Tip:
Highlight text to annotate it
X
SETUP (2011)
Küçükken, bir rahip olmak istiyordum.
Dünyanın kötülüğünden, insanların
ruhlarını korumak için savaşa giriyordum.
Ama büyüdükçe dünyanın gerçekte
nasıl bir yer olduğunu gördüm.
Kurtaracağım kişiler
öyle fazla değillerdi.
Ama dünyayı benden koruyacaklardı.
İKİ HAFTA ÖNCE
Çevirmen: M_Yamadag
Keyifli Seyirler Diler...
#Dost yok, eğlence yok, para yok#
#İşime çomak sokmayı denersen
üstesinden gelirim, sakinim#
#Sokaklardaki pislikten çıkamıyorum
Şu dırdırı duyduğunda ne dediğimi anlarsın#
- Ne alemde?
- Dayanıyor.
- Ziyaretine gelmeni takdir ettiğini
bilmelisin. - Evet, biliyorum adamım.
Sadece benim ihtiyarı boktan
bir kafeste görmek koyuyor.
Yaylanalım hadi.
#Yağmurda ıslanıyorum#
#Burada olacağımı hiç düşünmemiştim#
Tanrım, ne buluyorsun bu hatun dergilerinde?
Yani bunlara ihtiyacın mı var?
- Evet, var.
- Seviş--
- "Sevişmenin en iyi 10 şekli".
- Kes şunu.
"Onun hakkında bilmediğiniz 10 şey".
Hadi daha sert vur. Vur bana hadi.
- Çelik adama zarar veremezsin. Hadi tatlım.
- Onlar bana lazım.
Tamam.
Çelik adam kolileri garajdan
taşımayı bitirebilecek mi acaba?
Seni seviyorum.
Gitmem lazım.
Seni seviyorum.
Gitmem lazım.
Hey.
Eve erken dön.
Olur.
Selam, Sonny.
Nasıl gidiyor?
Hey Dave,
oyun kurucu olur musun?
Olamam dostum.
Gitmem gerek.
Yo adamım, buraya bir hafta önce taşındın.
Herkes nereden biliyor adını amına koyayım?
- Neden sürekli adamın üstüne gidiyorsun?
- Tanrı vergisi.
Mükemmel bir çekici
kişilik bahşedilmiş bana.
Çene düşüklüğü diyorsun.
Tamam, Bay Asosyal. Birkaç
yavrunun malına vurmak...
...istediğinde benim düşük
çeneme ihtiyacın olacak.
Tabii.
Mala vurmak için
sana ihtiyacım olacağı gün...
Senin hatunun bana nasıl baktığını gördüm.
- Dikleniyor musun bana evlat?
- Hayır babalık.
Müdürün ofisindeki adamım diyor
ki; gelecek hafta kıçını tekrar...
...genel bloğa koyacaklarmış. O
zaman hesaplaşacağız göt herif.
Sikeyim seni zenci.
Ne zaman istersen.
Şimdi çok sağlam bir götsün ha?
O yüzden mi seni C bloğuna attılar.
Tüm orospuları ve
ispiyoncuları orada tutuyorlar.
Hangisisin?
Hey!
Ne diyordun zenci?
Kimmiş orospu,
şimdi söyle bakalım pislik herif.
Konuşsana şimdi,
hadi zenci?
Hadi, duyamıyorum seni.
Hadisene göt herif.
Ötsene gene.
Seni her zaman sikerim adamım.
- İstediğin her zaman.
- Kapa çeneni!
Ağzını kapalı tut.
Ağzını kapalı tut.
Hey, genel blok vatandaşı, orada görüşürüz.
Hey, şunu içecek misin
yoksa elinde mi tutacaksın?
- Ne bu acele adamım?
- Uzat şunu. Isınmam lazım.
Dave'in babamla tanıştığı
ilk gün geldi aklıma.
Dostum, altına sıçacak sandım.
Hatırlıyor musun?
Kekeliyordun.
Aynı şöyleydin; "Ta, ta, tanıştığımıza
memnun oldum e, e, efendim."
Siktir git.
Her neyse dostum.
Korktuğun için seni suçlayamam.
Ben de ondan korkuyordum.
Belki de yaşlı, zorba
bir orospu çocuğu olduğundandır.
Yok be, hep lafta kalıyordu.
- Lafta mı? Senin yaptığın tek iş laf.
- İçmeye başla.
- Dostum, burası acayip soğuk.
- Götüm donuyor.
Hey, adamım, hey.
Burada durmak neden
hoşuma gidiyor biliyor musunuz?
Her şeyin üstünde hissettiriyor adamım.
Sanki omzuma yük olan sorunlar yok.
Danışmanlığa ihtiyacın
varsa ben hallederim.
- Ama içkimi alabilir miyim?
- Evet, tabii.
Dostum sikerler bayramları.
Rahatla adamım.
Hadi kardeşim rahatla.
Seni seviyoruz.
Hadi, sarılalım sıkı sıkı.
Çekil üzerimden ahbap.
Bunu yemeyeceğini biliyordum.
Hadi kaldırın kıçınızı.
Yarın işimiz var.
#Ezilmeyeceğim, yılmayacağım#
#Yer altından yükseleceğiz#
#Hadi benimle söyle, haykır benimle#
#Ezilmeyeceğim...#
Kapatalım şu zırvalığı.
Sinirime dokunuyor.
Hey dostum saat kaç?
Son sorduğunu beş geçiyor adamım.
Rahatla lan biraz.
Geç kaldı.
Evet.
- Siktir, geldi.
- Hadi yapalım şunu.
İn arabadan.
Yerde kal yoksa öldürürüm seni.
Camı kırdırma bana şimdi.
Yere yatın!
Gel bakalım tatlım.
Gel buraya.
- Ateş etme. Ben sadece kuryeyim.
- Kes lan zırvalamayı.
Ben sadece kuryeyim.
Beni öldürme.
- Al onu, al. Bana zarar verme.
- Kapa çeneni!
- Ateş etme!
- Bana bakmayı kes!
Kapa çeneni!
Ateş etme!
