Tip:
Highlight text to annotate it
X
Siktir!
Lanet olsun!
Siktir!
Kahretsin!
Biraz dikkat et ihtiyar!
O ne ulan?
Yapmayı bilmiyorsun.
İğne yapabildiğinin
en iyisini yapıyor.
Bu da ne demek şimdi?
Irezumi deriyi örtmek için değildir.
Dövme insanın doğasını yansıtır...
...ve Beş Yüzük Kitabı'ndaki
dört soylu mesleğe ışık tutar:
Savaşçılık, Sanatçılık,
Tüccarlık ve Çiftçilik.
Deri ile iğne ve dövme ile kişi
arasında bir uyumsuzluk var ise...
...belki de seçtiğin yol,
sana uygun bir yol değildir.
Sen ne dedin ihtiyar?
Bana saygısızlık etmedin
herhalde? O kadar aptal değilsindir.
Bana saygısızlık edersen
beyninle bu yere dövme yaparım.
Saygısızlık etmek istemedim.
Hadi yine iyisin.
İşini bitirmeden
seni öldürmeyeceğim.
Aynayı ver bana.
Bakalım nasıl görünüyormuş.
- Eh, fena değil.
- Patron. Bu sana gelmiş.
- Neymiş o?
- Mektup.
Aç o zaman salak herif!
Ee?
Neymiş?
Kuma benziyor.
Evet, ***.
Siyah ***.
Olamaz...
Ne olduğunu biliyor musun?
Bizimle kafa falan mı
buluyorsun yoksa?
Yıllar önce, yine biri böyle
bir mektup almıştı.
Çok kişi vardı ve onlar da
sizin yaptığınız gibi gülüyorlardı.
Sonra gölgenin içinden çıktı ve
gülüşlerini kana buladı.
Ne çıkmış gölgeden?
- Adını ağzıma alamam.
- Hangi adı alamazsın?
O gece kılıcıyla
burayı hedef aldı.
Ölmeliydim, ama doğuştan
gelen kusurum...
...sebebiyle kalbim solda
değil sağ tarafta.
O ne lan öyle?
Ninja'ya benziyor patron.
Ninja mı?
Dalga mı geçiyorsun?
Ağzına alamadığın şey bu muydu?
Ninja mı?
Ninja, Ninja, Ninja.
Embesil ihtiyar!
Az daha inanacaktım.
Ninja.
Çok iyiymiş.
Kahretsin!
Bana dalaşmak mı istiyorsun?
Bana bulaşacak mısın?
Siktir!
Bak...
Bunu yapmaya mecbur değilsin.
Sana ne ödedilerse...
...ben iki katını...
Üç katını veririm.
Duydun mu?
Ne kadar istersen veririm!
Onunla pazarlık edilmez
ve ona bahane sunulmaz, çünkü...
...o insan değil.
Cehennemden gönderilmiş
bir şeytan.
Sen kapa çeneni bunak herif.
57 yıl boyunca senin
hikâyeni anlattım...
...kimse bana inanmadı.
Ama sen gerçeksin,
öyle değil mi?
Çeviri;
Emre Bekman
Delgata davası için
hepsi bu kadar mı?
Delgata bu.
- Peki gerisi?
- Kanıt.
Ne kanıtı?
Hayır, yine başlama Mika.
Lütfen.
Sorun ne?
Eskiden araştırmalarıma güvenirdin.
Pekâlâ, sana bir soru. Aşağıdakilerden
hangisi bu davada yer almaz?
Diz üstü bilgisayar, uzay mekiği,
nanoteknoloji, Ninja.
Sadece bir saatini istiyorum.
O kadar.
Neden içimde pişman olacağıma
dair bir his var?
- Eulmi olayını hatırlıyor musun?
- Kore Kraliçesi.
1800'lerin sonlarında ninja klanlarından
biri tarafından öldürüldü.
