Tip:
Highlight text to annotate it
X
Merhaba, adım Sergio del Puerto, daha çok Serial Cut olarak tanınırım.
Bu aynı zamanda 1999 yılında kurduğum
stüdyomun adı.
Ağırlıklı olarak reklamlar için sanat yönetmenliği yapıyoruz.
Kendimi otodidakt olarak tanımlıyorum.
Üniversiteye gittiğim zamanlarda,
grafik tasarım ile her zaman denemeler yapıyordum
ve bu sırada Paloma Rincón ile tanıştım, sınıf arkadaşımdı, şimdi ise fotoğrafçı;
artık birlikte çalışıyoruz ve o stüdyonun bir parçası.
Kendimi asla bir illüstratör gibi hissetmedim,
bir görsel yaratıcısı olarak hissettim.
Tasarımcı olan arkadaşım Alex Trochut
Serial Cut olarak ne yaptığımızı çok güzel tanımladı.
'Sürrealizm, pop kültürü
ve lüksün bir karışımıyız' demişti.
Tam burada yarattığımız resimlere biraz da ironi eklerdim.
Üzerinde çalıştığımız resimlerde,
ulaşmak istediğimiz şeylerden biri bir "vay efekti" yaratmaktır;
ilk izlenim, ilk tesir olarak.
Ama istediğimiz tek şey sadece bu değil. İkinci bakış da önemlidir;
çünkü böylece detayları yorumlayabilir
ve resmi daha derin görebilirsiniz.
Ayrıca insanlar kullanılan tekniklerle ilgili
şüpheye düşünce de çok seviniyoruz.
Yani resmin 3D ile tamamen dijital
mı oluşturulduğunu ya da gerçek mi yani fotoğraf mı olduğunu
ayırt edemediklerini kast ediyorum.
Sanat evreninden, mimariden,
modadan ve tabii ki tasarımdan
çokça ilham alırım.
Aynı anda "klasik" referanslara odaklanmaya çalıştığım da doğrudur,
esinlenmek için bugünün yapıtlarında
sıkça kullanılanlardan esinlenmekten sakınıyorum.
Gerçekte sıkça kendi çocukluğumdan ilham alırım.
Yaptığım şey... esinleri yeniden canlandırmak,
çocukluğumla ilgili olan esinlere yeniden hayat vermektir.
Örneğin ben oyuncaklarla oynayan ve
kötüleri iyilere karşı savaştıran
bir çocuk değildim...Daha çok bazı nesneleri organize edip
bunları birleştirirdim;
sonra babamın fotoğraf makinesini alıp
bunun fotoğrafını çekerdim.
Böylece üzerinde çalıştığım bazı
işten bir tür sonuç alıyordum,
gerçekten zevk aldığım işin fotoğrafını elde ediyordum.
Benim durumumda, yani bir sanat yönetmeni olarak,
daha az sonuçlandırılmış işler,
daha çok taslak hazırlarım. Bunun güzel bir şey olduğunu düşünüyorum.
Demek istediğim şu:
Takıma, işin onlara düşen kısmını olabildiğince profesyonel şekilde
halletmesine izin veriyorum. Ben ise sadece bir fikirle öncülük,
danışmanlık ve işleri kontrol ediyorum.
Bence bir tasarımcının her zaman
kendi kişisel projeleri olmalıdır.
Özel projeler bu mesleğin bir parçasıdır.
Her yaratıcının böyle projeleri olması lazım;
çünkü bu zevk alınması gereken bir şeydir.
Bence eğer herhangi bir kişisel projen yoksa,
bu, tasarımcı olarak çalışmaktan hoşlanmadığın için olabilir.