Ben sadece kuryeyim!
Hadi gidelim! Hadi buradan toz olalım!
Hadi gidelim.
Gel buraya lan!
Gitmemiz lazım! Hadi!
Bin minibüse!
Bin lan işte!
Dostum hadi.
Hadi buradan toz olup gidelim!
Sikeyim, gitmemiz lazım adamım!
Hadi lan, hadi.
Ne sikim düşünüyordun Vince?
O adamı öldürmek planda yoktu.
Seninle konuşurken bana bak.
Kimsenin ölmesi gerekmiyordu.
Siktiğimin yerinde yatıyordu adam.
Olay kontrolüm altındaydı.
Adamı orada bize bakıp, kafama kurşun
sıkmasına izin mi vereceğim sandın?
Hadi adamım. Sana bir iyilik yapıyordum.
İyilik mi? Bana daha fazla iyilik
yapmaya çalışma olur mu?
Kızlar, kızlar.
İlk buluşmada öpüşmek yok tamam mı?
Dostum bu da ne?
Dinle, olan oldu tamam mı?
- Birbirimize kenetlenmeliyiz.
- Evet.
Salak herif.
- Adamın nerede?
- Buraya gelecek.
Ona eski kamyon garajında
olduğumuzu söyledin mi?
Evet söyledim.
- Nehrin yanında dedin mi?
- Nehrin yanı, evet.
Hadi ama şimdi,
bugünü uzun zamandır bekliyorduk.
Dağılmayalım şimdi.
Yo, gelip şuna bir bakın.
Beş milyoncuk.
Ha siktir, bir sürü kar tanesi var adamım.
Beş milyon dolar.
Şimdi neyi neden yaptığımı anlıyor musun
adamım. Hepinizi hayata döndürdüm.
İşte geldi.
Neden burada beklemiyorsunuz?
Beş milyon dolar dostum.
Hatunumu geçindirebilirim.
Aklın fikrin o.
Valerie şöyle, Valeri böyle.
- Sen ne istiyorsun?
- Şu parayı bekliyorum.
- İyi misin?
- Evet.
Emin misin?
Sanki başka çarem var.
- Ne bok yiyorsun lan?
- Üzgünüm kardeşim.
Gidelim!
Gidelim!
Bir sonraki nefesime odaklanırken...
...Tanrı'nın bana
ikinci bir şans verdiğini biliyordum.
Ama bu şansı alacak kadar aptaldım.
Benim olanı alacaktım.
Sonny, n'oldu lan?
- Siktir!
- Vurdu beni.
- Kim vurdu?
- Vince.
Taşak mı geçiyorsun?
Otur.
- Nerden vuruldun?
- Omzuma yakın.
Yaslan arkana.
Siktir.
Köprücük kemiğine oturmuş.
Çek kirli ellerini oradan.
Bırak da bir bakayım.
Şanlıymışsın. Hacına isabet etmiş.
Dur çıkartayım şunu.
- Annem vermişti.
- Evet, biliyorum.
Dayan, buna ihtiyacın var. Al.
Çünkü bu şey göt deliğini büzecek.
Çek şunu.
Hazır mısın?
Ha siktir.
Derinde bile değil.
Yanıyorum adamım.
Bir iş döneceğini duydum.
Sizin olacağınızı düşünmedim.
Ne duydun Joe?
Hadi, bırak da şunu bitireyim tamam mı?
Sikeyim.
Burada. Dayan.
Gördüm pisliği.
Hissediyorum.
Dayan, dayan.
Siktir.
Hoş ha? Bundan güzel
bir dil piercing'i yaparım.
Beni vurduğuna inanamıyorum adamım.
Ne duydun Joey?
Vince, şehir merkeziyle
bağlantıları olan birkaç...
...elemana büyük vurgun
yapacağını söylüyormuş.
Neden söylesin ki?
Onlara asla rüşvet vermeyiz.
Bilmiyorum. Sanırım
bir nevi korunma satın alıyordu.
Tut bunu orada. Tut.
Nereye gidiyorsun?
Dinlenmen lazım.
- Onu bulmam lazım.
- Akıllı seni?
Üzerinde kurşun deliği ve
kan olan bir gömlekle mi dolaşacaksın?
Aynasızların da hiç ilgisini çekmez zaten.
Çıkar şunu üzerinden.
Al.
- Dinle, John R'ı tanıyorsun değil mi?
- Evet mafya babası, kumarhaneler işletiyor.
Evet Woodward'da.
Bahse varım...
...bu Cuma oraya
gidenlerden biri...
...illa ya Vince'e denk gelmiştir
ya da yerini biliyordur.
- Sağ ol Joey.
- Bekle.
Postu tekrar deldirme tamam mı?
Bir şeye ihtiyacın olursa, gel tekrar.
- Tamam mı?
- Tamam.
BİR HAFTA SONRA
Anlatmak ister misin?
Neyi?
Beraberinde her ne getirdiysen.
Bir dostuma dua etmeye geldim.
Hasta mı?
Hayır. Öldü.
Sorduğum için bağışla.
- Yakın mıydınız?
- Evet.
Kardeş gibiydik.
O halde için rahat olsun,
artık daha iyi bir yerde.
Nereden biliyorsun?
Daha önce öldün mü?
Tanrı'ya giden birçok yol var oğlum.
Seninkiler engebeli
olmasın diye dua ederim.
TETİKÇİ
- Al bakalım.
- Sağ olun bayım.
Güzel çizgiler.
Evet.
Sanırım 5 milyon dolar bunun
gibi bir çok şey almanı sağlar ha?
Gördüğün üzere dostum,
ikimiz de aynı şeyin peşindeyiz.
Dostun değilim ve bir şeyin peşinde değilim.
Tamam o halde saçmalamayı keselim olur mu?
Bizden bir şey aldın
ve biz de geri istiyoruz.
Ben de o şeyi geri
almak için tutulan adamım.
Yine de bize yardımcı olursan,
bu işte seni görmezden gelmeyi arzuluyoruz.
Söylediklerin hakkında hiçbir fikrim yok.
