Tip:
Highlight text to annotate it
X
Bu içinde kedi videosu olmayan bir Youtube kanalı olmayacaktı. Lafı uzatmadan karşınızda:
Schrodinger'in kedisi.
Eminim bu meşhur düşünce deneyinin bazı versiyonlarını daha önce duymuşsunuzdur: Bir kediyi
Kararlı olmayan ve 1 dakika içinde patlama ihtimali %50 (patlamama ihtimali de %50) olan barutla
beraber bir hazneye koyarsınız. [barut, Einstein’in versiyonunda - Schrodinger
zehirli gazı tercih ediyor] ve hazneye bakana kadar, kedinin ölü mü yoksa diri mi olduğunu
bilemeyiz. Ve baktığımız zaman kedi artık ölü YA DA diridir. Ama bu deneyi yeteri kadar
tekrarladığımızda, kedilerin yarısının yaşadığını ve yarısının da öldüğünü
göreceğiz. Quantum mekanik ortodoks yorumu şunu söyler:
biz bakmadan önce kedi HEM ölü HEM DE diri olduğu bir süperpozisyondaydı.
Bizim bakma eylemimiz, doğayı bir karar vermeye zorladı. Yani bizim merakımız kediyi
Öldürdü.
Ama kedinin bakış açısından nasıl? Kedi barutun patladığını veya patlamadığını
görüyor. Yani haznenin içinde aslında 2 ihtimal var “Barut
patladı ve kedi patlamayı gördü” VEYA “barut patlamadı ve kedi patlama görmedi”
“Barut patladı ve kedi patlamayı görmedi” diye bir seçenek yok.
-ve kedinin gerçekliği ile iç içe geçiyor.(bir birine bağlanıyor) Doğayı bir seçeneğe
veya diğerine “çökmeye”(collapse) zorlayan bizim gözlemimiz.
Ama biz de kedi gibiyiz – kedi öldü ve biz öldüğünü gördük, veya kedi yaşıyor
Ve biz onu canlı görüyoruz – peki, bizi kim gözlemliyor da doğayı tek bir gerçekliğe “çökmeye” zorluyor.
Veya iki olasılık da paralel evrenlerde gerçekleşiyor mu?
Bu “tek gerçekliğe çökme” quantum fiziğindeki en büyük cevaplan(a)mamış Sorulardan.
Bu kedinin hatırına, bir cevabım olabilir mi?