Tip:
Highlight text to annotate it
X
Burası.
Usta!
Hyung-nim.
İçeri girmeliyiz.
Kolumu burada düzeltmek mi?
Unut bunu. Gitmek istiyorum!
Vayy, işe yaradı!
Usta, kolumu artık rahatça kımıldatabiliyorum!
Oh? Kolunu tekrar kımıldatabiliyor...
Sanırım kolu tekrar düzeldi.
Bu kim?2. Bölüm
Arabasını başkasının yoluna öylece park etmiş!
Bu da ne böyle?
Ah şu komşular cidden...
Bu civarı tamamen yıkıp, sonra tekrar yenilemek lazım!
Buradan geçip kirayı toplayacağım diye ezilip ölebilirim!
Ahhh karnım!
Ufff!
Yine karşılaştık.
Kimsin sen?
Omo!Beni hatırlamadın gibi gözüküyor.
Ah, ne sinir bozucu.
Son seferinde mobiletini çaldın ve senin yüzünden bir ton sopa yedim...
O işte.
Mobilet?
Kolun çıkmış gibi görünüyor.
Arkadaşımında kolu çıkmıştı, o yüzden çok zor zamanlar geçirdi.
-Go ***.-Evet?!
Hadi hastaneye gidelim.
Yapmalı mıyız, Hyung-nim?
Ah, nedir bu? Bu yakışıklı suratın bir resmini çekmek istedim...
Ah! Mr. Oh, uzun zaman oldu!
Ne? Evimizin önünde mi?
Hyung-nim!İyi misin?
Tabiki iyi!
Tam bir mızmız, değil mi?
Lütfen kolunu kımıldatmayı dene.
Acıdığını söyledim...
Zaten o yüzden kımıldatmayı denemelisin.
Şu küçük çocuk bile acıdığı için şikayet etmedi.
O haklı! Kesinlikle acımıyor!
Hyungnim, yavaşça kımıldatmayı dene.Yavaş.
Gördün mü?!Artık hiç acımıyor, değil mi?
Evet.
Ah, çişim geldi( bunların hepsi sidikli)
Böyle bir acıya bile katlanamaz mısın!?
Mobiletimi çaldığında çok küstahdın.
Kolumun röntgenini çektirmeli miyim?
Gerek yok! Hayatımda ilk defa bir kolu yerine oturtmadım!
Yapman gereken tek şey, sıcak bir havlu sarmakRöntgen çektirmene gerek yok.
Buraya bak!
Senin yüzünden Billy kolunu kaybederken, acı dolu anlar yaşadı.
Ne olduğunu hatırlayınca, diğer kolunu da benim çıkarasım geliyor.
Vayy! Lütfen sakinleşin! Öyle olamazsınız.
Bu konu değil!
Haklıydım! Sen "Give &" üyesisin.
Randevu akışımızı benden daha iyi biliyorsun!
Neden yalan söyledin ki, eğer hayranımız değilsen, neden herşeye sahipsin?
Logoyu gördüğüm için yardımını istedim.
O benim değil, arkadaşımın...
Yeter.
Bu bir teşekkür hediyesi.
Nedir bu?
Bunu kendin bulmalısın.
İlgili bir hayran olarak...
Herneyse, bunun için teşekkürler!O zaman, hoşçakal!
Sen "Give &" üyesisin!
Bunu bana daha önce söylemeliydin!
O zaman tekrar görüşürüz.
Hyung-nim!Hadi birlikte gidelim.
Bunların nesi var böyle?
Böyle berbat köpekler!
İyi değil misin?
Bilmiyorum.
Herneyse, ilk defa kadın bir usta gördüm.
Son seferinde kolumu öyle kavramasına şaşırmamalı!
Bu bir sanattı!
O tuhaf kadın hakkında konuşma!
Sanırım, hiç temizlik de yapmıyor, heryer toz içindeydi...
Ama, Hyungnim...
Soruyorum, çünkü gerçekten merak ediyorum...
Ne?
Neden randevularını oraya yazdın?
Hatta onları hayranlarından bile saklarsın.
Hyungnim.
Çünkü sadece Kang Hwi'nin randevu planını oradaydı!
O sadece bir içecek reklamı yaptı!
