, yok, hala ses yok.
onları yuvalarından çıkartacak bir
şeye ihtiyacımız var,
balık misali olta atalım.
hiç iletişim yok.
diğer bankaya gidip bekleyin
hala bir şey yok, Sargeant
- bekle.
O.K, diğer bankaya doğru yola çıkın.
aman tanrım, bakın ne buldum
yıl kaç Terry
- 47.
-47 mi?!
-benim için yeterince iyi bir yıl.
bence yeterince iyi bir hasat.
inanılmazsın.
dinleyin burda bir şeyler oluyor.
kapıda polisler var.
polisler girişteler hemen.
ayrıntılı anlat.
polisler giriş kapısında.
şu an dinledik efendim, polisler şu an o
bankanın önünde.
hangi banka?
bilmiyoruz efendim.
West caddesinde bir sürü banka var.
tam yerlerini bulmak için dinlemeye devam edin
bekle,
bir bey arabadan indi ve polislerle birlikte
kapıya yaklaşıyor.
ön kapıyı açıyor.
bekle.
siktir.
kasa nerde?
- merdivenleri inince.
beni takip edin.
bir şey yok.
içerisini kontrol edelim.
sabah müdürün gelmesini beklemek
zorundayız.
belki de soygun yapılan banka bu değil.
arkadaşlar, sanırım gidiyorlar.
gittiler.
acele edelim, geri dönebilirler.
- çıkmalıyız artık.
- Niger, cevap ver.-Niger
-hayır.siktir.
lanet olsun.
orda mısın Niger (zenci)?
Bankalar sokağındaki Lloyds Bankasının önünde bir
ambulans var.
duyuyor musun?
uykuya mı daldın Niger?
benim kasam nerde?
- bilmiyorum.
bankadaki soygun hakkında hiçbir şey bilmiyorum.
beni hala ikna edemediniz Bay Shimin.
acımayacak demeyi isterdim ama,
çok canın yanacak.
bana ne yapacaksınız?
lütfen, hayır.
bir de buraya bakalım
kapıyı kapat.
sen de kimsin?
aynı şeyi ben de sorabilirim.
siz yanlış oyundasınız. kendinize
bir fincan çay falan alın.
Terry'i arıyoruz.
Terry bu hafta gelmeyeceğini söyledi.
daha sonra aramalısınız.
sen Eddie olmalısın?
- evet.
bizimle geliyorsun.
bırakın onu.
banka soygunu ile ilgili konuşmak ya da
Eddie'yi görmek isteseniz...
Terry'e bu numarayı aramasını söyleyin.
Baker Caddesinde Büyük Vurgun
bitireceğiz, bir mola vermeliyiz
ve biraz da uyuyacağız.
anne, babam radyoda.
- saçmalama tatlım
bu o.
gerçekten mi?
ben sadece bir fincan çay istiyorum
tamam fincan çayını alacaksın.
gördün mü, bu o.
bu banka hırsızlarının telizle kendi aralarında yaptıkları
konuşmaların kaydıdır,
eğer aralarında tanıdığınız sesler varsa
lütfen polisle temasa geçin.
merhaba?
- Wendy?
olanları az önce radyodan dinledik.
haberlerde yer alıyordu
tanrım,bunun için yıllarca hapislerde çürüyebilirsin
kimse hapse gitmiyor.
herşey kontrol altında.
güven bana.
seni seviyorum Wendy.
seni sona ararım.
-kendine iyi bak
- ne oldu anne?
- bir şey yok tatlım.
Terry, Eddie'yi götürdüler
- kim?
kim olduklarından emin değilim. belki
polistiler.
araman için bir numara bıraktılar.
dediler ki, eğer Eddie ve Dave'i geri istiyorsan
onları aramalıymışsın.
herşeyin düzeleceğine söz veriyorum.
endişelenme tatlım.
kalemin var mı?
- evet.
01946.
- bir saniye.
01946.
Michael X.
- evet.
kötü adamları tespit ettik.
Liderleri bir kadın, Martine Love.
kendisini tanıyor musun?
- hiç duymadım.
herşey çok iyi planlanmıştı
ve doğruca senin kasana ulaşmışlar.
onlardan ikisi şu an yanımda.
sence bu insanlar neden bu bankayı
soymayı seçtiler?
bilmiyorum.