Bence Ozunu tarafından.
Şu sıralar Kunitomo Shigeaki'nin
mahkeme dosyalarını inceliyorum.
Savcı Shigeaki'yi 45 kiloluk bir
altın ödemesi ile ilgili sorguya çekti.
Shigeaki savcının bahsettiği şeyden
haberi olmadığını savundu.
Ve o soru bir daha
gündeme gelmedi.
Ama beni huylandıran ederiydi.
Aynı miktarda paranın geçen hafta...
...Osaka'daki yakuza katliamı için
Ozunu ***ı'na ödendiği söyleniyordu.
Sen de, değişen dünyada
bir insanın...
...değerinin aynı kalıp
kalmadığını merak ettin.
Aynen öyle. Bu klanlar
yaklaşık 1000'er yıllıktır.
Çok fazla değiştiklerini sanmıyorum.
Bu yüzden...
...uluslararası para
transferlerini inceledim.
Özellikle ünlü suikastçıların bulunduğu
bölgelerdeki bankalardan yapılanları.
Bingo.
Rusya Başbakanı Zhukov.
Suikasttan bir gün önce...
...Şangay Bankası'ndan
1,555,999.90 Dolar transfer edilmiş.
Bu da şu anda 45 kilo altının
piyasa değerine denk geliyor.
- İşte şimdi ilgimi çekmeye başladın.
- Klanlar gerçek Ryan.
Çocukları kaçırıp birer
suikastçıya dönüştürüyorlar.
Bak Mika, tarihi gerçekleri
kimse inkâr etmiyor.
Ama bütün bunlar
günümüz dünyası için çok saçma.
Bu gerçek. İnanmanı kolaylaştıracaksa
casus veya başka bir şey de diyebilirsin.
Ama onlar ellerini kollarını sallaya
sallaya adam öldürüyor...
...ve kimse bunu durdurmak
için kılını bile kıpırdatmıyor.
Selam.
Bakar mısınız?
Acaba...
...zahmet olmazsa bana
yardım edebilir misiniz?
Hangi klandansın?
- Berlin'de ne arıyorsun?
- Anlamadım.
Neler oluyor?
- Bir şey bulduğunu söyledin?
- Evet.
Bir şeyler bulurum diye araştırma
yaparken karşıma bu çıktı.
Bir rapor. Moskova'daki bir
arkadaşım yönlendirdi.
Soğuk Savaş'ın
en şiddetli olduğu...
...zamanda yüksek rütbeli KGB ajanı
Aleksei Sabatin tarafından yazılmış.
Siyasi suikastların,
9 *** adını verdiği...
...antik ama oldukça gelişmiş bir şebeke
tarafından yönlendirildiğini iddia etmiş.
- Dikkatini çekerim, Ninja dememiş.
- Ajana ne olmuş?
Sana uyarsam başıma
geleceklerin aynısı.
Aklî denge bozukluğu
şüphesiyle uzaklaştırılmış.
Artık inanıyorsun, değil mi?
Ninjalara mı?
Dalga geçiyor olmalısın.
- O zaman bunu neden yapıyorsun?
- Bilmiyorum.
Ama senin,
birlikte çalıştığım...
...en çekici araştırmacı
olmanın bununla bir alakası yok.
Bay Nan, gelmeniz iyi oldu.
Isıtma sorunumuz vardı, o yüzden
evinize girmek zorunda kaldım.
- Hâlloldu mu?
- Hâlledildi.
Eviniz karanlık ve tıkış tıkış.
Affedin ama valizler
dikkatimi çekti.
Sana söyledim, babam
çok hasta.
- Berlin'den ayrılacak mısınız?
- Henüz değil. Telefon bekliyorum.
Buna üzüldüm.
Ölüm bir gün hepimiz
için gelecek.
Nerede olursanız olun,
nereye giderseniz gidin...
...kim olduğunuzu ve hangi yollardan
geçtiğinizi asla unutmayın.
