Tip:
Highlight text to annotate it
X
Türkçe çeviri : mosaicus
Ýki tanesini bu tarafa ayýrýyorum.
Ne dedikleri önemli deðil,
herþey paraya baðlý.
Öyleyse vezneci olduðunuzu
hayal edelim, bayanlar. Ýzleyin.
Bir, iki, üç. Gördünüz mü ?
Hepsi sizindi,
ama þimdi hiçbiri yok
Ve þimdi dördü birden buradaaa.
Bir bakýn. Oh !
Fakat bunun gerçek altýn
olduðu konusunda size güvenmiyorum.
Bu bir peninin ne kadar
deðerli olduðunun kanýtýdýr.
Hmm.
Ve þimdi diðer sentin nerede
olduðunu merak ediyorsanýz, izleyin.
Bir peni kulaktan.
eðlence nasýl gidiyor?
Edward'ý gördünüz mü ?
Hayýr, görmedim. Muhteþem parti, Philip.
Karým bir dolu zahmete girdi;
Bir katerer çaðýrdý.
Afedersin, Ann. Howard, Nasýlsýn ?
Philip, iyiyim.
Hey, Edward'ýn Morse Endüstrilerini
devraldýðýný duydum.
Yeah, evet, o burada
bronzlaþmak için bulunmuyor.
Evet,ara beni.
Ne zaman ?
Sadece ara.
Ah, selam Ben Philip Stuckey,
Edward Lewis'in avukatýyým.
Onur konuðumuz nerelerde acaba ?
Sanýrým köþelerde biyerlerde
hoþ bir Bayanla birliktedir.
Nasýlsýn ?
Sekreterime bir buluþma ayarlamasýný
söylemiþtim. Aramadý mý seni ?
Evet, aradý. Sekreterinle seninle
konuþtuðumdan daha çok konuþuyorum.
Biliyorum.
Benim de kendime ait bir hayatým var,
biliyorsun, Edward.
Bu benim için çok önemli bir hafta
sana burada ihtiyacým var.
Fakat bana bir not bile býrakmadýn. Sen
sadece herzaman yanýnda
olmamý ve seni aramamý istiyosun.
Buna inanmýyorum.
Ýyi, belki de bunu kendimi
iyi hissettirmenin tek yoludur.
Belki sadece taþýnsam iyi olur.
Eðer istediðin buysa tamam.
Tamam, NewYork'a döndüðün
zaman bunu tartýþýrýz
Þimdi hiç olmadýðý kadar iyi bir zaman.
Benim için de Edward, hoþçakal.
Hoþçakal, Jessica.
Phil'in önerisine göre, onu alma.
Phil sadece benim avukatým, tamam mý?
Evet, efendim.
Morse tahvilleri Nikkei' de
nasýl açýlýþ yaptý?
Bilmiyorum.
Bilmiyor musun? Tokyo
açýlalý 90 dk oluyor.
Bu tarz þeyleri
listenin en baþýna koymalýsýn, tamam mý?
Tamam
Merhaba, Bay Lewis.
selam Nasýl gidiyor?
Bunlarýn hepsini ist...
Hemen halletmeliyiz;
pazar günü NewYork' a gitmek zorundayým.
Met'e 2 adet biletim var.
Peki efendim.
Pardesünüz, Bay Lewis.
Teþekkür ederim.
Edward !
Susan !
Selam!
Carter'la ilgili duyduklarýma üzüldüm.
Evet, teþekkürler.
Evlendiðini duydum.
Seni bekleyemedim !
Mmm. Susan, söyle bana.
Evet ?
Seninle çýktýðýmýz zamanlarda...
Benimle konuþtuðundan çok
sekreterimle mi konuþuyordun ?
O benim nedimelerimden biriydi.
Kocan çok þanslý bir adam.
Hoþçakal.
Teþekkürler, güle güle.
Sen mi ?
Kesinlikle.
Harika.
O gidiyor. Edward gidiyor.
Afedersiniz.
Evet.
Bu Bay Stuckey'nin arabasý mý ?
Edward
nereye gidiyorsun ?
Arabanýn anahtarlarý sende mi ?
Neden, Limuzinin sorunu ne ?
Bak, limuzin oraya sýkýþmýþ.
Daryl çýkaramýyor.
Mmm.
Lütfen bana anahtarlarý ver.
Tamam, bak.
Bunu kullanabileceðini sanmýyorum.
Sen biraz heyecanlýsýn.
Benim arabamý kullanamazsýn.
Biraz deneme yapalým.
Bu nasýl bir araba?
Bu çeþit arabalarý
kullanabilir misin ? Bak, Edward.
Edward. Ah vitesli kullanabiliyor musun?
Ah, evet.
Vitesli araba kullandýn mý?
Dinle, tamam.
Biraz çabalaman gerekecek.
Bu yeni bir araba.
Yapma, ah hayýr yapma
Tamam. Yapabilirim.
Edward ! Bana bir þans ver , lütfen !
Bu arabaya aþýðým.
ben de aþýðým. Bak, sen nereye
gittiðini bile bilmiyorsun.
Karanlýkta kaybolacaksýn!!!
Beverly Hills tepenin aþaðýsýnda!
* I don't need
to fall at your feet *
* Just 'cause you cut me
to the bone *
* And I won't miss
the way that you kiss me *
Kahretsin
* We were never carved in stone *
* If I don't listen
to the talk of the town *
* Then maybe I can fool myself *
* I'll get over you
I know I will *
* I'll pretend my ship's
not sinking *
* And I'll tell myself
I'm over you *
* 'Cause I'm the king
of wishful thinking **
haritalar burada. haritalar.
Ýyi birþeyim var.
Ne dediniz, sarýþýn mý ?
Selam tatlým, biraz eðlence ister misin ?
Hey, bebek, çýkmak mý istiyorsun ?
Evet, tatlým bakýnýyoruz.
Ben burdayým.
ben Al ve bu da benim arkadaþým
Bill. Arabaya binin.
* Well, I'm just goin' to school
like I'm real, real cool *
* Gotta dance like a fool
Got the message *
* And I gotta be a wild one
Ooh, yeah *
* I'm a wild one *
* Gonna break the news
Gonna keep on moving wild *
* Gonna keep on swingin', baby
I'm a real wild child *
Þimdi, bir dakika, beni pek de
anlamýþ görünmüyorsun.
Bu benim iþim, ayýn sonunda
herkesten kirayý toplarým.
Þimdi parayý ver bana
veya defol git buradan.
* Gonna meet all my friends
Gonna have myself a ball *
* Gonna tell my friends
Gonna tell them all *
* That I'm a wild one *
* Ooh, yeah
I'm a wild one *
* Gonna break the news
Gonna keep on moving wild *
* Gonna keep on swinging, baby
I'm a real wild child *
* I'm a real wild one
and I like wild fun *
* In a world going crazy
everything seems hazy *
* I'm a wild one
Ooh, yeah, I'm a wild one *
* Gonna break the news
Gonna keep on moving wild *
* Gonna keep on swinging, baby
I'm a real wild child **
Hollywood'a hoþgeldiniz !
Herkes bir hayale sahip olmak
için gelir Hollywood'a.
Sizin hayaliniz ne?
Sizin hayaliniz ne?
Hey, Bayým?
Hey, Sizin hayaliniz ne ?
Ýyi bir tane biliyorum.
Ne oldu ?
Bir piliç. Orada yatýyor.
Ben Dedektif Albertson.
Bu kýz hakkýnda ne biliyorsunuz?
Size anlattým.
Kiminle çýktýðýný bilmiyorum
Hadi adamým.
Onu Dumpster'ýn dýþýndan topladýk.
Pezevengi kim onun?
Pezevengi kokain onun. O bir çilek.
Gece ve gündüz sürekli dýþarda, bu caddelerde...
Ve sen ne iþ yaparsýn?
Bahse girerim.
Hey, hey, hey ! Afedersiniz!Afedersiniz!!
Napýyorsunuz, basýn mýsýnýz?
Hayýr, hayýr, biz Orlando'dan geldik,
Buna inanamýyorum. Siz...?
Biz cesedin fotoðrafýný çeken
turistleriz, Al.
Ne olmuþ?
* In a world that can be
so insane *
* I don't think it's very strange for me
to be in love with you *
* I wanna know more
than your brain *
Hey, Pops, Kit burada mý?
Yukarda bilardo salonunda.
* Now I smile for your affection
We have made a soul connection *
* Just for whom
does your bell toll *
* Don't be cruel
Show me your soul **
Viv !
Hepsi gitmiþ?
Carlos, benim oda arkadaþým, Vivian.
Bu Angel. Bu da Dude.
herkesi tanýyorum!
Hepsi gitmiþ, Kit ?
Carlos bana süper bir esrar sattý. Biz de
bu partiyi veriyoruz. Ben hostesim.
Ev kiramýzla
uyuþturucu aldýðýna inanamýyorum
sana neler oluyor, Kit ?
Biraz uçmaya ihtiyacým vardý.
Ýyi, kiraya ihtiyacýmýz var!
Oh, sakinleþelim.
Bana sadece 200 borcu var.
Carlos !
200 dolar daha mý ?
Bu öncedendi.
Haklýsýn, 200, Vivian. Fakat
onun parasýný ödemek için benimle çalýþabilirsin.
Birlikte çalýþabiliriz.
Bu çok güzel bir öneri Carlos,
fakat þimdi deðil.
Hadi, Viv. aþaðý inelim..
Çalýþmak?
Çalýþmak ne?
Ne için çalýþacaðýz?
Sen onu gerçekten beðeniyorsun, Carlos?
Kirayý ben
uyurken almýþsýn?
Danýþma konusunda inanýlmazsýn.
Hey, gidelim
Snack ! Snack !
Yanýnda, o benim dairem.
Evet, ben de orada
yaþamak zorundayým, Kit
Bak, buraya geldin; Sana para
verdim;sana kalmak için yer verdim...
Sana bazý deðerli ve mesleki tavsiyeler verdim.
Sürekli ensemdeydi.
Ona biþiler vermek zorundaydým.
Öyleyse sinirlendirme beni.
-Burasý büfe deðil, Kit.
Sinirlendirmek ?
Seni sinirlendiriyor muyum ?
Dumpster'in ortasýnda yatan
bir kýz gördüm.
Biliyorum. Skinny Marie.
Fakat...o...o acayip biriydi.
Kafadan çatlaktý biraz. Dominic aylardýr
onu kurtarmaya çalýþýyordu.
-Býrakýn onu!!
Sen buradan
gitmek istemiyor musun?
Buradan gitmek mi?
Hangi kahrolasý yere gideceðim ?
Ahh, çöpten baþka birþey yok!!
Ah, afedersiniz.
Hýý ?
Bana Beverly Hills'e
nasýl gideceðimi söyleyebilir misiniz?
Ordasýn zaten!
Hemen þuradaki ev
Slyvester Stallone'nin.
Teþekkür ederim.
Önemli deðil.
Hey, sen, Rachel.
Ne?
Evet. kaldýrýmdaki yýldýzlarý
görüyor musun, bebek ?
Evet.
Ýyi, Vivian ve ben,
Bob Hope'ta çalýþýyoruz,
biz Ritz Brothers'ta çalýþýyoruz,
Fred Astaire'de çalýþýyoruz,
biz Ella Fitzgerald'a kadar
olan yerde çalýþýyoruz.
Burasý bizim çimenliðimiz. Biz kýdemliyiz.
bizim köþemizden gitsen çok iyi olur.
Affedin beni. Sadece dinleniyordum
buralarda. Yanýndaki? O yeni.
Evet. tamam, ben eskiyim, öyleyse git
Monty Hall'la ya da Esther Wilson'la dinlen!!
Williams.
Esther Williams ! Nereye aitsen!
Geri çekil, Kit. Biliyorsun,
sen iyice dýrdýrcý olmaya baþladýn.
Ben gerçekten dýrdýrcý mýyým?
Evet.
Bazen.
Ýyi, sebebi acýkmýþ olmam.
