Tip:
Highlight text to annotate it
X
"" Turkish Subtitles by Kerem BEYIT ""
SEE THEM
TUMBLING DOWN
PLEDGING THEIR LOVE
TO THE GROUND
Size hikayesini
anlatacağım adam,
Batının uzak bir
köşesinde yaşamaktadır...
Bu adamın adı,
Jeff Lebowski'dir,
Yani, en azından
ailesinin
ona verdiği
isim budur...
Ama bu adı pek
kullandığını söyleyemem...
Lebowski, kendine
Ahbap der...
"Ahbap" benim geldiğim
yerde, insanın kendine
vereceği bir
isim değil tabi...
Ama, Ahbap hakkında
aklıma
yatmayan birsürü şey
olduğunu söyleyebilirim...
Bu yaşadığı yer
içinde geçerliydi.
ALONG WITH THE
TUMBLING TUMBLEWEED
Ama belkide,
bu yeri bu yüzden
ilginç buluyorumdur...
Oraya, Los Angeles derlerdi,
Meleklerin şehri...
Tam olarak böyle olmadığını
sonradan farketmiştim.
Ama, birkaç iyi insanın
olduğunu da kabul etmeliyim.
Elbette, Londra'yı
gördüğümü söyleyemem,
Fransa'ya da hiç
gitmedim...
Adamın dediği gibi, gezip,
görmediğim yer kalmadı da
diyemem...
Ama, şunu
söyleyeyim ki,
Los Angeles'i
gördükten sonra,
Ve size anlatacağım
hikayenin ardından,
Diğer yerlerde
sizi sersemletecek
şeylerin tümünden,
bir parça görmüşümdür
herhalde...
Yani, artık,
Tanrının beni kazıkladığını
düşünmeden,
Yüzümde bir gülümseme
ile ölebilirim,
Size anlatmak üzere
olduğum hikaye,
90'ların başında
geçiyor.
Tamda Saddam ve
Irak ile olan
çatışmaların başladığı
dönemde.
Bundan bahsettim, çünkü
bazen bir adam vardır,
Tabi buna kahraman
diyemeyiz...
Hem kahraman
nedir ki?
Neyse, bazen bir
adam vardır ki...
Ben burada Ahbap'dan
bahsediyorum...
Yani bazen bir
adam vardır,
Eee,
Tam, yerinin ve zamanının
adamıdır.
Oraya tam uyar,
Ve Los Angeles'da,
bu kişi Ahbap'dır.
Tabi bu serseri bir
herifde olabilir,
Ve Ahbap'da bu tanıma
kesinlikle uyar.
Çünkü Los Angeles sınırları
içindeki en serseri heriftir...
Tabi buda onu, dünyanın
en büyük serserileri,
sıralamasında, ilk sıralara
taşımaya yeter.
Ama, bazen bir
adam vardır...
Bazen...Yani bir
adam vardır...
Of, ne diyeceğimi
unuttum işte...
Ama, neyse...
Onu, yeterince
tanıttım zaten.
Ortak bir eylem
içine girilmeli.
Bu sona
ermeyecek.
Kuveyt'e karşı sergilenen
bu saldırgan,
tutum sona
ermeyecek.
HERE ON THE RANGE
I BELONG
DRIFTING ALONG
WITH THE TUMBLING
TUMBLEWEED
Aaaah!
Para nerede,
Lebowski?
O parayı istiyorum,
Lebowski.
Bunny çuvalla
olduğunu söyledi!
Para nerede,
Lebowski?
Para nerede,
Lebowski?
Siktiğimin parası
nerede bok kafa?
Eee, Şeyde,
Eee, durun,
Aaa,
Orada bir yerde eee.
Durun bir bakayım.
Bize oyun oynama!
Karının, Jackie Treehorn'a
borcu var,
Yani senin, Jackie Treehorn'a
borcun var,
Kaderin oyunu bu
olsa gerek Lebowski.
Yo, yo, yo
bunu yapma...
Halıya, olmaz dostum...
Gördün mü?
Ne olduğunu
gördün mü, Lebowski?
Neler oldu
gördün mü,?
Kimse bana
Lebowski demez...
Yanlış adamı yakaladınız.
Ben Ahbap'ım dostum.
Senin adın, Lebowski.
Lebowski.
Karında Bunny.
Ka...Karım?
Karım Bunny'mi?
Parmağımda bir nikah
yüzüğü görüyor musun?
Evli bir adamın evine
benziyor mu burası?
Klozetin oturağı
yukarıda, dostum!
Bu ne lan?
Golf oyuncusu
olmadığın kesin...
Woo?
Ne?
Bu herif bir milyoner
değil miydi?
Sikiyim!
Eee, ne diyorsun?
Lanet bir serseriye
benziyor.
Hey, en azından tuvaletin
yerini bilirim.
Sadece zaman kaybı.
Çok sağol, göt herif...
LA LA LA LA
LA LA LA LA LA
LA LA LA LA
LA LA LA LA LA
LA LA LA LA
LA LA LA LA LA
LA LA LA LA
LA LA LA
LA LA LA LA
LA LA LA LA LA
THE MAN IN ME WILL DO
NEARLY ANY TASK
AND AS FOR COMPENSATION
THERE'S A LITTLE
HE WOULD ASK
TAKE A WOMAN LIKE YOU
TO GET THROUGH
TO THE MAN IN ME
THE STORM CLOUDS
ARE RAGING
ALL AROUND MY DOOR
I THINK TO MYSELF
I MIGHT NOT
TAKE IT ANYMORE
TAKE A WOMAN
LIKE YOUR KIND
TO FIND THE MAN IN ME
BUT, OH
WHAT A WONDERFUL FEELING
JUST TO KNOW
THAT YOU ARE NEAR
THAT SETS
MY HEART A-REELIN'
FROM MY TOES
UP TO MY EARS
THE MAN IN ME
WILL HIDE SOMETIMES
TO KEEP FROM BEING SEEN
BUT THAT'S JUST BECAUSE
HE DOESN'T WANT TO
TURN INTO SOME MACHINE
TAKE A WOMAN LIKE YOU
TO GET THROUGH
TO THE MAN IN ME
Huu!
Bu akşam kayaları
yuvarlıyorum.
İşaretle, Ahbap.
Bu değerli bir
halıydı.
Yani, oldukça değerli...
Evet, dostum gerçekten
odayı dolu gösteriyordu.
Ya, değerli bir
halıydı ve od...
Odayı dolu gösteren
neydi Ahbap?
Halım.
Ahbap'ın hikayesini
dinliyor muydun Donny?
Ne?
Ahbap'ın hikayesini
dinliyor muydun dedim.
Bowling oynuyordum.
Öyleyse, konu ile ilgili
bir fikrin yok Donny.
Bir filmin ortasında,
salona girip,
Meraklı gözlerle etrafa
bakan bir çocuk gibisin...
Walter, Ne demek
istiyorsun dostum?
Bir sebebi yok, demek
istediğim bu Ahbap,
Hiçbir sebebi yok...
Evet Walter ne demek
istiyorsun?
Ha?
Walter ne demek
istiyorsun?
Bak burada kimin hatalı
olduğunu hepimiz biliyoruz.
Neden bahsediyorsun lan sen?
Ha? Hayır, ne demek neden
bahsediyorum, sana?
Ben burada...
Burada, denetimsiz şiddetten
bahsediyoruz Ahbap.
Bu neden bahsediyor
lan böyle?
Halımdan...
Unut bunu Donny,
senin aklın ermez...
Walter, halıma
işeyen o Çinliye,
gidip bunu
fatura edemem...
Ee sikicem, neden
bahsediyorsun o zaman sen?
Asıl sen neden
bahsediyorsun be?
Burada konu
Çinli değil Ahbap!
Ben burada kuma bir çizgi
çekmekten bahsediyorum Ahbap!
Bu çizginin gerisinde,
sen kesinlikle...
Ayrıca Ahbap, "Çinli" hoş
bir kelime değil.
"Asya asıllı Amerikalı"
diyelim lütfen...
Walter, bu herif demiryollarını
döşeyen herif değil...
Bu herif...
Siktir ya, sen neden
bahsediyorsun böyle?
Walter, bu herif
benim halıma işedi...
Herif, Ahbap'ın
halısına işemiş!
Donny, senin
aklın ermez!
Ahbap, konumuz
Çinli herif değil...
E kim o zaman?
Jeff Lebowski!
Diğer Jeffrey Lebowski.
Milyoner olan.
Bu harbiden ilginç dostum...
Harbiden çok ilginç...
Ayrıca, çok varlıklı ve,
bunu göz önünde
bulundurunca,
Ee, bunun hiçbir sebebi yok!
Hiçbir sebebi yok!
Karısı neden, tüm
kasabaya borçlansın ki
o zaman?
Ve neden, gelip,
Siktiğimin halısına
işesinler?
Yanılıyor muyum?
Yanılıyor muyum?
Evet, ama...
Tamam, o zaman...
O halı odayı cidden
dolu gösteriyordu,
Öyle değil mi?
Kesinlikle!
Ve herif
üzerine işedi...
Donny, Lütfen.
Yani, bu amına
koduğumun herifini,
yani, bu siktiğimin
Lebowski'sini bulmalıyım.
Adı Lebowski'mi?
Bu senin
adın Ahbap!
Yani, siktiğimin
halısı için,
bana tazminat ödemesi
gereken adam o!
Karısı, tutmuş
tüm kasabaya
borçlanmış!
Ve, herifler benim
halıma işediler?
Senin lanet
halına işediler...
Benim lanet halıma
işediler ya!
Bu, doğru Ahbap...
Senin lanet
halına işediler...
Burası çalışma odası...
Gördüğünüz üzere, çeşitli
ödüllerde mevcut.
"Jeffrey Lebowski"
Onursal dereceler,
Plaketler...
Hmm, çok etkileyici.
Oh, istediğiniz gibi
inceleyebilirsiniz...
Hmm? Aaa, şey, buna
gerek yok aslında...
Oh, rica ederim,
lütfen.
Bu Pasadena şehrinin
anahtarı,
Bay Lebowski, bunu
kamu yararına yaptığı
bazı işlerden dolayı,
2 yıl önce almıştı.
Oh, bu da,
Los Angeles
Ticaret odası, En başarılı
ticaret adamı ödülü...
Bu ödüle layık
görülmüştü...
Oh, aslında her yıl
verilmez bu ödül.
Hey, bu Nancy'nin
yanındaki, yoksa?
Evet, işte o,
Bay Lebowski.
First Lady'nin yanındaki.
Bu resim...
Bu, ah...Soldaki Bay
Lebowski değil mi?
Evet, Bay Lebowski
solda oturuyor.
Eee, şey, topal
olan ha?
Aa, şey bilirsin,
özürlü...
Bay Lebowski
engellidir, evet.
Aa, bu resim,
Bayan Reagan,
ulusun First Lady'si
olduğunda çekildi,
Evet, evet,
California'dayken değil yani...
Papa...
Ah, aslında kendisi, başkan
ile de özel görüştü,
ama maalesef,
ama resim çektirecek
zaman omadı.
Nancy çok hoş
görünüyor...
Oh, mükemmel bir kadındır,
onunlayken...
Bunlar ah, şey...
Oh, bunlar Lebowski
Çocuklarıdır.
Farklı analardan ha?
Geniş bir yelpazede
takılmış doğrusu...
Ha, ha, ha, ha!
Onlar öz çocukları
değil...
Onlar, Küçük Lebowski
Şehir Çocukları.
Gelecek için ümit
vaadeden ama,
yüksek eğitim için,
finansman...
Finansman sıkıntısı
olan çocuklar.
Bay Lebowski,
onların hepsini,
Üniversiteye göndermeyi
planlıyor.
Aa, afedersiniz.
Teşekkürler, sağolun.
Sıradışı...
Sizce, bir kişilik
daha yeri var mıdır?
Bir...Ha?
Oh, ha, ha, ha!
Üviversite gidemediniz
ama bu...
Lütfen, dokunmayın.
Hayır, aslında gittim,
ama bilirsin,
Zamanımın çoğunu...
Çeşitli idare binalarını
işgal ederek geçirdim.
Ah, bol bol Tayland
çubuğu içtim...
Yedek kuvvet eğitim
birliğine katıldım...
Ve Bowlinge
takıldım.
Gerçeği söylemem
gerekirse, Brandt...
Çoğunu hatırlamıyorum.
Oh.
Hmm.
Evet, Bayım sizde Lebowski'siniz
bende, Lebowski'yim.
Bu inanılmaz...
Ama, çok meşgulum, tahmin
ederim sizde öylesinizdir.
Sizin için ne
yapabilirim bayım?
Ah, şey, bayım
Eee, şimdi...
Sahip olduğum halı...
Odayı oldukça dolu gösteriyordu ve...
Brandt'e telefonda anlatmışsınız
o da bana anlattı.
Beni neden
ilgilendiriyor?
Şey, aa, onlar,
yani şey,
O iki herif sizi
arıyordu ve...
Aaa.
Bir daha
söyleyeceğim.
Brandt'e telefonda anlatmışsınız
o da bana anlattı.
Ne olduğunu biliyorum.
Eee? Eee?
Oh, o zaman aslında
sizin halınızın
üzerine işemek istediklerinide
biliyorsunuz?
Halınızı pisleten
ben miydim?
Yani, gelip şahsen
halıma,
işediğinizi mi
soruyorsunuz?
Merhaba! İngilizce
biliyor musun evlat?
Parla Usted Ingles?
Tekrar soruyorum.
Halınızı pisleten ben miydim?
Hayır, dediğim gibi
Woo denen herif yaptı bunu...
Sadece şunu anlamak
istiyorum, bayım.
Bu güzel şehirde
ne zaman bir
halı pisletilse, bunu ödemesi
gereken kişi ben mi olmalıyım?
Hadi dostum,
Ben burada kimseyi
yolmaya çalışmıyorum.
