Tip:
Highlight text to annotate it
X
World Cyber Games, dünyanın en prestijli eSports yarışmalarından biridir. Hikâyesi, 2000 yılında, tüm eSports endüstrisinin yeni ortaya çıktığı dönemde başlar.
Amerikan profesyonel oyuncuları "Quake"te büyük ödül için mücadele verirken, Koreli oyuncular da "Starcraft"ı kültürlerinin önemli bir parçasına dönüştürüyorlardı.
Dünyanın diğer yerlerinde, eSports daha az gelişmişti: hızı, buralarda daha yavaştı. Bununla birlikte, insanların çoğu, video oyunu şampiyonalarına katılmanın çocukluk
belirtisi ve sadece eğlence için olduğunu düşündü.
Sadece küçük bir kesim bunu "spor" olarak nitelendirecekti. Peki, aslına bakacak olursak spor ne demektir? Çoğunluk için bunun anlamı Olimpiyat oyunlarıdır. Ne yazık
ki kimse bilgisayar oyunlarını Olimpiyatlara dâhil etmeyi istemiyor.
Peki, ne yapılabilir? Güney Koreliler kolay bir çözüm yolu buldu; kendi Olimpiyatlarını yaratma kararı aldılar.
Hükümet ve Samsung şirketinin sponsor olduğu World Cyber Game Challenge, Seul'un kenar mahallelerinde yerini aldı. Toplam 4 oyun disiplini, mücadele veren 17 ülke
ve kazananlar için birçok para ödülü vardı.
Tüm dünyadan oyuncular, göz kamaştırıcı açılış seremonisi, madalyalar ve renkli halkalara sahip bir logo vardı. Tanıdık geliyor, değil mi?
Organizasyon başarılı olmuştu. Adı, bir sonraki yıl, şu an herkesin bildiği "World Cyber Games" olarak değiştirildi ve şampiyonanın ölçeği arttırıldı.
Mücadele eden ülke ve oyuncu sayısı, disiplinler ve hatta para ödülleri bile daha fazlaydı.
eSport Olimpiyatları gelişiyor, yıldan yıla daha iyi bir hale geliyordu.
Turnuva, ilk kez 2004 yılında Güney Kore'nin dışında Amerika'da düzenlendi. Ayrıca takip eden birkaç yıl içinde de Singapur, İtalya, Almanya ve Çin'de düzenlendi.
eSport Olimpiyatları, 3 kez Amerika'da ve 2 kez Çin'de düzenlendi, fakat bu yıl içerisinde Çin'de üçüncüsü düzenlenecekti.
Bu kararlar kolayca açıklanabilir. Bu ülkeler, bu tarz büyük organizasyonlara ev sahipliği yapabilmek için birçok seçeneğe sahipler, kimsenin desteklemediği kadar
eSport'u destekliyorlar ve hükümetleri oyun endüstrisinin gelişmesine büyük ölçüde yardımcı oluyor.
Çin ve Güney Kore'nin, oyunculara karşı özel bir yaklaşım açısı var. Oyuncular, halk kahramanları gibi gerçek sporcu muamelesi görüyorlar ve bu endüstrinin elektronik
eğlenceden doğduğunu hiçbir şekilde düşünmüyorlar.
Aynı gerçek sporcular gibi, Çinli oyuncular da çok ciddiler. "Tüm yarışmalarda en iyisi olmak", işte bu tüm Çinlilerin desteklediği bir fikirdir.
Elbette tüm dünyadan milyonlarca insan en iyi oyunculardan biri olmak istiyor. Ancak bu sporun ne kadar zor olduğunu kimse düşünmüyor. eSport gerçekten genç bir
disiplin ve tüm dünya çapında popülerlik kazanması uzun zaman alacak.
İşte bu yüzden, sadece küçük bir kesim insan bu sıra dışı sporda mücadele ederek para kazanabilir. Temel olarak, sadece ödül konmuş sıralamada yer alanlar para
kazanabilir. Kazanırsınız ya da her şeyi kaybedersiniz, başka bir ihtimal yok.