Ve benimki üçden fazla;Laptop, iç ve dış giyim!
Ne?!
Hepsi Won Kang Hwi yüzünden!
O herif, muhtemelen evde dolanıp duruyor ve dinleniyor gibi yapıyor...
Ah, cidden Won Kang Hwi!
Sen gerçekten bir sıkıntısın! Bir sıkıntı!
Hyung lütfen sessiz ol!
Aigoo!
Gerçekten iyi görünüyor.
O çok güzel.
Bu sezonun yeni ürünü.Geriye kalan son parça.
Bu sınırlı bir üretim olduğu için çok fazla gönderilmedi.
Sınırlı üretim mi?
Benim sınırlı ürünleri sevdiğimi nerden biliyorsunuz?
Yoksa oppamız nasıl böyle bling bling olabilir?
O gerçekten kimsenin ışıldamadığı gibi ışıldıyor!
Bu da ne demek oluyor?Neden o burada?
Bu o değil mi?
Koreden bütün yolu oppamızı görmeye mi gelmiş?
TAKE ONE'ı gözlemek için bir süredir Kore'de olduğu söyleniyor.
Çok fazla parası olmalı!Onların denizaşırı bütün konserlerine gidiyor.
Zengin bir ailede doğmuş öyle dolaşıp duran biri...
Oh, evet!
Yakınlarda olacak hayran toplantısı için ne yapmayı düşünüyorsunuz?
Sen, Kang Hwi'nin kadını, gideceksin, değil mi?
Evet gitmek istiyorum.
Vücudumdan ve ruhumdan vazgeçmem gerekse bile gideceğim...
Ama yeter yeterdir.
Kredi kartımın borçlarını uzatmaktan bıktım.
Oppa!
Oh.
Hey! Ne oluyor?Hey! Hasta mısın?
Gördünüz mü? Oppa bana baktı ve gülümsedi!
Gideceğim! Ruhumu satmam gerekse bile hayran toplantısına gideceğim.
Tamam!
Tamam! Tamam! Tamam!Tamam! Tamam! Tamam!
Eğer bir yerlerede paran varsa, lütfen ver bana!
Bu gerçekten acil!
Bu kadar acil olan şey ne?
"Take One" yeni bir şarkı mı çıkarıyor?
Bir tanıtım? Ya da bir konser?
Hayran toplantısı.
Tamam! Bu sefer gerçekten gitmek zorundayım.
Oppam beni bekliyor.
Çekil! Önümde duruyorsun.
Hey!
Maaşımdan bana biraz avans verir misin?
Dünyanın hiçbiryerinde önceden avans ödemeyen bir patron yoktur.
Böyle bir iş açmakla, dünyanın parasını kazandın.
*Bunlardan hepsini satabilmiş olsam, emin ellerde olacağımı mı düşünüyorsun?
Para kazanmaya devam etmek için, yatırım yapmaya devam etmek gerekir!
Ayrıca parayı, sonbahar koleksiyonu hazırlamak için kullandım.
Şu arkadakini görüyorsun, değil mi?Bizim Billy...
Onu süresiz işe almak çok pahalıydı.
Ama tekvando öğrencilerinin kayıtları için de para aldın!
En azından onu bana ver!
Kaç tane tekvando öğrencim olduğunu biliyor musun?
Köşedeki yeni açılan spor salonuna geçtiler o yüzden çok fazla değiller.
Jang Man Ok.
Gerçekten böyle yapmak zorunda mısın?
Kendimden utanmama neden oluyorsun.
İşsiz olabilirim, fakat...
..ne kadar süredir arkadaşız biliyor musun?
Böyle mi yani?
Ne kadar lazım?
Tamam, ama online satışlarımız için sıkı çalışıp, sayfamızı iyi yöneteceksin!
Gerçekten çok ama çok sıkı çalışacağım!
Bizim patron en iyisi!
Benimle oyun mu oynuyorsun şimdi?
Kang Hwi oppanın, kim olduğunu düşünüyorsun?
Ne? İki banknot işte 20$ demedin mi?
Bu bir VİP gösterisi!Gerçekten sadece 20$ dolar olabileceğini mi düşünüyorsun?
Bu 200 $
Deli misin?
Onlar her zaman televizyondalar!