Ah, bilirsiniz, ben sadece...
Sen sadece, biraz
nasiplenmek istiyorsun,
tıpkı diğerleri gibi...
Bir işiniz var mı
Bay Lebowski?
Ah, bir saniye,
şunu söylememe...
Size bir şey açıklamama
izin verin,
Ben, Bay Lebowski değilim,
siz Bay Lebowski'siniz.
Ben Ahbap'ım. Bana
böyle diyebilirsiniz...
Bilirsiniz, yani, aa,
"ahbap" ya da "adamım"...
Ya da, "dostum", ya da
"el ahbap" gibi...
Bu kısaltma, olaylarını
bilmiyorsanız...
Bir işiniz
var mı Bayım?
İş mi?
Ha, ha...
Üstünüzde bu kıyafetle,
iş aramaya falan
çıkmıyorsunuz değil mi
,hemde hafta içi?
Yoksa, bugün...
Hangi gündeyiz biz?
Bakın, ben
çalışıyorum bayım.
Ve, eğer mahsuru yoksa...
Hayır, mahsuru var!
Ah, Ahbap
için var!
Bu sona ermeyecek
dostum...
Bu saldırgan tutum sona
ermeyecek dostum!
Yani, karın
kasabanın yarısı...
Burada konumuz
karım değil!
Umarım, birgün
karımda hiçde,
az sayılamayacak
olan harçılığıyla
geçinmeyi öğrenir,
ama öğrenemezse,
Bu onun sorunu,
benim değil!
Tıpkı, halının sizin
probleminiz olması gibi.
Tıpkı, yaşayan
her serserinin,
kendi sorumluluklarını
alması gibi!
Ama nedense kimi suçlayacakları
bilmiyorlar!
Ben bacaklarımı kaybettim
diye kimseyi suçlamadım.
Bazı Çinliler bacaklarımı
benden Kore'de aldılar.
Ama ben yılmadım
ve başardım!
Ha, ha, ha!
Sizin sorununuzu ben
çözemem bayım...
Sadece siz bunu
yapabilirsiniz.
Ah, siktir et...
Ah, siktir et ha?
İşte sizin
yanıtınız bu!
Herşeye yanıtınız bu!
Anlınızın ortasına
yazılmış!
Devrimiz artık sona
erdi Bay Lebowski!
Başınız sağolsun!
Serseriler kaybeder!
Size tavsiyem, ailenizinde
yaptığını yapmanızdır...
Bir iş bulun
bayım!
Serseriler daima
kaybeder!
Beni duydun mu
Lebowski?!
Serseriler daima
kaybeder!
Görüşmeniz nasıl
geçti Bay Lebowski?
Harikaydı, ihtiyar evden istediğim
halıyı alabileceğimi söyledi..
Eh, keyfine bak...
Belki bir ara tekrar
görüşürüz Ahbap.
Evet, tabi, ah,
buralara uğrarsam...
Yani, bilirsin, ah...
Tuvaleti kullanmam
gerekirse...
Üfle onlara.
Ha?
Devam et, üfle.
Parmaklarına üflememi mi
istiyorsun?
Hı-hı, ha, ha, ha.
O kadar uzağa
üfleyemem.
Onun aldırmayacağından
emin misin?
O, hiçbirşeye
aldırmaz...
O, bir nihilist.
Oh, bu çok
yorucu olmalı.
Hala üflemedin...
Misafirimiz gitmek üzere,
Bayan Lebowski.
Oh, sen Bunny'sin.
Bin dolara
sikini emerim!
Ha, ha, ha,
ha, ha, ha!
Mükemmel bir kadın!
Biz, onun özgür
ruhunu,
çok seviyoruz!
Tabi, Brandt
izleyemez,
Yüz dolar
ödemezse tabi...
Ha, ha, ha,
işte bu harika.
Aaa, ben gidip bir
bankamatik bulayım.
Huuu! Ha, ha!
Onları darmadağan
ettim!
Siz bittiniz,
çocuklar.
Pekala, işte
bu Donny!
Eğer istersen, bu
bir rüya değil.
Sikiyim, 20 dakika
geciktin, oğlum.
O ne lan?
Theodore Herzel.
Ha?
İsrail Eyaleti.
Eğer istersen Ahbap,
Bu bir rüya değil.
Ne saçmalıyorsun lan?
Kutuyu diyorum. Siktiğimin
kutusunda ne var?
Ha? Ha, Cynthia!nın
köpeği.
Sanırım, bir
Pomeranian...
Evde bırakamadım çünkü,
Mobilyaları kemiriyordu.
Cynthia ve Marty
Ackerman
Hawaii'deyken, ona
ben bakacağım...
Lanet bir Pomeranian'ı
bowling'e mi getirdin?
Ne demek Bowling'e mi
getirdin?
Onun için ayakkabı
kiralamadım,
Ona bira
ısmarlamadım,,
Senin sıranıda almadı
Ahbap....
Dostum, eğer kahrolası
eski karım,
Erkek arkadaşı ile
Honolulu'dayken,
kahrolası köpeğine
bakmamı isteseydi
Ona, git kendi
sik derdim!
Neden yanına
almamış ki?
Birincisi Ahbap,
eski bir karın yok.
İkincisi, bu lanet
belgeleri olan bir
lanet bir gösteri
köpeği.
Yanına alamazsın,
çünkü hastalanır.
Tüyleri dökülmeye
başlar.
Walter...
Bu lanet belgeleri
olan bir köpek!
Çizgiyi geçtin!
Ha?
Üzgünüm, Smokey
çizgiyi geçtin...
Faul oluyor yani...
Boşversene,
8 yaz Ahbap...
Ah, afedersin, sıfır işaretle,
sonraki kare...
Saçmalama Walter,
8 yaz Ahbap!
Smokey, burası Vietnam
değil, bowlingdeyiz...
Ve burada kurallar
vardır.
Hey, Walter hadi ama,
bu yabancı değil...
Bu Smokey, dostum,
hadi.
Parmağı biraz kaymışsa
n'olmuş yani?
Hadi oğlum, bu
sadece oyun...
Bu bir lig oyunu,
gelecek
raunta kimin kalacağını
bu belirliyor.
Yanılıyor muyum?
Evet, ama ben do...
Yanılıyor muyum?
Evet, ama ben
çizgiyi geçmedim!
Kalemi bana
ver Ahbap,
Kendime 8 yazıyorum.
Smokey, dostum...
Acıların dünyasına
giriyorsun...
Walter, oğlum!
O kareye,
8 işaretlersen,
Acıların dünyasına
girersin...
Ben, bu...
Acıların dünyası...
Bak, Ahbap bu
senin ortağın...
Bu dünya aklını mı
kaçırdı??!
Burada kuralları
sikleyen,
bir ben mi
varım lan??!
Sıfır işaretle!
Polis çağıracaklar
oğlum,
Kaldır
şu aleti...
Sıfır işaretle!
Walter, kaldır
oğlum şu aleti...
Walter...
Burada oyun mu
oynuyorum lan ben?
Sıfır işaretle!
Tamam, al işte amına
koduğumun sıfırı!
Mutlu musun,
siktiğim manyağı?
Bu bir lig
oyunu Smoke...
Böyle davranamazsın
dostum...
Bu çocuklar, bilirsin
onlarda benim gibi...
Hepsi pasifist.
Smokey'de bir
askerlik karşıtıydı...
Biliyor musun
Ahbap?
Bende bir ara pasifist
takılırdım...
Vietnam'da değil
elbette...
Ve, Smokey'in duygusal
problemleride var dostum....
Yani, pasifizmin
dışında mı?
O, kırılgan,
çok kırılgan...
Ha, bunu
bilmiyordum...
Neyse...
Köprünün altından
çok sular geçti zaten...
Ve, gelecek rauntada
biz kaldık.
Yanılıyor muyum?
Yanılmıyorsun...
Yanılıyor muyum?
Yanılmıyorsun, Walter,
Sadece göt herifin
birisin!
Tamam, o zaman...
Gelecek hafta, Quintana ve
O'Brien ile oynayacağız.
Çocuk oyuncağı
olacak...
Oğlum, birazcık,
birazcık sakin olmayı
denesen ya!
Biliyor musun, senin
herşeye cevabın bu Ahbap.
Ve, birşeyi belirtmeme
izin ver,
Pasifizm artık, yani...Yani, şu içinde
bulunduğumuz duruma bak!
Irak'daki şu deve sikicisinin
yaptığına bir bak!
Pasifizm, arkasına saklanılacak
birşey değildir.
Sadece biraz
sakin ol oğlum...
Ben çok sakinim
Ahbap...
Ya, siktiğimin silahını
etrafa doğrulatarak mı?
Senden daha
sakinim...
Biraz sakin
olacak mısın?
Senden sakinim...
Ahbap, ben
Smokey...
Bak, bu olayı yokuşa
sümek istemiyorum.
Ve, senin hatan
olmadığını biliyorum...
Ama, sana söylemenin doğru
olacağını düşündüm,
Gilbert ve ben, rauntun
yenilenmesi için,
lig ofisine
başvuracağız...
Bilmiyorum, belki bizim
için daha iyi olacak...
Neyse, bilirsin işte
baştan uyarayım dedim...
Walter'a söyle,
kusura bakmayın.
Bay Lebowski,
ben Brandt, aaa, şey,
Bay Lebowski'nin
ofisinden arıyorum...
Lütfen uygun
olduğunuzda arayın.
Bay Lebowski, ben
Bill Selliger,
Güney California
Bowling Liginden.
Ve, ah bana verilen
bilgiye göre,
Takımınız üyelerinden,
ah, Walter Sobchak,
Lig oyunu sırasında
ateşli silah çekmiş.
Eğer bu doğruysa,
Bunun lig kurallarına aykırı bir
davranış olduğunu söylemem gerek.
Ligin 27 sayılı
maddesi gereğince,
Ahbap.
Hey, Monty.
Ahbap, eh sonunda, ee şeyi
hallettim, şey...
İstediğim randevuyu
ayarladım...
Dans gösterimi
gerçekleştirebileceğim sonunda,
Şey, gösteri,
Salı gecesi, Crane Jackson
Fountain Sokağında
yapılacak...
Ve, gelip bana
not verisen,
sevinirim...
Orada olacağım
dostum.
Ah...
Ahbap, şey...
Yarın Ayın 10'u
oluyor...
Evet...
Oh, oh, tabi,
tamam!
Kirayı, kapının
altından atarsın...
...Bu sebepden dolayı,
Devam etmeniz buna bağlı.
Teşekkür ederim.
Bay Lebowski,
Tekrar Brandt...
Lütfen, gelir gelmez
bizi arayın...
Sizi alması için
limuzini göndereceğim.
Umarım, halı
yüzünden aramaktan
çekinmiyorsunuzdur,
Ha, ha, ha!
Yani sizi, problemin bu olmadığı
konusunda temin ederim.
Yardımınıza ihtiyacımız
var ve ah,
Sizi görmekten çok
mutlu olacağız...
Teşekkür ederim,
ben Brandt.
Çok korkunç
haberlerimiz var,
Bay Lebowski kendini
Batı Odasına kapattı.
Bay Lebowski.
Komik...
Geriye dönüp baktığımda,
başarılı bir yaşam görüyorum.
Kazanılan yarışlar...
Yenilen rakipler...
Aşılan engeller...
Bacaklarım olmamasına
rağmen, çoğu adamanın,
yapabileceğinden
fazlasını başardım...
Bir erkeği...
Erkek yapan nedir
Bay Lebowski?
Ahbap...
Ha?
Ah, ben...
Bilemiyorum bayım...
Doğru şeyi yapmaya hazır
olmak olabilir mi?
Neye malolursa
olsun?
Bir erkeği erkek yapan
bu değil midir?
Mmm, tabi bu ve
bir çift ***...
Şaka yapıyorsunuz...
Ama...
Belkide haklısınız...
Marihuana
içebilir miyim?
Bunny...
Efendim?
Bunny Lebowski...
O, hayatımın
ışığıydı...
Gözyaşlarım sizi
şaşırttı mı bayım?
Harbiden çok
şaşırdım...
Güçlü adamlarda
ağlar...
Güçlü adamlarda
ağlar...
Bu faksı bu
sabah aldım...
Göreceğiniz üzere,
Bu bir
fidye mektubu.
Bunny elimizde.
Gerçek sahada karşıma
çıkmayı başaramayan,
insalar tarafından
yazılmış bir mektup...
Seri numaraları
birbirini izlemeyen,
yirmilik banknotlar halinde,
bir milyon dolar hazırlayın.
Sefiller!
Talimatımızı bekleyin.
Serseriler!
Numara yapmayın.
Hergeleler!
Ha?
Bu herif fazla
serseri ah,
Bu, ah, tam bir
hergele!
Brandt, sana
detayları anlatacak...
Bay Lebowski, talimatı
aldığımızda,
Onun adına kuryelik
yapmanız karşılığında,
size cömert bir teklif
yapmaya hazırlanıyor.
Neden ben,
dostum?
Suçluların, sizin halınızı
ah, kirletenlerle,
aynı kişiler olabileceğini
düşünüyor ve,
Siz bunun doğru
olup olmadığını,
anlayabilecek
özel bir,
konumdasınız...
Bunu, halı işeyicilerinin
yaptığını mı sanıyor?
Evet, Ahbap ama
emin değiliz...
Amına koduğumun,
Quintana'sı!
Bu pislik, işini
biliyor dostum.
Evet, ama o,
bir cinsi sapık
Ahbap.
Tabi...
Cidden, o sabıkalı
bir suçlu...
8 yaşında bir çocuğa
teşhircilik yaptığından,
Chino'da altı
ay yatmış...
Hollywood'a
taşındığında,
Kapı, kapı dolaşıp
herkese bir oğlancı,
olduğunu söylemek
zorunda kaldı...
Oğlancı ne demek
Walter?
Kapa o amcık
ağzını Donny.
Eee...