Bununla birlikte bazı gelişmeler de yok değil. Mesela katılan tüm oyunculara ödül veren turnuvalar şu sıralarda daha sık düzenleniyor.
Ancak bu gerçeğe rağmen, eSport hala oyuncularından sadece mükemmel yetenekler değil, aynı zamanda irade gücü ve zaferlerini kazanma arzusunu bekliyor.
34 ülkeden kazanmayı arzulayan rakipler, 29 Kasım'da Çin'e geldi. Çoğu ülkenin takımı eğitimlerin yarısında yer aldı. Para kazanmak ve Kunshan'da iyi bir etki yaratmak için,
üçüncülüğü ya da daha yukarı bir dereceyi elde etmelisiniz.
Çoğunlukla, büyük final yılın mücadelesi olur. Ama Wargaming.net ekibi için bu gerçek bir mücadeleydi, çünkü World of Tanks ilk kez WCG'ye dâhil edilmişti.
Oyun, tüm dünyadan geniş bir kitle tarafından değerlendirilmişti. Hali hazırda birkaç uluslararası turnuva da dâhil olmak üzere, birçok World of Tanks organizasyonu
vardı, ama hiçbiri bunun kadar ciddi bir organizasyon değildi.
Ek olarak, son zamanlarda oyunda birçok değişiklik oldu; yeniden hesaplanan denge sisteminin yanı sıra geliştirilmiş fizik sistemi ve yeniden gözden geçirilmiş mermiler gibi.
Peki, özellikle oyunu ilk kez görecek olan oyuncu kitlesi World of Tanks'ı nasıl karşılayacaktı? Ayrıca eSport disiplini olarak World of Tanks ne kadar başarılı olacaktı?
Şans, sonuçlara ne kadar etki edebilir? Tanımadığımız takımlardan bizi neler bekliyor? Tüm bu soruların cevaplarına sahibiz.
Turnuva şu kurallara sahip: Tüm takımlar 2 gruba bölünür. Grup savaşında tüm takımlar ve tek maçta diğer takımlar. Üst üste 2 haritada kazanan takım maçın galibi sayılır.
Buna rağmen, ayrıca her savaşta 8 puan kuralı vardır: Eğer bir takım 8 puanla öndeyse (bu puan tüm tank kademelerinin toplanmasıyla hesaplanır) ve savaş süresi dolmuşsa,
önde olan takım savaşı kazanır.
Her grupta ilk iki sırayı alan takımlar play-off etabına geçer.
World of Tanks disiplinine 15 takım iştirak etti. A grubunda 8 takım ve B grubunda 7 takım vardı.
Kazanacakları tahmin etmek zordu. Çoğunluğun favorisi, A grubunda olan Polonya ve Almanya'ydı, Amerika'nın ise daha az hayranı vardı. Bu takımlar, kendilerini
uluslararası turnuvalarda zaten göstermişlerdi.
Güney Kore, Malezya, Belarus ve Vietnam'dan, insanların ne beklediğini kimse tahmin edemezdi. B grubunda birçok joker vardı. Onların play-off şanslarının ne kadar
olduğunu kimse bilmiyordu.
Rusya ve Ukrayna, Kızıl İttifak’ın iki takımı tarafından temsil edildi: "Unity" olarak da bilinen, "Rush" ve "Rush Ukraine". "7-42" formatındaki turnuvalarda oynamışlardı ve
pek çok tecrübe sahibiydiler.
World Cyber Games öncesinde, iki takım da bazı oyuncularını değiştirmek zorunda kaldı. Ancak Rus takımında ciddi bir değişiklik söz konusu değildi.
Birçok insan Rusların kazanacağını ve Ukraynalıların ikinci sırayı alacağını düşündü.
Aynı zamanda B grubunda Çin takımı vardı. Kimse onların gücünü tahmin edemezdi. Diğer takımlar Çinlilerden korkuyordu. Onlar joker değil, garantiydi ve bazı kişilere
göre play-off yolunda önlerine çıkan herkesi yok etme şansları vardı.