Siz Ozunu'sunuz.
Benim bir parçamsınız, tıpkı
benim sizin bir parçanız olduğum gibi.
Hayatınızın gerçeği bu ve
ölümden sonra bile öyle kalacak.
Bu benim yeni evlâdım.
Ona Raizo ismini verdim.
Yeni kardeşinize
hoş geldin deyin.
Hoş geldin Razio.
Vücudunuz iradenize itaat etmeli.
Açlık, susuzluk hatta
damarlarınızda akan kan bile...
...vücudun zaafıdır.
Onlara hükmedin ki
vücudunuza da hükmedebilesiniz.
İşte bu Ozunu ***ı'nın gücü...
...ve Ninja olmanın gerekliliğidir.
Bu gece yerseniz yarın
iki kat daha fazla çalışırsınız.
Ne oldu, üzüldün mü?
Kardeşine bak.
Bu yaşam savaşı.
Tek gerçek.
Ailen tarafından terk edildin.
Evsiz kaldın.
Sevgiden yoksun kaldın.
Ölmen gerekirdi.
Ama sen mücadele ettin.
Senin bugün yaptığın gibi
o da savaştı ve kazandı.
Dövüştü.
Düşmanını dondurdu.
Tereddüt etmedi. Aklına
hiçbir şeyin girmesine izin vermedi.
Yaşamak için hiçbir şey
hissetmemen gerekiyor.
Acı zayıflık getirir.
Unutma, sadece zayıflığın
olduğu yerde acı vardır.
Bütün zayıflıklardan arınmalısın.
Genel olarak zayıflıktan nefret et,
ama en çok kendininkinden.
- Bayan Sabatin?
- Benim.
Ben Europol'den Mika Corretti.
Telefonda görüşmüştük.
- Kocamın raporunu okuyordunuz,
değil mi? - Evet.
Raporunun, KGB ile arasında
sorunlar yarattığını biliyorum.
Musa Firavun için nasıl sorun
oluşturduysa...
...bu rapor da Alexei'nin
kariyerinde öyle sorun oluşturdu.
- Çok tatsız şeyler.
- Ne oldu?
2 yıl önce...
...Zhukov suikastından sonra...
...rapor ilgi görmeye başladı.
Ondan sonra her şey değişti.
Alexei kilitleri değiştirip, yeni kilitler
eklemesi için birilerini tuttu.
Pencere kilitleri, kapı kilitleri,
kilit üstüne kilit.
Kamera, hareket sensörü
ve ışıklandırma taktırdı.
Her yere lamba koydurdu.
"Gölge olmamalı" derdi hep.
"Gölge olmamalı"
Sonra bir gün kapıya
bir adam geldi.
Bir süre Alexei'nin raporu
hakkında konuştular ve sonra...
...genç adam gitti.
Kocam askerdi.
Rus İstihbaratı üyesiydi.
Kolay kolay korkacak
adam değildi.
Ama yanına geldiğimde
gözünde korkuyu gördüm.
Yerinden kalktı, öptü ve
beni çok sevdiğini söyledi.
Bunu...
...hep hatırlamamı
söyledi.
Ne konuştuklarını
biliyor musunuz?
Hayır. Bilmememin
daha güvenli olacağını söyledi.
Nasıl öldüğünü sorabilir miyim?
Işıklar gitti.
Kocamın işini ciddiye
alan ilk kişi sizsiniz.
Bir hiç uğruna ölmediğini
bilmek güzel olurdu.
Bunu almanızı isterdi.
Kimsin sen?
Takeshi'nin darbesi canını mı acıttı?
Bunun acı olduğunu mu sanıyorsun?
Yanılıyorsun.
İşte sana acı.
Bu senin ilk sınavın Raizo.
Bu geceden sağ çık.
Çok iyi Raizo.
Çok iyi.