Birþeyler yemeye gideceðim.
Hey, kýzlar.
Hey, yo, bebek !
Bedava nasýl olur?
Bugün benim doðum günüm.
Hayal et!
Bu gece
herþey gerçekten çok aðýr.
Evet, tamam... belki de bir pezevenk
bulmalýyýz, biliyosun .
Carlos seni gerçekten beðeniyor.
Ve o bizim hayatýmýza karýþýp,
paramýzý elimizden alacak.Hayýr!
Haklýsýn. O zaman kim demeye,
ne zaman demeye ve
ne kadar demeye devam edeceðiz
Benim Carol
Channing'e mi benzediðimi düþünüyorsun ?
Hayýr ! Bu bakýþý seviyorum.
Çok gözalýcý. çekici!!
Oh, yo, oh, yo.
yakala þunu !
Bir dk. bekleyin.
Bu Lotus Esprit.
Hayýr, bu kiralýk. Sen gitmelisin.
Bu gece çok ateþlisin.
100 dolardan aþaðý alma.
Ýþin bitince ara beni . Kendine iyi bak.
Kendine iyi bak...
Hadi . Salla, bebek.
Salla !
Hadi. al onu.
Evet, bununla baþedebilirsin.
Birinci buralarda olmalý!
Hey, tatlým,
bir randevu ister misin?
Hayýr, Beverly Hills'i bulmak istiyorum.
Bana yönü tarif edebilir misin?
Tabii, bir beþlik kurtarýr.
Saçmalama.
Fiyat iki katýna çýktý.
Beni bunun için zorlayamazsýn.
Ne istersem yapabilirim,bebek.
Kaybolan ben deðilim.
Tamam, ok ?
Tamam. Sen kazandýn, ben kaybettim.
20 lik bozabilir misin?
20 için, sana özel bir þey yapacaðým.
Yýldýzlarýn nerede yaþadýðýný bile göstereceðim.
Oh, bu kadar yeter.
Az önce Stallone la birlikteydim.
Tamam, caddeden aþaðý sür.
Iþýklar! Burada ýþýklar iyi durur.
Bu ateþli bir araba
Senin mi?
Hayýr,deðil.
Çalýntý mý?
Tam olarak deðil.
Ýsmin nedir?
Ne olmasýný istersen?
Vivian. ismim Vivian.
Vivian.
Hangi otelde kalýyorsun?
Ah, Regent Beverly Wilshire.
Bir blok aþaðýya,
köþeden saða.
Adamým, bu araba raylarda gidiyor gibi olmalý!
Pardon anlayamadým ?
Aklýný kaçýrtmýyor mu bu senin?
Sadece dört silindirli.
Arabalarý tanýyorsun.
Nereden geliyor bu?
"Yol ve Kamyon". American heavy metalcilerle...
...büyüdüm: Mustangs, Corvettes.
Ah.
Onlarý ucuza alýp, onarýrlardý.
Peki sen neden arabalar hakkýnda
bu kadar az þey biliyorsun?
Benim ilk arabam
bir limuzindi.
Oh.
öyleyse nerede bu...
...heavy metal... evi?
Millage Ville, Georgia.
Biliyor musun, bence
burada geri vites kullandýn.
Vitesi doðru deðiþtiremiyorsun.
Bu bir standart "H."
Standart "H." Bunun ne demek
olduðunu biliyor gibi mi görünüyorum?
Daha önce hiç Lotus kullandýn mý ?
Hayýr.
Öyleyse þimdi baþlamalýsýn.
Þaka yapýyorsun.
Hayýr. Bu paltomu senin altýndan
alabilmemin tek yolu.
Kemerini baðla sana
hayatýnýn sürüþünü göstereceðim.
Sana bu arabanýn gerçekten neler
yapabileceðini göstereceðim.
Hazýr mýsýn? Hazýrým!
Tutun.
Tamam.
Gidiyoruz.
Bu pedallar yarýþ arabalarýnýnkine benzer.
Birbirlerine çok yakýndýrlar.
Böylece kadýnlar için kullanmasý
çok kolaylaþýr, çünkü ayaklarý çok küçüktür.
Ben hariç.
Ben 9 beden giyiyorum.
Dirsekten bileðe kadar olan kollar da ayaklar kadar büyüktür.
Bunu biliyor muydun?
Hayýr,bilmiyordum.
Bu önemsiz birþey.
Söyle bana, ne kadar...
Senin gibi kýzlar bu günlerde ne kadar kazanýyor?
Ballpark.
100 dolardan aþaðý almam.
Bir gece?
bir saatliðine.
Bir saat?
Saatte 100 dolar kazanýyorsun ve çizmeni
sýkýþtýrmak için iðne mi kullanýyorsun?
Þaka yapýyorsun.
Para hakkýnda asla þaka yapmam.
Ben de.
Bir saatte 100 dolar.
Oldukça iyi iþ.
Ehh, hayýr.
Fakat potansiyel var.
Ýyi geceler Bay Lewis.
Bu gece arabaya
ihtiyacýn olacak mý?
Umuyorum hayýr!
Ah. buradayýz artýk
Evet.
Artýk iyi olacak mýsýn?
Evet, 20 dolarýmla þuradan bir taksiye bineceðim.
Ýþyerine döneceksin.
Evet.
Ýþyerim. evet.
Tamam, gezinti için teþekkür ederim .
Görüþürüz.
hoþçakal.
Taksi yok mu?
Hayýr, otobüsleri severim.
Düþünüyordum da
bir geceliðine gerçekten 100 dolar mý dedin?
Evet.
Evet.
Tamam, eðer çok önemli bir
randevun yoksa...
Bana otelde eþlik edersen
gerçekten çok memnun olacaðým.
Kazandýn.
Ýsmin ne?
Edward.
Edward. Bu benim þu koca dünyada
tek favori ismim!
Hayýr !
Sana ne olduðunu söyleyeyim
bu kader, Edward.
Neyse odur.
Bunu neden üzerine almýyorsun?
Neden ?
Bu otel senin bir saatliðine oda
kiralayabileceðin otellere benzemez.
Ah.
Wow !
Tamam.
Tanrý aþkýna.
Benimle gel
ve kýrýtmayý býrak.
Ýyi geceler, Bay Lewis.
Merhaba. Hiç mesaj var mý?
Evet, bir çok.
Teþekkür ederim.
Bana þampanya ve çilek
gönderebilir misiniz, lütfen? Tabii ki.
Bay Lewis için oda servisi, lütfen.
Ah tatlým.
Ne olduðunu biliyor musun?
Çorabýmda bir kaçýk var.
Ama ben çorap giymem ki...
Bu renge bayýlýrým !
Bir koltuk var hem de iki kiþilik.
Ýlk kez asansöre biniyor da.
Kapa çeneni, tatlým.
Üzgünüm, bunun için yardým edemem.
Dene.
Çatý katý.
çatý katý.
Evet.
Mmm.
Sola.
Oh.
Anahtarý unutmuþum.
Etkilendin mi?
Dalga mý geçiyorsun?
Böyle yerlere her zaman gelirim ben.
Gerçeði söylemek gerekirse,
bu odalarý birer saatliðine kiralýyorlar.
Eminim yapýyorlardýr.
Wow, müthiþ manzara!
Bahse girerim burdan okyanusa
kadar giden bütün yollarý görebiliriz.
Bunu hatýrlayacaðým.
Ben dýþarýya çýkmam.
Neden çýkmýyorsun?
Yüksekten korkuyorum.
Sen mi?
Öyleyse neden çatý katýný kiraladýn?
Bu en iyisi.
Çevrede ilk katta olan bütün
çatý katlarýna baktým,
Fakat bulamadým.
Ben þimdi burda seninleyim,
benimle ne yapmak istiyorsun?
Ne bilmek istiyorsun?
Hiç ipucu yok.
Hayýr mý ?
Kesinlikle bunu planlamamýþtým.
Ýyi, herþeyi planlar mýsýn?
Herzaman.
Evet. ben de.
Ben aslýnda hayýr, ben planlayýcý deðilim.
Planlý olduðumu söyleyemem.
Ben þey olduðumu söyleyebilirim, um,
bir çeþit "rüzgarýn savurduðu yere kadar"...
Biliyorsun, aný anýna.
Bu benim. Bu evet.
Mmhmm. Bilirsin,
ödeme yapabilirsin.
Bu benim buzlarýmý eritmenin
bir yolu olabilir.
Oh, evet. üzgünüm.
Sanýrým nakit kabul edersin.
Nakit iyi olur, evet.
Faksýmýn üzerindesin.
Tamam, daha önce hiç bunun üzerinde
yapmamýþtým.
Þirin. Çok þirin. Teþekkür ederim.
Tamam. Baþlýyoruz.
Seç bir tane. Kýrmýzý var, yeþil var, sarý var.
Moru tercih etmiyorum, fakat bir tane altýn renkli var.
Prezervatifin þampiyonu.
Bir ve tek. hiç bir þey
bundan öteye geçemez.
Ne diyorsun? Hmm ?
Korunma büfesi.
Ben korunan bir kýzým.
Tamam, bunlardan birini seçelim.
Hayýr. Ben...
Neden biraz konuþmuyoruz , olmaz mý?
Konuþmak. evet... uh... tamam.
Edward, þehre iþ için mi
yoksa eðlence için mi geldin?
Ýþ, sanýrým.
iþ,sanýyorsun.
Tamam... tahmin edelim.
Tamam... tahmin edelim.
Bu seni... avukatsýn.
Avukat.
Mmhmm.
Avukat olduðumu düþündüren nedir?
Senin..., umm...
keskin, iþe yaramaz bakýþlar.
Ýddia ederim bir çok avukat tanýyorsundur.
Herkesi tanýyorum.
Bu nedir?
Þampanya.
Oh ! Ýyi.
Kendimi iyi hissetmeme
yardýmcý olur.
Doldur.
Ýyi geceler.
Merhaba
Nerede istiyorsunuz?
Nerede istiyoruz?
Barýn orada.
Afedersin!
Faturanýza ekledim, Bay Lewis.
Teþekkür ederim.
Neye bakýyorsun?
Neye bakýyor?
Ah, evet. burada iþte.
Çok teþekkür ederim.
Çok teþekkür ederim, efendim.
Ýyi geceler.
Bahþiþ. Wow.
Bunu unutmuþum. Oh.
Aptal.
Boþver üzülme.
Çizmelerimi çýkarsam sorun olur mu?
Olmaz.
Öyleyse, bir karýn var mý? Kýz arkadaþýn?
Ýkisi birden.
Neredeler? Birlikte alýþveriþ mi yapýyorlar?
Eski karým... Þu an Long Ýsland'da...
Benim eski evimde...
...eski köpeðimle birlikte.
Eski kýz arkadaþým,
Jessica NewYork'ta...
...konuþtuðumuz kadarýyla dairemden
taþýnmýþ olmalý.
Neden çilekle denemiyorsun?
Neden?
Þampanyanýn tadýný güçlendirir.
Oh, çok iyi.
Oldukça iyi.
Sen içmiyor musun?
Hayýr.
Dinle, Ben... ben yaptýðýn bütün bu
baþtan çýkarýcý þeyleri takdir ediyorum.
Fakat bahþiþimi vermelisin...
Bundan emin olmalýyým, tamam mý?
Saate göre hýzlý olmalýyým.
Biraz çabuk olabilir miyiz?
Her nasýlsa zamanýn senin için
bir problem olduðunu hissediyorum.
Neden bunu bir çözüme
kavuþturmuyoruz þimdi?
Müthiþ, baþlayalým.
Bir geceliðine ne kadar istiyorsun?
Bütün bir gece?
Buna gücün yetmez.
Dene.
300 dolar.
Oldu. Teþekkür ederim.
Þimdi rahatlayabiliriz.
Bir dakikalýðýna iþim var.
Þampanya bana birþeyler yaptý.
Seni duyamadým. Ne dedin?
Uh...
Bir dakikalýðýna burada iþim var...