Ek olarak, o oyunlara hangi ülkenin ev sahipliği yaptığını unutmamalısınız, yani Çinlilerin tüm desteğini kimin alacağı çok açıktı. İngiltere, Singapur, Fransa ve Tayland'ın
play-off şansları konusunda birçok şüphe vardı.
Grup etabı sırasında bazı ülkeler, sadece yetenekleri ile değil, aynı zamanda davranışları ile de dikkatleri üzerlerinde topladı. Örnek verecek olursak, Vietnamlı oyuncular
kulaklık kullanmadan oynadılar. Kaptanları o kadar yüksek sesle bağırıyordu ki, diğer oyun bölgesinden rahatlıkla duyulabiliyordu.
İngilizler ise, doğrusunu söylemek gerekirse turnuvanın başından itibaren kaygısız bir oyun sergiliyorlardı. Onlara baktıktan sonra rahatlıkla buraya kafa dinlemeye ve
eğlenmeye gelmiş olduklarını anlayabilirdiniz. Doğrusu, onların turnuva sırasındaki performansları gerçekten görülmeye değerdi!
En ilgi çekici savaşlar ise Rusya ve Fransa arasındaydı.
İngiliz "Cromwells" kurulumu, savaşı kazanmak için şüphesiz küçük bir şansa sahipti ancak, Fransız tankları üzerindeki Fransızlara saldırdıkları sırada, "Kraliçe için!"
diyerek savaş narası atmaları gerçekten çok komik bir andı. Fransızlar da kendilerine, "Viva la France" diye bağırdıkları anda ve Ruslara KV-1C üzerinde saldırdıkları anda, bolca hırs aşıladılar.
Ne yazık ki Ruslar kendi milli marşlarını ya da bunun gibi bir şeyi söylemediler. Bu savaşlar sonuçları etkilemedi, bu yüzden de İngilizler kendilerine,
izleyici kitlesinin eğlenmesine yönelik bir oyun sergileme izni verdiler.
Bazı takımlar alışılmadık kurulumlar denedi. BT-2, BT-7, KV-4, T-43, T-44, ikinci JagdPanther, Ferdinand, ISU-152, IS-6 ve GW Type E'ler gördük. Gerçi ne kadar
başarılı olabilecekleri konusunda yorum yapmak için çok erken.
Evet, olağanüstü derecede başarılı değildiler; ama oyuncular hala ilgi çekici yeni araç karışımları için arayış içindeler. Bu harika bir şey. Yarın ne ile yüz yüze geleceğinizi asla bilemiyorsunuz.
Turnuvada ayrıca alışılamamış taktikler de vardı. Birçok takım, hayatta kalıp kazanma şansını arttırmak için, pasif bir oyun sergiledi; ama en popüler taktik ünlü
"Filipin savunması" oldu.
Oyuncular "Ensk" binalarının arkasına siper aldılar ve manevra yapmadılar, zaman neredeyse tamamen dolana kadar kulelerini çevirmediler ve bu psikolojik savaşa daha
fazla katlanamayan düşmanlar, onlarla yüzleşmeye gittiler.
T-50-2 ve AMX 13 90 gibi hafif tankları küçümseyen bazı takımlar, ağır tanklarda serbest puan harcadılar.
Buna en güzel örnek Tayland takımı: "Steppes" üzerinde, 5 adet T32 ve 2 adet T1'leri vardı. Elbette hafif tankların desteği ile birlikte Ukraynalı TS'ler onları rahatlıkla yok etti.
Şimdi turnuvanın ilk günündeki maçlara bakalım. Grup A, 2 parçaya bölünmüştü: sekiz takımın dördü favori durumdaydı ve son ana kadar kimse play-off'lara hangi
takımın kalacağını tahmin edemedi.
Almanya, Polonya, Amerika ve oyunları beklenenin çok üstünde çıkan Vietnam takımları vardı.
Asya takımlarına gelince, herkes, Koreli eSport ulusundan mükemmel sonuçlar görmeyi bekledi fakat kimse onların grupta sonuncu sırayı alacaklarını düşünemezdi.