Hadi ama. Seni bulmam
sadece iki günümü aldı.
Eğer o taşları yardımın
olmadan bulursam...
...tekrar görüşeceğiz.
Ama o zaman, ölmeden önce
osurduğunu bile duyamazsın.
Anlaştık mı?
Bak bu iş dostlarıma
kalsaydı çoktan ölmüştün.
Ama ben sabırlı bir adamım.
Bir haftan var tamam mı?
Seninle tanışmak güzeldi.
Selam yavrular.
Nasıl gidiyor?
Bu gece ne yapıyorsunuz?
Hadi ama böyle yapmayın.
Şu kapıyı açar mısın bana koca adam?
Elbette, lafı olmaz.
Neden ezik gibi
oynamayı bırakmıyorsun?
- Ben yokum.
- Kes blöfü lanet yarak.
Al bakalım bunu.
Ellerinizi görebileceğim
şekilde kaldırın.
- Bizi mi soyuyorsun?
- Vakitsiz ötmeyelim.
Kiminle konuştuğunu sanıyorsun lan sen?
Pekala, baştan alalım.
Tamam, senin için ne yapabiliriz?
Şimdi anlaşmaya başladık.
Vincent Long'u arıyorum.
- Onu gören var mı?
- Yok.
Hepinizde hafıza kaybı var, doğru.
Ama hafızanız yerine gelirse, eski bir
dostunun onu aradığını söyleyin tamam mı?
Ve şimdi sizi soyuyorum.
- Neye bakıyorsun lan?
- Hiçbir şeye.
- Memnun muyuz?
- Gayet.
Güzel o halde.
- Tamam mıyız?
- Evet, bitirdim.
- Hesabı getirir misin lütfen?
- Tamam.
Buyur bakalım.
Kesat bir gece ha?
Faturalarımı ödememe yardımcı oluyor.
Ben aslında şarkıcıyım.
Burada fazla kalmayacağım.
O nedenmiş?
Her gece Tanrı'ya bana bir albüm
sözleşmesi ayarlasın diye dua ediyorum.
- Seni duyuyor mu?
- Elbette duyuyor.
Sadece sıramı beklemeliyim.
Hayır, hayır bu senin için.
Teşekkürler.
Senin için de güzel şeyler olacak.
Söz veriyorum.
İyi bayramlar.
KABA KUVVET
Duyuyor musun beni?
- Adın ne?
- Sonny.
Şu walkman markası "Sony" gibi mi?
Siktir git.
Sen de kimsin?
Pekala, Sonny.
Uyku vakti.
MAFYA BABASI
Aklını filan mı kaçırdın sen?
Ha kaçırdın mı?
Sözde arkadaşımı arıyorum.
Beni vurdu.
- Onu bulacağım.
- Ki sen de onu vurabilirsin?
Geri zekalı mısın?
Özürlü müsün?
Şehrime gelip
poker masalarımı dağıtıp,...
...iznim olmadan istediğini
vurabileceğini mi sanıyorsun?
Konuşmanı bitirdin mi?
Sakin ol Petey.
Seni vuran çocuğun adı nedir?
Vincent. Vincent Long.
John R'ın çetesiyle takılan Vincent Long mu?
Evet, sağda solda takılıyordu.
Tebrikler.
Birlikte para kazandığım
önemli bir grup insanı...
...kızdırmayı başardın. Bu da
bana artık borçlusun demek.
- Bu doğru mu?
- Evet doğru.
Söylediğim her şey doğru.
Ama ben adil bir adamım.
Sen benim sorunuma yardım et...
...ben de senin sorununa el atayım.
Dinliyorum.
Ruslar için kara para
aklayan bir adam tanırdım.
Ama ilginç bir para sayma yöntemi vardı.
Akladığı her 3 dolar
için cebine 1 dolar atardı.
Birikmiş bir yığın dolar.
2 milyon.
Tek sorun; Ruslar bunu fark ettiler ve
adamın iki bacağını da balta ile doğradılar.
Ama parayı asla bulamadılar.
Ailesi, parayı adamla birlikte gömdü.
Mezardan sikik bir cesedi çıkartmayacağım.
Kes lan sesini.
Kimseyi mezarından çıkarmanı istemiyorum.
Ruslar paranın nerede olduğunu buldular.
Bu gece mezardan çıkartacaklar
ve sen de onlardan alacaksın.
Benim çıkarım ne?
Çok az insan hayatının
gerçek değerini bilir.
Artık, seninkinin değerini biliyorsun.
2 milyon dolar.
Parayı bana getirmenden emin olmak için
Petey'i yanına vereceğim.
Defol şimdi.
İşte oradalar.
Yasla sırtını, rahatla.
Kazmalarına izin vereceğiz.
Bir planın var mı?
Plan mı? Evet, plan gerçekten karmaşık.
Kıçını gizlice oraya
sokacaksın, adi herifleri...
...beyinlerinden vurup
parayı alacaksın.
Sonra o lanet kıçını
buraya getireceksin, aynen...
...polis cenazesindeki kokainmanlar
gibi. Çakozladın mı kanka?
Sen nerde olacaksın?
Sıçarsan diye beynini dağıtacak
kadar yakında olacağım.
Parayı getirdikten sonra
beni vurmayacağın ne malum?
İşte buna hesaplanmış risk diyoruz.
Pekala, aldılar parayı.
- Hadi git de al.
- Sikeyim.
Çömel.
Aldım.
2 milyonunu alıp getirdim
ve yine de beni vuracak mısın?
Hayır.
Ama aynı anda
hem seni kollayıp hem de süremem.
Silahını ver bakalım.
Sağ ol Sonny.
Tamamsın.
Taşaklı adamsın.
Artık sorunların için
endişelenmen gerekmiyor.
Bay Biggs sözünün eridir.
İkinizin yanlış yerde
karşılaştığınızı biliyordum.
Hey, sen işini yaptın,
Biggs'in parasını aldık.
Hadi kutlayalım.
Ot bulabileceğimiz
bir yer biliyor musun?
Birkaç kişi tanıyorum.
