Tip:
Highlight text to annotate it
X
O çamuru nasýl yaparlar?
Önce biraz su alýrlar.
Sonra biraz jöle
ve un. Bazen de sabun.
Sonra üzerime dökerler.
- Gidelim artýk.
- Nereden?
Ben de hep merak ederim.
Bilmiyorum doðrusu.
Ýlginç. Hep yeþil mi olur?
Genellikle öyle,
ama kýrmýzý da olabilir.
Mavi olabilir.
Veya sarý.
- Baba, telefon.
- Sað ol, caným.
Alo?
Hildy, iyiyim.
Ayaðýmý çarptým.
Bir saniye.
Sevgilim, Hildy arýyor.
Ben onu ararým.
Banyoda.
Akþam ne giyeceðini soruyor.
Siyah takýmýmý.
Siyah bir elbise giyecekmiþ.
Ýþ yemeði.
Nasýl olduklarýný bilirsin.
Ellen, oynama onlarla.
Geç kalýyorum.
- Kýrmýzý elbise iyi mi?
- Harika.
Duydun mu? Tamam.
Görüþürüz.
Bin defa söyledim sana,
dudak boyasýyla oynama.
Niye söz dinlemiyorsun?
Þapþal kýz.
Sevgilim, mavi takýmým nerede?
Kapýnýn arkasýnda.
Kahretsin! Kahretsin, kahretsin!
Kahretsin, kahretsin.
- Merhaba.
- Merhaba.
- Nasýlsýn?
- Ýyiyim.
- Annen nerede?
- Banyoda.
Bir hediyem var sana.
Görmek ister misin?
Beðendin mi?
Haydi, gel anneni bulalým.
Sonra satýþlardan konuþuyor bana.
Chuck. Nasýlsýn?
Cuma günü gelecek misin?
- Gelirim.
- Ýhtiyacýmýz var sana.
Saçlarým nasýl?
- Harikasýn.
- Ciddi konuþ.
- Buradaki en güzel kadýnsýn.
- Yalancý.
- Merhaba, Bob. Nasýlsýn?
- Gelebildiðin iyi oldu.
Yarýnki toplantý için özür dilerim,
ama zor durumdayýz.
Anlýyorum. Eþim Beth.
- Bob Drimmer.
- Memnun oldum.
- Umarým Japon yemeði seversin.
- Bayýlýrým.
- Boynuna ne olmuþ?
- Karýsýyla seviþirken.
- Ciddi misin?
- Bir de karýsýný görsen.
Sedyeyle götürmüþler kadýný.
- Çok kötüsünüz.
- Þampanya isteyen?
Haydi. Herkese þampanya.
- Bir dilim limon.
- Dört þampanya.
Pardon. Merhaba.
Ne haber?
Pardon.
Çüþ! Eþek herif.
- Teþekkürler.
- Ben teþekkür ederim.
Hangi kültürel
olayý kutluyoruz?
- Bir egzersiz kitabý.
- Yine mi?
Bu farklý.
Eski Samurai geleneðine dayalý.
Þu herife bak.
Ne yapýyor, özel bir ayin mi?
Hop...
Merhaba.
- O ne biçim bakýþ...
- Formundasýn galiba.
Beni beðendi sanýyorum.
Bence hiç þansýn yok.
Gözleriyle soydu beni.
Düðmeler biraz sorun oldu ama.
Ýmzalý bir kopya.
- Buyurun.
- Mersi.
- Þampanya lütfen.
- Geliyor.
Aðzýmý açmýyorum.
Bakmýyorum bile.
Çok mu kötüydü?
Bana olmadýðýna þükrettim.
Þerefe.
Erkekler öyle davrandýðýnda
bozuluyorum.
Jimmy iyi çocuktur.
Biraz güvensizdir sadece.
- Adým Dan Gallagher.
- Benimki de Alex Forest.
Memnun oldum.
Burayla iliþkiniz ne?
Robbins & Hart'ta editörüm. Ya siz?
Miller, Goodman ve Hurst'teyim.
Avukatým.
Ofislerinde sizi hiç görmedim.
Ýþe yeni girdim.
Gitmem gerek.
- Eþiniz mi?
- Evet.
Bekletmeyin sakýn.
Tanýþtýðýmýza memnun oldum.
"Hep vücudunu düþünüyor."
Bu ne demek?
- Bence çok açýk.
- Çok mu açýk?
Bu ne demek?
Kaç tane aldýn?
- Teþekkürler, Christine.
- Bir þey deðil.
Ýyi geceler.
Bir þey unutmuyor musun?
Quincy, haydi koçum.
Ne kadar iyisin, evet.
Çok iyi iþ yaptýn. Çok iyi.
Senden iyisi yok.
Ýyi geceler.
Sadece bu gecelik, sevgilim.
Evi gördüðünde fazla ilgi gösterme.
- Yoksa pazarlýk edemeyiz.
- Merak etme.
- Ellen, sakýz mý var aðzýnda?
- Nasýl olsa paramýz yetmeyecek.
Anneme babama da çok yakýn.
- Evi almamak için iyi bir neden.
- Duymamýþ olayým.
Paramýz yetmiyor yahu zaten.
Haydi. Dur kýzým.
Þimdiden sorun etmeyelim.
Daha görmedim bile evi.
Belki de beðenmem.
Ellen? Sakýzý ver bakayým.
Gel, Quincy.
Quincy babanla kalacak.
Yoksa baban yapayalnýz kalýr.
Kusura bakma Quincy.
Gezdirmeyi unutma, baba.
- Unutmam.
- Umarým toplantýn iyi geçer.
- Yarýn akþam görüþürüz.
- Seni seviyorum.
ROBBINS & HART
Üçüncü defasýnda berbat görünüyordu.
- Selam.
- Tatilini berbat ettim. Üzgünüm.
- Eþine özürlerimi ilet.
- David.
Otur.
- Nasýlsýn?
- Sorma. Henry yok.
Onun yerine Alex Forest gelecek.
Nerede olduðunu bilen var mý?
Geliyor.
Boynuna ne olduðunu anlatsana bize.
Çok komiksin. Çok komik.
- Geciktim, özür dilerim.