Ne bu, ne var, ah, elinde?
Ne saklýyorsun?
Hiçbirþey.
Tamam bak,
burada uyuþturucu filan istemiyorum
Ýstemiyorum.
Eþyalarýný ve paraný al ve git buradan.
Uyuþturucu kullanmýyorum, tamam mý?
Ben... ben 14 yaþýmdayken
kullanmayý býraktým.
Bu ne? Bu ne?
Bu diþ ipliði.
Evet? Ne olmuþ?
Çilek parçalarý için.
Diþetlerini ihmal etmemelisin.
Üzgünüm. Lütfen devam et.
Teþekkür ederim.
Ýzleyecek misin?
Hayýr, Gidiyorum.
Teþekkür ederim.
Sadece, uh, çok az insan beni
þaþýrtabilmiþtir.
Evet, iyi, þanslýsýn.
Bir çoðu da beni þok etmiþtir.
Ýzliyorsun.
Gidiyorum.
-Evet bu doðru olabilir, Vance.
-Evet, biliyorum, fakat hala Morse
Endüstrileriyle ilgili her rakamý bilmeliyim.
-Londra'dan alýyorum.
-Þimdi Tokyo'dan bilmek istiyorum.
-Arayacaðým ve ne zaman istersem alacaðým
Teþekkür ederim.
Burada halýda piknik yapýyorum,
içmek istemediðine emin misin?
Çok eðleniyorum. Söyleyemez misin?
Biliyor musun, bu bölümü daha
önce görmemiþtim.
Ne istiyorsun?
Ne yapacaksýn?
Herþeyi.
Fakat aðýzdan öpüþmem.
Ben de.
Hey, orada ne yapýyorsun?
Ýyi.
Günaydýn, Bayým.
Günaydýn, Bay Thompson.
Günaydýn, Günaydýn.
Günaydýn, efendim.
Günaydýn, Bay Thompson.
Günaydýn, Marjorie.
Tabii ki Morse mücadele edecek.
Umduðumuz bu.
Þirketi için senelerdir çalýþýyor
Ýsmini kýrtasyeciye devredeceðini
sanmýyorum.
Seninle yüz yüze görüþmek istiyor.
Bunu yapmayacaðým.
Tabii ki yapmayacaksýn.
Fakat herþeye raðmen yapmalýsýn.
Bu gece. Akþam yemeði. Hazýr ol.
Oh, Edward, Edward.
Bak bu gerçekten iyi bir fikir deðil.
Kesinlikle yalnýz olma.
Biliyor musun? O yaþlý ve alýngan bir adam.
Bilirsin, yanlýþ þeyler yapmadan
gözüne girmeye çalýþmalýyýz
Ýyi, her zaman bazý þeylerin
yanlýþ olabilme ihtimalleri vardýr.
Bundan hoþlanmamýn nedeni de bu.
Oh, þunu söylemeliyim Phil, araban hakkýnda.
Oh, Tanrým. Ne?
Raylarda gidiyor gibi...
Ne? Bu da ne demek? Edward ? Edward !
Selam!
Güzel, günaydýn.
Kýzýl.
Daha iyi.
Beni uyandýrmamýþsýn.
Gerçekten meþgul olduðunu görebiliyorum.
Bir kaç dakika sonra gideceðim buradan.
hayýr, acele etme.
Aç mýsýn?
Olmalýsýn.
Neden oturup birþeyler
yemiyorsun?
Ben ,menüde ne varsa ýsmarladým.
Neleri sevdiðini bilmiyorum.
Teþekkürler.
Tamam mý? iyi.
Ýyi uyudun mu?
Evet, çok iyi.
Nerede olduðumu unutmuþum.
Mesleki risk?
Evet. Sen uyudun mu?
Biraz, kanepede.
Ben ,dün gece çalýþýyordum.
Uyumuyorsun,
uyuþturucu kullanmýyorsun,
Ýçmiyorsun,
hiç yemiyorsun.
Sen ne yaparsýn , Edward ?
Çünkü avukat olmadýðýný biliyorum.
Bu doðru.
Burada dört sandalye daha var.
Oh.
Ne yaparsýn?
Þirketleri satýn alýrým.
Ne çeþit þirketleri?
Finansal problemleri olan þirketleri satýn alýrým.
Eðer problemleri varsa,
onlarý kelepir fiyattan alýyorsun, ha ?
Evet, bu hafta bir þirket alýyorum.
Fiyatý bir milyon olan kelepir bir þirket alýyorum
Bir milyon dolar ?
Evet.
Wow. Sen gerçekten akýllý olmalýsýn, ha ?
Ben sadece 11.sýnýfa kadar okudum.
Okula nereye kadar gittin?
Gidilebilen en son yere kadar.
Ailen seninle gerçekten gurur duyuyo olmalý, ha ?
Gerçekten bir milyon dolarýn yok öyleyse, ha ?
Hayýr, birazýný bankalardan ve yatýrýmcýlardan alýyorum.
Bu kolay bir þey deðil.
...ve hiç birþey yapmýyorsun,
hiç birþey inþa etmiyorsun.
Hayýr, hayýr.
Peki aldýðýn þirketlerle ne yapýyorsun ?
Onlarý satýyorum.
Yapmama izin ver.
Onlarý satýyorsun.
Ben bütün þirketi satmýyorum;
onu parçalara ayýrýyorum...
...ve deðerinin daha üstünde bir fiyata satýyorum
Öyleyse bu arabayý çalýp,
parçalayýp, satmaya benziyor,haksýz mýyým?
Evet, bir çeþit. fakat yasal yoldan.
Mmmmm.
Bak, þimdi mükemmel.
Kötü deðil. hiç kötü olmadý.
Bunu nereden öðrendin?
Lisede okul takýmýyla yatmýþtým.
Bir büyükbabam vardý ! bana karþý çok nazikti.
pazarlarý kravat takardý.
Ýzin verirsen, gitmeden önce
küvette yýkanabilir miyim?
Önemli deðil çok derine dalma.
Merhaba?
-Edward, ben Phil. dinle,
kapýnýn dýþýndan arýyorum.
-Þunu bilmeni istiyorum,
Morse bu gece için hazýr.
Oh, bu iyi.
-Torununu da yanýnda getiriyor.
-Onu þirketin baþýna geçirmek için
eðitiyor. Bilmiyorum.
Ah, evet. ismi David olan çok güçlü
bir erkek. Polo oynuyor.
-Bak bunu tekrar söylemek zorundayým.
Yalnýz gitmeni istemiyorum.
*I just want your extra time and your *
-Bak, yanýnda biriyle gitsen
çok daha iyi olur.
-Biliyorsun? Sosyal görünmelisin.
-Edward ? Beni duyuyor musun?
Oh, evet. evet, buradayým.
* If you want to impress me *
-Bu da nedir?
* Oh *
Hizmetli þarký söylüyor.
* Got to be
too flirty, Mama *
* I know how to undress me *
Evet...dinliyorum.
-Edward,bir çok hoþ kadýn tanýyorum.
Hayýr, tanýmýyorsun.
* I just want your extra time
andyour *
* Kiss *
Yakýnýmda, bir tane var.
* If you want to impress me *
Sen sadece Morse 'un neler
yapacaðýna konsantre olmalýsýn.
Ben ne yapacaðýmý biliyorum.
* I know how to undress me
Mmhmm, yeah, baby *
* I want to be your fantasy *
* Well, maybe
you could be mine *
* Mmhmm
You just leave it *
* All up to me **
Prince sevmez misin?
Hayatýn kendisinden çok.
Kapýyý vurmaz mýsýn?
Vivian, sana bir iþ teklifinde bulunacaðým.
Ne istiyorsun?
Pazara kadar þehirde olacaðým.
Bütün bir haftayý benimle geçirmeni istiyorum.
Gerçekten mi?
Evet.
Evet, seni bir çalýþan gibi kiralamak istiyorum.
Bütün bir hafta senin yanýnda olmamý mý istiyorsun?
Sana kýz arkadaþým olarak
görünmen için ödeme yapacaðým.
Ben de bundan mutluluk duyacaðým.
Fakat sen yakýþýklý ve zengin bir adamsýn.
Milyonlarca kýz bulabilirdin.
Profesyonel birini istiyorum.
Bu hafta romantiklik saçmalýklarý istemiyorum.
Eðer bir günde 24 saatten bahsediyorsak
bu sana pahalýya patlar.
Oh, evet, tabii ki!
Tamam, baþlýyoruz.
Bana bir Ballpark örneði ver.
Ne kadar ?
Altý gece, günler de.
Dört bin.
Altý gece 300 den 1800 eder.
Günleri de istiyorsun.
Ýki bin.
Üç bin.
Oldu.
Tanrý aþkýna!!
Vivian.
Vivian, bu evet demek mi?
Evet, evet!!
Günün çoðunda dýþarýda olacaðým.
Senden kýyafet almaný istiyorum.
Kredi kartlarýna dikkat et.
Akþamlarý dýþarý çýkabiliriz.
Giymek için birþeylere ihtiyacýn var.
Ne gibi?
Gösteriþli olmasýn, seksi olmasýn.
Muhafazakar. Anladýn mý?
Sýkýcý.
Þýk. baþka soru?
Sana Eddie diyebilir miyim ?
Cevap beklemiyorsan diyebilirsin.
2000 için de kalýrdým.
Dört de öderdim.
Bu gece görüþeceðiz.
Bebek sana öyle iyi davranacaðým ki,
Beni asla býrakmak
istemeyeceksin.
Altý gün için 3000 dolar.
ve, Vivian, gitmene izin vereceðim.
Fakat þimdi buradayým.
Üç bin dolar!
Ooh.
Merhaba?
Seni aradým aradým.
Dün gece neredeydin?
Anne?
Ben Viv.
Oh. selam.Bir partideydim.
Sen neredesin ?
Buna hazýr mýsýn?
O adamý hatýrlýyor musun?
Lotus ? Onun otelinde
Beverly Hills deyim.
Çatý katýnda,
banyosu Blue Banana'nýnkinden
bile daha büyük !
Bunu dinlemek zorunda mýyým?
Kit, bütün hafta onunla kalmamý istiyor.
Ve bana ne kadar vereceðini biliyor musun?
Tahmin et. Asla tahmin edemessin.
3000 dolar.
Kahretsin!
Tanrý adýna yemin ederim.
Ve giysi satýn almam için fazladan para.
Oh, adamým ! Ben salaðým.
O adamý sana ben verdim !
3000 dolar. Gerçekten mi?
Dönme mi?
Hayýr.
Çirkin?
Çok yakýþýklý!
Peki, burada hatalý olan ne?
Hiçbirþey.
Sana parayý henüz vermedi mi?
Haftanýn sonunda.
Ýþte yanlýþ burda.
Bana dün gece için
300 dolarý bayýldý ama... ve, Kit ?
Ben de danýþmaya sana biraz para
býrakacaðým . Benim için almaný istiyorum.
Ben Regent Beverly Wilshire'dayým,
bir yere yaz.
Yazýyor musun?
Unutacaksýn, yaz bir yere.
Reg... Bev... Wil.
Þimdi, bir þey daha var. Kýyafetleri nerden
satýn alacaðým? Ona iyi görünmeliyim
Beverly Hills'te mi ?
Evet.
Rodeo Drive, bebek.
Selam
Evet, bayan, yardým edebilir miyim ?
Evet, bunu Kit De Luca için býrakýyorum.
Gelip alacak.
Sakýn açmayýn.
Hayýr, Bayan.
Grazie.
Arrivederci.
Miss Wilson,
bu bayaný tanýyor musunuz ?
Hayýr, efendim.
* Wild women do *
* And they don't regret it *
* Wild women show
what they're goin' through *
* Ooh *
* Wild women do
what you think you'll never *
* What you only dream about
wild women do *
* Oh, yes, they do *
* You tell me you
want a woman who *
* ls simple as a flower *
* Well, if you want me
to act like that *
* You've got to pay me
by the hour *
* Wild women do
and they don't regret it *
* Oh, wild women show *
* What they're goin' through
Ooh, yeah *
* Wild women do
what you think you'll never **
Yardýmcý olabilir miyim?