Gerçekten 200$ verip onları görmeye mi gideceksin?!
Eğer Kang Hwi oppayı düzenli göremezsem, uyuyamıyorum.
Sen bilmiyorsun, çünkü onu henüz görmedin,
ama onun yüzü ışıldıyor!
Biliyorum.Biliyorum.
Nesin sen?
Kang Hwi oppayı şahsen gördün mü?
Ne zaman? Nerede? Nasıl?
Sana birşey yapmadan, hemen anlat bana!
Ah, öyle değil...
Eli....
Millet! Millet! Büyük haber!
Bugün en iyi arkadaşım Kang Hwi ile buluştu.
Kang Hwi oppayı tehlikeden korudu,
ama arkadaşım Kang Hwi oppanın elini kaptı...
Kim kimin elini kapmış?
Kimmiş o sürtük?Kang Hwi oppanın eline ellemeye nasıl cesaret eder?
Bu yeni haberleri gönderen kişi:Acele et ve bize anlat, arkadaşın kim!
Burası mı? Doğru yerde miyiz?
Ne dedin?Kimin eline elledin?!
Oh...
Biliyorsun, şu herif, Kang Hwi ile birlikte şarkı söyleyen.
Ah...Tae Ik?
Çok komiksin biliyor musun?Birisine oppa, diğerine Tae Ik mi diyorsun?
Kimin umrunda...
Kang Hwi oppayı seviyorum.Tae Ik'in hayranı değilim.
Kang Hwi oppamız daha ateşli!Diğeri harika olduğunu düşünüyor!
Senin gibi insanları gerçekten anlayamıyorum.
Eğer "Take One" dan hoşlanıyorsan,ikisinden de hoşlanman gerekmez mi?
Boşver.Hayran dünyasının ince dünyasını, anlaman mümkün değil.
Ama, ne?Tae Ik'in eline ne yaptın?
Ah, hiçbirşey!
Git! Kaybol!
Parama ne oldu?
Paramı bana bırakamaz mısın?
Bende yok!Kayıt paralarını henüz almadım!
Bu ay kirayı bile denkleştiremedim.
Kira mı?
Sana bir indirim yapacağım!
Eğer bana parayı hemen veririsen, sana % 10 indirim yapacağım!
Ne diyorsun? Evet mi?
Kira parasından ne kadar aldığını biliyor musun?
Annen arayıp, kiradan ne kadar para aldığını söylemeden git.
Hadi acele et ve git!
Tamam! Tamam!
Ah, ne kadar bayağısın! Gidiyorum!
Ah sen cidden!
Anne.
Anne.
1,2,3,4...1,2,3,4-4-4-4
1,2 ...1,2,3...
Allah'ın cezası neden müziğimi kapattın?
Nerdeyse ritmi tutturup bir kaç adımı da tutturmuştum!
Madam Hong!
Anne!
Madam Hong! Anne!
Annen ölmedi daha!
Allah'ın cesası ne ikide bir bana bağırıp duruyorsun?
Bu adımı denerken karnım ağrıyor.
Hey, hey!
Sanırım bu adım karın yağlarını eritmek için!Sanki karnım incelmiş gibi hissediyorum!
Ah, miğdem!
Bekle bir dakika.Bu karnın biraz kilo kaybetmesi lazım.
Aigoo! Aigoo!Aigoo!
Acele et ve çık dişarı, madam Hong!
Sana bir şey söylemek zorundayım!
Gecenin yarısında arayan da kim?
Şoför servisi mi?
Cevapsız....cevapsız...huh?
Bu ne? Bu gerçekten Tae Ik mi?
CİDDEN?
Bu çok fazla değil mi?
"Hayatımın Düşmanı"
Geceleri uyumuyor musun?
Tamam, sana tekvando öğrencisi bulursam,bunun için bana ne kadar veririsin?
Sana ne kadar istersen veririm,
ama bizim tekvando salonuna gelmek isteyen kimse yok.
O yüzden sana yardım edeceğimi söyledim.
Kişi başı 5 $ 'a ne dersin?
Dinliyorum...
Hey, sonbahar koleksiyonu için resim yüklemem lazım.Şimdi kapatıyorum!
Hallyu starı Lee Tae Ik de Man Ok'un tekvando salonuna geldi.