- Dan, bu Alex Forest.
- Tanýþýyoruz. Selam.
- Merhaba.
- Haydi baþlayalým. Dan?
- Mesele þu.
Karýsýný aldatan New Jersey'li
bir senatör hakkýnda bir roman
yayýnlamak istiyorsunuz.
Ohio'lu bir senatör adamýn
kendisi olduðunu iddia ediyor.
Mahkeme kitabý engelliyor.
Senatör kel, romandaki adam deðil,
üstelik eyaletler farklý.
- Kitaplarý basamazsak yandýk.
- Tamam.
Romanýn senatörle ilgisi
olmadýðýný kanýtlamak için,
gerçeði bilmem gerekiyor.
Aramýzda gizli kalmak kaydýyla,
romancý kadýnýn bu senatörle
iliþkisi oldu mu?
Evet, oldu.
Ama baþka politikacýlarla da
çok iliþkisi olmuþ.
Herhangi biri ayný
iddiada bulunabilir.
Romanýn kurmaca olduðunu söylüyor.
Daha yeni konuþtum.
Ýnanýyor musun?
Evet, inanýyorum.
Ýyi, peki mahkeme kararýný
nasýl kaldýrtacaðýz?
Senatöre ulaþabilir miyiz?
Satýn alabilir ya da
korkutabilir miyiz?
Geçmiþinde bir pislik var mý?
Bir yolunu bulmak gerek.
Hay aksi.
Haydi.
Haydi yahu!
Haydi.
- Tayvan malý mý?
- Evet. Bulunmasý zor.
Dur, dur. Tamam. Bulduk.
Haydi!
Dinene kadar bir
içki içelim mi?
Çok iyi olur.
Haydi gel.
Baktýðým en garip dava mý?
Doðrusu,
benim baktýðým dava olmadý hiç.
Ama yakýnýmdan geçen en garip dava
annemle babamýn boþanmasý oldu.
Annem avukatý olmamý istedi.
- Ciddi misin?
- Çok ciddiyim.
"Babanýn berbat herif
olduðunu bilirsin" dedi.
"Bu evliliði 29 yýldýr
kendi gözlerinle izledin."
- Annem diyor bunlarý.
- Kurtulmayý nasýl becerdin?
Ýnsan annesine hayýr diyemez.
Teknik bir kaçýþ yolu buldum.
- Nasýl?
- Aile hukuku bilmiyorum dedim.
Gerçekten bilmiyordum.
Sorun çözüldü.
- Dalga geçiyorsun.
- Yok, gerçekten öyle oldu.
Garson?
- Burada çok aðýrlýðým var.
- Belli.
Ýyi bilirler beni. Bakar mýsýnýz?
- Kahve?
- Lütfen.
Ýki kahve lütfen.
Ne diyorduk...
- Ýster misin?
- Hayýr, mersi.
Avukat olmak matrak bir þey.
Doktor olmak gibi.
Herkes gelip tüm
sýrlarýný söyleyiveriyor.
- Ýyi sýr tutan birisi olmalýsýn.
- Evet.
Öyle misin?
Ne miyim?
Ýyi sýr tutan birisi.
Evet, öyleyim.
Ben de.
- Bir þey sorabilir miyim?
- Ne?
Bu akþam niye boþsun?
- Cumartesi akþam.
- Bir randevum vardý.
Telefon edip gelmeyeceðimi
söyledim adama.
Hoþuna mý gitti?
Gitmedi deðil.
Karýn nerede?
Karým mý?
Annesini görmeye gitti.
Hafta sonu ziyareti.
Sen de yabancý bir kadýnla
yaramazlýk ediyorsun.
Biriyle yemek yemek suç deðil ki.
Henüz deðil.
- Olacak mý?
- Bilmem. Sen ne dersin?
Bence kesinlikle sana kalmýþ.
Henüz bilemiyorum.
Karar vermedim.
Hiç olmazsa çok dürüstsün.
Partide aramýzda bir çekim
vardý. O kadarý çok açýk.
Bu gece yalnýzsýn.
Bu da açýk.
Yetiþkin insanlarýz.
Ödeyip gidelim.
- Müthiþti.
- Allah'a þükür.
Enerjin var mý?
Ne için?
Burada oturuyorum.
- Bu binada mý?
- Evet.
Taksi bulabilir miyim?
Asansörde yaptýn mý hiç?
- Yakýn zamanda yapmadým.
- Eminim.
Özür dilerim, caným.
Nasýlsýn?
Selam. Nerelerdesin?
Önce de aradým.
Evde yoksun anlaþýlan.
Ben þimdi yatýyorum,
sabaha konuþuruz. Ýyi geceler.
Alo? Dan, gelmeni bekliyorduk.
- Özür dilerim. Ýþim çoktu.
- Önemli deðil.
- Evi görmeni istiyorduk.
- Bir dahaki sefere.
Beth'i mi istiyorsun?
- Evet, lütfen.
- Bir dakika.
Telefon, Dan arýyor.
Alo. Ne oldu sana?
Merhaba.
Hiç. Dün akþam Bill ile
yemeðe çýktýk.
Keyfi yerinde mi?
Þey... fena deðil...
Bildiðin Bill iþte.
Hala o kýzla mý beraber?
Dün akþam deðildi.
O iþ bitti galiba.
Hiç sözünü etmedi.
- Ýyi çalýþýyor musun?
- Çalýþýyorum.
Buzdolabýnda makarna sosu var.
Ýyi. Ellen nasýl?
Çok eðleniyor.
Babamý da çok yoruyor.
Sana nasýl söyleyeceðimi
bilemiyorum.
Ama... tavþan istiyor.
Beth, olmaz.
Nuh'un gemisi gibi olduk yahu.
Lütfen! Öpersin onu, olur mu?
Ama söz verme.
- Olur.
- Ne zaman geliyorsunuz?
Emin deðilim.
Ev sorun oldu.
Satmýþlar mý?
Dalga geçme. Hayýr. Ancak
öðleden sonra görebileceðim.
Akþam trafiðinde gelemem.
Yarýn döneriz.
Okul ne olacak?
Çocuk beþ yaþýnda. Ne kaçýracak ki?
Trigonometri mi?