Bunun sebepleri çok açıktı: ne kadar zamandır pratik yaptıklarını sorduk
[3 hafta]
ve ne kadar zamandır beraber oynadıkları
[3 ay]
Bu grubun merak uyandıran durumu, finallere kadar devam etti. Son iki savaş öncesinde, dört takımın play-off'lara kalma şansı vardı. Almanlar, Vietnamlılara karşı savaştı.
"Lakeville"de, Asyalıların şehir boyunca saldırmaları başarılı olamadı. Böylece 1 puan kaybettiler.
"Himmelsdorf" savaşı sırasında, Vietnamlı IS-3'lerden biri, düşmanın kanadını ele geçirerek savaşı kazandı.
"Prokhorovka"daki final savaşında, Vietnamlılar anında saldırdılar ve Almanları üslerinde savunmasız yakaladılar. 2:1.
Almanların her şeyi kaybettiği sırada, Vietnamlılar favori oldular ve play-off'lara çıkmak için en iyi şans onlardaydı. Tam bu sırada, Amerika ve Polonya savaşıyordu.
İlk savaş "Prokhorovka" üzerindeydi. Rakipler köyde karşılaştı. Polonyalılar kaybediyordu ama çok bir farkla değildi. Bazı durumlarda inisiyatifleri olabilir;
ama ellerine geçen şansları kullanmıyorlar.
KMS'leri imha etmeleri bile onları kaybetmekten kurtaramayacak. İki yaralı Amerikan, bir T1 ve savaş sona erdi.
"Steppes" üzerindeki pasif taktikler, beraberliğe sebep oldu. Maçın tekrarında görüyoruz ki, iki takımda düşman üssüne gelmeye çalışıyor; fakat farklı kanatlar üzerinden.
Amerikalılar daha hızlıydı, bu yüzden de Polonyalılar geri çekilmek zorunda kaldılar.
Bu savaştaki iki takımın güçleri eşit seviyedeydi, ama TS'nin etkili ateşleri, Amerikan takımına avantajı verdi. Geri kalan Polonyalılar bu savaşı kazanacak durumda
değildiler ve böylece Amerikalılar onların üslerini ele geçirdi. 2-0.
Amerika’nın 18 puanı vardı ve bu pozisyonları Vietnamlılarla aynıydı. İki takımda sadece bir maç kaybetmişti. Amerika, ilk savaşını Vietnamlılara kaybetmişti. Bu yüzden de ikinci sırada yer aldılar.
Amerikan takımı, Grup B'nin lider takımı ile karşılaşmak zorunda olduklarından, gerçekten rahatsız görünüyorlardı. Seyirciler de dâhil olmak üzere tüm diğer oyuncular,
galibiyeti kimin alacağını ve Amerikan oyuncularının kazanma şansının ne olduğunu biliyordu.
Grup B'deki oyunlar, 30 Kasım günü başladı. Bu turnuvada muhteşem savaş deneyimleri ile favori olanlar vardı. Bu takımlar Rusya ve Ukrayna'ydı. Herkes Çin'den de bir sürpriz bekliyordu.
İlk maç serilerinde, Rus takımı, Çinlileri 2:0 gibi bir skorla yendi. İnsanların alıştığı kadar tehlikeli değillerdi. Biraz sonrasında, Çinliler bir diğer Slav takımı olan Ukrayna ile savaştılar.
"Himmelsdorf" üzerindeki mücadelenin en önemli savaşı, üçüncü ve dördüncü hattaydı. Dörde dört yapılan savaş sırasında, her iki takımda 2 tank kaybetti.
Fakat RED'in otomatik doldurucuları boş! Çinliler bunları kovalıyor ve bir Fransız tankını imha ediyor, bu sırada diğerine de takımına geri dönmesi için fırsat tanımıyor.
Avantaj şu an belli. "WaveKnight" üssü ele geçirmeye başlar ve savaşı kazanır.
"Ruinberg" üzerindeki en agresif savaş, küçük şehirdeydi. Çinliler evlerden eş zamanlı olarak ortaya çıktılar ve bu kötü bir karardı.
