Tip:
Highlight text to annotate it
X
Ben insanların kıtlık odaklı kaygılarla daha içiçe olduklarını düşünüyorum
-Evet - Bilirsin, her zamankinden daha çok!
Bolluk bunu ortadan kaldırmanın tek yolu - Evet ,doğru, doğru.
- Sadece kaynaklardaki, bolluk değil
aynı zamanda o bolluğu nasıl kullanacığımıza dair bilgi de...
Eger sadece bir bolluk ortamı oluşturur ve bunu insanlara dağıtırsanız,
toplu hedonizme; yani toplumun tamamen çökmesine sebep olursunuz.
İnsanları bununla yaşamaları için eğitmek zorundasınız.
Başka bir deyişle, bilgilendirme sürecinde dahi
insanlara; mesela bir uçağı uçurmayı öğrenmek için neyi yapamayacağını
iniş hızının ne olması gerektiğini bilmesi gerektiğini söylemelisiniz.
Eğer belli bir hıza sahip değilseniz yerden yükselemezsiniz.
Eğer iniş esnasında hızınızı kontrol edemezseniz, aracınız yere çakılır.
Bunlar fizik kanunlarıdır ve insan davranışını,değerlerimizi,
yaşam tarzımızı etkileyen bu fizik kanunlarından haberdar olmak zorundayız.
-(Jacque)...oranlar, ve belli bir miktardaki ürünleri
üretmek için gereken insan sayısı bu şekilde artıyor.
Her zaman daha az insanla daha çok üretim yapılır, beni takip ediyor musun?
Üretim buraya geldiğinde,
ve gereken insan sayısı da buraya geldiğinde,
bunların kesişmesi, sistemin sonunı getirir.
Bunun, iyi insanlar, kötü insanlar, politika
yozlaşma, faşizm, serbest girişimle hiç alakası yoktur.
Komunizm, sosyalizm, serbest girişim, faşizm hakkındaki
tüm bu tartışmalar, insanların herşeye erişim sağlayabildiği bir
bolluk toplumunda çok yersiz bir hale geliyor. Hepsi yavaşça yok oluyor:
isçi sendikaları, artık ona ihtiyacınız kalmıyor.
Var olamıyor.
- Gerçekten serbest toplumda, korumacılık, ulusalcılık
ve bunun gibi şeylere gerek olmaz. - Evet.
Eğer Dünyanın her yerinde bolluk olsaydı,
istediğiniz kadar su, her yerde yetişen her türlü yiyecekler,
o zaman kimse topraklar üzerinde hak iddia etmezdi.
Topraklarınızı belirlersiniz çünkü bu hayatta kalmanızı saglar.
Çölde yaşayan insanlar sadece belli büyüklüklerdeki kabilelere sahip olabilirler
çünkü o çöl bölgesi, 50 kişiden fazlasını kaldırmaz.
Hayvan göçleriyle birlikte hareket eden başıboş göçebeler var,
dolayısıyla, bir kıtlık durumunda yeni insanlar o bölgeye geldiğinde,
"Benim bölgeme giriyorsun!" derler.
Biliyorsunuz bir çok vejeteryan aslında
vejeteryanlığın daha dost canlısı bir davranış şekline sebep olduğuna inanıyor.
Aslında,bu doğru değil.
Tarladaki inekler istedikleri kadar ota sahipler
dolayısıyla çok agresif değiller. Nereye gidersen git yiyecek ot var.
Agresif değiller çünkü bolluk var;
oysa etoburlar
aynı derecede bolluğa sahip değiller.
Hayvanları kovalamak ve avlamak durumundalar
ve her zaman başarılı olamazlar. Fiziksel durumunuz her zaman mükemmel olamaz,
işte bu yüzden bu hayvanlar daha agresif olmak zorundalar.
Yaşamak için daha agresif olmak zorundalar.
Bunu ortaya çıkaran şey, yiyecek kıtlığıdır.
Hayvanlar için açlık, yiyecek için avlanma durumunu ortaya çıkarır.
Eğer açlık sıkıntısı çekmemiş olsaydınız, bunlar olmayacaktı.
Yıllar önce, ilkel toplumlar
insanları hizada tutabilmek için asker ya da polis kullanırlarmış.
Bir gün, bir mucit gelmiş ve yaşlı toprak sahibine demiş ki;
"Bunu yapmanın daha ucuz bir yolu var,
üstelik bu kadar askere de ihtiyacın olmayacak"
Toprak sahibi "Neymiş o yol?" diye sormuş. "Pekala,
ben ağzımdan ateş çıkarabilirim; yapabileceğim buna benzer şeyler var
ve insanlar bunu şaşkınlıkla karşılarlar ve sonrasında ne dersem dinlerler" demiş.
"Ben Yukarıdakinin yanından geliyorum
ve ne yaparsanız yapın, o Yukarıdaki sizi
üç metre kalınlıktaki çamur duvarların ardından görebilir.
Eğer size ait olmayan birşeyi alırsaniz, o bunu görür.