Doðru. Yarýn iþten döndüðümde
görüþürüz.
Tamam. Yarýn görüþürüz.
Ýyi eðlenceler.
Alo?
Ne oldu? Uyandýðýmda yoktun.
Hiç hoþlanmam bundan.
- Notumu görmedin mi?
- Ne notu?
Yataðýnýn yanýna býraktým.
Ne güzel. Bugün beraber oluruz
sanýyordum.
Bugün çok iþim var. Olmaz.
Kalkýp gelsene?
Öðle yemeði yeriz.
Zavallý köpek hiç
evden çýkmadý.
Gezdirmem gerek.
Onu da getir. Hayvanlara bayýlýrým.
Haydi gel.
Çok isterdim, ama gelemem.
Ýþini yap sonra gel.
Geç yemek yeriz.
Veya burada çalýþabilirsin.
Rahatsýz etmem, söz.
Ýyi bir kýz olurum.
Kolay teslim olmuyorsun.
Haydi gel!
Aferin.
Quincy, hayýr!
Yakaladým! Yakaladým!
Quincy, tut. Haydi. Salla.
- Tamam.
- Tuttu. Atýyor.
Üstten. Yakaladý.
Dan, duyuyor musun beni?
Tanrým!
- Serseri.
- Yüz ifaden!
Yüz ifaden!
- Bu yaptýðýn hiç komik deðil.
- Özür dilerim. Oynaþýyordum.
Babam kalp krizinden öldü.
Yedi yaþýndaydým. Gözlerimin
önünde öldü.
Sevgilim, özür dilerim.
Bilmiyordum. Bilsem,
böyle aptallýk etmezdim.
Ölmedi, deðil mi? Yaþýyor.
Çok saðlýklý ve Phoenix'te yaþýyor.
Ýyi kandýrdýn beni.
Duyalým þunu.
Spagetti seversin, umarým.
Çok güzel piþiririm.
Operaya da uygun.
Güzel kokuyor.
- Yardým edeyim mi?
- Sen rahatýna bak.
- Ýstersen müziði deðiþtir.
- Hayýr, bu harika.
Madame Butterfly. Bayýlýrým.
- Öyle mi? En sevdiðim operadýr.
- Benim de.
Ýlk izlediðim opera.
Babam götürmüþtü.
Beþ yaþýndaydým.
- Anlayabilmiþ miydin?
- Çoðunu anlamýþtým.
Amerikalý bir gemici
Japon bir kadýnla birlikteydi.
O bölümler iyiydi.
Fakat son sahnede, kadýný
terk ettikten sonra,
babam, "Kadýn kendini öldürecek,"
demiþti.
Ve çok korkmuþtum.
Çok...
Koltuðun altýna saklanmýþtým.
Ýþte burasý.
Tam bu sahne.
Garip.
- Ne?
- Babamýn bana çocukken
iyi davrandýðýný hatýrladýðým
tek olay bu.
Operada korktuðum gün.
Ne?
Ne düþünüyorsun?
Ýlginç erkeklerin niye
hepsi evli diye düþünüyorum.
Belki senin olmadýklarý için
onlarý ilginç buluyorsun.
Kaç yýldýr evlisin?
Dokuz.
- Çocuklarýn var mý?
- Altý yaþýnda bir kýz.
Ne güzel.
- Evet, çok þanslýyým.
- O zaman niye buradasýn?
Zor soru sormayý iyi beceriyorsun.
Gerçekten, bilmek istiyorum.
Dün gece çok güzel bir geceydi.
Seninle yine görüþmek isterim.
Kötü bir þey mi istediðim?
Hayýr.
Ama mümkün olduðunu sanmam.
Çok garip.
Seni çok iyi tanýyor gibiyim.
Durumu tam olarak bilmek istiyorum.
Müthiþ bir kadýnsýn.
Ama ben evliyim.
Ne diyebilirim ki?
Talihsizim.
Hay aksi!
- Ne yapýyorsun?
- Gitmem gerek.
Karýn yarýn dönüyordu hani.
Evet ama yapmam gerekenler var.
Eve gitmeliyim.
- Hiç hoþuma gitmiyor bu.
- Ne?
Her seviþtikten sonra
hemen gidiyorsun.
Ne zaman gittiðim ne fark eder?
Gitmem gerek.
- Þimdi gidemezsin.
- Yapma.
Lütfen! Alex!
Ne oluyor?
Özür dilerim.
Lütfen, mantýklý olalým.
Mantýklý mý? Nasýl?
Güle güle.
Sen arama, ben ararým.
Her þeyi biliyordun.
Senden bir þey gizlemedim.
- Anlaþtýðýmýzý sanýyordum.
- Ne?
Önümüze bir fýrsat çýktý,
kullandýk.
- Çocuk deðiliz, deðil mi?
- Ne demek istiyorsun?
Biraz eðleniriz diye düþündüm.
Biraz eðlenirsin diye düþündün.
Beni düþünmek aklýna bile gelmedi.
Saçmalama. Kurallarý biliyordun.
- Ne kuralý?
- Bak, Alex. Çok hoþsun.
Baþkasýyla beraber olmasam,
belki seninle olurdum. Ama evliyim.
Lütfen bahane uydurma.
Rezil oluyorsun.
Defol desen
daha saygý duyardým sana.
Ýyi o zaman, defol git.
Sen de defol git!
Gidiyorum.
Gel de doðru dürüst
Allaha ýsmarladýk de.
Dost olalým.
Aðlama.
Tamam.
Tamam.
- Çok üzdüm seni.
- Hiç önemi yok.
Önemi yok. Sorun deðil.
Ellerin ýslak.
Tanrým!
Tanrým! Gel buraya,
gel, gel.
Dur. Dur.
Sýkýca saralým.
Merhaba. Sen mi aradýn?
Banyodaydým.
Telefonu duydum.
Sen olduðunu tahmin ettim.
Ne haber? Günün iyi geçti mi?
Evet, evet.
Öyle mi? Harika.
Gerçekten harika.
Çok heyecanlýsýn.
Evet.
Hayýr, taþýnmaya itirazým yok.
Yanlýþ anlama.
Para meselesi.
Evet.
Evet.
