Tip:
Highlight text to annotate it
X
Hızlı ol! -Üzgünüm çıkıyorum şimdi.
Vay be, Sun Ki şarkı söylüyor.
Yalnız bir annenin evinde takıldığını biliyorum.
Bir şeyler oldu, değil mi?
Onunla yattın mı?
Tek yönlü düşünüyorsun.
O zaman üç yönlü müydü?
Yoksa yatmadın mı onunla?
Kimbilir. -Ne o platonik mi takılıyorsun?
En güzel çağındasın!
Eğer birini seviyorsan, ona sarılmak istersin, onu öpmek, onunla birlikte uyumak.
Bedenin kalbini takip eder.
Senin bedenin kalbinden önce hareket ediyor.
Bunu yapmaya daha meyilliyim.
Bugün onun ne sorunu var?
Onun derdi ne?
Ne?
Han-Gyul kaldığı için çok mutlu görünüyorsun.
Eğer bir sonraki aşamaya geçmek için yardım istiyorsan, gel ve konuşalım.
Bunu bir daha yaparsan beni taciz ettiğini iddia ederim.
Chan! Nasıl böyle söyleyebilirsin bana? Bunları senin iyiliğin için söylüyorum.
O zaman...
Popondaki tavşan dövmesini tekrar gösterir misin bana?
Ne?
Ne yapıyorsun sen?
Yakında biter.
Yemek yedin mi?
Kimchi yaptım.
Ailene geri dön.
Benden oğullarına yapışmış utanmaz bir sürtük diye bahsetmelerini istemem.
Hem kocamın, hem de senin ailenin...
Git buradan, lütfen.
Eğer buna devam edersen, tekrardan yok olacağım.
Senden uzaklaşmamı mı istiyorsun?
Yemek için turna balığı pişirdim.
Lezzetli olacak gibi ha?
Ne yapıyorsun?
Aklına takma.
Bu şekilde çok rahatım.
Konsantre ol! Konsantre ol!
Uzun bacaklarını göstermeye mi çalışıyorsun?
Evet.
Kahve ister misin?
Yok.
Dondurma?
Dişlerini fırçalamak ister misin? Ayaklarına masaj?
Hayır. Hayır.
Hey, çok çalışıyormuş rolü yapıyorsun.
Bunu yapmaya yöneldim son günlerde.
Zevkli mi?
Çalışırken hiçbir zaman heyecanlanmadım hayatım boyunca.
Ya ramen?
Ya da kızarmış pirinçli kimchi?
Yok.
Neden cevap verirken bana bakmıyorsun?
Sadece bir sayfam kaldı!
Bana 30 dakika ver sayfayı bitirmem için, çünkü beni sıkmaya başladın.
Eve gitmeliyim. -Ama daha yeni geldin!
Ah evet, sana paranı gönderdim.
Biliyorsun, çalışmaya başlamadan önce senden borç aldığım para.
Sadece yarısını gönderebildim.
Geri kalanını gelecek ay veririm... yok, bir sonraki ay.
Yeterince faiz de verdim.
Faiz mi?
Senden hiçbir zaman faiz istemedim.
Ben tefeci değilim. Faiz vermene gerek yok.
İyi o zaman! Her şeyi geri öde!
Bu farklı.
Sırf seninle çıkıyoruz diye, paranı alamam.
Benim için üzüldüğünden parayı bana bağışlıyor musun yani?
Bağış mı? Ne dedin sen?
Eve gidiyorum. -Nereye gittiğini sanıyorsun?
Hala seninle konuşuyorum.
Otur.
Parayı hesabına geri göndereceğim.
Hayır, o senin paran. Sadece al.
Bana öyle bakma.
Bence bütün aile üyeleri parayı kazandıklarında geri ödemeliler.
Sana geri ödeyecek gücüm var.
Bu param yok da kirayı ödeyemiyormuşum gibi bir durum değil.
Neden olmasın?
Yapmıyor musun? Bunu istemiyorum.
Fakat ben geri ödemek istiyorum.
İ***ı bırak! Ah, her neyse ben gidiyorum.
Hey, dur orada! Üçe kadar sayıyorum: Bir, iki, iki buçuk, üç.
Gerçekten gitmedin değil mi? Kapının dışındasın.
Hey, gitme!
Hey!
Bir, iki, iki buçuk... Alo?
Sırıtmayı kes!
Sonunda 10 kilo daha alacağım. Düşünebiliyor musun?
Buna benzeyeceksin!
Hoş ve rahat.
Zirvedeki kitapları okuyabilirsin.
Ha ha ha...
Annen napıyor?
O bana evlenmememi söyledi...
çünkü hiçbir erkek benimle baş edemezmiş.
Bunun doğru olduğunu mu düşünüyorsun?
Görelim...
Aylardır iş yerinden ayrılmıyorsun.
Ve bazen de erkek arkadaşını aldatıyorsun.
Hepsi bununla ilgili.
Hepsinin üstesinden gelebilirim. Dahası var mı?
Haklısın. Beni idare edebilecek adam burada.
Fakat ailen beni sevmiyor.
Bu sorun.
Tut şunu.
Evlenelim.
Bana bu krakerle mi evlenme teklif ediyorsun?
Çocuklarımız iyi bir ailede büyüsünler istiyorum.
Bunu bir düşün, tamam mı?
Tamam?
Hı?
Tamam.
Niçin beni aramıyorsun?
Lütfen bir mesaj bırak...
Lütfen bir mesaj bırak...
Kağalı! Aramalarıma karşılık vermiyorsun ha?
Bir, iki, iki buçuk, üç...
Evde mi ya da nerede?
Muhtemelen şarjı bitmiştir.
Hey patron, rahatla!
Ooo birçok cevapsız arama.
Ona mesaj çekmeliyim.
Ben uyuyorum. Yarın görüşürüz.
Çok inatçı...
Ben...
uyuyorum. Yarın görüşürüz.
Benimle oynuyor.
Saçmalık!
Erkek arkadaşıyla oynuyor! Bana faiz ödemekte ısrar ediyor.
Ben de kızdım!
Benimkinin yanında senin derdin yok sayılır.
Neden?
Çocuğumun annesi olacak kişiye evlenme teklif edemedim.
çünkü ona teklif edersem bana kızabilir.
Oh,kıyamam.
Neden bahsediyorsun sen?
O da ne?
Han Yoo-Joo hamile mi? -Evet, 4 haftalık.
Vay be! Bu çılgınca!
Dur bakayım.
Yani sen bunun...
Bebek nerede? -Burada işte. Göremiyor musun?
Minicik.
Hoş değil mi?
Biri acayip mutlu görünüyor.
Niçin?
Hala seni kıskanıyorum.
Neden? Senin baya bağımsız olduğunu sanıyordum.
Fikrini mi değiştirdin?
Eun-Chan'ı seviyorum ve onunla yaşamak istiyorum.
Çılgın. Sen gerçekten de değişmişsin.
Evlilik hayatı nasıl merak ediyorum.
Kulağa çok kötü gelmiyor.
Çok mu? Ne demek istedin?
Boşver.
Evlilik...