Cehennemi boyladıktan sonra, sonsuza kadar yanarsınız."
Bu insanların hizaya gelmesini sağlayacak bir yöntemdi
her ne kadar kral hoşlanmadığı herkesi öldürebilecek olsa da:
"O şerefsizin kafasını kesin" ya da "oradaki medeniyeti yok edin." Hepsini yaptılar;
ancak, "Sen öldürmemelisin" her zaman o toplumun içindeydi,
ve itaatkar bir eş bunu kolaylaştırdı
aksi takdirde, kadınlar kendi varoluşlarını protesto ederlerdi.
Onlar yaşlı adama bağlılık yemini ettiler, her ne istediyse yaptılar,
böylelikle yaşlı adam da yolunu buldu. Bir adam bir başkası için çalışıyorsa,
kendisine ait olmayan hiçbir şeyi yerinden bile oynatmamalıdır.
Çalmak bir suçtu,
dolayısıyla büyüyü idare eden ve yapan adam çok fazla insanı kontrol etti.
İlk başlarda bir papazdı, bir kahindi.
Şimdilerde ise papaz insanlar tarafından sürekli rahatsız ediliyor.
Ona gidip, "Oğlum beni dinlemiyor." diyorlar.
"Kızım çok asi." ve o da " Pekala, ...." diyor
İnsanlar tarafından o kadar rahatsız edildi ki, taş bir heykel yaptı.
"Bir sorununuz olduğunda buraya bir kaç metelik atın
ve taş heykel ile konuşun! Problemlerinizi ona anlatın."
Bazıları bunu yaptı ancak sonuç hoşlarına gitmedi
ve sonunda taş heykeli yıktılar.
Papaz bu sefer iki heykel yaptı: birinde bir gülümseme ve diğerinde de iki boynuz vardı.
"Kötü olana bağırabilir, tükürebilir istediğinizi yapabilir
ve iyi olana da durumunuz için teşekkür edebilirsiniz."
Bunlar, kilden veya taştan yapılmış ölü modellerdi
ve insanlar bütün gün onlarla konuştular. Rahibi bir daha hiç rahatsız etmediler.
Rahip bir yerlerde başka bir şeylerle meşguldü.
İşte tüm bu simgelerin, tüm kuralların
ve her türlü katkının ortaya çıkış hikayesi budur.
İsa suda yürüdü, insan uzayda, Ayda yürüdü,
bu bakış açısını da kullanabilirsiniz ancak gelin görün ki insan bir ilah değildi.
Ne Tanrının başka bir alametiydi,
ne de büyük öğreticilerden biriydi.
Büyük öğreticiler, o zaman mevcut olan şeylerle karşılaştırıldılar.
"Dürüstlük" olarak adlandırdığınız şeye en yakın kavram bilimdir,
çünkü sistem her şeyi düzenli olarak kendisi kontrol eder.
Siz bir fikirle çıkagelirsiniz. Onlar bunu diğer sistemlerden
daha çok *** tabi tutarlar.
Evet, teknoloji hata yapar, binalar çöker, köprüler yıkılır;
ancak herhangi bir başka sistemle kıyasladığınızda,
açık ara en çok öne çıkan sistemin bu olduğunu görürsünüz
ve insanların bir yerden bir yere aktarımını sağlayan bildiğimiz tek sistemdir. .
Elektrik sayesinde buzdolabında yiyeceklerimizi saklayabiliriz.
Başka bir deyişle, bilim ve teknoloji
herhangi bir felsefeci veya gönüllü hayırseverin yapacağından
daha çok insanı işçilik ve zorlu çalışmalardan kurtarmıştır.
Maalesef insanlar, Rahibe Teresa`yi etrafta dolanıp insanlara yardım ederken gördüklerinde,
tek başına çalışıp tarımsal verimliliği
beş kat artıran, insanları hiç kimsenin yapamadığı gibi
besleyen ancak kendisi açlıktan ölen bazı bilimsel tarım
uzmanlarını anlayamamaktadır. Bunu kavrayamazlar!
Görmek zorundalar. Eğer normal insanlara şişmiş karınlarıyla
acı çeken binlerce çocuğun görüntüsünü
izletirseniz, boğazları düğümlenir.
Eğer para toplamak istiyorsanız:
koltuk değnekleriyle topallayarak kameraya doğru gelen bir çocuğu çekin
ve kameraya yaklaştığında bir bakış atıp tek bir damla gözyaşı dökmesini sağlayın.
8 milyon insana göstereceğinizden çok daha fazla para kazanabilirsiniz.
Kuşbeyinliler! Basitliği ifade etmeye şartlanmışlar.
Bu insan ırkını kınamak değil. Ben, yüksek eğitim enstitülerinde verilen
değer sistemini, telkinleri kınıyorum.
Onların hiçbiri yüksek öğretim enstitüsü falan değil.
Onlar, çevresinin ve diğer insanların farkında olan
ve sizin bilinçli olarak adlandıracağınız insanların gelişimine
zarar verenlerdir.
Lütfen üye olun - teşekkürler!