- sanırım biliyorsun.
ve senin kasanın numarası da 118 di
sanırım
sanırım gerçek prensesle ilgili
bir şey bu.
bunu nerden biliyorsun?
çünkü bu işin peşinde önemli insanlar
var.
beni aptal yerine koymaya kalkma Michael.
zenci saçmalıklarını bu bankaya
yatırman gerekiyordu sanki.
bırak bu palavraları ve bana fotoğraflarımı
geri ver, yoksa yemin ederim, bir daha hangisini
seni öldürmesi için gönderdiğimi düşünmeden bir zenci
görmeye dayanamayacaksın.
ne yapıyorsun?
merhaba, Michael. sadece bu kitabın
bir kopyasını arıyordum.
ben ne aradığını biliyorum.ama
burada bulamazsın.
neden bahsediyorsun sen?
Hakin, kitabını buldum.
anlamıyorsun, benim kitaplarım ve arkadaşlarımınki,
uzlaşabilirler
tanrı aşkına, sen bir bakansın.
Sonia, gerçekten sana yardım edemem.
bunu anladığını sanmıyorum.
ben de uzlaştırıcı fotoğraflar, videolar var
sizin ve diğerlerinin, hepsi o emanet kasalarının
içindeydi.
asla halkın önüne çıkmamalılar.
benim fotoğraflarım mı var sende?
seni engerek yılanı.
biliyor musun büyük çocuk,
karınla bunu konuşma zaman geldi
adam bu, eminim adam bu.
Guy Singer
ufak cezai kaydı var.
bu resim uzun yıllar önceden.
demek işleri büyütmüş.
teşekkürler bayım.
alo?
- kiminle konuşuyorum?
Kevin Swen, Eric Bern, Martin Love.
Dave'le konuşmama izin verin.
izin verirdim, ama kendini pek iyi hissetmiyor.
ne istiyorsun?
çift kaplanmış kitabı,
ve ilginç bulduğum bazı fotoğrafları.
aslında tüm belgeleri.
tüm ihtiyacımız olan para ve mücevherlerdi.
o zaman bir daha kontrol edin.
arkadaşlarına merhaba de.
alo, kimsiniz?
- benim Terry.
bana yardım etmelisin, birini öldürdüler zaten
ve şimdi sıra bende.
dinle beni, istedikleri şey bende değil
- ne? nasıl sende değil?
anlaması için ne yapmamız gerekiyor?
Eddi söyle ona istediği şey bizde değil.
bizde olmadığını söyle ona.
o lanet belgeler biz değil
ona hemen söyle.
onlarda değilmiş.
-tamam
Dave'i vurdular.
istediğim şeyi bulmanız için 1 saatiniz var,
yoksa bu adamı da öldürürüm.
işte bu.
Lou Vorge, bu piçin kim olduğunu görelim bakalım.
Soho'da ve memurlara yaptığı ödemeler, rüşvetler,
batı bölümü hesapları
bir sürü isi var burda.
büyük ihtimalle Londra'nın tüm polisleri.
kimse böyle olacağını bilemezdi.
kimsenin incinmemesi gerekiyordu.
- senin hatan değil.
eşyaları onlara geri götürmeliyiz,
yapmazsak, peşimizden geleceklerdir.
bir şekilde bizimle oynandı ( T- geçildi).
Miles, bir problemimiz var.
çok ciddi bir sorun.
bu haftasonu soyulan Bankada önemli
bir şey vardı.
O kasların emniyetinden şüpheleniyordu ve
bana gel..
korkuların haksız sayılmaz
aman tanrım.
herzaman Sonia'nın karakter sahibi
bir kadın olduğuna inanmışımdır.
o zaman Virginia bilyor.
...
- henüz değil.
memurlarım bana hırsızların pazarlık
yaptığını bildirdi.
ne kadar yazık, değil mi?
evet benim
şimdi beni iyi dinleyin Vogel (kuş) mısınız?
Vogue musunuz, adınız her ne haltsa.