Bir iki telefon görüşmesi yapayım.
Yap bakalım.
Naber? Benim; Sonny.
Evet, evet, biliyorum.
Hey, geçerken bir uğramak istiyorum.
Bilirsin, ufak bir şey almam lazım.
Tamam. Tamam, güzel.
Parayı öylece bagaja mı bırakacaksın?
Evet, neden olmasın?
Kim arabamda 2 milyon
olduğunu nerden bilecek ki?
Tam zamanında geldin adamım.
Hadi dostum.
Bu kim?
G, Petey; Petey, G.
Aynasız mı?
Neden bana böyle bir şey sorasın ki?
Sormam lazımdı zenci.
İçeri gelin.
Lanet olsun.
Hey adamım savaş bitti.
Duymadın mı?
Hangi savaştan bahsettiğine bağlı.
Ne kadara ihtiyacın var?
Evet. Bunu karşılayabilirim.
Neler yapıyordun Sonny?
Hayatta kalmaya çalıyordum.
Bu ibne ne ayak?
- İşimiz vardı.
- Evet, anlıyorum.
Otun kokusunu buradan alıyorum adamım.
İşte bu o mal.
Buna yılan otu diyoruz.
Ortak buldum adamım, pet shop işletiyor.
Hey, mal herif.
Ne yapıyorsun?
Ördek avlamıyoruz burada.
Rahat ol. Tabanca kullanmasını biliriz.
Eminim biliyorsundur.
Ama onları elde etmek
için 2000 dolar harcadım.
Senin adamın ha?
Her neyse, adam otu
"boa" yılanının içine koyuyor.
- Gümrük kontrol etmiyor mu?
- Daha kimse yılanın gırtlağına...
...elini sokacak kadar aklını yitirmedi.
X ışınlarından geçirmiyorlar.
Yılanları öylece geçiriyorlar.
Ha siktir!
- Siktir.
- Bu hiç iyi değil dostum.
- Havlu getir.
- Ne?
- Havlu getir.
- Neden adamım?
Bu adam öldü.
- Silah dolu muydu?
- Dostum, garajda benzinsiz...
...araba bulundurur musun?
Sen de duydun beni?
Bu ibneye silahlara dokunma dedim.
Ama Red Kit olmak istedi
ve kendini vurdu mal.
Bu pislik yüzünden batmayacağım.
Onu sarmak için bir şeyler getir.
İki kere başıma geldi.
Bu üçüncüsü olmayacak.
- Onu sarmak için bir şey getir.
- Siktir, onu nereye götüreceğiz?
- Birini tanıyorum.
- Uzakta mı?
Lan mal, daha iyi bir fikrin var mı?
Hayır, hayır. Haklısın.
- Siktir.
- Tamam.
Tamam. Dostum bu deli beyaz adamı
lanet evime getirdiğin için utanmalısın.
- Biliyorsun değil mi?
- El at da çevirelim.
- Ha siktir.
- Siktir.
- Pekala.
- Kaldırmama yardım et.
Artık seninle işim yok Sonny.
Artık işimiz yok.
Bir, iki, üç.
Lanet.
Tamam, tamam.
Dayan. Tamam.
Bu adamı neyle besliyordun?
Tamam, anahtarlar nerede?
Adamda.
Adam da mı?
Sen al. Ben dokunmam ona.
Silahımı alayım.
Aletini vurmayasın lan.
Tamam.
Meraklı komşularım var.
Tamam.
Hey, Sonny adamım.
Bak kardeşim, adamımsın. Tamam mı?
Severim seni dostum ama
artık buralara gelme tamam mı?
İşimi baltalar adamım.
KASAP
Hey, erkencisin.
Ajanlar hâlâ burada.
- Bir saat içinde gel.
- Tamam.
Pekala.
Bacaklarını tut.
Kifayetlerini çıkarmama yardım et.
İri oğlan değil mi?
- Kıyafetlerini ne yapacağız?
- Arkada ocak var.
Tamam.
Tamam.
Evet, tenekeyi yaklaştır.
İşte tamamız.
Pekala.
İnsan vücudunda 207 kemiğin
olduğunu biliyor musun?
27 tanesi kafatası kemikleri.
Çağdaş insanın kafatası hacmi...
Çalıştırır mısın?
...1200cc.
Ve taş çağındaki ortalama ilkel insanın
kafatası hacmi 1800cc.
İlkel mağara adamı diye
bildiğimiz şeyin nasıl...
...muazzam bir canlı olduğunu
düşünmeye başladım.
Öyle ki bugün yaşayan insanlardan
%27 daha büyük beyni vardı.
Kasabın saçmalamasını dinlerken,
dank etti; olayı Vince ayarlamıştı.
Yani sürücü de işin içinde olmalıydı.
Eğer o kızı bulursam,
Vince'e daha da yaklaşırım.
Petey konusuna gelince...
...artık hamburger
yememem için bir sebep var.
SÜRÜCÜ
Bloğun etrafında dolan.
Tamam.
Tamam. Tamam, lütfen.
Lütfen sakin ol.
- Yeterince uzaklaştık. Çek kenara.
- Lütfen bana zarar verme.
İstop et.
- Tamam.
- Adın ne?
Mia.
Beni tanıdın mı?
Hayır, üzgünüm. Tanımadım,
tanımam mı lazım?
Santa Fe'de 6. caddenin köşesinde
İranlı bir elmas brokeri soyuldu hani.
Evet, işte o.
Payımı almadım.
Nerede o?
Sarışın adam mı? Yemin ederim
o zamandan beri onu görmedim.
Onunla birkaç arkadaş aracılığıyla tanıştım.
O adamı belli bir yere götürmem
için bana 5000 dolar teklif etti.
- Hikaye.
- Hayır, hayır, hayır.
Tanrı şahidim olsun.
Doğruyu söylüyorum.
Bana inanmalısın.
Müşterime zarar verileceğini bilmiyordum.
Bana böyle bir şey
olmayacağına dair söz verdi.
Yemin ederim ki gerçeği söylüyorum.
Bana inanmalısın.
Lütfen inan bana.
- Mia.