Bunların hepsi ne zaman oldu?
Bunları yapıştıramazsınız.
Ben sadece bir işçiyim.Patronum bana bunu yapmamı emretti.
Patronun kim?Sana bunu yapmanı kim emretti?
Bu sürtük...beni korkuttun!
Bu da ne?
Man Ok Tekvando salonunun posteri!Güzel asmışım değil mi?
Asmaktan kolum ağrıdı.
Cidden...
Ne yazdığına bak!
Hallyu star Lee Tae Ik de Man Ok'un tekvando salonuna geldi mi?
Dizayn, resim hepsi çok ucuz gözüküyor!
Senin gibi akıllı bir kız, böyle bir fırsatın geçip gitmesine nasıl izin verirsin?
Hey, Tae Ik'in kolunu oturtmuşsan,
en azından bir resim çekip dağıtman gerekirdi!
Onun öylece gitmesine nasıl izin verirsin?Seni beyinsiz aptal!
Öyle mi?
Seni akıllı kafa, bu resmi nerden aldın?
Resmin açısı, çözünürlüğü...
Bir cep telefonuyla çekildiği için.Madam Hong'un cep telefonu eski püskü bir 2G
Öyle yada böyle...
Eğer daha fazla öğrenci bulursan,teşekkür için bana para vereceksin, tamam mı?
Bu korkunç posterleri gördükten sonra kim gelecek ki? Unut gitsin!
Kimse var mı?
Bu "Take One" üyesi Lee Tae Ik'in geldiği tekvando salonu mu?
Biz kayıt yaptırmak istiyoruz.
Ne?
Kişi başı 5 $, tamam mı?
Evet, doğru.
50 yıllık Tekvando federasyonu, Man Ok'in Tekvando salonuna hoşgeldiniz!
Güzel,burdan lütfen.
Bir kayıt formu doldurmalısınız.
Afedersiniz,
biz poster ile ilgili gelmiştik.Burası Man Ok Tekvando salonu mu?
Evet doğru.
50 yıllık Tekvando federasyonu, Man Ok Tekvando salonuna hoşgeldiniz!Ben usta Jang Man Ok.
Yardımcı olabilir miyim?
Oh! Çok tatlısın.Kaç yaşındasın?
-İyi iş.-İyi iş!
Herkes bir dakika beklesin lütfen.
Bugün yeni tekvando öğrencileriyle bir gurup fotoğrafı çektireceğiz.
Tamam, bana bakın!
Tamam millet, herkes olduğu yerde dönsün!
Usta! Benim tekvando üniformam yok.
Oh, gerçekten mi?
Bir dakika bekle. Ustan sana güzel bir tekvando üniforması verecek.
Bir sürü vardı...Hiç bir tane kalmamış.
Satın almaya gidecek vaktim bile yok.
Oh! Bütün bu zaman boyunca burada mıydı?
Bunların hepsini benim pazarlama yeteneğime borçlusun.Değil mi?
Ne?
30 tane yeni öğrenci kaydettiğini söylemedin mi?Kişi başı 5 $. Üç kere beş 15
Yani 150 $.Hadi bana 150 $ öde!
Tamam.
Buyur!
Hey, senden 150 $ istedim diye, bana sadece 150 $ mı vereceksin?
Tamam, bana 50 $ daha avans verebilir misin?
Sana bir iyilik yapacağım. Ama karşılığında...
Karşılığında ne?
Senden bundan sonra Manokee elbise mağazasına bakmanı istiyorum.
Hey! Web sayfasını yönetmek için yeterince zor zaman geçiriyorum zaten!
Siparişlerle ilgilenip, stoklarla ilgilenmeliyim.
Yapman gereken sadece alım satım, yeni resim yükleme ve nakliye işleri.
Karşılığında sana saat başı iki katını ödeyeceğim, tamam mı?
İki katı mı?
Anlaştık! Bana güven ve endişe etme!
Benim mükemmel satış yeteneklerimi gördün değil mi?
Manokee elbise mağazasının gelirini ikiye katlayacağım!
Oh, Man Ok, bunu sen mi yaptın?
Huh?Ne?
Bak!
Oh, bu Seo Eun!
Onun giymesine izin verdim, çünkü başka üniformamız kalmamıştı.