Sana ne kadar
verdiler?
Yirmibin dolar,
oğlum.
Ve, tabiki halıda
bende kalacak.
Sırf bu teslimat
için mi?
Evet, ve bana bir ah,
çağrı cihazı verdiler.
Şimdi, herifler
ne zaman ararsa...
Ya, Lig Maçı sırasında,
olursa?
Oh, onlara Lig Maçı sırasında,
arayacak olurlarsa...
Lig maçı sırasında
ne olursa?
Hayat, durup senin ona,
yetişmeni beklemiyor,
seni sefil bok parçası!
Ben düşündüm de, ah...
Walter'ın nesi
var Ahbap?
Yani bence,
bu kolay para...
Tamamen zararsız yani.
Kız, kendini kaçırtmış
bile olabilir...
Ha?
Ne demek istedin
Ahbap?
Bence, halı-işeyicileri
bunu yapmadı.
Şuna bir bak.
Genç ve güzel
bir kadın,
bu herifle parası
için evleniyor.
Ama, yeterli para
vermediğini düşünüyor.
Bilirsin, tüm kasabaya
borçlanmış...
Amına koduğumun...
Orospusu!
Hepsi bir
oyun oğlum!
Tıpkı Lenin'in
dediği gibi...
Çıkar elde edebileceğin
kişiyi ararsın ve...
Ve, ah, aa,
bilirsin şey...
Ben deniz aygırıyım?
Bilirsin, ararsın ve,
ah, şey...
Ne demek istediğimi
anladın değil mi?
Ben deniz aygırıyım.
Amına koduğumun
Orospusu!
Oh, evet...
Ben deniz aygırıyım.
Donny, Kapa o amcık
ağzını lan!
V.I. Lenin, Vladimir
Ilyich Ulyanov!
Bu ne diyor
lan böyle?
Kesinlikle böyle
oldu oğlum!
Sikiyim, bu beni
hasta ediyor!
Sana n'oluyor
Walter?
Şu zengin orospu
çocukları.
Tüm bu olan
olaylar....
Ben dostlarımın, yüzlerinin
çamura gömülüp,
kıvranarak ölüşünü,
sırf bu,
amına koduğumun kaltağı,
bu siktiğimin orospusu keyif
sürsün diye izlemedim!!
Vietnam ile ilgili bir
bağlantı kuramıyorum, dostum.
Kesinlikle çok
bağlantılı!
Hayır, Walter kabul et,
hiç alakası yok...
Sıra sende...
Bu senin fikrin,
ama bana göre...
Sıra sende...
- Sıra sende...
- Bence, bu iş...
Sikilmeye hazır mısınız
dostum?
Yarı finale kadar
çıktığınızı duydum...
Dios Mio Dostum!
Liam ve ben sizi fena
halde sikeceğiz!
Ya?
Eee, bilirsin,
bu ah, sadece,
sadece senin
düşüncen dostum.
Birşeyi söylememe
izin ver pendejo.
Bize bir bokluk
yapmaya kalkarsan,
O, aleti sahada
ortaya çıkarırsan,
Onu, elinde alır,
koca götüne sokar ve
o siktiğimin
tetiğini sarjör
boşalana kadar
çekerim!
İsa Aşkına...
Üstüne bastın,
dostum.
Kimse isa'ya
bokluk yapamaz...
Sekiz yaşındakiler,
Ahbap.
LA-LA LA-LA-LA-LA
LA LA LA
LA-LA-LA-LA
LA LA LA
LA LA
LA-LA-LA-LA-LA
LA LA LA LA
LA LA LA
LA-LA-LA-LA
LA LA LA LA LA-LA
THE MAN IN ME WILL DO
NEARLY ANY TASK
AND AS FOR COMPENSATION
THERE'S LITTLE
HE WILL ASK
Ahhh!
TAKE A WOMAN
LIKE YOU
TO GET THROUGH
TO THE MAN IN ME
THE STORM CLOUDS
ARE RAGING
ALL AROUND MY DOOR
I THINK TO MYSELF
I MIGHT NOT TAKE IT
ANYMORE
TAKE A WOMAN
LIKE YOUR KIND
TO FIND
THE MAN IN ME
BUT OH-OHH
WHAT A WONDERFUL FEELING
JUST TO KNOW
THAT YOU ARE NEAR...
Ohh, dostum...
Ohh!
Ahhh...
Yaklaşık 80 dakika
önce aradılar.
Parayı almanı ve,
405 nolu yoldan
Kuzeye sürmeni istiyorlar.
Seni 40 dakika içinde,
araç telefonundan
arayıp,
talimatlarını
bildirecekler...
Sadece bir kişi, bunu
özellikle belirttiler.
Yoksa, seninle gelirdim,
sadece bir kişi olmalı.
Çenene n'oldu?
Oh, önemli değil,
bilirsin...
İşte para.
Ve telefon.
Lütfen Ahbap, sana ne talimat
verirlerse, yerine getir.
Pekala.
Hayatı, senin
ellerinde.
Oh, dostum
bunu söyleme.
Bay Lebowski, bunu
tekrarlamamı istedi.
Hayatı, senin
ellerinde.
Oh, söyleme şunu.
Hayatı, senin
ellerinde Ahbap.
İş biter bitmez
bize haber ver.
Hay sikicem, nereye
geliyon oğlum?
Şu takliti al ben
kullanırım.
Ne? Neyi?
Taklit...
Taklit, Ahbap...
- Seni aradılar mı?
- Bu ne lan?
Bu nedir lan?
Kirli iç çamaşırlarım
Ahbap.
Çamaşırlarım.
Beyazlar...
Walter, eminim kirli
iç çamaşırlarını
yanında getirmenin bir
sebebi vardır dostum.
Bu doğru, Ahbap.
Ağırlık...
Sahte çanta, hafif
görünmemeli...
Walter, aklından ne
pislikler geçiyor dostum?
Haklısın Ahbap,
aklımdan birşey geçiyor.
Aklımdan, neden sadece
amına koduğumun yirmibinine
tav olalım düşüncesi
geçiyor...
Biz? Biz kimiz lan?
Sadece yanımda gelmek
istediğini söylemiştin.
Demek istediğim,
Ahbap,
Bir milyonun
tamamı dururken,
neden bir yirmibinliğe
fit olalım?
- Yanılıyor muyum?
- Evet, yanılıyorsun!
Bu bir oyun
değil oğlum!
Hayır, bu bir oyun oğlum.
Kendin söyledin...
Kız kendini
kaçırtmış...
Ben öyle sandığımı söyl...
Ben, Ahbap.
Sen kimsin?
Ahbap, çantacı adam, dostum.
Nereye gitmemizi istiyorsun?
Biz mi?
Siktir!
Evet, bilirsin
ben ve şöför.
Hem parayı taşıyıp,
hem arabayı kullanıp,
hemde telefonda konuşamam
öyle deği...
Sus lan!
Ahbap, işi
sikip atacaksın!
O da kim?
O şöför...
Söyledimya, hem....
Siktir!
Sikicem ha,
n'oluyor ya,?
- Walter!
- N'oluyor oğlum ha?
Kapattı dostum!
Siktin attın
herşeyi!
Siktin attın
herşeyi!
Hayatı, bizim
elimizdeydi dostum.
Sakin ol Ahbap.
Çuvalladık işte,
bir bok alamayacağız!
Onu öldürecekler.
Sıçtık, Walter...
Kimse sıçmadı,
Ahbap.
Hadi, hiç Ahbap gibi
davranmıyorsun.
Tekrar
arayacaklar...
Bak, dediğim gibi
kendini kaçı...
Gördün mü, hiçbirşey
bok olmadı Ahbap?
Hiçbirşey
bok olmadı...
Bunlar bir avuç
lanet amatör!
Hey Walter, o amcık ağzını
kapayacak mısın ha?
Tek kelime bile etme, burada
bir iş yapıyoruz lan!
Tamam, Ahbap
nasıl istersen...
Ama, amatörler...
Sikicem ya...
Ahbap...
Tamam, devam
ediyoruz.
Ama sadece bir numara
yapmaya kalkmazsan.
Evet, evet.
Numara yok,
tamam mı?
Sadece ne cehenneme gitmemiz
gerektiğini söyle.
Tabelayı geçtik,
dostum.
Tek yapmamız gereken
kızı geri almak...
Böylece herkesin
istediği olacak.
Ve, mangırlarda
bize kalacak.
Ya, harika
Walter,
Ama kızı nasıl geri
alacağımızı anlatmadın.
Kız nerede?
Bu işin kolay
tarafı Ahbap.
Teslimatı
yapacağız,
Ben bir tanesini
yakalayacağım ve döveceğim.
Ha?
Ya, harika bir
plan olmuş...
Walter, bu harbiden
dahice ya!
Eğer doğru anladıysam,
gerçekten dahice!
Ama tam bir
İsviçre saati!
Çok doğru,
Ahbap.
İşin güzel tarafı,
basitliğinde.
Eğer plan,
çok karmaşıksa,
Herşey yanlış
gidebilir...
Vietnam'da öğrendiğim
birşey varsa, o da...
Ahbap.
Ahşap köprüye varmak
üzeresiniz.
Köprüyü geçerken,
çantayı
arabayı durdurmadan,
sol pencereden
dışarı atın.
Sizi izliyor
olacağız.
Siktir!
Ne dedi? Teslimat
nerede olacakmış?
Teslimat falan
yok oğlum.
Ahşap köprüye varınca,
çantayı dışarı atacağız..
Ha?
Çantayı, arabadan
dışarı atacağız!
Hayır, bunu
yapamayız Ahbap...
Bu planı
siker atar...
Tamam, ara o zaman herifleri ve
bunu kendin açıkla Walter..
O, Amına koduğumun planı,
öyle basitti ki,
Eminim bunu
hemen anladılar...
İşte güzel
tarafıda bu...
Ahşap köprü ha??
Parayı atıyorum
Walter.
Burada oyun
oynamıyoruz, dostum.
Tamam, Ahbap
köprüye yaklaştık,
Sahteyi ver,
çabuk, çabuk.
Siktir git Walter,
Seni severim,
ama er ya da geç, lanet
olası bir moron olduğunu
kabul etmen
gerekecek...
Tamam, Ahbap tartışacak
zaman yok.
Hey, dostum,
köprüye geldik.
Hey, Walter Hey!
Walter, Hey!
Sahte çanta
gidiyor!
Sikiyim,
N'aptın lan?!
İşte Ahbap,
direksiyona geç.
15'e düştüğünde,
atlayacağım.
Onları gafil avlayacağım,
birini yakalayıp döveceğim.
- ***'yi ver.
- *** mi?!
Eli boş geleceğimi mi
sandın ha?
W...Walter,
lütfen...
15, Ahbap. Atlıyorum,
hadi şu tepeyi alalım!
Hooo-hah-ahhh!
Ahhh....Ah!
Para burada!
Para bizde!
Para burada!
Para bizde...
Ahh siktir et
Ahbap...
Gidip bowling
oynayalım..
Ah...
[RING]
Eski karımın söylediği
gibi Ahbap,
Hepsi buraya kadar.
Bu ne demek
lan şimdi?
Lebowski'ye ne
söyleyeceğiz ulan?
Ha?
Oh, ona mı?
Aaa...
Şey, ah sorunumuz
tam olarak nedir?
Sorunumuz şu...
Ne demek sorunumuz
ne ya? Sor...
Ortada bir...
Yani, biz...
Onlara, yani...
O zavallı kadını
öldürecekler oğlum!
Sen neler
saçmalıyorsun lan?
Zavallı
kadınmış...
Bu zavallı
kaltak,
kendini kaçırttı.
Hadi Ahbap, bunu
kendin söyledin.
Dostum, ben kendini
kaçırdığını sandığımı söyledim.
Bundan bu kadar
emin olan sendin!
Çok doğru
Ahbap...
%100 eminim...
Turnuvanın ikinci
rauntu ilan edildi.
Donny, kapa o, amcı...
Ne zaman oynuyoruz?
Bu Cumartesi,
Quintata ve...
Cumartesi mi? O zaman,
tekrar belirlemeleri gerekecek.
Walter, Lebowski'ye ne
anlatacağım şimdi?
Lig Ofisindeki, bok
herife söylemiştim...
Planlamadan...
Kim sorumlu ha?
Burkhalter.
O amına koduğumun hödüğüne,
binlerce kere söylemiştim...
Sept Günleri
asla oynamam.
- Walter!
- Çoktan asmışlar bile...
O zaman tekrar
indirecekler, hay sikiyim!
Kimin umurunda?!
O, zavallı kadını
öldürecekler oğlum..
Lebowski'ye ne
diyeceğim ben?
Hadi Ahbap,
Sonunda bu oyundan
sıkılacak,
ve evine geri
dönecektir...
Neden Cumartesi'leri
oynamıyorsun Walter?
Çünkü,
Sept Günü...
O ne demek
Walter?
Evet, ve bu arada,
ben Lebowski'ye
ne diyeceğim?
Cumartesileri Donny,
Isshabbos yani Sept Günüdür...
Yahudilerin dinlenme günü.
Yani o gün çalışmam,
Araba kullanmam, hatta,
arabaya bile binmem,
Elime para almam,
fırını falanda açmam,
Ve, şurası kesin ki,
Asla bowling oynamam!!
Üfff.
Sept Günüm ya!
Walter, ben şimdi,
ne diye...
Amına koduğumun
Sept Günü işte!
Ehh, siktir be, buraya
kadar, ben gidiyorum.
Oh, hadi
ama Ahbap.
Ahbap, Ahbap!
Bak, ona
şöyle söyle...
Parayı bıraktığımızı ve
herşeyin...
Bilirsin...
A evet, nasıl gitti?
İyi gitti, Ahbap'ın arabası
biraz yamuldu o kadar...
Walter, amına koduğumun
teslimatını yapamadık dostum!
Amına koduğumun
parasını da alamadılar!
Ve onlar...