- Evet?
Kendi iyiliğin adına
umarım gerçeği söylüyorsundur.
Tanrım.
Buldum seni.
Evde hiç para bulunmuyor.
- Vincent Long'u tanıyor musun?
- Hayır hiç duymadım.
Tamam, tanıyorum onu.
Yapıştır kıçını koltuğa.
- Kim olduğunla başla.
- Adım Russell.
Elmas takasında çalışıyorum.
Arkadaşın bana geldi, işlenmemiş taşlar
için 5 milyon bulabilir miyim diye sordu.
Taşları getirdi, ödemeyi yaptım.
Anlaşma yapıldı. Herkes payını aldı.
Herkes almadı.
Öyle görünüyor.
- Kız ne iş?
- Mia mı?
Sevgilim.
Panik yapmayacak
bir sürücüye ihtiyacımız vardı.
Biz de onu kiralama
şirketine yerleştirdik.
Dinle sana yardımcı olamam.
Elmasları naklederim.
Tek yaptığım bu.
İnsanlar paylarını almamışlar,
bazıları işin dışında bırakılmış...
...bunlar benim sorunum değil.
- Dave Hall.
- Ne?
Söyle, Dave Hall.
Söyle adi herif.
- Dave Hall.
- Dave Hall! Dave Hall.
Sıradan devre dışı
bırakılmış birisi değildi.
O benim uzun süredir
dostum olan Dave Hall'du.
Vince'i bulmana yardım edebilirim.
- Öyle mi?
- Evet, kolay olmayacak.
3. caddede takıldığı bir mekanı var.
Birkaç sağlam adam var.
Gerçek elmas tacirleri.
Şimdi, onu gördüğünde
ona bir mesaj ileteceksin.
Liseden eski bir dostunun
onu aradığını söyle.
Kafa buluyorsun.
Kafa buluyorsun benimle değil mi?
Gerçekten?
- İndir ellerini. Buraya gel.
- İnanılmaz.
Şu adam hakkında ne yapacaksınız?
Selam yok mu?
Bu çok kabaca lan.
Üzgünüm, selam.
Şimdi, ne yapacaksın şu adam hakkında?
Dün gece evime geldi Vince.
Evime.
Bu senin pisliğin.
Anlaşmada senin payındı.
- Benim payım mı?
- Evet.
Şimdi icabına bak.
Ona ne söyledin?
Ne diyorsun?
Diyorum ki ona ne dedin?
Lanet olasıcaya ne dersin?
Ne diyorsun sen be?
Russell, ne kadar zayıf olduğunu biliyorum.
O yüzden ona ne söylediğini söyle.
Ben ona bir şey söylemedim.
Hâlâ hayattasın.
Demek ki bir şey söylemişsin.
Şimdi bunun ne olduğunu
bilmek istiyorum.
Tamam, ne var biliyor musun?
Evet.
Sana başından beri eksik iş
olmayacak dedim Vince.
Paraya ihtiyacın vardı.
Ben de nasıl alacağını söyledim.
Bir noktada sıçtın batırdın.
Bunlar senin arkadaşlarındı.
İcabına bakman lazımdı.
Şu pisliği buradan götür Markus.
İzimizin bulunduğuna inanamıyorum.
Anlaşmayı yapabilmek için
bu adamla aylarca sikiştim.
Adamla sikişmen fikrinden
hiç hoşlanmamıştım.
Ne yapmış olmamız gerektiğini
biliyorsun Vince.
Peki ya Sonny ne olacak?
İcabına bakacağım.
Nasıl görünüyordu?
Nasıl görünüyor sanıyorsun?
Kızgın görünüyordu.
Umarım ne yaptığını biliyorsundur Vince.
- Bay B.
- Evet, Tony?
Hayatta en keyif aldığım
şeylerden birisinin...
...kahvaltımı yaparken spor sayfasını
okumak olduğunu biliyorsun.
Boks sonuçlarını okumayı seviyorum.
Kim kazanmış kim kaybetmiş
bunları görmeyi seviyorum.
Bu beni rahatlatıyor.
Anlıyor musun dediğimi?
Şimdi diyorlar ki gazete
basmayı durduracaklarmış.
Böylece millet istatistikleri
ve boks sonuçlarını...
...koyduğumun cep telefonlarından
okuyabilecekmiş.
Yemek yerken kim
cep telefonuna bakmak ister ki?
Rezalet. Bunun sana
ne olduğunu söyleyeyim:
Yobazlık.
Farklı bir dünyadayız artık.
Aynı dünya, farklı oyuncuklar.
- Petey ve çocuk hakkında ne duydun?
- Henüz hiçbir şey.
Ama bu sabah Ruslardan birini getirdik.
Sal, şu anda onu kıvama getiriyor.
Tamam.
Gidip bir bakalım.
Birazdan orada olurum, tamam mı?
- Değişen bir şey olursa ara beni.
- Tamamdır.
Ararım patron.
Patron.
- Petey'nin annesi ne diyor?
- Henüz bir haber almamış.
Kız kardeşlerinden de gören olmamış.
Bu taraftan.
Sağ ol.
Nasıl gidiyor Sal?
Bir şey söyledi mi sana?
- Pek sayılmaz.
- Merhaba, Ivan.
Hey ahbap.
Hey. Hey.
Keyifler nasıl?
Sal, bu durum onu sorgulama
amacının amına koyuyor.
Öldüyse ondan nasıl bir şeyler öğreneceksin?
Tüm yolu bunun için mi teptirdiniz bana?
Şimdi başka bir Rus'u getirmek
zorundasınız, tamam mı?
Seni tekrar görmeyi umuyordum oğlum.
Tanrı'nın evinin kapısında
hayatın yükünden kurtulabilirsin.
Tüm bu saçmalıklara gerçekten
inanıyor musun peder?
Yani, iyiyi yarattıysa,
kötüyü de yarattı değil mi?
Hür iradeye inanır mısın?
Bu dünyadaki kendi seçimlerini
yapma hürlüğü fikri.
Elbette.
Tanrı her iki ölçütü de
sunmuyorsa o halde doğru...