İnsan bilgisayarın önünde iyice
kendinden geçiyor, değil mi?
Pardon?
Ajan Zabranski.
İçişleri'nden.
Birkaç sorum olacaktı.
Mika Coretti sizsiniz, değil mi?
Adli araştırmacı.
Ajan Maslow ile sık
çalışıyorsunuz, değil mi?
Birkaç davada çalıştık, evet.
Sosyal bir ilişkiniz falan var mı?
- Pardon? - Ayın 13 ve 18'inde
beraber yemeğe çıkmışsınız.
Siz nerden biliyorsunuz?
Doğru değil mi?
Emin değilim. Ara sıra yemeğe çıkarız,
ama birlikte çalıştığımız zamanlarda...
Ajan Maslow size son zamanlarda
olduğundan farklı göründü mü?
Garipsediğiniz bir hareketi
ya da sözü falan oldu mu?
Hayır.
Neden?
Ajan Maslow bir şey mi yaptı?
Her zamanki kontroller.
Ajans saha ajanlarını önemser.
Stres, yorgunluk ve aklî durumda
tehlike belirtilerini izliyoruz.
Ajan Maslow'un elinde
ağır davalar var.
Bu kadar çalışma insanı yorar.
- Zabranski ofisime geldi.
- Evet, ben de şaşırdım.
Açıkça belirtti Ryan.
Bizi izliyorlar.
Büyük resmi göremiyorum ama
bir uyarı gördüm mü tanırım.
- İyi de neden?
- Nedeni belli.
Bu küçük fantazinin
gerçek olma ihtimali varsa...
...o zaman klanlar bunun gizli
kalması için bayağı çaba sarf edecek.
Ne yapacaksın peki?
Şu andan itibaren parmaklarımızın
ucunda yürüyeceğiz..
Anladın mı? Benden onay
almadan hiçbir şey yapmayacaksın.
Tamam mı?
Peki.
14. yüzyıl parşömenleri
9 ***'ın en eskisi olan...
...Siyah *** ile ilgilidir.
Müslüman kâşif İbn-i Batuta
bir grup yetimin tutulduğu...
...dağların arasında gizli...
...gerçek bir Shido'ya gider.
Batuta notlarında, dövüş gösterisinden
sonra törensel bir yemek geldiğini söyler.
Dövüşçüler 10 yaşını bile
aşmamış çocuklardan oluşur.
Ev sahibi, bir insanın hayatının,
*** hayatına kıyasla...
...anlamsızlaştırılması
gerektiğini belirtir.
Hayatın anlamını yok etmeli ve
kalbini ondan almalı.
Bunu yapmamalısın.
Bu kurallara aykırı.
- Seni yakalarlarsa...
- Yakalasınlar.
...kafese koyarlar.
Bence hangi yöne doğru büyüyeceğine
ağacın kalbi karar vermeli.
- Ağaçların kalbi yoktur.
- Her şeyin kalbi vardır.
Benim yok.
Öyle mi?
Bakayım.
Merhaba?
O da merhaba diyor.
Benimle tanıştığına memnun olmuş.
Ama seni özlüyor.
- Yalancı.
- Yalan söylemiyorum.
Sen de benimkini dinle.
Bir yıl boyunca, bir duyun
olmadan yaşayacaksın.
Buna en çok kullandığın
duyunla başlayacaksın.
Gözlerini kullanmadan
görmelisin.
Kes onu Kiriko.
Bütün noksanlıklar etin içine
gömülmeli.
Kes onu.
Kanunları biliyorsun.
Sana söylemiştim.
Seni uyarmaya çalıştım.
Evet.
Söyledin.
Neden Kriko?
Neden?
Benim içeride olma nedenimi mi yoksa senin
dışarıda olma nedenini mi soruyorsun?
Kiriko!
Bunu neden yapıyorsun?
Buna mecburum.
Kanunları biliyorsun.
Kalbini yerinden söker.