Tamam caným. Seni seviyorum.
Görüþürüz.
Nasýlsýn?
Ýyi.
Gitmem gerek.
Arayacak mýsýn beni?
Ýstemiyorsan,
aramak zorunda deðilsin.
Ýstiyorum.
Doktora gitmeyi ihmal
etmezsin, deðil mi?
Etmem.
Ýyi günler.
Güle güle.
- Kendine iyi bak.
- Sen de.
Allah kahretsin.
Bak ne var burada.
Ýster misin?
Et soslu spagetti.
Yakýnda Ýtalyan olacaksýn.
Aferin oðlum.
Haydi iyi günler.
Ne yapýyorsun burada? Saat 8.
Saat 2'de mahkemede
olmam gerek, iþim çok.
Her þeyi iptal et.
Drimmer'a söyle durum iyi.
- Ýkide orada olurum.
- Ýkide mi? Tamam.
Görüþürüz, Martha.
- Baba!
- Caným! Özledim seni.
Çok eðlendik.
Dedemle yürüyüþ yaptýk.
Tavþanlar gördük...
Yavaþ. Tek kelime anlayamýyorum.
- Tavþan istiyorum.
- Biliyorum.
- Merhaba sevgilim. Ne haber?
- Ýyilik.
Ýyi.
Çok özlemiþim seni.
- Yalancý.
- Gerçekten.
O zaman daha sýk gideyim.
- Ben yaptým bunu.
- Öyle mi?
- Evet. Seç birini.
- Bu sanmýþtým.
- Hayýr. Buydu.
- Baþýn dertte.
Phooey ile Dewey.
- Tamam.
- Haydi, bir kaðýt seç.
Herhangi birini mi?
Nereden öðrendi bunu?
Dedem öðretti.
Sürpriz.
Ev nasýldý?
Haydi söyle. Merak ettim.
Tavþanlar için bir odasý var.
Eyvah! T ile baþlayan kelime!
Tavþan mý? Tavþan ha?
Tavþan!
- Tavþan!
- Tavþan mý?
Tavþan!
Ne diyebilirim ki?
Gerçekten harika bir ev.
- Bu sýrada mý?
- Hayýr.
Ne zaman gidip bakacaksýn?
Bir göz atýp gelirsin.
Yarýn sabah gidelim mi?
- Baba, hangi sýra?
- Ciddi misin?
Saat 1 'de ofisime dönmek kaydýyla.
Baba, hangi sýra?
Bu sýra caným.
Dan?
Sevgilim? Gel, bak.
Nasýl buldun?
Fena... deðil.
- Harika!
- Mükemmel.
New York'ta yaþamamakla edeceðimiz
tasarrufu düþün.
Yerel okul da çok iyi.
Benimkiler de orada okudu.
- Gördün mü?
- Çocuklar için iyi bir yer.
Evet. Þuraya da...?
Elbet. Ben burada beklerim.
Teþekkürler.
Ýçini biz dekore ederiz.
Hallederiz.
Arkadaþlarý çaðýrýp boyarýz.
Boya mý?
Korkutuyorsun beni.
Þuna bak.
Burasý harika.
Çok güzel oyun odasý olur.
Oyun odasý mý?
Burasý benim olacak!
Beðeneceðini biliyordum.
Evet, çok güzel.
Mahkemeye gidiyorum. Nasýlsýn?
- Eunice, Martha geldi mi?
- Þimdi geldi.
Selam.
Merhaba.
Kötü zamanda gelmedim, deðil mi?
Geçiyordum da.
Yok, yok. Odama geçelim mi?
Hesaplar bunlar mý?
Danny, daha sonra
ofiste olacak mýsýn?
- Tanýþýyor muyuz?
- Sanmam.
Önce o bana baktý.
Otur.
- Ýyi misin?
- Ýyiyim.
Ben de bugün seni arayacaktým.
Þey...
Ne diyeceðimi bilemiyorum.
Olanlar için
özür dilemek istemiþtim.
Seni o durumda
býrakmaya hakkým yoktu.
Olanlarý unuttum bile, tamam mý?
Kötü bir dönemden geçiyordum.
Bir bunalým süreciydi.
Ama iyiyim. Gerçekten iyiyim.
Ve teþekkür ederim.
- Teþekküre gerek yok.
- Var, var.
Çoðu erkek hemen kaçýp giderdi.
Sen orada olmasan
ne yapardým bilmem.
Neyse, iyi görünüyorsun.
Dahasý, harika görünüyorsun.
Teþekkür ederim.
Artýk sorun yok, deðil mi?
Yok.
- Son bir hatýr isteyebilir miyim?
- Ne?
Ýki hafta sonrasýna Madame Butterfly
operasýna iki biletim var.
Barýþtýðýmýzý göstermek için,
benimle gelirsen çok sevinirim.
Çok teþekkür ederim.
Ama bence iyi fikir deðil.
Baþka bir þey istemem.
Ýzah etmene gerek yok.
Öyle bir sorayým dedim.
Peki...
Bir ara görüþürüz.
Olur.
Gel buraya.
- Kendine iyi bak.
- Güle güle.
Ýyi günler.
OPERA - MADAME BUTTERFLY
Haydi. Haydi, koçum.
Þansýmýz yaver gidiyor.
- Göster kendini.
- Tam ortadan.
Hoþuma gitti. Çok güzel.
Ýyi deðil. Keyfim kaçtý.
Rodgers ile öbürünün
davasý ne olacak?
- Winitsky.
- Evet.
Notunu aldým.
Jürisiz mahkeme mi istiyorsun?
Niye olmasýn?
Olgular çok açýk.
Rodgers Winitsky'nin yazýsýný
okuduðunu kabul ediyor, ama
fikirlerde telif hakký olamaz.
Sadece ifadelerde olur.
Rodgers kitabýnda ayný kelimeleri
kullanmamýþ.
- Biraz düþünmem gerek.
- Tamam.
Demek taþýnýyorsunuz.
Evet, kararýmýzý verdik.
- Daire için alýcý çýktý mý?
- Hayýr.
- Emanetçi hakkýnda kaygýlý mýsýn?
- Evet.
Ama Rodgers ve Winitsky
davasýnda kaygýn yok?