Şu yorumlara bak!Yaptığın kıyafetlerin gerçekten güzel olduğunu söylüyorlar!
Bir sürü insan, nerede satıldığını soruyor!
Man Ok, hadi bunu yapıp satalım.
Hey, bunu kim alacak?Bu sadece bir üniforma.
Hayır, hayır. Pazarlama beynimle bunun için mükemmel bir çözüm bulacağım.
Bu büyük bir başarı!
Bu çok çılgınca.
Sadece 2 $'ım var.
Lee Tae Ik.
Hey!Bunu gördün mü?
Kapıda bir zil olduğunu görmüyor musun?
Neden davet edilmeden sürekli buraya geliyorsun?
O zaman bir koruma koy ve kapıyı kilitle!
Bu ne?Faturalarını yeniden mi hesapladın?
İki "balık şiş"?
Ne akla hizmet balık şiş faturasını saklıyorsun ki?
Bırak şunu!
Yüce Tanrım, o kadar fakir misin?
Eğer öyle olsaydın bile,
nasıl böyle bir şeyler çektirmeye karar verdin?
Ah, bu bir moda markası için yaptığım reklam çekimi...
Böyle bir tasarı...
Hey, daha önce böyle bir reklam çekimi yapmış mıydın?
Neden elbise etiketinden bahsediyorsun?
İlginç bir elbise mağazası, yani buna giyim etiketi reklam çekimi denebilir.
Ama yine de...bunun iyi olduğunu düşünmüyorum.
Nedir o?
Arkayı zumlayıp dikkatlice bak!
Hey, bu sensin, değil mi?
Bu ne kadar değersiz bir resim...
Man Ok Tekvando salonu mu?
Onlara resimleri kaldırmasını ve web sayfasını kapatmalarını söyle!
Bu kişinin benimle ne problemi var, böyle korkunç resimleri online yayınlamış?
Bu yüzden aşırı tepki vermemelisin.
Çok küçük zaten, zumlanmadan kimse sen olduğunu bilemez.
Ama ne kadar poster asıldığını bilmiyoruz.
Durumu açıklığa kavuşturması için bunu Bay Hawang' a gönderdim.
Bay Hwang mı?
İş yapmak için ginseng tatlısı dağıtan birisine nasıl güvenebilirsin ki?
Başka kimse yok muydu?
Bu kişi bu sahada 30 yıldan fazla çalıştı.
Sen daha doğmadan bile o bir menejerdi.
Onun metodları eski ve aciz olabilir,-ve sen öyle görüyorsun, değil mi?-
ama hiçbirşey göründüğü gibi değildir.
Tabiki bunu bilemezsin...
Lütfen bana güven ve bekle!Bu konunun sizinle alakası varsa herşeyi yapacak bir kişidir o.
Bu insanların kimseden korkusu yok anlaşılan.
Bütün mahalle duvarlarını bu posterle mi kapladınız?
Zaten onları kaldıracaktım.
Üzgünüm.
Ayrıca kasıtlı da yapmadım, sadece öyle birden bire oluverdi.
"Sadece birdenbire" mi oldu?"Kasıtlı yapmadın mı"?
Tabiki!
Öyle bile olsa, gidip bunu yapmadın mı?
Ayrıca bir de resmi web sayfasına yüklemişsin.
Bu gerçekten bir yanlış anlama.
Ben sadece üniformanın resmini yayınladım.
Dikkatlice bakmayınca, kim olduğunu söylemek gerçekten mümkün değil.
Gerçekten söylediklerinin mantıklı olduğunu mu düşünüyorsun?
Komşularının göremediğini mi söylüyorsun?
Kaç kişinin senin posterlerini bloglarına koyduğunu biliyor musun?
Üzgünüm.
Hemen posterleri kaldıracağım ve internetteki resmi de sileceğim.
Sorunu çözmek için bu yeterli değil.
Onun resimlerini yasa dışı kullandın...
...adını kirlettin ve kişilik haklarını gasp ettin!
Yakında bu konuda şikayetçi olacağız.
Niyetini de belli ettiğine göre,
web sayfasını kapatın ve telif hakkı ödemeye hazırlanın.
Ne?!
Afedersiniz, bir kereye mahsus beni bundan kurtaramaz mısınız?