Sadece bakýyordum.
Belirli bir þey mi arýyorsunuz ?
Hayýr. Evet, evet,
muhafazakar... birþeyler.
Evet.
Hoþ þeyleriniz var.
Teþekkürler.
Bunun fiyatý ne kadar?
Bunun size uyabileceðini sanmýyorum.
Bunun bana uyup uymayacaðýný
sormadým. Ne kadar olduðunu sordum...
Bunun fiyatý ne kadar, Marie ?
Çok pahalý.
Çok pahalý.
Bakýn, alabilecek kadar param var.
Size göre bir þeyimiz
olduðunu sanmýyoruz.
Belli ki yanlýþ yere gelmiþsiniz.
Lütfen gidin.
-Doktor'un ofisi?
Ýki blok aþaðýda sonra sola dönün
-Teþekkürler
-Tiffany köþedeki yeri almýþ
tasarýmý seviyorlar.
-Bütün bu þeylerden dolayý çok heyecanlýyýz.
-Via rodeo nun 75 li yýllarda Beverly Hills in...
-...ilk caddesi olduðunu biliyor muydun?
Afedersiniz, miss, yardýmcý olabilir miyim ?
Odama çýkýyorum.
Anahtarýnýz var mý?
Oh. O kart cinsi þeyi unutmuþum.
En üst katta kalýyorum.
Burada misafir misiniz ?
Bir arkadaþýmlayým.
Bu arkadaþýnýz kim olabilir ?
Edward.
Edward ?
Edward... Edward,ahh...
O beni tanýyor.
Dennis.
Dennis, gece nöbetini yeni bitirdin
deðil mi? Hmm ?
Evet, efendim.
Bu genç bayaný tanýyor musun?
O Bay Lewis'le.
Bay Lewis.
Ýþte bu. Edward Lewis !
Teþekkürler, Dennis.
Belli ki dün gece gelmiþsiniz.
Teþekkürler.
Oh, Tanrým! Þimdi ne var? ne? ne?
Bugün herkesin nesi var?
Hayýr, hayýr. Tamam.
Benimle gelin.
Küçük bir sohbet yapacaðýz.
Teþekkürler. Dennis, teþekkürler.
Geliyorum.
Ýsminiz nedir, miss ?
Ne olmasýný isterseniz?
Benimle oyun oynamayýn, genç Bayan.
Vivian.
Teþekkürler . Vivian.
Peki, Miss Vivian.
Diðer otellerde olan þeyler
Regent Beverly Wilshire' da olmaz.
Bay Lewis,
çok özel bir müþterimizdir...
...ve biz müþterilerimizi dostlarýmýz gibi
düþünürüz.
Þimdi, müþteri olarak, Bay Lewis'in bazý
özel müþteri kurallarýna uymasýný umarýz.
Fakat dost olarak,
bunu görmezden gelebiliriz.
Þimdi varsayalým ki siz onun....
Akrabasý?
evet.
Ben de öyle düþünmüþtüm.
O zaman siz onun...
Yeðeni?
Tabii ki. doðal olarak,
Bay Lewis bu otelden ayrýldýðýnda sizi
bir daha burada görmeyeceðiz
Burada baþka amcanýz olmadýðýný
farzediyorum.
Ýyi! Artýk birbirimiz anlýyoruz.
Size biraz daha...
...uygun giyinmenizi önerebilir miyim?
Hepsi bu!!
Hayýr, hepsi bu deðil.
Benim de yapmaya çalýþtýðým buydu.
Bugün Rodeo Drive da...
...giysi almaya çalýþtým,
ve bana yardým etmediler.
Artýk param var
ama elbise alamýyorum!
Bana yardým etmenizi beklemiyorum,
fakat bunlarýn hepsi benim, tamam mý?
Bu gece akþam yemeði
için bir elbise almalýyým!
Ve kimse bana yardým etmiyor.
Oh, eðer polisleri arayacaksan.
Evet, polisleri ara. Bu müthiþ.
Onlara merhaba dediðimi söyle.
Bayan reyonu mu?
Bridget, lütfen.
Evet, Bridget, merhaba.
Ben Barnard Thompson ,Regent Beverly Wil...
Teþekkürler, evet, fakat bana bir iyilik
yapmaný istiyorum, lütfen.
Sana birini yolluyorum.
Ýsmi Vivian.
Çok özel bir konuðumuz.
Çok özel bir konuðumuzun yeðeni.
Burasý Morse krallýðýnýn hazinesi...
Los Angelas'ýn Long Beach limanýnýn
en önemli endüstriyel arazisi...
...emlakçýlýk imkanlarý sonsuz
fakat biz ilk olarak araziyi düz hale getirmeliyiz.
Bilgileri aldýk Bay Stuckey.
Edward, Morse 'u çaðdaþlaþtýrmalýyýz .
Don, gösterime devam edebilir misin, lütfen ?
Evet, ne? konuþ.
Yaþlý adam Morse deniz kuvvetleriyle
destroyer inþaa etmek için...
...350 milyon dolar kontrat imzalamak üzere...
Bahriye kontratý, buna inanamýyorum.
Sen bu konuda hiç bir umutlarý
olmadýðýný söylemiþtin!
Olmadýðýný umuyorum.
Hey, biliyorsun, bu doðruysa
maliyeti çok fazla olur.
Bu tahviller tavana vurabilirdi.
Evet Sherlock.
Belki bu bilgiyi aldýðýmýz için þanslý
olmalýyýz, efendim.
Bakýn, belki bu bir çocuk oyuncaðý.
Çocuk oyuncaðý ?
Hey, unut bunu, Pal. Binlerce
saat iþimiz var!
Kimse hiç birþeyi kolay kazanamaz!
Philip, bence o haklý.
Beyler, rahatlayýn !
Sakin olun! Senatoda kimi tanýyoruz?
Senator Adams.
Tamam, Senator Adams.
Onun nerde olduðunu bulalým.
Deniz kuvvetleri Senatoyla görüþmeden
hiçbirþey için 350 milyon dolar harcamaz.
Bugün burada neler olduðunu
anlamýyorum, beyler. Merhaba ?
Seni bunun için tuttum,
Phil, benim için endiþelenmen için.
Senin ofisinde olacaðým. Bob, eðer
jeolojik haritalarý göndermek istersen...
Problem yok.
Teþekkür ederim.
Edward.
Dinle, bu gece için herþey ayarlandý.
Mmhmm.
Birlikte çýktýðýn þu kýz kim?
Tanýdýðýn biri deðil.
Evet ,
Edward Lewis Yatýrýmcýlýk. Phil Stuckey.
Evet, þimdi burada.
Meraklanmayýn, Mrs. Rainey, geldiðinde
sizi arayacaðým. Teþekkür ederim.
Ýyi günler.
Teþekkür ederim.
Merhaba. Sen Vivian olmalýsýn.
Benim ismim Bridget.
Evet, selam Barney sizin benimle
ilgileneceðinizi söyledi.
O çok tatlýdýr. Þehirdeki planlarýnýz nedir?
Bir akþam yemeðine çýkacaðýz.
Oh, oraya oturma,tatlým.
Dýþarý çýkacaksýn ? Akþam yemeði?
Mmhmm.
Tamam, senin bir kokteyl elbisesine
ihtiyacýn var öyleyse, gel benimle.
Eminim, burada amcanýzýn seveceði
birþeyler bulabiliriz.
6 beden deðil mi?
Evet. Bunu nasýl bildiniz?
Oh, benim iþim bu.
Bridg, o benim gerçek amcam deðil.
Asla deðillerdir, tatlým.
Barney ! afedersiniz, Bayým.
Bir elbise aldým!
Ýyi, onu giyebileceðinizi umudediyorum.
Oh, hayýr, onunla bir sorunum yok! dinle,
ayakkabilarým da var. Görmek ister misin?
Hayýr, bu gerekli deðil.
Eminim oldukça güzellerdir.
Teþekkür ederim.
Tamam, iyi, dinle.
Senin lafýný kesmek istemem ama
Bridget oldukça iyiydi...
...ve sana teþekkür etmek istedim.
Çok iyisin.
Rica ederim, Miss Vivian.
Merhaba?
Asla, hiç bir zaman telefonu açma.
Öyleyse neden beni arýyorsun?
Kýyafet aldýn mý bugün ?
Elbise aldým. Kokteyl elbisesi.
Güzel.
Tam 7:45 te otel lobisinde olacaðým.
Ne ? Kapýya kadar gelmeyecek misin?
Bu bir randevu deðil.
Bu iþ.
Beni nereye götüreceksin?
Voltaire diye bir restorant...
Çok þýk.
Tamam.
Seninle lobide buluþacaðým ama bana
sadece parasýný ödediðin için.
Tamam, çok teþekkür ederim.
Tekrar arar mýsýn, lütfen.
Bay Stuckey sizi görmek istiyor.
Ona çok önemli bir telefon
konuþmasýnýn ortasýnda olduðumu söyle.
Merhaba?
Sana telefonu açmamaný söylemiþtim.
Sen de beni aramayý býrak o zaman.
Hasta.
Barney !
Uymadý mý?
Hayýr, hayýr, hayýr, hayýr.
Benim küçük bir problemim var.
Tamam, Miss Vivian,
biraz zaman.
Yemek peçetesi.
Yemek peçetesi, nazikçe dizlerin
üzerine konur.
Ýyi. Dirsekleri masadan indirin,
kambur oturmayýn.
Karides çatalý,
Salata çatalý, yemek çatalý.
Kesinlikla salata çatalýný biliyorum.
Geri kalaný ise biraz karýþýyor
Tamam, eðer unutursanýz,
sadece çatalýn diþlerini sayýn.
Dört diþ: yemek çatalý.
...ve bazen salata çatalýnda üç diþ
olabilir, bazen de...
Pardon, Bay Lewis. Ben Bay Thompson.
Otel müdürüyüm.
Afedersiniz, Bir arama yapmam gerekiyor.
Evet, um, efendim.
Size bir mesajým var efendim
Kimden?
Yeðeninizden, efendim.
Benim neyim?
Sizinle kalan genç bayan, efendim.
Oh. Hmm.
Sanýrým ikimizde onun benim yeðenim
olmadýðýný biliyoruz. Tabii.
Çünkü ben ailenin tek çocuðuyum.
Evet, efendim.
Mesaj nedir ?
Sizi salonda bekliyor.
Miss Vivian oldukça meraklý genç bir haným
Meraklý?
iyi geceler efendim.
Teþekkürler, Bay ?
Thompson. ben bu otelin
...bu otelin müdürüyüm, efendim.
Geciktin.
Çok hoþsun.
Affedildin.
Gidelim mi?
Burdan, Bay Lewis, sizi bekliyorlar.
Kýrýtmayý býrak.
Bay Morse.
Evet, Bay Lewis. Ben Jim Morse.
Bu ateþtopu benim torunum, David.
Ateþtopu hakkýnda bir þey diyemem ama
torunu olduðum gerçekten doðru.
Ýkinizle de tanýþtýðýma memnun oldum.
Benim bir arkadaþým, Vivian Ward.
Merhaba. Sizinle tanýþtýðýma gerçekten
memnun oldum. Bay Morse. David.
Lütfen, oturun.
Afedersiniz.
Nereye gidiyorsun ?
Bayanlar tuvaletine gidiyorum.
Yukarda, saðda.
Tamam. afedersin.
Sana da yemek siperiþi vereyim mi?
Yeah.
Lütfen. Teþekkür ederim.
Yapacaðým.
Bay Lewis, büyükbabam bir þirketi
yaratanýn onun...
...kaderini de konrol edebileceðini söylüyor.
Salata nerede?
Salata yemeðin sonunda gelir.
Bildiðim tek çatal onun ki.
Ýzin verin, bunu baþka bir yola anlatayým.