- Yok, efendim.
- Ýyi.
Henüz toplantýdan çýkmadý.
Biliyorum. Uzun sürmeyecek
sanmýþtým.
Salý günü öðle yemeði yiyelim.
Ýyi olur. Randevu defterime bakayým.
O sizi arayacak.
Alex Forest arýyor.
Yine mi? Ben onu ararým
dememiþ miydin?
- Demiþtim.
- Beklemeye al.
Bir dakika bekler misiniz?
Salý günü tamam.
- Çok güzel.
- Görüþürüz.
Baðlayabilirsin.
Alo?
Bak, Alex, beni aramayacaðýn
konusunda anlaþmýþtýk.
Niye?
Anladýðýný sanýyordum.
Seni yanýlttýysam, özür dilerim.
Ama artýk görüþmesek
daha iyi olacak.
Tamam mý?
Allaha ýsmarladýk.
Yine ararsa, yok dersin.
Dur, bir bakayým...
Þöyle bir bakayým sana.
Çok güzelsin.
O kadar güzelsin ki.
- Öyle mi dersin?
- Öyle.
Haydi, aç þunu.
Karýma bunu yapamam.
Bir þey olmaz.
- Kaç kaza olduðunu biliyor musun?
- Korkutma herkesi!
Ben avukatým, sigortalýyým.
Bunu sana kimin verdiðini unutma.
Artýk mikroplu deðilim.
Önce bayanlar.
Harikasýn, sevgilim.
O benim eþim! Bayanlar,
lütfen dikkat edin.
Baylar, iþte eþim,
ayaðýmdaki pranga.
Bazý çocuklarýmýn annesi.
O kadar da emin olma.
Miller, Goodman, Hurst ve
Gallagher'in þerefine!
- Ve Bn Gallagher'in.
- Tamam, tamam.
Beni yemeðe davet etti.
Þatonuza taþýndýðýnýzda
biz köylüleri unutacaksýnýz.
Bir dakika.
Geçenlerde bir kitap okudum.
- Robbins & Hart yayýnlarýndan.
- Elbet. Samurai Danýþma Kitabý.
Kitapta, siz þirket içinde yükselip
arkadaþlarýnýz yerinde sayarken
onlarýn kaygýlarýyla nasýl
baþ edeceðiniz anlatýlýyordu.
Kitapta, bu kaygýlarý
ciddiye almayýn diyor.
Size sahte taahhütler
vermeyeceðim.
Her hafta sonu bize
gelebilirsiniz demeyeceðim.
Her þey deðiþiyor.
Sýnýfsýz bir toplum deðil bu.
Kýsacasý, sizlere elveda.
- Elveda.
- Böyle olacaðýný biliyordum!
- Baþka ne beklenebilirdi ki?
- Köprüleri atmalýyýz.
- Ýpleri koparmak gerek.
- Her þey için teþekkür ederiz.
Ýç. Saat 10'a kadar sarhoþ
olmaný istiyorum.
Bugün niye farklý olsun ki?
Alo? Alo?
Þerefe.
Þerefe.
Alo?
Alo!
Efendim?
Evet, Richards.
Geç olmadý mý?
Ofiste telefona çýkmazsan,
baþka ne yapabilirim?
Saat gecenin ikisi.
Sabah konuþsak olmaz mý?
Konuþamayacak durumda mýsýn?
Öyle denebilir.
Seni görmem gerek.
Þu anda cevap vermem için gerekli...
belgeler yanýmda yok.
Ama ofisten seni ararým.
Hayýr. Robbins & Hart
binasýnýn önünde 6'da buluþalým.
Gelmemezlik etme.
Tamam.
Buna son vermek gerek.
Görüþmeyi kabul etmeliydin.
Bitti artýk.
Aramýzda hiçbir þey yok.
Gönül eðlendirdin,
þimdi sakin bir hayat istiyorsun.
Niye böyle yapýyorsun?
Hastasýn sen.
- Ýhtiyaçlarýma karýþma.
- Psikiyatrist gerek sana.
Ben düþmanýn deðilim.
- Niye beni yýkmak istiyorsun?
- Ýstemiyorum. Seni seviyorum.
- Ne?
- Seni seviyorum.
- Beni tanýmýyorsun bile.
- Olur mu hiç?
Bir hafta sonu geçirdik.
O kadar.
Ýkinci gece de geldin.
Hoþlandýn benden.
Endiþelendim senin için.
Her þeye fazla anlam veriyorsun.
Baþkasýyla eksiksiz bir iliþkim var.
- Çok mutluyum.
- Eksiksiz deðil.
Madem eksiksiz,
niye benimle oldun?
Hayali iliþkimiz hakkýnda mý
konuþmak istiyorsun?
Hamileyim.
Dün doktorumu gördüm.
Ýþte kartý. Ýstersen arayabilirsin.
Önlem alm...?
Önlem mi? Hayýr.
Geçen yýl çocuk düþürdüm.
Hamile kalamam sanýyordum.
Benim olduðu nereden belli?
Herkesle yattýðýmý zannetme.
Özür dilerim.
Üzgünüm.
Merak etme. Bu konuda seni
yalnýz býrakmam.
Hangi konuda?
Kürtaj. Yanýnda olurum.
Parasýný ben öderim.
Kürtaj istediðimi
ne biliyorsun?
- Doðurmaya niyetin yok ya?
- Niye olmasýn?
Tek kiþilik
bir yýðýn aile var.
- Hiç olmazsa boþanma sorunu yok.
- Benim söz hakkým yok mu?
Bu çocuðu istiyorum.
Seninle iliþkisi yok.
Sen olsan da, olmasan da
istiyorum.
O zaman bana niye söylüyorsun?
Niye gidip doðurmuyorsun?
Senin de katýlmak
isteyeceðini umdum.
Bu... Bu bir çýlgýnlýk.
Yaþým 36. Çocuk yapmak için
son þansým.
Söylediklerini bir düþün.
Ýyice bir düþün.
Bütün hayatýmýzý etkileyecek bu.
Biliyorum. Düþündüm.
Seni de düþündüm.
Büyük bir karar.
Ama sorun olmasý gerekmez.