Hayır.
O benim kalbime asla dokunamaz.
Benimle gel.
Nereye?
Dışarıda ne var?
Hayat.
Benim hayatım burada.
Mika Coretti. Gotz Sokak.
Alexanderplatz, 10179.
Lanet olsun Ryan...
Özür dilerim. Öğlen senle konuşamadım
Mika. Beni izliyorlar. Atla.
Ryan, neredeydin?
Bütün gün ofisini aradım.
- Sabatin'in ne hissettiğini şimdi
anlıyorum. - Ne oldu?
Şu an İçişleri, İçgüvenlik, CIA...
...ve hatta sanırım
Mars ordusu bile ofisimin...
...altını üstüne getirmekle meşgul.
- Ne yapacağız? - Eve git,
çantanı hazırla ve tatile çık.
- Olmaz. - İtiraz yok Mika.
Ben sana güvendim, şimdi sıra sende.
Kusura bakma, benim yüzümden işini
kaybetmene seyirci kalamam.
Ben işimden bahsetmiyorum. Bunu al.
Yasal, izi sürülemez, seri numarası yok.
- Ryan...
- Evet, farkındayım.
Dünya Bankası organizasyonlarını,
uyuşturucu kartellerini...
...silah tüccarlarını araştırdım ama
ortalığın böyle kızıştığını hiç görmedim.
Hem de Ninjalar için.
İnanılır gibi değil.
Affedersiniz.
- Merhaba.
- Selam.
Neler oluyor?
Güç kesilmiş. Bizim, arkamızdaki
ve sokağın karşısındaki binanın.
Görünüşe göre birkaç ayda bir
bum... Işıklar gidiyor.
Peki.
Sağ olun.
Daha fazlası gelecek.
Ne?
- Sen ölene dek vazgeçmeyecekler.
- Tanrım.
- Silah işine yaramaz.
- Fazla bir seçeneğim yok, anladın mı?
Bir ara Tae Bo dersi almıştım, Kung-fu
adına bildiklerim bununla sınırlı.
Sana yardım edebilirim.
Ama bana güvenmelisin.
Peki.
Beni tanıyor musun?
New York'taki bir güvenlik kamerası seni
onlardan biriyle dövüşürken kaydetmiş.
Onları biliyor musun?
Biraz.
Dokuz ***.
Anladığım kadarıyla 1.000 yıldan
beri ülkelere ya da...
...45 kilo altın getiren herkese
suikastçı temin ediyorlar.
Bunun adı Jin'di.
- Yani onu tanıyor muydun?
- O da bir suikastçıydı.
Onun ***ından mısın?
- O zaman ona niye engel oldun?
- Geliyorlar.
Kim?
Kaç küçük kardeş.
Kaç.
Zayıflık güce mecbur eder.
İhanet kan doğurur.
Dokuz ***’ın kanunu budur.
İhanete uğradık.
Benim evlâdım, benim kızım
bize ihanet etti.
Lütfettiklerimi geri çevirdi.
***ımızı reddetti.
Bu utanç yalnız ve yalnız
kanla temizlenebilir.
Sen...
Onu geri getiren olarak, bu
şerefe sen nail olacaksın evlâdım.
Nereye gidiyoruz?
Önemi yok.
- Bizi izlediklerini mi düşünüyorsun?
- İzlediklerini biliyorum.
Arkada kimseyi görmüyorum.
Kokumuzu aldılar.
- Köpekler gibi kokumuzu mu takip
edecekler? - Hayır. Kurtlar gibi.
Adım Mika, bu arada.
Bana verilen isim Raizo.
Yani sen de yetimsin.
Mahzuru yoksa birkaç boşluğu
doldurmak istiyorum.
Ozunu ***ı tarafından alınıp
suikastçı yapılmak için eğitildin.
Ama bir şey oldu ve programdan
çıkmaya karar verdin.