Bunu kötü bir niyetle yapmadım.
Bırak beni!
Kendini hazırla Jang Man Ok.
Afedersiniz!
Ah, delireceğim!
Alo, büyükbaba!
Jang Man Ok, sesin neden böyle?İstedikten sonra...
...bir yol bulunur!
Büyükbaba, ben bu ara biraz meşgulüm.Afedersin!
Buraya bakın! Afedersiniz!Bir dakika lütfen!
Şimdi ne yapacağım...
Cidden!
Neden bu sürtük telefona cevap vermiyor?
Hey, Man Ok! Man Ok!
Bu Oscar, Do Wah ***'dan, hayır,
Dans öğretmenimiz bay Oh.
Bu size söz ettiğim, usta Jang.
Alo.
Yüce İsa!
Bir dansçının vücudu var.
Benimle dans etmek ister misin?
Ne? Dans edemem.
Bu dans etmeyi öğrenmek için harika bir fırsat.
Atletiksin, o yüzden çabuk öğrenirsin.
Afedersiniz?
Öğretmenimiz bir dans semineri veriyor, ama...
...çalışmak için yeri yok.
Yani ona senin salonundan bahsettim.
Senin sınıfından sonra, ona akşamları bir kaç saat kullanması için izin verebileceğini düşündüm.
Üzgünüm ama salonu dans için kullanırsam büyükbabam beni öldürür. Afedersin!
Hey! Hey! Hey!
Hey, böyle genç biri hiç anlayışın yok...
Büyükbabanın dönmesi daha sürer.
Büyükbaban dönene kadar temiz kullanırız.
Bedava kullanmayacağım.
Kira ödeyeceğim, günü gününe, gecesi gecesine.
Kira mı?
Tabiki.
Bedava kullanmayacağız.Onun nasıl biri olduğunu düşünüyorsun?
Günlüğü 200 $ değil mi?
Evet tabiki. 200 Won (140 $)
200 $ mı?
Sadece geceleri ödünç vereceksin.Bedavadan para kazanacaksın.
Ben hemen evet derdim.
O zaman öyle yapalım.
Tekvando salonu kutsal bir yerse, dans etmek de kutsal.
Ama sadece büyükbabam dönene kadar.
Eğer bunu öğrenirse...Ne olacağını biliyor musunuz?
Tabiki biliyorum.
O zaman bu akşamdan itibaren, tamam mı?
Eğer ben olmasam bile...
Merak etme, çünkü anahtarım var.
-Hemen cevapla!-Evet.
-Bay Oh, başardık.-Oh, teşekkürler!
Hadi gidelim.
Alo?
Evet, ben Jang Man Ok.
Kim arıyor sorabilir miyim?
Ne?!
Baro mu?
Ahjussi, lütfen daha hızlı sürün.Böyle sürerseniz geç kalacağız.
Ne yapıyorsunuz, Ahjusshi?
Sanki dışarıya ilk defa çıkmış gibi görünüyor.
Kendimi çok kötü hissediyorum, çünkü oppayı kaybedebiliriz.
O yüzden...
Daha önce bay Kim'in arabaına binmeliydik!
Ahjussi'yi arayıp, ne zaman geleceklerini sormalı mıyız?
Hadi çabuk! Çabuk!
Deli olacağım. Öleceğim.
Neredesiniz?
Neden aramama cevap vermedin?
Haberim yoktu, titreşime almıştım.Ne oluyor?
"Take One" nın nerede oturduğunu biliyorsun, değil mi?
Oppamın nerede yaşadığını neden bilmek istiyorsun?
Hemen Lee Tae Ik ile buluşmalıyım.
Acele et ve bana nerede oturduğunu söyle!
Tam olarak nerede yaşadığını bilmiyoruz.
007 misyonu bile olsa, bulmamız mümkün değil.
Hey, ne diye oppanın nerede oturduğunu soruyor?
Kafan iyi mi senin?
O manyak mı??!!
Neden bahsediyorsun?
Hayatlarına burnunuzu sokuyorsunuz ve nerede bile oturduklarını bile bilmiyor musunuz?
Bizde mutlaka bilmek istiyoruz.
Ama neden birden bire bunu soruyorsun?