...ve yanlış arasında nasıl
bir seçim yapabiliyorsun?
Tanrı'ya giden yol; doğru kararları aldığını
düşünme, hissetme dirayetine dayalıdır.
Şayet her şey kusursuz olsaydı,
dünyada olmazdın.
Doğrudan cennette olurdun.
Benim hayatımı bilmiyorsun peder.
Tanrı neredeyse
her şeyi bağışlayabilir oğlum.
Ama kalbini ona açmalısın.
Tanrı aşkına.
Bu göt herifle beş dakikalık anlaşma
için geri döndüm.
Selam, Johnny.
Tekrar hoş geldin.
Vegas nasıldı?
- Sıcak.
- Öyle mi?
Evet, başka ne bilmek istiyorsun?
- Seninle konuşmam gerek.
- Hayaletlerle ilgili bir sorunun varmış.
- Hayaletler mi?
- Evet.
Ölmesi gereken ama ölmeyen insanlar.
Sana ne söyledim ben?
Birini harcayacağın zaman...
...ikisinin de kafasına sık dedim.
O zaman peşinden gelemezler.
- Evet, biliyorum.
- Biliyorsun ama yapmadın.
Değil mi?
Şimdi de sorunların var.
Evet, bana yardım
edebilirsin diye umuyordum.
Sana çoktan yardım ettim.
Aynasızların icabına baktım.
Hadi ama adamım payını aldın.
Korumaya aldım.
Senin için savaşa girmeyeceğim evlat.
- Savaşa girmeni istemiyorum ki.
- Kapa lanet çeneni.
Dinle, şu arkadaşın bir şekilde
işin içine Biggs'i karıştırmış.
Bu her şeyi değiştirir.
Bu adam etrafta dolanan tiplerden değil.
Görebileceğin en acımazsız...
...en soğuk kanlı ibnedir.
Ona son kazık atan...
...piçe ne oldu biliyor musun?
- Hayır.
Kapalı tabut cenazesi oldu diyeyim.
Bu konuda hiçbir şey yapamam.
Kendi başınasın.
Pekala.
Sana bir şey daha söyleyeyim.
Biggs bana gelirse, seni teslim ederim.
Bu kadar basit mi?
İşler böyle yürüyor.
John.
Siktir.
Sonny?
- Merhaba.
- Üzgünüm.
Her zaman, yanında sen olduğun
sürece iyi olacağını söylerdi.
Elimden geleni yapacağım.
Uzun zaman oldu.
Sadece 13 sene.
Sana yardım edemem.
Buraya yardımını istemeye gelmedim.
Neden sadede gelmiyorsun?
Kafesimden sadece 15 dakika
kadar serbest bırakıyorlar.
Buraya, oğlunu öldürmeden
önce ona söylemek...
...istediğin bir şey var
mı diye sormaya geldim.
Eğer aramızda bu cam olmasaydı
benimle bu şekilde konuştuğun için...
...lanet boynunu kırardım!
- Cam burada duruyor.
Hey. Hey!
- Bu kadar, gidelim.
- Duydun mu?
Bu kadar, gidelim.
Hadi.
- Bitti.
- Göt herif.
Tamam, tamam.
- Burada mı?
- Evet ama şu an meşgul.
Neyin var Mia?
Sonra tekrar gelecek misin?
- Yo, Mia, n'oluyor?
- Kızı sepetle.
- Hey.
- Ne?
Ivır zıvırını al ve yaylan.
Gitsen iyi olur.
Göt herifin tekisin.
Bu yüzden boktan bir durumdayız Vincent.
İşinle ilgilenmektense
etrafta sikişip duruyorsun.
Sakinleş. Yarım kalan
işleri hallediyorum.
Yarım kalan işler mi?
Yarım kalan lanet tek iş; Sonny.
Sana diyorum Vincent, onu küçümseme.
Sonny ile beraber büyüdük.
Deli fişektir.
Her zaman ön kapıdan gelir.
Harika, sadece zili
beklememiz lazım değil mi?
Mia, yeter.
Kayıt desteğe ihtiyacımız var.
Kayıt destek lütfen.
Bunu mu istiyorsun?
Tüm kasiyerler lütfen girişe gelin.
Tüm kasiyerler girişe.
Kapı açık Vincent.
Hoşbeş etmeyi bitirdik mi?
- Elmaslarım nerede?
- Sattım.
Yanlış cevap.
Hadi.
Eğleniyor musun ha?
Tekrar yapmak ister misin?
Burada bir sürü güzel şeyin var.
Tüm buna değdi mi?
Evet.
Korktum.
Kanlı kanlı.
Elmaslarımı bana ver işimiz bitsin.
Siktir git!
Lanet olsun dostum, acıktım.
Eve dönerken bir şeyler alırız.
Ne çekiyor canın?
Salata filan.
O ne lan?
Neyin var senin adamım?
Yo, Mia.
Mia.
Siktir.
Mia?
Siktir.
Buradan siktirip gitmemiz lazım Vincent.
Gitmeliyiz.
- Hadi.
- Çek elini!
Üzgünüm dostum. Buradan toz olmalıyız.
Kes sesini.
Üzgünüm kızım.
- Frankie, nasıl gidiyor?
- Bir şey yok patron.
Ne görmüş ne duymuş.
İkisini de benzetmiş olmalılar.
Dinle beni
aptal sikik Rus orospu çocuğu...
...yakında boğulmayı
planlamıyorsan sana adamın...
...bilmek istediklerini
söylemeni tavsiye ederim.
Siyah adam aldı parayı.
Tek gördüğüm bu.
O aldı.
Çıktığında Tanrı'ya haykıracağına
10 dolarına bahse varım.
- 20.
- Varım.
Kaldır şunu.
Tanrı aşkına!
Hey, dalgıç tüpü.
Sana bir şey açıklayayım.
Tanrı burada değil.
Tamam mı?
Tanrı Detroit'i terk etti.
Bugün tek tanrın benim.
O yüzden benim oğlana;
Petey'e, siyah adama...