Halka karþý söylemleriniz ve
havada dolaþan dedikodulara göre...
...sizin bununla ilgili gerçek maksatlarýnýzý
çözmekte oldukça zorlandýk.
Sizi tanýmýyorum,
fakat neyin nasýl olacaðýný da anlayamýyorum.
Biliyorsunuz, biz bu gemileri inþa ederken
þehirde çok arazi vardý
Bu ülkeyi benim büyükbabam gibiler yaptý.
Bunu kim ýsmarladý?
Beyefendi, madam, afiyet olsun.
Bunlar escargot, fransýzlarýn salyongozu,
oldukça lezizdir.
Dene. David ?
Bay Lewis, eðer kontrol altýna alacaksanýz
ki yapabileceðinizi sanmýyorum,
eðer yaparsanýz...
...bu þirketle ilgili planlarýnýz nedir?
parçalara ayýrmak
ve bu parçalarý satmak.
Benim 40 yýllýk emeðimi
satýlýða çýkarmanýz konusunda...
...heyecanlý olmadýðýmý
eminim ki anlayacaksýnýz.
Size ödeyeceðim para sonucunda, Bay Morse,
çok zengin bir adam olacaksýnýz.
Yeterince zenginim.
Sadece tersanemi kendim yönetmek istiyorum
Güvenilmez küçük budala!!
Bu her zaman olur.
Babanýzla tanýþmýþtým.
Ýsmi neydi?
Carter.
Evet, Carter. Carter Lewis.
Herkesin söylediði gibi alçak bir adam deðildi
Hayýr, Bunda ayrýcalýklarým var.
Bu onu gururlandýrýr mý?
Kuþkuluyum. Þu an hiç problem deðil. O öldü
Oh, duymamýþtým, üzgünüm.
Ben de üzgünüm.
Bay Morse, bu buluþmayý siz talep ettiniz.
Sizin için ne yapabilirim?
Þirketimden ellerinizi çekin.
Bunu yapamam.
On milyon senedi paylaþtýrdým.
Stoklarýnýzý tekrar alacaðým.
Paranýz yok.
Bulacaðýz; 10 destroyer yapmak için
kontrat imzalýyoruz
Kontrat olmayacak.
Kontrat þu an senatoda bekletiliyor.
ve orada kalacak.
Nasýl böyle bir þeyi yapabilirsiniz?
Kirli politikacýlarýn ceplerinden ellerinizi
çekemiyorsunuz...
Sakin, sakin,
sakin olun. Sakin ol, David.
Bay Lewis sert oynuyor.
Evet, evet, yaparým.
Bunu yeterince dinledim. Vivian,
seninle tanýþmak büyük bir zevkti.
Üzgünüm, büyükbaba.
Biraz hava almalýyým, Bay Lewis.
Torunuma katýlsam iyi olacak.
Ýkinize de afiyet olsun.
Eminim oldukça lezzetlidir.
Ýyi þanslar, miss.
Dikkatli ol, Lewis.
Seni parçalara böleceðim.
Dört gözle bekliyorum, efendim.
Edward ?
Öpüþmememin nedeni bu.
Çok kiþisel.
Bu þuna benziyor
Uyuþuk kal, karmaþýk olma...
Bir erkekle birlikte olduðum zaman,
robot gibi oluyorum...Hep bunu yapýyorum
Ben ... sen hariç demek istiyorum.
Oh, tabii ki, beni hariç.
Sen ve ben birbirine oldukça
benzeyen yaratýklarýz, Vivian.
Ýkimiz de insanlarý para için beceriyoruz.
Babanla ilgili duyduklarýma üzüldüm.
Ne zaman öldü?
Geçen ay.
Onu özlüyor musun?
Onunla 14 buçuk yaþýmdan beri
konuþmuyordum
Öldüðü zaman yanýnda deðildim.
Bununla ilgili konuþmak ister misin?
Hayýr.
Ýyi, güzel bir fikrim var.
bütün gece eski filmleri seyredip.
TV nin önünde sebzeler gibi yayýlalým.
"yayýlmak" ?
evet. sebzeler gibi.
Lahana gibi yatmak.
Bak, sana ne diyeceðim. Geri döneceðim.
Yarýn lahana gibi yayýlýrýz.
Nereye gidiyorsun?
Biraz aþaðýya iniyorum.
-evlilik cüzdaný mý dedin?
-þimdi, konuyu deðiþtirme,
sadece pulu ver.
-Oh, seni seviyorum, Adam, Alex, Peter,
Brian, ismin her neyse.
-Oh, seni seviyorum.
Çatý katýndayým.
Buradaki adam...
Bay Lewis, aþaðýda bir yerlerde
onu gördünüz mü?
Teþekkür ederim.
çok teþekkür ederim.
Çaldýðýný bilmiyordum.
Sadece yabancýlara çalarým.
Yukarýda kendimi çok yabancý hissettim.
Beyler, bize biraz izin verir misiniz, lütfen?
Teþekkür ederim.
Ýnsanlar her zaman
ne dersen yaparlar mý?
Sanýrým öyle.
Uyan. alýþveriþ zamaný.
Þimdi, bu kartý kullanýrken bir sorun
yaþarsan, oteli ara.
Tamam mý?
Yine alýþveriþ.
Mmhmm.
Dün birden fazla elbise almamana þaþýrdým.
Düþündüðüm kadar eðlenceli deðilmiþ.
Neden olmasýn?
Bana çok kaba davrandýlar.
Kaba davranmak mý?
Ýnsanlar bana bakýyor.
Sana bakmýyorlar bana bakýyorlar.
Maðazalar insanlara hoþ davranmýyor.
Onlarý sevmiyorum.
Maðazalar insanlara nazik deðildirler;
onlar kredi kartlarýna naziktir.
Tamam, kýrýtmayý býrak, cikletini çýkart.
Bunu yaptýðýna inanamýyorum.
Evet.
ben Bay Hollister,
müdür. size yardým edebilir miyim?
Edward Lewis.
Ah, evet, efendim.
Þurada duran genç bayaný görüyor musunuz.
Evet.
Bu maðazada onun kadar güzel baþka
bir þey var mý?
Oh, evet.
Oh, hayýr ! hayýr, hayýr, hayýr,
Biz onun almak istediði kadar bir çok güzel
þeye sahibiz demek istedim.
Benim de deðinmek istediðim nokta bu
ve hepimiz de buna katýlýyoruz.
Buraya gelme nedeniniz de bu
Afedersin. Bir kaç insanýn bize
yardým etmesine ihtiyacýmýz var.
Neden olduðunu söyleyeceðim.
Burada inanýlmayacak kadar
çok para harcayacaðýz.
Bu yüzden biraz yardýma ihtiyacýmýz var.
Gerçekten istediðimiz bu.
Bunu anlýyor musunuz?
Bayým bunun için gerçekten
doðru maðaza ve doðru þehirdesiniz.
Gördüðünüz herþeyi yapabiliriz,
bu yüzden eðlenceye hazýr olun.
Mary Pat, Mary Kate,
Mary Francis, Tovah, görelim!
Hadi kýzlar getirin.
Kesinlikle müthiþ olacak.
Afedersiniz, efendim, uh,
evet?
Tam olarak ne kadar
para harcamayý düþünüyordunuz?
Az mý çok mu?
Gerçekten fazla.
Bu adamý seviyorum!
Bay Lewis, efendim. Bay Lewis,
nasýl gidiyor? Oldukça iyi,sanýrým.
Henüz baþlamadýk sanýrým.
Çok iyi efendim. Siz sadece çok yakýþýklý deðil,
ayný zamanda çok da güçlü bir adamsýnýz.
Size burada ikinci kez rastlýyorum,
siz gerçekten saygýdeðer...
Hollister.
Evet, efendim.
Bana deðil. Ona!!
Özür dilerim, efendim. Üzgünüm.
Nasýl gidiyor, bayanlar?
Oh, Edward, Edward.
Hangi cehennemdesin?
Heryerde söylentiler dolaþýyor.
Morse senin teklifini
yükseltecekmiþ, dostum.
Karþý mý çýkýyor?
Tanrým, o güçlü yaþlý bir kuþ.
Deniz kuvvetleri kontratlarýnýn
durdurulduðunu biliyor.
Parayý nereden alacak?
Bilmiyorum.
O, ah bence çalýþanlarýný
þaþkýna çevirecek.
Ýmzalamak için hala birilerine
ihtiyaç duyuyordur.
Onun kim olduðunu bulmalýyýz.
Evet, tamam. Anladýn.
Tek baþýnasýn.
Ýþe dönmek zorundayým.
Harika görünüyorsun !
Kartým onda.
Ona kullanmasýnda yardým edeceðiz, efendim.
* Pretty woman
walking down the street *
* Pretty woman
the kind I like to meet *
* Pretty woman *
* I don't believe you
You're not the truth *
* No one could look as good as you
Mercy *
Edward bu kravata bayýlacak.
Ona kravatýný verecek misin?
Kravat mý?
Kravatýný çýkar. ona kravatýný ver.
O bunu yapmak ister,
bu kravatý görünce delirecek.
Pizza'yý kim ýsmarladý ?
* Pretty woman, stop a while *
* Pretty woman, talk a while *
* Pretty woman
give your smile to me *
* Pretty woman
Yeah, yeah, yeah *
* Pretty woman, look my way *
* Pretty woman *
Yardýmcý olabilir miyim?
Hayýr, teþekkür ederim. selam
Merhaba.
Beni hatýrladýnýz mý?
Hayýr, üzgünüm.
Dün buradaydým .
Benimle ilgilenmemiþtiniz.
Oh.
Komisyonla çalýþýyorsunuz deðil mi?
Evet.
Büyük hata. Büyük. Kocaman!
Þimdi alýþveriþime dönmeliyim.
* Pretty woman
don't walk on by *
* Pretty woman
don't make me cry *
* Pretty woman *
* Don't walk away, hey *
Teþekkür ederim.
* Oh, oh, pretty woman **
Bay Lewis.
Beyler.
Bunu bu öðlen bitirelim, hý?
Jake, Blair le birþeyler yapacak.
2:00, 2:30 iyi olur.
Morse hakkýnda haklýydýn.
Sahip olduðu herþeyi ipotek altýnda,
hatta donuna kadar.
Para bankada koruma altýnda.
ve herhangi bir banka deðil.
Plymouth Trust, huh ?
Hmm.
Öyleyse söylemeden gidiyor...
dostluktan çok iþ anlamýnda, Bay Morse.
Tek yapacaðýnýz bankayý aramak.
Yeah.
Edward, baðýþla beni ama ,
bu hafta neyin vardý?
Gitmesi için Morse a bir þans mý
veriyorsun?
Çocukken bloklar yapmayý
severdim, Phil
Ne?
Bloklar.
Binalar.
Binalar inþa etmek.
Ben de Monopol severdim. Boardwalk,
Park Place. Varmak istediðin nokta?
Biz hiçbirþey inþa etmiyoruz, Phil.
Hiçbirþey yapmýyoruz.
Para yapýyoruz, Edward.
Bir yýldýr bu anlaþma üzerinde
çalýþýyoruz. Ýstediðin bu deðil mi?
Bunu sana devrediyorum.
Morse artýk savunmasýz.
Vuruþ zamaný.
Bunu bitirelim.
Bankayý ara !
Günün nasýldý, caným?
Hoþ kravat.
Bunu sana aldým.
Annem müzik öðretmeniydi...
...ve ailesi çok zengin olan
babamla evlendi.
...ve baþka bir kadýnla beraber
olabilmek için annemden boþandý.
...ve parasýný da kendisiyle götürdü.
...ve annem öldü.
Ona çok kýzgýným.
Bu cümleyi kurabilmek için
terapiye 10,000 dolar harcadým
Ona çok kýzgýným.
Bunu iyi yapýyorum, deðil mi?
Tekrar söyleyeyim. Ona çok kýzgýným.
Merhaba, ismim Bay Lewis.
Babama çok kýzgýným.