İşlerin tıkırında gitmediğini
hayal etmek zor değil.
Sadece anahtar deliğinden baktığım
için bile peşime düştülerse...
...kim bilir seni nasıl
şiddetle istiyorlardır.
Ama sen de onların peşindesin.
Berlin'de oluşun da bu yüzden.
Çünkü Sabatin klanları araştıran
az sayıda insandan biriydi..
...bu yüzden onu da susturdular.
Cevabını bulamadığım
soru ise şu:
Beni neden kurtardın?
Bu zamana kadar olan hayatın
seni bu noktaya getirdi.
Bunu sakın boşa çıkarma.
Aileni hayal kırıklığına uğratma.
Altın bir saat takıyor.
Getir onu bana.
Birazcık gıdıkladı.
Beni alt etmek için küçük bir şişten
daha fazlası gerekir evlât.
Sende kalsın.
Yaşadığın her anın sana benim bir
lütfum olduğunu hatırlatsın.
Beni gururlandırdın evlâdım.
Artık gerçek bir Ozunu olduğunu
kanıtlama vaktin geldi.
Bizden kaçmaya çalıştı.
Ailesinden.
Takeshi onu yakaladı
ve bize geri getirdi.
Zayıflık güce mecbur eder.
İhanet kan doğurur.
Dokuz ***’ın kanunu budur.
- Senin korunman gerek.
- Hayır, ben Ozunu'yu istiyorum.
Bunun için de
yardımına ihtiyacım var.
Şu yola gir.
- 36 beden misin?
- Ne? Yok artık. 34 bedenim.
Beni bırakıp gidersen seni
bulur ve öldürürler.
Anladın mı?
Soyun. Banyo yap,
ama sabun kullanma.
Sigara içiyor musun?
Elbiselerini buna koy.
Bu kot dar.
34 bedenim dedin.
Evet, Alman standardına göre.
Sanırım normale göre küçükmüş.
Bu kokumuz için.
Değil mi?
Gidelim.
- Alo?
- Ryan, benim.
Mika! Tanrı aşkına
saatlerdir seni arıyorum.
Biliyorum.
Başım biraz belada da...
Bela mı? Asıl kurula gelmediğin için
başın belada. Hem de hiç olmadığı kadar.
Evet ama en azından
tek başıma değilim.
Sabatin'in video
kaydındaki adam seninle mi?
Bizim tarafımızda Ryan. Ozunu'yu
istiyor, ajansın yardımına ihtiyacı var.
- Dikkatli ol Mika.
- Ona güveniyorum.
Söz veremem ama birlikte çalıştığımız
zamanlarda elimden geleni yapacağım.
- Buluşabilir miyiz?
- Nerde?
Her zamanki yerimize
ne dersin?
İşte orada.
Sorun yok.
O bizim taraftan.
- Mika, iyi misin?
- Evet, onun sayesinde.
- Bunu neden yaptın?
- Neyi?
İnsanlar ölecek.
Götürün!
Ne halt ettiğini sanıyorsun sen?
Emirleri uyguluyorum.
- Mahkûm kapatıldı efendim.
- Tamam.
Bana hiç de ölüm makinesi
gibi gelmedi efendim.
Daha çok popçuya
benziyor.
Bizi buradan duyamaz...
...değil mi?
- Efendim.
Ryan, yaptığın yanlış.
Yasal bile değil.
Neresi burası?
Özel Guantanamo'n mu?
Eski bir Doğu Almanya sığınma evi.
Jamison bunun gözden ırak olmasını istedi.
Çok büyük bir hata
yapıyorsun.
Hiç sanmıyorum.
Londra, Washington ve Osaka'dan
bu adamın etiketlendiği raporlar aldım.
Tek sorunumuz onu
hangi ülkeye iade edeceğimiz.
Yani iki hafta önce Ninja diye
bir şey yoktu...
...ama şimdi her şehirde
arama emri mi çıkartıldı?