...ve lanet parama ne n'olduğunu
söylesen iyi edersin.
- Duyuyor musun beni?
- Silahlı adam, o aldı parayı.
O aldı paranı. Doğruyu söylüyorum!
Dayanıklı orospu evladısın.
Havuza yolla tekrar Tony.
- Akşamki oyunu izledin mi?
- Evet.
Boşa salladı.
Çizgiye bastı.
Strike filan değildi.
Hakem uzaktaydı. Göremedi.
- Şu bilgisayarlı sistemi kullanmalılar.
- Evet.
- Çizgiye bastı.
- Hakem, Bugs Bunny'deki ihtiyar gibi.
Önünü göremiyor.
Sanırım boğuluyor patron.
Çekin yukarı.
Sanırım öldü.
Sanırım doğruyu söylüyordu.
Dinle, bunu temizledikten
sonra gel ve beni al.
- Masaj yaptırmaya gideceğim.
- Gelirim. İndirin şunu.
Evet? Evet orada olacağım.
Birkaç dakika gecikeceğim.
- Bekletilmekten hoşlanmam.
- Her neyse.
- Yetersiz.
- Hepsi orada.
Hayır değil.
Yetersiz.
- Ne demeye çalışıyorsun Saunders?
- Müdür ücretin arttığını söyledi.
Hayır, hayır, hayır.
Bir anlaşma yaptık.
Bir yıllık korumaya değer ücret ödedin.
Şimdi daha fazlasını ödeyeceksin.
İhtiyarı koruyucu gözaltında
tutmak istiyor musun?
Peşin 100 bin dolar öde.
Bu saçmalık.
Genel blokta ihtiyar ne kadar kalır sence?
Kardeşleri kesmeden
önce ona iki gün veriyorum.
Buna neden olmak ister misin?
Aileni sevdiğini biliyorum
bu yüzden doğru şeyi yap Vince.
İyi bir evlat ol.
Tetiği çekmeden önce bunu bir düşünmelisin.
Bizimle anlaşmazsan senin
ihtiyar yerdeki bir leke olur.
Anladın mı?
24 saatin var.
Yoksa onu hayvanlara yem yaparız.
İn arabadan.
Mia öldü.
Ne dememi bekliyorsun?
Küfret amına koyayım.
Bir şey söyle.
Söylenilecek bir şey yok.
Nasıl olduğunu bile
öğrenmek istemiyor musun?
Hiçbir önemi yok.
Durmadan hata üstüne hata yapıyorsun.
- Ve neden öldüğünü merak mı ediyorsun?
- Nerde yanlış yapıyorum?
Sonny ile başlayabiliriz.
- Sonny'i nereden biliyorsun?
- Beni ziyarete geldi.
Camın diğer tarafında şu an oturduğun
yerde oturdu ve gözümün içine baktı.
Sen de aynısını yapabilir misin?
Elimden geleni yapıyorum.
- Bu yeterli değil.
- Ne yapmam gerekiyor?
Küçük bir pisliksin.
Biliyor musun?
Bunu söyleyeceğimi hiç düşünmezdim.
Büyük adamlar
büyük adımlar atarlar, Vincent.
Büyük bir adam mısın?
Merhaba.
Biggs'in peşimde olabileceğini biliyordum.
Bir adamın 2 milyonunu alıp,
öylece unutmasını bekleyemezsiniz.
Hayır, hayır.
Bunu bana tekrar anlatman lazım.
Seni vuran adam Petey'nin icabına baktı.
Paramı aldı ve
sen de buna inanmamı mı bekliyorsun?
Evet.
Beni ilk yakaladığında sana
onu aradığımı söylemiştim hatırladın mı?
Paran bende olsaydı sence
burada oturuyor olur muydum?
Siktir, aklımı yitirmedim.
Ne?
- Param nerede?
- Vincent aldı paranı.
- Arkadaşın Vincent mı?
- Evet.
Vincent'ın nerede olduğunu biliyorum
ve paranın da yerini biliyorum.
Tek bir sorun var.
Adamın etrafında bir ordu var.
Ellerinde tabancalar olan, görevini
yerine getiremeyen jönler ordusu mu?
Bana birkaç adamını ver
ve gidip paranı alıp geri getirelim.
Başka bir planım var.
Gel hadi.
- İyi misin?
- Evet, sakinim.
Emin misin?
Tamam.
İçki ister misin?
Hayır teşekkürler.
Biraz rahatlamana yardımcı olur.
Neden zengin insanlar bana
sürekli rahatlamamı söylüyorlar?
Çünkü gençsin.
Genç bir adamsın.
Genç adamlar hayatlarını
olabildiğince hızlı yaşamak isterler.
Ayarla, bitir.
Ayarla, bitir.
Hayat kısa, gerçekten kısa.
Benim yaşıma geldiğinde
ne kadar kısa olduğunu anlayacaksın.
Yaşlandıkça, ölüme yaklaştıkça,...
...rahatlamak istiyorsun.
Acele etmek istemiyorsun.
Acele etmenin manası yok evlat.
- İçki istemediğinden emin misin?
- Evet, bir bardak alayım.
- Burbon mu, İskoç mu?
- Burbon.
Şerefe.
Bu John R. ibnesinden
nefret ettiğimi bilmelisin.
Oraya gittiğimizde bırak
ben konuşayım tamam mı?
- Kiliseye gider misin?
- Bir aralar giderdim.
Öyle ki bir yerden sonra
artık beni görmek istemediler.
Bağışlarla hâlâ onlara destek oluyorum.
Rahiplerin terlediklerini görebiliyordum.
Onları geriyordum.
Yani Tanrı'ya inanıyorsun?
Onların Tanrısına inandığımı sanmıyorum.
Evet, dua ediyorum.
Her gece dua ederim.
Bağışlaması bol olan
bir Tanrı'ya ihtiyacım var.
İyi olacaksın.
Takma kafana hiçbir şeyi.
Sorun nedir Vince?
Hayalet görmüşe benziyorsun?
- Neden burada olduğumuzu
biliyor musun John? - Evet biliyorum.
Görmek istediğin çocuk.
