Tip:
Highlight text to annotate it
X
Evrim konusunda bazı noktaları açıklamak ve önceki videolarımdan
bazı anlaşılmayan noktaları açığa kavuşturmak için
kısa bir video yapayım dedim.
Doğa Tarihi Müzesi'ne gittiğinizde
gördüğünüz resimler, İlkel bir maymunsuyla başlayıp
bir çeşit ilerleme kaydetmiş diğer türleri gösterdikten sonra
burda ilerlemeden kasıt örneğin en azından
iki ayak üzerinde yürüme olsun, *** Sapiens -biz- ile
sonlanırlar-evrimin durmadan daha iyi şeyleri
üreten bir süreç olduğunu hayal edersiniz.
Kafanızda oluşan evrim süreci fikri zaman geçtikçe
her türün takip ettiği bir önceki türden
daha iyi olduğudur.
Açıklamak istediğim nokta ise bu "daha iyi" fikrinin
doğal seçim ve evrimsel boyutta hiçbir şekilde
geçerli olmadığıdır.
Önemi olan tek şey çevrenize ne kadar uyumlu olduğunuz
ve bu çevrede ne sıkıkla üreyebildiğinizdir.
Ki bu bizim "daha iyi" fikriyle
pek de uyuşmamaktadır.
Bu durumda insanlar evrimimizin bir sonraki basamadğının
ne olduğunu soruyorlar.
Ve hayal ettikleri şey ise kocaman bir beyne sahip,
zihinsel enerjisiyle eşyaları hareket ettirebilen ve maddelerin
arkasını görebilen bir insan gibi bir şey.
İnsanlar işte "bakın biz çok daha zeki varlıklarız...
İnsanlar işte "bakın biz çok daha zeki varlıklarız...
...maymunsuların yapamadığı birçok şeyi yapabiliyoruz,
Belki de evrimin bir sonraki basamağı bir şekilde
insanüstü bir şey olacak"
Evrimin bir sonraki basamağında ne olduğunu ben de bilmiyorum
-tabi öyle bir basamak varsa- ki ben bu tarışmaya girmeyeceğim
çünkü sorunumuz bu değil.
Mevcut insan populasyonuna baktığınızda bile
evrimsel anlamda "başarı" sosyal anlamda tanımladığımız
başarıdan çok farklı.
Örneğin, iki kişi var diyelim.
Bunlardan ilki, burdaki arkadaş, diyelim ki doktorası,
uzmanlığı var ve oldukça da zengin biri, yani
toplumun "başarı" saydığı her şeye sahip. Ama
okulda zamanını harcadığı tüm bu doktora uzmanlık işlerinden
dolayı çocuk sahibi olmak istemiyor. Ya da diyelim ki
sorumlu bir birey olarak dünyada ne kadar insan olduğuna
tüm bu kalabalığa ve bunun çevreye olan etkilerine bakıyor.
Şimdi bu arkadaşımız ve yine aynı şekilde doktor, uzman karısı
tüm bu derecelere, paraya sahipler ve zamanlarının çocuğunu
okulda geçiriyorlar, ve bir çocuk yapmaya karar veriyorlar.
Şimdi bakalım, bu adamın karısı, eşiyle nerdeyse aynı
eğitim seviyesine sahip, ve bizim bakış açımızdan
oldukça başarılı ve sorumluluk sahibi bir çift.
Şimdi, burda başka bir amcamız var,
böyle biraz, tahtası eksik gibi, ya da diyelim ki
adam salmış direk baştan aşağı
sorumsuz bir amcamız.
Çocuk üstüne çocuk yapıyor.
Yani 30 yaşına geldiğinde diyelim ki 10 çocuk sahibi
hepsinin anneleri farklı, hatta belki de bazıları mecburen
evlatlık edinildiler.
Şimdi bu adamın hayatını kim ne yapsın?
Burda yargılayıcı olmak istemiyorum ama genel olarak
toplumun nazarında bu adam diğerinden daha
başarısızdır.
Ama evrimsel bir bakış açısından, bu adam çok daha fazla
başarılı.
Aslında, bu adam gibi insanların genetik çeşitliliği
burdaki diğer tip insanların gen çeşitliliğinden çok daha
hızlı artıyor.
O halde evrimsel bakış açısından uyumdan bahsederken
söz konusu "uyum" bizim toplumdaki kendi
düzenli derğer yargılarımıza göre düşünmeyi
tercih ediyoruz.
Bu insanlar enetellektüel, kim bilir belki de fziksel açılardan
çok uyumlu görünebilirler fakat sorun ürememelerinde.
Bu insanların genleri burdaki diğer adamınkinin sıklığında
aktarılamıyor.
Tam olarak hatrırlamıyorum ama Asya'daki insanların
yaklaşık %80'inin genleri 1200'lü yıllarda yaşamış
bir adamdan --belki de birkaç adam ama bence
bir adamdan-- geliyor.
Ve bu kişi de muhtemelen Moğol savaşçılarından biri
Cengiz ya da Kubla Kaan, her kimse bunun bize gösterdiği
birtakım fazla agresif insanlar --burda kimseyi yargılamıyorum ama--
birtakım fazla agresif insanların varlığı
bütün bir toplumu tecavüz etmiş ve yağmalamış
ve evrimsel açıdan oldukça başarılı insanlar.
Her ne kadar onların yaptıklarını ahlaksızlık olarak
değerlendirsek de.
Yani burda kafanızfa canlanmasını istediğim düşünce
bir "ilerleme" algısına gerek olmadığı.