Eğer onu öldürürseniz hesap defterinizi
alamazsınız.Onu serbest bırakacaksınız.
bunu yapamam.
eğer kitabınızı geri istiyorsanız
yarın saat 11 de istasyona gelirsiniz.
ordaki asker heykelinin önünde
bir gazete tezgahı var,
tek şansınız Eddie'nin de sizinle
oraya gelmesi,
sakın mahvetme.
kapıyı açmayın.
baba.
burda sizin için hediyeler var.
annenize iyi baktınız?
- evet
annenizle biraz konuşmalıyım,
bize bir dakka izin verin, tamam mı?!
bana ne olduğunu anlatacak mısın
Dave'in başına bir şey geldi.
-bunu duymuştum.
o öldü.
aman tanrım.
bize ne yaptın böyle, Terry?
bir gün herşeyi telafi edeceğim,
söz veriyorum sana.
yaşadığımız şeyler, büyük bir
değişiklik bizim için.
ve bir şeyler ters giderse, bunu kullan,
nakit para var içinde,
ülkeyi terk et ve çocuklarla yeni bir yaşama
başla.
bunu yapacağına söz ver bana.
bu banka soygunundan, değil mi?
-evet
haberlerde, kasa dairsinde bir de
bir kadın olduğunu söyledi
Martine, değil mi?
bize işi teklif eden oydu.
onunla yattın mı Terry
sen herzaman böyledin,
seni ilk tanıdığımda da sen böyleydin,
ama ben seninle yine de evlendim,
ve sana çocuklar verdim
senin için herşeyden vazgeçtim, adi herif.
sana istediğin herşeyi verdim,
neye inanırsan inan,
ama ben seni seviyorum,
ve çocuklarımız da,
bütün bunları ilk ve son kez
bizim için yaptım
anne, kapıyı aç.
anne.
- içeriyi gelmeyin.
hala beni seviyorsan...
güzel resimler, değil mi?
kralliyet resimleri yerine cezai suçlu
fotoğrafları. İlginç bir temsil
istedeğini alacaksın,
yarın saat 11'de istasyonda,
yarın, belgeler ve pasaportlarla burada olacağım
yeni bir başlangıç yapmak için şansın olacak
bir sorun daha var.
bazı şeyler oldu
adamlarımdan birini öldürdüler.
bu işe bu kadar çok ilgi gösteren
kişilerin olması beni şaşırttı.
dinle beni Terry, aramızdaki anlaşma
gerçek dosyanın elimize ulaşmasına dayanıyor,
gerisi sizin sorununuz.
sabah 11 de Weddington istasyonunda.
Gail,
Michael seni görmek istiyor.
neden?
- bilmiyorum.
Gail,gel de şuna bir bak.
sana bir şey göstereyim.
- nedir bu?
senin için.
bunu hakedecek ne yaptım ben?
casusluk ve benden çaldın.
ve kimse benden çalamaz.
hiç kimse!
davayla kimin ilgilendiğine bir bak
davayı Detektif Roy Given yürütüyor.
Roy Given?
listede yer almıyor.
bu da dürüst olduğu anlamına gelir.
ya değilse?
- bu riski göze almalıyız.
onda da bir şey yok mu?
- yok.
konuyla ilgili hiç yorum yok yani.
aslında bu beni biraz ürkütüyor.
o kaybolabildiyse, bizde yapabiliriz.
vakit geldi.
kendine dikkat et.
iyi şanslar.
bundan sonra nereye gideceksin,
şimdilik herşey plana göre gidiyor.
benimle gelirsen sana söylerim.
iyi günler.
Bay Roy Given'i arıyorum
bu çok önemli.
Roy Given?
- evet.
konu ne, öğreneilir miyim?
- hayır.
bizzat söylemeyi tercih ederim.
söylemek istediği şu, eğer
sayfaların gerisiyle de ilgileniyorsanız,
saat 11'de Weddington istasyonunda olmalısınız.
bunlar sizin elinize nasıl geçti?
benim geç kaldığımı söyleyemeyecekler.
arkadaşın orda.
- iyi şanslar.
seni tek parça halinde görmek güzel.
sen benim için değil kendin için endişelen.
bunu başından beri planladın, değil mi?
hadi ama, sen zengin ve özgür olmak istedin?
istediğin bu değil miydi?
sen burda arabanın yanında kalıyorsun.