Ve onlar...
Onlar, o zavallı
kadını öldürecekler.
Onlar, o zavallı
kadını öldürecekler.
Hey, Walter Sept Günü
arabaya binemiyorsan,
biryerlere nasıl
gidiyorsun?
Cidden, Ahbap beni
şaşırtıyorsun.
Hiçkimseyi öldürmeyecekler,
hiçbir bok yapmayacaklar...
Ona ne yapabilirler ki?
Onlar bir avuç,
kahrolası amatör.
Ve bu arada, madalyonun
öbür yüzüne bak.
Siktiğimin milyon dolarının
üstünde kim oturuyor?
- Yanılıyor muyum?
- Walter...
Arabamızın bagajındaki,
bir milyonun
üstünde kim
oturuyor ha?
Bizim arabamız mı
Walter?
Ve onlar ne aldı?
kirli iç çamaşırlarımı...
Siktiğimin beyazlarını.
Söylesene Ahbap...
Araban nerede?
Çamaşırlarını kim
aldı Walter?
Araban nerede Ahbap?
Bilmiyor musun Walter?
Engelliler bölgesine
parkedilmiş...
Belkide çekmişlerdir.
Siktir etsene, çalındığını
sende biliyorsun...
Evet, bu da bir
olasılık Ahbap.
Oh, siktir et.
Nereye gidiyorsun
Ahbap?
Eve gidiyorum
Donny.
Telefonun çalıyor
Ahbap.
Teşekkür ederim
Donny.
Aaa...
Evet, şey, aa...
Yeşil ve...
Bazı...Şey,
kahverengi,
pas lekeleri
vardı.
Peki, arabada değerli
sayılabilecek birşey var mıydı?
Oh, aa,
evet.
Aaa, bir
kaset çalar,
Birkaç Creedence
Kaseti ve,
Ve...Şey vardı,
eee, şey.
Ah, evrak çantam
vardı...
Çantanın içinde?
Aaa, şey,
belgelerim...
Bilirsiniz, aa
sadece evraklarım...
Yani, bilirsiniz
kağıtlarım...
İş belgelerim...
Ne iş yapıyorsunuz
bayım?
Ben işsizim...
Ayrıca, halımda
çalındı.
Halınız
arabada mıydı?
Yo, buradaydı...
Farklı
olaylar mı?
Ahbap evde
değil...
Onları bulabiliyor musunuz?
Yani çalınan arabaları...
Bazen...
Ama ben olsam, kaset çalar
için pek umutlanmazdım...
Ve de
Creedence...
*** ya,
şey, ah...
Evrak çantam?
Bay Lebowski sizi
görmem gerekiyor.
Eve varınca beni arayın, sizi alması
için bir araba göndereceğim.
Adım, Maude Lebowski.
Halınız alan
kişi benim.
Evet.
Sanırım bu konudaki
dosyayı kapatabiliriz.
Ha?
Elfranco,
Ay`Dame Abaho.
Bir dakika içinde yanınızda
olacağım Bay Lebowski.
Kadın biçimi sizi rahatsız
eder mi Bay Lebowski?
Aaa, yoksa bu öyle
bir resim mi?
Bir anlamda
evet...
Sanatımın güçlü bir biçimde
vajinal olduğu söylenir,
bu bazı erkekleri
rahatsız eder.
Kelimesi bile bazı erkekleri
rahatsız etmeye yeter.
Vajina.
Oh, öyle mi?
Evet, duymaktan hoşlanmazlar
ve söylemekte de zorlanırlar.
Ama bir erkek,
sikinden söz edecekse,
gözünü bile kırpmaz,
Değneğinden, aletinden...
Ya da...
Johnson'ından...
Johnson?
Pekala Bay Lebowski.
İsterseniz konuya
girelim.
Babam, halının sizde kalmasına
izin verdiğiniz söyledi,
ama o benim rahmetli anneme
bir hediyem olduğu için,
size verme hakkına
sahip değil.
Şimdi...
Yüzünüzü silin...
Şu kaçırılma
olayına gelince...
Ha?
Evet, hepsini
biliyorum,
ve sizin kuryelik
yaptığınızdan da haberim var.
İzin verin birşey
söyleyeyim,
Bütün bu iş baştan
kuyruğa kokuyor...
Evet...
Doğru, fakat izin
verin halı ile
ilgili bir açıklama
yapayım...
Seksden hoşlanır mısınız
Bay Lebowski?
Efendim?
Seks...Aşkın fiziksel
hali, birleşme.
Hoşunuza gider mi?
Ben halımdan
bahsediyordum.
Seks ile
ilgilenmiyor musunuz?
Yani, birleşme mi?
Benimde hoşuma
gider.
Feministlerin seksden
nefret ettiği
mitini erkekler
uydurmuştur...
Oysaki doğal ve zevk
verici bir girişim olabilir.
Bununla beraber, bazı
insanlar var ki,
onların erkek olanlarına, satirasis,
kadın olanlarına nemfomanyak denir,
bu işi zorunlu olarak
yaparlar ve zevk almazlar...
Oh, hayır...
Oh, evet Bay
Lebowski...
Bu kadersiz ruhlar
ne yazık ki,
gerçek anlamda
sevemezler...
Ve ortak dostumuz Bunny'de
bunlardan biri...
Dinle, Maude...
Ah, üvey annenin bir seks
manyağı olmasına üzüldüm,
Ama, bilirsin...
Bunun benim halımla,
yani ne ilgisi...
Ah, hiç Kahlua'nız
var mı?
Şuna bir
bakın bayım.
Hmm?
Oh, bu adamı
tanıyorum...
O, bir nihilist.
Merhaba.
Merhaba, benim
patron söylemek,
sizin kabloda bir
arıza olmak...
Evet, içeri girin,
kablonun tam olarak
nesi olduğundan
emin değilim...
Benide bu yüzden göndermek.
Ben bir uzman.
Tv orada.
Onu, sizde
tanıyorsunuz tabi.
Oh, bu arkadaşım,
Shari.
Oda az önce duşu
kullanmak için gelmişti.
Hikaye çok saçma...
Benim isim, Karl.
Ben var uzman...
Kabloyu onarmaya
gelmiş olmalısınız.
Tanrım, bundan sonra
olacakları tahmin edebilirsin.
Herif, kabloyu mu
onaracak?
Aptal olma
Jeffrey.
Bu kadının, pornografi
sektöründe,
bir kariyer peşinde
koşması, ya da
zamanımızın dilini konuşmak
için, Jackie Treehorn ile
düzüşmesi umurumda
bile değil...
Herneyse,
Lebowski Vakfının iki
yöneticisinden biri benim,
Diğeride babam.
Kurum, çeşitli kesimlerden
başarılı gençleri alıp...
Ha, evet,
şu Şehir Çocukları...
Evet, Küçük Lebowski
Şehir Çocukları.
Ve biz onların hepsiyle
gurur duyarız.
Babama vakıf hesabından
çekilen bu
1 milyon doları
sordum ve,
bana bu kaçırılma
olayından bahsetti.
Ama şunu söylemeliyim ki,
bu gerçekten akıl dışı.
Bu zina
bağımlısı kadın,
Babamı tam anlamıyla
parmağında oynatıyor.
Evet, ama benim...
Halınıza gelmek
üzereyim.
Babam ve ben
pek anlaşamayız.
Benim, yaşam
tarzımı onaylamıyor,
Ve, söylememe gerek yok,
bende onunkini onaylamıyorum.
Ama, babamım bu parayı
zimmetine geçirişini adli
bir konu haline de
getirmek istemiyorum,
Bu yüzden, bu parayı onu
verdiğiniz insanlardan
geri almanızı teklif
etmek istiyorum.
Eee, şey, ben
bunu yapabilirim.
Eğer bunu başarabilirseniz,
yeniden elde edilen miktarın
%10'unu ödül olarak size geri
vermeyi düşünüyorum.
Yüzbin...
Dolar... Evet.
Papel ya da yeşil...
Ya da siz
her nederseniz...
Evet, ama...
Ama, şey,
Benim, aaa,
şey benim,
Halınız, evet.
Evet, alacağınız bu
para ile, benim için
manevi değeri olmayan,
çeşitli sayıda halı
satın alabilirsiniz.
Ayrıca, çenenizdeki şu çatlak
içinde gerçekten çok üzgünüm.
Oh, bu, sorun değil,
aslında, aa, benim...
İşte sizi tedavi
edebilecek,
bir doktorun
telefonu.
Fatura ödemeyin.
Çok iyidir,
ve titizdir.
Bu...Bu, çok
cömertce, şey...
Lütfen, onu gör
Jeffrey.
O iyi bir adamdır,
ve çok titizdir...
Ah, şey...
Pekala, tamam...
Ve diyorki; Karım,
tam bir başbelası,
beni durmadan
çileden çıkarıyor,
Kızım ise, tuttu serseri
piçin biriyle evlendi,
beni sorarsan, götümde
öyle bir isilik çıktı ki,
üstüne bile
oturamıyorum...
Ama, beni tanırsın
şikayetde edemem...
Ah, harbiden oğlum,
benimde isiliğim var işte.
Harbiden var.
Sana şöyle söyleyeyim,
Dostum Tony,
Bu sabah kendimi çok
boktan hissediyorum dostum.
Tam bir çöküntü
durumu...
Biraz para
kaybettim...
Hey, bir şey diyim mi,
unut gitsin, ha?
Unut gitsin...
Evet, siktir et ya!
Boktan şeyler
için üzülemem.
Hayat devam
ediyor dostum.
Evim, evim güzel evim,
Bay Lebowski.
Hey, hey,
baksana.
Şu volkswagen'deki
dostun kim?
Ha?
Evet, bizi buraya
kadar izledi.
Ne zamandan beridir
peş...Ahhh!!
N'oluyor lan?!
Limuzine bin lan,
orospu çocuğu!
Hey, yavaş ol dostum
elimde içki var.
Hey!
Konuşmaya başla,
ve çabuk ol seni
aşağılık serseri!
Dünden beri sana ulaşmaya
çalışıyoruz, Ahbap.
Lanet olası param nerede,
serseri herif?!
Şey, şey...Biz...
B...Ben, şey, ben...
Para ellerine,
geçmemiş seni şapşal!
Para ellerine geçmemiş!
Onun hayatı
senin ellerindeydi!
Bizi ilgilendiren
bu, Ahbap.
Hayır dostum, ortada
bir bokluk yok...
Bokluk yok mu?!
Hayır, dostum...
Lanet olası uçak
dağlara çarptı ve
bokluk yok öyle mi?!
Bak dostum,
hadi ama...
Kime inanacaksınız ha?
O heriflere mi yoksa...
Biz lenet parayı
bıraktık...
Biz?!
Ben...
Saygıdeğer
anlamda biz!
Bilirsin, geniş
anlamda ben...
Ben parayı, tam
istedikleri yere...
Bak, dostum, elimde kesin
bilgi var tamam mı?
Bazı şeyler, günışığına
çıktı ve...
Yani, aklına...
Yani aklınıza, şey...
Beni, suçlamak...Yani beni
suçlamak yerine...Şey,
Ah, yani bunun yerine, bu yeni
bokluklardan biri gelmedi mi?
Bu, bu...Yani bu,
çok daha, yani şey...
çok acayip karmaşık
birşey olabilir!?
Yani, şey, bu kadar basit olmayabilir
belkide, yani aa, şey...
Değil mi yani?
Yüce tanrım, sen
neler saçmalıyorsun?
Eee, şey, sana neler
saçmaladığımı söyleyeyim!
Elime bir bilgi
geçti dostum.
Yeni bokluklar ortaya
çıktı dostum ve...
Ve, ve...Lanet
olsun, dostum,
O, kendini
kaçırtmış...
Eee, ciddiyim ya,
durum bu!
Şuna bir bak, bilirsin,
genç ve güzel bir kadın,
Tam, günümüzün dilini
konuşuyor, yani...
Ve o, aa, şey, aa yani,
tüm kasabaya borçlanmış...
Buna tanınmış
pornocularda dahil...
Tabi benim için sorun
değil, olabilir yani...
Yani paraya ihtiyacı
var dostum!
Ve...Ve, yani,
bilirsin,
Elbette, parayı
alamadık diyecekler!
Aaa, şey, çünkü daha
fazlasını istiyor dostum!
Maymunu beslemesi
gerek, dostum, yani...
Bu hiç aklına
gelmedi mi dostum?
Bayım?
Hayır,
Bay Lebowski,
Bu hiç aklıma
gelmedi...
Bu hiç aklımıza
gelmedi Ahbap...
Eee, tamam, yani...
Bu yeni bokluklardan haberiniz
var artık yani...
Aaa, bilirsiniz, yani...
Hey, hadi ama, bana bunun için...
Bunun için para ödüyorsunuz dostum!
Hazır, para demişken, benim
şu, şey...Yani ah,
20 Binliği nakit olarak,
verebilir misiniz?
Beni ilgilendiren, eh tabi bunu
muhasebecimle de konuşmalıyım ama...
Ama, bu ödediğim vergiyede
yansıyayabilir, bu bakımdan...
Brandt...
Ona, zarfı ver...
Oh, şey, madem
çek yazdınız...
Neyse, bu
sorun olmaz...
Bunu, bu
sabah aldık...
Senin sorumluluğunda olan,
Çok basit bir görevi dahi
yerine getiremediğin için,
Ve benim paramı çalıp,
pişmanlık bile duymadan güvenime
ihanet ettiğin için,
Bu serserilere,
paralarını senden almak için,
her ne gerekiyorsa,
yapabileceklerini söylemekten başka
şansım kalmadı, Jeffrey Lebowski!
Ve Brandt,
benim şahidimdir,
Sana şunu
söyleyeceğim:
Bunny'nin başına
gelebilecek başka birşey,
10 kat fazlasıyla senin
başına da gelecektir...
Yemin ediyorum bayım, bir
parmağa daha tahamül edemem.