Sana daha sonra anlatırım.Lee Tae Ik ile buluşmak için nereye gitmeliyim?
Şey, bu...
Ahjussi sadece lamba kırmızı yandı diye, nasıl durabilirsin?!
Onu izlemek zorundasınız.
Ne?Şu anda Tae Ik'i mi takip ediyorsunuz?
Neden Tae Ik'i takip edeyim ki?
Biz Kang Hwi oppaya yetişmek için yoldayız.
Bugün "Take One" hakkında bilgim yok.Belki bugün UEnter' deler
Herneyse bu acil durum. Kapat!
Hey, hey, hey!
Bu kız gerçekten!Kimin yüzünden bu zorluğu yaşıyorum acaba?
Cidden!
Tazminat mı?
O zaman dava açmayacaksınız değil mi?
Gerçeği söylemek gerekirse: Mahkemeye intikal edip medyaya yansıyacak olursa, müvekkilim için hiç iyi olmaz.
İmajımız için pek iyi olmaz.
Dava açmak yerine bu şekilde halletmeye karar verdik.
Yani ne yapmam lazım?
Hemen web sayfasını kapat ve 30.000 $ tazminat ödeyin.
Bu müzakere edilemez.
30.000 $ çok fazla para.
Ne yapmalıyım?!
"Jang Man Ok, senin duruşuna ne oldu?!"
" İstedikten sonra..."
"...her zaman bir yol vardır!"
Evet, benden istediğinizi size verseydim, aptalca olurdu.
Bununla ilgili sizinle konuşmalıyım.
Bu da ne demek oluyor?
Nedir bu? Neden o, öylece giriyor?Deli mi?
O deli. Çık dışarı! Çabuk çık dışarı!
Gerçekten Lee Tae Ik ile kişisel bir sebepten dolayı konuşmak zorundayım!
Bırak beni!
Ahjusshi.
Bu nedir?
Kımıldayın!
Şu unniyi görüyor musun?Tamamen aklını kaçırmış olmalı!
Bizimde burada kurallarımız var.
Ne kadar oppayı seversen sev, oraya öylece dalamazsın!
Kımıldayın, bu unninin yapması gerelken acil birşeyleri var.
Siz ona her ne diyorsanız deyin, şu Tae Ik 'i görmek zorundayım.
Ne diyor bu? Oppamızı Tae Ik ya da "her neyse ne" diye çağırıyor?
Bu Ahjumma gerçekten çatlak.
Huh? Ahjumma?
Hey millet, Tae Ik oppa burada!
Nerde? Nerde?
Ne? Nereye gidiyorsunuz?Tae Ik'i görmeye gidiyorsunuz, değil mi?
Millet, hadi birlikte gidelim. Millet!
Hey millet, afedersiniz. Ben acil bir meseleyi halletmeliyim.Millet afedersiniz!
Bu yüzden afedersiniz!Afedersiniz!
Buraya bak!
Birisinin ayağına basarsan özür dilemelisin.
Tae Ik.
Bu ne?
Bu nedir?
Sınırı geçtin.
Giremez miyim?Ne oldu?
Burası benim spor salonum...Bu insanlar ne yapıyor burda?
Siz bu salonun sahibi misiniz?
Ben buranın ustasıyım.
Burada yasadışı oyun oynandı.
Dedektifler inceleme ve tutuklama işlemlerini yapıyor.
Bilmiyor muydunuz?
Oyun mu?
Bizim salonumuzda mı?
Kim...?
Oh! O...!
Siz ikiniz tanışıyor musunuz?
Evet...sadece...
Bir süreliğine bizimle gelmelisiniz.
Ne?!
Nerede yaşayacağım?
Sen ve annen yüzünden öleceğim ve sen buraya kirayı almaya mı geldin?
Jang Man Ok!
Olacaklara kendini hazırla!
Sizi bir elime geçirisem, öldüreceğim!
Siz bayan Jang Mn Ok misiniz?
Ben Jang Man Ok.
Bu Kang Hwi...
Yani, Manoke'den sipariş yapan son müşteri sizsiniz.
Oh?
Man Ok, bizim için çalışmak istemez misin?
Hey! Seni utanmaz serseri! Hemen buraya gel!
Kapıyı aç! Hey! Çabuk kapıyı aç!