-tamam
yürü.
heyecan verici değil mi, Simon?
- geç kaldık, lordum.
partnerin nerde?
- orada.
bekle, ben bu adamları daha önce gördüm.
bu bir tuzak.
bize yeni kimlikler vereceğiniz
ve güvenlik sağlayacağınız,
konusunda anlaşmıştık.
sözüme sahipsiniz.
bunlar belgeler ve garanti.
güvenli bir yerde tutmanızı öneririm
evet, güvenlik kasası gibi mesela.
tamam herşey yolunda
Martine,benim için sadece iş değildi .
ne oldu? kitap nerde?
kapıyı aç.
burda kal.
sen artık ölü bir adamsın.
nerde o?
bil bakalım, şimdi ne olacak?
şimdi o kadar sert değilsin, di mi?
Terry,bu piç Dave'i öldürdü.
tutuklayın şu hırsızları.
şiktir, bu herif brini öldürdü.
şimdi ne olacak Terry?
en azından hayattayız.
kalk ayağa aşağılık herif, tutuklusun,
götürün onu.
üzgünüm adamım.
sanırım bu Roy Given
ne görüyorsun?
- Frank...(ile) bir konuşma yapıyor
iyi iş kahraman,
bu ikisi banka soygununda partnerdi.
bu herifi tutuklayın.
sen neyden bahsediyorsun?
...(cümle anlaşılmıyor)...
bunun hakkında ne biliyorsun.
ben senin gibi satılmş değilim, adi herif.
ve hiçbir zaman da olmayacağım.
- hırsızlar ne olacak?
şimdi, utanç kitabının siz de olduğunu sanıyorum.
gitmeme izin verirseniz, size getiririm.
sanırım bunlar bana ait.
bu kitabınız.
Terry, sizin gibi bir adamın, böyle bir durumda
kendini garantiye alır sanırdım
hangi durumda?
sizin kadar dostça davranılırsa,
gerek var mı.
o,ölümü ışığını gördü
sanma ki, gelip seni bulamayız.
hadi gel, çık dışarı.
nasıl oldu bu?
sonra söylerim, şimdi yürümeye devam et.
ne oluyor burda? neden evime
böyle giriyorsunuz?
tutuklusun.
- hangi sebeple?
İngiltere Birleşmiş Krallığına, uyuşturucu
sokabilmek için komplo kurmaktan.
sana kimse yardım edemez,
seninle kalan kadın, Gail,
o burda mı?
- burdaydı ama gitti.
bu tarafa efendim
evi yakın, bu yerde hiç birşey kalmasını istemiyorum
Dave'in arkadaşları mıydınız?
- evet, yetenelerimiz sayesinde tanışmıştık.
o en iyisiydi.
eee,
ne yapacaksın Kevin?
sen ne yapmak istersen.
üzgünüm, ben tekbaşıma gidiyorum.
bu beni üzecek.
başka ister misin?
- evet, lütfen.
geçmiş günlerin adına içelim.
Dave'e.
ne istiyorsun Martine?
senden özür dilerim Wendy.
özürüm seni pek ilgilendirmiyor sanırım
- hepimiz şimdi zengin olduğumuza göre...
dükkan kapanınca ne olacak bilmiyorum ama,
arabalar bizim.
evet, bizim.
sana yalan söylemeyeceğim, onunla giderdim
ve seni aklından çıkarmasını da sağlardım, ama
o bunu istemedi.
üzgünüm.
karın Martine ile konuşuyor.
- biliyorum.
iyi şanslar.
herzaman sendin, Terry.
büyük balık, ha?
Banka soygunundan sonra Scotland Yard
satılmış memurları ayıklamaya girişti
Delegelerin büyük çoğunluğu Sonia Bern'in
genelevindeki olayların
ortaya çıkmasından sonra istifa etti.
Michael X, Gale Benson cinayetinden dolayı
1975 yılında Trinidad'ta asılarak idam edildi.
Dosyası İngiliz Hükümet arşivinde 1 Ocak 2054 yılına
kadar gizli tutlacak (sınıflandırılacak)
*** King Vogel 8 yıl alakası olmadığı banka
soygunu için hapis yattı.
www.paylashturk.com
çeviren: Flair 22.03.2008