I HEAR THE COTTONWOODS
WHISPERIN' ABOVE
Bu onun parmağı
değildi Ahbap...
Peki kimin parmağıydı
Walter?
Ben nereden
bileyim lan?
Parmak izlerine bakmadan, birşey söyl...
Ama tırnakdaki oje!
Walter.
Peki, Ahbap...
Sanki biraz oje
alıp, birinin,
tırnağına sürmek
çok zor...
Birinin tırnağı mı?
Ulan parmağı nereden
buluyorlar?!
Parmak mı istiyorsun?
Sana parmak bulabilirim...
İnan bana, yolu
var Ahbap.
Nasıl olduğunu bilmek
istemezsin, ciddiyim.
Bak öğleden sonra 3'e
kadar parmak bulabilirim,
hemde ojeli...
Amına koduğumun
amatörleri!
Walter...
Bize bir parmak
yolluyorlar,
ve korkudan altımıza
sıçmamızı bekliyorlar...
- İsa aşkına...
- Walter,
Şimdi, benim
demek istediğim...
Onu öldürecekler
Walter...
Sonrada beni
öldürecekler...
Ahbap...
Bu...
Bu sadece, stresden kaynaklanan
bir konuşma dostum.
Şu ana kadar elimizde olanlar
yani, bana görünen oki,
bir seri kurbansız
suç var...
Peki ya parmak?
Lan, unut şu amına
koduğumun parmağını!
Afedersiniz
efendim,
Acaba, sesinizi biraz
alçaltabilir misiniz?
Burası bir aile
restoranıdır.
Oh, lütfen
hayatım,
Bilgin olsun, yüce mahkeme,
bir önceki başvurunu,
oy birliğiyle reddetmiştir!
Walter, bu kanun tasarısı
falan değil dostum.
Eğer sakinleşmezseniz,
sizden gitmenizi
rica edeceğim.
Bayan, yüzleri çamura gömülüp
ölen dostlarım oldu...
Bugün, onlar sayesinde, siz ve ben bu aile
restoranında oturup yemek yiyebiliyoruz!
Pekala, ben
gidiyorum.
Hey, Ahbap, sakın
gitme dostum.
Hadi, bu hepimizi
ilgilendiriyor dostum.
Bu, bizim en temel
özgürlüğümüz!
Ben kalıyorum...
Kahvemi bitireceğim...
Kahvemin tadına
varacağım...
Ahbap evde
değil...
Bip sesinden sonra
mesaj bırakın.
Teşekkürler,
dostum.
Bay Lebowski, ben
Los Angeles,
Polis Departmanından,
Memur Rolvaag...
Aracınızı bulduk.
Onu, Kuzey Hollywood
oto-sirkinden alabilirsiniz...
İşte zafer!
Bu harika.
Bu gerçekten harika!
H...Hey!
Burası özel bir
mülk dostum!
Ah, güzel
bir sıçan...
Aaah!
Aaaaahaahhh!
Para istiyoruz,
Lebowski.
Para istiyoruz,
Lebowski!
Aaaah!
Şaka yaptığımızı mı
sanıyorsun ha?
Yoksa eğlendiğimizi
falan mı sanıyorsun?
Senini hayal bile
edemeyeceğin,
şeyler yapabilriz,
Lebowski!
Evet, ve hiçbirşeye inanmayız!
O, hiçbirşey inanmaz,
Lebowski, hiçbirşeye.
Ve yarın,
tekrar gelip,
senin chonson'nını
keseceğiz!
Efendim?
Johson'nını keseceğiz
dedim!
Bunu bir düşün
Lebowski...
Evet, şu zavallı
penisini, Lebowski.
Evet, belkide biraz üzerinde
zıplayıp suyunu çıkartırız.
Dün gece Van Nuys'da
bulmuşlar...
Duvara dayalı bir
şekilde duruyormuş...
Oh dostum, neye
dayalı dedin?
Parçalanmadığı için
şanslısınız,
Bay Lebowski.
Yapma be!
Sanırım, bir çalıntı
araba gezintisi olayı.
Aracı boş bir duvara
çarptıktan sonra,
terk etmişler...
Oo, siktiğimin evrak
çantası yok ya!
Oğlum, burada değil ya,
sıçayım!
Evet, raporda görmüştüm,
üzgünüm.
İçeri diğer taraftan
girmelisiniz.
Dikiz aynalarından biri,
arabanın,
yanında bulundu.
Şansınız vermış, kaset
çaları ve Creedence,
Kasetlerini
bırakmışlar.
Ahh, tanrım, bu
kokuda ne böyle?
Muhtemelen, arabada
bir berduş uyumuş,
ya da belki sadece tuvalet
olarak kullanmış...
Hey, dostum,
Bu adamları yakalayacak mısınız
ha? Yani...
Yani, bilirsin, ümit vaadeden
bir ipucu falan var mı ha?
İpucu?
Yaa, tabi, tabi...
Aslında, bunu suç
laboratuvarındaki
çocuklarla bir
konuşmam gerekiyor...
Ve yine bu dava üzerine
çalışan, 4 ayrı
dedektif daha var...
Hatta, verdiyalı olarak
çalışma emri aldık!
Ha, ha, ha!
İpucuymuş!
Tek umudum, o Almanlar
gelip sikimi kesmeden
önce, Büyük Lebowski'nin
beni öldürmesi...
Bu çok
saçma Ahbap...
Kimse senin sikini
kesmeyecek.
Teşekkür ederim,
Walter.
Bu konuda söylebileceğim
başka birşey yok.
Teşekkür ederim,
Walter.
Kendimi birden çok
güvende hissettim...
Ahbap...
Kendimi sıcak bir
yuvada hissediyorum ya...
Hadi, Ahbap...
Tüm bu siktiğimin olayı!
Burada, sadece
halımdaki birkaç,
sidik lekesiyle
oturuyor olabilirdim.
Evet.
Ama, hayır işte,
bok varmış gibi...Yani...
Amına koduğumun Almanları...
Hiçbirşey
değişmiyor...
Amına koduğumun Nazileri!
Onlar Nazi miydi Ahbap?
Ah, hadi Donny.
Herifler hadım etmekle
tehdit etmiş...
Huylu huyundan
vazgeçer mi?
Hayır...
Yanılıyor muyum?
Eee, şey, o...
Onlar nihilistti dostum...
Ha?
Devamlı hiçbirşeye
inanmadıklarını söylüyorlar!
Nihilistler...
Ha siktir ya...
Yani, Nasyonal
sosyalistlerin,
prensipleri hakkında
ne dersen de Ahbap...
Ama en azından,
bir felsefesi var....
Ve ayrıca, şunu
unutmayalım, yani,
Şunu unutmayalım ki
Ahbap,
Bu vahşi yaşam sevdası,
yani şey...
Bir amfibik kemirgeni...
Tutup, yani şey...
Tutup evcilleştirmek...
Şehir içinde...
Şehir içinde, bu
yasal değil...
Nesin lan sen?
Orman polisi falan mı?
Hayır, ben burada
sadece...
Amına koduğumun sıçanı
kimin sikinde ya?
Burada duyguları
paylaşıyoruz Ahbap.
Duyguları sikiyim!
Senin duygularına ihtiyacım
yok lan benim!
Ben kahrolası
johnson'nımı istiyorum!
Bunu neden
istiyorsun Ahbap?
Kendini toplaman
gerek dostum!
Bu negatif
enerjiyi yanında,
turnuvaya taşıyamazsın...
Turnuvanın amına koyuyum, seninde
amına koyuyum Walter!
Turnuvanın amına
koyuyum ha?
Tamam, Ahbap anlıyorum...
Senin neşelenmeye
ihtiyacın yok...
Hadi, Donny.
Gidip, bir kulvar
bulalım.
Bir caucasian
daha ver Gary.
Tamam, Ahbap.
Böyle arkadaşlar
ha Gary?
Çok doğru, Ahbap.
Güzel bir Sarsaparilla'n
var mı?
Sioux Şehir Sarsaparilla'sı
olur mu?
Evet, o iyidir...
Nasıl gidiyor,
Ahbap?
Pek iyi sayılmaz,
dostum...
O günlerden
biri ha?
Evet.
Neyse...
Benden daha akıllı birinin
söylediği gibi,
Bazen sen balığı yersin...
Ve...
Bazende...Balık, eee...
Seni yer...
Hmm? Bu bir çeşit
doğu sözü mü?
Dahada uzaktan...
Tarzını beğeniyorum
dostum...
Hmm, şey...
Bende senin tarzını
tuttum dostum.
Eee, tam bir kovboy olayı
yapmışsın kendine.
Eyvallah.
Sadece bir sorun var,
Ahbap.
Neymiş o?
Bu kadar kaba konuşmak
zorunda mısın?
Sikiyim, neden
bahsediyorsun lan sen?
Peki, Ahbap,
Bildiğin gibi
olsun...
Kafana takma,
Ahbap...
Evet, sağol
dostum.
Telefon sana,
Ahbap.
Alo?
Jeffrey, hala doktora
gitmemişsin...
Ah, ha, evet.
Yo, yo daha gidemedim...
Ah...
Seni hemen
görmem gerekiyor.
Oh?
Demek, Lebowski
sensin...
Evet.
Maude, hakkında
herşeyi anlattı.
Bir dakikaya kadar
döner, otursana...
İçki ister misin?
Evet, tabi,
beyaz rus...
Bar orada.
Ne iş yaparsın
Lebowski?
Lan, sen kimsin ya?
Sadece Maudie'nin
bir arkadaşı...
Eee, sadece götten
bir arkadaş mı?
Sen ne iş
yaparsın?
Ah, fazla
birşey yapmam.
Merhaba, Jeffrey.
Selam.
Evet, nasılsın? Eee,
Maude, dinle,
Sana, eee,
İstifamı vermek
istiyorum,
Çünkü, ahh...Şey,
görünüşe göre,
annen gerçekten
kaçırılmış...
Kaçırılmadığına
eminim...
Lan, oğlum neden
aradasırada...
Beni dinlemiyorsun?
Birşeyler öğrenebilirsin.
Yani, şimdi ben...
Lütfen, ona senin
annen deyip durma.
Suçlu olan
kesinlikle o ve,
o, kesinlikle bir
kurban değil...
Ciddiyim, elimde çok
kesin bir delil var...
Kimden?
Başroldeki o herif...
Oolie!
Oolie Coco mu?
O miki filminde birlikte
oynadığı adam mı?
Miki mi?
Yani vajina mı?
Yani, herifi
tanıyor musun?
Tek bildiğim, onunla
tanıştırıldığım...
Oolie'yi
hatırladın mı?
Hmm...
O, müzisyendir, bir grubu
vardı...Autobahn.
Plaklarımın
arasına bak.
Yetmişlerin sonunda bir
albüm çıkardılar.
Müzikleri bir çeşit...
Aaa, Tekno-poptu..
Yani, Bunny'i
o mu kaçırmış?
Şey...Evet.
Bak Jeffrey, tanıdığın
birini asla gerçek,
anlamda kaçıramazsın...
Anafikir,
rehinenin, sen onu
bıraktıktan sonra,
seni tanımlayamamasıdır.
Bunu biliyorum...
Bu herifin sorunu
nedir ya?
Kim bu herif?
Knox Harrington.
Video sanatçısı.
Yani şimdi para
Oolie'de mi?
Şey...
Aaa, tam olarak değil...
Aaa...
Bu çok karmaşık bir
olay Maude.
Birçok şey oldu ve
birçok şey olacak...
Birçok yerine oturmayan
parça var...Ve ah,
Kafamda da bin türlü
şey var oğlum...
Benim kafanın alamayacağı
kadar çok şey...
Alo?
Eğer para Oolie'de
değilse, kimde?
Ha, ha, ha, ha! Arayan
Sandra, Bearnali hakkında...
Ah, buna bakmak
zorundayım.
Doktorun numarası
hala yanında mı?
Oh hayır, cidden, gerek yok,
morluk bile kalmadı artık.
Oh, lütfen
Jeffrey...
Sonrada ortaya
çıkabilecek bir,
yan-etkiden sorumlu
olmak istemem.
Si, mi Sandra?
Yan-etki mi?
Si, si, si!
Ha, ha, ha, ha, ha!
Ha, ha, ha, ha, ha!
Ha, ha, ha, ha, ha,
ha, ha, ha, ha, ha!
Lütfen, şortunuzu
indirebilir misiniz,
Bay Lebowski?
Hmm?
Yo, hayır, hayır.
İşte buraya vurdu.
Anlıyorum...
Lütfen, şortunuzu
indirebilir misiniz?
JUST GOT HOME
FROM ILLINOIS
LOCK THE FRONT DOOR,
OH, BOY
GOT TO SIT DOWN,
TAKE A REST ON THE PORCH
IMAGINATION SETS IN
PRETTY SOON I'M SINGIN'
DOO DOO DOO
LOOKIN' OUT MY BACK DOOR
THERE'S A GIANT
DOING CARTWHEELS
A STATUE
WEARIN' HIGH HEELS
LOOK AT ALL
THE HAPPY CREATURES
DANCIN' ON THE LAWN
A DINOSAUR VICTROLA
LISTENIN' TO BUCK OWENS
DOO DOO DOO
LOOKIN' OUT MY BACK DOOR
- Ohh! Ahhh! Aaaa!
TAMBOURINES AND ELEPHANTS
ARE PLAYING IN THE BAND
WONDROUS APPARITION
PROVIDED BY MAGICIAN
DOO DOO DOO
LOOKIN' OUT MY BACK DOOR
TAMBOURINES
AND ELEPHANTS
ARE PLAYING IN THE BAND
WON'T YOU TAKE A RIDE
ON THE FLYIN' SPOON?
DOO DOO DOO
BOTHER ME TOMORROW
TODAY I'LL BUY
NO SORROWS
DOO DOO DOO
LOOKIN' OUT MY BACK DOOR
Kuzey Hollywood'da
Radford'da yaşıyor,
In-n-Out Burger'in
oralarda...