Kavşakta oturmuş olan Fransız araçları, topçular ve VK4801A, onlara ateş ediyorlardı. Red Rush Ukrayna bu savaşı kazandı.
En öfke dolu savaş ise, "Ensk"te, Çin üssünde meydana geldi. Aynı anda, RED'ler düşman üssünü ele geçirmeye çalışırken, Çinliler de aynı şeyi yapıyorlardı.
RED, oradan ayrılmaya ve üssü savunmak için geri dönme kararı aldı.
Fakat zamanında oraya varamadılar. 100% Ele geçirilme tamamlandı. RED taktiksel olarak yenilmişti.
Çinliler, play-off'un iddialı takımlarından birini yenerek, ne kadar güçlü olduklarını kanıtladılar. Ukrayna takımı tehlikedeydi ve Rusya'ya karşı yapacakları zorlu savaşı bekliyorlardı.
Eğer bu maçı kazanırlarsa, ilginç bir durum ortaya çıkıyor, 3 takımda eşit puana sahip olmuş olacak.
Böyle bir durumda izlenen kurallar gereği hakem, kazanma sayısına bakıyor. Eğer yine beraberlik varsa, kazananı belirlemek için takımlar savaşır. Bu kurallar doğrultusunda, Çin başarılı olamadı.
Rusya ve Ukrayna arasındaki ilk savaş, "Lakeville"de gerçekleşti. Ukrayna takımı bu haritada yetenekleriyle ünlüydü ve Ruslar bunu biliyordu.
Bu yüzden de Rus takımı, tehlikeli bir taktik denedi: dağ geçidine, VK2801 ve T2 ile ulaşmaya çalıştılar.
Planları suya düştü, tüm düşman takımı onları orada karşıladı. Bu, savaşın belirleyici anıydı, tank avantajı ve güçlü TD yokluğunda, Ruslar ölüme terk edilmişti.
Bir sonraki harita ise "Himmelsdorft". Ruslar, Ukraynalıların bir bölümünün tepede olduğunu gördü, bu yüzden 4 ağır Rus tankı düşman üssüne atıldı.
Birisi arkalarını kollarken, diğerleri de düşman üssünü ele geçirdi.
Ukraynalılar üslerine geri sürdüler ve ele geçirilmeyi önlemeyi denerken, peşi sıra öldüler. 1-1.
"Prokhorovka"daki pasif taktik, Rus T-50-2'sinin, düşman TD'sini uygunsuz konumda gördüğü anda sona erdi.
Bazı Ukrayna tankları, TD'yi savunmak için, demiryoluna sürdü. Ruslar, kışkırtmak için ele geçirmeye başladılar.
Ukraynalılar, haritalarının kontrolünü ve zaferi kaybettiler. Ruslar zaferi kazandı.
Böylece, grup etabında tek kayıp vererek, play-off'lara çıktılar. Bu sırada, Çinliler, sessizce ve temiz bir şekilde, Singapuru yok ettiler ve grupta ikinci sırayı aldılar.
Böylece, basamaklar şekil almış oldu. RED'den Ruslar: Rush, Amerikadan Fulcrum Gaming'e karşı savaştı ve Çinli WaveKnight, Vietnamdan Anubis Empire’a karşı mücadele verdi.
Play-off'larda takımlar 2 yerine 3 galibiyet almak zorundaydı. Eğer World Cyber Games'te bahis olsaydı, Amerikalılar Ruslara karşı galibiyet aldığı anda milyonlar kazanırdınız.
Ruslara karşı olan maçlarının sonucu, favoriler ve onların başarıları konusundaki detayları bilmeyenler için bile ortadaydı, çünkü Ruslar grup maçları sırasında
olağanüstü yetenekler sergilemişti.
Amerikalıların, her adımlarını takip edip yardım etmesi için mucizeye ve servete ihtiyaçları vardı. Ne yazık ki böyle olmadı ve Ruslar kaybetmeden üç galibiyet aldılar.
Çin ve Vietnam arasında olan ikinci yarı finalin sonucu, çok kolay bir şekilde tahmin edilemezdi. Bu takımlar daha önce savaşmamışlardı.