Gerçekten gerekmez.
Sen bana adil davran,
ben de adil davranýrým.
"Agnes ve Nellie'yi dolaba soktu."
"Agnes, Nellie ve Oink
karanlýkta güldüler."
"Pearl dýþarýyý dinledi.
Ýþliyor,' dedi Nellie."
"'Elbet,' dedi Oink. 'Bakýn
köpek uçuyor! ' dedi Agnes."
"Pearl kýzdý. 'Uçan köpeði
kim takar? ' dedi."
"Kimse duymadý."
"'Solucanlara dikkat! '
Dedi Agnes."
"'Ayy! ' diye baðýrdýlar."
"'Þu dev böceðe bakýn! '
Dedi Oink. 'Ýmdat!"'
ERKEN HAMÝLELÝK TESTÝ
STANLEY FOREST 1958'DE
ÖLÜM ÝLANLARI
EÐÝTÝMCÝ STANLEY FOREST
STANLEY FOREST, 42,
TARÝH PROFESÖRÜ,
DÜN ANÝ BÝR KALP KRÝZÝ
SONUCUNDA ÖLDÜ.
Dayanamayýp doktoru aradým.
Ne dese? "Tebrikler!"
Kim bilir doktora neler
anlatmýþtýr.
Dahasý var.
Doktorla konuþtuktan sonra,
bu sabah gizlice evine girdim.
Biliyorum. Hem avukatým,
hem hýrsýz gibi.
Karþýmdaki olayý iyi
kavrayabilmek istiyordum.
Baþkasýyla da yatýyor mu
diye merak ettim.
Bir þey bulamadým.
Hiçbir þey bulamadým.
Aile hukukunu hiç bilmiyorum.
Bana yardým et.
Bana dava açabilir mi?
Doðrusu, durum iyi deðil.
Sürekli eve telefon ediyor.
Telefonu Beth açarsa, kapatýyor.
Korkuyorum, Jimmy. Ailemi...
kaybetmek istemiyorum.
Bilinen olgular korkunç.
Kullanýlan alet bir elektrik
þok aygýtý.
New York polisi artýk
bunlarý kullanýyor.
Aygýt kaslardaki elektrik
dalgalarýný
keserek vücudu felç ediyor.
500 polis karakolu cop
yerine bu aygýtý
denemeye baþlamýþ durumda.
- Buyurun?
- 555-8129-212'yi arýyorum.
Bir türlü düþüremiyorum.
Bir dakika, lütfen.
Yeni numara gizli tutuluyor.
Acil bir durum var.
Numarayý bilmem gerek.
Kusura bakmayýn, veremem.
- Canýn cehenneme!
- Sað olun!
- Çok beðendim. Güzel bir daire.
- Biz de çok seviyoruz.
Biraz düþünmem gerek ama.
- Çok temiz.
- Evet.
Haftada birkaç kez
temizlikçi geliyor.
- Onun adýný da verebilirim.
- Çok iyi olur.
Çocuk bakýcýsý bulmak
da kolay olur.
Merhaba, sevgilim. Bu Alex.
Soyadýnýzý unuttum.
- Alex Forest.
- Kocam Dan.
Merhaba. Memnun oldum.
Memnun oldum.
- Sizi bir yerden tanýyorum.
- Zannetmem.
Evet. O Japon partisinde
deðil miydiniz?
Sevgilim, egzersiz kitabý.
Evet.
Avukatsýnýz.
Çalýþtýðýnýz þirket de...
Neydi adý? Neyse...
Kesinlikle tanýþtýk.
- Belleðiniz çok iyi.
- Gördüðüm yüzleri unutmam.
- Dünya ne küçük.
- Evet, öyle.
New York dýþýna mý taþýnýyorsunuz?
- New York dýþýna?
- Evet.
Yeni eviniz hazýr mý?
Evet. Bedford'da.
Bilir misiniz?
- Çok güzeldir.
- Evet.
Hemen taþýnýyor musunuz?
Önce biraz dekorasyon yapacaðýz.
Siz hemen taþýnmak mý istiyorsunuz?
Evet. Bir an önce.
Alex hamile, sevgilim.
Ne gü...
Ýzninizle, biraz çalýþmam gerek.
Ben de gideyim artýk.
Çay için ve daireyi
gösterdiðiniz için teþekkürler.
- Bir þey deðil.
- Çok sevdim. Gerçekten sevdim.
- Biz de çok seviyoruz.
- Düþünüp karar vereceðim.
Numarayý vereyim, bizi ararsýnýz.
Teþekkürler.
- Haber veririm.
- Ýyi.
- Ýyi günler.
- Güle güle.
Gerçekten beðendi galiba.
Kocasýndan söz etmedi.
Sanýrým yalnýz yaþýyor.
- Neyin var? Keyifsiz gibisin.
- Hayýr. Yorgunum biraz.
- Kim o?
- Benim.
Kim?
Kim olduðumu biliyorsun!
Aç kapýyý. Konuþmamýz gerek.
Hani görüþmek istemiyordun?
Ne içmek istersin?
Viski, votka,
þarap...
Gevezelik etmeyi kes!
Niyetini bilmiyorum,
ama bu iþe artýk bir son ver.
Hayýr. Sorumluluðunu kabul
edene kadar devam edeceðim.
Ne sorumluluðu?
Hamileyim.
Bizim çocuðumuz.
O senin bileceðin bir þey.
Benimle ilgisi yok.
Hayatýna dahil olmak istiyorum.
Durup dururken evime gelerek mi?
Telefona çýkmýyorsun.
Numaraný deðiþtirmiþsin.
Ben yokmuþum gibi davranamazsýn.
Anlamýyorsun.
Hiç anlayamýyorsun.
Hafta sonumuzu hatýrlamýyor musun?
Harika deðil miydi?
Niye yine öyle olamayalým?
Sen de hissediyorsun, biliyorum.
Niye korkuyorsun?
Kendi kendini kandýrma.
Vursana. Seviþemiyorsun, bari vur.
Acýnacak durumdasýn.
Yalnýz ve acýklý.
Acýmana gerek yok,
kendini beðenmiþ herif.
Hasta olduðun için acýyorum sana.