Ben de 10 bin dolar için kýzgýným.
Babam devraldýðým üçüncü
þirketin baþkanýydý.
Satýn aldým.
Parçalara bölerek sattým.
Psikolog ne dedi?
Ýyileþtiðimi söyledi.
Bu seni mutlu etmiþ olmalý
Kalçamdan ayak parmaðýma
kadar bacak boyum 44 inç eder...
...basitçe, 88 inçlik bir terapiden
sözedebiliriz...
...seni sarmak için yaptýðýmýz
pazarlýðýn fiyatý olan...
3,000 dolar.
Yeah.
-Ebersol Þahini Kennan'ý geçti.
Ben Bill Fricker ,Gwen Olsen le...
...bu muhteþem hayýrseverlik
olayýný anlatacaðýz. Yürürken izleyin.
Eðer bir þeye basarsan,
arabaya geri dönmeyeceðiz.
Aðaca yakýn olmasýn.
Karýncalarý sevmem. Merhaba.
Buralarda Edward'ý gördünüz mü?
Eðer biri beni tanýrsa?
Sanmam. Onlar Hollywood Bulvarý'nda
vakit geçirmiyorlar.
Hadi. Gidelim. Gidelim.
Tamam. Müthiþ görünüyorsun.
Hanýmefendiye benziyorsun.
Çok iyi zaman geçireceksin.
Kýrýtma ve gülümse.
-Humboldt bu tarafa geliyor.
-Toquenee Kennan'ýn yanýnda.
Ceza geliyor.
- Gwen ve Gretchen,
inanýlmaz Olsen kardeþler,
-evliliði sanat haline getirmiþlerdir.
Edward.
Hemen döneceðim. Bekle.
öyleyse sen ayýn favorisi olmalýsýn.
Kýzma hemen.
Edward bizim en hoþ bekarýmýzdýr.
Herkes onu ele geçirmeye çalýþýr.
Onu elde etmeye çalýþmýyorum.
Sadece seks için kullanýyorum.
Oh, evet.
Tebrikler.
Tebrikler. Whoo, whoo, whoo !
Bana neden burada olduðumuzu söyle.
Ýþ.
Ýþ toplantýsý?
Yeah.
-Ýlk devre, Bayanlar Baylar.
-Falcons, yedi.
Gems, dört.
Afedersin. Edward ! Edward. Orada.
Phil.
Ah, seni görmek güzel.
Seni de.
Sizi bir arkadaþýmla tanýþtýrmak
istiyorum, Vivian Ward.
Philip Stuckey, Vivian.
Bu karým, Elizabeth.
Edward'ýn kýzlarýndan biriyle tanýþmaktan
herzaman memnunluk duymuþumdur.
Aman Tanrým!
Bu Tate Whitley Wallington.
Tate ! benim, Elizabeth,
Workout World 'den.
Bir çeþit aerobik kraliçesi.
Ateþi hissedin!
Ýçmek için birþeyler alalým. Vivian,
neden bununla baþlamýyorsun?
Geri döneceðim.
Senator Adams'ýn burada olduðunun
farkýnda mýsýn?
Ona sordum.
Sana sonsuz aþkýmýn bir teminatýdýr bu. Mmm !
Sýký herif.
O kim?
Benim avukatým.
O iyidir
Karýsýnýn kýçýnda
buzu dondurabilirsin.
Belki bunu daha sonra deneriz.
Bütün bu insanlar arkadaþýn mý?
Zamanýmý onlarla geçiriyorum, evet.
Þaþýrmadým.
Neye þaþýrmadýn?
Beni aramak için geldiðine...
Bayanlar Baylar þimdi sizden bir þey istiyorum.
Yerlerdeki çim parçalarýný yerlerine
yerleþtirmeniz gerekli...
Öyleyse baþlayýn hemen.
Hadi! Hadi, millet.
Onu duydun...
Bu geleneksel bir olaydýr,
Bayanlar Baylar.
Polo oyununun kendisi kadar eskidir.
Krallar ve kraliçeler bunu sürekli yaparlardý.
O tatlý biri, Edward.
Nerden buldun?
976 BABE.
-Sadece tek bir öneri: Çimlere nazik davranýn!
Hayýr, bu polo oyununun bir parçasý.
Klübün üyeleri tarafýndan
ayakkabýlarýnýz temizlenir.
Sanýrým arabada bunu temizlemek
için birþey var.
Teþekkürler.
Vivian, selam. David Morse.
Afedersin.
David.
Nasýlsýn?
Ýyiyim.
Sen olduðunu anlamýþtým.
Þapkaný sevdim.
Bu yeni.
Neye bakýyorsun?
Gel seni atýmla tanýþtýrayým, Vivian.
Edward beni bekliyor.
Hemen þurada.
Peki, bir kaç dakikalýk.
Senin burada oynadýðýný bilmiyordum.
Orada.
Öyleyse ona koþmalýsýn?
Bu müthiþ. Jesus.
Ne yapýyor?
Çalýþýyor mu?
O satýþ iþinde.
Satýþ? Bu süper, iyi.
Ne satýyor?
Neden bilmek istiyorsun?
Sadece dinle beni.
Seni uzun zamandýr tanýyorum.
Bu hafta sende bazý deðiþiklikler
görüyorum,
kravatýn,ve...
Eðer bütün bunlar bu kýzdan
kaynaklanýyorsa çok þaþýracaðým,
özellikle onu David Morse ile
konuþurken gördüðümde...
Onlarý geçen gece yemekte tanýþtýrdým.
Ne olmuþ?
Þimdi sýký dost mu oldular?
Bu kýz buraya ait görünmüyor.
Þimdiyse bizim almaya çalýþtýðýmýz
þirketin patronuyla konuþuyor.
Uygun mu sence?
Saçmalama.
Nasýl tanýþtýn bu kýzla...
Kendine baðlamadýn umarým
çünkü bilgileri Morse'a taþýyor?
Bu olur! ispiyonlama
Phil, Phil, Phil !
Phil, dinle beni.
Ne?
O casus deðil, bir fahiþe.
O bir fahiþe.
Onu Hollywood Bulvarýndan aldým.
Senin arabana.
Oh sen...
evet, evet.
Oh, adamým!
Sen sokaktan birini bulduðunu gördüðüm...
...tek milyonersin...
Edward !
Sana söylediðim için üzgünüm.
Senator. Senator Adams,
Bunu yapabildiðiniz için memnun oldum.
Teþekkürler. Umuyorum size verdiðim
bilgiler sizi memnun etmiþtir.
Kesinlikle, evet, ve teþekkürler.
Deðiþiklik yok deðil mi?
No, it's still bogged down.
iyi zaman geçiriyor musun, Vivian ?
güzel zaman geçiriyorum.
Hollywood Bulvarý' ndan oldukça
farklý olmalý?
Ne?
Edward anlattý bana.
Fakat üzülme;Bu sýrrý saklayacaðým.
Dinle, belki, sen ve ben bir gün...
Edward gittikten sonra.
Tabii. Neden olmasýn?
Bunu kesinlikle yapacaðýz?
Philip.
-selam, izleyiciler.
-Size gümüþ sponsorlarýmýzdan
bahsedeyim:
-Jacobs Distributors,
Norrell Saddlery,
-ve platinyum sponsorlarýmýza da
büyük teþekkürlerimizi sunuyoruz,
-Edward Lewis Yatýrýmcýlýk
-Dördüncü devredeyiz.
Ýyi misin? Ýyi
Ýyi. Güzel.
Yarýþtan ayrýldýðýmýzdan beri 7 kere iyi.
Baþka bir kelime duyabilir miyim, lütfen?
Göt deliði! Bu bir kelime.
Sanýrým "iyi" yi daha çok sevdim.
Ne biliyor musun? Bana tek bir þey
söyle: neden bana bu elbiseleri giydirdin?
Tek þey için,
bu giysiler çok daha uygundu.
Hayýr, þunu demek istedim,
eðer benim bir fahiþe olduðumu
herkese söyleyeceksen
Neden benim kendi
giysilerimi giymeme izin vermedin?
Kendi giysilerimle olsaydým,
Stuckey gibi herifler yanýma yanaþtýðýnda...
Savunabilirdim, hazýrlýklý olurdum.
Çok özür dilerim. Sana Stuckey'nin
söyledikleri için çok üzgünüm.
Fakat o benim avukatým.
Onu on yýldýr tanýyorum.
O senin þirketle ilgili bir casus
olduðunu düþünüyordu. Erkek paranoyasý.
Þimdi benim pezevengim mi oldun?
Beni arkadaþlarýna peþkeþ
çekebileceðini mi sandýn?
Ben oyuncak deðilim!
Bak, oyuncaðým olmadýðýný
biliyorum. Vivian !
Vivian, seninle konuþuyorum.
Buraya gel!
Ortada olaný söylemekten
nefret ediyorum ama sen fahiþesin!
Ve benim çalýþanýmsýn!
Bak, senin sahibin deðilim.
Kararým bu, tamam mý?
Kim? Ne zaman? Kim?
Kalan üç günü seninle kavga ederek
geçirmek istemiyorum.
Üzgün olduðumu söyledim.
Bu son!
Seni tanýdýðým için üzgünüm.
Senin o aptal arabana
bindiðim için üzgünüm!
Her zaman yaptýðýn gibi dokunaklý laflar...
Daha önce kimse bana
kendimi bu kadar ucuz hissettirmemiþti.
Nedense buna inanamýyorum.
Nereye gidiyorsun?
Paramý istiyorum.
Buradan gitmek istiyorum.
Hadi!
Üzgünüm.
Bizimle ilgili sorulara hazýr deðildim.
Çok aptalca ve acýmasýzcaydý.
Bunu demek istemedim.
Gitmeni istemiyorum.
Bütün hafta kalacaktýn?
Neden?
Seni David Morse' la konuþurken gördüm;
Bundan hoþlanmadým.
Sadece konuþuyorduk.
Hoþlanmadým.
Aþaðýya?
Beni incittin.
Evet.
Bunu bir daha yapma.
Ýlk aþýk olduðum adam gerçekten
önemsiz biriydi.
Ýkincisi daha berbattý.
Annem bana serseri mýknatýs derdi.
50 millik bir alanda bir çulsuz serseri varsa,
beni tümüyle o çekerdi
Nihayet burada sonuca ulaþtým.
Üç numaralý serseriyi takip ettim.
Oh.
Sonuçta buradayým: parasýz,
arkadaþsýz, serserisiz.
Ve bu mesleði seçtin?
Fastfood larda çalýþtým,
arabalarý parkettim.
...ve kiramý ödeyemedim.
Eve dönmeye utanýyordum.
sonra Kit'le tanýþtým.
O bir fahiþeydi ve
anlattýklarý kulaða hoþ geliyordu.
Böylece bir gün geldi, yaptým.
Bütün gün aðladým.
Fakat sonra herþey düzene girdi
ve, biliyorsun...
Kimse bunu planlamaz;
bu çocukluk hayali deðildir.
Daha fazlasýný hakediyordun.
Ýnsanlar seni yerin dibine koyar,
inanmaya baþlarsýn.
Bence sen çok zeki,
ve çok özel bir kadýnsýn.
Kötü olan kolayca inanmaktýr.
Daha önce farkýna vardýn mý?
Ona söyleyin pazartesi günü arayacaðým onu.
Evet, efendim.
Nereye gidiyorsun? Bunlarý imzalamadý mý?
Hayýr, gitmesi gerektiðini söyledi.
Edward, ortadan kaybolamassýn.
Çok yaklaþtýk.
Panik yapma, Philip.
Morse bir yere gitmiyor.
Sabah burda olacaðým.
Biletleri otele gönderdin mi? Teþekkürler.
Evet, efendim.
Nereye gidiyorsun?
Bir randevum var.
O fahiþeyle mi?
Dikkatli ol, Philip.
Ýyi görünüyor muyum?
Mmm ?
Birþeyler eksik.
Tamam ama bu elbisenin içine
daha fazla bir þey giremez.