Çin bu maçını grup maçlarındaki kadar kendinden emin bir şekilde mi oynayacaktı?
Vietnam’ın herhangi bir gizli silahı var mıydı? Kimse bu soruları herhangi bir şüphe içerisinde olmadan yanıtlayamazdı.
İlk savaş "Ensk" üzerindeydi. Düşman güçleri, Çin üssünde karşılaştı. Vietnam, açıkça muhteşem bir ateş etme sergiledi ve düşmanı teker teker garajlarına yolladı.
Bu, hali hazırda gördüğümüz, Çin ve Ukrayna arasındaki savaşın maç tekrarıydı. Becerikli WaveKnight savaşın birini kaybetti; ama daha maçı kaybetmedi.
Düşman üssü, izciler tarafından tekrar ele geçirilmişti ancak Vietnamlılar geri gelmek için yeterli zamana sahiptiler. 1-0
İkinci savaş "Himmelsdorf" üzerindeydi. Vietnamlılar, Çinlilere üslerinde saldırdılar. Tanklarını demiryolu boyunca yollamama kararı aldılar, bunun yerine merkezden ve tepeden saldırdılar.
Onları savunmasız yakalayamadılar ve hepsi böylelikle vuruldu. Çin skora eşitlik getirdi.
Vietnamlılar, "Prokhorovka"da şiddetli bir saldırı gerçekleştirdiler, kendi üslerinde düşmanı tuzağı düşürerek, topçusunu ve diğer düşman tanlarını tek tek imha ettiler.
Görünüşe göre Çinliler siper olmadığı zaman gerçekten çok rahatsız oluyorlardı.
Vietnamlılar taktiklerini mükemmel yerine getirdiler. 2:1, Vietnamlılar kazanıyor.
Açık harita olan "Steppes"te, Vietnamlılar, Çin üssüne doğru sürüyorlardı, ama onlar çoktan siperlerin arkasında yerlerini almıştı ve hafif tanklarla yüzleşmek için
hazırdılar. Vietnam için talihsiz bir saldırıydı. Çin, sadece 1 tank kaybetti ve 1 puan kazandı.
Son harita ise "Ruinberg"du. Son savaşta, küçük şehirde, Vietnamlılar, VK2801 ve BT-2 olmadan birleştiler.
Çinliler KMS'ler ile oynuyordu, yani daha güçlü tanklara sahiptiler. Ne yazık ki, Vietnamın GW-Panther'i, takımına yardım edemedi ve Çinliler onları hızlı ve acımasız bir
şekilde imha etti. Sadece bir T1 kaybettiler. Bu takım için gerçekten hak edilmiş bir zaferdi.
Çin için ciddi bir savaştı. Bu sürpriz değildi, çünkü şampiyonanın iki joker takımı arasındaki bir maçtı bu.
Tüm dünyadan oyuncular, dünyanın en iyisi unvanını bu mücadelede kimin hak ettiğini bulmak için, aynı şehre geldiler.
Çin takımı hızlı öğreniyor. Ne yapmaları gerektiğini anlıyorlar. Aynı zamanda iyi birer keskin nişancılar. Herkes onları destekliyor:
Evleri onların kalesi ve içeride binlerce, dışarıda ise milyonlarca hayranları var.
Bu final maçına kadar çok zorlu anlar yaşadılar, daha şimdiden düşmanlarını tanıdılar ve derslerini aldılar. Birkaç gün öncesine göre daha güçlüydüler.
Bununla birlikte, Ruslar gerçekten iyiydi ve turnuvada onlara zaferi kazandıran ispatlanmış taktikleri vardı. Peki, Çin karşılık vermenin bir yolunu bulabilecek mi?
Hadi öğrenelim.
İlk savaş, "Himmelsdorf"un sokaklarında yer aldı. Çin hızlı davrandı ve hiçbir gecikme yapmadan, 3 kanattan saldırdı.
Fakat RED'in savunması iyiydi ve düşmanlarına bu agresifliklerinden ötürü cezayı kesti. Ruslar sadece bir ağır tank kaybettiler ve zaferi kazandılar.