Niye? Bana orospu muamelesi
yapmana, bir iki kez
seviþip çöpe atmana
izin vermediðim için mi?
Çocuðunun annesi olacaðým.
Saygýlý davran bana.
Saygý mý?
- Saygý!
- Ne yapýyorsun?
Lütfen gitme.
Özür dilerim. Gitme.
Karýna söylerim.
Karýma söylersen öldürürüm seni.
Bir telefon etmem yeter!
Alo? Alo?
Tamam.
Soldaki ikinci kapýdan,
þu tarafta.
Sen dairede kalabilirdin.
Dan New York'tan ayrýlmak
istedi. Anne, bak, sensin.
Tanrým, kaldýr þunu.
Tamam, kapýya dikkat.
Oldu. Tamam. Ýyi.
Bakýyorum. Pardon. Bakýyorum.
Alo?
Martha.
Martha arýyor.
Alo?
Merhaba sevgilim. Muslukçu geldi mi?
Geldi.
Ayrýntýlarýný bilmek istemiyorum.
Karþýmda ne olduðunu tahmin et.
- Aldýn mý?
- Evet, önümde duruyor.
Üstelik diþi.
Sevimli mi?
Çok sevimli. Tavþan iþte.
Beyaz, uzun kulaklý,
pembe gözlü.
- Yumuþak.
- Ne sevimli.
Ellen'in haberi yok, deðil mi?
Yok. Almayacaðýmýzý zannediyor.
Burada çok çalýþanlar
bak ne hale geliyor.
- Ne kadar cici.
- Teþekkürler.
Unutuyordum. Bu sana geldi.
- Ýyi geceler.
- Ýyi geceler.
Hey, Joaquin!
Vay anasýna!
Orospu! Allah kahretsin!
Hayýr. Elektrik
sistemiyle baþladý.
Sonra patladý.
Tamam, sevgilim.
Birazdan görüþürüz.
Bay Gallagher?
- Kontratýnýzý unuttunuz.
- Mersi.
DÝNLE BENÝ - ALEX
Merhaba, Dan. Þaþýrdýn mý?
Bak beni ne hale düþürdün.
Benden kurtulabileceðini sandýn.
Yanýlýyorsun.
Çünkü içimde senin bir parçan
büyüyor. Gerçekten.
Bunu bir an önce
kabullensen iyi olur.
Çünkü hissediyorum seni.
Tadýyorum seni.
Düþünüyorum seni.
Dokunuyorum sana.
Anlayabiliyor musun?
Sorumluluklarýný üstlenmeni
istiyorum.
Kötü bir þey mi bu?
Bence deðil.
Mantýksýz deðil bence.
Ayrýca, bir de þu var,
hayatýma girip her þeyi
alt üst edip
sadece kendini düþünebileceðini
zannediyorsun.
Sen nesin, biliyor musun?
Orospu çocuðunun tekisin.
Nefret ediyorum senden.
Kadýnlardan hoþlanmýyorsun bence.
Ýbne herif!
Baba! Teþekkürler.
Bir þey deðil, caným.
Hoþuna gitti mi?
Hayatýma girip her þeyi
alt üst edip
sadece kendini düþünebileceðini
zannediyorsun.
Sen nesin, biliyor musun?
Orospu çocuðunun tekisin.
Öylesin.
Kadýnlardan hoþlanmýyorsun bence.
Korkuyorsun.
Benden korktuðun belli.
Korkuyorsun deðil mi benden?
Korkuyorsun iþte.
Korkuyorsun.
Korkak, kalpsiz, omurgasýz
orospu çocuðu.
Nefret ediyorum.
Baþýna gelecekleri hakkettin.
- Tanrým!
- Özür dilerim.
Niye yatmýyorsun diye merak ettim.
Özür dilerim.
Önemli deðil. Çalýþýyordum.
Uyuyamadým.
Gel.
Sýrtýný ovayým.
- Sýrtýmý mý?
- Konyaklý masaj.
- Neye uðradýðýný þaþacaksýn.
- Ne güzel.
Müvekkilim kadýný
durdurmanýzý istiyor.
Taciz edilmek istemiyor artýk.
Arabasýna yapýlanlarý bu kadýnýn
yaptýðýna emin mi?
Elbette.
- Tanýk var mý?
- Yok.
Ýsterse þikayette bulunabilir.
Ama kanýt olmadan
pek bir þey yapamayýz.
Kadýn tamamen mantýksýz.
Her þeyi yapabilir.
Bir þey yapabilir diye
kadýný tutuklayamayýz.
Tutuklayýn demiyorum.
Yani... Müvekkilim...
Ýkaz etmenizi istiyor.
Kadýnla konuþabiliriz.
Ama basýna yansýyabilir.
Müvekkiliniz memnun olmaz.
Hatta durumu daha kötüleþtirebilir.
Nasýl?
Kadýn içindeki nefreti
döküp rahatladý belki.
Bizi görünce yine kýzabilir.
Ya döküp rahatlamadýysa?
Suçüstü yakalayýn.
O zaman tutuklayabiliriz.
Oturup beklemek zorunda mý yani?
Baþa gelen çekilir.
Haydi, haydi.
Gel, Ellen,
anneanneye gidiyoruz.
Gel, Quincy. Haydi, çabuk.
Gir içeri, çabuk.
Kuyruðuna dikkat.
Oturt.
- Arabaný almadýn mý?
- Hayýr, hurda olmuþ.
- Elektrik sistemi mahvolmuþ.
- Þu yabancý arabalar ne garip.
- Al.
- Teþekkürler.
- Yine deneyelim mi, caným?
- Olur.
Tamam.
Haydi.
Sevgili Priscilla, Miles onunla
evlenmeni istiyor.
Çok iyi.
Haydi, bir daha.
Bu kez þapkalý olsun ve
önce selam ver ki tam
doðru olsun.
Önce selam ver.
Haydi söyle.
Sevgili Priscilla, Miles onunla
evlenmeni istiyor.
- Çok iyi. Güzel oldu.
- Ellen.
Gel bakayým.
- Çok güzeldi.
- Mersi.
Çok, çok güzeldi.
- Çok seviyorum seni.
- Ben de.
Teþekkürler caným.