Düşman o değil.
Adam katil Mika. Onları durdurmamız
gerektiğini söyleyen sen değil miydin?
- Beni dinlemiyorsun. - Kayda
değer bir şey söylemiyorsun da ondan.
Başkaldırmacılık mı oynamak istiyorsun?
Yürü, milletin önünde yapma bari.
Çocuklar uzayın!
Hadi, çabuk!
- Lanet olsun Ryan, ben sadece...
- Beni dinle, vazla vaktimiz yok.
Neye bulaştın bilmiyorum ama
birileri olayı ele almış durumda.
Ölmesini istiyorlar.
Yıllardır onlarla savaş içinde.
Sana inanıyorum.
Bir tuzağın kokusunu tanıyacak
kadar uzun süredir bu işteyim.
Bunu çok dikkatli
şekilde halletmeliyiz.
Ve bir daha kayıplara
karışma riskini göze alamam.
Başın derde girdiğinde...
...şunu aç.
Nerde olursan ol
seni bulurum.
Merhaba.
Susamış görünüyorsun.
Üzgünüm, bunun olacağından
haberim yoktu.
- Biliyorum.
- Biliyor musun?
Bana bir tek beden ölçün
konusunda yalan söyledin.
Nerden bildin?
Kalbin.
Çok özel.
Maslow bizim tarafımızda.
Sana yardım etmeye çalışacak.
Artık çok geç.
Ryan. Ryan, seninle
konuşabilir miyim?
Yine mi aynı şey Corretti?
Ben...
Bir grup Ninja'nın buraya doğru
gelmekte olduğunu sanıyorum.
Sanırım buradaki beyler pijamalı
birkaç kaçıkla baş edebilir.
- Öyle değil mi?
- Kesinlikle.
- Gördün mü?
- Ama konuştuğumuz konu...
- Üstünde çalışıyorum. Bana biraz
zaman ver. - Hiç zaman yok.
- Şimdi gelmeyecekler, değil mi?
- Çok yakında burada olurlar.
Ne kadar yakında?
Raizo.
Mika! Onunla gidin.
Mahkûmu koruyun.
İkinci ekip, düzen al.
Konum bildir.
Şu an ara kattayız.
Ateş etmeyin!
Ateş etmeyin!
- Canına mı susadın Corretti?
- Hücreyi açın. Mahkûmu götüreceğiz.
- Emirler bu yönde değil.
- Mika, git burdan!
Seni almadan gitmem.
O zaman hep birlikte
ölürüz.
- Aç şu kapıyı.
- Bunu yapamam.
Kızılötesine geçiyorum.
- Artık çok geç.
- Dikkat!
- Ah Mika...
- Sessiz ol.
Seni daha çok sevmeye başladım.
Siktir.
Lanet olsun.
- Mika, acele et.
- Tamam.
- Mika, huysuzluk gibi algılama ama...
- Elimden geleni yapıyorum.
Hiç vakit kalmadı!
Yürü.
Burada bekle.
Gidelim.
Yere yatın!
Dikkat!
Araba yukarıda.
Git.
- Hemen git.
- Tamam.
Küçük kardeş.
Hadi Raizo.
Raizo, nerdesin?
Lanet...
Siktir!
Aman Tanrım.
Lanet olsun!
Tanrım!
Hayır!
Hayır!
Elveda küçük kardeş.
Bin çabuk!
Seni bulduğuma inanmıyorum.
Ben de seni bekliyordum.
Aman Tanrım.
Hastaneye gitmen gerek.
Hayır, hastane olmaz.
Sürmeye devam et.
- Mika, nerdesin?
- Sürmemi söyledi.
- Yaşıyor mu?
- Sayılır. - Tanrım.
- Mika, yerini söyle sizi alalım.
- Bu sefer olmaz.
Mika, beni dinle.
İşin içine çok kişi karıştı.