In-n-Out Burger,
Camrose'da ama...
In-n-Out Burger'in
oralarda...
Hamburgerleri harikadır,
Walter.
Kapa o amcık
ağzını Donny.
Çocuk dokuzuncu
sınıftaymış Ahbap,
ve babası...
Buna hazır mısın?
Babası, Arthur
Digby Sellers.
O, kimmiş lan?
Ha?
Siktiğimin Arthur Digby
Sellers'ı kimmiş?
"Damgalı" diye küçük bir
dizi duydun mu hiç Ahbap?
Evet, biliyorum...
Hani, Bitter Creek'de biri
dışında hepsi ölmüştü...
Amına koduğumun dizisini
biliyorum Walter, Eeee?
Amına koduğumun Arthur Digby Sellers'ı
tam 156 bölüm yazdı işte, Ahbap.
Haa...
Nerdeyse,
dizinin tamamı...
Ohh...
Kesinlikle hafif-siklet
değil...
Hayır...
Ama yinede, oğlu
tam bir mankafa...
Heh...
Herneyse, şu şey bitince
oraya gideriz,
Oğlanı yakalarız,
bu çocuk oyuncağı olacak...
In-n-Out Burger'e de
uğrarız...
Sen, kapa o amcık
ağzını Donny!!
Oraya gideriz,
ve oğlanı yakalarız...
Bu çocuk oyuncağı
olacak...
Siktiğimin 1 Milyonunu da
geri alırız.
Tabi hepsini
harcamadıysa...
Amına koyayım be! 1 Milyon papel ya!
Ve, evet, orayada
uğrarız tamam...
In-n-Out!
Hey, Sişş! Sişş!
Biraz burger,
Biraz bira,
Birkaç kahkaha...
Tüm o amına koduğumun problemleri
sona erdi artık Ahbap.
Siktir ya,
yapma be!
Bu çocuk, tüm parayı
çoktan harcamış dostum!
Yeni 'Vette'mi?
Hiç sanmam Ahbap.
Ben derimki, elinde hala
960, $970,000 kalmıştır...
Seçeneklere bağlı...
Arabada bekle Donny.
Buyrun?
Pilar?
Benim adım,
Walter Sobchak.
Buda ortağım
Jeffrey Lebowski.
Buraya, küçük Larry
hakkında konuşmaya geldik.
Girebilir miyiz?
Evet, tabi.
Teşekkürler.
Bu, O, Ahbap.
Sizede iyigünler
efendim!
Ah, oturun
lütfen.
Larry, tatlım,
seni görmeye geldiler!
O hala...
Hala yazabiliyor mu?
Oh, hayır,
hayır.
Sağlık sorunları var.
A-ha.
Ah, şey...Efendim, şunu
söylemek istiyorum...
Yani biz ikimiz,
Kişisel boyutta...
Gerçekten size
hayranız.
"Damgalı"...Özelliklede
ilk bölümler.
Yani, gerçekten tam
bir ilham kaynağıydı.
Tatlım, otur!
Ah, bu
beyler Polis.
Oh, hayır madam,
Size polis olduğumuz
izlenimini
vermek istemedik...
Sadece, polis
çağırmaya gerek
kalmayacağını
umuyoruz.
Tabi bu küçük
Larry'e bağlı.
Öyle değil mi Larry?
Bu senin ödevin mi Larry?
Bu senin ödevin mi Larry?
Bak, oğlum...
Ahbap,
lütfen.
Bu senin ödevin mi Larry?
Ona, arabayı
sor dostum.
Bu senin mi Larry?
Bu senin ödevin mi Larry?
Dışarıdaki senin
araban mı?
Bu senin ödevin mi Larry?
Hay sikiyim, onun ödevi olduğunu
biliyoruz ya oğlum zaten!
Siktiğimin parası nerede
küçük yumurcak?
Bak, Larry...
Hiç Vietnam'ı
duydun mu?
Acıların dünyasına
giriyorsun evlat.
Bunun senin ödevin
olduğunu biliyoruz.
Ve arabayı çaldığını da
biliyoruz...
Ve amına koduğumun
parasınıda!
Ve amına koduğumun
parasınıda!
Ve, bunun senin ödevin
olduğunu biliyoruz.
Senin sikini
keseceğiz Larry!
Babanı utandırıyorsun
Larry!
Pekala...
Bu işe yaramıyor.
Tamam.
"B Planı" zamanı...
Ön pencereden dışarı bakmak
isteyebilirsin Larry.
Evlat, Bir yabancıyı,
götten sikmeye kalkarsan,
Başına işte böyle
şeyler gelir!!
Burada küçük bir
iletişim sorunumuz var.
Küçük piç, öylece
suratıma bakıyor!
Walter!
N'apıyon
oğlum sen?
Lan, n'apıyorsun?
İşte geliyorum Larry.
Bu olanlara iyi bak!
Olanlara iyi bak, Larry?
N'olurmuş gördün mü?
İşte bu olur!
Bir yabancıyı, götten sikmeye
kalkarsan, işte bu olur!
İşte bu olur! Larry!
N'olurmuş gördün mü?
Bir yabancıyı, götten sikmeye,
kalkarsan, n'olurmuş gördün mü?!
İşte bu olur!
Gördün mü n'olurmuş? Larry?
N'olurmuş gördün mü? Larry?
N'olurmuş ha? Gördün mü?
Bir yabancıyı, götten
sikmeye kalkarsan,
İşte bu olur! Larry!
İşte bu olur! Larry!
Hayır!
İşte bu olur! Larry!
İşte bu olur! Larry!
Bir yabancıyı, götten sikm...!
N'apıyorsun lan amına koduğum?!
Yapma lan!
Bu arabayı daha geçen
hafta almıştım lan ben!!
Hey, hey, hey!
Geberteceğim lan seni,
amına koyacağım!
daha geçen hafta aldım
lan ben bu arabayı!!
Bende senin arabanı
sikeceğim lan!!!
Yo, hayır, hey, hey, hey!
Onun arabası değil!
Lanet olsun!
Hayır, yo, hayır!
Sikeceğim!
Beğendin mi lan?
Amına koduğum!
Ağzına sıçacağım arabanın!
Ağzına sıçacağım arabanın!
Özürünü kabul ediyorum.
Hayır, ben,
ben sadece...
Bundan sonra, kendi başıma
halletmeye çalışacağım.
Hayır, hayır, hayır.
Onunla hiç alakası yok...
Evet, eve kadar
gelebildim....
Şu anda evden
konuşuyorum zaten...
Hayır Walter,
Larry hiçde, şakımak üzere,
gibi görünmüyordu...
Eh, tabi bu senin görüşün...
Biliyor musun Walter,
haklısın.
Burada dile getirilmeyen
bir mesaj var...
O da, Siktir git!
Beni rahat bırak lan!
Evet, antremana geleceğim...
Muşambanı giyin, Lebowski.
Jackie Treehorn, seni görmek istiyor.
Jackie Treehorn, senin hangi
Lebowski olduğunu biliyor.
Jackie Treehorn, Hergele
Lebowski'yi görmek istiyor...
Karşında moronlar
yok dostum.
Selam Ahbap.
Geldiğin için
teşekkür ederim.
Ben, Jackie Treehorn.
Mükemmel, saray yapmışsın
kendine dostum...
Kesinlikle mükemmel.
Ne içersin Ahbap?
Beyaz Rus, teşekkürler.
Beyaz Rus...
*** işleri nasıl
gidiyor Jackie?
Ben pek anlamam Ahbap...
Ben yayıncılık ile uğraşırım,
Eğlence sektörü..
Politik destek...
Ya evet, kablocu adam
hangisine dahil?
Evet, maalesef haklısın.
Yetişkin eğlencelerinde,
standartlar fazlasıyla düştü.
Bu video yüzünden, Ahbap.
Şimdide o amatörlerle
rekabet ediyoruz,
Hikaye gibi küçük ekstralara
yatırım yapamıyoruz...
Üretim değeri,
ve hislere yapamadığımız gibi...
Bilirsin, insanlar,
En erojen bölgenin insan
beyni olduğunu unutuyorlar.
Senin için öyle olabilir...
Elbette, iyi ile
kötüyü ayırabilirsin.
Yeni teknoloji, interaktif
erotik yazılımlarda, çok yeni
ve heyecan verici şeyler
yapmamıza izin veriyor.
Gelecek bu işte, Ahbap.
%100 elektronik.
Hmmm...Şey,
Ben, hala manuel şekilde,
31 çekiyorum...
Elbette öyledir.
Konuya gelmem için,
sabırsızlandığını
görebiliyorum.
Evet, işte
geliyorum Ahbap.
Bunny nerede?
Eee, ben senin
bileceğini düşünmüştüm.
Nereden bileyim?
O, sadece, bana
hiç de az sayılmayacak olan
borcunu ödemeden kayboldu.
Hayır, o kaçmadı...
O, aslında, ahh...
Kaçırılma hikayesini duydum,
boşa kendini yorma...
Bu işin içinde olduğunu
biliyorum Ahbap.
Ve kocasından ne koparmaya
çalıştığında umurumda değil.
Bu seni ilgilendirir...
Benim tek söylediğim;
Kendi payımı istiyorum...
Evet, doğru dostum.
Yani, bu olayla ilgilenen,
yani, şey,
çok insan var, yani,
bu çok yönlü bir olay...
İzninle.
Evet?
Oh, öyle mi?
Nerede?
Pekala.
İzninle.
Oh.
Beni bağışla.
No problemo, dostum.
Şey, ah...
Eğer, eee senin
paranı bulursam,
Ahbap'ın payına
ne düşecek?
Eee, elbette,
bunuda tartışacağız.
Tazeleyim mi?
Evet, buna hayır demem...
%10 diyorum...
Bu sana uygun mu?
Mmm, tamam...
Anlaştık Jackie.
Evet, çalışma tarzını tuttum.
Paran, şu anda
Larry Seller
adlı bir çocuğun elinde.
Kuzey Hollywood'da yaşıyor,
Radford'da...Ahhh,
şey, In-n-Out Burger'in orada...
Siktiğimin veleti...
Ama eminin senin,
hırbolar, onu ikna edebilir.
Yani, o sadece 15 yaşında.
Başarısız bir
sosyal öğrencisi.
Eee bana yaım milyonun %10'nundan
bir çek yazarsan...Şöyle,
bir 5binlik kadar...
Bende gider, şey...
Manyak bir caucasian
yapmışsın Jackie.
15 yaşında bir çocuk...
Bu bir çeşit şaka mı?
Hayır, şaka değil.
Bu numara değil Jackie.
Para çocukda...
Selam, arkadaşlar.
Çocuk sadece bir
araba istiyormuş...
Ahbap'ın tek istediği ise
halısını geri alabilmekti...
Ben açgözlü değilim...
Halı, odayı harbiden...
Dolu gösteriyordu...
Ahbap'ın üzerine karanlık çökmüştü...
Ayışığının olmadığı bir bozkır gecesinde,
siyah bir öküzün üstüne çöken karanlık gibi...
Dibi yoktu...
YEAH, YEAH
OH, YEAH
WHAT CONDITION
MY CONDITION WAS IN
I WOKE UP THIS MORNING
WITH THE SUN DOWN
SHININ' IN HIM
I FOUND MY MIND
IN A BROWN PAPER BAG
BUT THEN
I TRIPPED ON A CLOUD
AND FELL 8 MILES HIGH
I TORE MY MIND
ON A JAGGED SKY
I JUST DROPPED IN
TO SEE WHAT CONDITION
MY CONDITION WAS IN
YEAH, YEAH, OH, YEAH
WHAT CONDITION
MY CONDITION WAS IN
I PUSHED MY SOUL
IN A DEEP DARK HOLE
AND THEN
I FOLLOWED IT IN
I WATCHED MYSELF
CRAWLIN' OUT
AS I WAS CRAWLIN' IN
I GOT UP SO TIGHT
I COULDN'T UNWIND
I SAW SO MUCH
I BROKE MY MIND
I JUST DROPPED IN
TO SEE WHAT CONDITION
MY CONDITION WAS IN
YEAH, YEAH, OH, YEAH
WHAT CONDITION
MY CONDITION WAS IN
SOMEONE
PAINTED ECHOES ON
IN BIG BLACK LETTERS
ON THE DEAD INSIDE
I KEPT MY FOOT
ON THE GAS
AS I LEFT THE ROAD
BLEW OUT MY MIND
8 MILES OUT OF MEMPHIS,
AND I GOT NO SPARE
8 MILES STRAIGHTENED UP
DOWNTOWN SOMEWHERE
I JUST DROPPED IN
TO SEE WHAT CONDITION
MY CONDITION WAS IN
I SAID,
I JUST DROPPED IN
TO SEE WHAT CONDITION
MY CONDITION WAS IN
YEAH
YEAH
OH, YEAH
Ah...
Ah...
Ah...
Ah...
Ama, suçlama doğruydu...
Ve kaçtığını söylediler...
Damgalı!
Tek kimliğin bu mu?
Haklarımı biliyorum, dostum.
Bir bok bilmiyorsun Lebowski.
Sikerim! Ben bir avukat
istiyorum, dostum.
Şeyi istiyorum...
Bill Kunstler'ı, dostum...
Ya da Ron Coobie'yi...
Bay Treehorn, bize, seni
açık hava partisinden atmak
zorunda kaldığını söyledi.
Çünkü, çok sarhoş
ve kabaymışsın...
Bay Treehorn, objelere kadın
gibi davranıyor dostum.
Bay Treehorn, bu kasabada
çok etkili biridir...
Senin hiçbir boka
etkin yok, Lebowski.
Burada, sessiz ve güzel
bir sahil toplumumuz var...
Ve bende bu toplumu güzel ve
sessiz tutmaya kararlıyım.
İzin verirsen, bir konuyu
açıklığa kavuşturalım.