Gel, Quincy.
- Baba!
- Ne var?
*** gitmiþ!
*** gitmiþ!
Bir þey yok, caným.
Her þey iyi olacak.
Biraz uyumaya çalýþ.
- Ýyi mi?
- Uyuyor.
Polise telefon ettin mi?
- Hayýr, daha deðil.
- Niye?
Sevgilim, konuþmamýz gerek.
Ne var?
Kimin yaptýðýný biliyorum.
Kim?
Eve gelen
o kadýný hatýrlýyor musun?
Japon lokantasýnda
tanýþtýðým kadýn?
Sarýþýn.
Korkutuyorsun beni.
Ne var?
Ýliþkin mi oldu onunla?
Evet.
Beth?
Beth, çok özür dilerim.
Seni üzmek hiç istemediðim
bir þeydi.
Aþýk mýsýn ona?
Hayýr. Tek bir geceydi.
Hiç anlamý yoktu.
Þimdi olanlarla ne
iliþkisi var?
Kadýn hamile.
Kadýn...
Senden mi?
Bilmiyorum. Öyle diyor.
Dinle, Beth, lütfen.
Çekil!
Hemen bu evden git!
Nasýl yapabildin?
Nefret ediyorum senden!
- Anlamaya çalýþ...
- Duymak bile istemiyorum!
Lütfen, dinler misin?
Delirmiþsin sen.
Dan, ne güzel bir sürpriz.
Bitti. Beth'e söyledim.
Her þeyi biliyor.
Ýnanmýyorum. Cesaret edemezsin.
Al kendisiyle konuþ.
Niye konuþayým ki onunla?
Ben Beth Gallagher.
Bir daha ailemin yakýnýna gelirsen
öldürürüm seni. Anladýn mý?
Bu son, Ellen.
Lütfen.
Alo? Merhaba, baba.
Ne zaman eve geliyorsun?
Bilmiyorum, caným.
Sen nasýlsýn?
Ýyiyim.
Evet.
Dedem yeni bir kaðýt oyunu öðretti.
Öyle mi? Joker oyununu mu?
Hayýr, papaz oyunu.
Ýyi.
Tamam, yapmam.
Ýyi.
Annen nasýl?
Sevgilerimi ilet.
Olur. Güle güle.
Baba?
Yarýn beni ara.
Ararým. Söz. Aradýðýmý annene
söylemeyi unutma.
Tamam.
Ben de seni seviyorum.
Güle güle.
Bn. Gallagher,
bir þey mi unuttunuz?
- Ellen'ý almaya geldim.
- Daha önce aldýnýz sanýyordum.
Gittiðine eminim.
Betty? Ellen orada mý?
- Eve gitti.
- Emin misin?
Eminim. Burada deðil.
- Siz götürdünüz sanýyordum.
- Kim götürdü?
Uzaða gitmiþ olamaz.
- Anlamýyorsunuz.
- Dolabýna bakalým.
- Alicia, Ellen nerede?
- Gitti.
Polise telefon edin.
Ellen.
Tanrým, ne olur bir þey olmasýn!
Tanrým.
Neredesin?
Dikkat!
Neredesin?
- Güle güle, Ellen.
- Güle güle.
Ellen, bir öpücük?
Güle güle.
Gallagher adlý hastayý arýyorum.
Kocasýyým.
Koridorun ucunda. 22 numara.
- Ýyileþecek mi?
- Evet, kötü bir þey yok.
Talihliymiþ.
Çok daha kötü olabilirdi.
- Baba!
- Kýzým. Özledim seni.
Ben de.
Ýyi misin?
Anneni gördün mü?
Evet.
Sen anneannenle dur.
Ben anneni göreyim.
Howard.
Önemli bir þeyin yokmuþ.
- Önce Ziggy'ye gidelim mi?
- Ýyi fikir.
Durumu izah etmeye çalýþtým,
ama dinlemediniz.
Çocuðumu kaçýrdý.
Bu suç deðil mi?
Eþim ölebilirdi.
Bir þey yapmayacaksanýz...
Sakin olun.
Baðýrmaya gerek yok.
Peki.
Ne yapacaksýnýz?
New York polisinin onu tutup
sorgulamasýný isteyeceðiz.
Tamam.
Yarýn eþimi almaya
hastaneye gideceðim.
Benimle konuþmanýz gerekirse
hafta sonu evdeyim.
Teþekkürler.
Bir þey deðil.
Ýyi misin? Üþümüyorsun ya?
Rahat mýsýn?
Annem iyi olacak mý?
Elbette olacak.
Çok iyi olacak.
Bizimle kalacak mýsýn?
Sizinle kalacaðým.
Uyu artýk, olur mu?
Ýyi geceler.
Hep kalacak mýsýn?
Söz veriyorum.
Manhattan polisi kadýnýn nereye
gittiðini bilemiyor mu?
Nerede olduðunu bilmiyorlar?
Evet.
Hayýr, tamam.
Baþka haber alýrsanýz
lütfen bana bildirin.
Çok teþekkürler.
- Ýþte.
- Mersi.
Kolun nasýl?
Acýyor.
Aðrý kesici ister misin?
Evet.
Hoþ geldiniz.
Yarýþmacýlarýmýz þimdi de...
Mersi.
Bir þey istersen baðýr.
Bir çay yapsana.
Tamam.
Ne yapýyorsun burada?
Niye buradasýn?
Dün akþam... bana elveda
demeye çalýþtý.
Ama diyemedi,
çünkü o ve ben
birbirimizi seviyoruz.
Birisiyle ilk karþýlaþtýðýnda
hemen o anda...
...bir çekim hissedilir ya?
Yapmaya çalýþtýðýný anlýyorum.
Onu þehirden uzaklaþtýrýyorsun.
Benden uzak tutmaya çalýþýyorsun.
Ve mutlu aile rolü oynuyorsun.
Ama... o kadar bencilsin ki
anlayamazsýn.
Seni anlattý bana.
Seni anlattý bana.
Çok dürüstçe davrandý.
O kadar aptal olmasan,
anlardýn.
Ama aptal, bencil bir orospusun!
Aptal, bencil bir orospusun!
Dan!
Dan!