Eğer olaylar benim burda açıkladığım şekilde gerçekleşirse,
bu tip insanın özellikleri gen havuzunda daha az sıklıkta yer alacakken,
burdaki amcamızın genleri bütün havuzu domine etmiş
olacak.
Yani nihayetinde elimize geçen daha agresif,
ya da daha az duyarlı bir insan populasyonu da olabilir.
Yani burda evrim ya da doğal seçilim hakkında
açıklamaya çalıştığım nokta, bunların yavaş yavaş
daha iyi ve zeki bir insan veya herhangi bir canlı için; daha
hızlı bir hayvan üretmeye endeksli süreçler
olmadıkları.
Yanlızca içinde bulunan ortama ve ne için seçildiğine
bağlıdır.
Şimdi açıklığa kavuşturmak istediğim bir başka şey ise
akıllı tasarım hakkındaki videoma dair birkaç nokta.
O videodaki amacım aslında akıllı tasarım
ve evrim arasında bir karşılaştırma yapmak değildi.
Elimizde bu tarafta evrim, öbür tarafta da
akıllı tasarım olsun.
Ve şimdi açık olmak istiyorum sanırım o videoda
yeterince açık değildim, bu tartışma tamamen
yapay bir tartışmadır.
Evrim gerçekten modern biyolojinin temelini oluşturur.
Gribin nasıl çalıştığını anlamak istiyorsanız, ya da bir
insan genomu anlamak istiyorsanız, ya da kalımı anlamak
istiyorsanız, evrim bu işin kilit noktasıdır.
ve henüz bitmiş değildir.
Her gün, her yıl, doğal seçilim sürecinin nasıl işlediğine dair
daha ve fazlasını keşfediyoruz.
Hala birtakım açık tartışmalar var.
İnsanlar evrimin hangi hızda gerçekleştiğinden
ya da evrimi hızlandıran veya yavaşlatan faktörlerden emin değiller
ama açık olacağım;
Bu bizim tüm gözlemlerimizi açıklıyor
Ya da şu şekilde ifade edeyim, modern bilime dair
tüm gözlemlerimiz evrim ve
doğal seçimi destekler nitelikte.
Bu bi yana, en basit şekliyle modern biyolojinin temeli bunlar.
Yani biri doğal seçimi ve evrimi reddettiği zaman
Aslında modern biyoloji anlayışımızı
hiçe saymaktadır.
Akıllı tasarım bir inanç sistemidir, ve bunu yaparak anlatmaya
çalıştığım şey ise bu inancı evrim fikrine dayanarak
destekleyen kesimleri uzlaştırmak. Yani böylece
mdoern biyolojinin kilit noktasını hiçe saymadan
kişinin dini inançlarıyla uzlaşmış oluyoruz.
Ve tasarımdan bahsederken getirmeye çalıştığım nokta
spesifik bir tasarım parçasına odaklanmak yerine
bu bir göz veya spesifik bir organizma olabilir, ki hatta
aslında spesifik bir tasarımın olmadığını da gösterdim
İnsan gözüne baktığınızda bile, tek bir insan gözü
versiyonundan söz edemezsiniz.
İnsan gözünün sınırsız faklı varyasyonu vardır ve böylece
"akıllı tasarımlar" dan bahsetmek
zorunda kalırsınız.
Ama tüm video boyunca anlatmaya çalıştığım şey
eğer bir "tasarıcıya" inanmaya eğilimliyseniz
daha zarif bir tasarımın sistem düzeyinde,
evrimin ta kendisi olduğudur.
Şimdi, söyleme çalıştığım şey bir tasarıcının olup
olmadığı değildi.
Sadece, eğer bir tasarıcıya inanmak istiyorsanız
bu şeklinin çok daha derin, ve inanacağınız tasarıcıyı
daha adil kılan bir yöntem olduğuydu.
Bu bilim bile değil.
Akıllı tasarım bugün bize modern bilimin söylediği her şeyin
açıkca reddedilmesi.
Ve bu bir teori de değil, bazı savunuvularının içini
kulağa bilimsel gelen terimlerle doldurarak iddia ettiği şekliyle
bir teori değil.
Akıllı tasarımı test edemezsiniz.
Bir şeylerin bir şekilde duyarlı bir tasarıcı tarafından
yapıldığını veya tam aksini kanıtlayacak
hiçbir veri yok.
Bu sadece bir inanç sistemi
bunu reddeden bir sistem.
Ama yine de bu inanç sistemine bağlı olanlara
saygısızlık etmek istemem, çünkü bu sıkı sıkıya bağlı
bir inancın sonucu.
Amacım, gerçek anlamıyla bir uzlaşma.
Tüm inancınızı bir yaratıcıya bağlamak istiyorsanız yapmanız gereken
tasarımın kendisinden ziyade
sisteme odaklanmak.
Sadece bu iki noktayı açığa kavuşturmak istedim.
Sadece bu iki noktayı açığa kavuşturmak istedim.
biri evrim ve akıllı tasarım üzerine
olan tartışma
Ki aslında bir tartışma bile değil.
Bu modern biyolojinin bir çeşit kilit taşı.
Bu ise bunu bir şekilde yok sayan bir şey.
Kanıtlanabilir veya yalanlanabilir bir teori değil.
Bunun dışında evrimin illa zeki veya
etkileyici canlılardaki ilerlemeden ibaret dümdüz
bir çizgiden oluşmadığını
göstermek istedim.