Tip:
Highlight text to annotate it
X
.
Pek çok yönden heykele benzemeyen
bir heykele bakmaktayız.
.
.
Kendi başına ayakta durmuyor.
.
Rölyefe benziyor,
ama aslında rölyef de değil.
.
.
Birbirinin eşi olan ve her birisi kendi başına duran parçalardan oluşuyor.
.
Bu eser minimalist bir heykel.
Yapan sanatçı Donald Judd.
Sanatçı bu eseri 1969 yılında yapmış, ve isimsiz bir eser.
Aynı formu defalarca üretebilir,
taklit edebiliriz.
Burada gördüğümüz kutular sanatçı tarafından üretilmemişler,
fabrikasyon.
Yani makineler tarafından üretilmiş estetik bir çalışma.
İçinde bulunduğu galeri ile, mekanla etkileşim içinde
bir eser.
.
Sanatçı bu eserin nasıl yerleştirilmesi gerektiğine
ilişkin oldukça detaylı talimatlar hazırlamış, duvara nasıl tutturulacağı,
her birisinin arasındaki açıklığın kaç cm olacağı gibi.
İlk yapıldığında, tavana kadar yükseliyormuş ve
eşit aralıklara sahipmiş.
Yani eserin yüksekliğini belirleyen
bir anlamda galerinin
tavanının yüksekliği olmuş.
Ancak burada tam algılayamıyoruz,
.
.
sanırım fotoğrafa bakıyor olmamız yüzünden.
.
Oldukça parlak yüzeyli bir materyalden yapılmış.
.
Dış yüzey bakırdan yapılmış.
Burada tam görülmüyor ancak bu kutuların her birisinin üzerinde pleksi benzeri bir maddeden
yapılmış pencereler var.
O pencerelerden içeri baktığınızda,
baktığınız parçanın hangisi olduğuna bağlı olarak içinde
pembe ışık, veya sarımsı ışık veya yarı saydam bir ortam görebiliyorsunuz.
Yani eser
galerinin boş duvarında gölgeler ve renkler oluşturarak
.içinde bulunduğu ortam ile etkileşime geçiyor.
Aklıma bronz heykeller geliyor.
.
Baktığımız bu heykel ise, bronz heykellerin tam zıddı.
Judd ve diğer minimalist sanatçılar,
yaşadıkları döneme uygun eserler üretmeye çalışıyorlar.
Modern sanat kavramına uygun bir düşünce bu,
zamanınıza uygun malzemeler kullanıyor,
konular seçiyorsunuz.
Sanatçı burada eski zamanlardan beri kullanılagelen bakırı seçmiş,
ancak bunu metal yaprak haline getirmiş,
fabrikada üretilen bir madde.
Sanatçının kendi eliyle değil, başka işçiler tarafından üretilmiş olması da çok önemli.
Böylece fabrikalara ve endüstriyel kültürümüze gönderme yapıyor.
.
Sanatçı düşüncelerini gizlemiyor, açıkça ifade ediyor.
Görsel aldatmacalar,
estetik illüzyonlar oluşturmaya çalışmıyor.
Heykelini bir insana benzetmeye
veya gerçekte orada olmayan bir alanın yanılsamasını oluşturmaya çalışmamış.
Gördüklerimiz kutular.
Pleksi ise, gördüğümüz bu kutuların beklediğimiz kadar katı olmayabileceklerini görmemize olanak veriyor.
Sanatçı ortaya koymak istedikleri konusunda net ve
yanılsamalara, abartılara sapmadan gerçekçi şekilde canlandırmış.
Bu heykel bana diğer modern formları,
örneğin gökdelenleri anımsatıyor.
.
Aynı formun tekrar tekrar
üretilebileceği fikri de çok modern.
.
Makinelerin seri üretimini anımsatıyor.
.
Alışverişe gittiğinizde her markette
birebir aynı şeyleri görmeniz gibi.
.
.
.
Hatlar son derece net,
materyali pırıl pırıl, ilk bakışta pleksi eseri basitleştirmiş gibi düşünülse de
dikkatle bakıldığında pek çok renk ve yansımayı oluşturuyor.
.