Sana söyleyeceðim.
Belki bu kutuda bir þey vardýr.
Çok heyecanlanmaný istemiyorum.
Bu sadece kiralýk.
Oh !
Bunu gerçekten ödünç almana
izin verdiler mi?
Ben iyi bir müþteriyim.
Eðer almaya kalksan ne kadar eder bu?
Çeyrek milyon.
Çeyrek milyon dolar?
Nereye gidiyoruz?
Bu bir sürpriz.
Eðer sana söylemeyi unutursam,
Bu gece çok iyi vakit geçirdim.
Teþekkürler.
Kýrýtmadýðýn zaman,
çok güzel görünüyorsun...
...ve çok uzun.
* You're a dream
coming true *
* I can't believe how I have *
* Fallen for you *
* You are the one *
* Who's led me to the sun *
* How could I know *
San Francisco'ya limuzinle gitmek
istemessin?
* I was lost without you *
Daha önce uçaða hiç binmedim.
* And I want to tell you *
* You control my brain *
* And you should know that *
* You are life in my veins **
Oldukça iyi bir uçuþ olacak, Bay Lewis.
Hava açýk ve San Francisco'ya kadar sakin.
Yaklaþýk 50 dakikalýk yolumuz var.
Geciktik.
Hayýr, herþey yolunda.
Açýlýþ gecesi asla zamanýnda baþlamazlar.
Tamam
Program, efendim.
Teþekkürler.
Tanýþtýðýma sevindim.
Burdan, Bay Lewis, efendim.
Doris, seni görmek ne güzel.
Nasýlsýn?
Efendim. Güzel haberler. Tebrikler.
Ýyi geceler, Edward.
Hey, buraya gel. Bunu görmelisin.
Tamam .
Daha önce görmüþtüm.
Eðer yüksekten korkuyorsan,
neden burada oturuyorsun?
Çünkü en iyisi.
Baþka bir þey var mý, efendim?
Hayýr, teþekkürler.
Bardaklar burada. Operadan hoþlanmaya çalýþ.
Oh !
Bunlarýn italyanca olduðunu söyledin.
Uhhuh.
Öyleyse ne söylediklerini nerden bileceðim?
Bunlar kýrýlmýþ.
Benimki de kýrýlmýþ.
Hayýr,hayýr. Tamam herþey yolunda.
Oh.
Göreceksin. Ýnan bana,
anlayacaksýn.
Müzik çok etkileyicidir.
Grup çýktý!
Operayý ilk defa izleyen insanlarýn
reaksiyonlarý çok dramatik olabilir.
Ya hep severler ya da hep nefret ederler.
Eðer severlerse daima severler.
Sevmezlerse, deðerini bilmeyi öðrenirler...
...fakat asla ruhlarýnýn bir parçasý olamaz.
Operayý beðendin mi, tatlým?
Oh çok güzeldi, az daha
pantolonuma edecektim.
Ne?
Pirates of Penzance'dan
daha çok beðendiðini söyledi.
Oh !
Evet.
Þimdilik hoþçakalýn.
Hayýr, dokunma
Þah'la oynuyorum. Þahý severim.
Þahý hareket ettiremessin.
Bunu gerçekten yaptýn mý?
Bunu neden yarýn bitirmiyoruz?
Gerçekten geç oldu ve çalýþmam gerekli.
Yarýn iþe gitmesen olmaz mý?
Tatil olsun.
Ben, iþ yok?
evet.
Benim bir þirketim var.
Ýstediðiniz raporlar burda,
ve Bay Lewis aradý.
Ne dedi?
Bugün çalýþmayacaðýný mý söyledi?
Çalýþmayacak mý?
Söylediði bu.
Acýktým. Þurada acele sosis yapan biri var.
Paran var mý?
Param var. Acele sosis ne demek
bilmiyorum ama, param var.
Sana para vereceðim ve bana sosis alacaksýn;
þurada aðacýn altýna çömeleceðiz.
Ne?
"Çömelmek"
Pekala,
ilk iki sayfayý oku.
Peki.
Mmm.
Biriyle konuþuyordum.
Uyumuþ.
Seni seviyorum.
Tek baþýna oturmuþ ne düþünüyorsun?
Bizim son gecemiz olacaðý gerçeði,
ve sonunda benden kurtulacaksýn .
Oldukça dayanýklýsýn
Ýþlerim tamamen bitti sayýlýr,
o yüzden New York'a döneceðim.
Seni gerçekten tekrar görmek isterim.
Gerçekten mi?
Evet.
Evet, sana bir daire kiralayabilirim, araba alýrým,
istediðin maðazada aþaðýlanmadan
alýþveriþ yapmaný saðlayabilirim.
Herþey halledildi mi?.
Daha baþka?
Þehirden ayrýlýrken yataðýn üstüne
para da býrakýr mýsýn?
Vivian, gerçekten böyle olmayacak.
Peki nasýl olacak?
Ýlk olarak seni sokaklardan kurtarmýþ olacaðým.
Vivian, ne istiyorsun?
Ýkimizin arasýnda neler oluyor?
Bilmiyorum.
Küçük bir kýzken,
kötü bir þey yaptýðýmda annem
beni sýk sýk tavan arasýna kilitlerdi...
ve ben de bir prenses olduðumu
hayal ederdim...
bir cadý tarafýndan tutsak edilmiþ
bir prenses.
ve aniden bir þövalye...
beyaz atýyla kýlýcýný sallayarak gelirdi.
ben de saçýmý aþaðýya sarkýtýrdým.
O da kuleye týrmanýr ve beni kurtarýrdý.
fakat ...
ne zaman bu hayali kursam þövalye bana,
asla "Gel tatlým seni benim ülkeme
götüreceðim" demedi.
Evet.
Telefon etmem lazým.
James Morse' la konuþmak istiyorum.
Baðlayýn.
Sizinle bugün buluþmak istiyor.
Ya siz?
Söyleyemez. Edward, Onu ele geçirdik.
Onu ele geçirdik!
Bak eðer köþeye sýkýþmýþsa,
öðleden sonra bütün hisseleri
üzerime almak istiyorum.
Hayýr bu iyi olmaz. hayýr gerçekten köþeye
sýkýþmýþsa, öðlene kadar beklemek istemiyorum.
Bu sabah Morse þehirde benimle
buluþacak. Hoþçakal.
Þimdi gitmem gerek,
fakat þunu anlamaný istiyorum...
söylediðin herþeyi duydum.
Þimdi yeteneklerimi göstermenin tam sýrasý.
Bu benim için büyük bir adým.
Biliyorum. Kadýnlarýn beni beðenmesi
için iyi bir teklif.
Sana asla bir fahiþe gibi davranmadým.
Þimdi davrandýn.
Ben Barnard Thompson, Miss Vivian.
Resepsiyona gelebilir misiniz? Burada sizinle
konuþmak isteyen biri var.
Ýsminin De Luca olduðunu söylüyor
Onunla konuþmama izin ver.
Ver bana
Onunla konuþacaðým.
Yo, Viv, bebeðim. Aþaðýya gelebilir misin?
Büzülmüþ kaslý polis oraya
gelmeme izin vermiyor.
Tamam. Geliyor.
Ýyi.
Bay Thompson.
Evet.
Pencere temizleyicisi aþaðýya
gelmek istemiyor.
Bugün cumartesi.
Bekleyin burada, lütfen.
Onu izle.
evet efendim.
50 dolar, büyükbaba.
75 dolara karýn da izleyebilir.
Dinle, seni kaç kere aradým.
Yeah, biliyorum. Banana da beni
aradýðýný söylediler.
Salý günü gelmiþ olmalýydýn.
Resepsiyona para býrakmýþtým.
Carlos'tan saklanýyordum.
eðer parayý almýþ olsaydýn...
...saklanmana gerek kalmazdý.
Meþguldüm. Bir hayatým var.
Nino dövülmüþtü.
Onu hastanede ziyarete gittik,
Rachel tutuklandý. berbat bir durumdu.
Herneyse parayý aldým.
Kýçýmý kurtardýðýn için çok teþekkür ederim.
Þimdi Carlos peþimi býraktý.
Dün gece senden bahsediyordu.
Seni bu halde görse dudaðý uçuklardý.
Sana sarýlmaktan korktum.
Üzerini kýrýþtýrmak istemedim!
Gerçekten iyi görünüyorsun.
Hayýr, orada biþiler görüyorum, tam orada.
Gerçekten çok hoþ görünüyorsun.
Sokaktaki halinden tamamen farklýsýn,
asla olamayacaðýn bir þekilde.
Teþekkürler, fakat paran olduðu zaman
temiz ve iyi görünmek kolaydýr.
Evet.
Ne zaman gidiyor?
Yarýn.
Giysiler sen de mi kalacak?
Evet.
Edward tekrar onu görüp
göremeyeceðimi sordu.
Fakat kesinlikle hayýr.
Baþka bir hafta daha mý?
"Kesinlikle hayýr."
Evet.
Oh, hayýr.
Ne?
Yüzündeki bu acýklý bakýþý biliyorum.
Oh, hayýr, yapamassýn!
Ona aþýk oldun.
Hayýr. Kit, lütfen. Dur.
Ona aþýk mý oldun?
Kit !
Onu öptün mü? Aðzýndan?
Uh, evet, yaptým.
Onunla aðýzdan öpüþtün mü?
Yaptým. çok güzeldi.
Ona aþýk oldun,
ve aðýzdan öpüþtün.
Sana bunu mu öðretmiþtim?
Bak, ben aptal deðilim tamam mý?
Ben...ben ona aþýk olmadým.
Sadece hoþlanýyorum.
Ondan hoþlanýyor musun?
Evet.
Ondan kesinlikle hoþlanýyorsun.
Haklýsýn o serseri deðil.
Zengin, þýk bi herif.
Ama kalbimi kýrmayacak mý?
Oh, hayýr. Hadiiii.
Þunu bilmiyorsun.
Hey, sana sordu deðil mi?
Belki, bu adam, um,
bilirsin, birlikte bir ev alýrsýnýz.
Elmaslar ve atlar alýrsýnýz. Bilmiyorum.
Her zaman bu olur.
Olur.
Ne zaman olmuþ, Kit ?
Gerçekten ne zaman olmuþ?
Kim býrakabilmiþ ki bu iþi?
Skinny Marie veya Rachel
býrakabilmiþ mi? Hayýr!
Bunlar çok özel durumlar.
Kimin bu iþi býrakabildiðini bilmek istiyorum.
Bunu gerçekten yapabilmiþ
birinin örneðini ver bana.
Bir isim mi?
Evet, bir isim ver .
Sana bir isim vermemi istiyorsun.
Evet.
Oh, Tanrým, zorlama bir isim.
Kahrolasý Sinderella.
Bay Morse, bu sabah Bay Lewis'in sizinle
konuþmak istediðini söylemiþtim.
Bay Lewis þimdi dinliyor.
Sizin þirketinizle ilgili kazançlarýmý yeniden...
...gözden geçirdim.
Kendim için endiþelenmiyorum,
fakat çalýþanlarým için endiþe ediyorum.
Bu bir sorun deðil .
Korunacaklar.
Evet sonra bayým.
Eðer önümüzdeki kontratlara dikkat edersek,
Göz atarsanýz...
Afedersin, Phil.
Beyler,
Bay Morse'la yalnýz konuþmak istiyorum.
Teþekkürler.
Pekala, beyler, duydunuz.
Lütfen dýþarda bekleyin.
Sen de, Phil.
Ne demek oluyor bu?
Bay Morse'la yalnýz konuþmak
istiyorum demek istedim.
O neden kalýyor?
Lütfen, lütfen.
Hemen dýþarda olacaðým.
Güzel.
Bu daha iyi mi?
Herþey yolunda.
Bir fincan kahve alýr mýsýnýz?
Sade.
Bay Morse,
Þirketinizle ilgili çýkarlarým deðiþti.
Sonra ne olacak, Bay Lewis ?