Teslim edildi bil.
Param nerede?
- Neyden bahsettiğini bilmiyorum.
- Ona lanet parasını ver Vince.
Bu adamın sana ne anlattığını
bilmiyorum ama hepsi yalan.
Son şansın.
Tüm saygımla kim olduğunu
iyi biliyorum ve asla senin para--
Tanrı aşkına!
Sakin olun.
Herkes sakin olsun.
Lanet olsun.
Bu Petey içindi.
Bu adamın sende her neyi
varsa hemen ona ver.
Yoksa hepimiz ölebiliriz John.
Siktir.
Hey!
Çekil!
Dikkat etsene.
Siktir!
Saunders, sakın babamı transfer etme.
Paran yanımda ve bir saate oradayım.
Bir yere mi gidiyordun?
Sen de kimsin lan?
- Konumuz bu değil.
- Pekala, neymiş konumuz?
Elmaslar.
Doğru. Otur.
Otur!
Bazı ülkelerde çalan eli keserler.
Sen de bizden çaldın.
Görünüşe göre üç seçeneğin var:
...kaçmaya kalabilirsin ki
bu durumda öldürürüm seni;...
...masanın üzerindeki silaha
davranabilirsin ve seni öldürürüm;...
...ya da bana elmasları verirsin
ben de seni ortadan kaybederim.
Evet tabii.
Dinle arkadaşım, kız arkadaşının
yarısı kadar yürekli değilsin.
Sonunda kız öttü.
Şimdi ne olacak?
O kız arkadaşım değildi.
Ailemdendi.
Kolay lokma oldun, göt herif.
Pek eğlenceli bir ölüm değil ha Vince?
Kazmaya başla.
Taşak mı geçiyor musun benimle?
Kendi bok deliğimi
kazmamı mı istiyorsun?
Bana tekrar ettirtme.
Kazmaya başla dedim.
Derin kaz ki rahat edesin.
Ne kadar istiyorsun?
Ha? Senin için hayatımın bedeli ne kadar?
Bir fare ancak başka bir fare
için değerlidir Vince.
Dostum saçmalık bu.
Hadi ama.
Sen kimsin ki beni yargılayasın?
Hiç, ben olmasaydım
ne halde olurdun diye düşündün mü?
Evet, son nefesimi
vermek üzereyken bunu bir düşündüm.
Dostum, Dave ile sen
ottan içmekten uçarken...
...görüşmeleri yapan,
vurgunları ayarlayan kimdi?
Ha? Bendim.
Sizi bu işe sokan,
ceplerinizi parayla dolduran,...
...annelerinize destek
vermenize yardım eden kimdi?
- Bendim!
- İşte buna anlam veremiyorum.
Biz bir aileydik adamım.
Kardeştik.
- Sen, ben ve Dave.
- Sikerler Dave'i.
Hadi ama. Kekeleyen küçük bir sürtüktü.
Bu ikimizle ilgili dostum.
Ondan ve düşük çenesinden
önce kaç kere dayak yemiştik?
Vefakardı.
Zayıftı.
Arkadaşımdı.
Aynen senin gibi Vince, hatırladın mı?
Siktir.
Arkadaşın olarak sana
bir şey söyleyeyim Sonny.
Bu dünyada sahip olduğun
her şey benim sayende.
Bu dünyadaki siktiğin
her şey benim sayemde oldu.
Bana söyleyemeyecek kadar
nasıl kötü bir şeyin içine girdin?
Ha? Söyle bana, bilmek istiyorum.
Çocukluğumuzdan beri arkanı kolladım adamım.
Peki ya sen ne yaptın?
Beni vurdun ve ölüme terk ettin.
Başka seçeneğim yoktu dostum.
Haddimi bilemedim.
Yapamadım.
Paranın tümüne ihtiyacım vardı.
Babamı öldüreceklerdi.
- Ne?
- Babamı öldüreceklerdi.
Sonny, haklısın dostum.
Ve üzgünüm. Önce sana gelmeliydim.
Ama bana söylemelisin, şimdi ne yapabilirim?
Bu işi nasıl doğru yapabilirim adamım?
Bana yapmam gerekeni söyle.
Bunu daha önce düşünmeliydin.
Tanrı ile aranı düzelt, benimle değil.
Yap hadi.
Sikeyim yap şunu Sonny.
Del postumu.
Ne var biliyor musun?
Bu dünyada bensiz bir hiçsin dostum.
Beni vurursan ikimiz de aynı kefedeyiz.
İkimiz de yok olacağız.
Aynı değiliz.
Acınılacak haldesin.
Siktir git!
Siktir git lan!
Sana ihtiyacım yok Sonny.
Sana ihtiyacım yok adamım.
Senin bana ihtiyacın var!
Buradan yürür çıkarım.
Görürsün adamım.
Duyuyor musun beni?
Duyuyor musun beni?!
Canın cehenneme!
Seni bulacağım!
Sikeyim seni Sonny!
Yo, adamım, şuna bir bak.
Şuna bir bak.
Yo, seni tanımak güzeldi kanka.
Ayrılın! Yol açın!
- Geri dur! Geri dur!
- Geri çekil!
- Geri çekil!
- Acil bir sıhhiyeci lazım.
- Destek lazım.
- Uzak durun.
Duvara yaslanın.
Uzak durun.
Ellerini göreyim. Ellerini şuraya koy.
- Nasıl gidiyor?
- Selam.
Buraya bir imza alayım.
İçine bak.
Sevgiler, Dave.
#Nasıl hatırlanmak istersin?#
#Namınla mı?#
#Yoksa gururunla mı?#
#Nasıl hatırlanmak istersin?#
#Bedeninle mi?#
#Yoksa aklınla mı?#
Zamanında birisi
göze göz; bir gün herkesi kör bırakır demiş.
Öyle ki kardeşimin
ne bekçisiyim ne de katiliyim.
Vincent'ın hâlâ hayatta olduğu
gerçeği ile yaşayabilirim.
Esas soru; o yaşayabilir mi?
Çevirmen: M_Yamadag
twitter.com/M_Yamadag