Etrafta, hıyarlık yapıp,
vatandaşlarımızı,
rahatsız etmenden hiç
hoşlanmadım, Lebowski.
Kahrolası isminden de
hiç hoşlanmadım,
Kahrolası suratını da
hiç sevmedim,
Kahrolası davranışlarını da
hiç beğenmedim...
Ve senden de hiç
hoşlanmadım...
Kahrolası!
Yeterince açık
olabildim mi?
Afedersiniz,
dinlemiyordum...
Ahhh!
Siktiğimin faşisti!
Aaah!
Malibu'dan uzak dur,
Lebowski!
Ahahh!
Malibu'dan uzak dur,
serseri!
O, siktiğimin çirkin ve
bir boka yaramaz götünü,
benim sahil toplumumdan
uzak tut!
I WANT TO SLEEP WITH YOU
IN THE DESERT TONIGHT
WITH A BILLION STARS
ALL AROUND
İsa aşkına...
Dostum, lütfen kanalı
değiştirir misin?
Siktir git lan, eğer
müziğim hoşuna gitmediyse,
git kendine bir araba al!
Çok kötü bir gece geç...
Kenara çeker ve seni
dışarı atarım!
Dostum, hadi gerçekten kötü
bir gece geçirdim ve,
ben siktiğimin Eagles'ından
nefret ederim.
İn lan arabamdan, siktir!
Çık lan, çık!
Hey...
Dostum!
Dostum, hey!
DEVIL-MAY-CARE
AND I'M THE DEVIL
WITH LOVE TO SPARE
SO VIVA, LAS VEGAS
VIVA, LAS VEGAS
Oh...
Tanrım...
Jeffrey.
Maude?
Seviş benimle.
Ah, bu benim bornozum...
Bana kendinden
sözet Jeffrey.
Eee, anlatacak
pek birşey yok...
Ben, ahh, ben Port
Huron Bildirgesinin,
yazarlarından biriydim...
Orjinal Port Huron
Bildirgesi...
Hı-hı.
Değiştirilmiş ikinci
nüshanın değil...
Ah, ve ben...Ah...
Hiç, Seattle Yedilisini
duydun mu?
Mmmm.
O, bendim işte...
Ve, ahh, 6 kişi
daha vardı.
Ahh, sonra biraz
müzik işi yaptım...
Oh?
Evet, Metallica için turne
personelliği yaptım...
Oh.
"Sesin hızı" turunda...
Hı- hı...
Hepside göt herifler...
Ah, ve sonra...
Bilirsin,
Biraz ondan, biraz bundan...
Kariyerim son zamanlarda
biraz durakladı...
Peki, boş zamanlarında
ne yaparsın?
Oh, hep aynı, bowling,
araba gezintisi...
Arasıra, asit
tripleri falan...
Evine n'oldu?
Oh, Jackie Treehorn
etrafı dağıttı...
Babanın parasının bende
olduğunu sanıyor.
Burayı rahatça aramak
içinde beni evine davet etti...
Kokteyl?
Hayır, teşekkür ederim.
O para, babamın parası değil,
Vakfın parası...
Neden sende olduğunu
düşündü ki?
Ve şimdi kimde?
Oh, Larry Sellers'da,
liseli bir çocuk.
Tam bir başbelası.
Bunun çok karışık bir olay olduğunu
sana söylemiştim, Maude.
Birçok olay oluyor ve yani...
Bilirsin, neyseki,
Uyuşturucu rejimimi çok sıkı
bir şekilde uyguluyorum,
ve aklım yerinde kalıyor...
Ah, bilirsin
iyi gidiyor...
Amına koyuyum, babanın parasına
öyle yakınım ki şu an...
Hep söylüyorum,
o para Vakfa ait.
Babamın hiç parası yok...
Sen neden bahsediyorsun,
herifde bok gibi para var.
Yo, yo, servetin
hepsi anneme aitti.
İyi ama, işleri götürüyor
işte, yani...
Şu anda şirketlerden sadece birini
yönetmesine izin veriyoruz.
Ama onuda çok iyi
yönettiği söylenemez.
Ama, yani, şey...
Hayır, sadece yerdımları
organize ediyor,
Ve ben ona oldukça iyi
bir harçlık veriyorum.
Ama, kendine ait
bir parası yok...
Kendini nasıl göstermek
istediğini biliyorum.
Babamım zayıflığı,
kendini beğenmişliği.
Ve tabi birde,
şu Kaltak...
Ah...Sence, şey, ah...
Bu da ne, Yoga mı?
Bu yumurtanın döllenme
şansını arttırıyor.
Arttırmak mı?
Eh, evet.
Sen, bunu ne sandın?
Küçük bir kaçamak mı?
Ben bir çocuk istiyorum.
Tamam, peki...
Ama, sana...
Ahbap hakkında sana
birşey söylemeliyim.
Ahh, bak Jeffrey,
Ben bir eş istemiyorum.
Aslına bakarsan, babasının
görmemin gerekeceği,
biri olmasını
ya da çocuğu kendi
yetiştirmek isteyecek biri
olmasınıda istemiyorum.
Oh, yani şu doktor...
Kesinlikle, şimdi söyle,
yüzüne n'oldu?
Yoksa, buda mı Jackie
Treehorn'nun bir eseri?
Hayır, bunu Malibu
Polis Şefi yaptı...
Gerçek bir gerici.
Yani, şimdi
senin baban...
Oh, evet, şimdi
anlıyorum işte, evet!
Ne?
Ah be oğlum, bu konudaki
düşüncelerim,
tamamen birbirine girmişti.
Evet, senin baban.
Jeffrey, sen neden
söz ediyorsun?
Jeffrey?
Walter, eğer oradaysan,
siktiğimin
telefonunu aç oğlum,
hadi oğlum, hadi Walter.
Aç şunu be,
hadi bu acil!
Tamam, yeter.
Ahbap sen misin?
Evet, dinle Walter,
şu anda evdeyim.
Gelip beni almalısın.
Araba kullanamam Ahbap,
Bugün Sept Günü...
- Ne?
- Sept Günü...
- Ne?
- Erev Shabbos, yani Sept Günü.
Araba kullanmam oğlum!
Acil bir durum olmazsa,
telefona bile
cevap veremem...
Lan sikeceğim, buda acil bir durum işte!
Anlıyorum, bu yüzden
cevap verdim zaten.
Walter, amına koduğumun herifi,
Pasadena'ya gitmeliyiz hemen!
Gel beni al yoksa, siktiğimin
bowling takımından ayrılırım!
Çık lan o siktiğimin
arabasından!
Çık lan o siktiğimin
arabasından!
Çıksana lan
o arabadan!
Çık lan o sikt...
Sen kimsin lan ha?
Sakin ol dostum.
Sakin ol!
Fizksel şiddet
istemiyorum.
Lan sen kimsin oğlum?
Neden heryerde beni
izliyorsun ha?
Hadi, yarrak kafa!
Sakin ol, dostum,
ben bir Seamus kardeşiyim.
Seamus kardeşi mi?
İrlandalı Keşiş gibi mi?
Sen neden bahsediyorsun
lan böyle?
Benim adım, Da Fino.
Ben bir özel hafiyeyim,
senin gibi dostum.
Ne?
Bir dedektifim dostum!
Ve şunu söylememe izin ver,
tarzına hayranım.
Her taraf
adına oynuyorsun...
Herkesi idare ediyorsun,
mükemmel bir stil dostum.
Bak, ben...
Neyse, siktir et!
Sadece bayan arkadaşımdan
uzak dur..
Hey, hey ben, senin sevgilini
rahatsız etmedim.
O, benim sevgilim değil!
O, benim lanet
bayan arkadaşım!
Sadece döllenmesine
yardım ediyorum, dostum!
Hey, bak dostum, ben...
Kimin için çalışıyorsun?
Lebowski?
Jackie Treehorn?
Knutsen'lar...
Knutsenlarda kim
oluyor lan şimdi?
Knutsen'lar, kayıp
bir kız işi...
Bunny Lebowski, dostum.
Gerçek adı, Fawn Knutsen.
Ailesi onu geri istiyor.
Vay amına koyuyum.
Harika ha? Yaklaşık
bir yıl önce kaçmış.
Knutsen'lar onu
bulduğumda bu resmi,
göstermemi istediler.
Burası, Moorhead.
Minnesota'nın
dışındaki aile
çiftliklerinin resmi.
Evini özlemesini
sağlayacağını düşünüyorlar.
Ah be oğlum,
onu Karl Hungus'ı
gördükten sonra
nasıl bu
çiftlikte
tutabilirsin ki?
Kız kaçırıldı,
Da Fino...
Yapma be.
Oh, bilemiyorum, belkide
kaçırılmadı ama,
ortalıkta olmadığı
kesin.
Hey, belki, sen ve ben
bilgilerimiz birleştirebiliriz.
Bilgi takası ha?
Profesyonel nezaket yani.
Ha? Meslektaşız
nede olsa?
Evet, tabi anladım,
siktir git Da Fino.
Ve benim sevgil...!
Lanet bayan arkadaşımdan
uzak dur!
Böğürtlenli kek.
Böğürtlenli kek.
Bana, üç sosis.
Ha?
Onada böğürtlenli kek.
Yani tamamen
sıçmıştık dostum.
Teslimat işini
bok etmiştik.
Yani kızı kaçıranları
fena halde kızdırmıştık.
Ve Lebowski bana
bağırıp durdu, ama,
Ama, hiçbirşey de
yapmadı, değil mi?
Eee, hayat bazen çok
karmaşık bir hal al...
Hayır, hayır, demek istediğim,
işi bok edeceğimi bile bile,
karısını geri
getirme görevini,
neden bana verdi?
Çünkü lanet karıyı
geri istemiyordu dostum.
Artık canına tak etmişti,
ona daha fazla dayanamıyordu.
Hepsi bir gösteriydi.
Tamam, ama neden
bir milyonuna,
hiç aldırmadı?
Yani, bavulu vermediğimizi
çok iyi biliyordu,
ama onu bizden geri
istemedi bile.
Bir milyon papel o çantaya
asla girmemişti.
Siktiğimin çantası,
bomboştu dostum!
Göt herif kızı
öldürmelerini umuyordu!
Sahte çanta yerine,
sahte çanta attın dostum!
Ah, bak tamam
ama, bunda,
bu kadar acil olan
şey nedir ha?
Ne demek, istediğini anlıyorum, tamam,
parayı o aldı...
Demek istediğim şu ki,
Bugün günlerden Sept,
Yani, sabbath, bugün kuralları sadece,
bir ölüm kalım meselesi
söz konusuysa çiğneyebilirim.
Şunu kesecek misin
artık Walter?
Lan oğlum sen bir
Yahudi değilsin ki!
Sen ne saçmalıyorsun lan?
Sen, Polonyalı bir
katoliksin oğlum!
Lan ne saçmalıyorsun
oğlum sen?
Cynthia ile evlediğimde
din değiştirdim lan ben!
- Hadi Ahbap!
- Ya, ya tabi.
Bunu sende biliyorsun.
5 yıl önce ondan
boşandın oğlum.
Eh ne demek şimdi bu?
Boşandığın zaman,
Kütüphane kartını
iade mi edersin?
Yeni ehliyet alır mısın?
Yahudi olmayı bırakır mısın?
İşte anayol burası, ha?
Ben amına koduğumun Tevye'si
kadar Yahudiyim.
Biliyor musun, bunların
hepsi, senin
şu salak Cynthia
takıntıların işte!
Siktiğimin köpeğine bakman...
Siftiğimin Sinagoguna gitmen...
Resmen geçmişte yaşıyorsun...
bu, Musa'dan başlayıp,
Sandy Koufax'e kadar,
uzanan 3000 yıllık
güzel bir gelenektir!
Yerden göğe
kadar haklısın lan,
Ben, amına koduğumun
geçmişinde yaşıyorum!!
Ben...Tanrım!
Neler olmuş böyle?
VIVA LAS VEGAS
VIVA LAS VEGAS
Ah!
Kız neredeymiş dostum?
Palm Springs'deki arkadaşlarını
ziyarete gitmiş,
Toplanıp, gitmiş...
Bize söyleme zahmetinde
bulunmamış!
Eh, sanırım siktiğimin nihilisti
nerede olduğunu biliyordu!
Tanrım. Bak Ahbap, kız
kendini bile kaçırtmamış...
Bu beyfendi
kim Ahbap?
Ben kim miyim?
Ben lanet bir gaziyim.
Oraya girmemelisiniz Ahbap.
Şu anda, çok sinirli.
Selam, dostum.
Evet, geri geldi ama
senin sayende değil.
Siktiğimin parası
nerede Lebowski?
Zavallı Küçük Şehir
Çocuklarının ihtiyacı
olan bir milyon dolar!
Seni iğrenç dolandırıcı!
Buda kim böyle?
Ben kim miyim?
Ben Kim miyim?
Senin o koca götünü
tekmeleyecek olan
kişiyim ben,
işte ben buyum!
Siktiğimin çantasının
boş olduğunu biliyoruz.
Bir milyon doları,
cebe attığını biliyoruz!
Sizin hikayeniz
varsa benimde var...
Bende diyorumki, parayı
sana emanet ettim,
ve sende onu çaldın.
Sanki senin o
pis parana,
tenezzül edeceğiz!
Bunny'nin gerçekten kaçırıldığını
sandın, ve,
buna çok sevindin,
dostum...
Biraz paranın ortadan kaybolması
için onu bahane edebilecektin.
Tek ihtiyacın olan şey, suçu
yükleyecek bir kurbandı...
Ve bana rastladın...
Seni insan bozması!
Şöyle düşündün, Aha! işte
bir serseri!, bilirsin...
Beş parasız bir hergele!
Ve sayın toplum onu,
ciddiye almayacaktır!
Evet, doğru değil mi?
Evet, doğru ama...Yani...
Defolun ikinizde!