"Prokhorovka"daki ikinci savaş gerçekten çok pasifti. Her iki takımda topçu kullandı ve düzenli aralıklarla düşman izi sürdü.
Bu savaşın sonucu, iki adet Çinli T-50-2 ve sonrasında Fransız 50-100'ü imha eden Rus TD'sinin isabetli ateşleri tarafından belirlendi.
Geriye kalan tek şey, hayatta kalmaya çalışan iki düşmandı. 2-0.
"Steppes"teki mücadele sessizdi. Topçu, her iki takımdaki T-50-2'yi imha etti ve sonrasında Ruslar, Çinli izcileri imha etmeyi başardılar: T1 ve ikinci T-50-2 imha edilmişti.
RED'ler yeşilliklere ulaştığı sırada, TD'nin izini sürdüler ve onu imha ettiler. Çinliler saldırmalıydı. Hayatta kalan 3 Fransız tankı, RED'lerin savaş formasyonuna saldırdı.
Silahlar ateşleniyor ve tanklar havaya uçuyordu.
Sonuç olarak, 5 Rusa karşılık sadece bir Çinli 13 90 vardı. Otomatik doldurucusunda 3 tankı imha edecek yeterlilikte mermi vardı ancak daha sonrasında ölüme mahkûmdu.
Kısa süre sonra Eclipse ve Emelka tarafından imha edildi.
Rusya'dan Red Rush, World Cyber Games 2012 World of Tanks disiplininde şampiyon olmuşlardı. CIS'in em iyi takımı, dünyanın da en iyisi olmuştu.
Kazanma serileri sadece bir kez bozulmuştu: O da, Ukrayna'daki kardeşlerine, grup etabında, bir haritada kaybetmeleri ile olmuştu. WaveKnight ikinci sırayı aldı.
Vietnamlıları 3:0 gibi bir skorla yenmelerinin ardından, Amerika'dan Fulcrum Gaming üçüncü sırayı aldı.
Başarı, takımın birlikte çalışmasına ve taktiklerine bağlıydı. Şans ve isabet oranı önemli şeyler değildi. Red Rush bunu kanıtladı.
World Cyber Games'teki World of Tanks turnuvası, tüm dünyadan takımlara, birbirlerinin eşsiz taktikleri ve kurulumları hakkında birçok yeni bilgi alma olanağı sundu.
Evet, Ruslar şu an gerçekten en iyisi, fakat her şey yakın zamanda değişebilir. Red Rush'tan Emelka, Çinli oyuncuların tecrübe eksiklikleri hakkında bize şunları söyledi: …
Tüm ligleri ve tüm turnuvaları 7/70 formatında oynandı. Bir düzineyle oynadılar. 7/42 formatında fazla pratikleri yoktu.
7/42 formatı, geçen yıl resmi oldu, bu yüzden biz başlangıcından bu yana pratik yapıyorduk. Bu yüzden bizim tecrübemiz çok daha fazlaydı.
Ayrıca, "Himmelsdorf" üzerindeki Çinlilerin manevrası hakkında bazı yorumlar aldık:
Eğer ikiye iki ya da üçe üçtekine benzer bir silah miktarı olsaydı, bunları ilk tüketen, dezavantajlı bir konumda olurdu. Bir diğer deyişle, eğer aynı miktarda silah varsa ve
yetenekleriniz eşitse, ilerlemek, başarısız bir fikir olacaktır. Bunu yapmamalısınız.
World of Tanks disiplinine gelince, World of Tanks'ı eSport Olimpiyatları'nda göreceğimizden eminiz, çünkü benzeri bir şey yok.
World of Tanks düşünmenizi gerekli kılar ve çok dinamik değildir ancak oynanışı algılama için kolaydır. İşte bu özellikler oyunu eşsiz yapar.
World Cyber Games, Wargaming.net takımı için paha biçilemez bir deneyimdir ve kesinlikle analiz etmeye çalışarak, eSports'taki hedeflerimizi daha iyi hale getireceğiz.
Önümüzde birçok ilginç şey var. Şimdi, oyuncuları destekleyin, çalışın ve kazanın