- Ortalık karışacak.
- Evet, fazla vaktimiz olmadığı kesin.
Mika?
Beni duyamadığını biliyorum.
Bir şey fark ettirmeyecek ama...
...gene de söyleyeceğim.
Ben sadece bir adli araştırmacıyım.
Bir nevi afili kütüphaneci.
Tek başıma sana yardım etmek
için elimden bir şey gelmez.
Hayatımı kurtardığın için
teşekkür etmek istiyorum.
Umarım bunun için
beni affedersin.
- Ajan Maslow?
- Evet?
- Takip cihazı.
- Yeri saptadınız mı?
Konumu üçgene
alınıyor.
Uluslararası ulaşım 5 dakika
içinde harekete hazır hâle getirilecek.
Babaya götüreceğiz.
Lanet olsun.
- Temiz.
- Temiz.
Onu aldılar.
On dakika önce.
Gitti.
Siz Ozunu'sunuz.
Benim bir parçamsınız, tıpkı
benim sizin bir parçanız olduğum gibi.
Hayatınızın gerçeği bu...
...ve ölümden sonra bile
öyle kalacak.
Evlâdım.
Seni yeniden görmek çok güzel.
Hatırlar mısın,
bir zamanlar...
...sana baktığımda...
...gurur duygusunu hissederdim.
Kimse senin kadar
gelecek vaadetmemişti.
Özlemini çektiğim
oğul sendin.
Yerimi alacak kişi.
Peki ne yaptığını
biliyor musun?
Ailemi nasıl utandırdığını?
Bana ihanet ettiğini?
Sence neden yaptım?
Alın şunu
gözümün önünden.
Bu gece kardeşlerimizin
intikamını alacağız.
Bu gece onurumuzu
geri alacağız.
Onun ölümü binlerce
yıl boyunca hatırlansın.
Zayıflık güce mecbur eder.
İhanet kan doğurur.
Gücünü kaybediyorsun,
ihtiyar.
Baba...
Devam edin!
Lanet olsun!
- Nerde kaldın?
- Geleceğimi biliyor muydun?
Uyuyor olmam senin duymayacağım
anlamına gelmez.
Ve seni affediyorum.
Mika!
Gel benimle.
Zırhlı araçta kalacağına
söz vermiştin.
Geç kalacağını düşündüm.
Birinci takım hazır efendim!
- Vur!
- Şimdi!
Burada kal.
Siz ikiniz benimle gelin.
Hadi küçük kardeşim.
Eski günlerdeki gibi biraz oynayalım.
Sıra bende.
Hâlâ onu mu düşünüyorsun?
Kılıcı kalbine sapladığımda
çıkardığı sesi hatırlıyor musun?
Sana bütün söylediklerimi
hatırlıyor musun?
Sen hâlâ bir Ozunu'sun.
Yaklaş ve babandan af dilen.
Kalbin zayıf.
Mika, geri çekil!
Raizo!
Bunca kayba
yazık oldu.
Sırf sen, kendini ailenin
önüne koyduğun için.
Benim ailem bu değil.
Sen de babam değilsin.
Seni öldürdükten sonra
soluyacağım hava...
...hayatımda aldığım
ilk nefes olacak.
Mika, kaç!
Nereye gitti?
Nerede bu?
Kaç burdan!
Mika!
Hayır!
Çoğu çocuk hayal kırıklığıdır.
Yetiştirmeye değmez.
Mika!
Tanrım, ne oldu?
Hayatımı kurtardı.
Sıhhiye!
Sıhhiye!
İyileşecek.
Onun özel
bir kalbi var.
Buraya hemen
sağlık ekibi istiyorum!
- İyileşecek mi?
- Anlamıyorum...
Kalbinin ortasında koca
bir delik açılmış ama...
Ama benim kalbim bu tarafta.
Sen...
Benimle gel.
Çeviri;
Emre Bekman