Şu amına koduğumun
sahtekarına bak, Ahbap.
Lanet bir milyoner
rolü yapıyor.
Hemen, bu evden
defolun serseriler!
Ve sana birşey
söyleyeyim, tamam mı?
Ben çok engelli insan
gördüm, Ahbap.
Ve bu herif bir
sahtekar.
Siktiğimin
dolandırıcısı...
Benden uzak
durun, bayım!
Bu herif, eşşek
gibi yürüyebilir.
Hayatım boyunca,
hiçbirşeyden,
bu kadar
emin olmadım.
Benden uzak
dur dedim!
Walter, tanrı aşkına
dostum, adam topal.
Hadi, hadi bakalım!
Benden uzak dur!
Aaah!!
Bırak oğlum herifi!
Evet, onu bırakacağım
Ahbap!
Dikkat! Hazır ol, bebek!
Hadi dostum, yardım etde
sandalyesine oturtalım.
Elbette, tank
savaşlarıda oldu...
Ama çölde savaşmak, balta
girmemiş bir ormanda,
savaşmaktan çok
daha farklı...
Yani Vietnam piyadelerin
savaşıydı.
Eh şimdi bu heriflerin
yaptığı, yani...
Bilirsin, sadece
çocuk oyuncağı...
Yani, benim sadece
M16'm vardı.
Lanet olası koca
bir tank değil...
Ben ve Charlie...Gözbebeklerimizi
görüyorduk.
Evet...
İşte savaş dediğin budur.
Siyah pijamalı
adamlar, Ahbap.
Siktiklerim, dişli
düşmanlardı yani.
Kim pijamalıydı
Walter?
Kapa o amcık
ağzını Donny...
Ama, şimdi
neler oluyor?
Başlarına havlu bağlamış,
bir avuç deve çobanı,
bir Sovyet Tankında
geri vites arıyorlar...
Bunları düşmandan sayamazsın ki...
Hey!
Bu dinlenme günü bokuda
ne oluyor ha?
Bu saçmalık da
nedir böyle?!
Sikimde bile değil!
İsa bunu sallamaz!
Ama beni kandıramazsın
oğlum.
Lig Ofisindeki amcıkları
kandırabilirsin belki,
Ama İsa'yı kandırmazsın...
Bu amatörler
içindir resmen!
Buna gülerim, Haa, ha, ha!
Cumartesi günü sizi
götten sikicektim.
Ama onun yerine, Çarşamba
günü sikeceğim götlerinizi.
Vuuuh! Çarşamba günü
randevunuz var, kızlar!
Şaka yapıyor...
Asya'nın tüm konsepti
böyle zaten...
Yani birçok eğitimli adam,
buna 14. yüzyılda,
karşı çıkmıştı,
Rabahm'ın kendiside...
Evet, işte sonunda
yaptılar...
Kahrolası arabamı
öldürdüler...
Biraz para istiyoruz
Lebowski.
Evet, yoksa
kızı öldürürüz.
Evet, sanırım küçük
anlaşmamızı,
unutmuşsun Lebowski.
Siktiğimin karısı elinizde
falan değil, Bok çuvalları!
Sizin bir bok
yapmadığınızı biliyoruz.
Bunlar Nazi mi
Walter?
Hayır Donny,
bunlar nihilist.
Korkacak birşey yok.
Umurumuzda değil,
yinede para istiyoruz,
Lebowski, yoksa
seni sikeriz!
Ben sizi sikerim!
Üçünüzüde sikerim!
Hayır, bir rehine olmadan
fidye isteyemezsiniz.
Fidye bu demektir!
Siktiğimin işinin
kuralı budur!
Kız arkadaşı, bu iş için
parmağından vazgeçti.
1 Milyon dolar alacağımızı
sanıyordu.
Bu adil değil.
Adil mi? Burada nihilist olan
kim, amına koduklarım?
Bir avuç gözü yaşlı
bebesiniz ulan siz!
Sakin ol Walter.
Hey bak dostum,
Ortada hiç
para yoktu.
Büyük Lebowski bana
boş bir çanta verdi!
Gidip onunla hesaplaşın
oğlum!
Evet, ve bu arada, iç çamaşırlarımı
geri istiyorum!
Bu herifler bize zarar
verecekler mi Walter?
Hayır Donny, bu
adamlar korkak.
Tamam, o zaman üzerinizdeki
parayı alacağız ve,
ödeşmiş olacağız
tamam mı?
Siktirin lan!
Hey, hayır hadi ama,
Walter hadi dostum!
Bu işi ucuza kapatmış
olacağız dostum.
Hayır, benim
olan benimdir!
Oh, hadi be Walter.
Yanlış birşey yapmayın.
Pekala, pekala,
bende ah...
Aaa 4...Nerdeyse
5 dolar var...
Bende 18 dolar var.
Benim olan
benimdir.
Amınıza koyacağız şimdi!
Parayı istiyoruz!
Gelin ve alın...
Amınıza koyacağız!
Hadi gösterin kendinizi
nihilistler!
Seni sikeceğim!
Walter, hadi, herifte
kılıç var oğlum!
9 parmaklı bir karıyla
sikişiyorsun ha?
Siktim seni,
siktim!
Amına koyacağım!
Sakin ol, lan!
Al şu 4 doları!
Top var oğlum,bak koyacağım
bir tane ha!
Ahhh!
Yahudi düşmanı!
Götünü sikeceğim!
Götünü sikeceğim!
Amına koyacağım!
Amına koyacağım!
Amına koyacağım!
Amına koyacağım!
Bir yaralımız
var Ahbap!
Tanrım, onu
vurmuşlar oğlum!
Hayır, Ahbap.
Donny'i vurmuşlar mı?
Ateş falan edilmedi.
- Ha?
- Bu kalp krizi.
Doktor çağır Ahbap.
Ben giderdim ama, ağzımda
kan var, bayılabilirim.
Sakin ol, dostum,
gayet iyi gidiyorsun.
Birazdan
helikopter gelir.
Merhaba beyler.
Yakınları siz misiniz?
Evet, dostum.
Francis Donnelly.
Tanıştığımıza sevindim.
Jeff Lebowski.
Walter Sobchak.
Ahbap desenizde
olur aslında...
Efendim?
OH, yok birşey.
Evet, sanırım cenazeyi
almak için buradasınız.
Evet.
Vazo hazır.
Sanırım, kredi kartıyla
ödeyeceksiniz...
Evet.
Nedir bu?
Bu vazo için.
Gerek yok, küllerini
serpeceğiz...
Evet, bizede
böyle söylendi.
Ama, elbetteki
küllerin size,
bir muhafaza içinde
nakledilmesi gerek.
Burada, 180 dolar
yazıyor.
En uygun fiyatlı
muhafazamız budur.
- Biz, bunu şey...
- 180 Dolar mı?
Fiyatlar 3000 dolara
kadar çıkar.
Ahh, biz bunu eee...
Bunu kiralamamız
mümkün değil mi?
Bayım, burası cenaze evi,
kiralık eşya dükkanı değil.
Amına koduğumun
küllerini serpeceğiz!
Bakın, sırf
yastayız diye,
ahmak olmamızda
gerekmiyor!
Bayım, lütfen
sesinizi alçaltın.
Dostum, şey...Yani içine
koyabileceğimiz,
Bilirsiniz, başka birşey
bulamaz mısınız?
Bu elimizdeki en uygun
fiyatlı muhafazadır.
Lanet olsun be!
Bu civarda bir
market var mı?
Donny iyi bir
bowlingciydi...
Ve iyi bir adamdı...
O, bizden biriydi.
Doğa sporlarını ve bowlingi
seven bir adamdı.
Ve bir sörfçü olarak,
La Jolla'Dan Leo
Carrillo'ya kadar,
tüm Güney California
Sahillerini dolaşmıştı.
Ve hatta, Pismo'ya kadar...
Ve öldü...Yaşıtlarının
çoğu gibi, oda,
zamanı gelmeden öldü...
Sen bilge tanrım,
onu yanına aldın...
Pek çok hayatının baharındaki
genci yanına aldığın gibi...
Khe Sanh'da...
Lan Doc'da...
Ve 364. Tepede...
Bu gençler canlarını
vermişlerdi...
Ve Donny'de
öyle yaptı...
Bowling sever Donny...
Ve, işte Theodore
Donald Karabotsos...
Ölümünün sana huzur
vermesi dileğiyle,
seninle burada
vedalaşıyoruz...
Ve senden kalan son
ölümlü külleride,
Çok sevdiğin,
Pasifik Okyanusu'nun
derinliklerine
gönderiyoruz.
İyi geceler,
yakışıklı prens...
Hasiktir.
Siktir ya, Ahbap,
çok üzgünüm, afedersin!
Lanet rüzgar yüzünden.
Lanet olsun Walter.
Amına koduğumun
göt herifi!
Ahbap, afedersin.
Eline aldığın herşeyin içine sıçmak
zorunda mısın dostum?
Özür dilerim,
bir kaza oldu...
Şu Vietnam saçmalığıda
nerden çıktı ya?
Amına koduğumun Vietman'ının,
bununla ne ilgisi var lan?
Ne saçmalıyorsun lan sen ha?
Ahbap, afedersin,
özür dilerim...
Siktiğimin...!
Sikiyim Walter!
Hadi Ahbap, hey
siktir et dostum!
Hadi bowlinge gidelim...
AND WHEN YOU'RE
SITTING THERE
IN YOUR SILK
UPHOLSTERED CHAIR
TALKIN' TO SOME RICH FOLKS
THAT YOU KNOW
WELL, I HOPE
YOU DON'T SEE ME
IN MY RAGGED COMPANY
AW, THAT YOU KNOW
I COULD NEVER BE ALONE
2 yulaf sodası Gary!
Yarına iyi şanslar.
Evet, sağol dostum.
Donny'e olanlara üzüldüm...
Oh, evet, şey...Aaa,
Bazen sen balığı yersin...
Bazende...Bilirsin...
Hey, dostum!
Nasıl gidiyor Ahbap?
Seni yeniden
görmek güzel.
Yarı finalleri
kaçıramazdım.
İşler nasıl?
Oh, bilirsin, inişler
ve çıkışlar,
Artılar ve eksiler...
Tabi, anlıyorum.
Evet, sağol Garry.
Neyse, kendine dikkat et,
benim gitmem gerek.
Elbette, fazla
takma Ahbap...
Oh, evet.
Talmayacağını
biliyorum...
Evet, bilirsin,
Ahbap aldırmaz...
Ahbap aldırmaz...
Sizi bilmem ama, bu benim
içimi rahatlatıyor...
Onun varolduğunu
bilmek güzel...
Biz günahkarları,
kafasına takmıyor...
Hey, eminim finale
yükselecekler.
Evet, neredeyse
sonuna geldik...
Bu herşeyi
sonuca bağlıyor...
İşler, Ahbap ve
Walter için, oldukça
iyi sonuçlanmışa
benziyor...
Neyse, güzel bir,
hikayeydi.
Siz ne dersiniz?
Beni fazlasıyla
güldürdü.
En azından
bir bölümü...
Donny'nin gidişini görmek
hoşuma gitmedi.
Ama, daha sonra
bir şekilde,
Küçük Lebowski'nin yolda
olduğunu öğrendim.
Sanırım, insan denilen bu
lanet olası komedi,
kendini bu şekilde
sürdürüyor...
Nesilden nesile
geçerek,
Batıda vagonlarla
ilerleyen,
zamanın kumları arasından
geçene kadar...
Oh, şu halime
bakın...
Yine saçmalıyorum...
Evet, umarım sizde biraz
eğlenmişsinizdir...
Sizi daha sonra,
yolda yakalarım.
Söylesene dostum,
şu güzel
sarsaparilla'dan
hiç kaldı mı?
"" Turkish Subtitles by Kerem BEYIT ""
"" Trade ve satış için vcddivx@hotmail.com ""
TAKE ME DOWN, LITTLE SUSIE,
TAKE ME DOWN
I KNOW YOU THINK YOU'RE THE
QUEEN OF THE UNDERGROUND
SEND ME DEAD FLOWERS
EVERY MORNING
SEND ME DEAD FLOWERS
BY THE MAIL
SEND ME DEAD FLOWERS
TO MY WEDDING
AND I WON'T FORGET TO
PUT ROSES ON YOUR GRAVE
NO, I WON'T FORGET TO
PUT ROSES ON YOUR GRAVE
BRIGHT LIGHT CITY
GONNA SET MY SOUL
GONNA SET MY SOUL
ON FIRE
GOT A WHOLE LOTTA MONEY
THAT'S READY TO BURN
SO GET THOSE STAKES
UP HIGHER
THERE'S A THOUSAND
PRETTY WOMEN
WAITIN' OUT THERE
THEY'RE ALL LIVIN'
DEVIL MAY CARE
AND I'M JUST THE DEVIL
WITH LOVE TO SPARE
SO VIVA LAS VEGAS
VIVA LAS VEGAS
VIVA LAS VEGAS WITH
THE NEON FLASHIN'
AND YOUR ONE-ARMED
BANDITS CRASHIN'
ALL THOSE HOPES
DOWN THE DRAIN
VIVA LAS VEGAS TURNIN'
DAY INTO NIGHTTIME
NIGHT INTO DAYTIME
IF SEE IT ONCE
YOU'LL NEVER BE
THE SAME AGAIN
I'M GONNA KEEP ON
KEEP ON THE RUN
IF IT COSTS ME
MY VERY LAST DIME
IF I WIND UP BROKE
WELL, I'LL
ALWAYS REMEMBER
THAT THAT I HAD
A SWINGING TIME
I'M GONNA GIVE IT
EVERYTHING I'VE GOT
LADY LUCK PLEASE LET
THE DICE STAY HOT
LET ME SHOOT A 7
WITH EVERY SHOT
VIVA LAS VEGAS
VIVA LAS VEGAS
VIVA LAS VEGAS
VIVA
VIVA
VIVA
VIVA