Artýk þirketinizi alýp, parçalara bölmek
istemiyorum.
Ben de kimsenin bunu yapmasýný
istemiyorum.
Ama þimdi çok savumasýz.
Böylece kendime geldim...
Size yardým etmek istiyorum.
Neden?
Bay Morse, sanýrým þirketinizle ilgili
çok özel þeyler düþünebiliriz.
Peki ya Ordu Kontratlarý?
Ah, tamamen vazgeçmedik.
Sadece ertelendi.
Ben... küçük bir blöf yaptým.
Bunda çok iyisiniz.
Çok teþekkür ederim.
Bu benim iþim.
Sanýrým detaylarý konuþmayý
diðerlerine býrakabiliriz.
Bunu söylemek belki sizi havalara
sokacak ama...
Sizinle gurur duyuyorum.
Teþekkürler.
Sanýrým diðerlerini de çaðýrabiliriz.
Toplantýya devam edelim.
Girin, beyler.
Oturun.
Edward, lütfen,
Bütün bunlar da neyin nesiydi? Hmm ?
Senin, Phil.
Bitir þunu.
Bekle. Bekle.
Bunlar imzalanmamýþ!
Bunlar imzalanmamýþ!!
Kahrolasý biri bana burada neler
döndüðünü anlatabilir mi?
Bay Lewis ve ben büyük gemiler
inþa edeceðiz.
Çok büyük gemiler.
Biraz yürümeye gideceðim.
Biraz bekle.
Hemen döneceðim.
Evet, efendim, Bay Lewis.
Tekrar merhaba.
Edward'ý arýyorum.
Edward burada deðil.
Seninle olduðunu sanýyordum.
Hayýr. Ah, Edward kesinlikle benimle deðil.
Hayýr, Eðer Edward benimle olsaydý...
Ne zaman? Aslýnda, Ne zaman...
Edward benimleydi,
Milyarlarca dolarlýk anlaþmayý berbat etti!
Uh, Edward seninleymiþ.
Düþündüðüm bu.
Bir içki alýr mýsýn?
Hayýr.
Hayýr, teþekkürler.
Sadece bekleyeceðim.
Uh, Edward yakýnda burada olur.
Her an evde olabilir.
Biliyorsun,
burasý...
Burasý, uh, otel odasý.
ve, uh, sen de...
...küçük bir kýz deðilsin.
Sen bir fahiþesin.
Belki de çok iyi bir fahiþesin deðil mi?
Belki eðer bunu yaparsak, milyarlarca
dolar kaybettiðimi umursamayabilirim.
Sana dürüst olacaðým.
Þimdi, Vivian, þu an bunu umursuyorum
ve gerçekten yapacaðým.
ve þimdi gerçekten sarhoþum, bilirsin?
Þu an gerçekten çýldýrmýþ durumdayým.
belki seni becerirsem, huh,
ve seni operaya götürürüm, sonra mutlu
bir erkek olabilirim, Edward gibi.
Hey, býrak beni!
Hey, hey ! Tanrýnýn cezasý!
Ow !
Ow !
Hadi! Hadi! Sana ödeyeceðim.
Býrak beni!
Fiyatýn ne kadar?
20 dolar, 30 dolar?
Býrak beni! Kalk üstümden!
50? Sen 50 dolarlýk bir fahiþesin, Vivian ?
Ne yapýyorsun?
Býrak!
Dur. Seni incitmek istemiyorum! Dur!
Zaten yaptýn,
Edward !
Dýþarý. Dýþarý çýk.
Pekala, pekala.
Bak, o bir fahiþe adamým
o tanrýnýn belasý bir... Aah !
Aah ! Kahretsin.
Bok. Tanrýnýn cezasý!
Sanýrým burnumu kýrdýn.
Defol buradan.
Senin neyin var? Hadi,
Edward ! Sana on yýlýmý verdim!
Bütün hayatýmý sana adadým!
Hepsi zýrvalýk.
Bu zýrvalýk!
Aþk seni öldürecek, beni deðil!
Sevdiðin herþeyi vererek
seni çok zengin bir adam yaptým.
Þimdi defol buradan!
Defol!
Bir kadýna vurmayý nasýl becerebiliyosunuz?
Wham ! Gözüme patlattý.
Nasýl yapýyorlar? Size lisede bir kadýna nasýl
vurulabileceðini mi öðretiyorlar?
Bu mu?
Bütün erkekler yapmaz bunu.
Morse'la ne yaptýðýný duydum.
Bu bir iþ gereðiydi.
Ýyi olmuþ.
Ýyi hissediyorum.
Sanýrým bu yeterli.
Gitmek zorundayým.
Evet, toplandýðýný farkettim.
Neden þimdi ayrýlýyorsun?
Edward, her zaman böyle erkekler olacaktýr,
senin dostlarýn gibi...
...Stuckey gibi düþünüp, davranacak erkekler,
istediðini yapabilecek.
Peki sen ne yapacaksýn?
Herkesi dövecek misin?
Ayrýlma sebebin bu deðil.
Bak, bana çok hoþ bir öneri sundun.
Bak, bu cidden çok hoþ biþi.
bir kaç ay önce olsa,
problem yoktu.
fakat þimdi herþey çok farklý,
ve herþeyi deðiþtirdin.
þu an hiçbirþeyi deðiþtiremessin.
daha fazlasýný isterim.
Fazlasýný istemeyi bilirim.
Bunu ben keþfettim.
Sorun ne kadar fazlasý.
Bir peri masalý istiyorum.
Ýmkansýz iliþkiler.
Ýmkansýz iliþkiler benim özel yeteneðimdir.
Teþekkürler.
Bir þey deðil.
Eðer diþ ipliði istersen ya da baþka
bir þey, ne zaman istersen ara beni.
Ýyi vakit geçirdim.
Ben de.
Bellboy çaðýrmamý ister misin?
Hayýr ben yaparým.
Taþýyabilirim.
Teþekkürler.
Kal. Bu gece benimle kal.
Sana parasýný ödediðim için deðil,
istediðin için.
Yapamam.
Hoþçakal.
Bence senin bir çok özel yeteneðin var.
Mmm.
Ben yapmadým, efendim.
Hayýr, hayýr. Bunu söylemedim.
Sizden aramanýzý ve bunu
onlara paylaþtýrmanýzý istiyorum.
En yetkili temsilci olmalýsýn.
Evet, efendim.
Selam, Barney.
Miss Vivian. teþekkürler.
Sana hoþçakal demek istiyorum.
Bay Lewis'e New York'a giderken
eþlik etmeyeceksiniz sanýrým
Hadi, Barney. Gerçek dünyada yaþýyoruz...
çoðu zaman.
Nasýl gideceðinizi planladýnýz mý?
Size bir taksi çaðýracaðým.
Ýzin verin.
Darryl.
Evet, efendim.
Lütfen Miss Vivian'ý gitmek istediði
yere býrakýn.
Peki, efendim.
Sizi tanýdýðým için memnunum.
Gelin ve bizi tekrar ziyaret edin.
Sakin ol.
* Lay a whisper *
* On my pillow *
* Leave the winter *
* On the ground *
* I wake up lonely *
* The stare of silence *
* In the bedroom *
* And all around *
* Touch me now *
* I close my eyes *
* And dream away *
* It must have been love *
* But it's over now *
* It must have been good *
* But I lost it somehow *
* It must have been love *
* But it's over now *
* From the moment we touched *
* 'Til the time had run out **
Hepsi bu mu, efendim?
Evet. Evet, hepsi bu kadar.
Sizi aþaðýda bekliyorum, efendim.
Teþekkürler.
Çok uyuþuk görünüyoruz.
San Francisco o kadar da iyi deðil,
biliyorsun.
Havasý kötü. Sisli.
Tahmin edilemez.
Hýrkamý giyerim.
Orada ne yapacaksýn?
Ýþ bulacaðým.
Liseyi bitireceðim.
Yapabileceðim þeyler var.
Lisede notlarým oldukça iyiydi.
Yeah, Seninle ilgili birþeyler görüyorum.
Bunu görebiliyorum.
Benimle gelmeyeceðine emin misin?
Bunlarý býrakmak mý?
Milyonlara deðiþmem.
Gel buraya.
Whoa. Whoa. Bu da nedir?
Edward Lewis burs fonundan
bir miktar para.
Sen de oldukça fazla potansiyel var,
Kit De Luca.
Öyle mi? Bunu mu düþünüyorsun?
Oh, yeah. Kimsenin farklý düþünmesine
izin verme, ok?
Ok.
Kendine iyi bak.
Hayýr, Yapamam, yapamam.
Bu senin en sevdiðin.
Otobüs ne zaman kalkýyor?
Bir saat var.
Yeah, tamam, gitmeliyim,
ayrýlýklardan hoþlanmam.
sen de kendine iyi bak.
Whoa.
Bay Lewis.
Benim için hiç mesajýnýz var mý?
Korkarým yok efendim
Havaalanýna gitmek için
araBaya ihtiyacým var.
Tabii ki. Darryl
sizi nereye isterseniz býrakabilir.
Darryl, limuzin hemen ön tarafta,
lütfen?
Evet, efendim.
Teþekkürler, Darryl.
Son bir þey. Eðer mümkünse...
Evet.
Bunu benim için
Fred's e býrakabilir misiniz, lütfen.
Evet, tabii ki.
Bakabilir miyim, efendim?
Tabii, lütfen.
Güzel þeylerin gitmesine izin
vermek oldukça zor olmalý.
Biliyorsunuz, Darryl
Miss Vivian'ý da dün evine býrakmýþtý.
Buna dikkat edeceðim.
Teþekkürler, Bay Thompson.
Uçaðýnýz zamanýnda kalkacak, efendim,
...ve New York'ta zamanýnda olacaksýnýz.
Senden Vivian'dan aldýðýmdan
biraz daha fazla kira almak zorundayým...
Çünkü bunun içine güzellik kursu da dahil.
Çok fazla orada olmayacaðým.
Çünkü yapamassýn,
sonsuza kadar hile yapamassýn.
Bir amacýn olmalý.
Bir amacýn var mý?
Her zaman lce Capades de olmayý
istemiþimdir
Öyleyse taþýnmak için bir sürü þeyin olmalý ?
Hayýr, oradan taþýnýnca Carlos
herþeyimi yakmýþ.
Vivian!
Vivian.
Prenses Vivian !
Aþaðý gel!
En üst kat olmak zorunda mýydý?
Bu en iyisi.
Pekala.
Geliyorum.
Peki kuleye týrmandýktan
ve kýzý kurtardýktan sonra ne oldu?
Kýz da onun arkasýný kurtardý.
Hollywood'a hoþgeldiniz.
Sizin hayaliniz ne?
Herkes buraya gelir.
Burasý Hollywood, hayaller þehri.
Bazý hayaller gerçekleþebilir,
bazýlarý gerçekleþemez...
Fakat siz hayal kurmaya devam edin
Burasý Hollywood. Herkes için bir hayal
vardýr, öyleyse devam edin.
* Pretty woman *
* Walkin' down the street *
* Pretty woman
The kind I like to meet *
* Pretty woman *
* I don't believe you
You're not the truth *
* No one could look
as good as you *
* Mercy *
* Pretty woman
won't you pardon me *
* Pretty woman
I couldn't help but see *
* Pretty woman *
* That you look lovely
as can be *
* Are you lonely
just like me *
* Oh, pretty woman **
* You really took me
by surprise *
* You're someone
I've needed for a lifetime *
* Your heart
was cleverly disguised *
* And it didn't look that way
in my mind *
* Tell me
how could it be *
* I was the last to know *
* Darlin', I couldn't read
what was in your mind *
* To turn around and love me *
* With no *
* Explanation *
* I gave you everything I have *
* I didn't know
that you would take it *
* With sweet consideration *
* And after all
that we've been through *
* I can't believe it's true *
* Until I hear you say *
* Ooh *
* I know now, now, now *
* Ah *
* No explanation *
* I gave you everything I have *